İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Yazı Tura Filmi Örneğinde Türk Sinemasında
‘Saydam Nihilizm ve Anlam’
68
...........................................
GİRİŞ
Nihilist felsefi görüşün yerleşmesi amacında
olan ya da bu görüşün yerleşmesine etki
eden tüm felsefecilerin çıkış noktasını, insan
ve varoluş konusu üzerine düşünmek
oluşturmuştur. Edebiyat alanında nihilizmin
ilk ortaya çıkışı Rus edebi ürünlerinde
gerçekleşmiştir. Ivan S. Turgenyev’in Babalar
ve Oğullar (1862) adlı romanı, nihilizmin
edebiyat alanındaki ilk ve en önemli
örneklerinden
biri
olarak
kabul
edilmektedir.
Felsefe
alanında
nihilizm,
karamsar
yaklaşımıyla Schopenhauer ve etkin nihilizm
düşüncesiyle
Nietzsche’nin
çalışmaları
sayesinde
büyük
önem
kazanmıştır.
Toplumsal yapıdaki değerleri reddeden
nihilizm, bireyin toplum içinde yer alışını,
kendisini gerçekleştiremediği bir çıkışsızlık
olarak değerlendirerek, varolan düzene
kötümser bir bakış açısıyla yaklaşır.
Bedia
Akarsu,
Almanca
‘nihilismus’,
Fransızca ‘nihilisme’ ve İngilizce ‘nihilism’
kelimelerinin
karşılığı
olan
nihilizm
kavramını;
‘hiççilik’
olarak
Türkçe’ye
çevirmektedir (1998:95). Ona göre, Latince
‘nihil’ yani ‘hiç’ kelimesinden türeyen
nihilizm,
genel
anlamıyla,
var
olan
görüşlere, değerlere, düzene karşı çıkan veya
hiçbir değer tanımayan görüşlere verilen
addır. Nihilizm, kuramsal alanda, her türlü
bilgi olanağını yadsıyan, sorunsal olmayan
ve kendisinden kuşkulanılmayan hiçbir
şeyin olmadığını öne süren, eleştirici ve
kuşkucu bir görüştür. Siyasa alanında ise;
yeni bir toplum düzeni kurma isteğiyle, eski,
yerleşik ve her türlü siyasal düzeni
bütünüyle yadsıyan ya da anarşizm ve salt
bireycilikle birleşen, toplumun birey
üzerinde hiçbir baskısını kabul etmeyen
görüş olarak ele alınır (Akarsu,1998:95).
Felsefi anlamda nihilizm, bir sorgulama
aracı olmuştur. Toplumsal yapı ile din,
devlet gibi kurumların ideolojilerinin, birey
üzerindeki etkisinin zamanın yapılanmasına
yönelik olarak irdelenmesini içermektedir.
Günlük dilde kullanımında ise nihilizm,
toplumsal olana dair nefret ve hayal
kırıklığından yola çıkarak, bireyin can
sıkıntısı ve giderek kayıtsızlık aşamalarına
yönelen duygusal durumunun karşılığı
olarak kullanılmaktadır. Bireyin içinde
bulunduğu yapılanmaya yönelik tavrı,
toplumun etkin bir parçası olmaktan yılma
ve Tanrı inancı da dahil olmak üzere tüm
değerleri
ve
ideolojileri
reddetmeye
yönelmedir.
Nihilizm, birden çok biçimde ve tanımlama
altında ele alınabilir. Örnek olarak, ‘edilgin
nihilizm’,
değerlerin
yokluğunun
ve
varoluşun amaçsızlığının kötümser bir
kabullenimi olarak ortaya çıkarken, artık
inanmadığını
yıkmaya
girişen
‘etkin
nihilizm’ de vardır (Copleston,1998:165).
Nietzsche’nin
nihilizm
anlayışı,
etkin
nihilizm kapsamına girer.
Schopenhauer’ın
Kötümserliği
ve
Nietszche’nin Düşüncelerinde Nihilizmin
Yapılanması
Alman felsefeci Arthur Schopenhauer’e
göre, ‘yaşam bir sorundur’ ve Schopenhauer
‚zamanını
onun
üzerine
düşünerek
harcamaya
karar
vermişti‛r
(Copleston,1998:25). Schopenhauer’ın temel
felsefe çalışması İstenç ve Tasarım Olarak
Dünya (
The World as Will and Representation)