Gürcüm, B. H. ve Arslan, A. (2016). Süfraj Hareketini Hazırlayan Etmenlerin Tekstil Sanayi Bağlamında İrdelenmesi. idil, 5 (25), s.1305-1350.
.
www.idildergisi.com
1322
alt sınıf oluşturmaktadır ( Fransa’da % 73 (Duroselle 1972:85), İngiltere’de % 85
(Runciman 1990:389), Amerika’da % 82 (A.B.D. Nüfus Sayım Bürosu 1975, Bölüm
1:139); Crane, 2003:93’den). Bu yüzyılda toplumda alt sınıf ve diğer sınıflar
arasındaki temas, büyük ölçüde işçi sınıfının orta ve üst sınıflara sunduğu hizmetler
yoluyla sağlanmıştır. Bu tür temaslar birçok kesim için genellikle erkeklerden oluşan
esnaf ve tüccarlar ile genellikle kadınlardan oluşan hizmetçiler ile sınırlı kalmıştır
(Crane,2003:15) (Görsel.11,12).
19.yüzyılın ortalarında zenginlik artık sadece toprak sahiplerinden değil ticaret,
bankacılık ve sanayiden gelen yeni para ile el değiştirmeye başlamıştır. Sonuç olarak
moda kıyafetler sadece aristokrat üst sınıfa ait bir ayrıcalık olmaktan çıkmış takip
eden dönemde giderek artan tüketim ve perakende satışlardaki artış o güne kadar
neredeyse sadece terzilerin hünerlerine el bağlamış olan modanın bir sisteme
oturtulması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. Bu mütevazı dikiş becerilerini -aslen,
yüksek kaliteli dikişi anlatmak için kullanılan sözcükler olan – haute couture
seviyesine çıkaran kişi, İngiliz tasarımcı Charles Frederick Worth (1825-1895)
olmuştur. Worth’ün kendini pazarlamadaki başarısı ve keskin ticaret dehası sayesinde
bu terim kişiye özel ısmarlama dikim teknikleriyle modanın en lüks ve pahalı halini
tanımlamaya başlamıştır. İlk moda evinin (maison de couture) kurucusu olan Worth,
aynı zamanda esasında iç piyasaya yönelik bir sanatın uluslararası bir endüstriye
dönüşmesinin arkasındaki temel güç olmuştur (Fogg, 2014:172).
Görsel.11 (solda)- Victoria Dönemi’nde üst sınıfın yanında hizmetçilik yapan alt sınıftan kadınlar,
1900 öncesi (URL11)
Görsel.12 (sağda)- J. Sainsbury Ticarethanesi’nin merkez ofisi-dükkânı, Londra, 1900 öncesi
(URL12)
DOI: 10.7816/idil-05-25-01 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 25, Volume 5, Issue 25
1323
www.idildergisi.com
Tarihçiler toplumsal yapısının niteliği nedeniyle demokratikleşmenin en
belirgin biçimiyle ABD’de görüldüğünü savunurlar. İncelemelerin, gelirleri arttıkça
insanların giysilere daha fazla harcama yaptıklarını gösterdiği ABD’de giyim özellikle
önemlidir. Bu durum Crane (2003:93)’e göre çelişkilidir çünkü ABD’nin Avrupa
ülkelerinden daha demokratik olduğuna inanıldığından bu ülkede toplumsal statü
farklarını göstermenin bir yolu olan giyimin önemli olmaması gerekirken önemli
olmuştur. Hem bir bölgeden diğerine göç oranının yüksekliği hem de farklı ülkelerden
gelen göçmenlerin içeriye sürekli akışıyla şekillenen bir toplum olduğundan bireyin
toplumsal kimliğinin beyanı, sergilenmesi ve belirsizleştirilmesi özellikle önemlidir
(Crane, 2003:93). Giysiler ayrıca bir toplumsal denetim biçimi, toplumsal
kimliklerinin belirli yönlerini gösteren özel bir stil olarak kullanılmıştır. Giyimde
meydana gelen değişimler, kamusal alanda kendini farklı biçimlerde sunan farklı
toplumsal gruplar arasındaki ilişkiler ve gerilimlerdeki değişimi gösterir. Crane
(2003:16) bu konuda şu değerlendirmeleri yapar:
19. yüzyılda, ABD’nin yukarıya doğru hareketlilik [mobility] düzeyi son derece
yüksek, sınıfsız bir toplum olduğu bu durum genel kabul görmüştür. Tocqueville’in ABD
için “Hizmetçi her an efendi olabilir” şeklindeki 1840 tarihli değerlendirmesi, zamanın
popüler tutumunu açıkça yansıtmaktadır. 19. yüzyıl Amerikan kadınları arasındaki moda
saplantısı, “Amerikan toplumunun akışkanlığı, başarı peşinde evrensel gayreti, unvana
dayalı bir soylu sınıfının bulunmayışı ve pek çok Amerikalının mütevazı geçmişinden”
kaynaklanan yüksek düzeyde bir “statü yarışı”na bağlanmaktadır (Banner 1984:18,54).
Amerika’da yukarıya doğru hareketlilik beklentisi diğer ülkelerdekine kıyasla daha
yüksek olduğu halde gerçek hareketlilik düzeyinin hiç de yüksek olmaması ironiktir
(Kaelble 1986).
4.
19. Yüzyılda Kadının Toplumsal Yaşamda Yeri Ve Giyim-Kuşamı
19. yüzyılın sınıf yapısının kadınlar üzerindeki etkisi erkekler üzerindeki
etkisinden farklı olmuştur çünkü toplumun bütün katmanlarındaki kadınlara yalnızca
birkaç yasal ve siyasi hak tanınmıştır. Bunun nedeni 19. yüzyılın sonlarında bilim
adamlarının kadınların ve erkeklerin birbirlerinden farklı oldukları için toplumsal
rollerinin de farklı olması gerektiğini savunmuş olmalarıdır (Crane,2003:31).19.
yüzyıl başladığında hem Amerika hem de Avrupa’da erkek dünyası egemenliği
olduğundan bir kadının kendini evine adaması ve efendisi/sahibi/kocasına itaat etmesi
beklenmiştir. Kadın siyah bir köle gibi oy hakkından mahrum bırakılmış ve yine siyah
bir köle gibi gerektiğinde “makul bir aletle” sahibi tarafından dövülmesi uygun