Bankacılık Sisteminde Mali Bünye Sorunları ve Yeniden Yapılandırmada Ülke Uygulamaları Aydan Aydın Alpan İnan Burçak Tulay Pelin Ataman (*)


Kamulaştırma ve Yabancılara Satış



Yüklə 351,62 Kb.
səhifə6/10
tarix06.05.2018
ölçüsü351,62 Kb.
#43277
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Kamulaştırma ve Yabancılara Satış


Korea First Bank ve Seoul Bank’te yaşanan sorunlar diğer 26 bankanın karşılaştığı sorunlara göre finansal sistemi en fazla tehdit edenler olmuştur. Bankalardan önce yönetimlerini iyileştirmeleri istenmiş (Aralık 1997), ardından o dönemki hissedarları zarara ortak edilerek ödenmiş sermayeleri 820 milyar wondan5 100 milyar wona gerilemiş (Ocak 1998), sonuçta bankaların her biri 1.5 trilyon won karşılığında hükümet ve Kore Mevduat Sigortası Şirketi (Korean Deposit Insurance Company) tarafından sermayeleri 1.6 trilyon won olacak şekilde kamulaştırılmıştır.

Bu bankaların batmalarına izin vermektense kurtarılmalarının nedeni; likidasyonlarına gidilmesi halinde sistemde önemli bir risk oluşması ve diğer bankalardan mevduat kaçışlarına yol açması ihtimalleridir. O dönemde Kore gibi banka kapanma deneyiminin hiç olmadığı bir ülkede bu ihtimalin çok daha kuvvetli olduğu düşünülmüştür.

IMF ile varılan anlaşma uyarınca bu bankaların sermayelerinin artırılmasının ardından özel sektöre satılmaları için Mart 1998’de bir komite kurulmuş, Aralık 1998 ve Şubat 1999’da ise bankaların satışı için Newbridge Capital Ltd. ve HSBC ile ön anlaşmalar imzalanmıştır. Bankaların bu anlaşmalara göre satışı için çalışmalar sürdürülmektedir.

Sektörden çıkışlar

Şubat 1998’de Kore Merkez Bankası Para Kurulu, 1997 sonu itibariyle BIS sermaye yeterliği oranı yüzde 8’in altında olan 12 ticari bankaya yönetimlerini düzeltecek tedbirler alma konusunda uyarıda bulunmuş, bankalardan Nisan 1998’e kadar kendisine rehabilitasyon planlarını sunmalarını istemiştir.

Bu bankaların aktif ve pasiflerini incelemek, yönetim rehabilitasyon planlarının güvenilirliğini ve etkinliğini IMF standartlarında incelemek için altı yerli muhasebe firması tarafından oluşturulan Finansal Gözetim Komitesi ve bu komitenin kararlarını incelemek üzere oluşturulan Yönetim Değerlendirme Komitesi’nin çalışmalarının ardından Haziran 1998’de Kore tarihinde ilk defa rehabilitasyon ihtimalleri zayıf bulunan beş bankanın piyasayı terk etmelerine karar verilmiştir. Satın ve devralma formülüne göre bu beş bankayı bünyesine alacak olan bankalar bunların aktiflerini satın alırken, yükümlülüklerini devralacaklardır. Karar doğrultusunda piyasayı terk edecek olan bankaların işlemleri durdurulmuş, devralınmaları için gerekli hazırlıklara geçilmiştir. Devralacak bankalar, devir işlemleri sırasında ve sonrasında yönetimlerinin istikrarlı kalacağı tahmin edilen ve BIS sermaye yeterlik oranı yüzde 9’un üzerinde olan bankalar arasından seçilmiştir. Bu bankaların devir sonrasında kötüleşmemesi için alan bankalara aktifleri 1 yıl içinde Kore Aktif Yönetim Şirketi’ne geri satabilme opsiyonu tanınmış, sermaye yeterlik rasyolarının düşmesini önlemek için ise devlet iç borçlanma kağıtları yoluyla kamu fonlarından aktarma yapılmıştır.

Varlığını Sürdürebilecek Durumdaki Bankaların Yeniden Yapılanması


Sermaye yeterlik rasyoları yüzde 8’in altında olan ancak finansal yapılarını iyileştirme ihtimalleri bulunan ve sundukları rehabilitasyon planları kabul gören 7 bankadan planlarını uygulamaya geçirmeleri istenmiştir. Bankalar da birleşme, yabancı sermaye bulunması yoluyla sermayenin artırılması, iştiraklerle konsolidasyona gidilmesi ve bankacılık faaliyetlerinin kısmen sınırlandırılmasını içeren rehabilitasyon planlarını gerçekleştirmek için çalışmaya başlamışlardır. Denetim otoriteleri bankaların çalışmalarını yakından izlemekte, başarısız kalınan konularda ya yöneticilerini değiştirmeleri ya da birleşmelere gitmeleri şeklinde yönlendirmelerde bulunmaktadır.

Sermaye Artırımları ve Takipteki Kredilerin Tasfiyesi


Hükümet rehabilitasyon planları şartlı olarak kabul edilen 7 bankaya sermayelerini artırmaları ve yönetimlerini iyileştirmeleri yönünde tavsiyelerde bulunmuş, bu kapsamda bankalar kanununda değişiklik yapılarak, yerleşik olmayanların banka hissesi edinebilmesine yönelik kısıtlamalara esneklik getirilmiştir. Buna göre Finansal Gözetim Komitesi’nin izni olmadan banka hisselerin yüzde 10’una, izni dahilinde de yüzde 25
ya da yüzde 33’üne kadar kademeli olarak yerleşik olmayanlara hisse edinebilme olanağı sağlanmıştır.

Alman Commertz Bank tarafından sermayesine 1998’de 350 milyar won ve Nisan 1999’da 260 milyar won katkı yapılan, ardından iştiraki Kore International Merchant Bank ile birleşen Kore Exchange Bank önemli bir başarı göstermiştir.

Ayrıca Mart 1999’da rehabilitasyon ve birleşme planları şartlı olarak kabul edilen 7 bankanın defter değeri 11.4 trilyon wonu bulan takipteki alacakları Kore Aktif Yönetim Şirketi tarafından reeskont edilerek alınmıştır.

Birleşmeler


Hükümetin etkin ve belli büyüklükteki bankaların birleşmelerini teşvik etmesiyle, Kore bankacılık sistemindeki pek çok küçük bankanın yarattığı verimsizliği gidermeye ve ölçek ekonomisinden yararlanmak yoluyla daha rekabetçi bir ortamın yaratılmasına çalışılmaktadır.

Kore hükümeti birleşen bankaların statülerinin kötüleşmesini engellemek ve BIS sermaye yeterlik rasyolarını iyileştirmek için kamu fonlarından aktarma yapmıştır. Finansal Piyasaların İyileştirilmesi kanununda yapılan değişiklikle birleşme işlemleri kolaylaştırılmış, finansal kurumlar arasındaki birleşmelere vergi teşvikleri getirilmiştir.

Kanunla Finansal Gözetim Komitesi’ne sıkıntılı finansal kurumlara birleşmeleri talimatı verme, Finans ve Ekonomiden Sorumlu Bakana finansal kurumların likidasyonu sonucu oluşan geliri bireysel ya da kurumsal vergiden muaf tutabilme yetkisi verilmiştir. Benzer şekilde bakana birleşme sırasında satın alınan gayrimenkullerin vergilerinde indirim yapma veya tamamen muaf tutma hakkı da tanınmıştır.

İlgili Sistemlerin İyileştirilmesi


Temmuz 1998’de ihtiyati düzenlemeler sıkılaştırılmış, ödemesinde 3 ay ya da daha fazla gecikme olan krediler “önlem gerekenler” yerine “standart altı” grubuna, 1 ay ile 3 ay arasında gecikme olan krediler ise “normal” yerine “önlem gerekenler” grubuna dahil edilmişlerdir. Ayrıca tedbir gereken krediler için ayrılacak karşılık tutarı yüzde 1’den yüzde 2’ye çıkarılmıştır.

1999 yılından itibaren bankaların garantilerinden doğan zararları için her mali yıl sonunda karşılık ayırmaları zorunlu hale gelmiştir. BIS sermaye yeterlik oranının hesaplanmasında standart altı ya da daha düşük olarak sınıflandırılan krediler için ayrılan karşılıkların Tier-2 sermayeden düşülmesi, borçluların gelecek ödeme yetenekleri tahminlerine dayalı olarak, aktif kalitesine göre sınıflandırma standartlarının belirlenmesi gerekmektedir.

Bir bankanın tek bir kişi ya da gruba kullandırabileceği büyük kredi miktarı Ocak 2000’den itibaren tek bir grup için sermayenin yüzde 25’i, tek bir kişi için ise sermayenin yüzde 20’si olarak belirlenmiştir. Ayrıca, kredi ve bilanço dışı yükümlülüklere ek olarak büyük kredi tanımının içine ticari belgeler ve şirket bonoları da dahil edilmiş, paydadaki özkaynak sermaye tanımı toplam (Tier-1 ve 2) sermaye ile değiştirilmiştir.


Yüklə 351,62 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə