PiVOLKA, Haziran 2012, Sayı: 22, Yıl: 7
PARAFİLİ: CİNSEL SAPKINLIK
Gülçin Akbaş
gulcinakbas@yahoo.com
Başkent Üniversitesi, Psikoloji Bölümü | ELYADAL
Cinsel suçlar toplumun gündemini oluşturan, oldukça
yankı uyandıran olaylardır. Televizyon ve gazetelerde
bu tür olaylarla sıklıkla karşılaşıyoruz. Küçük çocukları
kaçıranlar, reşit olmayan kız çocuklarıyla beraber olan er-
kekler, benzer bir şekilde reşit olmayan erkek çocuklarıyla
beraber olan kadınlar, plajlardaki röntgenciler, otobüsler-
deki fortçular..
Bu tür olaylar çoğunlukla toplum vicdanını rahatsız eden
olaylardır. Toplum, sözü geçen cinsel aktivitelerde bulu-
nan bireylerin cezalandırılmasını istiyor. Cezalandırmanın
yanı sıra, daha önemli olan konu ise hem toplum vicdanı-
nı hem de suçu işleyen kişiyi rahatlatmak amacıyla cinsel
suçları işleyen kişilerin iyileştirilmesi ve onları bu tür dav-
ranışları tekrar işlemekten alıkoymaktır.
Bu bireylerin iyileştirilmesinde ilk adım, bireyi tanımak ve
ne tür cinsel sapkınlığı olduğunu anlamaktır. Bu bağlam-
da bu yazıda psikologların yoğun çalışmalarıyla belirlen-
miş “parafi lilier-sapkın cinsel davranışlar” tanımlanacak
ve çeşitlerine değinilecektir.
Parafi li Nedir?
Parafi li cinsel uyarılmanın ve hazzın alışılmamış cinsel
davranışlarda bulunulmasıyla edinilen sapkın bir dav-
ranıştır. Bir parafi li belirli bir nesneyi (örn., çocuklar,
hayvanlar ya da iç çamaşırları) veya belirli bir davranışı
(örn., kendini teşhir etme, acı çektirme) içerebilir. Para-
fi lik bireyler için, parafi lik uyaranın varlığı ya da hayali
cinsel uyarılma için yeterli olabilir. Parafi lik davranış ve
bu davranışın altında yatan hiperseksüalite, cinsel dürtü
ve saldırganlık bir cinsel dürtü bozukluğunu temsil ediyor
olabilir (Kafka, 1995).
Parafi linin Teşhisi için Kriterler
Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’na (DSM) (2000) göre pa-
rafi linin teşhisi için:
1. İnsan dışındaki nesneleri,
2. Bireyin kendisinin ya da partnerinin acı çekmesini
veya aşağılanmasını
3. Çocukları ya da diğer rızası olmayan bireyleri
içeren, tekrarlayan, yoğun cinsel uyarılmalı fanteziler, cin-
sel dürtüler ya da davranışların olması gerekir. Teşhisin
tam olarak konulabilmesi için, bu özellikler en az 6 ay bo-
yunca sürmelidir. Ayrıca, kişinin sosyal, mesleki ve diğer
önemli alanlarında büyük sıkıntıya ve işlev bozukluğuna
neden olmalıdır.
Bazı parafi lik bireyler için, sapkın davranışlar onların ha-
yatındaki temel cinsel aktiviteyi oluşturabilir. Bu bireyler
her ne kadar farklı cinsel davranışlarının onları rahatsız
etmediğini iddia etseler de, cinsel ilişkilerinde sıklıkla
bozukluklar görülür. Hatta bazıları, kendilerini uyaracak
uyaranlara yakın olmak amacıyla mesleklerini ve hobile-
rini cinsel tercihlerine göre seçebilir. Örneğin bir ayak feti-
şisti kadın ayakkabıları satmayı seçebilir.
Bu bireylerde cinsel işlev bozukluklarına ek olarak, kişilik
bozuklukları özellikleri de görülebilmektedir. Parafi lide
depresyon belirtileri görülebilir ve parafi lik davranışların
yaşanılan yoğun stres nedeniyle artabileceğinin bir işareti
olarak depresyon belirtileri parafi lik davranışın sıklığını
ve yoğunluğunu artırabilir.
Bir kültürde normal olarak kabul edilen bir davranış di-
ğerinde tuhaf karşılanabileceğinden, parafi linin tanısı kül-
türden kültüre değişir. Mazoşizm dışında kadınlara nere-
deyse hiç parafi li tanısı koyulmamıştır ve hatta mazoşist
tanısı alan erkeklerin sayısı kadınların 20 katıdır. Parafi li
çocukluk veya ergenlikte başlayabilir ve yıllarca sürebilir.
Ancak şu unutulmamalıdır; bazı davranışlar, fanteziler ya
da nesneler sadece zarar verdiğinde veya strese neden ol-
ması durumunda parafi lik olarak kabul edilir. Genel bir
tıbbi duruma bağlı kişilik değişimine neden olan şizofreni
veya madde kullanımı gibi muhakeme yeteneğini engel-
leyen bazı koşullar parafi lik davranışa neden olabilir. Bu
koşullar parafi liden ayrı tutulmalıdır.
DSM (2000), parafi liyi sekiz farklı şekilde sınıfl andırır. Bu
sekiz çeşit parafi li arasında eğer kişi stres hissediyorsa ya
da kişiler arası iletişimde güçlüklere neden olacak dürtü-
ler veya cinsel fantezileri varsa pedofi li, röntgencilik, teş-
hircilik veya fortçuluk tanılarından biri koyulur. Eğer kişi
partnerinin rızası olmadan ona yönelik dürtüsel davranış-
larda bulunursa veya strese ya da kişiler arası iletişimde
güçlüklere neden olacak dürtüler sergilerse sadizm tanı-
sı konur. Diğer parafi lilerin tanısı is eğer cinsel dürtüler,
davranışlar ya da fanteziler, sosyal ve mesleki işlevsellikte
belirgin bir sıkıntıya ya da bozulmaya neden oluyorsa ko-
nulur. Kliniklerinde en sık görülen parafi li türleri pedofi li,
röntgencilik ve teşhirciliktir. Cinsel sadizm ve mazoşizm
daha az sıklıkla görülür.
Parafi linin Çeşitleri
1. Fetişizm (Nesne Tutkusu)
Bu parafi li türü insan olmayan nesnelere yönelik tekrarla-
yan yoğun cinsel dürtüleri, cinsel olarak uyarıcı fantezileri
ya da davranışları içerir. Hemen hemen her şey fetiş ola-
bilir. Yaygın görülen fetiş nesneleri ayakkabı ve iç çama-
şırıdır. Fetişist olan bazı insanlar, o nesneyi çalarak, mas-
türbasyon yaparak ya da hatta sadece nesneyi görmekle
tahrik olabilirler. Cinsel ilişki esnasında kişi partnerinden
o nesneyi giymesini isteyebilir (Raphling, 1989). Comer’e
(1998) göre fetişistlerin çoğu erkektir ve dörtte biri homo-
seksüellerden oluşur ve fetişizm ergenlikte başlar. Feti-
şizm, genellikle cinsel uyarılma için gereklidir ve fetişin
yokluğu erkeklerde ereksiyon güçlüklerine neden olabilir.
Bir fetişizm vakası:
32 yaşındaki bekar bir erkek “kadın külotlarının”
çok çekici olduğunu belirtiyor. İlk cinsel heyecanını
7 yaşında pornografi k bir dergide külot giymiş çıp-
lak bir kadın fotoğrafl arıyla uyarılmasıyla yaşamış.
PiVOLKA 3
Sonra, ilk ejakülasyonu 13 yaşındayken külot giymiş
kadınların fantezileriyle oluşmuş. Arkadaşlarının,
kız kardeşinin ve tanıdığı diğer kadınların külotla-
rını çalıyor ve mastürbasyon yaparken kullanmak
üzere özel bir yerde saklıyor (Comer, 1998).
2. Transvestik Fetişizm (Karşı Cinsin Eşyalarına Karşı
Fetişizm)
Bu sapkın davranış, cinsel uyarılma sağlamak için kadın
giysileri giyme ihtiyacı veya arzusu hisseden heterosek-
süel erkeklerde görülür. Hastaların çoğu evlidir. Bu sap-
kın davranış genellikle ergenlik başlangıcında ortaya çı-
kar. Bu erkeklerden bazıları sadece tek bir kadın giysisini
seçer (örn., kendi iç çamaşırının içine kadın külotu giy-
me) bazılarıysa tamamen bir kadın gibi giyinip makyaj
yapabilir. Wise ve arkadaşlarının (1991) transvestik feti-
şizm kişilik özellikleri hakkında yaptıkları araştırma bu
kişilerin epeyce saldırgan ve yakınlık gösteremeyecek
kadar benmerkezci olduğunu göstermiştir. Çoğu yüksek
düzeylerde aile içi geçimsizlik bildirmiştir (akt. Comer,
1998).
3. Cinsel Mazoşizm
Cinsel mazoşizmli bireyler, aşağılanmaktan, dövülmekten,
bağlanmaktan veya herhangi bir şekilde acı çektirilmekten
yoğun olarak haz duymaktadır (DSM 2000). Tekrarlayan,
şiddetli uyarıcı cinsel fanteziler ve cinsel dürtüler kişi-
yi yönlendirir. Mazoşist bireyler, kendi rızaları olmadan
cinsel birlikteliğe zorlanma fantezileri kurarlar. Zaman za-
man birçok normal insan bu tür fanteziler kurabilir. Ancak
sadece fantezileri hakkında yoğun sıkıntı yaşayanlar ve
normal cinsel işlevleri bozulmuş olan bireylere mazoşizm
teşhisi konur.
Mazoşist eylemleri ya hastalar kendi kendilerini bağlaya-
rak, vücutlarına delici aletler batırarak hatta kendilerini
keserek yaparlar ya da partnerlerine yaptırırlar. Partnerle-
rinden kendilerini tehdit etmelerini, el, kol, bacak ve göz-
lerini bağlamalarını, dövmelerini, kırbaçlamalarını, vur-
malarını, aşağılamalarını ve hatta elektrik vermelerini is-
teyebilirler (Reik, 1989).
Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre (2000), mazoşist fan-
tezilerin çoğu çocuklukta başlayıp yıllarca sürmektedir.
Stresin mazoşizmi tetikleyebileceği bilinmektedir (akt.
Comer, 1998). Acı ve cinsel hazzın aynı andan deneyim-
lenmesi mazoşist dürtü ve eylemlerin nedeni olabilir
(Comer, 1998).
4. Cinsel Sadizm
DSM’ye göre cinsel sadizm mağdura psikolojik ya da fi -
ziksel acı (aşağılanma dahil) vermenin kişiye cinsel he-
yecan verdiği hayali ya da gerçek, tekrarlayan, şiddetli
olarak uyarıcı cinsel fantezi, dürtü ve davranışları içerir
(Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000). Sadist kişiler genellikle
sadist hareket tarafından dehşete düşen bir cinsel kurban
üzerinde tam kontrole sahip olduklarını düşünürler. Bazı
sadistler, sadist eylemlerini rızası olan partnerleri üzerin-
de yaparken bazıları partnerlerinin rızası olmadan yapa-
bilir, örneğin bazı tecavüzcüler cinsel sadizm gösterir.
Tüm sadist eylemlerde cinsel zevk için anahtar nokta kur-
banın acı çekmesidir (Comer, 1998).
Davranışçı yaklaşıma göre, isteyerek ya da farkında olma-
dan, bir hayvana ya da insana acı çektirirken cinsel uya-
rılma yaşanabilir. Acı verme ve cinsel uyarılmanın eşleş-
tirilmesi cinsel sadizmi başlatabilir. Farklı bir yaklaşımsa,
cinsel yetersizlik ya da güvensizlik hislerinin insanları di-
ğerlerine acı çektirip onlara karşı güç ve üstünlük hissine
ulaşmalarına neden olacağını ve böylece cinsel uyarılma
artacağını iddia eder (Langevin ve ark., 1988, akt. Comer,
1998).
Dietz ve arkadaşlarına göre (1990), cinsel sadizm fantezile-
ri, mazoşizm gibi çocuklukta başlar, erken yetişkinlik dö-
neminde kronik bir hale gelir (akt. Comer, 1998). DSM’ye
göre, sadizm eğer Antisosyal Kişilik Bozukluğu ile birle-
şirse, sadist bireyler kurbanlarını öldürebilir (2000).
Sadomazoşizm uygulaması ise önceden belirlenmiş kır-
baçlama (genellikle kalçalara), kölelik, ürofi li- idrardan ya
da işemekten seks arzusu duyma; koprofi li-dışkıdan seks
arzusu duyma ve mysophilia-pislik ile seks arzusu duyma
ve penis ve meme işkencesi gibi çeşitli cinsel senaryoların
cinsel sadist ve cinsel mazoşistler tarafından uygulanma-
sını içerir (Arndt, 1991).
5. Teşhircilik
Teşhircilik DSM’de bir kişinin herhangi bir yabancıya
cinsel organlarını göstermesi olarak tanımlanmaktadır.
Teşhircilikte hedef kişi genellikle karşı cinsin bir üyesidir.
Teşhircilik genellikle 18 yaşından önce ortaya çıkar ve 40
yaşından sonra şiddeti azalır. Hastaların çoğu erkektir an-
cak bildirilen vakaların birkaçında kadın teşhirciler vardır
(2000).
Bazı çalışmalar teşhircililerin dini bir şekilde yetiştirilmiş
olma olasılığını ortaya koymuştur. Ayrıca erkek ve kadın
hastaların farklı özelliklerinin olduğu ileri sürülmektedir.
Kadın teşhirciler cinsel organlarını hiçbir zevk almadan
sadece para kazanmak için teşhir ederken erkek katılımcı-
lar teşhircilik yaparken zevk alırlar.
Literatüre göre erkek teşhirciler kişiler arası ilişkilerinde
bozukluklar yaşayan ve öfkeli ve düşmanca duyguları
olan ürkek ve iddiasız erkekler olma eğilimindedir. Ayrı-
ca, teşhirci erkeklerin kendi erkeklikleri ile ilgili şüpheleri
olup bazılarının annelerine aşırı bağımlılığı olduğu da gö-
rülmüştür (Blair ve Lanyon, 1981).
Bir teşhircilik vakası:
“Fernando bir teşhirciydi. Yaklaşık iki ay önce kon-
trol edilemez bir dürtü hissetti ve o da hedefi ne ulaş-
mak için sokaklarda dolaştı ve otobüse bindi. Favori
hedefl eri yaşlı kadınlar veya liseli kızlardı. Yöntemi,
yolda veya otobüste hedefi nin gözlerinin önünde
onları şok etmek amacıyla işemek ya da mastürbas-
yon yapmaktı (Raulin, 2003).
6. Röntgencilik
Röntgencilik, çıplak olan, soyunan ya da cinsel birliktelikte
bulunan kişileri gözetlemekten kaynaklanan tekrarlayan,
şiddetli olarak uyarıcı cinsel fantezi, dürtü ve davranışları
içerir. Bu insanların amacı cinsel ilişkiye girmek değil sa-
dece gözlemlemektir. Röntgencilik esnasında ya da daha
sonra gördüklerini düşünürken mastürbasyon yapabi-
4 PiVOLKA
lirler. Yakalanma riski de röntgencilere heyecan katarak
röntgencilik eylemini tetikler. Röntgencilik, genellikle 15
yaşından önce başlar ve kronik olma eğilimindedir (DSM,
2000).
Langevin ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir araştırma-
ya göre (1985) diğer cinsel suçlulara göre röntgencilerin
ailenin en küçük çocuğu olma ve daha az sayıda kız kar-
deşlerinin olma ihtimalinin yüksek olduğu bulunmuştur.
Röntgencilerin genellikle her iki ebeveynle de iyi bir iliş-
kileri yoktur ve ebeveynlerin de iyi bir evlilikleri yoktur.
Cinsel ve sosyal olarak daha az gelişmişlerdir. Diğerlerine
göre ilk cinsel deneyimlerini daha geç yaşarlar ve evlenme
ihtimalleri çok azdır. Röntgenciler cinsel olarak deneyim-
leri arttıkça, daha fazla röntgencilik yaparlar (akt. Comer,
1998). Diğer cinsel bozukluklara eşlik edebilir. DSM’ye
göre, genellikle 15 yaşından önce başlar ve kronik olma
eğilimindedir (Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000).
Bir röntgencilik vakası:
Çıplak bir kız arkadaşa bakmak onu sinsice izlemek
kadar heyecanlı olamaz. Önemli olan çıplak bir vü-
cut görmek değil, görmemeniz gereken bir şeyi giz-
liden gizliye izlemek. Yakalanma riski bu işi daha da
heyecanlı hale getiriyor. Yakalanmak istemiyorum
ama birilerini gizlice izlediğim zaman kendimi teh-
likeye atıyorum (Comer, 1998).
7. Frottörizm (Fortçuluk)
Frottörizm DSM’de “rızası olmayan bir kişiye dokunma ve
sürtünmeyi içeren fanteziler, cinsel dürtüler ve davranış-
lar” olarak tanımlanmıştır. Cinsel organlarını mağdurun
kalçalarına sürtme ya da mağdurun memelerini veya cin-
sel organını elle okşama genellikle tren gibi kalabalık or-
tamlarda oluşur ve kişi mağdurla özel ve samimi bir ilişki
içersinde olduğunun hayalini kurar. Ancak, kişi genellikle
mağdura dokunduktan sonra yakalanmamak için kaçma-
ya çalışır. Frotterizm çoğunlukla ergenlikte ya da daha
öncesinde başlar ve genellikle başkalarının frotterizm yap-
tığını gözlemleyerek model alma yoluyla gelişir. 25 yaşın-
dan sonra frotterizm isteği azalmaya başlar (2000).
8. Pedofi li (Sübyancılık)
Pedofi öncelikli olarak ve özellikle ergenlik öncesi çocuk-
ları ya da ergenliğe yeni girmiş çocukları cinsel olarak
çekici bulmaktır (DSM, 2000). Pedofi liler, cinsel doyuma
çocukları izleme, onlara dokunma ya da basit veya karma-
şık cinsel eylemler yapma yoluyla ulaşır. Pedofi li vakası
için pedofi lik birey en az 16 yaşında olmalı ya da çocuktan
en az 5 yaş büyük olmalıdır. Mağdurlar çoğunlukla 13 yaş
altı çocuklardır ve mağdurların üçte biri kız çocuklarından
oluşur. Pedofi lik bireylerin çoğu, yetişkinlerle yaşadığı
cinsel deneyimlerden haz duymaz; cinsel doyum için sa-
dece çocukları tercih eder.
Sapkın cinsel davranışlarını sadece kendi öz çocukları,
üvey çocukları ya da akrabalarıyla deneyimleyebilirler.
Pedofi lik yetişkin eğer cinsel sadizm belirtilerini göster-
miyorsa, çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olabilir. Pe-
dofi li, ergenlikte ortaya çıkar ve pedofi lik eylem sıklığı
strese bağlı olarak değişebilir. Pedofi lik bireylerin çoğu
çocukken cinsel olarak istismar edilmiştir. Bu bireylerin
çeşitli cinsel işlev bozuklukları ve az gelişmiş sosyal bece-
riler gibi başka sıkıntıları olabilir. Dolayısıyla, hayatların-
da kontrol hissini yaşayabilecekleri başka alanlar ararlar
(Howitt, 1995).
Görüldüğü gibi parafi li çok çeşitli davranışları içerir. Cin-
sel suçlu olarak nitelendirilen bireyleri öncelikli olarak
tanımak, cinsel sapkınlığını belirlemek ve sonrasında iyi-
leşmesini sağlamak gerekmektedir. 1190’ların ortasında,
Avrupa’daki bazı ülkeler teşhircilik, pedofi li ve çeşitli
sosyal suçların tedavisi için hadım etmeyi kullanılmıştır.
Ancak şimdi, parafi lik bireylerin iyileştirilmesinde çeşit-
li psikolojik terapiler uygulanmakta ve olumlu sonuçlar
alınmaktadır (Comer, 1998).
Kaynaklar
Amerikan Psikiyatri Birliği, (2000). Tanı ölçütleri baş-
vuru el kitabı (4. baskı). Washington, DC: Author.
Arndt, W. B. (1991). Gender disorders and the paraphili-
as. Madison: International University Press.
Blair, C. ve Lanyon, R. (1981). Exhibitionism: Etiology
and treatment. Psychology Bulletin, 89, 439-463.
Comer, R. J. (1992). Abnormal psychology. New York;
Freeman.
Howitt, D. (1998). Pedophiles and sexual offences against
children. Chichester: Wiley.
Kafka, M. P. (1995). Current concepts in the drug tre-
atment of paraphilias and paraphilia-related disorders.
Practical Theurepetics, 3, 9-21.
Raulin, M. L. (2003). Abnormal psychology. Boston,
MA: Allyn & Bacon.
Raphling, D. L. (1989). Fetishism in woman. Journal of
American Psychoanalytic Association, 37(2), 465-491.
Reik, T. (1989). The characteristics of masochism.
American Imago, 46, 161-195.
Dostları ilə paylaş: |