TÜRKİYE’DE
KİMYA EĞİTİMİ
Editör:
Mustafa SÖZBİLİR
İSTANBUL - 2013
Türkiye Kimya Derneği Yayınları No: 22
ISBN: 978-975-00999-3-9
KİTABIN BASIMINDAKİ MADDİ KATKILARI NEDENİYLE
İKMİB İSTANBUL KİMYEVİ MADDELER VE MAMULLERİ,
İHRACATÇILARI BİRLİĞİ’NE TEŞEKKÜRLERİMİZLE
Copyright
©
Bu kitabın yayın hakları Türkiye Kimya Derneği’ne aittir.
Hiçbir bölümü ve paragrafı kısmen veya tamamen ya da özet
halinde fotokopi, faks veya başka herhangi bir şekilde
çoğaltılamaz, dağıtılamaz. Normal ölçüyü aşan alıntılar
yapılamaz. Normal ve kanuni alıntılarda kaynak gösterilmesi
zorunludur.
I.Baskı – Temmuz 2013
1000 Adet Basılmıştır
TÜRKİYE KİMYA DERNEĞİ
Halaskargazi Cad. Uzay Apt. No:15, Daire:8
Harbiye / İstanbul
Tel: 0212 240 73 31 Faks: 0212 231 73 31
E-Posta: tkd@turchemsoc.org Web: www.turchemsoc.org
Basım Yeri
Ada Ofset Matbaacılık San. ve Tic. Ltd.Şti.
Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi
E Blok, No: ZE-2 Kat:1 Topkapı – İstanbul
Tel: +90 212 567 12 42 Pbx
iii
ÖN SÖZ
Madde ve yapısını anlama merakı kendisi de bir yönüyle
madde olan insanoğlunu var olduğundan beri meşgul etmektedir.
Kimyanın bir bilim olarak gelişmesi beraberinde onunla birlikte
üretilen bilginin gelecek nesillere öğretilmesi ve bu bilgilerin
kullanılabilir olması ihtiyacını da getirmiştir. Bu ihtiyaca cevap
verebilmek amacıyla başlangıçta usta-çırak ilişkileri yoluyla
birebir edinilen bilgi ve becerilerin gelecek nesillere aktarımı
yoluna gidilmiş, fakat özellikle sanayi devrimiyle birlikte hızlı bir
şekilde artan yetişmiş insan gücü ihtiyacı her alanda olduğu gibi
kimyanın da daha profesyonelce öğretimini zorunlu kılmıştır.
Etkili ve verimli kimya öğretiminin nasıl gerçekleştirileceği
sorusuna cevap verebilmek için kimya bilmek kadar kimya
eğitimi konusunda da donanımlı olmayı gerektirmektedir.
Günümüzde kimya biliminin ürettiği bilgi ve bu bilgiye
dayalı olarak geliştirilen teknolojiler hayatımızın her safhasında
yer almaktadır. Kimyanın insanlığa sağladığı katkının dünya
genelinde tanıtılması ve kimyanın gelişim sürecinin anlatılması
amacıyla 2011 yılı Uluslararası Kimya Yılı (IYC 2011) olarak tüm
dünyaya kutlanmıştır. IYC 2011 her kesimden insana yönelik
olarak; a)Dünyanın gereksinimlerinin karşılanmasında kimyanın
öneminin anlaşılması ve kabul edilmesi için bilinçlendirmeyi
arttırmak, b)Gençlerin kimyaya olan ilgilerini artırmak,
c)Kimyanın geleceği için yaratıcı fikirler üretilmesini teşvik etmek
ve d)Kimyada kadının rolü veya önemli tarihsel olayların
kutlanması şeklinde dört temel amacı başarmayı hedeflemiştir.
Bu amaçları başarabilmek için her ülke kendi içerisinde değişik
etkinlikler gerçekleştirmiş ve IYC 2011 hem ulusal hem de
uluslararası birçok etkinlikle kutlanmıştır. IYC 2011 etkinlikleri
ülkemizde IUPAC’in resmi temsilcisi olan Türkiye Kimya Derneği
önderliğinde ve kimya ile ilgili kamu ve özel kuruluşun
destekleriyle gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda planlanan
etkinliklerden birisi de ülkemizde kimya eğitiminin gelişim
sürecini gözden geçirme ve mevcut durumuna bir ışık tutma
hedeflenilerek gerçekleştirilen bir kitap çıkarmadır. Bu kitap
kimya
bilimin
insanlığa
sağladığı
katkıların
tanıtıldığı
Uluslararası Kimya Yılında ülkemizde kimya eğitiminin ne
durumda olduğunu tanıtmayı amaçlamaktadır. Bu sebeple
kitaptaki bölümler özel olarak seçilmiş ve ülkemizde bu alanlarda
iv
araştırma yapan seçkin bilim insanlarından kitaba katkıda
bulunmaları istenmiştir.
Kitap Uluslararası Kimya Yılı ve IUPAC’ın (International
Union of Pure and Applied Chemistry-Uluslararası Temel ve
Uygulamalı Kimya Birliği) kısaca tanıtıldığı bir giriş bölümüyle
başlamaktadır. Bu bölümü hayatla teması çok yüksek düzeyde
olan kimyanın hayatımızdaki yerini tanıtan bir başka bölüm
izlemiştir. Kimya bilimin bir bilim olarak doğuşu ve ülkemize
gelişinin anlatıldığı bölümü Cumhuriyet döneminde ülkemizde
kimya bilimin gelişimi ve kimya öğretiminin yapısının tanıtıldığı
bir başka bölüm takip etmektedir. Kimyanın okullarda bir ders
olarak okutulmaya başlanması ve derslerin içeriklerinin
geliştirilmesini esas alan ve kimya öğretim programlarının gelişim
serüvenin anlatıldığı bölümü ise kimya biliminin doğası ve
felsefesinin tanıtıldığı bir başka bölüm izlemektedir. Son olarak
yeni bir araştırma alanı olarak ortaya çıkan kimya eğitiminin ve
bu alandaki araştırmaların ülkemizdeki durumunu ortaya koyan
bölümle kitap sonlandırılmıştır. Elinizdeki kitap bu alanda ortaya
konan ilk örneklerden birisi olup bir başlangıç olarak
görülmelidir. Ülkemizde kimya eğitiminin gelişimine yönelik yeni
çalışmaların yapılmasına ihtiyaç olduğu aşikârdır.
Bu kitabın ortaya çıkmasında en büyük emek şüphesiz
kitabın yazımına katkı sağlayan yazarlara aittir. Bu sebeple
yazarlara katkılarından dolayı teşekkür ederim. İkinci olarak
böyle bir kitabın hazırlanması fikrini ortaya atan ve basımı için
gerekli organizasyonu üstlenen Türkiye Kimya Derneğine ve
çalışanlarına teşekkürü bir borç bilirim. Kitabın kapak tasarımını
yapan Dr. Mustafa AKILLI’ya ve kitabın basım maliyetini
karşılayan İKMİB İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri,
İhracatçıları Birliği’ne teşekkürlerimi sunarım. Kitabın ülkemizde
kimya eğitiminin gelişimine, bu alanda çalışan araştırmacı, eğitici
ve öğrencilere yararlı olmasını dilerim.
11 Temmuz 2013
Mustafa SÖZBİLİR
v
YAZARLAR HAKKINDA
Prof. Dr. Emre DÖLEN
Uzmanlık alanı analitik kimya olan yazar, uzun yıllar Marmara
Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde çalıştıktan sonra 15 Haziran
2012 tarihinde emekliye ayrılmıştır. Yazar analitik kimya dalındaki
çalışmaları yanında bilim/kimya tarihi konusunda çalışmalarını da
sürdürmektedir. 1969'dan beri Türk Bilim Tarihi Kurumu'nun
yönetim kurulu üyeliğini sürdürmekte olan yazarın ülkemizde kimya
biliminin gelişim süreciyle ilgili çok sayıda yayımlanmış kitabı ve
makalesi mevcutur.
Prof. Dr. Samih BAYRAKÇEKEN
Uzmanlık alanı kimya ve kimya eğitimi olan yazarın özellikle
heterojen kinetik, kömürlerin fiziksel olarak arıtılması, yüzey
kimyası, kimya öğretim yöntemleri, kimyada kavramsal öğrenme,
bilimin doğası ve öğretmen eğitimi gibi konularda ulusal ve
uluslararası düzeyde yayınları vardır. Yazar 1986–1987 yılları
arasında Londra Üniversitesinde “yüzey kimyası ve fotokimya”
alanlarında araştırmalar yapmak üzere altı ay süre ile İngiltere’de
bulunmuştur. Atatürk Üniversitesi Eczacılık ve Kazım Karabekir
Eğitim Fakültelerinde dekanlık yapmıştır.
Prof. Dr. Hasan SEÇEN
Uzmanlık alanı sentetik ve mekanistik organik kimya olan yazar,
biyolojik aktif farklı doğal ürünler ve bu doğal ürünlerin sentetik yeni
türevlerinin toplam sentezleri üzerinde araştırmalar yürütmektedir.
Yazarın farklı bilimsel dergilerdeki editör ve yayın kurulu
etkinliklerinin yanında bilim, bilim politikaları ve toplum sorunları
üzerine düşüncelerini içeren çeşitli makaleleri de bulunmaktadır.
Prof.Dr. Alipaşa AYAS
Uzmanlık alanı kimya eğitimidir. Araştırmaları arasında; öğrencilerde
kavram
gelişimi
ve
yanılgılar;
öğretmen
yetiştirme;
fen
programlarının geliştirilmesi ve uygulanması; kavram öğretimine
yönelik materyal geliştirme; kavram anlama seviyeleri ve ölçülmesine
yönelik araştırmalar yer almaktadır.
Prof. Dr. Mustafa SÖZBİLİR
Uzmanlık alanı kimya eğitimi olan yazarın araştırma konuları
arasında; fen eğitiminde araştırma-uygulama boşluğu; kimyada
vi
kavram yanılgıları, kavram öğrenimi ve öğretimi, yaşam temelli
(context-based) öğretim, probleme dayalı öğretim (PDÖ), öğretim
programı çalışmaları ve fen ve matematik eğitimi araştırmalarının
ülkemizde ve dünyadaki eğilimlerine yönelik araştırmalar yer
almaktadır. Yazar IUPAC CCE (Committe on Chemistry Education)’de
2008’den bu yana yürütme kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır.
Prof. Dr. Nurtaç CANPOLAT
Uzmanlık alanı kimya eğitimidir. Bir süre ortaöğretimde kimya
öğretmenliği yaptıktan sonra üniversitede görev yapan yazarın
araştırmaları özellikle kimya eğitimi alanında, kavramsal öğrenme ve
kavram yanılgıları belirleme ve gidermeye yönelik çalışmalara
yoğunlaşmaktadır.
Yrd. Doç.Dr. Suat ÇELİK
Uzmanlık alanı kimya eğitimi olan yazar, Milli Eğitim Bakanlığına
bağlı ilköğretim okullarında sınıf öğretmeni olarak görev yaptıktan
sonra Atatürk Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışmış ve
bilimin doğası ve öğretimi konularında yüksek lisans ve doktorasını
tamamladıktan sonra öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
Araştırma ilgi alanları arasında; bilimin doğası ve öğretimi olan
yazarın yurt içi ve yurt dışı dergilerde yayınlanmış çalışmaları
bulunmaktadır. 2008 Mayıs - 2009 Haziran tarihleri arasında
TÜBİTAK desteğiyle Amerika Birleşik Devletleri, University of Illinois
at Urbana-Champaign, College of Education, Curriculum and
Instruction bölümünde bir yıl doktora tezi ile ilgili doktora sonrası
araştırmalar yapmıştır.
Yrd. Doç.Dr. Hülya KUTU
Kimya
eğitimi
alanında
uzmanlığını
tamamlayan
yazarın
araştırmaları arasında; yaşam temelli (context-based) öğretim, web
destekli kimya eğitimi, fen ve matematik eğitimi araştırmalarının
ülkemizde ve dünyadaki eğilimlerine yönelik araştırmalar ve fen
eğitiminde öz yeterliğe yönelik çalışmalar yer almaktadır.
Yrd. Doç.Dr. Mehmet Diyaddin YAŞAR
Uzmanlık alanı kimya eğitimi olan yazarın araştırmaları arasında
öğretim programı değerlendirme çalışmaları yer almaktadır.
vii
İÇİNDEKİLER
Ön Söz
iii
İçindekiler
vii
2011 Uluslararası Kimya Yılı ve IUPAC
Mustafa SÖZBİLİR
1
Hayatımızda Kimya: Kimyanın Bugünü ve Yarını
Hasan SEÇEN
11
Modern Kimyanın Doğuşu ve Türkiye’ye Girişi
Emre DÖLEN
21
Türkiye’de Kimya Öğretiminin Gelişimi
Emre DÖLEN
67
Cumhuriyet Döneminde Türkiye’de Kimya Öğretim Programı
Geliştirme Çalışmaları
Alipaşa AYAS
141
Kimyanın Doğası ve Öğretimi
Samih BAYRAKÇEKEN, Nurtaç CANPOLAT & Suat ÇELİK
155
Türkiye’de Kimya Eğitimi Araştırmalarının Durumu ve Eğilimler
Mustafa SÖZBİLİR, Hülya KUTU & M. Diyaddin YAŞAR
175
1
2011 ULUSLARARASI KİMYA YILI VE IUPAC
Mustafa SÖZBİLİR
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi
IUPAC ve Amacı
IUPAC (International Union of Pure and Applied
Chemistry-Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği)’nin
kısaltmasıdır. IUPAC
1
1919 yılında kurulan ve ulusal kimya
dernek ve birliklerini bünyesinde barındıran şemsiye bir örgüttür.
Merkezi İsviçre’nin başkenti Zürih’tedir fakat çalışma ofisi
Amerika Birleşik Devletlerindedir. IUPAC üyeleri her ülkenin
ulusal kimya dernekleri, ulusal bilim akademileri veya o ülkede
kimyacıları temsil eden örgütlerdir. Yani IUPAC üyeleri bireyler
değil sivil toplum örgütleridir. Ülkemiz IUPAC da Türkiye Kimya
Derneği tarafından 1956 yılından beri temsil edilmektedir. Şu an
IUPAC’ta 60 ülke asıl üye, 2 ülke asosiye (associated) üye
statüsünde olmak üzere toplam 62 ülke temsil edilmektedir.
Ayrıca dünya genelinde 14 farklı ülkeden 100’den fazla kimya
sanayii alanında faaliyet gösteren uluslararası şirket IUPAC’la
şirket işbirliği (Company Associates) kapsamında ve kimyanın
farklı alanlarında faaliyet gösteren 32 birlikte IUPAC’la örgüt
birlikteliği (Associated Organizations) içerisindedir. IUPAC’ın
yapısı 8 alt bölüm, 11 komite olmak üzere toplam 19 alt birimden
oluşmaktadır. CCE (Committe on Chemistry Education- Kimya
Eğitimi Komitesi) IUPAC bünyesinde yer alan 11 komiteden
birisidir.
Özellikle
IYC
2011’in
eğitim
etkinliklerinin
gerçekleştirilmesinde aktif olarak görev yapan komitelerden
birisidir.
IUPAC dünya genelinde kimyanın gelişimini teşvik etmek
ve desteklemek için kurulmuş bir örgüttür. Fakat IUPAC’ın
işlevine ilişkin olarak çok farklı algılamalar mevcuttur. Bazı
insanlar IUPAC‘ı, kimya öğrencilerinin karşılaştığı zorluklar;
bazıları zor fakat önemli bir süreç olan, yeni elementlerin
adlandırılması; bazıları kimyanın verimli bir şekilde ilerlemesi
için temel teşkil eden, ölçü birimlerinin oluşturulması ve
doğrulanması; bazıları ise yenilik getirecek fikir alış verişlerinin
1
IUPAC’ın web sayfası
Türkiye’de Kimya Eğitimi
2
olduğu araştırma konferansları olarak düşünür. IUPAC için bu
söylenenlerin hepsi doğrudur, fakat IUPAC bunlardan çok daha
fazlasıdır. IUPAC sadece kimyacılar arasında değil dünya
genelinde de kimyaya karşı bakış açısını geliştirmede önemli bir
rol üstlenmektedir. Tamamıyla kimya üzerine kurulu bir dünyada
yaşıyor olmamıza rağmen halkın kimya hakkındaki bilgisi
oldukça zayıftır. Örneğin öğrenciler IUPAC dendiği zaman özellikle
sadece kimya alanında ki terim ve kavramlara ait tanımlamalar
ve element ve bileşiklere ait adlandırmaları anlamaktadırlar.
Bunun sebebi olarak da daha çok okulda bu bilgilerle karşılaşıyor
olmalarıdır. Moleküllerin adlandırılması hususu IUPAC’ın
faaliyetlerinden sadece birisidir.
IUPAC’ın uzun vadeli amaçları aşağıdaki gibidir:
1.
Kimya bilimini içeren evrensel konulara dünya çapında
bir bilimsel organizasyon olarak liderlik yapmak,
2.
Bilimsel tartışmalar ve uluslararası standartları
sağlayan araçlarla kimya bilimi araştırmalarının gelişimini
kolaylaştırmak,
3.
Yaşam kalitesini geliştirerek, zengin bir dünya
sağlayarak, sürdürülebilir bir gelişime katkı sağlayarak kimya
endüstrisine yardım etmek,
4.
Gelişen ülkelerdeki kimyacıların ihtiyaçlarına özel önem
vererek bilimsel organizasyonlar ve kimyacılar arasındaki iletişimi
sağlamak,
5.
Halkın kimyaya karşı farkınladığını arttırmak, genç
kimyacı bilim insanlarının kariyer gelişimine ve kimya eğitiminin
güçlenmesine katkı sağlamak için ağlar oluşturmak ve evrensel
bakış açsını kullanmak,
6.
Yaş, cinsiyet ve coğrafya açısından üyelikte olası
maksimum çeşitliliği sağlamak ve ulusal üyelik tabanını
genişletmektir.
2011 Uluslararası Kimya Yılı Nedir?
2
2011 IUPAC’ın girişimiyle önce UNESCO (United Nations
Educational, Scientific and Cultural Organization – Birleşmiş
Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) tarafından daha sonra
2
IYC 2011’in tanıtımı amacıyla yazılan bu bölümün farklı bir formu Kimyagerler
Derneği bülteni olan Kimder Bülten’in Şubat 2011 (Sayı: 7) ve ayrıca daha kısa bir
formu TÜBİTAK Bilim Teknik dergisinin Şubat 2011 (Sayı: 519)’de yayınlanmıştır
.
2011 Uluslararası Kimya Yılı ve IUPAC
3
da BM (Birleşmiş Milletler) genel kurulu tarafından Uluslararası
Kimya Yılı (International Year of Chemistry-IYC) olarak ilan edildi.
2011 Uluslararası Kimya Yılı (IYC 2011), kimyanın insanlığın
refahına katkısını ve kimya alanında elde edilen başarıları
tanıtmak için yapılan dünya çapında bir kutlamadır. IYC 2011
“Kimya – hayatımız, geleceğimiz” sloganıyla her kesimden insana
hitap edecek türde etkileşimli, eğlenceli ve de eğitimsel etkinlikler
sunmayı amaçlayan uluslararası bir etkinliktir. IYC 2011 kimya
ile ilgilenen birey ve kurumların yerel, bölgesel, ulusal ve
uluslararası düzeyde katılımlarıyla küresel düzeyde kutlanmıştır.
Bilinen bütün maddeler –gaz, sıvı, katı ve plazma–
kimyasal elementlerden veya bu elementlerin oluşturduğu
bileşiklerden meydana gelir. İnsanoğlunun dünyanın yapısını
anlama gayretlerinin özünde kimya bilgisi oluşturur. Bununla
beraber yaşayan bütün organizmalardaki sistemler kimyasal
reaksiyonlar tarafından kontrol edilmektedir (IYC 2011
Prospectus). Günümüzde kimya biliminin ürettiği bilgi ve bu
bilgiye dayalı olarak geliştirilen teknolojiler hayatımızın her
safhasında yer almaktadır. Örneğin, kimya bilgisine sahip
olmazsak; içecek temiz su elde etmekte veya kirlettiğimiz suları
temizlemekte sorun yaşar, çoğu zaman sağlığımızı emanet
ettiğimiz ilaçlarımızdan yoksun kalır, yeni yakıtlar üretemez ve
fosil yakıtlara bağlı olarak gelişen küresel ısınma sorunuyla
mücadele edemez, artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarını
karşılayabilecek oranda gıda üretemez ve kıtlıkla yüz yüze kalır
veya gündelik yaşamımızın en önemli bir kısmını işgal eden
elektronik malzemelerden yoksun yaşamak zorunda kalırdık
(Pienta, 2011).
Kimyanın insanlığa sağladığı bu katkının dünya genelinde
kutlanması fikri ilk olarak 2006 yılında IUPAC merkez yönetimi
bünyesinde tartışılmış ve daha sonra 2007 yılı Ağustos ayında
İtalya’nın Torino şehrinde yapılan IUPAC genel kurulunda 2011
yılının Uluslararası Kimya Yılı (IYC 2011) olarak kutlanması fikri
kabul edilmiştir. 2011 yılının uluslararası kimya yılı olarak
kutlanabilmesi için UNESCO ve BM desteğine ihtiyaç
duyulduğundan bu desteğin alınabilmesi için Etiyopya’nın
girişimiyle konu UNESCO gündemine taşınmış ve Nisan 2008’de
de UNESCO onayı alınmıştır. Buradan sonra BM genel kuruluna
getirilen öneri 30 Aralık 2008 tarihinde yapılan 63üncü BM Genel
Kurulunda kabul edilerek 2011 yılı resmen Uluslararası Kimya
Yılı (IYC 2011) olarak tüm dünyaya duyurulmuştur. Uluslararası
Türkiye’de Kimya Eğitimi
4
Kimya Yılı etkinlikleri BM desteği ile IUPAC ve UNESCO
önderliğinde planlanmış ve yürütülmüştür.
IYC 2011’in dört temel amacı vardı. Bu amaçlar kimya ile
doğrudan ilgilenmeyen insanlar, örgün öğrenim sürecinde yer
alan öğrenciler, kimya ile doğudan ilgili kişi ve kimyayı meslek
olarak seçmiş insanlar gibi farklı kesimlerine hitap edecek şekilde
planlanmıştı. Bu amaçlar aşağıda verilmiş ve açıklanmaya
çalışılmıştır.
1.
Dünyanın
gereksinimlerinin
karşılanmasında
kimyanın öneminin anlaşılması ve kabul edilmesi için
bilinçlendirmeyi arttırmak: Uygulamalı bir bilim olması ve
felsefi temelleri sayesinde kimya, bilim dalları içerisinde merkezi
bir konuma sahiptir. Bu sayede kimya bilimi dünyanın ve evrenin
anlaşılmasında en temel katkıları sunmaktadır. Maddenin
yapısında meydana gelen moleküler düzeydeki dönüşümler
yiyecekler, giyecekler, boyalar, ilaçlar, yakıtlar vb. doğal veya
yapay yollarla elde edilen tüm ürünlerin eldesinde temel role
sahiptir. Ayrıca kimya bilimi günümüzün en önemli sorunları
arasında yer alan küresel ısınma, giderek artan enerji talebini
karşılayabilmek amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin
şekilde kullanılabilmesini sağlayacak teknoloji geliştirme, artan
dünya nüfusu ve bununla bağlantılı olarak artan gıda ihtiyacının
giderilebilmesi için sağlıklı gıda üretimi gibi çok sayıda alanda
temel aktör rolündedir. Fakat bu önem halk nezdinde yeterince
fark edilememiştir. IYC 2011 sayesinde kimyanın insanlığın
bugün ulaştığı ekonomik, teknolojik ve sosyal refah düzeyine olan
katkısının geniş halk kitlelerine tanıtımı etkin bir şekilde
yapılmıştır.
2.
Gençlerin kimyaya olan ilgilerini artırmak: Şüphesiz
bir bilim dalının geleceği o bilim dalına olan ilgiyle ilişkilidir. Bir
bilim dalına ne kadar başarılı gençler çekilebilirse o bilim dalının
gelişmesi ve ilerlemesi de o denli hızlı ve istikrarlı olmaktadır. Her
ne kadar ülkemizde henüz rekabetçi sınav sisteminden kaynaklı
olarak üniversitelerin kimya ile ilgili bölümlerine bir ilginin var
olduğu görünse de çok yakın gelecekte şu an dünyada olduğu gibi
ülkemizde de kimya gibi temel bilimler başarılı öğrencileri
kendilerine çekme sorunu yaşamaya başlayacaktır. Çoğu gelişmiş
ülkede gençler ekonomik, teknolojik ve sosyal kalkınmışlığın
vermiş olduğu rehavetle genellikle kimya gibi yorucu laboratuar
çalışmalarından dolayı bedensel emek ve zihinsel aktivite
gerektiren uygulamalı temel bilim dallarından çok kendilerine
2011 Uluslararası Kimya Yılı ve IUPAC
5
daha rahat ve kolay para kazanma imkânı sunan bilim dallarına
yönelebilmektedirler. Bu durum kimya biliminin geleceği için bir
tehdit olarak kabul edilebilir. Bu amaçla IYC 2011 süresince
kimyanın
genç
nesillere
bir
meslek
olarak
gelecekte
sunabileceklerinin tanıtımı yapılarak onların kimyaya olan
ilgilerinin
artırılması
ve
bu
yolla
kimya
biliminin
sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanmıştır.
3.
Kimyanın geleceği için yaratıcı fikirler üretilmesini
teşvik etmek: İnsanlığın dünyayı anlama gayretlerinin temelinde
kimya bilgisi yer almaktadır. Kimya ise kendini geliştirmek için
büyük ölçüde yaratıcı fikirlere ihtiyaç duymaktadır. Örneğin
güneş enerjisinden etkin bir şekilde yararlanabilmek ve var olan
maddelerin bilinenden farklı şekillerde yeniden yapılandırılarak
üretilecek yeni materyaller ve bunların yaratıcı tasarımlarla nihai
ürünlere dönüştürülmesiyle mümkün olacaktır. Aynı şekilde
temiz ve ucuz enerji kaynağı olarak hidrojen üretilmesi,
bitkilerden yakıt üretimi, var olan ve her geçen gün yenileri
karşımıza çıkan değişik hastalık yapıcı virüs ve bakterilerle
mücadele edebilmek için etkin ilaçların üretilmesi gibi daha
sağlıklı ve herkese yetecek kadar gıda üretilebilmesi ve etkin bir
tarımsal faaliyet gerçekleştirilebilmesi gibi birçok ihtiyacımızın
çözümü yaratıcı kimya fikirlerini gerektirmektedir.
4.
Kimyada kadının rolü veya önemli tarihsel olayların
kutlanması: 2011 Marie Sklodowska Curie’nin radyum ve
polonyum elementlerinin keşfi nedeniyle Nobel ödülü alışının
yüzüncü yılına denk gelmektedir. Marie Curie belki de en iyi
bilinen kadın bilim insanıdır. Aslen Polonya’lı olan Maria
Skłodowska eğitim alabilmek için geldiği Fransa’da fizik ve
matematik alanındaki eğitimini üstün başarıyla tamamlayıp
öğretmenlik diploması aldıktan sonra ülkesine dönmeyi
planlamaktadır. Daha sonra ablasının arkadaşı olan Pierre Curie
ile tanışıp evlenmiş ve Marie Curie adını almıştır. Evlendikten
sonra araştırma yapmaya başlamıştır. 1897'de, daha önce Henri
Becquerel'in duyurduğu, uranyum tuzlarının yaydığı, sonraları
radyoaktivite olarak adlandırılacak ışın üzerine detaylı
araştırmalara başladı. 1898 başlarında çalışmalarına hız veren
Marie toryumun da bu ışınları yaydığını fark etti. Bu arada
Becquerel, iki farklı uranyum mineralinin daha aktif olduğunu
keşfetti. Mineralleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirdikten sonra
polonyum ve radyum elementlerini elde etti. Temmuz 1898'de
Curie'ler yeni radyoaktif bir element olan ve uranyumun
radyoaktif bozunmasından ortaya çıkan polonyumu bulduklarını
Türkiye’de Kimya Eğitimi
6
duyurdular (İsmini Marie'nin vatanı Polonya'dan esinlenerek
koydular). Eylül 1898'de Fransız kimyacı Eugene Demarchay'ın
spektroskopi yöntemi ile tanımlanmasına yardım ettiği, doğal
radyoaktif element radyumu duyurdular (Marie Curie).
Marie, 1903 yılında doktorasını vererek Fransa'da gelişmiş
bilim alanında doktora unvanı alan ilk kadın oldu. Aynı yıl kocası
ve Becquerel ile paylaştığı Nobel Fizik Ödülü'nü alarak, tarihte
Nobel Ödülü alan ilk kadın oldu. 1911 yılında radyum ve
polonyumun keşfi ve araştırılmasındaki rolünden ötürü Marie
Curie Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü. Böylece tarihte iki
Nobel ödülüne sahip ilk kişi oldu. Yaptığı çalışma bir elementin
radyoaktif işlemlerden sonra başka bir elemente dönüşebileceğini
gösteriyordu. Bu kimya alanında yepyeni bir sayfaydı. Marie
Curie’nin bu buluşu, hâlâ günümüzde insanların kimyaya olan
ilgilerini canlı tutmaktadır. IYC 2011 boyunca kadın bilim
insanlarının kimya bilimine sağladıkları katkılar ön plana
çıkarılarak kadınların kimya bilimine olan ilgilerinin de
arttırılması amaçlanmıştır.
Ayrıca 2011 yılı IUPAC’ın öncüsü olarak kabul edilen
Uluslararası Kimya Dernekleri Birliğinin kuruluşunun da
yüzüncü yılına denk gelmektedir. Bu sebeple 2011 yılı özel olarak
seçilmiş bir yıldır.
IYC 2011 kimyanın, özellikle yaşamımızı kolaylaştırmada
ve geliştirmede ne denli yaratıcı bir bilim olduğunu göstermek
için iyi bir fırsattı. Konferanslar, sergiler ve gösteriler, yarışmalar,
yazılı, görsel ve çevrimiçi basında yer alan programlar ve
etkinlikler ile kimya alanında yapılan araştırmaların yerel, ulusal
ve küresel boyutta çevre, yiyecek, su, sağlık, enerji, ulaşım vb.
sorunları çözmede ne denli önemli olduğu üzerinde durulmuştur.
Tüm bunlara ilâveten, IYC 2011, uluslararası kimya
toplulukları, eğitim kurumları, sanayi, resmî ve sivil toplum
örgütleri aracılığıyla düzenlenen etkinlikler için de ortak bir
platform olmasının yanı sıra, bu kurumlara fikir verme veya
kurumlar arasında fikir alışverişi ortamı oluşturma yoluyla da
uluslararası işbirliğini arttırmaya da yardımcı olmuştur.
IYC 2011 boyunca yapılan etkinlikler her kesimden insana
hitap edecek şekilde planlanmış ve küresel web sayfası
3
olan
aracılığıyla tanıtılmıştır. Çok sayıda uluslararası etkinlik arasında
3
http://www.chemistry2011.org
2011 Uluslararası Kimya Yılı ve IUPAC
7
en dikkat çekici olanlarından birisi küresel olarak gerçekleştirilen
“Küresel Su Deneyi”dir (Water). Bu deney ile dünyanın en hayati
kaynaklarından biri olan su ve onun önemine dikkat çekilmesi
amaçlanmıştır. Küresel su deneyi IUPAC Kimya Eğitimi
Komitesinin öncülüğünde tasarlanan ve dünya genelinde bugüne
kadar yapılan en büyük kimya deneyidir. “Su: Küresel bir Çözelti”
sloganıyla duyurulan bu deneyle dünyanın her yerinden
ilkokuldan üniversiteye kadar her düzeyden öğrencinin kendi
bölgelerindeki su kaynaklarından su örnekleri üzerinde suyun
asitliği, tuzluluğu, dezenfekte edilmesi, damıtılması gibi bir dizi
analiz yaparak sonuçlarını ortak bir veri tabanına kaydetmeleri ve
dünya ile paylaşmaları ve bu yolla da dünyada içilebilir su
kaynaklarının kalitesi hakkında küresel ölçüde bir farkındalık
oluşturulması sağlanmıştır (Wright ve Martinez, 2010). Küresel
su deneyi yukarıda bahsedilen IYC 2011’in dört temel amacından
özellikle birinci amaca yönelik olarak tasarlanmıştır. Deneyi
yapan öğrenciler temiz, sağlıklı ve içilebilir bir su elde etmede
kimyanın rolünü kavramalarına yardımcı olmayı hedeflemiştir.
Ayrıca deneyi yaptıran öğretmenler öğrencileriyle dünyamızı
tehdit eden küresel ısınma, enerji darlığı ve alternatif enerji
kaynaklarına olan ihtiyaç ve insan sağlığı konularında suyun
önemi hususları da tartışmış ve bu konularda bilinçlendirme
yapmışlardır. Deney temel olarak öğrencileri hedef kitle olarak
gördüğü için dünya genelinde kısa bir zamanda milyonlarca
kişinin aynı deneyi yapma imkânı doğmuştur. Bu şekilde de
beklide bugüne kadar dünyada yapılmış olan en büyük katılımlı
kimya deneyi gerçekleştirilmiştir.
Ülkemizde IYC 2011’in kutlanması ile ilgili olarak değişik
kurumlar görev almıştır. Bunlar arasında IUPAC’da ülkemizi
resmi olarak temsil eden Türkiye Kimya Derneği
4
yer almaktadır.
Ayrıca kimya sanayi sektörünü temsilen Kimya Sektör
Platformu’da değişik etkinlikler gerçekleştirmiştir. 27-28 Ocak
2011 tarihinde Paris’te yapılan IYC 2011 açılış konferansını
takiben; 2 Şubat 2011 tarihinde Türkiye Kimya Derneği
konferans şeklinde bir açılış toplantısı, 3 Şubat 2011 tarihinde
ise Kimya Sektör Platformu bir basın toplantısıyla IYC 2011’in
ülke çapında tanıtımını yapmışlardır. IYC 2011’in etkin bir
şekilde kutlanılması için Türkiye Kimya Derneği yoğun bir çaba
sarfetmiştir. Türkiye Kimya Derneğinin çalışmaları genelde iki
landa yoğunlaşmıştır. Bunlardan bir kısmı öğrencilere yönelik
4
http://www.uluslararasikimyayili2011.org.tr
Türkiye’de Kimya Eğitimi
8
eğitici etkinliklerden oluşurken diğer bir kısmı ise akademik
içerikli etkinliklerden oluşmuştur. Bu kapsamda birçok okulda
IYC 2011 ve Kimya biliminin tanıtımına yönelik konferans ve
yarışmalar düzenlenmiş ve IYC 2011’in dünya çapında yapılan
“Küresel Su Deneyi”ne katılım sağlanmıştır. Ayrıca Türkiye Kimya
Derneğinin katılımıyla MEB işbirliği ile birçok ilde bölgesel
tanıtım toplantıları yapılmıştır. Üniversite öğrencileri ve akademik
camiaya yöneik ise kimya bilimin insanlığa sağladığı katkıları ve
güncel gelişmelerin tanıtımını amaç edine ve ulusal ve uluslar
arası birçok saygın bilim insanını davet edilerek ülkemizdeki
üniversitelerde konferanslar düzenlenmiştir
5
.
Bunun yanında çok sayıda kamu ve özel kuruluş IYC
2011’i etkin bir şekilde kutlamamıştır. Örneğin Milli Eğitim
Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı [TTKB] tarafından
ülkemizde 13 ilde dönüşümlü olarak kimya öğretmenlerine
yönelik IYC 2011’i tanıtım etkinlikleri düzenlenmiştir. Ayrıca MEB
TTKB “Yaşamımız ve Geleceğimiz İçin Kimya” konulu bir fotoğraf
yarışması düzenlemiştir. Ayrıca, 26 Haziran – 2 Temmuz 2011
tarihlerinde Atatürk Üniversitesi ve Türkiye Kimya Derneği
tarafından “25. Ulusal Kimya Kongresi” ve 5-8 Temmuz
tarihlerinde yine Atatürk Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı ve
Türkiye Kimya Derneği tarafından “2. Ulusal Kimya Eğitimi
Kongresi” Erzurum’da düzenlenmiştir. Bunlara ilaveten çok
sayıda kamu ve özel kurum ve kuruluş 2011 yılını kutlamıştır.
Kaynakça
IYC 2011 Prospectus.
http://www.chemistry2011.org/assets/42/IYC_prospectu
s.pdf [Erişim Tarihi: 08.03.2013].
Marie Curie. http://tr.wikipedia.org/wiki/Marie_Curie [Erişim
Tarihi: 08.03.2013].
Pienta, N.J. (2011). International Year of Chemistry: An
educational opportunity. Journal of Chemical Education,
88(1), 1-2.
Water – A Chemical Solution: A Global Experiment.
http://www.chemistry2011.org/participate/activities/sho
w?id=92 [Erişim Tarihi: 08.03.2012].
5
Türkiye Kimya Derneğinin tüm faaliyetlerine
http://www.turchemsoc.org/tr
adresinden erişilebilir.
2011 Uluslararası Kimya Yılı ve IUPAC
9
Wright, T. & Martinez, J.W. (2010). A global experiment for the
International Year of Chemistry. Chemistry International,
32(5). 14-17.
http://www.iupac.org/publications/ci/2010/3205/3_wrig
ht.html [Erişim Tarihi: 08.03.2013].
Dostları ilə paylaş: |