Müddessir sûresi 46-48.ÂYetler



Yüklə 190,38 Kb.
səhifə3/3
tarix25.06.2018
ölçüsü190,38 Kb.
#51606
1   2   3

سِيرُوا فِي الْأَرْضِ

  • Yeryüzünde gezin, dolaşın.”

ثُمَّ انْظُرُوا كَيْفَ كانَ عاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ ve keyfiyetten söz ediyor.

  • Peygamberleri yalanlayanların sonu nasıl olmuş bir görün.38

Altınızda arabalarınız ne iş görüyorsunuz. Deniz kenarında eşinmeye gideceğinize, helak olmuş toplumların, eskilerin yaşadığı yerleri izleyin. Mezarların nasıl toz haline dönüştüğünü, kemiklerin nasıl çürüdüğünü görün. Yaz oluyor. Adam, nerede yazlayacağını düşünüyor. Nereye gazlayalım diyor. Yazlamak için gazla diyor. Çıplakların yanında ne işin var senin? Orada nefsin kamçılanır. Orada da sinyaller alırsın ama başına bela olur. Nefsin kudurur orada. Eşini görmez olursun. Çoluğunu çocuğunu görmez olursun. Gözün perdelenir, pis pis perdeler gelir gözüne. Kadınların tesettürünün anlamının birisi de budur. Her insan bir şekilde evlenmiştir. Burayla pek ilgili değil ama anti parantez onu da söyleyelim. Olur ya seninkinden daha gösterişlidir. Seninki gölgede kalır. İçinden oraya akım oluşur. O da sana bakarsa Aman Allah’ım bağlantı kuruldu mu seninkiyle olan kontak kopar, kesilir. Öte taraf artık gözünün önündedir. İsterse görme onu. Mekanizma onu çekti aldı. Gördün mü Allah’ın Kulu işte o güzelliğin paketlenmesi lazımdır. İçinde olsun onu sahibi açsın. O paketi sadece kimin adı varsa, paket kiminse o açsın. İşte tesettürün anlamı budur. Bu şekilde mümin mümine rahmet olur. Eşini, çoluğunu, çocuğunu açıp da ona buna teşhir etmez. Çünkü bu katliamdır. Bu gönül katliamıdır, nefis katliamıdır. Ne yaptığımızın farkında değiliz değil mi? Bir özgürlük denilen, bir kapana kapılmışız gidiyoruz. Bunlar şeytan kapanıdır. Özgürlük diye bir laf müslümana yakışmaz. Biz Peygamberimize,

عبده وَ رسوله diyoruz. Allah’ın kulu ve resulüdür. Peygamber kulu olduktan sonra ki bu kölelerin tabiridir. Abd köleye ait bir tabirdir. Köle demektir. Abdi benim kölem demektir.

MÜSLÜMANLAR ALLAH’IN KÖLESİDİR:

Hürriyyet müslümana hiç yakışır mı? Biz ancak nefsimizi rehinlikten kurtardığımız gün hürriyetten söz edebiliriz. Henüz o gün gelmedi. Bilmiyoruz, biz şu anda ibadullahız. Onun için Abdülhamithan (cennet mekân) Hazretleri bu tabiri duyunca bu müslümanlara hayır getirmez. Bu müslümana yakışmaz dedi. Felaketi gördü ama engelleyemedi, sadece ağladı. Müslümana, bu millete yaramaz bu dedi. Gerçekten de yaramadı. O günden bu güne yüzümüz hiç güldü mü? Hep birbirimizi öldürmekle meşgulüz. Gâvura gerek yok. Birbirimizin canını, malını alıyoruz. Irzına, namusuna, tecavüzleri her gün görüyorsunuz. Bunu kim yapıyor? İşte bu ülkenin içindeki kimseler yapıyor. Öyle söyledi rahmetli büyüğüm (cennet mekân) “Keşke bu sözleri söylemeseydi. Duası kabul edilmiş” dedi. Veliyyullah dedi. Yani böyle olasınız, ipek mendilini, gözünün yaşlarını sildiği mendili pare pare ediyor. O Selanik’ten gelen güruhun üzerine atıyor. Böyle böyle olasınız dedi ve öyle olduk. Hiç yüzümüz gülmüyor. Kefaret ödüyoruz. İnşallah zamanı gelirde felaha kavuşuruz.

İkinci sınıf şefaatçiler nebilerdir. Nebiler kavimlerinin babası ve sürülerinin çobanı kabilindendirler. Bu nedenle hepsiyle tek tek ilgilenirler. Sorunlarıyla ilgilenmek zorundadırlar. Peygamberlik öyle basit bir şey değildir. Gelin benden alın. Yok. Peygamber gider ayaklarına. Peygamberin özelliği budur. Bir ihtiyacınız varsa gelin benden alın. Bunu bakkallar yapar. Peygamberler böyle değildir, ayaklarına giderler. Şehir şehir dolaşırlar. Köy köy, hane hane dolaşırlar. Peygamberler böyledir.



أْتِيا فِرْعَوْنَ

  • Firavuna gidin.”39

Gördünüz mü Firavunu çağırın demiyor. Firavun’a gidin diyor. Nebiler çok uzun gider de öyle olunca dersimiz bitmiyor. Bazısını da daha sonraki derslere bırakıyoruz.

3. sınıf şefaatçiler والصالحين Salih müminler de o kara günde şefaatçiler sınıfında yer alacaktır. لأنها Çünkü şefaat للمؤمنين müminlere aittir, دون الكافرين kâfirlere değil. Şefaat müminlere aittir. Kâfirler için şefaat yoktur. Öyle bir hak kâfire tanınmamıştır.

ŞEFAATİN İKİ TÜRÜ:

Şefaatın iki özelliği vardır.



Birincisi af ile ilgilidir. Suçların affı ile ilgilidir.

İkincisi ise derece üzerine derece katma ile ilgilidir. Adam kurtulmuş, kurtulmuş ama yüksek dereceler var. Adamın derecesi çok eksiktir. Çünkü cennette gidilecek yerler derecelere göre derecelendirilmiştir. Cennet de istediğin yere gidemezsin ki. Herkesin ameline orantılı belli bir yeri, yurdu var. O halde ikincisi derecesini artırmaya yöneliktir. Adam elli derecelikmiş, bunu artırabiliyor. Yüze, yüz elliye, iki yüze, iki yüz elliye artırabilir, şefaatte buda vardır. Biz sevgili peygamberimize belli şeylerle, mesela ona salât-ü selamı çok getirerek onun derecesinin artmasını sağlarız. Peygamberimize salât-ü selam getirmemiz onun derecesinin artmasını sağlar. Sen onun compütüründe kayıtlısındır. Kendisine salâvat getirenleri melekler ismen peygambere bildiriyor ve görüntünüzü de gösteriyor. Hani telefonlar var ya. Görüntülü senin adın geçince resmini de gösteriyor. Yerine göre sesini de verebiliyor. O’nun computüründe bunların daha da kıralı var, en üstünü var. Onu insanların yaptıklarına benzetemeyiz. Peygamberimiz bilir. Bu dünyada da onun memnuniyeti sana pozitif sinyal verir. Çünkü dua eder. Kendisine salât-ü selam geldiği zaman dua eder. Anan baban da böyledir. Ölmüş gitmiş, ona hayredersin. Bir ölü dostuna hayır ecrini gönderirsen, yani sevabını bağışlarsan ona bildirilir. Zaten “bu nereden geldi” diye soruyormuş. Bunu sana oğlun gönderdi veya arkadaşın gönderdi. O oradan seviniyor ve dua ediyor. Artık garezi marezi olmadığı için bu yönden geçerlidir. Beddua edemezler. Zarar verme yönünden bir girişimde bulunamazlar. Ama pozitif yönde Allah o yönü dünyaya da aktarabiliyor. Lehimize olan da geçerli, aleyhimize olan da geçmez. Böylesine faydalanma yönlerimiz vardır. Müminlerin gelir kaynağı çoktur. Allah’a şükürler olsun. Ganiyy-i Mutlak Hazretleri biz fukarayı düşünüyor. Havadan, nemden, tozdan, topraktan sana gelir. Korkma yeter ki kalbin sağlam olsun. Sağlam adımlarla bas. Safa ile yürü Hakka, her şey lehine çalışır.


1 Mülk67/14

2 Al-i İmran3/131

3 İsra17/85

4 İsra17/85

5 Hicr15/29

6 Enbiya21/23

7 Necm53/42

8 Maide5/3

9 Hicr15/46

10 Razi,Medahilişşeytan, İkinci Fasıl,c.1,s.226

11 Nisa4/103

12 Araf7/179

13 Enam6/112

14 Bakara2/93

15 Hâkim, Müstedrek,Kitabü’t -Tevbe

16 Secde32/17

17 Hadid57/20

18 Yusuf12/53

19 Kaf50/1

20Furkan25/44

21 Yasin36/78

22 Yasin36/52

23 Kaf50/22

24 Kaf50/22

25 Tekasür102/3-4

26 Nisa4/137

27 Maide5/93

28 Hakka69/41

29 Nisa4/82

30 Müddessir74/47

31 Ruhu’l-Beyan, Cuma Sûresi’nin Tefsiri

32 Âl-i İmran3/185

33 Fetih48/29

34 Ebu Davud,Nasihat,4918

35 Fetih48/29

36 Yunus10/32

37 Rad13/11

38 Enam6/11

39Şuara26/16

Yüklə 190,38 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə