“Yıllar önce birilerine adli muhasebeci olduğumu söylemiştim, bana cesede bakar gibi baktılar. Artık bu gibi yorumları uzun süredir almıyorum”



Yüklə 3,2 Mb.
tarix01.09.2018
ölçüsü3,2 Mb.
#66177



ADLİ MUHASEBE

  • “Yıllar önce birilerine adli muhasebeci olduğumu söylemiştim, bana cesede bakar gibi baktılar. Artık bu gibi yorumları uzun süredir almıyorum”.

  • Cal Klausner, Managing partner of Klausner Dubinsky



ADLİ MUHASEBECİLİK HENÜZ TANINMAYAN BİR KAVRAM

  • Adli muhasebecilik dünyada ve ülkemizde yeni bir kavram olup henüz tam olarak anlaşılabilmiş ve toplumsal kabul görmüş bir meslek olamamıştır.

  • Keza Sunum sonunda varılacak bir yargı olmakla birlikte; bu Adli Muhasebecilik kavramı bu mesleğe yüklenilen misyonu tam olarak karşılayamamaktadır.

  • Yüksek lisans öğrencileri olarak derslerden aldığımız bilgi ve donanım ile farkındalık yaratacağız

  • Adli muhasebecilik kavramının tanınması ve ülkemizde de bir meslek olarak kabul edilmesi için çeşitli gayretlerin içerisinde bulunacağız



Sunumumuza kamuda ve özel sektördeki yolsuzluk ve yolsuzluk olarak algılanan kavramlardan başlayacağız.

  • Sunumumuza kamuda ve özel sektördeki yolsuzluk ve yolsuzluk olarak algılanan kavramlardan başlayacağız.

  • Daha sonra ülkemiz için henüz çok yeni bir kavram olan ADLİ MUHASEBECİLİK kavramını, Adli Muhasebeciliğin diğer bilim dallarıyla olan ilişkisini ve bu mesleğin gerekliliği konularını inceleyeceğiz.

  • Son olarak Adli Muhasebecilik, İç Denetim, Bağımsız Denetçilik kavramlarını karşılaştıracağız



Yolsuzluk her ne kadar kamu sektörü ile özdeşleşen bir olgu olsa da yolsuzluğun özel sektör faaliyetlerinde görülmediği söylenemez.

  • Yolsuzluk her ne kadar kamu sektörü ile özdeşleşen bir olgu olsa da yolsuzluğun özel sektör faaliyetlerinde görülmediği söylenemez.

  • İhale ve işe alma süreçleri başta olmak üzere yolsuzluk özel sektörde de gözlemlenen bir olgudur.

  • İşletmelerin karmaşıklaşan ekonomik ve mali olayları, artan işlem hacmi, işletme yönetici ve çalışanlarının sayısındaki artışlar ve işletmelerin giderek büyümesi işletme varlıklarının korunmasında pek çok soruna yol açmaktadır.

  • İşletmeler varlıklarının ve gelirlerinin önemli bir kısmını hile, yolsuzluk ve suiistimal gibi olumsuz mali hareketler nedeniyle kaybetmektedir.





Şeffaflık Örgütü Küresel Yolsuzluk Barometresi (2013)



Şeffaflık örgütü özel sektör yolsuzluk araştırması (2009)

  • 1-Her 3 şirketten birinde zimmet, her 10’undan birinde muhasebe dolandırıcılığı görülmekte olup, bu olayların yarısında üst ve orta düzey yöneticiler olaylara karışmış bulunmaktadır.

  • 2-Araştırmalara katılan her 5 yöneticiden 2’si kamu ile ilişkilerinde rüşvet verilmesi yönünde bir taleple karşılaşmış

  • 3- %50’si ise rüşvetin; maliyetleri en az %10 oranında yükselttiği görüşünde

  • 4- %20’si, rakiplerinin rüşvet vermesi nedeniyle iş kaybettiğini düşünüyor

  • 5- 1/3’ü ise rüşvetin gün geçtikçe yaygınlaştığı fikrinde





TÜRKİYEDE YOLSUZLUK TARİHİNDEN SEÇMELER

    • TANTAN DÖNEMİ OPERASYONLARI
    • Paraşüt,
    • Balina,
    • Kartal,
    • Kasırga,
    • Matador,
    • Bufalo, Fırtına,
    • Beyaz Enerji
    • Vurgun
    • Örümcek Ağı


Ulusal Bank

  • Ulusal Bank

  • İktisat Bankası

  • Tariş Bank

  • Bayındırbank

  • Kentbank

  • EGS Bank

  • Sitebank

  • Toprak Bank

  • Pamukbank

  • İmar Bankası



YÜCE DİVAN KARARLARI

  • Ahmet  Mesut YILMAZ (TÜRKBANK DOSYASI)

  • 2. H. Hüsamettin ÖZKAN - Recep ÖNAL (HALK BANKASI)

  • 3. Yaşar TOPCU Bayındırlık ve İskan eski Bakanı (KARADENİZ OTOYOLU)

  • 4. İsmail Safa GİRAY - Cengiz ALTINKAYA - Atalay COŞKUNOĞLU (KARAYOLLARI)

  • 5. Şerafettin ELÇİ

  • 6. Selâhittin KILIÇ

  • 7. İsmail ÖZDAĞLAR

  • 8. Mehmet BAYDUR (Arpa Davası)

  • 9. Hilmi İŞGÜZAR

  • 10. Tuncay MATARACI

  • Koray AYDIN



DÜNYADAN YOLSUZLUK (I)

  • Enron yolsuzluğu:Enerji devi Enron, geçen Ekim'de bilançosunu açıkladığında hesaplardaki bir ‘kara delik' dikkatleri çekti. Bunun üzerine şirket hakkında soruşturma başlattı. Enron, karını şişirdiğini kabul etti.

  • Andersen Yolsuzluğu: Enron skandalının patlak vermesinin ardından gözler şirketi denetleyen Andersen'e çevrildi. Herkesin merak ettiği soru,  Andersen'in yapılan usülsüzlüğü görememeyi nasıl başardığıydı. Bunun üzerine Andersen, Enron'la ilgili belgeleri yok etti ve adaleti engellemekten cezaya çarptırıldı.

  • Adelphia:Telekom şirketi Adelphia, 25 Haziran'da iflasını açıkladı. ABD'nin altıncı en büyük kablo televizyon şirketi olan Adelphia'nın muhasebe işlemleri inceleme altında.  Şirket, son iki yıldır karını yüksek gösterdiğini ve sahip olduğundan daha fazla abone sayısı açıkladığını kabul etti.



DÜNYADAN YOLSUZLUK (II)

  • Global Crossing:Yüksek teknoloji şirketi Global Crossing, sektörünün parlayan yıldızlarından biriydi. Şirket 28 Ocak'ta iflasını açıkladı, ve şirket hakkında soruşturma başlatıldı. Global Crossing'in de muhasebe oyunları sonucu battığı, iflasın düzmece olduğu ortaya çıktı!

  • Merrill Lynch:Böylesi bir skandallar ortamında yatırım bankaları da sıkıntılı bir döneme girdi. ML, New York Savcılığı ile bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma sonucu ML, 100 milyon dolar ceza ödedi! Bu silsilenin ardından yıllarca sürecek bir dolar buhranı baş gösterdi ve Amerikan ekonomisi, kapasitesinin yarısını kaybetti.

  • WorldCom:ABD'nin önde gelen iletişim şirketlerinden WorldCom, tarihin en büyük muhasebe yolsuzluklarından birini yürüttüğünü, Ocak 2001-Mart 2002 döneminde karını 3.8 milyar dolar yüksek gösterdiğini kabul etti.



YOLSUZLUK OLARAK ALGILANAN KAVRAMLAR

  • Rüşvet,

  • Torpil,

  • Partizanlık,

  • Adam Kayırma

  • Mafya,

  • Hortumculuk,

  • Tapınak Şövalyeleri,

  • Nufuz Casusları ,

  • Kültürlü Hırsızlar,

  • Kıravatlı Mafya ve

  • Ali Dibo Şirketleri



YOLSUZLUK ALGISI

    •  TÜSİAD ‘ın 2329 denek ile yaptığı ankete göre vatandaşlarımızın yolsuzluk algılaması;
    • -Hırsızlık ve dolandırıcılık :% 24,6
    • -Rüşvet :%17,5
    • -Devletin Soyulması :%11,5
    • -Banka Hortumlaması :% 8,5
    • -Hak Gaspı :% 7,9
    • -Görevi Kötüye Kullanma :% 3,7
    • -Adam Kayırma :% 3,3
    • -Vergi Kaçakçılığı :%1,6
    • -Örgütlü Suç :%1,4
    • -Diğer :% 3,7
    • -Devlet Kurumları :%16,2


Yolsuzluk konusunda İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 597 Denek üzerinde yapılan ankette, deneklere yolsuzluktan ne anladıkları sorulmuş olup, verilen cevaplara göre; 

  • Yolsuzluk konusunda İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından 597 Denek üzerinde yapılan ankette, deneklere yolsuzluktan ne anladıkları sorulmuş olup, verilen cevaplara göre; 

  • Birinci sırada % 40.5 ile hırsızlık,

  • İkinci sırada % 38.2 ile haksız kazanç ve rant,

  • Üçüncü sırada % 6.0 ile rüşvet,

  • Dördüncü sırada ise % 4 ile popülizm gelmektedir.





Tıpkı bir körün fili tarif etmesi gibi, yolsuzluk kavramı da tarifi zor ama fark edilmesi kolay bir olgudur.

  • Tıpkı bir körün fili tarif etmesi gibi, yolsuzluk kavramı da tarifi zor ama fark edilmesi kolay bir olgudur.

  • Yolsuzluğun birbirinden farklı birçok tanımı yapılmıştır. Ancak her birinin eksik kaldığı bir taraf vardır. Yolsuzlukla ilgili birkaç sene önceki konferans ve toplantılarda, tanım sorununa büyük zaman harcanmıştır.

  • Çoğu durumda değişik gözlemciler, belirli davranışların yolsuzluğa işaret ettiği konusunda hemfikir olmuşlardır.



Bunun yanında yolsuzluk faaliyetlerinin hepsi rüşvet verme ile sonuçlanmamaktadır.

  • Bunun yanında yolsuzluk faaliyetlerinin hepsi rüşvet verme ile sonuçlanmamaktadır.

  • Örneğin, hasta olduğunu iddia edip tatile giden bir kamu çalışanı, mevkisini kişisel çıkarı için kullanmaktadır. Böylece, rüşvet verilmediği halde, bir yolsuzluk faaliyetinde bulunulmaktadır.

  • Kendi kasabasına havaalanı yaptıran bir siyaset adamı, rüşvet vermediği halde yolsuzluk yapmış olmaktadır.

  • Liyakat ilkesi yerine duygusal ilişki, partizanlık, hemşericilik vb. nedenlerle işe alınmalar veya görevde yükselmelerde de rüşvet fiili olmasa da yolsuzluk türlerinden birisi gerçekleşmektedir.





DÜNYA BANKASINA GÖRE YOLSUZLUK

  • Dünya Bankası Yolsuzluğu;

  • “Kamu gücünün öze çıkarlar için kötüye kullanılması”

  • Olarak tanımlamaktadır.



BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE GÖRE YOLSUZLUK

  • Birleşmiş Milletler Bölgeler Arası Suç ve Adalet Araştırmaları Enstitüsü'nün (UNICRI) bir raporuna göre yolsuzluk; "kamu ve özel kuruluşların karar verme mekanizmalarındaki yozlaşma ve bozulma"

  • olarak ifade edilmiştir.



AVRUPA KONSEYİ YOLSUZLUKLA MÜCADELE ÖZEL HUKUK SÖZLEŞMESİNE GÖRE YOLSUZLUK

  • Yolsuzluk tanımı, uluslararası sözleşme niteliğindeki belgelerden sadece 4 Ocak 1999 tarihli Avrupa Konseyi Yolsuzlukla Mücadele Özel Hukuk Sözleşmesinin 2 nci maddesinde yer almaktadır.

  • Anılan sözleşmenin amacı açısından yolsuzluk;

  • "...doğrudan doğruya ya da dolaylı yollardan rüşvet ve yasadışı bir menfaat temin eden kişinin yürüttüğü görevlerin veya gerekli davranışların yasalara uygun bir şekilde yerine getirilmesinde sapmalara yol açan rüşvet veya başka her türlü yasadışı menfaatin talep edilmesi, teklif edilmesi, verilmesi ya da kabul edilmesi" anlamına gelmektedir.



ÖZEL SEKTÖR VE YOLSUZLUK

  • Yolsuzluk her ne kadar kamu sektörü ile özdeşleşen bir olgu olsa da yolsuzluğun özel sektör faaliyetlerinde görülmediği söylenemez. İhale ve işe alma süreçleri başta olmak üzere yolsuzluk özel sektörde de gözlemlenen bir olgudur.

  • Yolsuzluğun tanımı konusunda gelinen en son aşama, özel sektörü de kapsayacak şekilde şöyle ifade edilmektedir; "Emanet edilmiş yetkinin, kamusal ve özel çıkarları zedeleyecek şekilde her türlü kötüye kullanımı" .

  • Olarak tanımlanmaktadır.



ÖZEL SEKTÖR VE YOLSUZLUK

  • 1-) Bir çok ülkede özel sektör, kamu sektöründen daha büyüktür,

  • 2-) Özelleştirme, kaynak yaratma gibi nedenlerle iki sektör arasında ilişkiler mevcuttur,

  • 3-) Özel sektördeki yolsuzluğu hoş görmek kamuya olan güveni sarsmaktadır .





Unutulmayan yolsuzluk sözleri!

  • Selim Edes: Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk. (Emlakbank skandalı ile ilgili mahkemede kendisine rüşvet verdiğini söyleyen Engin Civan´a hitaben)

  • Hüseyin Parsadan: 14 yıl kaçtım, 4 yıl daha kaçsam zaman aşımı olacaktı. Vallahi sizleri tebrik ediyorum. (Yakalandığında polislere söylediği söz)

  • Zühre Parsadan: Eşimin mesleğine dolandırıcılık diyorlar. Oysa o çok dürüst. Hiç fakirden çalmadı. Hep zenginden aldı. (Eşi Selçuk Parsadan’ı savunurken)



SİYASİLER VE YOLSUZLUK

  • Süleyman Demirel: Verdimse ben verdim (İLKSAN skandalı)

  • Turgut Özal: Benim memurum işini bilir. (Gazetecilerin bu kadar az maaşla memurun nasıl geçineceğini sorması ve bunun rüşveti arttıracağı yorumu üzerine)

  • Murat Karayalçın: Pırıl pırıl bir parti teslim aldım (İSKİ yolsuzluğu sonrası)

  • Tansu Çiller: Bir dolandırıcının iddialarına kaldılar. Başım dik, dimdik ayaktayım. Başım göğe değecek kadar dik. (Selçuk Parsadan vurgunu ile ilgili)



BAŞBAKAN ADNAN MENDERES’ DEN TEMİZ SİYASET DERSİ

  • Merhum Başbakan Adnan Menderes, oğlu öğrenimini bitirince sormuş : “Ne yapmayı düşünüyorsun ?” “Baba ticaret yapacağım” yanıtını alınca. “Hangi parayla, ne iş yapacaksın ki?” -oğlu, “Bana çok kişi iş teklifi getirdi. Sermayeyi onlar koyacak”… Baba Menderes’in bu konuda oğluna verdiği öğüt bugünün siyasetçilerine ders niteliğindedir : “Sana iş teklif edenler, dolaylı olarak bana para vermeye kalkıyor. Bir Başbakan oğlu olarak sen ticaret yapamazsın, madem ki yurtdışında okudun, sınava gir, Dışişlerine memur ol.” Oğul Menderes Babasının nasihatini tuttu. Hariciyeci oldu.



  • "Çalışmadan, yorulmadan,üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar, önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, ve daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybederler" M. KEMAL ATATÜRK



Adli Muhasebenin Tanımı

  • Adli Muhasebe, muhasebe, denetim, finans, sayısal yöntemler, hukuk, davranış bilimleri, araştırma ve sorgulama gibi hünerlerin, kanıt toplama, analiz etme ve değerlendirmede kullanılması, bulguların raporlanması gibi hizmetlerdir.



















Adli Muhasebecilik Tarihi

  • SUNUMUN BU BÖLÜMÜNDE ADLİ MUHASEBECİLİK TARİHİ KONUSUNDA SUNUM YAPILACAKTIR.

  • SUNUM

  • SONGÜL ÖZKENT DEMİR

  • TARAFINDAN YAPILACAKTIR.







































MUHASEBECİ-DENETİM-DENETÇİ-ADLİ MUHASEBECİ KAVRAMLARI

  • SUNUMUN BUNDAN SONRAKİ BÖLÜMÜNDE MUHASEBECİ-DENETİM- DENETÇİ VE ADLİ MUHASEBECİ KAVRAMLARI HAKKINDA DĞERLEDİRMLERDE BULUNULACAKTIR.

  • Bu bölüm Sefa VARLIK tarafından anlatılacaktır.





3568 Sayılı Yasa’nın 2/A’ncı maddesinde, SMMM’lerin faaliyet konusu şöyle tanımlanmaktadır:

  • 3568 Sayılı Yasa’nın 2/A’ncı maddesinde, SMMM’lerin faaliyet konusu şöyle tanımlanmaktadır:

  • Bir işyerinde bağımlı olarak çalışmaksızın gerçek ve tüzelkişilere ait teşebbüs ve işletmelerin;

  • 1.    Genel kabul görmüş muhasebe prensipleri ve ilgili mevzuat hükümleri gereğince, defterlerini tutmak, bilanço kâr-zarar tablosu ve beyannameleri ile diğer belgelerini düzenlemek ve benzeri işleri yapmak,

  • 2.    Muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, malî mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirlik yapmak,

  • 3.    Yukarıdaki bentte yazılı konularda, belgelerine dayanılarak, inceleme, tahlil, denetim yapmak, malî tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak.



SMMM’lerin çalışma alanları yukarıdaki kanun maddesine göre dört ana başlık halinde özetlenebilir.

  • SMMM’lerin çalışma alanları yukarıdaki kanun maddesine göre dört ana başlık halinde özetlenebilir.

  • 1.    Bağımsız Muhasebe ve Defter Tutma,

  • 2.    Bağımsız Muhasebe Denetimi,

  • 3.    Bağımsız Vergisel Denetim,

  • 4.    Bağımsız Danışmanlık.



3568 Sayılı Kanun’un 2/B’nci maddesine göre  YMM’lerin faaliyet konuları:

  • 3568 Sayılı Kanun’un 2/B’nci maddesine göre  YMM’lerin faaliyet konuları:

  • 1.    Gerçek ve tüzel kişilere ait teşebbüs ve işletmelerin, muhasebe sistemlerini kurmak, geliştirmek, işletmecilik, muhasebe, finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları ile ilgili işlerini düzenlemek veya bu konularda müşavirliklerini yapmak,

  • 2.    Yukarıdaki konularda, belgelerine dayanılarak inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek, rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapmak,

  • 3.    Mali tabloların ve beyannamelerin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelendiğini tasdik etmek,

  • 4.    İlgili mevzuat ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı ve resmi mercilerce verilecek görevleri yapmaktır.



YMM’lerin çalışma alanları yukarıdaki kanun maddesine göre üç ana başlık halinde özetlenebilir.

  • YMM’lerin çalışma alanları yukarıdaki kanun maddesine göre üç ana başlık halinde özetlenebilir.

  • 1.    Bağımsız Muhasebe Denetimi,

  • 2.    Bağımsız Vergi Denetimi

  • 3.    Bağımsız Danışmanlık.

  • YMM’lerin SMMM’lerde olan Bağımsız Muhasebe ve Defter Tutma hizmetini vermeleri yasaya uygun değildir.



Bu durumda SMMM ve YMM ayırımı ile Muhasebe veya Denetçi Ayırımları neyi ifade etmektedir?

  • Bu durumda SMMM ve YMM ayırımı ile Muhasebe veya Denetçi Ayırımları neyi ifade etmektedir?

  • Muhasebe ve Denetim elbetteki birbirinden ayrılmaz, iç içe olan mesleklerdir. Biri olmadan diğerinin varlığını sürdürmesi de mümkün değildir. Bir denetçi de en az muhasebeci kadar muhasebe bilmek zorundadır. Bu cümlenin terside doğrudur.

  • Dünya çağdaş uygulamalarında “İnsan kendi hatasını kendisi göremez” ilkesine uygun şekilde defter tutan, muhasebe yapan ile kontrol edenin birbirinden ayrı kişiler olması amaçlanmıştır.



Denetçinin üç temel özelliği bulunmalıdır…

  • Denetçinin üç temel özelliği bulunmalıdır…

  • Birincisi Denetçi öncelikle Bağımsız olmalıdır.

  • İkincisi kendi yaptığı değil başkasının gerçekleştirdiği işlemleri denetliyor olması gerekmektedir.

  • Üçüncüsü Denetçilerin belli bir rotasyona tabi olması zorunluluğudur.

  • Bu özellikler uluslar arası kabul edilmiş asgari bilimsel standartlar olup, çeşitli ülkelerde bunlara ilaveler yapıldığı da görülmektedir. Ancak asgari üç şart tüm çağdaş ülkelerde mevcuttur.



Denetçinin üç temel özelliği 3568 açısından değerlendirilecek olursa;

  • Denetçinin üç temel özelliği 3568 açısından değerlendirilecek olursa;

  • 3568 sayılı yasada Denetçinin Bağımsızlığına ilişkin herhangi bir güvence içermemektedir.

  • Denetçide bulunması gereken ikinci özelliğe aitte 3568 sayılı yasada yeterli güvence maalesef bulunmamaktadır.

  • Denetçide bulunması gereken üçüncü özellik olan rotasyonla ilgili hükümlerde ne yazık ki 3568 sayılı yasada yer almamaktadır.



Peki gelelim temel soruya 26.12.2012 de 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliği bu özellikleri sağlıyor mu?

  • Peki gelelim temel soruya 26.12.2012 de 28509 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliği bu özellikleri sağlıyor mu?

  • Üç özellik açısından da yönetmeliğin dikkatli bir şekilde gözden geçirilmesi gereksiz tartışmaları önleyici bir hal alacaktır.



Bağımsızlık ve bağımsızlığın korunması

  • Bağımsızlık ve bağımsızlığın korunması

  • MADDE 22 – (1) Denetim kuruluşu ve denetçiler, denetimleri esasen ve şeklen bağımsız olarak gerçekleştirir. 

  • a) Esasta bağımsızlık; denetçinin dürüstlük, tarafsızlık ve mesleki şüphecilik içinde hareket etmesini teminen, mesleki muhakemesini olumsuz etkileyebilecek tesirlerden ari olarak görüş açıklamasıdır.

  • b) Şekilde bağımsızlık; denetim kuruluşunun, denetçinin veya bir denetim ekibi üyesinin; konuya ilişkin tüm durum ve şartları değerlendiren makul ve bilgi sahibi üçüncü kişilerde, dürüstlük, tarafsızlık ve mesleki şüphecilikten ödün verdiği intibaını oluşturabilecek durum ve davranışlardan sakınmasıdır.

  • (2) Denetim kuruluşları ve denetçiler, denetim çalışmalarında denetlenen kuruluştan bağımsız ve tarafsız olmak zorunda olup, hiçbir şekilde denetlenen kuruluşların karar alma mekanizmalarına katılamazlar. İlave olarak, denetim kuruluşları ve denetçilerin bağımsızlıklarını ortadan kaldırabilecek özel durumlarının da bulunmaması gerekir.

  • (3) Denetim kuruluşu veya denetçilerde, bağımsızlığın zedelendiğine dair kanaat oluşması halinde bağımsızlığın ortadan kalktığı kabul edilir. Bağımsızlığı zedeleyen veya ortadan kaldıran bazı durumlar şunlardır;

  • a) Denetçiler ile denetim kuruluşunun ortakları, kilit yöneticileri, denetçileri ve bunların boşanmış olsalar dahi eşleri ile 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) kan ve kayın hısımları veya denetim kuruluşları tarafından denetlenen işletme veya denetlenen işletme ile ilgili olanlarla doğrudan veya dolaylı olarak menfaat, ortaklık, kilit yönetici sıfatıyla iş, olağan ekonomik ilişkiler dışında borç veya alacak ilişkilerine girilmiş olması,

  • b) Geçmiş yıllara ilişkin denetim ücretinin, geçerli bir nedene dayanmaksızın, denetlenen işletme tarafından ödenmemesi,

  • c) Denetim ücretinin, denetim sonuçları ile ilgili şartlara bağlanmış olması, denetimin kalitesine dair belirsizlikler oluşturması, denetim kuruluşu tarafından denetlenen işletmeye sunulan denetim dışı diğer hizmetler dikkate alınarak belirlenmesi,

  • ç) Bağımsızlığı zedeleyen diğer hallerin ortaya çıkması.

  • (4) Bağımsızlığı tehdit eden hususların ortaya çıkması halinde bağımsızlığı koruyacak önlemler alınır. Alınan önlemlerin tehditleri bertaraf etmeye yetmediği anlaşıldığında bağımsızlığın zedelendiği ve ortadan kalktığı kabul edilir. Denetim kuruluşları veya denetçiler denetim faaliyetleri sırasında ortaya çıkan bağımsızlığa yönelik tehditleri, bunlara yönelik alınan önlemleri ve bu konuda yapılan tüm değerlendirmeleri yazılı olarak kayda almak ve saklamak zorundadır. Bağımsızlığın zedelendiği veya ortadan kalktığı haller Kuruma bildirilir ve Kurumdan onay alınmak suretiyle ilgili denetim sözleşmesi sonlandırılır.



İkinci Özellik olan Denetçinin kendi yaptığı değil başkasının yaptığı faaliyetleri denetliyor olması ilkesi açısından Bağımsız Denetim Yönetmeliği değerlendirilecek olursa;

  • İkinci Özellik olan Denetçinin kendi yaptığı değil başkasının yaptığı faaliyetleri denetliyor olması ilkesi açısından Bağımsız Denetim Yönetmeliği değerlendirilecek olursa;

  • Söz konusu Yönetmeliğin 22’nci Maddesinde;

  • “Denetim kuruluşu ve denetçiler, denetlenen işletmeye, 3568 sayılı Kanun çerçevesinde tasdik, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya başka bir hizmet veremez, bunu denetim ağında yer alan kuruluşlar, ilişkili denetim kuruluşu ve diğer işletmeleri aracılığıyla yapamaz. Denetim kuruluşunun gerçek kişi ortakları, denetçileri ve kilit yöneticileri tarafından verilen hizmetler de bu kapsamda değerlendirilir”.

  • Hükmü bulunmaktadır.



Üçüncü Özellik olan Denetçinin rotasyonu ilkesi açısından Bağımsız Denetim Yönetmeliği değerlendirilecek olursa;

  • Üçüncü Özellik olan Denetçinin rotasyonu ilkesi açısından Bağımsız Denetim Yönetmeliği değerlendirilecek olursa;

  • Söz konusu Yönetmeliğin 26’nci Maddesinde;

  • “Üç yıl geçmedikçe; denetim kuruluşları son on yılda yedi yıl, denetim kuruluşlarında çalışanlar da dahil olmak üzere denetçiler ise son yedi yılda beş yıl denetim çalışması yürüttükleri işletmelere ilişkin denetimlerini gerçekleştiremezler”.

  • Hükmü bulunmaktadır.



Bilimsel bir kıyaslama ile değerlendirmeler yapılacak olursa Denetim mesleğine yönelik olarak bulunması zorunlu düzenlemelerin 3568 sayılı yasada yer almazken Bağımsız Denetim Yönetmeliğinde bulunduğu görülmektedir. ;

  • Bilimsel bir kıyaslama ile değerlendirmeler yapılacak olursa Denetim mesleğine yönelik olarak bulunması zorunlu düzenlemelerin 3568 sayılı yasada yer almazken Bağımsız Denetim Yönetmeliğinde bulunduğu görülmektedir. ;

  • Ancak Bağımsız Denetim gibi bir alanında yönetmelikten çok sistematik ve bilimsel bir şekilde oluşturulmuş bir kanunla düzenlenmesi daha uygun olurdu kanaatini taşımaktayım.











İşletmenin; büyüme, karlılık, gelişme gibi şanslarını ortaya koymaya ve bu amaçla tespit edilmiş işletme hedeflerinin uygulanabilirlik ve başarısını test etmeye, işletme hedeflerine ulaşmada engel ve olumsuz gelişmeleri ortaya çıkararak yönetimi desteklemeye yönelik sistematik incelemelerdir.

  • İşletmenin; büyüme, karlılık, gelişme gibi şanslarını ortaya koymaya ve bu amaçla tespit edilmiş işletme hedeflerinin uygulanabilirlik ve başarısını test etmeye, işletme hedeflerine ulaşmada engel ve olumsuz gelişmeleri ortaya çıkararak yönetimi desteklemeye yönelik sistematik incelemelerdir.

  • Nihai hedefi yöneticilere ve işletme dışındakilere kendi faaliyetleri konusunda objektif bilgi vermektir.



Bir işletmenin finansal tablolarının Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun düzenlenip düzenlenmediğini belirlemeye yönelik, söz konusu tablolar ve bu tabloların dayanağını oluşturan kayıt, belge ve diğer ipuçları üzerinden yürütülen çalışmalara dayanan ve bulguları bir denetim raporunda özetleyen sistematik incelemedir.

  • Bir işletmenin finansal tablolarının Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun düzenlenip düzenlenmediğini belirlemeye yönelik, söz konusu tablolar ve bu tabloların dayanağını oluşturan kayıt, belge ve diğer ipuçları üzerinden yürütülen çalışmalara dayanan ve bulguları bir denetim raporunda özetleyen sistematik incelemedir.

  • Nihai hedefi, mali tabloların güvenilirliğini sağlamaktır.



İşletmenin dış çevresi tarafından yürürlüğe konulan vergi, iş yasaları gibi mevzuata veya işletmenin üst yönetiminin işletmeyi daha kolay ve verimli yönetebilmesi için yönetmelik, emir, talimatname, bütçe gibi geliştirdiği mevzuata uygun davranıp davranılmadığını incelemektir.

  • İşletmenin dış çevresi tarafından yürürlüğe konulan vergi, iş yasaları gibi mevzuata veya işletmenin üst yönetiminin işletmeyi daha kolay ve verimli yönetebilmesi için yönetmelik, emir, talimatname, bütçe gibi geliştirdiği mevzuata uygun davranıp davranılmadığını incelemektir.

  • Nihai Hedefi: Herhangi bir mevzuata uyulup uyulmadığının tespiti



SPK’nın Bağımsız Denetim Standartları tebliğinde muhasebe denetimi, finansal tabloların finansal raporlama standartları doğrultusunda bir işletmenin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle gerçeğe uygun ve doğru bir biçimde gösterip göstermediği konusunda bağımsız denetçinin görüş bildirmesini sağlamaktır.

  • SPK’nın Bağımsız Denetim Standartları tebliğinde muhasebe denetimi, finansal tabloların finansal raporlama standartları doğrultusunda bir işletmenin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını tüm önemli yönleriyle gerçeğe uygun ve doğru bir biçimde gösterip göstermediği konusunda bağımsız denetçinin görüş bildirmesini sağlamaktır.



Bu görüş, finansal tabloların güvenilirlik derecesini yükseltmekle beraber, finansal tabloları bağımsız denetime tabi tutulan işletmenin gelecekteki durumu hakkında ve işletme yönetiminin işletmenin faaliyetlerini etkin ve verimli bir biçimde yürüttüğüne dair bilgi sağladığı şeklinde değerlendirilemez, şeklinde belirlemektedir.

  • Bu görüş, finansal tabloların güvenilirlik derecesini yükseltmekle beraber, finansal tabloları bağımsız denetime tabi tutulan işletmenin gelecekteki durumu hakkında ve işletme yönetiminin işletmenin faaliyetlerini etkin ve verimli bir biçimde yürüttüğüne dair bilgi sağladığı şeklinde değerlendirilemez, şeklinde belirlemektedir.



Adli muhasebeci ise mali tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığından ziyade, işletme faaliyetlerinde hukuki sorun doğurabilecek hile, yolsuzluk ve suiistimalleri araştırır.

  • Adli muhasebeci ise mali tabloların gerçeği yansıtıp yansıtmadığından ziyade, işletme faaliyetlerinde hukuki sorun doğurabilecek hile, yolsuzluk ve suiistimalleri araştırır.

  • Denetçinin yaptığı çalışmalar dönem içinde yapılan hata ve hileleri ortaya çıkarmaya değil, genel olarak mali tabloların ortaya çıkışındaki sistemi anlamaya yöneliktir.



Denetçi dönem içinde meydana gelen birçok yanlış ve hatalı işlemi, gerekli çalışmaları yapmış olmasına rağmen ortaya çıkaramamış olabilir.

  • Denetçi dönem içinde meydana gelen birçok yanlış ve hatalı işlemi, gerekli çalışmaları yapmış olmasına rağmen ortaya çıkaramamış olabilir.

  • Dolayısıyla denetçi görüşünde tamamen olumlu görüş vermiş olsa dahi, mali tabloların gerçeği tam doğru olarak yansıttığı iddia edilemez.



Denetçi mali tablolarla ilgili görüşünü oluştururken genel kabul görmüş denetim tekniklerini kullanırken, adli muhasebeci yazı analizleri, ifade ve soruşturma yöntemleri benzeri hukuk ve kriminoloji bilimlerinden yararlanır.

  • Denetçi mali tablolarla ilgili görüşünü oluştururken genel kabul görmüş denetim tekniklerini kullanırken, adli muhasebeci yazı analizleri, ifade ve soruşturma yöntemleri benzeri hukuk ve kriminoloji bilimlerinden yararlanır.



Bağımsız denetçi, SPK, BDDK gibi kurum ya da kuruluşlara karşı sorumlu iken, adli muhasebeci sadece sözleşme yaptığı müşterisi olan kişi ve mahkemelere sorumludur.

  • Bağımsız denetçi, SPK, BDDK gibi kurum ya da kuruluşlara karşı sorumlu iken, adli muhasebeci sadece sözleşme yaptığı müşterisi olan kişi ve mahkemelere sorumludur.

  • Denetim, içeriği önceden belirlenmiş denetim plan ve programlarına göre yürütülürken, adli muhasebecinin araştırma ve inceleme konuları çok geniş olacağından standart plan ve programlara göre yürütülemez.



Adli muhasebe, bağımsız denetimde olduğu gibi sürekli verilen bir hizmete dayanmaz.

  • Adli muhasebe, bağımsız denetimde olduğu gibi sürekli verilen bir hizmete dayanmaz.

  • Denetçi ekibinde uzman denetçiler bulunurken, adli muhasebeci ekibinde, avukat, yazı bilimi, bilişim vb. alanda çok çeşitte uzman bulunur.



Bir işletmede, yönetim politikalarına uymak da dahil olmak üzere;

  • Bir işletmede, yönetim politikalarına uymak da dahil olmak üzere;

  • İşletmede varlıkların korunması ve verimliliğin artırılması,

  • Tüm iş ve işlemlerin düzenli yürütülmesi,

  • İşletmede verimliliğin sağlanması,

  • Mevzuata uygunluğun sağlanması,

  • Hata, hile ve usulsüzlüklerin tespiti ve önlenmesi,

  • Muhasebe kayıtlarının doğruluğunun ve güvenilirliğinin sağlanması,

  • Mali tabloların zamanında hazırlanması amacıyla, örgüt planı ile bunlara ilişkin tüm politika ve prosedürlerin bütünüdür.



İyi bir örgüt planıyla her bir faaliyetin alt faaliyete ayrılması ve her bir alt faaliyetinde farklı kişilere verilerek karşılıklı kontrol ortamı oluşturulması

  • İyi bir örgüt planıyla her bir faaliyetin alt faaliyete ayrılması ve her bir alt faaliyetinde farklı kişilere verilerek karşılıklı kontrol ortamı oluşturulması

  • Özellikle;

  • Malzemeyi kullanacak kişilerle, satın alma yetkisini elde bulunduranların,

    • Satın alanlar ile talep edenlerin veya malzemeyi kullanacakların,
    • Satın alanlar ile bedeli ödeyenlerin,
    • Bedeli ödeyenler ile muhasebeleştirenlerin,
    • Varlıkları koruyan ile kullanan kişilerin,
    • Satışı yapan kişilerle bedelini tahsil eden kişilerin,
    • Nakit ve nakde eşdeğer varlıkları tahsil eden ile bunları muhasebeleştiren ve bankaya yatıran kişilerin
  • birbirlerinden ayrılıp ayrılmadığı ve bunların birbirlerini karşılıklı kontrol edip etmedikleri belirlenmelidir.



Her türlü mali olayın kayda alınmasını ve dolayısıyla sorumlulukları da tespite olanak veren bir belge düzeni, (fişler)

  • Her türlü mali olayın kayda alınmasını ve dolayısıyla sorumlulukları da tespite olanak veren bir belge düzeni, (fişler)

  • Herkesin sorumluluğunu ve bir işlemin nasıl sonuçlandırılacağını belirleyen belge düzeni, yönetmelikler, özellikle muhasebe yönetmeliği,

  • İşlemler nihai olarak sonuçlandırılmadan yetkililerin imzalarının alınması

  • Sık sık fiili durum-hesabi durum karşılaştırması



İşe uygun nitelikte yeterli elemanın varlığı,

  • İşe uygun nitelikte yeterli elemanın varlığı,

  • Bunların izin durumlarının, eğitimlerinin ve işletmede yükselme olanaklarının takibi,

  • Rotasyona tabi tutulmaları



Bankalarda ve Aracı Kurumlarda bu kurulun oluşturulması zorunludur.

  • Bankalarda ve Aracı Kurumlarda bu kurulun oluşturulması zorunludur.

  • İç Denetim Biriminin Oluşturulması



İç kontrol sistemi denetçiler tarafından aşağıdaki amaçları gerçekleştirmek için gereklidir.

  • İç kontrol sistemi denetçiler tarafından aşağıdaki amaçları gerçekleştirmek için gereklidir.

  • 1. Sistemin güvenirliğinin belirlenmesi,

  • 2. Sonraki denetim yöntemlerini veya uygulanacak denetim tekniklerinin niteliğini belirleyebilmek için gerekli verilerin toplanması,

  • 3. Yönetime tavsiye mektubu verilecekse bunun için gerekli verileri toplanması,



İç denetçi, hata, hile ve yolsuzluk alanlarını belirler ve önlenmesine yönelik tedbirleri oluştururken, adli muhasebeci hile, yolsuzluk ve suiistimalleri araştırır.

  • İç denetçi, hata, hile ve yolsuzluk alanlarını belirler ve önlenmesine yönelik tedbirleri oluştururken, adli muhasebeci hile, yolsuzluk ve suiistimalleri araştırır.

  • İç denetçi, işletme içinde görev yaptığından tüm iç bilgi ve dedikodulardan etkilenir ancak adli muhasebeci dışarıdan birisi olarak daha objektif ve tarafsız bilgi edinebilir.

  • İç denetçi şirket üst yönetimine karşı sorumlu iken, adli muhasebeciler sözleşme yaptığı kişiler ve mahkemelere karşı sorumludur.



İç denetim genellikle rutin işlemlere ve plan ve programlara dayanırken, adli muhasebe soruşturma konularına göre daha dinamik yapılan plan ve programlara göre yürütülür.

  • İç denetim genellikle rutin işlemlere ve plan ve programlara dayanırken, adli muhasebe soruşturma konularına göre daha dinamik yapılan plan ve programlara göre yürütülür.

  • İç denetim hizmetleri süreklilik gösteren hizmetlere dayanırken, adli muhasebecilik hizmetleri olay bazlıdır.



İLGİYLE DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKÜRLER



Yüklə 3,2 Mb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə