2- BOŞANMA DAVALARINDA YETKİLİ VE
GÖREVLİ MAHKEME
aa)BOŞANMADA GÖREVLİ MAHKEME
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair
Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4. Maddesi gereğince;
-4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım
hariç olmak üzere (md. 118-395) kaynaklanan bütün davaların,
-4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin,
-Aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve
tenfizinin, aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerce bakılacağı;
Aynı yasanın 2. maddesi gereğince de, aile mahkemesi kurulmayan
yerlerde bu kanun kapsamına giren dava ve işlerin asliye hukuk
mahkemelerinde bakılacağı hükme bağlamıştır.
2.Hukuk Dairesi,Esas: 2011/4983,Karar: 2012/1895,Karar Tarihi: 01.02.2012
“ÖZET: Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde hakimler ve savcılar yüksek
kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı
ile görülüp karara bağlanması gerekir. Davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması
gerekirken, bu husus düşünülmeden asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya
devam edilip karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”
Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında
re’sen göz önüne alınır.
2.Hukuk Dairesi,Esas: 2011/11440,Karar: 2011/12515,Karar Tarihi: 18.07.2011
“ÖZET: Davacı ile davalılardan H… tarihinde kesinleşen ilam ile boşanmışlardır.
Davacının manevi tazminat istemi; boşanmanın feri (eki) niteliğinde olmayıp; genel
hükümlere dair manevi tazminat istemine ilişkindir. Bu tür davalar genel
mahkemelerde görülür. Davacının istemi göz önüne alındığında görev asliye hukuk
mahkemesinindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında
mahkemece re'sen gözönüne alınır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi
gerekir.”
bb)BOŞANMADA YETKİLİ MAHKEME
TMK Madde 168 – “Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili
mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı
aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.”
TMK 19.maddede de “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle
oturduğu yerdir.” Denilmektedir.
Bu düzenlemeler ile, boşanma davalarında, eşlere (özellikle de kadınlara) kendi
yerleşim yerinde (SÜREKLİ KALMA NİYETİYLE OTURDUĞU YERDE ) dava
açma imkanı sağlanmıştır.
2.Hukuk Dairesi,Esas: 2011/7586,Karar: 2011/8723,Karar Tarihi: 18.05.2011 “ÖZET:
Tarafların son altı aydan beri birlikte oturdukları yerin K. olduğu konusunda bir tartışma
olmamakla birlikte, davacı kadının müşterek konuttan şiddet görerek ayrılıp, sürekli
kalma niyetiyle baba evine döndüğü, yerleşim yerinin K. olduğunun kabulü
gerektiği, bu sebeple davacının yetkili mahkeme olarak K.'yı tercih ettiği anlaşılmakla, davalının
yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekir.”
3.HD Esas : 2003/001934 Karar: 2003/001704 Tarih: 25.02.2003 kararında “Somut olayda;
davacı nüfusa kayıtlı olduğu İspir'de değil de, boşanma tarihinden sonra birlikte kaldığı babasının göç
ederek yerleştiği Kemalpaşa'da işbu davayı açmıştır. Davalının kabul ettiği gibi davacının, Temmuz
2001 tarihinden itibaren Kemalpaşa'da babası evinde bulunduğu tartışmasız olduğuna ve 26.2.2002
tarihli tutanakta da, şahsın Kemalpaşa ilçesi M.Akif Ersoy mahallesi Dr.Ali Kahraman Caddesi 19
numaralı yerde babası ile birlikte kirada oturduğu belirlendiğine göre, bu yerde (geçici olarak
bulunmadığı, gezme, ziyaret etme vb. amaçla bunca süre orada barınmasının hayatın
olağan tecrübelerine uygun düşmediği gözetildiğinde) yerleşme niyetiyle oturduğunun
kabulü gerekir. Böylece davacı kendi yerleşim yerinde yetkili ve görevli mahkemede
dava açmıştır.”
Yetki itirazının ileri sürülmesi
Boşanma ve ayrılık davalarında yetki kamu düzenini ilgilendiren münhasır yetki değildir.
Davalı taraf yetkisiz olduğunu düşündüğü mahkemenin yetkisine itirazını HMK md.19 ve HMK
md 116 gereği ilk itiraz olarak cevap dilekçesinde ileri sürmesi ve yetkili mahkemeyi; birden
fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerekir, aksi takdirde yetki itirazı
dikkate alınmaz.
3- BOŞANMA DAVASINDA TARAFLAR
Boşanma davasının tarafları eşlerdir. Eşlerden biri ayırt etme gücünden
sürekli olarak yoksun ise de onun yasal temsilcisidir.
Ölüm halinde mirasçılarca boşanma davasının devamı da TMK md.181
gereği mümkündür.
Yargılama sırasında eşlerden birinin vefatı halinde; ölen eşin mirasçıları
TMK md.181 de belirtilen hükümlerden yararlanmak amacı ile ( diğer
eşin kusurunun ispatlanması suretiyle; diğer eşin vefat eden eşin yasal
mirasçılığını kaybetmesini ve ölüme bağlı tasarruflar ile diğer eşe
sağlanan hakların aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedilmesini sağlamak
) davaya devam edebilirler.
TMK Madde 181 –” Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı
olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla
kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.
(Değişik Fıkra. Yür.Tar.01.10.2011) Boşanma davası devam ederken,
ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin
kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”
Dostları ilə paylaş: |