Esas Sayısı : 2016/48 Karar Sayısı : 2016/42



Yüklə 39,04 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix18.05.2018
ölçüsü39,04 Kb.
#44557


 

Esas Sayısı     : 2016/48 

Karar Sayısı  : 2016/42 

 

 



“Gaziantep  C.Başsavcılığının  2016/12878  sor.  sayılı  iddianamesi  özetle; 

Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü Şahinbey Yıldırım Ekipler Amirliğine bağlı görevli polis 

memurlarının 25 Aralık Mahallesi 50 Cadde üzerinde hobi bahçeleri yanında şüpheli şahıslar 

ve  otolar  üzerinde  yapmış  oldukları  asayiş  uygulamasında  (açık  kimlik  bilgileri  sonradan 

tespit  edilen)  şüpheli  …  sevk  ve  idaresindeki  ….  plakalı  aracın  durdurulduğu  ve  şoför 

koltuğunun  sağ  tarafında  (bilgi  sahibi)  …  isimli  şahsın  bulunduğu,  yapılan  aramada 

şüpheli… üzerinde daralı 9,5 gram bonzai, 10 paket (fişek) satışa hazır alüminyum folyay 

asarılı daralı 3/gram metamfetamin, 8 adet captagon hap, 1 adet ecstasy hap, şeffaf kilitli 

poşet  alı  14,6  gram  metamfetamin,  9  adet  alüminyum  folyaya  sarılı  daralı  4,5  gram  

ağırlığında  |metamfetamin  olduğu  değerlendirilen  uyuşturucu  madde  ele  geçirildiği 

iddiasıyla  hakkında  TCK’nın  188/3,  53,  54  ve  63  maddeleri  gereğince  cezalandırılması 

istemiyle kamu davası açılmıştır. 

 

 

C.SAVCIEI ESAS HARKINDAKİ GÖRÜŞÜNDE ÖZETLE; 

 

 

Sanığın  subut  bulan  eylemine  uyan  CMK  223/5,  TCK  188/3,63  ve  53  maddesi 

gereğince cezalandırılmasına 

 

 

Suça  konu  uyuşturucu  maddelerin  TCK  54  maddesi  gereğince  müsaderesine, 

alması muhtemel ceza miktarına göre sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesi 

yönünde görüş bildirmiştir. 

 

 

SANIK  …  SAVUNMASINDA:  “ben  uyuşturucu  ticareti  yapmıyorum,  taksi 

şoförlüğü  yapıyorum,  uyuşturucu  kullanıyorum.  Olay  günü  de  kullanmak  amacıyla  Vatan 

mahallesinden uyuşturucu aldım. Ateş buz aldım, bi de jameika aldım. Başka da bir şey yoktu, 

yolda  uygulamada  memurlar  durdurdu.  Aramam  yapıldı,  üzerimden  uyuşturucu  çıktı” 

şeklinde savunma yapmıştır. 

 

 

DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE TAKDİRİ 

 

 

Mahkememizce  5237  sayılı  TCK.nun  191/8  maddesinin  Anayasanın  10. 

maddesindeki  hukuk  önünde  eşitlik  ilkesine  aykırı  olduğuna  kanaat  getirilerek,  davanın 

durmasına karar verilmiştir. 

 

 

5237 sayılı TCK nun 191/8. maddesi Anayasanın 10. maddesindeki herkes hukuk 

önünde eşittir hükmüne aykırıdır. Şöyle ki; 

 

 

Sanıklar  hakkında  TCK.nun  188  ve  190  maddesine  aykırılıktan  açılan  kamu 

davalarında, sanıkların üzerlerine atılı müsnet suç şayet bu maddeler kapsamına girmediğine 

mahkemece  kanaat  getirilmesi  halinde  ve  sanığın  üzerine  atılı  suç  TCK.nun  191/1 

maddesindeki  belirtilen  kullanmak  için  uyuşturucu  ve  uyarıcı  madde  satın  alınması,  kabul 

edilmesi,  bulundurulması  ve  uyuşturucu  madde  kullanılması  kapsamında  kabul  edilmesi 

durumunda  sanıklar  hakkında  TCK.nun  191/8  maddesi  gereğince  hükmün  açıklanmasının 


geri  bırakılmasına  karar  verilir  hükmü  getirilmiştir.  Bu  karar  verilir  hükmü  mahkemeyi 

bağlamaktadır  ve  şayet  ilgili  sanıklar  hakkında  uyuşturucu  madde  ticaretinden  veya 

imalatından  veya  uyuşturucu  ve  uyarıcı  madde  kullanılmasını  kolaylaştırmaktan  açılan 

davalarla ilgili olarak mahkeme sanığın bu suçları ihlal etmediği ve sanığın üzerine atılı suç 

kullanmak  veya  bulundurmak  veya  satın  almak,  kabul  etmek  kapsamında  kabul  edilmesi 

halinde sanık hakkında zorunlu olarak hakkında CMK.nun 231. maddesi gereğince hükmün 

açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini öngörülmüştür ve bu hükmü vermekte 

mahkemeyi zorunlu tutmuştur. Ayrıca burada sanığa da seçimlik hak vermemiştir. Yani sanık 

hakkında  ister  hükmün  açıklanmasının  geri  bırakılmasını  istesin  veya  istemesin  netice 

değişmemekte ve mahkeme yasal zorunluluk gereğince sanık istemese dahi sanık hakkında 

zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermektedir. Bu dununda 

hakkında  hükmün  açıklanmasının  geri  bırakılmasını  kabul  etmeyen  sanık  aleyhine  sonuç 

doğurabilecek  bir  durumdur.  Zira  kendisini  isnat  edilen  suçtan  aklamak  isteyen  sanıklar 

haklarında genel kural olan CMK.nun 231/6-c maddesinde belirtilen hükmün açıklanmasının 

geri bırakılmasını istememe hakları vardır. 

 

 

Yukarıda  açıklandığı  üzere  CMK.nun  231/6-c  maddesinde  hakkında  hükmün 

açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmeyen sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının 

geri bırakılmasına dair karar verilemeyeceğini belirtmiştir. CMK.nun 231. maddesindeki bu 

genel düzenlemeye TCK.nun 191/8. aykırıdır. Zira TCK.nun 191/8 sanığa hakkında hükmün 

açıklanmasının  geri  bırakılmasını  isteyip  istemediği  konusunda  herhangi  bir  seçimlik  hak 

vermemektedir.  Sanık  hakkında  hükmün  açıklanmasının  geri  bırakılmasını  istemediğini 

belirtse  dahi  mahkeme  TCK.nun  191/8.  gereğince  sanık  hakkında  hükmün  açıklanmasının 

geri 

bırakılmasını verebilecektir. Bu da kanun önünde herkes eşittir. Hükmü olan Anayasanın 10. 

maddesine aykırılık teşkil etmektedir ve kişilerin kendilerini mahkeme önünde aklama hakkını 

kısıtlamaktadır. Zira kişi yargılandığı davada sonuna kadar beraat etme yasal yollarını da 

kullanma  hakkına  sahiptir  ve  sanık  hakkında  TCK.nun  188.  ve  190.  maddesinden  açılan 

davalarda da kendisini aklama hakkına sahiptir ve bu suçlar yönünden de açılan davalarda, 

sanık  hakkında  hükmün  açıklanmasının  geri  bırakılıp  bırakılmayacağı  konusunda  seçim 

hakkına sahip olması gerektiği Mahkememizce kanaat getirilmiştir. Bu nedenlerle sanığa bu 

CMK.nun 231’de belirtilen seçimlik hakkı tanınmadan hakkında  hükmün açıklanmasının geri  

bırakılmasına  karar  verilmesi  Anayasanın  10.  Maddesindeki  herkes  hukuk  önünde  eşitlik 

ilkesine  aykırı  olduğuna  mahkememizce  kanaat  getirilmiş,  bu  nedenle  davanın  durmasına 

karar verilmiştir ve bu durumun çözümü için Anayasa mahkemesine gönderilmesine karar 

verilmiştir. 

 

 

Ayrıca  CMK.nun  231/6.  maddesinde  sanıklar  hakkında  tüm  suçlar  açısından 

hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarını belirtmiştir. Bunlar; 

 

 

a) Sanığın karşı tarafın veya kamunun zararını gidermiş olması, 

 

b) Sanığın daha önce kasti bir suçtan mahkum olmaması 

 

c)  Mahkemece  sanığın  pişman  olduğuna  kanaat  getirilmesi  ve  ilerde  suç 


 

Esas Sayısı     : 2016/48 

Karar Sayısı  : 2016/42 

 

işlemeyeceği konusunda kanaat oluşması 



 

d)  Sanığın  hakkında  hükmün  açıklanmasının  geri  bırakılmasını  kabul  etmesi 

gerektiği 

 

Belirtilmiştir. 

 

TCK.nun  191/8  maddesi  CMK.nun  231/6’daki  düzenlemeye  aykırıdır.  Zira  191/8 

maddesi  CMK.nun  231/6  şartlarını  aramamaktadır.  Sanık  istemese  dahi  mahkeme  sanık 

hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verebilmektedir. Ayrıca mahkeme 

sanığın ilerde suç işlemeyeceği konusunda kanaati oluşmasa dahi yasal zorunluluk nedeniyle 

sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermektedir. Bu da kişilerin 

hukuk  önünde  eşitlik  ilkesine  aykırıdır  ve  bu  durum  Anayasanın  10.  maddesindeki  hukuk 

önünde eşitlik ilkesine aykırı olduğu mahkememizce kanaat getirilmiştir. 

 

 

Ayrıca  TCK.nun  191/8  maddesi  bazen  sanık  hakkında  CMK.nun  231/6 

maddesinde  belirtilen  hükmün  açıklanmasının  geri  bırakılmasına  dair  şartlar  olmasa  dahi 

sanık  lehine  sonuç  doğurmaktadır.  Çünkü  sanıklar  hakkında  TCK.nun  188  ve  190 

maddesinden cezalandırılmaları için açılan kamu davalarında, CMK.nun 191/8 maddesinde 

sanık daha önceden kasti bir suçtan  mahkum olması durumunda veya zararı gidermemesi 

halinde veya mahkeme sanık hakkında ilerde suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmaması 

halinde ve sanık istememesi halinde dahi sanık hakkında TCK.nun 188 ve 190 maddesinden 

açılan  davalarda  mahkeme  sanığın  üzerine  atılı  suç  191/1  maddesine  girdiğine  kanaat 

getirilmesi halinde sanık hakkında zorunlu olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına 

karar  verecektir.  Bu  durum  ise  CMK.nun  23İ/6  maddesinde  düzenlenen  genel  suçlar  ve 

sanıklar  açısından  aleyhe  bir  sonuç  doğurabilecektir.  Çünkü  TCK.nun  188  ve  190 

maddelerinden açılan kamu davalarıyla ilgili sanıklar hakkında daha önceden sabıkalı olan 

ve  kamunun  ve  ilgili  kişilerin  zararını  gidermemiş  olan  ve  daha  önceden  lehine  hükmün 

açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip deneme süresinde yeniden suç işleyen veya 

mahkemece ilerde suç işlemeyeceğine kanaat getirilmeyen sanıklar hakkında dahi TCK.nun 

191/8 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecektir. Bu 

durum da diğer genel suçlardan yargılanan kişiler açısından eşitsizliğe sebep olacaktır. Bu 

durumda  da  yine  Anayasanın  10.  maddesinde  belirtilen  eşitlik  ilkesine  aykırılık 

doğurmaktadır. 

 

 

Yukarıdan  beri  sayılan  nedenlerle  mahkememiz  5237  sayılı  TCK.nun  191/8 

maddesi Anayasanın 10. Maddesi olan herkes hukuk önünde eşittir ilkesine aykırı olduğuna 

mahkememizce kanaat getirilmiş ve bu durumun düzeltilmesine gerektiğine kanaat getirilmiş 

ve bu nedenle mahkememiz Anayasanın 152 maddesi gereğince 5237 sayılı Yasa’nın 191/8 

maddesinin  iptali  için  dosyanın  Anayasa  Mahkemesine  gönderilmesine  karar  verilmiş, 

aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.  

 

 

HÜKÜM: Yukarda gerekçesi açıklandığı üzere; 

 

 


 

1- Sanığın savunması alınmış olduğundan, üzerine atılı suç vasfı değişme ihtimali 

de gözetilerek SANIĞIN BİHAKKIN TAHLİYESİNE, 

 

 

 

Başka  suçtan  hükümlü  ya  da  tutuklu  değilse  serbest  bırakılması  için  cezaevi 

müdürlüğüne yazı yazılmasına, 

 

 

2-  5237  sayılı  TCK.nun  191/8.  maddesinin  mahkememizce  Anayasanın  10. 

maddesinde  belirtilen  herkes  hukuk  önünde  eşittir  hükmüne  aykırı  olduğu  kanaatine 

varıldığından,  bu  maddenin  iptali  için  dosyanın  Anayasa  Mahkemesinin  152  maddesi 

gereğince Anayasa Mahkemesine gönderilmesine, 

 

 

Mahkemenizin  bu  aykırılık  iddiası  ile  ilgili  karar  verilip  mahkememize 

gönderilinceye kadar davanın DURMASINA ve esasın bu şekilde kapatılmasına, 

 

 

Anayasanın  vereceği  karara  göre  dosya  Anayasa  Mahkemesinden  döndükten 

sonra yeniden dosyanın ele alınıp takdir olunmasına, 

 

 

Dair, sanık ile müdafinin yüzüne karşı, iddia makamının katılımı ile, oybirliği ile 

verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.” 

 

 


 

Esas Sayısı     : 2016/48 

Karar Sayısı  : 2016/42 

 

Mahkememizin bu aykırılık iddiası ile ilgili karar verilip mahkememize 



gönderilinceye kadar davanın DURMASINA ve esasın bu şekilde kapatılmasına, 

Anayasanın vereceği karara göre dosya Anayasa mahkemesinden döndükten sonra 

yeniden 

 

 

Yüklə 39,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə