Halis Çetin
39
beraberlik içinde dönüştürülmesi için devlet ekonomik gelişmeyi toplumu
denetim altında tutmanın ve kendisine itaati sağlamanın aracı olarak kullanır.
Totalitarizm, ekonomiyi ortak çıkar iddiasıyla düzenleyen, ekonomik
ilişkileri buna göre örgütleyen ve bu sistemi kendi koruması altına alan bir
yapıdır. Bu yapıda devletin elinde bulundurmuş olduğu siyasal iktidar doğal
olarak ekonomik iktidara yol açar. Ortak çıkar ilişkileri bu yüzden her düzeyde
bir iktidar ilişkisini yansıtmaktadır. Devlet, tüm toplumun ortak çıkarını temsil
ettiğini, halkın iradesini ifade ettiğini, politik bünye ile toplum iradesinin aynı
şey olduğunu söyleyerek ortak çıkarın temsilcisi olarak iktidar gücünü bireysel
çıkar, özel mülkiyet ve serbest girişimin aleyhine kendi iktidar bütünlüğünün
lehine düzenler. Hayek’in belirttiği gibi bütün kollektivist sistemlerin ortak
özelliği toplumsal çalışmaların belirli bir toplumsal amaca göre
teşkilatlandırılmasıdır. O’na göre bütün toplumun teşkilatlandırıp seferber
edileceği “içtimai gaye”veya “müşterek gaye”, genellikle “müşterek menfaat”,
“umumi refah”, veya “umumi menfaat” gibi müphem tabirlerle ifade
edilmektedir ki tüm bunlar kollektivist sistem istekliliğinin işaretleridir.
Unutulmamalıdır ki bütün kollektivist sistemler “totaliter”dir (Hayek, 1999:80).
Ekonomik faaliyetleri idare eden otorite bireylerin diğer alanlarını da
kontrol etmekten asla vazgeçmeyecektir. Bireylerin kendi amaçlarının
gerçekleştirilmesi için gerekli olan araçların sağlanmasına da aynı totaliter
otorite karar verecektir. Bireysel amaçların hangilerine izin verilip
verilmeyeceğine de yine aynı merci karar verecektir. Ekonomik kontrol bireysel
alanın sadece bir yönünü değil bilakis bireysel tüm alanların kontrol edilmesi
demektir. Bu alanları kontrol eden otorite “takip edilecek gayeleri
kararlaştırmak, bir kıymetler hiyerarşisi kurarak muhtelif kıymetlerin sırasını
tesbit etmek imkanına da maliktir; bir kelime ile , hangi itikat ve düşüncelerin ve
hangi emellerin caiz ve meşru olduğunu o tayin edecektir....İktisadi plancılık
hemen hemen bütün hayatımızın kontrol ve idare altına alınması neticesini
doğuracaktır...iktisadi hayatımızın hemen hemen hiçbir cephesi, nizamı idare
edenlerin “şuuri murakabesi”nden kurtulamayacaktır” (Hayek, 1999:127).
Totalitarizmde devlet, sadece ekonomik ilişkileri ortak çıkar adına
düzenlemekle yetinmeyip ekonomi aracılığıyla ‘toplumsallaştırma’ da
gerçekleştirmektedir. Toplum bir bütün olarak ortak çıkarlar ve ulusal hedefler
etrafında birleştirilmektedir. Toplumla beraber, gerek devletin baskı araçları
gerekse ideolojik aygıtları bir devletleşme sürecine girerler. Bu süreç içerisinde
devlet, ortak çıkarlarının bekçisi ve koruyucusudur. Bu toplumsallaştırma ve
devletleşmenin asıl amaç ve görevi bu çıkarların egemenliğini sürekli olarak
sağlama bağlamaktır. Bu sağlama bağlama noktasında yukarıda da ifade etmiş
olduğum total ideolojinin temel ilkeleri devreye girerek toplum bu devletleşmeye
eklemlenerek birey-toplum-devlet özdeşliğine dayanan korporatist ve
organizmacı düzen sürdürülmüş olur.
Sonuç
Totalitarizm belirli bir zamana veya ideolojik sistemlere has bir kavram
olmayıp tek bir ideolojik hegemonya içerisinde toplumu topyekün kuşatmanın ve
düzenlemenin adıdır. Bu sistemin teorisi oldukça eski olmasına rağmen kavram
yenidir. Totalitarizm özelliklerinden dolayı tek bir tarihsel ve ideolojik sisteme
Totalitarizm: İdeolojik Kökenleri ve Toplumsal İnşa Araçları
40
indirgenmemelidir. Toplumu topyekün düzenlemeye yönelik tüm ideolojik
istekleri totaliter özellikler içerisinde değerlendirmek gerekir. Özgürlük, eşitlik,
bireysel hak ve özgürlükler, siyasal iktidarın toplum tarafından denetimi, sivil
katılım, toplumsal rıza gibi evrensel değerler yerine devletin iyiliği, toplumsal
itaat, ulusal güvenlik, resmi ideolojik kuşatma, keyfi yönetim, izinli sivil
örgütlenme ve muhalefet, merkezi yönetim, bürokratik denetim ilkelerine dayalı
siyasal sistemlerin totaliter eğilimlerini göz ardı etmemek gerekir. Günümüzde
demokrasi ve cumhuriyet iddiaları arkasına saklanmış totaliter rejimleri
görmezlikten gelemeyiz. Demokrasi ve evrensel insan hak ve özgürlüklerine
uyumu sürüncemeye bırakarak totaliter toplumsal düzenlemeyi sürdüren bu
sistemlerin jakoben ve keyfi uygulamalarına ‘kendine özgülülük’ söylemiyle
meşruiyet kazandıramayız. Günümüz totalitarizmi modern teknolojik araçların
gelişimine paralel olarak dünden daha fazla kamufle olma durumundadır.
Totaliter iktidarlar siyasal hedeflerini kamu oyunu yaratarak ve yanıltarak
gerçekleştirmektedirler. Güçlü devlet, modern devlet hatta demokratik devlet
isteklerini toplumun total düzenlemesinin meşruiyet araçları olarak
kullanmaktadırlar. Bu amaçlara endekslenen toplumun siyasal iktidarın
hedeflerine uyumu daha da kolaylaşmaktadır. Günümüzde hala belirli bir
ideolojik düşünce ekseninde örgütlenen, toplumu bir bütün olarak kontrol edip
düzenleyen ve baskı ve ideolojik araçlarla siyasal iktidarını resmi ideolojinin
çıkarına bireylerin zararına inşa eden siyasal sistemler söz konusudur. Özellikle
teknolojinin, ordunun, bürokrasinin, iletişim araçlarının ve eğitimin
kullanılmasıyla bir bütün olarak toplumsal mobilizasyonun sağlandığı siyasal
sistemler halen mevcuttur. Demokrasiyi sadece seçim olgusuna indirgeyerek
evrensel demokratik değerler olan siyasal iktidarın denetimi, keyfiliğin
önlenmesi, siyasal katılımın özgür sivil toplumsal kurumlar aracılığıyla
örgütlenmesi, farklı ideolojik yaklaşımların kendini ifade özgürlüğü, muhalefetin
özgürce siyasal iktidarı eleştirmesi ilkelerinin göz ardı edildiği ve tek bir
ideolojik hegemonya içerisinde siyasal yaşamın düzenlendiği devlet modellerini
totalitarizm içinde ele almak gerekir. Ayrıca tek bir ideolojik totalite ve
meşruiyet alanı içerisinde siyaset yapmaya zorunlulaştırılmış çok partili siyasal
rejimler de totalitarizmin göstergesidir. Önemli olan parti sayısı ve bunlar
arasında uygulanan seçim sistemi değil ideolojik iktidar tekelinin belirleyiciliği
dışında özgür sivil örgütlenmeler ve siyasal partiler ile sistemin toplumsal
denetimidir. Meşruiyetini siyasal iktidarın ideolojik belirleyiciliğinden ve
müsaade etmesinden müsaade ettiği kadar alan sivil örgütlenmeler ve siyasal
partiler bireysel ve toplumsal özgürleşimin araçları değil resmi ideoloji içerisinde
kalan siyasal bağımlılık ve toplumsal itaat araçlarıdır ve temsil ettiği şey plüralist
toplumsal katılım değil monist siyasal mobilizasyondur. Sonuçta resmi ideoloji
dışında alternatif yönetim tercihlerinin olmaması siyasal iktidarın ve toplumsal
rızanın monist/tekçi bir organizmik örgütlenme içerisinde bütünleştiğini gösterir.
Zaten totalitarizm de alternatif ideolojik ve meşruiyet çözümlemelerinin
olmaması demektir. Ben, çalışmamda totalitarizm kavramının genişletilerek
kullanılmasını ve niteliklerinin siyasal sistemlere bakış açısı olarak kullanılması
gerektiğini savundum. Bir siyasal sistemi totaliter olarak tanımlamak için
Hitler’i, Mussolini’yi, Stalin’i ve diğerlerini günümüzde aramak boşunadır. Ama
günümüzde birçok devletin kendinden kaynaklı kurucu meşruiyetini topluma
dayattığı, resmi ideoloji aracılığıyla toplumu topyekün düzenlediği, resmi
Halis Çetin
41
ideolojiye uygun olmayan tüm meşruiyet arayışlarını ortadan kaldırdığı,
kendisiyle çatışan, onu yalanlayabilecek bütün ahlaki, bilimsel inançları,
teorileri, fikirleri, vicdanları yasakladığı, kendi doktrin elbisesini giydirmek için
gençleri zorla eğittiği, bütün düşmanları susturmak ve bütün iletişim araçlarını
ele geçirip kontrol etmek üzere örgütlendiği, baskı ve ideolojik araçlarla şiddeti,
terörü ve zoru toplumun en derin alanlarına yaydığını gözlemlemekteyiz. Sonul
olarak totalitarizm, eskisi gibi yüzeysel bir total hegemonya kurma yerine
modern araçları da kullanarak iktidarını yaygın ve yoğun bir şekilde siyasal,
sosyal ve ekonomik alanlarda sürdürmektedir.
Kaynakça
ALLARD, E. (1971), Institionalized Radicalism in Decline of Ideology. (New
York).
ALTHUSSER, Louis. (1991), İdeoloji ve Devletin İdeolojik Aygıtları. (Çev:
Yusuf Alp-Mahmut Özışık).İstanbul: İletişim Yayınları.
ARDIGO, Archillo. (1987), “The Moral Question and Legitimation”. Current
Sociology. V:5-2, Sum.
ARENDT,Hannah. (1996), Totalitarizmin Kaynakları I: Antisemitizm. (Çev:
Bahadır S. Şener İstanbul: İletişim Yayınları.
ARENDT,Hannah. (1998), Totalitarizmin Kaynakları II: Emperyalizm. (Çev:
Bahadır Sina Şener). İstanbul: İletişim Yayınları.
BERGER Peter L.-Thomas Luckmann.
(1967), The Social Construction of
Reality. (New York:Anchor).
BLACK, Cyril E. (1989), Çağdaşlaşmanın İtici Güçleri. (Çev: M. Fatih
Gümüş). Ankara: Verso Yayınları.
BOURRICAUD, François. (1987), “Legitimacy and Legtimation”. Current
Sociology. V:5-2, Sum.
CAMPBELL, Joseph. (1995), İlkel Mitoloji: Tanrıların Maskeleri.
(Çev:Kudret Emiroğlu).Ankara: İmge Yayınları.
CASSIRER, Ernst. (1984), Devlet Efsanesi. (Çev: Necla Arat).İstanbul: Remzi
Kitabevi.
CIPRIANI, Roberto. (1987), “ The Sociology of Legitimation”. Current
Sociology. V:5-2, Sum.
CLAESSEN, Henry J.M. (1988), “Changing Legitimacy”, State Formation
and Political Legitimacy. (Edited by: Ronald Cohen-Judith D. Toland).
New Brunswick Transaction Books, (USA)
ERDOĞAN, Mustafa. (1995), Demokrasi, Laiklik, Resmi İdeoloji. Ankara:
LDT.Yayınları.
FERRAROTTI, Franco. (1987), “Legitimation, Representation and
Power”.Current Sociology. V:5-2, Sum.
FOUCAULT, Michel. (1980), The Will to Truth. (İng. Çev: Alan Sheridan).
New York: Tavistock P.
FRIEDRICH, Carl J.-Zbigniev K. Brzezinski.
(1964), Totaliter Diktatörlük ve
Otokrasi. (Çev: Oğuz Onaran). Ankara: Türk Siyasi İlimler Derneği
Yayınları.
FRIEDMAN, Milton. (1988), Kapitalizm ve Özgürlük. (Çev:Doğan Erberk-
Nilgün Himmetoğlu).İstanbul: Altın Kitaplar Yayınları.
Totalitarizm: İdeolojik Kökenleri ve Toplumsal İnşa Araçları
42
GELLNER, Ernest. (1970), Concept and Society in Sociological Theory and
Philosophical Analysis. New York: Harper Torchbooks.
GUIBERNAU, Montserrat. (1997), Milliyetçilikler. (Çev: Neşe Nur Domaniç)
İstanbul: Sarmal Yayınları.
HABERMAS, Jurgen. (1993), İdeoloji Olarak Teknik ve Bilim. (Çev: Mustafa
Tüzel) (İstanbul: Yapı Kredi Yayınları)
HAYEK, Friedrich A.von. (1999), Kölelik Yolu. (Çev:Turhan Feyzioğlu-
Yıldıray Arsan). Ankara: Liberte Yay.
HEGEL, G.W.F. (1991), Tarihte Akıl. (Çev: Önay Sözer).İstanbul: Ara
Yayınları.
HOOKE, S. Henry. (1995), Ortadoğu Mitolojisi. (Çev:Alaaddin Şenel).
Ankara: İmge Yayınları
ILLICH, Ivan. (1988), Şenlikli Toplum. (Çev: Ahmet Kot).İstanbul: Ayrıntı
Yayınları.
ILLICH, Ivan. (1994), “Körelten Meslekler”, Profesyoneller İktidarı. (Der.ve
Çev: Cevdet Cerit). İstanbul: Pınar Yayınları.
İNSEL, Ahmet. (1993) İktisat İdeolojisinin Eleştirisi. İstanbul: Birikim
Yayınları.
KAMENKA, Eugene. (1992), “Totaliterianizm”, in. A Companion to
Contemporary Political Philosophy, (Blackwell) (Edited by; Robert
E. Goodin-Philip Pettit).
KOLAKOWSKI, Leszek. (1993), “Totalitarizm ve Yalan”, Sosyal-Siyasal
Teori. (Çev: Aydın Yalçın, Der: Atilla Yayla).Ankara: Siyasal Kitabevi
Yayınları.
LACLAU, Ernesto. (1998), İdeoloji ve Politika, (İstanbul: Belge Yayınları)
(Çev: Hüseyin Sarıca).
LEVI-STRAUSS, Claude. (1993), “The Structurul Study of Myth”, in. Social
Theory: The Multicultural and Classical Readings. (Ed: Charles
Lemert). Oxford: Westview Press.
LINZ, Juan J. (1984), Totaliter ve Otoriter Rejimler. (Çev: Ergun Özbudun).
Ankara: Siyasi İlimler Türk Derneği, S Yayınları.
MANNHEIM, Karl. (1950) Ideology and Utopia. (Oxford).
MARDİN, Şerif. (1976), İdeoloji. Ankara: Sosyal Bilimler Derneği Yayınları.
MICHEL, Henri. (1990), Faşizmler. (Çev: Füsun Üstel).İstanbul: İletişim
Yayınları
MOORE, Sally Falk. (1988), “Legitimation as a Process”, in. State Formation
and Political Legitimacy. (Ed: Ronald Cohan-Judith D. Toland).
(Oxford: Transaction Books).
NIETZSCHE, F.W. (1967), The Will to Power. (İng. Çev: W. Kaufmann). New
York: Vintage Books.
NIETZSCHE, F.W. (1991), Gelecekteki Felsefe. (Çev: Ümit Özdağ). Ankara:
İmge Yayınları.
PARSONS, Talcolt: (1951) The Social System. (Glencoe).
PLATON. (1995), Devlet. (Çev: Sebahattin Eyüboğlu-M. Ali Cimcoz).İstanbul:
Remzi Kitabevi.
POPPER, Karl. (1967), Açık Toplum ve Düşmanları. (Çev: Mete Tunçay).
Ankara: Türk Siyasi İlimler Derneği Yayınları.
Halis Çetin
43
POULANTZAS, Nicos. (1992), Siyasal İktidar ve Toplumsal Sınıflar. (Çev:
Şen Süer, L. Fevzi Topaçoğlu). İstanbul: Belge Yayınları.
ROUSSEAU, J.Jacques. (1966), Emile, (İstanbul).
RUPNIK Jacques. (1993), “Totalitarizmin Yeniden Değerlendirilmesi”, İstanbul:
Ayrıntı Yayınları. Sivil Toplum ve Devlet. (Der: John Kean. Çev:
Ahmet Çiğdem).
SHILS, Edward. (1968), “The Concept and Function of Ideology”,
International Encyclopedia Social Science.
SIGMUND, Paul E. (1967), The Ideologies of Developing Nations. New York:
Praeger.
THOMSON, John B. (1986), “ What is Bureaucracy?”, The Political Forms of
Modern Society: Bureaucracy, Democracy, Totalitarianism. (Ed:
John B. Thomson). Cambridge: Polity Press.
WAGNER, Helmut. (1993), “Parti Diktatörlüğünün Çöküşü, Komünist
Yönetimin Safhaları”, Sosyal-Siyasal Teori. (Çev: Mustafa Erdoğan)
(Der: Atilla Yayla). Ankara: Siyasal Kitabevi Yayınları.
WALKER, M. (1972), The National Front, London: Fontana.
WEBER, Max. (1968), Economy and Society. Berkeley: University of
California Press.
WEBER, Max. (1993), Sosyoloji Yazıları, (Çev: Taha Parla).İstanbul: Hürriyet
Vakfı Yayınları
WEBER, Max. (1947), The Theory of Social and Economic Organization.
Oxford U.P.
WEBER, Max. (1995), Toplumsal ve Ekonomik Örgütlenme Kuramı. (Çev:
Özer Ozankaya). Ankara: İmge Yayınları.
Dostları ilə paylaş: |