Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
EZOTERĐK BĐLGĐ KAYNAĞINDA YASAK MEYVE
Fuzuli BAYAT
1
ÖZET
Türk kültür ekolojisinde yasak meyve diğer dini-
mitolojik sistemlerdeki aynı adlı olguyla benzerlik
gösterir. Mitolojilerde ve dini sistemlerde yasak meyve
insanın ezoterik bilgisinin sonucu, içten dışa dönüşün
başlangıcıdır. Yasak meyvenin yenilmesiyle insanoğlunun
irade gücünün, sabrının sınırları belirlenmiş olur. Hem
Türk mitolojisinde hem de diğer dini-mitolojik sistemlerde
insanoğlunun
Tanrı
emrine
karşı
gelmesi,
bir
mükemmellik kaynağı olan başlangıçtan, dini terimle
cennetten, uzaklaşması şeklinde anlaşılır. Yasak meyve
konusu insanın yasaklara karşı direnişi, bilinmeyenleri
bilmek isteğinin açığa çıkmasıdır. Bu yazıda yasak
meyvenin yenilmesiyle insanın ölümle tanışması, üreme
dönemine
geçişi
araştırılmış,
konu
ezoterik
bilgi
bağlamında ele alınmıştır.
Anahtar Kelimeler: yasak meyve, ezoterik bilgi,
ölümle tanışlık.
FORBIDDEN FRUIT IN THE SOURCE OF EZOTERIK
KNOWLEDGE
ABSTRACT
Forbidden fruit concept in Turkısh culture ecology,
shows similariteies with the concept which have the same
name
in
the
other
religious
–mythological
systems.Forbidden fruit, as a result of ezoterik knowledge
is the beging of the turn from inside to outside (of self) in
mythologies an religious systems.The bordes of human’s
willpover and patience are determined by eating of the
forbidden fruit. Bath in Turkısh mythology and in th
other religious – mythological systems ,human beings
going aganist the orders of God is understand as on
alienation from the beginig which is a source of perfection
1
Prof. Dr. Fuzuli BAYAT
Ezoterik Bilgi Kaynağında Yasak Meyve 616
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
as a religious term from heaven .The concept of
forbidden fruit is human’s opposition to taboos and
arising of the desire of knowning the unknown.In this
article, human’s meeting with death and transition to
the reprodustion periodare investigated and the concept
is handled in scope of ezoterik knowledge.
Key Words: Forbidden fruit, ezoterik knowledge,
acquaintance with death.
Giriş
Mitolojik ve dinsel öğretilerde mükemmellik
kaynağı olan başlangıç bir cennet olarak tasavvur edilir.
O bakımdan mitolojilere ve dini sistemlere göre
mükemmellikten, dolayısıyla ilk başlangıçtan uzaklaşan
insanlık doğal olarak bir düşüş devresi geçirmiştir. Bu
düşüşü ve düşüşle beraber mükemmelliğin yavaş yavaş
kaybolması mitolojilerde ve dinsel öğretilerde diğer
olgularla beraber yasak meyve motifine bağlanır.
Yasak meyve bir taraftan insanın ezoterik
bilgisinin sonucu, içten dışa dönüşünün başlangıcıdır,
diğer taraftan yasak meyve iyi olanla kötüyü, ayıpla
doğruyu, açıklıkla örtülüğü seçme aracıdır. Mitolojik-dini
bilgilere göre yasak meyveye kadar yalnız iyi, güzel, doğru
olan mevcuttur. Oysa yasak meyvenin yenilmesiyle
insanoğlu ters kutupta olan kötülüğü, çirkinliği, ayıbı,
yalanı, kıskançlığı, fesadı görmeğe başlar. Yasak
meyvenin yenilmesiyle insanoğlunun gözünün açılması
gerçekleşmiş, gelecekte yüksek bir teknoloji üretmesine,
fizik ilimlerini ileri götürmesine yol açmış ancak
başlangıçta mevcut olan kozmik bilgiden uzaklaşmasına
da sebep olmuştur.
Dini Kaynaklarda Yasak Meyve
Yasak meyveyi yemekle ilk insanın cennetten
kovulması hakkında anlatılan mitolojik öyküler ve dini
hikâyelerle yaratanın insanoğluna büyük bir hürriyet
vermesine rağmen, bu hürriyetin belli bir sınır dahilinde
olduğunu da kanıtlar durumdadır. Bunu Kuran-ı Kerim
de açık bir şekilde gösterir. Cenab-ı Allah, Adem’e yasak
meyveye yaklaştığı takdirde zalimler zümresine gireceğini
617
Fuzuli BAYAT
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
bildirmiştir. Buradan yasak meyvenin bir sınav unsuru
olduğu veya sınav rolü üstlendiği görülür. Nitekim irade
gücü, yasaklara uyma insanoğlunun başlıca görevi olarak
bilinir ve ezoterik bilgilere göre sırrı dışa vurma
kamillikten yoksun olma anlamına gelir. Bunların
bozulması kozmik bilgilerden uzaklaşmaya neden olur.
Mutlak bağımsızlık başlangıçta hoş karşılanmamış bu
hürriyete özel bir sınır konulmuş ve sınırın geçilmesi
felaket olarak değerlendirilmiştir.
Kuran’da yasak meyvenin ismi geçmez. Bunun
başlıca sebebi yasak meyvenin bir sembol olmasıdır.
Yasak meyve insanoğlunun Tanrı emrine karşı gelmesi,
bir mükemmellik kaynağı olan başlangıçtan, dini terimle
cennetten,
uzaklaşmasıdır.
Aslında
bazı
tefsir
yorumcularının yazdığı gibi bu fazla bilmek değil, kozmik
bilgiden uzaklaşmaktır.
Tevrat’ta bu yasak meyvenin buğday olarak
gösterilmesi de bir semboldür. Üzüm, incir olarak
yorumlamalar da kutsal kitabı zorlamaktan başka bir şey
değildir. Çünkü önemli olan meyvenin türü değil, verilen
mesajdır.
Semavî dinlerin doğuş nedenleri ve doğduğu bölge
de hemen hemen aynı olduğu için birçok konuda olduğu
gibi yasak meyve konusunda da ortak özellik sergiler. Bir
diğer önemli mesele mitolojide olduğu gibi semavî
dinlerin de aynı kozmik kaynaktan geldiğidir. Yasak
meyve mitolojik sistemlerden farklı olarak semavî
dinlerde didaktik bir özellik çerçevesinde sunulmuş
edebiyata ve sanata konu olmuştur.
Diğer mitolojik sistemlerde ve uygarlıklarda olduğu
gibi Türk mitolojisinde de ilk insanın ortaya çıkışı büyük
önem taşır. Hatta Türk mitolojisinde ilk insanın Törüngey
adlanması da dolayısıyla ilkliğe atıfta bulunur. Đlk insan
olan Törüngey adında da ilk yaratılan varlık anlamı
kalmıştır. Türkçede *tö (türemek, yaratılmak) fiil
kökünden gelen törün (yaratılmış, düğün, merasim
anlamları vardır) ismi - gey eki almakla yaratılan anlamlı
kelime oluşmuştur. Törüngey, ilk yaratılan ve ilk olarak
Ezoterik Bilgi Kaynağında Yasak Meyve 618
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
da ölümü tadan varlık olma özelliğini kendi adında
korumuştur.
2
Đlk
insanın
yaratılış
monoteist
dinlerin
kitaplarında da yer almıştır. Ancak ilk insanın
yaratılmasıyla ilgili çok sayıda araştırmalara bakmaksızın
halen de ilk insanın yaratılma öyküsünün kaynağı
öğrenilmemiştir. Çünkü mitolojik sistemlerin bazılarında
yasak meyve anlayışı yoktur. Ancak onlarda da
insanoğlunun zamanla bütün yasakları kaldırdığı ve
Tanrısına asi olduğu görülür. Simgesel şekilde verilen bu
motif kozmik bilgi kaynağının yok olması, sınırlamalara
karşı insanın direnişi anlamına gelir. Ayrıca insanın
bilinmeyenleri bilmek isteğinin yasağı bozacağı taktirde
cezalanacağına karşılık daha da dominant olmasıdır.
Yasak meyve kozmik bilgiden mitolojik çağa
taşınmış ve mitolojik bir üslupla hikaye edilmiştir. Bu
hikâyelerin okunuşu metnin derinliklerinde sunulmak
istenen mesajın kozmik hafızada kalan ezoterik bilgiler
olduğunu kanıtlar durumdadır.
Yasak meyve konusu ilk insanın yaratılmasıyla
ilgili mitle bağlantılı bir biçimde takdim edilir. Đlk insanın
yaratılışı ve yasak meyve dinî edebiyatın dışında halk
edebiyatının da konusu olmuştur. Türk saz şâirlerinin
şiirlerine konu olan yasak meyve ezoterik bilginin
simgesel takdimi ile dikkat çeker.
Hıristiyan dininde yasak meyveye ezoterik bir anlam
verilmeğe çalışılmışsa da bu başarılı bir yorum olarak
nitelendirilemez. Nitekim Hıristiyan yorumcularına göre
yasak meyve kadınla erkek arasındaki cinsî yaklaşmanın
yasak olduğu anlamına gelir. Hıristiyanlıktaki ruhbaniyet
(yani evlenmemek), evlenmemeyi ibadet ve sevap itikat
olarak bilmek telakkisi ile ilgili olduğu için bu tür bir
yorum yapılmıştır. Kuran’da böyle bir yoruma esas
verecek hiçbir işaret yoktur. Kuran’a göre insanın yasak
meyveyi yemesi Allah’ın yer yüzündeki halifesi olduğunu
unutmak
ve
asalet
davasına
kalkışmakla
asilik
belirtilerini ortaya koymaktır. Ezoterik bilgilere göre
yasak meyve akılı aldığı için yüce Yaratanı unutturur.
2
Bayat F., Bayat F., Türk Mitolojik Sistemi. Ontolojik ve
Epistemolojik Bağlamda Dünya Modeli, c.1, Đstanbul, 2007, s.116-117
619
Fuzuli BAYAT
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
Unutulan veya unutturulan şey (yani Allah) ise bütün
bilgilerin, bütün iyiliklerin ve bütün güzelliklerin
kaynağıdır. Dolayısıyla kutsal kitabın metninin de yasak
meyveyle kast ettiği ezelî ve ebedî bilgi kaynağının
zamanla insanoğlundan uzaklaşması meselesidir. Bu
bağlamda yasak meyve yenilmek için değil, sınırlama
yapmak, kulluk göstermek ve sınav için konulmuştur.
Yasak meyve ezoterik bilgi bağlamında Sümer
mitlerine kadar ulaşır. Hastalık ve ölümün olmadığı bir
ülkede yetişen meyvelerden birinin yasak olduğu
anlaşılır. Bu cennet bahçesinde Yer Tanrıçası sekiz ağaç
yetiştirir. Bu ağaçlar meyvelenince Bilgelik Tanrısı Enki
meyvelerin her birinden tadır. Buna Yer Tanrıçası çok
kızar, Tanrıyı ölümle lanetleyerek ortadan yok olur.
Bilgelik Tanrısı çok ağır hastalanır. Diğer Tanrılar büyük
güçlüklerle Yer Tanrıçasını bularak Bilgelik Tanrısını iyi
etmesi için yalvarırlar. Tanrıça, Bilgelik Tanrısının 8
bitkiye karşı hasta olan 8 organı için birer Tanrı yaratır.
3
Bu mitten anlaşılan şu ki yasak meyveyi yemek
kazanılan bilgeliğe eşdeğer tutulmuştur. Mit sembolik
olarak yalnız Bilgelik Tanrısını bu meyveden yedirir.
Benzeri bilgiye Tevrat’ta da rastlarız. Rab Allah
Adem’e, “Bahçenin her ağacından ye, fakat iyilik, kötülük
bilme ağacından yemeyeceksin, yersen ölürsün.”, dedi.
(Tekvin 2:5-23) Đnsanın ölümlü kılınması etiolojik bir
şekilde bu mitle açıklanmış olur. Aynı bilgi Kuran’da da
geçmektedir. “Ey Adem! Eşin ve sen cennette kal, orada
olanlardan istediğiniz yerden bol bol yiyin, yalnız şu
ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.” dedik.
(Bakara Suresi, 35-37) Bütün bunlardan şu sonuç
çıkmaktadır:
Yasak
meyve
insanın
bilmediklerini
bildirecek bilgilerle donatılmış, ancak bilginin saf ve temiz
olan insanın başına bela getireceği de vurgulanmıştır.
Đlk insanın yenmesi yasak kılınmış meyvenin
yenmemesinin
gerekçesini
Kuran’dan
öğrenmek
mümkündür. “Ant olsun ki, biz daha önce Adem’e ahd
vermiştik, fakat unuttu, onu azimli bulmadık. Meleklere
Adem’e secde edin demiştik, Đblisten başka hepsi secde
3
Kramer S.N., Tarih Sümer’de Başlar, Đstanbul 1992, s.123-127; Çığ
M.Đ., Kuran, Đncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni, Đstanbul, 1996
Ezoterik Bilgi Kaynağında Yasak Meyve 620
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
etmiş, o çekinmişti. Ey Adem! Doğru bu, senin eşinin
düşmanıdır, sakın cennetten çıkarmasın, yoksa bedbaht
olursun. Doğrusu cennette ne acıkırsın, ne de çıplak
kalırsın, orda ne susarsın ne de güneşin sıcağında
kalırsın, dedik. Ama Şeytan ona vesvese verip: “Ey Adem!
Sana sonsuzluk ağacını ve sana çökmesi olmayan bir
saltanatı göstereyim mi?” dedi. Bunun üzerine ikisi de o
ağacın meyvesinden yedi, ayıp yerleri görünüverdi.
Cennet yapraklarıyla örtünmeye koyuldular. Adem
Rabb’ine başkaldırdı. Rabb’i yine de onu seçip doğru yolu
gösterdi.” (Tâhâ Suresi, 115-122) Cennette yerleşen, iyi ve
kötüyü idrak etme ağacının meyvesini yemekle insan
yasağı bozmuş ve ölümsüzlükten ölüme terk edilmiştir.
Sonraki dönemde karşımıza çıkan şaman ağacı ilk
mükemmelliği simgeleyen cennet ağacıdır ki sırra erme
ritüelinde başlangıç bilgiye sahiplenmek anlamı içerir.
Ancak Kuran’da bir yerde (Tâhâ Suresi, 20) meyvesi
yasak edilen ağacın adı sonsuzluk ağacı olarak geçer. Bu
terim iki anlamda kullanılabilirdi:
1. Sonsuz veya ölümsüz hayata işaret şeklinde.
2.
Cennetin
insanoğlu
için
sonsuz
olmayışı
anlamında.
O halde ilk insanın yasağı bozması mantıksal olarak
kadere bağlanmış olur. Yüce Varlık insanoğlunun bu
yasağı bozacağını bilirdi ve insanı iradesiyle baş başa
bırakarak insanın iradesini ne yönde kullanacağının
ölçüsünü merak ederdi...
Anlaşıldığına göre ezoterik bilgi başlangıçtan mevcut
olmuş,
ancak
Tanrı
onu
inisye
edilmemişlere
yasaklamıştır. Bu iç bilgi insanoğlunun yasağı bozmakla
öğrenmeye çalıştığı bilgidir. Đlk insan ezoterik bilgiyi
kavramağa
hazır
olmadığından
sembolik
olarak
ezoretizmin simgesi olan meyve yasaklanmıştır. Çünkü
ezoterik doktrinler yayıldıkça aslından uzaklaşır, yavaş
yavaş yozlaşırdı. Dinlerin ezoterik ve egzoterik yanları
olmakla birlikte, o belli kesimlere ait bir din de değildir.
Dinlerden farklı olarak ezoterizm kutsal olana daha derin
bir bakıştır. Ezoterik bilgi olayı da semavi dinlerde yasak
meyve, kozmik bilgide ise inisye olmayanların bilmesi
yasaklanan bilgidir.
621
Fuzuli BAYAT
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
Kuran’daki yasak meyve olayı Meydan Larousse’da
biraz farklı şekilde anlatılmıştır. Cennetteki iyiyi kötüden
ayırmaya ölçü olan elma ağacından yemesi Adem'e yasak
edilmişti. Cennetten kovulmasına kızan Şeytan, yılan ile
anlaşıp Adem ile Havva’yı, yasak meyve yedirterek
cennetten kovduruyor. Bununla da Şeytan Yüce
Yaratanın yer yüzünün halifeliğini verdiği insanoğlundan
intikam almış olur.
Türk Mitolojisinde Yasak Meyve ve Dini-Mitolojik
Sistemlerde Ölümle Tanışlık
Türk mitolojisine de giren yasak meyve olayı bütün
yönleriyle Tevrat’ta tasvir edilen cennetten kovulma
motifini
hatırlatır.
Türk
kozmogonisinde
ilk
yaratılanlardan olan Törüngey ve Ece’yi de yer altı
dünyasının hakimi Erlik kandırır. Yaratılış mitinin W.
Radloff varyantında rast geldiğimiz
4
Havva ile Adem’in
benzeri olan Törüngey ile Ece, ilk insanların vücutlarının
tüylerle kaplı olması, yasak meyve motifi, çiftin yer
üzerine atılması vs. V. Verbitskiy varyantında yoktur.
Kovulma motifinde Ece, Erlik’in sözleri üzerine yasak
meyvelerden birini ısırır, meyve kendisine çok tatlı gelir.
Isırdığı meyveyi kendisi yemekle kalmaz, kocasına da
yedirir. Her ikisinin yasak meyveyi yemeleriyle o ana
kadar çıplaklıklarını koruyan tüyler aynı anda dökülür ve
çıplak olduklarının farkına varırlar. Tanrı bu çifti
koruyamayan
yılanı
lanetler
ve
görüldüğü
yerde
öldürülmesini ister. Törüngey’le Ece ölümlü kılınır ve
Erlikle mücadele etmek için orta dünyaya gönderilirler.
Bu mitte Kuran’daki Şeytanın yerinde Erlik görülür.
Ancak Tevrat’ta mevcut olan yılan motifine burada da
rastlamak mümkündür.
Yasak meyvenin yenilmesinden sonra insanın
ölümlü olması ve insan neslinin türemesi olayları
gerçekleşmiştir. Nitekim yasak meyvenin yenilmesinden
sonra Tanrı kadına doğurma cezasını vermiştir. Simgesel
olarak insan soyunun artması ve tarihi zamana geçiş
yasak
meyvenin
yenilmesiyle
belirlenir.
Türk
mitolojisinde ilk yaratılan Ece ve Törüngey yasak
meyveleri yemeleri sebebiyle ebedi ışıklı dünyadan
4
Bkz. Padloff W.W., Đz Sibiri. Stranitsı Dnevnika, Moskova, 1989
Ezoterik Bilgi Kaynağında Yasak Meyve 622
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
karanlık dünyaya kovulmuş olurlar ve yaratma sona erer,
bundan sonra üreme başlar. Burada Tevrat’taki iyi ve
kötüyü bilme ağacı değişik bir şekilde işlenmiştir.
Nitekim
meyveyi
yedikten
sonra
Törüngeyle
Ece
çıplaklığı, yani kötülüğü fark ederler veya kötülükle
tanışırlar. Đnsanları yasak meyveden koruyamayan yılan
lanetlenir. Yaptığı suçtan dolayı Ece, Tanrı tarafından
çocuk doğurma ve doğum sancısı çekme cezasına
çarptırılır. Törüngey’e ise ceza olarak kazanarak hayatını
kurmağı verir. Mitte bilinçaltında yatan yaratılmadan
üremeye geçiş ve ölüm kavramları yasak meyveyle
eşleştirilir. Kovulma üremeye, yasak meyve de ölüme
transformasyon edilir.
Diğer taraftan yasak meyve sembolik olarak beşeri
aşk ve cinsellik olayının bilinmesini engeller. Nitekim
yasak meyvenin yenilmesiyle koca karısını bilir. Bu olay
Tevrat’ta daha geniş, Kuran’da kısa ve tanımlara fazla
girilmeden anlatılmıştır: “Ve Adem karısı Havva’yı bildi ve
gebe kalıp Kabil’i doğurdu ve yine kardeşi Habil’i
doğurdu. Habil koyun çobanı oldu. Fakat Kabil çiftçi
oldu. Ve Kabil günler geçtikten sonra, toprağın
bereketinden Rabbe hediye getirdi. Habil de sürüsünün
ilk doğanlarından ve yağlarından getirdi. Ve Rab Habil’e
ve onun hediyesine baktı, fakat Kabil’e ve onun
hediyesine bakmadı. Ve Kabil çok öfkelendi. Ve Rab,
Kabil’e dedi: “Niçin öfkelendin ve suratını astın? Eğer iyi
davranırsan o yükseltilmeyecek mi? Ve iyi davranmazsan
günah kapıda pusuya yatmıştır. Ve onun isteği sensin,
fakat sen ona üstün ol.” Ve Kabil kardeşi Habil’e söyledi
ve vaki oldu ki, kırda oldukları zaman Kabil kardeşi
Habil’e karşı kalktı ve onu öldürdü. (Tekvin, 4: 1)
Kuran’da insan kanının dökülmesi nefse ve
kıskançlığa bağlanır: “Onlara, Adem’in iki oğlunun
haberini gerçek oku: Hani bir kurban takdim etmişlerdi
de,
birisinden
kabul
edilmiş,
diğerinden
kabul
edilmemişti. “Ant olsun seni öldüreceğim” dedi. Diğeri de
“ancak sakınanlardan kabul eder” dedi. “Ant olsun ki,
sen öldürmek için bana elini uzatsan, ben sana öldürmek
için el uzatacak değilim: Ben âlemlerin Rabbi olan
Allah'tan korkarım.” “Ben istiyorum ki, sen hem benim
günahımı, hem de kendi günahını yüklenip ateşe
atılacaklardan olasın: Zalimlerin cezası budur” dedi.
623
Fuzuli BAYAT
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
Nihayet nefsi, onu, kardeşini öldürmeye itti de onu
öldürdü. Bu yüzden de kaybedenlerden oldu. Derken
Allah,
kardeşinin
cesedini
nasıl
gömeceğini
ona
göstermek için yeri eşeleyen bir karga gösterdi: “Yazık
bana! Şu karga gibi olup da kardeşimin cesedini
gömmekten aciz mi oldum” dedi ve ettiğine yananlardan
oldu.” (Mâide Suresi, 27-31) Aynı hikayeye Sümer
mitolojisinde iki yerde rastlanır. Birisinde çobanların
tanrısı Dumuzi ile çiftçilerin tanrısı Enkimdu, Aşk
Tanrıçası Đnanna’ya âşık olurlar. Her biri Đnanna’ya kendi
ürününü över ve sonuçta Tanrıça, Çoban Tanrısı
Dumuzi’nin
ürünlerini
beğenerek
onunla
evlenir.
Enkindu bu seçimi dostça kabul ederek onlarla arkadaş
olur.
Đnsan soyunun türemesiyle kan ve fitnenin de aynı
anda gelmesi kozmik bilgide baş veren felaketlerin
cemiyete aktarılması veya makro-kozmik yapının mikro-
kozmik yapı üzerine geçirilmesidir.
Semavi dinlerde cennetten birinci kovulan Đblis,
ikinci kovulan da Ademdir. Đblisle Adem arasındaki bağı
Tevrat ve Kuran mitolojleri çeşitli şekillerde ancak özde
aynı açıklarlar. Bu sembolik bilgide kapalılığın açıklığa
çıkması, gizli olanın aşikarlık kazanması inancı vardır.
Nitekim Đblis, diğer varyantta yılan kötüyü, Adem iyiyi
simgeler. Her ikisinin cennetten çıkması dünyanın
oluşumunda önemli olmuş, gelişimin anahtarı rolünde
bulunmuştur.
Vaat edilen iki cennet yerine insanoğluna tatlı
suları, sütü, balı ve her türlü meyvesi olan yer üzerindeki
cennet verilmiştir.
Mükemmellik ve kavrama süreci yasak meyvenin
yenilmesiyle başlar. Hıristiyanlıkta cennette yaşayan
çiftlerin bu yasak meyveden yemeleri ile çıplak olmalarını
fark etmeleri, sembolik şekilde insanın kötülükle ilk
tanışması anlamına gelir. Nitekim günah ve kötülük, suç
ve ceza yasak meyvenin yenilmesiyle başlar. Đlk
mükemmellik kaybolur, insanoğlu zamanla kozmik
bilgilerden
mahrum
bırakılır.
Ölümle
insan
ilk
mükemmelliği, kısaca söylemek gerekirse ilahi menşeli
olduğunu fark etmiş olur. Eski Mısır mitolojik metinleri
Ezoterik Bilgi Kaynağında Yasak Meyve 624
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
(Ölüler Kitabı) de bunu tasdik eder durumdadır. Babil
medeniyetinde de idrak ağacı motifi vardır.
5
Yasak meyvenin yenilmesiyle insanoğlu içten dışa
geçmiş ve şuuraltında koruduğu makro-kozmik bilgileri
çeşitli trans yolları (mesela dans etmek) ve araçlarla
(şaman ağacı) yeniden kazanmağa çalışmıştır.
6
Đslam
tasavvufu,
kaybolmuş
ezoterik
bilgiyi
bulmak
düşüncesinin sonucunda ortaya çıkmıştır. Tasavvufta
riyazet ve nefsi yenmek, bir zaman nefsini yenemeyen ilk
insanın
yasak
meyveyi
tatmasıyla
kaybettiği
ilk
mükemmelliği elde etmek çabasından başka bir şey
değildir.
Yasak meyve ölümün simgesi olarak da değer
kazanmıştır. Nitekim Tevrat’ta Tanrı insanı meyveyi yerse
öleceğiyle haberdar eder. Bu olgu folklora ölümün
menşeini anlatan mitolojik hikâyeler şeklinde dahil
olmuştur. Amerika ve Afrika yerlilerinin mitinde ölümün
ilk defa ortaya çıkması da Tanrı kelamına uymamakla
ilişkilendirilmiştir.
Sonuç
Yasak meyve konusunun eski mitolojilerde, semavi
dinlerde ve Türk mitolojik metinlerinde benzer şekilde
varyantlaşması ilk ezoterik kaynağın mevcutluğu fikrini
oluşturur. Nitekim bu konu birbirinden çok uzakta
yerleşen kavimlerde benzeri şekilde ifade edilir.
Yasak
meyvenin
yenilmesinde
bir
dönüşme
semantiği söz konusudur. Ölümsüz hayattan → ölümlü
hayata veya cennetten → dünyaya, kamillikten →
nefse uymağa, yaratılmaktan → üremeye vs. Bu
dönüşümün ölümle – hayat, kozmosla – kaos sınırı yasak
meyvedir.
7
Sonuç olarak kozmik hafızada yasak meyve ilk
bilgi, gerçeğe götüren bilim olarak değerlendirilir. Ancak
zamanla kozmik bilginin unutulması sonucunda yasak
meyve bilgi kaynağından asilik sembolüne dönüşmüş,
5
Bak: Mifı Narodov Mira, T.1, Moskova, 1991, s.407
6
Yasak meyve konusunda bak: Cook R., The Tree of Life, Đmage for
the Cosmos; New York, 1974; Arberry A.J., Sufizm. An Account of the
Mystics of Đslam, London, 1950
7
Bkz. Bayat F., Türk Mitolojik Sistemi. c.1, s.116
625
Fuzuli BAYAT
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 3/5 Fall 2008
yasak meyvenin insana sunulması dinlere göre Şeytana
mal edilmiştir. Aslında başlangıçta yasak meyve Tanrının,
insanın yemesi için gönderdiği ve insanlığın batını
gözünü açmağa yönelik olmuştur. Bu bağlamda yasak
meyve, bir kader sembolüdür ve yenilmesi zaruriydi.
Nitekim yasak meyvenin yenilmesiyle yaratılmaktan →
üremeye, statiklik simgesi olan ölümsüzlükten →
yenilenmenin, değişmenin simgesi olan ölümlü hayata
geçiş söz konusudur.
KAYNAKÇA
ARBERRY A.J., Sufizm. An Account of the Mystics of
Đslam, London, 1950.
BAYAT
F.,
Türk
Mitolojik
Sistemi. Ontolojik
ve
Epistemolojik Bağlamda Dünya Modeli, c.1,
Đstanbul, 2007.
COOK R., The Tree of Life, Đmage for the Cosmos; New
York, 1974.
ÇIĞ M.Đ., Kuran, Đncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni,
Đstanbul, 1996.
KRAMER S.N., Tarih Sumer’de Başlar, Đstanbul, 1992
MĐFI Narodov Mira, T.1, Moskova, 1991.
PADLOFF W.W., Đz Sibiri. Stranitsı Dnevnika, Moskova,
1989.
Dostları ilə paylaş: |