Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/7 Fall 2009
“EKSİK” BİR ÂŞIK: LEYLÂ
Ayşegül AKDEMİR
ÖZET
Gerçek hayatta yaşanmış bir aşkın hikâyesi
olduğu rivayet edilen “Leylâ vü Mecnûn”, Türk
edebiyatında pek çok şair tarafından işlenmiş bir
konudur. Bu şairlerden biri olan Fuzûlî ise gelenekten
miras aldığı konuyu işleyişteki başarısıyla adını, “Leylâ
vü Mecnûn”la özdeşleştirmeyi başarmıştır. Bu durum,
“Leylâ vü Mecnûn” üzerine yapılmış olan çalışmaların,
genellikle Fuzûlî’nin eserine yönelik olmasında da
kendisini açık bir şekilde hissettirmektedir. Bu çalışmada
da Fuzûlî’nin “Leylâ vü Mecnûn”u esas alınmıştır.
Bu konuda, mesnevinin şairi olan Fuzûlî’yle,
başkarakteri
olan
Mecnûn
arasında
bir
kader
ortaklığından
bahsetmek
mümkündür.
Nitekim
Fuzûlî’nin diğer “Leylâ vü Mecnûn” şairleri arasında ön
plana çıkması gibi, söz konusu çalışmaların içeriğinde de
dikkatlerin
daha
ziyade
Mecnûn’a
çevrildiği
görülmektedir.
Leylâ’nın mesnevi içindeki esas varlık sebebi,
Mecnûn’u ilahî aşka ulaştırmada basamak görevi
üstlenecek olan beşerî aşkın taraflarından biri olması
bakımındandır. Ancak eserin bütünü göz önünde
bulundurulduğunda,
onun
mesnevi
içindeki
fonksiyonunun bununla sınırlı kalmadığı görülmektedir.
Çünkü Leylâ, iki ayrı fonksiyonu kendisinde birleştirmiş
bir şekilde okuyucunun karşısına çıkmaktadır.
Bu çalışma, Leylâ’nın mesnevi içinde yüklenmiş
olduğu ikinci fonksiyonu ortaya çıkarma amacını
taşımaktadır.
Anahtar Kelimeler: Leylâ vü Mecnûn, aşk,
gelenek, melâmet.
ArĢ. Gör., Fırat Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümü.
ayse.akdmr@mynet.com
2
Ayşegül AKDEMİR
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/7 Fall 2009
AN “INCOMPLETE” LOVER: LEYLA
ABSTRACT
“Leyla vu Mecnun” which is told to have been the
story of a love experienced in the real life was the theme
manipulated by many poets in the Turkish literature.
One of these poets, Fuzuli, having taken as an
inheritance from tradition made his name identical with
“Leyla vu Mecnun” through his success in manipulating
this theme. This situation shows its effect clearly on the
studies made on “Leyla vu Mecnun”, especiall by being
inclined to Fuzuli’s work. In this study, “Leyla vu
Mecnun” by Fuzuli was taken as a base.
In this subject, it is possible to say that there is a
common desting between Fuzuli, the poet of mesnevi,
and Mecnun the main character. As a matter of fact, it is
seen that among the poets of “Leyla vu Mecnun” Fuzuli
takes the most important place and the attentions in the
content of the mentioned studies are mostly directed to
Mecnun.
The reason of Leyla’s existence in mesnevi is
because she is one of the partners of human love which
will act as a step in causing Mecnun to reach divine love.
However, when considering the whole work, it is seen
that her function in mesnevi is not confined to this.
Because, Leyla meets the readers with her two different
functions combined in herself.
This study, aims to bring the second function
engaged to Leyla in mesnevi to light.
Key Words: Leyla vu Mecnun, love, tradition,
malign.
“Leylâ vü Mecnûn”, Türk edebiyatında pek çok Ģair
tarafından iĢlenmiĢ bir konudur (Ayan 2005, 10). Fuzûlî de bu
Ģairlerden biri, hatta onların en önde gelenidir. Zira “Leylâ vü
Mecnûn” denilince akla ilk gelen Ģairin Fuzûlî olması, onun diğer
“Leylâ vü Mecnûn” Ģairleri içinde müstesna bir yere sahip olduğunu
“Eksik” Bir Âşık: Leylâ 3
Turkish Studies
International Periodical For the Languages, Literature
and History of Turkish or Turkic
Volume 4/7 Fall 2009
açıkça göstermektedir. Bu durum, “Leylâ vü Mecnûn” üzerine
yapılmıĢ olan çalıĢmaların, genellikle Fuzûlî‟nin eserine yönelik
olmasında da kendisini açık bir Ģekilde hissettirmektedir. Bu
çalıĢmada da “Leylâ vü Mecnûn” üzerine daha önce yapılmıĢ olan pek
çok çalıĢmada olduğu gibi, Fuzûlî‟nin “Leylâ vü Mecnûn”u esas
alınmıĢtır.
Bir eser üzerine yazılan Ģeylerin miktarıyla, o eserin baĢarısı
arasında bir paralellik olduğu göz önünde bulundurulacak olursa
Fuzûlî‟nin “Leylâ vü Mecnûn”u, bu konuda da kendisini kanıtlamıĢ
bir eserdir. Ancak üzerine pek çok Ģey yazılmıĢ olmasına rağmen, söz
konusu eser, hâlâ tüketilememiĢ bir çalıĢma konusu olarak karĢımızda
durmaktadır. Bu durumun da yine, Fuzûlî‟nin eserini meydana
getirirken gösterdiği baĢarıyla ilgili olarak düĢünülmesi gerekir.
“Leylâ vü Mecnûn” üzerine yapılmıĢ olan çalıĢmaların, daha
ziyade Fuzûlî‟nin eserine yönelik çalıĢmalar olduğunu söylemiĢtik. Bu
noktada, eserin Ģairi olan Fuzûlî‟yle, baĢkarakteri olan Mecnûn
arasında bir kader ortaklığından bahsetmek mümkündür. Nitekim
Fuzûlî‟nin diğer “Leylâ vü Mecnûn” Ģairleri arasında ön plana çıkması
gibi, söz konusu çalıĢmaların içeriğinde de dikkatlerin daha ziyade
Mecnûn‟a çevrildiği görülmektedir. Bu da onun, eser içinde
yüklenmiĢ olduğu fonksiyonun önemiyle yakından ilgilidir. Zira adına
da yansıyan Ģekliyle -önce “Kays” iken daha sonra “Mecnûn” olması-
Mecnûn, eser boyunca bir geliĢme ve değiĢme çizgisi üzerinde
ilerleyerek bir değiĢim ve dönüĢüm süreci yaĢamıĢtır. Bu da ona,
eserin baĢkarakteri olma vasfını ve buna bağlı olarak da eserin
merkezinde yer alma hakkını vermiĢtir. Dolayısıyla da eserde değiĢim
ve dönüĢüm yaĢayan kiĢinin Mecnûn olması, eser üzerine yapılmıĢ
olan çalıĢmalara da doğrudan yansımıĢ ve Mecnûn‟u, eserin
kendisinde olduğu gibi, eser üzerine yapılan çalıĢmalarda da ön plana
çıkarmıĢtır. Mecnûn‟un söz konusu değiĢimi yaĢamasına vesile olan
Leylâ ise Mecnûn‟un gölgesinde kalmıĢtır.
Bir aĢk hikâyesinin anlatıldığı “Leylâ vü Mecnûn”da Leylâ,
olayların baĢlangıç aĢamasında “beĢerî bir sevgili” olarak karĢımıza
çıkar. Ancak Mecnûn‟un geçirdiği değiĢim ve dönüĢüme paralel
olarak eserin ilerleyen aĢamalarında, onun niteliklerinde de birtakım
değiĢiklikler meydana gelir. BeĢerî bir sevgili olmaktan çıkarak ilahî
bir hüviyete bürünür. Fuzûlî, eserinin baĢında yer alan bir rubaide,
Leylâ‟nın olayların gidiĢatına bağlı olarak ilahî bir hüviyetle
okuyucunun karĢısına çıkacağına iĢaret eder. Bu durum ise olayların,
“mecâz”dan “hakîkat”e doğru uzanan bir çizgide ilerleyecek
olmasının doğal bir sonucudur: