tablosu izlenir. Küçük venalar içinde trombozlar bulunur. Epitel hücrelerindeki dejenerasyon
ise trombozlara da ilgili olarak zamanla nekrozla son bulur.
Sonu:
Deride oluşan ülseratif nodüller 3-5 hafta içerisinde nedbeleşir ve huni biçiminde izler
bırakarak iyileşir. Hastalığı geçirenlerde 3 ay kadar sürebilen bir bağışıklık oluşur. Ön hava
yolları, akciğer ve ön sindirim kanalında lezyonlar şekillenmişse enfeksiyon ölümle
sonuçlanır.
SIĞIRLARIN ŞAP HASTALIĞI
Geviş getirenlerin ve domuzların oldukça bulaşıcı viral bir hastalığıdır. Özellikle sığır,
koyun, keçi ve domuzlarda önemli ekonomi
k kayıplara sebep olur. Hastalık ağız çevresinde
ve boşluğunda, ayaklarda, meme derisinde ve meme uçlarında, vulva, konjunktiva ve ön
midelerde veziküllerin şekillenmesi ile karakterizedir. Morbidite % 100, mortalite erişkin
hayvanlarda % 5, gençlerde % 75
’lere varır.
Bulaşma:
Etke
n Picornaviridae familyası Aphthovirus cinsine ait bir virustur.
Virusun A, O, C,
SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve Asia-
1 olmak üzere 7 antijenik serotipi vardır. Hayvanlar arasında
çok bulaşıcı olan hastalık, enfekte hayvan veya kontamine hayvansal ürünler, objeler ve
insanlar aracılığı ile yayılır. Virüs ile kontamine materyaller, meralar, yemler, sular, rüzgar,
enfekte çift tırnaklı yabani hayvanlar, sinekler ve hayvan bakıcılarının hastalığın bir bölgeden
başka bir bölgeye yayılmasında önemli rol oynarlar. Panayır, pazar, göçler ve kurbanlık
hayvan hareketleri, hastalıklı bölgeden hayvan ürünlerinin çıkartılması, nakil araçları şap
virüsünün bölgeden bölgeye, hatta bir ülkeden diğer ülkeye yayılmasına sebep olurlar. Şap
hastalığının en önemli epidemiyolojik özelliklerinden biri de virüsün hava yoluyla
kilometrelerce uzaklara ta
şınarak yayılmasıdır. Hava yolu ile 100 km kadar uzağa
taşınabileceği bildirilmiştir. Bu nedenle hastalığın kontrolünde; karantina önlemleri,
transportun önlenmesi v
e dezenfeksiyonun önemli yeri vardır.
Patogenezis:
Virus sindirim yoluyla ya da aerojen olarak vücuda girer. Virus primer olarak farenks
ve tonsillerin mukoza ve lenfoid dokularında çoğalır. Kuluçka süresi 3-8 gündür. Mukozanın
giriş noktasında ancak histolojik olarak saptanabilen ve primer aft olarak tanımlanan fokal
dejeneratif bir değişiklik şekillenir. Burada çoğalan virus 4-5 gün süren viremiye yol açar ve
19
virus vücuda yayılır, böylece virus kan ile sevdiği dokular olan kutan mukoza ile deriye
ula
şmış olur. Buralarda kapillar damarlara etkiyerek, geniş çapta bir permiabilite bozukluğu
yapar. Sonuç olarak dermis tabakasında aşırı miktarda bir ödem sızıntısı olur. Bu ödem sıvısı
epidermis tabakasına da sızar ve burada sekunder aft olarak tanımlanan vezikülleri oluşturur.
Virus enfeksiyonun erken döneminde vezikül sıvıları ile vücudun tüm sekresyon ve
ekskresyonlarında bulunur. Serumda nötralizan antikorların ortaya çıkmasından sonra virus
lezyonlu bölgelerde 3-
8 gün daha kalır, 11. günden sonra kaybolur.
Makroskobik Bulgular:
Enfekte hayvanların ağzından bol salya gelir, iplik çekerek yere damlar. Şap lezyonları
özellikle ağız ve burun çevresinde, tırnak aralarında, derinin tırnağa geçiş yerlerinde, ayak
ökçelerinde ve laktasyondaki hayvanlarda meme ba
şı gibi travmaya maruz kalan bölgelerde
ve domuzlarda ayrıca hortumda gelişir. Ayrıca vulvada ve skrotumda da veziküller
görülebilir. Şiddetli hastalık hallerinde konjuktiva ve gözler çevresinde, butların iç yüzlerinde,
ko
ltuk altlarında ve ayak bileklerinde de veziküllere rastlanır. Bu deri bölgelerinde önce bir
kızarıklık ve şişlik göze çarpar, bazen fark edilmeyebilir. Bir gün sonra buralarda veziküller
görülmeye başlar. Bunlar mercimekten bakla büyüklüğüne varan kabarcıklar şeklindedir,
veziküllerin
içi önce saman sarısı renkte berrak bir eksudat ile doludur. Zaman geçince bu
eksudat sarımtrak veya kırmızımtrak sarı bir irin halini alır. 12-24 saat içinde de veziküller
yırtılır veya patlar ve yerlerinde ateş kırmızısı sıyrıklar arta kalır. Daha sonra bu sıyrıkların
üzeri
irinli bir eksudatala kaplanır, eksudat giderek kurur ve sıyrıkların üzerinde esmer sarı
renkli kabuklar halini alır.
Mikroskobik Bulgular:
Epidermisteki str. spinozumdaki
epitel hücreleri şişer, balonumsu ve retiküler
dejenerasyo
n şekillenir, stoplazmaları eozinofilik bir özellik kazanır ve akantolizise uğrar.
Birbirlerinden ayrılan epitel hücreleri erime nekrozuna uğrar ve mikroveziküller şekillenir.
Bunlar birleşerek makroveziküllere dönüşür. Veziküllerin içerisindeki eksudatta lökositler,
fibrin, hücre artıkları eritrosit ve bakteriler de bulunur. Stratum spinozun da yaygın spongiozis
şekillenir. Dermiste damarlarda aşırı hiperemi ve çevrelerinde yangılı ödem sızıntısı görülür.
Deride ülserleşen ve kabuklanan yaralarda 2 hafta içide tam iyileşme olur. Özellikle
ayaklarda ülserlerin bakterilerle sekunder enfeksiyonu halinde irinli yaralar meydana gelir,
hatta tırnaklar düşebilir. Memede şekilenen şap lezyonlarında ise lezyonun meme başı
deliğine yayılması durumunda şiddetli mastitis olayları baş gösterebilir.
Şap hastalığına koyunlar daha az duyarlıdır, enfeksiyon hafif seyreder, lezyonlar
gelişmeyebilir. Eğer lezyonlar gelişirse ağızda ve tırnaklar arasında vezikülden daha çok
20