Para problem değİL, SİZSİNİZ



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə30/38
tarix26.05.2023
ölçüsü0,56 Mb.
#113140
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   38
pdfcoffee.com para-problem-deil-sizsiniz-pdf-free

Oh, bundan daha fazlasını
alacağım – ve daha fazlasını – ve başka nelerin var? Onu da alacağım.
Hiç çok fazla verme rutinini yaptınız mı? Çocuklarınıza çok fazla verir misiniz?
Onlara verdiğiniz şey için şükran duyuyorlar mı? Benim çocuklarımla görünen o
ki ben onlara daha fazla verdikçe onlar daha fazla alıyorlar. Arkadaşım Mary’nin
söylediği gibi; çocuklar son nefesinize kadar alırlar ve asla teşekkür etmezler.
Onlar her zaman onlara vermenizi beklerler ve her zaman sizden alacaklardır.
Hediyenin onurlandırılması gerektiğini görmüyorlar. Sizin onlara verdiğiniz şeyi


hediye olarak düşünmüyorlar; her ne verirseniz kendi hakları olduğunu
düşünüyorlar.
Ne zaman hakkı olduğunu hisseden veya paranız olduğu ya da bunu
yapabildiğiniz için vermeniz gerektiğini düşünen birisine verirseniz bu çok temiz
olmayacaktır. Vermenizde veya verdiğinizin alınmasında gerçek bir neşe
olmayacaktır. Eğer yeterince sahip olmayan bir arkadaşınız varsa ona yardım
etmek için vermeyi deneyebilirsiniz ve sonra çok geçmeden kendizi sürekli ona
verirken bulabilirsiniz ve bunun sonu yok. Alma ve verme programında
olduğunuzda olan budur. Bütün bu vermeyi yaparken aslında alıp kabul
etmemeniz gerektiğine inanıyor olabilir misiniz? Her zaman vermeniz ama asla
alıp kabul etmemeniz gerektiğini hissediyor olabilir misiniz?
Bazı insanlar, diğerlerini daha eksik hissettirmek adına verirler. Biz insanlara her
zaman oldukça pahalı hediyeler veren bir kadın tanıyoruz. Bununla sorun
yaşayan arkadaşlarından birisi bana; “Ona karşılığında hiçbir şey veremiyorum,
çünkü bana harcadığı para miktarına eşdeğer bir şey alamam.” dedi. Bir süre
bundan konuştuk ve arkadaşının verme şeklinin diğer insanları uzaklaştırmasının
bir yolu olduğunu fark etti, bu yüzden daha fazlasını aldıkları halde kendilerini
daha eksik hissediyorlardı.
Alma ve verme ile hediyelendirme ve alıp kabul etme her türlü ilişkide meydana
gelir. Eğer siz yüzde 150 vermeniz gerektiğini düşündüğünüz bir ilişkideyseniz
genellikle yüzde 150 almaya gönüllü olan birisiyle beraber olursunuz. Sizin
verdiğiniz kadar veren birisini bulmazsınız. Ancak ilişkide gerçekten
hediyelendirip alıp kabul ettiğinizde, sonuç olarak kişi sizi hediyelendirir ve aynı
anda alıp kabul eder. Siz onları hediyelendirir ve aynı anda alıp kabul edersiniz.
Alma ve Verme Dünyasının Gelir ve Gider Defterinde mi
Yaşıyorsunuz?
Çoğunlukla insanlar bir şeylere sahip olmaktan uzak kaldıklarında şöyle diyen
bir bakış açısı geliştirirler;
Bu benim ve ne kadara sahip olduğumu biliyorum ve
benim fıstıklarımdan birini almaya çalışmazsan iyi olur, kahrolasıca.
Onlar alma
ve verme dünyasının gelir ve gider defterinde yaşarlar. Hesaplarını dengeli tutan
insanlar tanıyor musunuz? Onlar şöyle şeyler söylerler; “Fatura 37,50 dolar. Eğer


ikiye bölersek her birimiz için 18,75 dolar eder. Tamam, bana 18,75 dolar
borçlusun.”, “Bu benim yemeğim. Benim avokadolarımı yeme!” Bu tarz bir
düşüncenin sonucunda onlar bolluğa sahip olamazlar. Gelir ve gider defteri
dünyasında yaşayıp da hayatınızın bolluğuna inanamazsınız. Eğer tamamen
farklı bir bakış açısı alsaydınız ne olurdu; 
Onu istiyor musun? Al onu!
Kendi payımı almam lazım fikrinden kurtulduğunuzda, evrenin bolluğunu
deneyimleyebilirsiniz. Eğer siz tamamen bolluk içindeyseniz ev arkadaşınızın
sizin olduğunu düşündüğünüz avokadoyu yemesini umursar mısınız? Eğer siz
sınırsız kaynakları, sınırsız olasılıkları olan sınırsız bir varlık iseniz bir şeyler
sizden nasıl alınır ki? Gerçekten. Siz gerçekten hiç hediyesiz kalır mısınız?
Evren Sonsuz Bolluk İçindedir
Benim hediyelendirme ve alıp kabul etmeyle ilgili bakış açımı değiştirmemin
yollarından biri, beklenti olmadan vermeyi pratik etmemdi. Bir keresinde bir
arkadaşımla bir restorana gittik. Ben bir fincan kahve ve tatlı istedim ve
arkadaşım bir fincan çay istedi. Garsonumuz kırk beş yaşlarındaydı. Önce
arkadaşıma bir kaşık getirdi, sonra geri gitti ve bana bir kaşık getirdi. Sonra bana
bir fincan kahve getirdi. Sonra geri gitti ve çayı getirdi, sonra sütü ve sonra da
tatlıyı.
Ben sordum; “Zor bir gün mü geçiyorsunuz?”
Ağlamaklı bir halde, “Daha önce hiç çalışmadım. Bu bugüne kadarki ilk işim.
Bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum. Bunaldım.” dedi.
Ben, “Merak etmeyin, daha iyi olur. Alışırsınız.” dedim.
O, “Teşekkürler. Çok kibarsınız.” dedi.
Bize hesabı getirdi ve hesap 5,12 dolardı. Ben 10,12 dolar bıraktım.
Biz kapıdan çıkarken koşarak arkamızdan geldi; “Bayım, bayım, bana çok
fazla para verdiniz.” dedi.
Ben de “Hayır vermedim. O bahşiş. İyi durumda olduğunuzu bilmeniz için.”
dedim. Onun evreninden yayılan ışıltıyı görebilirdiniz.
Başka bir zaman, New York’ta öğle yemeğine gitmek için yolda yürüyordum ve
yolda bacağındaki büyük, açık bir kesikle oturan genç bir adam ve önünde de bir
teneke kutu vardı. Hiç kimse içine para koymuyordu. Öğle yemeğinden


dönerken ona bakmadan kutuya 20 dolarlık kağıt para sıkıştırdım ve bana;
“Teşekkürler bayım. Oh aman Tanrım! Çok yaşa! Çok yaşa! Teşekkür ederim!”
dedi. Birisi hiçbir beklenti olmadan onu gördüğü, kabul ettiği ve onu
hediyelendirdiği için onun içinden yayılan enerjiyi hissedebiliyordum. Beş kuruş
değil, yirmibeş kuruş değil, 
Tamam,
sen küçük bir dilencisin,
değil ama iyi bir
yemek alabileceği kadar iyi.
Eğer böyle şeyler yaparsanız dünyada bolluk olmadığı fikrini kırarsınız. Bunu
yapmanız gerekir. Bunu gerçekleştirmek zorundasınız.
Ben boşandıktan sonra evimden taşınırken satacağım birkaç antikam vardı ama
bunu yapmak yerine onları benden daha fazla parası olan antikacı bir arkadaşıma
verdim. Bütün antikalarımı ona verdim ve bu onun kafasını allak bullak etti.
Neden ona hediye ettiğimi anlayamadı, çünkü onda bende olduğundan daha
fazlası vardı. Onun bakış açısına göre sizden daha azına sahip olan birisine
vermeniz gerekirdi. Bu aşmanız gereken bir kavram.
Çok parası olan birisi daha az parası olan birisi ile dışarı çıktığında, daha az
parası olan genellikle daha çok olanın ödemesini bekler. Ben çok parası olan
birisi ile yemeğe gittiğimde bunu her zaman ödeme yapmak için kullanırım.
Onlar bununla ne yapacaklarını bilemezler. Ben artık onlardan daha az değilim.
Siz de bununla oynayabilirsiniz. Arada bir hesabı siz alın. Ne olacağını görün.
Hayatın amacı eğlenmektir ve belki de paranın amacı insanların paradigmalarını
yıkmaktır. Aslında gerçekte yaptığınız şey, evrenin sonsuz bolluk içinde olduğu
fikrinden yaşamaktır ve bundan işlev gösterdiğinizde hayattaki her şey daha iyi
hale gelir.

Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   38




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə