Ahıska Türkleri: Bitmeyen Bir Göç Hikâyesi
9
verilmedi. Fakat tüm zorluklara rağmen kırk kişilik ilk Ahıskalı grup 1950'li yılların sonlarında
Gürcistan'a göç etmiştir. 1960'ların başlarında birkaç aile daha Batı Gürcistan'a göç etmeyi
başarmış, fakat Tiflis'ten gelen talimatla buradan çıkarılmışlardır. Bu olayı, bir dönem KGB
başkan yardımcılığı da yapmış olan Bobkov [2003: 332] şöyle anlatıyor: Gürcistan’ın sovhoz
9
ve diğer köy işleri yöneticileri onları (Ahıskalıları) hevesle işe alıyorlardı. Batı Gürcistan’a göç
eden onlarca aile Öklid’de bulunan çay tarlalarında (plantasyon) işe yerleştirilmişlerdi.
Ahıskalılar Tiflis’e ulaşıncaya kadar her şey normaldi
. Fakat Tiflis’ten acil emir geldi: Ahıskalılar
Gürcistan’a alınmayacak, bütün gelenler dışarı atılacak, onları işe alan yöneticiler
cezalandırılacak!
İşte böylece Ahıskalılar polis konvoyunun gözetiminde, bindirildikleri yük
vagonlarıyla geldikleri yere geri gönderildiler. İnsanları soğuk vagonlarda bir kere daha ana
yurtlarından sürgün ediyorlardı.
1969 yılında 250 aile Azerbaycan'dan Gürcistan'ın Civara
kolhoz
una göç etmiştir. Tüm
baskılara ve engellere rağmen 1977 yılında birkaç aile daha Gürcistan'a göç etse de bunların
bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır. 1982 yılından itibaren Gürcistan'a yeni bir göç
hareketi başlamış, 1990'lı yıllara kadar 1.270 Ahıska Türkü ülkenin farklı bölgelerine
yerleşmiştir. Ahıskalılara karşı takınılan olumsuz tavra ekonomik sorunlar da eklenince bu
göçmenlerin çoğu ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır
[Sumbadze 2007: 215].
Öte yandan 1986
yılından itibaren Ahıskalılar vatana dönüş için Sovyet mercilerine bireysel olarak müracaat
etmeye başlamış, 1986 yılında 1.217 aile başvuru yaparken 1989 yılına gelindiğinde bu sayı
10.302 aileye ulaşmıştır
[Bugay vd 2003: 822].
Fakat bu müracaatlar da sonuçsuz kalmıştır.
Gürcistan'da 1980’li yılların ikinci yarısına hâkim olan Sovyet karşıtı ve bağımsızlık yanlısı
hareketler, 1988’den itibaren milliyetçi karaktere sahip siyasal örgütlenmelere dönüşmüştür. Bu
yapılar, bir yandan Sovyet karşıtı siyasal bağımsızlık mücadelesini Kafkasların geneline
taşırken, diğer yandan “Gürcistan Gürcülerindir” söylemi çerçevesinde, Gürcü milliyetçiliğini
tetikleyerek Gürcistan’daki farklı etnik grupları ülkeye yabancılaştırmıştır
[Çelikpala 2012: 2].
Gürcistan’a girişi engellenmiş yaklaşık 800 Ahıskalı Ağustos 1990’da ülkenin kuzey sınırında
toplanarak Ahıska’ya “barışçıl yürüyüş” yapacaklarını bildirmiştir. Fakat Gürcülerle görüşmeden
sonra Ahıskalı göstericiler aşırı tepkiden çekinerek geri dönmüşlerdir. Ekim 1990’da ezici
üstünlükle Gürcistan Meclis Başkanlığına (meclis başkanı aynı zamanda cumhurbaşkanlığı
görevini de yapmaktaydı) seçilen Zviad Gamsahurdiya Ahıskalıların “yabancı” olduklarını
deklare etmiş, onların Gürcistan’a gelişinin “iç savaşa” ve “şiddetli katliama” neden
olabileceğini söylemiştir
[Jones 1993: 16].
Gamsahurdiya’nın iktidardan devrilmesinden sonra ülkede hâkim olan ırkçı söylemde
yumuşama başlamıştır. Bu dönem Gürcistan’da yaşayan Ahıskalıların esas problemi göçmen
statüsünde bulunmalarıydı. 1993 yılında Vatandaşlık Kanunu yürürlüğe girince, bu tarihe kadar
ülkede beş yıl yaşamış olan Ahıskalılar Gürcistan vatandaşlığı kazanmıştır. 1993 yılında 295 kişi
Gürcistan vatandaşlığına girerken 1994-1997 yılları arasında hiçbir Ahıskalıya vatandaşlık
verilmemiştir. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve AB’nin konuya müdahil olmasıyla Gürcistan
vatandaşlığı yasasına Ahıska Türkleri ile ilgili 27. madde eklenmiş ve 1998-1999 yıllarında 36
Ahıskalı Gürcistan vatandaşlığı alabilmiştir [
Buntürk 2007: 403-404].
Gürcistan yönetimi 1996 yılında “Gürcistan’dan Sürülen ve Vatana Dönen Meskhlerin
Hukuki ve Sosyal Sorunlarını Çözmeye Yönelik Devlet Programı”nı ilan etmiştir. Buna göre
Gürcistan, söz konusu nüfusu aklamak ve etnik kıyım sonuçlarını tedricen ortadan kaldırmak
yoluyla çiğnenmiş haklarını iade etmeyi amaçlamaktaydı ve vatanlarına dönen Ahıskalılara
9
Sovetskoe Hozyaystvo
-SSCB’de Devlet tarım işletmesi veya devlet çiftliği.
İbrahim Hasanoğlu
10
vatandaşlık verilecekti. Bu program çerçevesinde ilk aşamada yaklaşık 5.000 kişinin 1997-2000
yılları arasında aşamalı olarak Gürcistan'a dönüşü sağlanacaktı
[Uravelli 2014: 36].
Fakat bu
belge de kâğıt üzerinde kalmış ve 2000 yılına gelindiğinde Ahıskalılardan 1 kişi dahi
Gürcistan’a alınmamıştır. 2005 yılına gelindiğinde Gürcistan'da kayıtlı 755 Ahıskalı varken
bunların 163'ü çeşitli nedenlerden dolayı ülke dışında bulunmaktaydı. Geriye kalan 592 kişi
ülkenin batısındaki Guriya ve İmeretiya bölgelerinde bulunan 24 yerleşim birimine dağılmış
durumdaydılar. Ahıska'da ise sadece 45 kişi yaşamaktaydı
[Sumbadze 2007: 215].
Gürcistan 1999 yılında Avrupa Konseyi'ne katılmış ve katılımın şartlarından biri olarak da
Ahıska Türklerinin vatanlarına geri dönüşünü sağlamayı üstlenmiştir. Gürcistan bu çerçevede
Avrupa Konseyi'ne katılımından itibaren 2 yıl içerisinde Ahıska Türklerinin geri dönüşü için
yasal çerçevenin oluşturulacağını, 3 yıl içerisinde geri dönüş sürecinin başlatılacağını ve
katılımdan itibaren 12 yıl içerisinde süreci tamamlayacağı yükümlülüklerini üstlenmiştir.
Böylece Gürcistan, Konseye giriş şartı olarak geri dönüş sürecini 2011 yılına kadar bitirmeyi
taahhüt etmiştir. Fakat bu taahhüde rağmen Şevarnadze'nin başkanlığı zamanında Gürcistan
taahhüdün gereklerini asla yerine getirmemiştir
[Modebadze 2009: 122-123].
Uzun süren hukuki
ve siyasi süreçlerin ardından Gürcistan Parlamentosu Temmuz 2007'de “Eski Sovyetler Birliği
Tarafından 20. yüzyılın 40'lı yıllarında Gürcistan'dan Zorla Göçe Tabi Tutulan Şahısların Geri
Dönüşü Hakkında Gürcistan Cumhuriyeti'nin 5261-PC Sayılı Kanunu” kabul ederek Ahıska
Türklerinin vatanlarına dönüş sorununun çözümünde önemli bir adım atmıştır.
10
Bu yasa
çerçevesinde 2008 yılında başlayan başvurular 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle bitmiştir. 5.841
ailenin (8.900 kişi) vatana dönüş başvurusu kabul edilmiştir. Başvuru yapanlardan 5.389 aile
Azerbaycan'da yaşayan Ahıskalılardan oluşurken geri kalan 452 aile Kırgızistan, Türkiye, Rusya,
Özbekistan, Kazakistan ve Ukrayna'daki Ahıskalılardır
[Trier vd. 2011: 42-44].
Fakat 2015’in ilk ayı
itibariyle Gürcistan sadece 500 kişiye dönme müsaadesi vermiştir
[Zeyrek 2015: 29].
5. ABD: Bilinmeze Doğru Yolculuk
Yukarıda değinildiği gibi Fergana Olaylarından sonra Özbekistan’dan yaklaşık 17 bin kişi
tahliye edilerek RF’ye yerleştirilmişti. Bunun yanı sıra Özbekistan’ın Taşkent, Sırderya ve
Semerkant bölgelerinden ilk aşamada 4 binden fazla insan kendi imkânlarıyla Rusya’nın
Krasnodar ve Stavrapol bölgelerine ve Kabardino-Balkar ÖSSC’ye göç etmiştir. Göçmenlerin
geldiği ilk günlerden yerli halkın tepkisi artmaya başlamış, etnik çatışma meydana gelmemesi
için parti ve mahallî organlar güvenlik tedbirleri almak zorunda kalmıştır. RSFSC Bakanlar
Kurulu Başkan Yardımcısı Gorshkov’un imzasını taşıyan resmi bir yazıda göçün engellenmesi
için acil önlemler alınması talep edilmiş ve Ahıskalıların Özbekistan’daki eski yerlerine geri
dönmeleri için destek verilmesi istenmiştir
[Hasanoğlu 2014: 12].
Fakat göçmen sayısında azalma
olmamış daha sonraki yıllarda da Rusya'nın güney bölgesi göç almaya devam etmiştir. Göçler
devam edince hem yerel halk hem de yerel yöneticiler göçten rahatsız olmaya başlamış,
hoşgörüsüzlük artmış ve Ahıska Türklerine karşı gösteriler yapılmıştır. İlk toplumsal tepki daha
1991'de Türklerin dışarı atılması talebiyle başladı. Bu eylem nedeniyle 30 aile evlerini terk
ederek göç etmek zorunda kaldı. Fakat Türk karşıtlığı sürekli artmaya devam etti ve 1994'te
10
Ahıska Türklerinin vatana dönüş sorununun uluslararası hukuki boyutu ve Gürcistan'ın yükümlülükleri
konusunda bk. Hasanoğlu 2015: 75-105.