1 dolu, tahmġNĠ, analġZĠ ve dolu durumu yüksek atmosfer klġmatolojġSĠ



Yüklə 0,54 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/18
tarix20.10.2017
ölçüsü0,54 Mb.
#6102
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18

 

10 


Dolu  oluĢumunda  etkili  bir  baĢka  durum  da  dolunun  beklenildiği  konvektif  bulutun 

taban  ve  tepe  sıcaklıkları  arasındaki  fark  değeridir.  Burada  HGZ  seviyesi  de  göz  önünde 

bulundurulmalıdır.  Bulutun  içerisindeki  yukarı  doğru  hava  hareketi  bulut  taban  ve  tepe 

sıcaklıkları arasındaki farkla doğru orantılıdır.  

 

Atmosferin düĢey termal durumunun iyi bir Ģekilde analiz edilebilmesi için geliĢtirilen 



kararsızlık  indekslerinin dolu  yağıĢı  sırasındaki  kritik  değerleri  oldukça  önemlidir.  Bu  konu 

çalıĢmamızın  esasını  teĢkil  etmektedir.  ÇalıĢmamızda  Türk  Ravinsonde  Ġstasyonları’nda 

meydana gelen dolu yağıĢı sırasındaki kritik kararsızlık indeks değerleri hesaplanmıĢtır.  

      


  

Atmosferde  meydana  gelen  kararsızlığın  sadece  dolu  yağıĢı  bakımından  ilk  kez 

incelenmesi 1972 yılında Miller tarafından yapılmıĢtır. Bu çalıĢma iki farklı teknik içeriyordu. 

Bu  tekniklerden  ilki  ıslak  termometre  sıcaklığının  0 

0

C’ye  düĢtüğü  yüksekliğin  tespit 



edilmesidir  (WBZ,  height  of  the  wet-bulb  zero).  WBZ  meydana  gelen  bir  kararsızlık 

durumunda iki temel meteorolojik olayın göstergesidir. Bulut içerisinden düĢen dolu taneleri 

yere doğru olan mesafede WBZ seviyesinin altında erimeye baĢlar. Bu yüzden, WBZ dolunun 

erimesi  bakımından  en  kritik  yüksekliktir.  WBZ  atmosferde  meydana  gelen  kararsızlık 

durumunda  yukarı  doğru  hava  hareketlerinin  baĢladığı  yükseklik  olarak  değerlendirilir. 

Morgan  1970  yılında  yaptığı  çalıĢmada,  WBZ’nin,  yer  ve  yerin  hemen  üzerindeki  üniform 

nemlilik  tabakasındaki  ortalama  karıĢma  oranıyla  oldukça  bağlantılı  olduğunu  ortaya 

koymuĢtur.  Bu  durum  meydana  gelebilecek  bir  kuvvetli  kararsızlık  durumunda  dolu 

potansiyeli bakımından oldukça önemlidir.  

 

 



Atmosferde  herhangi  bir  basınç  seviyesinde  elde  edilen  ıslak  termometre  sıcaklığı  o 

seviyedeki nemlilikle doğrudan ilgilidir. En pratik yaklaĢımla; ıslak termometre sıcaklığı elde 

edilen  seviyede  bu  değer  düĢük  ise  o  seviyede  nemlilik  ıslak  termometre  sıcaklığı  daha 

yüksek  olan  seviyelere  göre  daha  azdır.  Buna  göre  eğer  WBZ  değeri  zamanla  yere  doğru 

yaklaĢıyorsa  orta  troposferde  nemlilik  giderek  azalıyor  demektir.  Dolayısıyla  WBZ 

seviyesinde buharlaĢma ve buharlaĢmaya bağlı olarak kütle kaybı söz konusudur yani kısmi 

bir  diverjans  durumundan  söz  edilebilir.  Bu  durumda,  kaybolan  kütlenin  yerini  çevre 

atmosferden  yeni  kütleler  alır  (entrainment).  Orta  troposferde  meydana  gelen  entrainment 

durumunda yer seviyesinde kuvvetli rüzgarlar (hamle) meydana gelir. Dolu yağıĢı için gerekli 

olan  kritik  orta  troposferik  nemliliğin  ve  entrainment  dolayısıyla  yukarı  doğru  hava 




 

11 


hareketinin  ciddi  bir  göstergesi  olan  WBZ  dolu  analiz  çalıĢmalarında  en  önemli 

parametrelerden birisidir.  

 

 

Miller  1972  yılında  yaptığı  çalıĢmada  ikinci  teknik,  -  5 



0

C  ile  –  10 

0

C  sıcaklık 



aralığının  görüldüğü  tabakayı  HGZ  olarak  tanımlanması  esasına  dayanmaktadır.  Miller  bu 

tabakalardaki düĢey hız ve konverjans değerlerini hesaplamıĢtır. Bu değerlerin kritik bir eĢik 

olabileceğini  düĢünmüĢtür.  Bu  yöntem  günümüzdeki  çeĢitli  sayısal  modellerdeki  bulut 

parametrizasyonunda kullanılmaktadır. Ancak yaygın bir kullanım durumu yoktur.            

 

Vogel  (1974),  St.  Louis  için  yaptığı  çalıĢmada,  dolu  yağıĢının  meydana  geldiği 



sinoptik modelleri sınıflandırmıĢtır. Bu sınıflandırma aĢağıdaki tablodadır. 

 

Sinoptik Model 



 Dolu YağıĢı Yüzdesi 

Squall Hattı 

43 

Squall Alanı 



21 

Soğuk Cephe 

15 

Sıcak Cephe 



10 

Alçak Basınç Merkezleri 

Duralar Cephe 



Diğer 


  

Tablo 1. Dolu OluĢumu ve Sinoptik Model ĠliĢkisi 

 

 

 



Vogel’in sınıflandırmasından Squall Alanlarının ve Hatlarının Soğuk cepheyle birlikte 

dolu  oluĢumunun  temel  sinoptik  modelleri  olduğu  kolaylıkla  görülebilir.  Söz  konusu  üç 

sinoptik  modelin  toplam  yüzdesi  79’dur.  Bu  yüzden,  dolu  oluĢumunun  temeli  olan  bu  üç 

sinoptik  modelin  geliĢiminin  ve  etkinliğinin  tespit  edilmesi  dolu  tahmin  ve  analizi  için  son 

derece önemlidir.  

 

e.



 

Parsel Metodu, LCL, CCL ve Konvektif Sıcaklık ve Dolu ĠliĢkisi  

 

Parsel  metoduna  girmeden  önce  adyabatik  sistem  ve  adyabatik  iĢlem  hakkında  bilgi 



vermek  doğru  olacaktır.  DıĢarıdan  ısı  alıĢ  veriĢi  olmayan  sistemlere  adyabatik  sistem, 


 

12 


adyabatik sistemlerde meydana gelen alçalma yükselme gibi iĢlemlere de adyabatik iĢlem adı 

verilir.  Meteorolojide  yaygın  olarak  kullanılan  adyabatik  iĢlemler  kuru    ve  nem  adyabatik 

iĢlemlerdir.  Kararlılık  ve  kararsızlık  analizlerinde,  kuru  ve  nem  adyabatik  sistemlerde 

meydana  gelen  düĢey  hava  hareketlerinin  incelenmesi  önemlidir.  Bu  incelemenin  temeli, 

yükselmeyle  meydana  gelen  gerçek  (aktüel)  sıcaklık  gradyanı  değerinin  kuru  ve  nem 

adyabatik  sıcaklık  gradyanı  değerleriyle  karĢılaĢtırılması  esasına  dayanır.  Kuru  adyabatik 

sıcaklık gradyanının sayısal  değeri  -0.98 

0

C/100 m’dir ve bu değer atmosferin her tarafında 



sabittir.  Nem  adyabatik  sıcaklık  gradyanı  atmosferdeki  nem  miktarı  ve  buna  bağlı  olarak 

ortaya çıkan gizli ısıyla orantılıdır. Bu yüzden nem adyabatik sıcaklık gradyanı herhangi bir 

seviye  için  basınç  ve  sıcaklık  değerine  göre  değiĢim  gösterir,  sabit  değildir  ancak  ortalama 

değer  olarak  -0.6 

0

C/100  m  değeri  kullanılabilir.    Orta  troposferde  meydana  gelen  gerçek 



sıcaklık  gradyanı  0.6’dan  daha  az  ise  havanın  karalılığından,  0.6  ile  0.98  arasında  ise  Ģarta 

bağlı kararsızlıktan ve kararsızlıktan, 0.98’in üzerindeyse mutlak kararsızlıktan söz edilebilir. 

0.98’in  üzerindeki  sıcaklık gradyanı  Süperadyabatik Sıcaklık Gradyanı  olarak tanımlanır. 

Orta  troposferde  Süperadyabatik  Sıcaklık  Gradyanı  durumunda  Ģiddetli  ve  ekstrem  hava 

olaylarının geliĢmesi neredeyse kesin gibidir.        

 

 

Yükselme  ile  meydana  gelen  yoğunlaĢma  seviyesi  bir  hava  parselinin  (doymamıĢ 

adyabatik  sistem)  kuru  adayabatik  olarak  yükseldiği  zaman  yoğunlaĢtığı  (su  buharının  su 

damlacıkları  haline  gelmeye  baĢladığı)  seviyeye  (LCL),  yoğunlaĢma  seviyesi  denir. 

Atmosferde herhangi bir basınç seviyesinden itibaren LCL seviyesi bulunabilir. Bu durumda 

ilgili seviyeden itibaren adyabatik sistem oluĢturulmuĢ olur. LCL seviyesini bulma iĢlemi de 

adyabatik bir iĢlemdir.   

 

 

 



  

 

 



 

 

 



 

 

 



 

ġekil 1. LCL Seviyesi 


Yüklə 0,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə