Nebevî YÖntem eğitim, Yapılanma, Hareket



Yüklə 4,15 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/217
tarix18.06.2018
ölçüsü4,15 Mb.
#49334
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   217

Nebevî Yöntem

10

kavramına eklenebilecek ikinci bir kavramdır. Bu ise ilerleyiş 



denkleminde kişisel unsur cihetini güçlendirmek için olup dış 

etken hesabına, haddi aşan ve hareketin seyrini bozan bir iler-

leyiş olmamalıdır.

ABD’nin gücü, Yahudilerin silahlanması, her iki din men-

subunun bizim aleyhimize ittifak etmesi, uluslararası istihbarat 

örgütlerinin bizi kontrol altında tutmak istemesi, iç ve dış düş-

manların bize tuzaklar kurması, Allah’ın alışılmış yardımının 

ve O’nun hükme bağlanmış akdinin tarafımızdan görülmesine 

engel teşkil etmemelidir. 

Belirleyici etken bizim hazırlığımızdır. Pek büyük Allah’tan 

mağfiret dileyerek düzeltiyorum, gücü her şeye yeten, mutlak 

fail şanı yüce Allah’tır. O, dilediğine yardım eder. O’nun yar-

dımı ve desteği ise Allah’ın askerlerinin üzerine, hazırlıklarını 

yaptıkları, güçleriyle donandıkları, niyetlerini arındırdıkları ve 

Yüce Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın ibadet ettikleri za-

man iner. Bununla birlikte iç ve dış düşman güçlerde müşah-

haslaşan “yokuş”u kevnî sünnetler basamağında hesaba ka-

tan, araç-gereç ve sayıları itibariyle gördükleri düşman gücü-

nü abartmayan, bununla birlikte benzeri sebeplerle ona karşı 

koymak  için  güçleri  çerçevesinde  herhangi  bir  yola  başvur-

mayı küçümsemeyen bir tutum takınırlar. Sonra da kurtuluş 

Allah’tan gelir, yardım O’ndandır, zafer O’ndandır. Allah’tan 

başka hiçbir ilah yoktur. Muhammed, Allah’ın rasûlüdür.

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri üzerimize olsun.

25 Cemaziyelevvel 1413 

Abdusselam YASIN




BIRINCI BASKININ ÖNSÖZÜ

İslâm  düşmanları  ve  bizimle  aynı  soydan  gelen  insan-

lar,  İslâmcıların  kültürel  mücadele  alanında,  etkin  düşünce 

meydanlarından  çekilmesini  ve  gelişmekten  uzak,  program-

lanmış  düşünceler  toplumuna  dönüşmesini  çok  arzu  etmiş-

lerdir. Çünkü  böyle  bir fikrî  gerileme,  İslâmî  Hareketin,  düş-

manlarımızın dalmasını istediği gizli hareketliliğin kıyılarında, 

köşelerinde kalıp devam etmesini sağlayacaktır. Hâlbuki her 

bir mü’minin, imanî eğitimin ölçülerini ve kalpteki imanı ye-

nileyip  tazelemenin  yollarını  bilmeye  büyük  ihtiyacı  vardır. 

Böylelikle ruhlardaki cihadî dinamik uyansın, mü’min akıl da 

cihadı  düzenleyen  ilim  nuru  ile  aydınlansın.  İman  ve  cihad 

neslinin eğitiminden sonra bizim, Allah’ın askerlerinin birlikler 

hâlinde  düzenlenip  organize  olmasına,  bu  düzeninin  de  bir-

biriyle kenetlenmesi ve güçlenmesi ile cihadî irade düzeyine 

yükselmesine  ve  İslâm’a  saldıracak  güçler  karşısında  Müslü-

manların pek büyük görevlere hazırlanma seviyesine gelmele-

rine ihtiyacımız vardır. Böylelikle bu düşman güçlere karşı ileri 

derecede kendi kendisini düzenlemiş olacaktır. 

Düşmanlar  haberdar  olur  korkusuyla  eğitim  ve  örgüt-

lenme üsluplarımızı gizleyerek onların bizim için arzu ettikleri 

kendi  kabuğumuza  çekilip  geri  kalmayı  mı  kabul  edeceğiz? 

Çünkü  gizlenip  saklanmanın  alacakaranlığında  düşünce  za-

yıflar ve hareketin cılızlaşması hâlinde de çalışmalar yolundan 

sapar. Acaba bizler, kendi yapılanmalarındaki her bir üyenin 

görevini  tam  manasıyla  bilmesi  için  planlayan,  düşünen  ve 




Nebevî Yöntem

12

en geniş alana yayılan İslâm’a karşı savaşan çeşitli düşünce 



mensuplarından, olup bitenlere ve olaylara karşı daha az zeki 

ve daha az cesaret gösteren kimseler mi olmak istiyoruz? İşte 

bizler, İslâmî eğitim ve yapılanma bilgisi alanındaki katkı ve 

katılımımızı yayıp yaygınlaştırıyoruz. Zira bizler, bize dayatılan 

“kenarda  durma”  işini  kabul  etmemizin,  bütün  komploların 

boğamayacakları bir şekilde İslâmî çalışmayı boğduğunu ke-

sinlikle biliyoruz. Allah ise bu komplocuların etrafını çepeçev-

re kuşatandır. 

Sunmakta olduğumuz eğitim ve örgütlenme planının uy-

gulanması ancak şu iki durumdan birisinde mümkündür. 

1.  Yöneticilerin,  bizzat  kendilerinin  açıkça  ilan  ettikleri 

genel hürriyetleri tanımak şeklindeki ilkeleri ile mutabık olan 

ve diğer siyasal hareket ve partiler yanında İslâmî hareketin 

de kendisini açıklamış olduğu şekilde varlığını kabul etmeleri. 

Müslümanların başındaki yönetimlerden istenen asgari şey ise 

Müslüman halkın, herhangi bir hükümetin ya da yönetimin 

vesayeti altında olmaksızın inandığı İslâm’ı uygulama hakkını 

itiraf etmeleridir.

2.  Yöneticilerin/yönetimlerin,  Müslümanları  baskı  altın-

da tutmakla hata ettiklerini idrak ederek İslâmî hareketi des-

teklemek  için  iyi  niyet  sahibi  olmaları  gerekir.  Böylelikle  de 

Allah’la  ve  Müslüman  halkla  barış  içinde  yaşayıp  bunu  da 

Allah’ın indirdikleriyle hükmetmeye yeniden dönmeyi açıkça 

ortaya koydukları ve halk tarafından oylanarak kabul edilmiş 

bir  anayasa  ile  belgelendirmeleri  gerekir.  Bundan  önce  ise, 

mü’minlere,  siyasal  ve  İslâmî  bir  yapının  kurulabilmesi  için 

eksiksiz bir hürriyet ve tam bir destek verdikleri geçici bir dö-

nemi oluşturmalıdırlar. Bu geçici dönemde de İslâmî seçimler 

yapılmalı, İslâmî anayasa hazırlanmalı ve İslâmî bir hükümet 

kurulmalıdır.




Birinci Baskının Önsözü

13

Biz  susmamalıyız.  Düşmanların  da  susmamızı,  bizi  net 



olmamakla ve düşünce geriliğiyle itham etmek için bir fırsat 

olarak değerlendirmelerine ve bizi diledikleri şekilde terör ve 

komploculukla itham etmelerine fırsat vermemeliyiz. Aynı şe-

kilde,  sorumlu  olduğumuz  açık  sözleri  söylemenin  yükümlü-

lüklerinden ve bedelini ödemekten de korkmamalıyız. Çünkü 

Müslümanların zelil olmalarının tek sebebi, bu sözü gereği gibi 

söylemeyişleridir.

Şer güçlerinin mü’minler üzerinde komplolar hazırladığı 

bir dönemde İslâmî yapılanma hakkında yazı yazmanın, giz-

li örgütlenme yolunu seçecek kadar akılsızca olmayacağı da 

açıkça  ortadadır.  Bu  dönemde  kişi  özgürce  söylediği  sözler 

sebebiyle rahatsız edilecek ve işkencelere maruz kalacak olur-

sa,  hiç  şüphesiz  plan  ve  program  olduğu  gibi  kalacak,  baş-

kaları  mü’minleri  örgütleyip  eğitecektir.  Birinci  ve  ikinci  saf 

belki gidecektir. Fakat kâfirler hoş görmese dahi ilahî yardım 

ve zafer mü’minlere vaat edilmiştir. Bizler güneşin ışıkları al-

tında (açıkça) hakkımızı istiyoruz. İzzet Allah’ın, Rasûl’ün ve 

mü’minlerindir fakat münafıklar bilmezler.

Kardeşlerimiz  arasından,  İslâm  davasının  gündemde  ol-

maması dolayısıyla rahatsız olup güvenli bir İslâmî hareketin 

ortaya çıkmasını arzu eden, kendisinin de İslâm’ın geleceğini 

inşa etmek için hazır olduğunu ve bunu arzuladığını hisseden 

kimseler  bizi  anlayacak,  bizi  destekleyecek  ve  çalışma  yön-

temi kuralımızı enine boyuna inceleyip düşünecektir. Çünkü 

hareketin kalkış noktası yani yürüyüşü, hedefleri ve aşaması 

ile ilgili açık bir kural olmaksızın bina inşa edilemez.

İslâm için bir endişe taşımayan, cihad etmek için bir azim 

ve  kararlılığı  bulunmayan  kimselere  de  söyleyecek  bir  sözü-

müz yoktur.

1 Şaban 1401




Yüklə 4,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   217




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə