Eğitim Portalı



Yüklə 231,05 Kb.
səhifə9/9
tarix05.02.2018
ölçüsü231,05 Kb.
#24731
1   2   3   4   5   6   7   8   9

ORMANLARIN FAYDALARI


1-Odun ve kereste ihtiyacımızı sağlar.

2-Eğimli yamaçlarda erozyonu önler

3-Her türlü dinlenme ihtiyacımıza cevap verir.

4-Yurt savunmasında, çeşitli yönlerden kolaylık sağlar.

5-Yabani ve özellikle av hayvanlarını barındırır.

6-Yağış sularını yer altına toplar,bunlarında kaynaklar halinde çıkmasını sağlar.

7-Havadaki oksijen ve karbondioksit dengesini sağlar.

Not: Ormanlardan sürekli faydalanmak için ormancılığın üç temel ilkesi vardır.

a-Ormanların genişletilmesi

b-Devamlı korunması

c-İşletilmesi

Ormanların faydalarını ona başlık altında toplarız.



a) DOĞAL DENGEYİ SAĞLAR :

Eğimli sahalarda ormanlar toprağı örgü şeklinde sararak toprakların aşınmasını önler. Toprak tabakasına saldığı kökleri ile suyun derinlere sızması için, küçük kanalcıklar oluşturur.Böylece ormanlık sahalara düşen yağışlar toprağa sızar ve oradan yer altı suyuna, derelere ve kaynaklara kavuşur.

Ormanların diğer önemli tarafı,doğadaki besin maddelerinin dolaşımını sağlamasıdır. Toprağa düşen dal ve yapraklar; bakteriler tarafından organik maddeye dönüşür.Organik madde, topraktaki bitki besin maddesini artırarak bitki örtüsünün daha iyi gelişmesini sağlar. Diğer taraftan toprağa karışan organik madde toprakta gözenekli bir yapı oluşturur.Bu da yağışların toprağa sızmasını sağlar.

b)ORMANLAR DİNLENDİRİCİ ETKİ YAPAR :

Orman içi mesire yerleri ve milli park alanları, önemli dinlenme yerleridir. Ülkemizde son yıllarda önemli milli parklar kurulmuştur.Bunlar;Yozgat çamlığı, Kaçkar Adana(soğuksu),Kızılcahamam, Kuş Cenneti, Uludağ,Yedigöller,Dilek yarımadası(Aydın). Spil dağı,



Kızıldağ(Yalvaç), Termosos, Köprülü Kanyon, Olimpos, Beydağları, Altınbeşik mağarası (Antalya)Kovada (Isparta), Mercan vadisi, Maçka, Altındere, Hatilla vadisi, Beyşehir,Karagöl, Nemrut Dağı (Adıyaman), Başkomutanlık (Afyon), Honaz Dağı (Denizli)

c)ODUN, KERESTE VE BAZI SANAYİ KOLLARINA HAM MADDE SAĞLAR:

Ormanlardan yakacak odun ve kereste üretilir.Yılda ortalama 6-8 milyon m3 tomruk elde edilir. Bunlar inşaatta, kağıt üretiminde,ambalaj sanayisinde, maden ocaklarında destek ,PTT ve enerji hatlarında taşınma direği olarak kullanılır. Ayrıca çamdan elde edilen reçine, kimya sanayiinde, boya yapımında kullanılır.

Ormanlarımızdan odun ve kereste üretimi orman işletmelerine yapılır.Odunu büyük bir bölümü yakacak olarak evlerin ısıtılmasında kullanılınır.Evlerin ısıtılmasında enerjinin beşte biri odundan sağlanır.

Ormanlarımızı., korunan ormanlar ve verimli parklar hariç işletmemiz gereklidir. Ormanlarımız, orman içinde ve orman kenarında yaşayan köylülerimizin önemli gelir kaynağıdır. Köylerimizin üçte ikisi orman içinde ve kenarında kurulmuştur.Nüfusumuzun onda biri ormanlardan yararlanmaktadır.Bu yönü ile de ormanlarımız vatandaşlarımıza iş temin eden doğal kaynaktır.



MAKİLER

Karadeniz bölgesinde ormanların tahrip edildiği kıyı kuşağında oluşan çalıklara psodomaki (yalancı çalılık )denilir.Akdeniz de ise kızılçam ormanları altında yetişen çalılar,orman tahribi sonucu,hızla yayılarak geniş sahaları kaplar.Buna Maki denir.
PSODOMAKİLER:

Karadenizin kıyısından itibaren birkaç yüz metreye kadar çalı kuşağı vardır.Bu kuşakta Doğuda Trabzon dan Batı Trakya’ya kadar uzanan, kıyıda Akdeniz bitki türlerinden defne, kızılçam, akçakesme,sandal,melengiç,yabani,zeytin,funda yetişir.Güney Marmara kıyılarında benzer çalılıklar görülür.



MAKİLER (AKDENİZ ÇALILARI):

Makiler kızılçam ormanlarının altında ormanların tahrip edilmesiyle ortaya çıkarlar Makilerin çoğu kök ve dal sürgünleri ile gelişme gösterdiğinden hızlı yayılma gösterir.Bölge de makiyi oluşturan çalılar şunlardır; Kermez meşesi, sandal, kocayemiş, keçiboynuzu, defne, mersin, yabani zeytin, sakız, zakkum ve akçakesmedir dir. Bunlar kışın yapraklarını dökmezler, devamlı yeşildirler.

Maki türlerinden en yaygın olanı yapraklarının kenarı dikenli kermez meşesi dir. Bu meşe Akdeniz ikliminin tipik belirticisidir. Kermez meşelerinin sürgünlerini keçiler yemektedir. Bu yüzden meşeler bodur çalı şeklinde kalmaktadır.Dere kenarlarındaki nemli sahalarda ise zakkum, katır tırnağı, hayıt ile mersin ağaççıkları bir araya gelerek ayrı topluluk oluşturmaktadır.

İç ve Doğu Anadolu’daki çalı toplulukları ormanların tahrip edildiği alanlarda görülür. Özellikle karaçam ve meşenin tahrip edildiği alanlarda ladin, ardıç, geyikdikeni, kuşburnu, yabani armut,badem yer alır.



BODUR ÇALI (GARİG):

Akdeniz bölgesinde dikenli diz boyu yüksekliğinde bulunan bitki topluluğuna GARİG veya FRİGANA denir.Garigler, maki ve kızılçamların tahrip edildiği alanlarda ve terkedilmiş tarlalarda görülür.Tohumları rüzgarla kolay taşındığından yayılma yeteneği fazladır. Garigleri oluşturan bitkiler abdest bozan, diken çalısı, ladin, nane, funda ve yasemindir. Gariglerin görüldüğü yerler; Akdeniz’de Mut havzası, Ege’de Çeşme, Karaburun’un batısı, Yamanlar Dağı (İzmir), Dumanlı dağ çevresi, Bodrum, Bergama dır.


BOZKIRLAR:

Yazın kuruyarak, sapsarı kesilen kuraklığa dayanıklı ilkbaharda yetişen ot topluluklarına bozkır denir.Üç ana guruba ayrılır.



1)Doğal Bozkırlar: İç Anadolu da Konya ovası Tuz gölü çevresi ile Ankara’nın güneyine kadar olan sahalarda,G.Doğu Anadolu’nun ovalarında ve platoların da görülür.D.Anadolu da 2000’ m deki ova ve havzalardaki yerlerde yaygındır.Bu sahalarda yağış az olduğundan ağaç yetişmez Bozkırı oluşturan otlar nisanda yeşerir, mayıs da çiçek açar ve tohum bağlar,yaz mevsiminde sararır. Bozkırlar Doğu Anadolu da mayıs da yeşerir,temmuzda sararır. Bozkır alanları ülkemizin buğday ambarı durumundadır.

Bozkırları oluşturan ot türleri;geven, koyun yumağı, kekik tavşan otu, kılıç otu, gelincik, çayır, peygamber çiçeği. İç Anadolu da bozkırlar çeşitli sebeplerden dolayı bozulmuştur. Doğu Anadolu’nun ova ve havzalarında da bozkır bitkileri yaygındır.



2)Uzun Boylu Bozkırlar: Özellikle Doğu Anadolu da doğal bozkırlara göre daha uzun otsu türler yetişir.Bu bozkıra Dağ bozkırı denir.Bu kuşakta civan perçemi, kekik, koyun yumağı yavşan, çoban yastığı görülür.

3)Antropojen Bozkırlar:Güneydoğu Doğu ve İç Anadolu da ormanların tahrip edildiği alanlarda bozkır bitkilerinin yerleşmesi ile oluşmuş bozkırlardır.Böyle sahalara insan eliyle oluşmuş bozkırlarda denir.Su istekleri az olan otsu türler ormanların tahrip edildiği bu alanları kaplar. Antropojen bozkırlarda erken otlatma, otların gelişmemesine neden olur. Bu otların yerinde dikenli ve acı otlar yetişir. Bu yüzden hayvanlar yeterince beslenemez.

YÜKSEK DAĞ ÇAYIRLARI :

Yazların kısa ve yağışlı geçtiği sahalarda uzun boylu dağ çayırları yetişir. Bunlar Sarıkamış, Kars ve Çıldır çevresinde yaygındır. Buralarda sıcaklık az olduğundan çayırlar uzun sürede humusa dönüşür. Bu yüzden toprak organik madde bakımından zenginleşir. Dağ çayırları, büyük baş hayvanların doğal otlaklarıdır. K.Anadolu Dağları ile Toros’ ların yüksek kesimlerinde yüksek çayırlar görülür. Bu sahalar, yayla hayvancılığı yönünden önemlidir. Toroslardaki dağ çayırları aşırı otlanma sonunda önemli ölçüde bozulmuştur, bölgeye has bitkilerin bir bölümü ortadan kalkmıştır. İç Anadolu bazı dikenli otlar ve bozkır bitkileri bu alana yayılmıştır.



TÜRKİYE DE AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI VE AĞAÇLANDIRMANIN ÖNEMİ:

Ülkemizin en az yarısının,ekolojik açıdan ormanla kaplı olması gerekmektedir. Şu anda sadece % 26 sı ormandır. Ormanlarımızın üçte birinden odun ve kereste üretimi yapılır. Gerisi verimsizdir. Buna göre ülkemizin dörtte birinin ağaçlandırılması gerekmektedir. Son yıllarda orman bakanlığınca, ağaçlandırma çalışmalarının başarılı olması için “Ağaçlandırma ve erozyon genel müdürlüğü”kurulmuştur. Ağaçlandırma yapılacak sahada bazı zorluklar bulunur. Bunların başında halkın eğitimsizliği ve bilinçsizliğidir.Buna yönelik eğitici çalışmalar yapılmaktadır. Ülkemizin doğasının korunması için TEMA gibi, Türkiye tabiatını koruma derneği, Türkiye çevre vakfı gibi vakıf ve dernekler kurulmuştur.

Orman bakanlığı,ağaçlandırma kapsamında vatandaşlara ağaç fidanı dağıtmakta ve bunların nasıl dikileceğini anlatmaktadır. Ayrıca hatıra ormanı kurmak ve yeşil kuşak oluşturmak macıyla orman oluşturulmaktadır.

Ağaçlandırma çalışmaları aynı zamanda istihdamı artırmaktadır. Hayvan otlatılmayan ormanlar doğal yoldan gençleşmekte ve yayılmaktadır. Başarılı ağaçlandırma çalışması yapıldığı takdirde;



  1. Barajların dolması gecikir

  2. Taşkınlar önlenir.

  3. Daha fazla su yer altına gider,kaynak sularımız daha fazla beslenir.

TÜRKİYE TOPARAKLARININ OLUŞUMU:

TOPRAK: Çeşitli kayaların fiziksel ve kimyasal ayrışma olayları sonucunda meydana gelir.Toprak bitkilerin besin kaynağıdır.

HORİZONLAŞMA: Kayaların üzerinde ayrışma ile bir kat oluşur. Bu katta, kayalardaki besinler bitkiler tarafından alınır. Böylece bu katta mantarlar, bakteriler yavaş yavaş çoğalır. Bitki artıklarının ayrışmasıyla toprak besin maddeleri yönünden zenginleşir. Daha sonra çözülmüş üst kattan alta doğru yağış suları besin maddelerini taşımaya başlar. Bu olaya horizonlaşma denir.

-Toprağın üst katı (A Horizonu), organik madde yüzünden zengin ve genellikle koyu renklidir.



-Alt katta (B Horizonu), üstten gelen karbonatlı bileşikler ve kil birikir. Bu nedenle alt kat kil, karbonatlar ve kireç yönünden zenginleşir. Ancak bol yağış olan bölgelerde fazla yıkanmadan dolayı bu tür maddeler birikmez. Böylece renk, fiziksel ve kimyasal özellikleri farklı toprak katları oluşur.

Ülkemiz toprak çeşitleri yönünden dünyanın en zengin ülkeleri arasındadır.Türkiye topraklarının oluşumunu etkileyen faktörler çok çeşitlidir. Bunlar iklim, bitki örtüsü, ana materyal, zaman, yeryüzü şekilleridir. Türkiye de görülen iklim çeşitlerine bağlı olarak çok çeşitli toprak türleri oluşmuştur.Eğimli arazilerdeki aşınma ve taşınma da delta ovalarında ve yamaçlarda alüvyal ovaların oluşmasını sağlamıştır. Türkiye de çöl, laterit ve tundra toprakları dışında hemen bütün toprak çeşitleri bulunur.



  1. TOPRAKLARIN OLUŞUMU:

1-İKLİM: Toprakların oluşumunda etkili olan iklim faktörleri yağış ve sıcaklıktır.Sıcaklık ve yağış toprak oluşumunu etkileyen en önemli faktörlerdir.

a)Karadeniz İklimi: Bu iklimde yağışın bol olması toprağın yıkanmasında etkili olmaktadır.Topraktaki humus gibi bitkileri besleyen maddeler yıkanmayla taşınır. Onların yerini hidrojen katyonu alır. Yaz yağışına bağlı olarak kimyasal ayrışma devam eder. Bu nedenle Karadeniz bölgesindeki toprakların kalınlığı fazladır.Karadeniz bölgesinde yaprağını döken orman ve ağaçlardan düşen maddeler ayrışarak topraktaki organik maddelerin artmasına neden olur. Hem de koyu renk almasını sağlar.

b)Akdeniz iklimi:

Sıcaklığın yüksek ve yağışın yeterli olması toprağın oksitlenmesini artırmaktadır.Demirin fazla oksitlenmesi, toprağın kırmızı renk almasına yol açar. Kireç taşlarının bulunduğu sahalarda toprak daha çabuk kızıllaşır. Bu yüzden Akdeniz ikliminin etkili olduğu yerlerde Terra Rossa’ lar olmuştur. Akdeniz bölgesi sıcak olduğundan organik maddeler çabuk ayrışır.bir kısmı yağış suları ile taşınır. Bu nedenle Karadeniz göre humus yönünden zengin değildir.



c)Karasal iklim : Bu tür bölgelerde yazın kuraklık, kışın da don olayı ayrışmayı engeller. Toprak oluşumunu sağlayan ayrışma ilkbahar ve son baharda oluşurYağış azlığından dolayı kireçli maddeler altta birikir. İç Anadolu da kahverengi ve kestane renklik topraklar oluşmuştur. Güney Doğu Anadolu sıcaklık fazla olduğundan kurtlanma artmıştır.ve topraklar kırmızı renk almıştır. Doğu Anadolu da yüksek çayırları toprağın organik madde yönünden zengin olmasını sağlamış ve kara toprakları oluşturmuştur.

2- BİTKİ ÖRTÜSÜ:

Bitki Örtüsü;

  1. Eğitim sahalardaki toprakları tüter.

  2. Topraktaki besin maddesini artırır.

  3. Ana materyalinin ayrışmasını iletir.

ÜLKEMİZDEKİ BELLİ BAŞLI BİTKİ TOPLULUKLARININ ETKİSİ ŞÖYLEDİR;

1- Yıldız dağ ve Kuzey Anadolu Dağı kuzeyindeki ormanlar ham toprakları tutar.hane topraktaki organik madde miktarını artırır.

2- Güney Marmara Ege ve Akdeniz bölgelerinin alt kısımlarında sıcaklığın fazlalığından ayrışma kısa sürede olduğundan toprak organik madde yönünden fakirdir. Üst kanunlarda biraz daha fazladır.

3- İç Güney Doğu Anadolu alçak kesimlerinde organik madde az olduğu için topraklar nüfus yönünden fakirdir.



4- Sıcaklığın düşük olduğu kuzey Doğu Anadolu platolarında ve Karadeniz dağlarının yüksek kesimlerinde uzun boylu otların bulunması, toprağın zenginleşmesini sağlar.

Bitki örtüsünün olmadığı yerlerde toprak oluşumu çok zordur. Hem organik madde azdır,hem de organizmalar yoktur. Toprak oluşumunun sürekli devam etmesi ve besin maddeleri dolaşımının sağlanması için toprağın devamlı bitki örtüsü ile kaplı olması gerekmektedir.


3) YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: Eğim, yükselti, bakı gibi faktörler aynı bölge ve yörede farklı toprak tiplerinin oluşmasına neden olmaktadır.

Eğim: Eğimli araziler suyun tutulmasını ve bitkilerin yetişmesini güçleştirir ve toprakların aşınmasını kolaylaştırır. Aşmanın şiddetli olduğu kesimler toprak örtüsü yönünden yoksundur.

Yükselti: Kuzey ve Güneyde uzanan dağların yükseklerinde sıcaklık yavaş yavaş azalır.Yağış artar.Dikey yönde farklı özellikte olan topraklar görülür. Örnek:Torosların güney yamaçlarında 1000 m’ye kadar kırmızı topraklar, daha yükseklerde kırmızımsı kahverengi topraklar ve orman sınırının üstünde koyu renkli çayır toprakları görülür. Kuzeyde ise, alt katta kestane renkli bozkır toprakları üst üste ise kahverengi orman top yer alır.İç Anadolu da alçaklarda boz renkli bozkır toprakların yükseklerde kahverengi ve kestane renkli topraklara geçilir. Doğu Anadolu kara topraklar görülür.

Bakı: Dağların kuzey ve güney yamaçlarında yağış ve sıcaklık şartları farklıdır.Bu yüzden topraklarda farklıdır. Torosların güney yamaçlarında kırmızı topraklar yer alırken kuzeyde, kireçli kahverengi ormanların toprakları yer alır.

Suyun sızma durumu:

Toprak oluşumu için suyun topraktan sızması gerekir.Su toprakta sızmaz,birikirse toprak doygun hale gelir.Böylece toprak havalanamaz ve bitki kökleri solunum yapamaz Atta tuzlu ve alkollü bileşikler çözünerek dışarı çıkar, suyun buharlaşması ile tuzlu ve alkollü maddeler toprak yüzeyinde birikir. Örnek Konya, Iğdır ve Erzurum da bu yolla çorak topraklar oluşmuştur. Deltaların denize uzak kesimlerinde göl kenarlarında su uzun zaman toprakta kalır. Bataklıklarda sarıkamış gibi bitkiler suyun tabanında birikerek organik topraklar oluşturur.



4)ANA MATERYALİN ETKİLERİ:

Toprağın altında bulunan her türlü kayaya veya depoya ana materyal denir.Toprağın rengini fiziksel ve kimyasal özelliklerini büyük ölçüde ana materyal etkiler. Örnek: Granit,gnays ve volkanik kumlar ayrıştığında kumlu killi tortullar ayrıştığında kumlu, killi tortullar ayrıştığında killi topraklar oluşur.Örnek Ege de genç bazalt lavlarının bulunduğu sahalarda koyu renkli topraklar görülür. Buna karşılık düz alanlarda kırmızı renkli topraklar görülür.Killi ve kireçli arazilerin yaygın olduğu İç Anadolu Ege ve Doğu Anadolu’nun çöküntü sahalarında kireç miktarı fazla koyu renkli rendzina toprakları yer alır.



5)ZAMAN ETKİSİ:

Toprağın oluşması için binlerce yıllık bir zaman geçmesi gerekir.Zaman etkisi ile toprak oluşumu arasındaki ilişkileri genç volkan sahaları ile delta alanları açıkça gösterir. Örnek: Kula da yaşlı bazalt lavları üzerinde 50 cm’lik toprak oluşmuşken, genç bazaltlar üzerinde toprak oluşmamıştır. Deltalarda eski alüvyonlarda 5-10 cm toprak oluşmuşken sürekli alüvyon birikmesinin olduğu alanlarda toprak oluşmamıştır. Sürekli aşınmanın olduğu sahalarda toprak oluşmamaktadır. Çünkü aşınma zaman faktörünü ortadan kaldırır. Bu yüzden dağlık alanlarda ana materyalin etkisini yansıtan sığ,taşlı ve çakıllı topraklar yaygındır.



TOPRAK TİPLERİ:

1)YERLİ TOPRAKLAR: Ülkemizde yerli topraklar ikiye ayrılır.

a)İklimin etkili olduğu yerli topraklar: iklimin etkisine bağlı olarak oluşan bu topraklara aynı zamanda zonal veya klimatik topraklar da denir.Buralardaki toprakların A ve B katları bulunan yerinde oluşmuş topraklar;İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun ovaları ile Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde gür orman altında görülür.

A-TERRA –ROSSALAR-(KIRMIZI-TOPRAKLAR):

Bu topraklar, Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerimizde görülür.Her türlü kaya üzerinde gelişmişlerdir.Ancak bu topraklar; çoğunlukla kireç taşlarının olduğu alanlarda daha yaygındır. Toprak düz sahalarda kireç taşlarının üzerinde eğimli sahalarda kireç taşlarının çatlakları ve tabaka yüzeyleri boyunca oluşmuştur.Kırmızı Akdeniz toprakları Toroslardaki karstik ovaların tabanlarında görülür.Güney Doğu Anadolu da kırmızı topraklar görülür. Kırmızı Akdeniz toprakları her türlü tarım ürünün yetişmesine uygundur. Toprağın verimi gübre verildiği takdirde artar.



B-ORMAN TOPRAKLARI:

Bu topraklar Karadeniz in büyük bir bölümünde, İç Anadolu’nun yüksek kesimlerinde, Yıldız dağlarında, İç batı Ege’de, Güneydoğu Toroslar da yaygındır. Organik madde yönünden çok zengindir ve koyudur. İkiye ayrılır.



1-Kireçsiz Orman Toprakları: Kuzey Anadolu ve Yıldız Dağlarının fazla yağış alan kuzey yamaçları ile dağların yüksek kesimlerinde fazla yıkanmadan dolayı topraktaki maddeler uzaklaşır, verimsizleşir.

2-Kireçli Orman Toprakları: Kuzey Anadolu Dağ kuşağının güneye bakan yamaçlarında ve iç bölgelerdeki meşe ormanlarının altında görülür. Bu sahalarda yağış az olduğu için üst kattan taşınan karbonatlar altta birikmiştir. Genel olarak orman toprakları tarım yapmaya uygun olmayıp, ormanların yetişmesine elverişlidir. Bu topraklar üzerinde açılan tarlalardan ancak bir kaç yıl iyi verim alınır. Daha sonra toprağın verimi düşer. Orman tahrip olmuştur.

C-BOZKIR VE ÇAYIR TOPRAKLARI:

İç Anadolu, Güney Doğu ve Doğu Anadolu ovalarında bozkırların altında kahverengi topraklar bulunur.Buna karşılık Doğu Anadolu’nun yüksek kesimlerinde humus yönünden zengin toprak vardır

.Bu topraklar:

1-Kahverengi bozkır toprakları: Bunlar İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun alçak kesimlerinde bozkır altında gelişmiştir. Yağış az olduğundan toprağın altında kireç birikimi vardır. Bu topraklarda tahıl tarımı yapılır.

2-Kestane renkli topraklar: Yağışın fazla olduğu İç Anadolu, İç Batı An.ve D.Anadolu’nun platolarında yaygındır. Bu toprakların üzerinde uzun otlar ve meşeler bulunur.Üst toprak verimlidir.Bu topraklarda da tahıl tarımı yapılır.

3-Çernozyomlar(Kara topraklar):Erzurum-Kars platosunda bazalt ve killi araziler üzerinde gelişmiştir.Özellikle Sarıkamış,Kars ve Göle dolaylarında. Buradaki uzun boylu otlar yeterince ayrışmadığından üst toprakta birikerek toprağın koyu renk almasına neden olur. Çernezyom üzerinde yetişen otların verimi yüksektir.Hayvancılık gelişmiştir.Tahıl tarımı yapılır.Bununla beraber tarlalar otlak olarak kullanılmaya daha elverişlidir.

4-Yüksek Dağlardaki çayır toprakları: Bu topraklar D.Karadeniz dağları ile D.Anadolu’nun Yüksek platolarında ve Hakkari dağlarında yaygındır. Organik madde bakımından zengindir.

b-Ana Materyalin Etkili Olduğu Yerli Topraklar:

Bitki örtüsünün zayıf olduğu eğimli yamaçlarda toprak aşınır, geriye sığ bir toprak tabakası kalır. Bu toprakların özelliğini ana madde etkiler. Ana materyalin etkisini yansıtan bu topraklara intrazonal topraklar denir. Bu toprak;



1-Kumlu Topraklar: Karadeniz de kumtaşlarının bulunduğu araziler üzerinde bulunan bu topraklar, özellikle Bolu, Samsun ve Bartın arasında görülür.Ayrıca Isparta(Gölcük) İç An. Ürgüp-Nevşehir arasında Doğu An. Sarıkamış, İzmir(Foça) ve Kızılcahamam dolaylarında görülür. Su geçirgenliği fazla,

havalanması iyi,verimsizdir. Tahıl tarımı alışındaki bazı bitkilerin yetişmesi için gereklidir. Örnek: İç Anadolu’da. üzüm ve patates, Isparta da gül,kumlu topraklarda iyi yetişir. Granit, gnays, mikaşist, trakit ve kuvarsit, kayalarının çözünmesiyle kumlu topraklar oluşmuştur .Ör: D.Karadeniz dağ, G.D.Toroslarda,Yıldız da.



2- Killi ve Kireçli Topraklar: Genellikle İç Anadolu, İç batı An ve D.Anadolu çöküntü havzalarında kireç taşının ayrışmasıyla oluşur. İki gruba ayrılır.

a)Vertisoller: Muş, Altınbaşak ovalarında, Ergene havzasında, Bursa – Karacabey arasında,Menemen ovasında ve Konya da görülür. Killi topraklardır. Bu yüzden, yazın kuruduğunda çatlaklar oluşur. Kışın suya doygun hale gelince çatlakların altında oluşan topraklar yüzeye çıkar. Bu topraklara dönen toprak anlamına gelen vertisol denmiştir. Anadolu da bu topraklara taş doğuran topraklar denir. Toprağın üst kısmı organik madde bakımdan zengindir.Altta kireç birikimi vardır. Sürülmesi zordur.

b)Rendzinalar: Bu topraklar killi ve kireçli göl tortuları veya yumuşak kireç taşlarının bulunduğu sahalarda oluşmuştur. Koyu renkli rendzinaların içinde kireç taşları da bulunur. Toprak, besin maddeleri yönünden zengindir. Bu topraklarda tahıl yetiştiren eğimli sahalarda yer yer ormanlar yetişir. İç Anadolu Trakya Ege ve D.Anadolu da yaygındır.

3-Çorak (tuzlu ve Alkali)Topraklar: Deniz suyu ile tuzlu taban suyu etkisinde kalan sahalarda ve içinde tuzlu veya alkollü madde bulunduran tortul arazilerde görülür. Konya havzasında Ak göl ve Çumra’nın kuzeyinde çorak topraklar vardır. Taban suyunda bulunan sülfat ve klorürler yüzeye çıkarak birikir. Toprak yüzeyinde kümeler oluşur. Bu topraklar havanın nemini alarak yazın bile ıslak yüzey oluşturur. Erzurum ovasında, Küçük Menderes deltasında ince tuz tabakası ile kaplı topraklar oluşur. Oltu, Kağızman-Iğdır arasında,ispir ve Şebinkarahisar civarında da çorak topraklar bulunur. Bu tür toprakların tarımsal değeri yoktur.

TAŞINMIŞ TOPRAKLAR:

Akarsu,rüzgar,buzul gibi dış kuvvetleri aşındırarak taşıdığı materyallerin birikmesiyle oluşan topraklara denir. Bu gruba giren topraklar şunlardır.



1-Alüvyal topraklar: Bu tür topraklar; delta ovalarında ve akarsuların oluşturduğu çöküntü ovalarında yaygındır. Akarsular taşıdığı malzemeleri geniş sahalara yayar ve biriktirir.Malzemelerin boyutuna göre alüvyon topraklarda; kumlu, killi bazende kumlu- killi katlar bulunur. Sürekli birikmenin olduğu alüvyon topraklarda horizonlaşma görülmez. Buna karşılık taşkınların olduğu kenar kısımlarda sığ topraklar vardır.Örnek:Bafra ve Çarşamba ovalarının güneyinde alüvyon üzerinde gelişmiş topraklar vardır.

Muş ve Erzurum ovalarında özellikle taban suyunun yüksek olduğu yerlerde ve delta ovalarının altında uzun süre su altında kalan sulu alüvyal topraklara rastlanır. Alüvyal topraklar; mil ve kumdan oluştuğu için kolay işlenir. Verimli topraklardır. Karadeniz delta ovalarında sebze, meyve ve akarsu kenarlarında çeltik, Ege ve Akdeniz deltalarında sebzecilik, meyvecilik ve seracılık yapılır. Çukurova da iklimin etkisinden dolayı yılda birden fazla ürün alınır.



2-Yamaç Toprakları: Dağ yamaçlarından taşınan maddeler yamaçların eteklerinde birikir. Bu biriken toprakta yamaç deposu, bu depoların üzerindeki topraklara yamaç toprakları denir.Bu toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerini yamaçtan gelen malzemenin özelliklerini etkilemektedir. Yamaç depolarındaki kaba malzemeler yamaçta sellerin oluştuğunu, ince malzemeler doğal dengenin bozulmadığını gösterir. Yamaç toprakların dağ kuşaklarımızın etekleri boyunca yer yer görülür. Bunlar, Toros Dağ., Akdeniz eteklerinde, Ege’ de Bozdağlar ve Aydın Dağlarının eteklerinde depolar ve yamaç toprakları bulunur.Bu topraklar üzerinde;ormanlar,üzüm bağları ve meyve bahçeleri görülmektedirEge’ deki zeytin, incir ağaçları ve tütün tarlaları ile Toroslardaki turunçgillerin bir bölümü bu topraklar üzerinde yetişmektedir.





Yüklə 231,05 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə