Today’s technical education in turkey nurhayat varol technical Teacher abstract



Yüklə 3,42 Mb.
səhifə14/17
tarix20.09.2018
ölçüsü3,42 Mb.
#69456
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17

Sınırlılıkları:


  • Kişilerin ilgili teknolojiyi kullanmadaki bilgi yetersizliği ve beceri eksikliği.




  • Bilgi tarama motorlarının yeterince bilinmemesi.




  • Arama motorları tarafından bulunamayan daha birçok diğer kaynağın mevcudiyeti.




  • Bilgi kaynaklarının iyi düzenlenmemesi.




  • Güncelliğini yitirmiş bilgilerin halen kullanılır olması.




  • Teknik konulardaki eleman yetersizliği.



ELEKTRONİK BELGE
Elektronik ortamdaki yayınlara, belgelere İnternet, İntranet gibi teknolojiler üzerinden ulaşılabilir.
İnternet üzerinden kütüphane servisleri her geçen gün çoğalmaktadır. çevrim içi kütüphane katalogları CD Rom üzerinden çevrim içi veri tabanları, elektronik süreli yayın ve belgeleri çoklu ortam kullanılarak oluşturulmuş bilgileri elde edebilmektedir. Elektronik ortamdaki bilgilere ulaşım, artık tuşlarla gerçekleşmektedir. Arama motorları yardımıyla dünyanın herhangi bir yerindeki bir yayın, anında bilgisayarınıza aktarılabilmektedir.

Aramayı yazar adına, yayın başlığına veya anahtar kelimelerle gerçekleştirmek mümkündür (Şekil 1). Bazı adreslerde bilgiye ulaşım için üyelik, kullanıcı adı ve şifre istemektedir. Bu da ilgili üniversite kütüphanesinden temin edilebilir. Bazı adreslerde makale içerisine ulaşmak için kredi kartı ile ödeme yapmak gerekirken, bu olay kullanıcılar arasında doğal olarak güvensizlik kaygısı oluşturmakta ve kişinin İnternet üzerinden kredi kartının numarasını vermesine mani olabilmektedir.


Bazı adreslerde de yayınların özeti ve istenirse içerisi görülebilir ve bilgisayara indirilebilir (Şekil 2).


Şekil 1 : İnternet Üzerinden periyodiklere ulaşılabileceğini gösteren bir ekran içeriği
Şekil 2 de verilen elektronik ortamdaki makalelere yazar ismi veya anahtar kelimelerle ulaşmak mümkün olduğu gibi. elektronik ortamda özet ve asıl belgeyi de elde etmek mümkün olabilmektedir.
Web ortamında kişinin bilgi taraması yapabilmesi için bazı temel bilgilere sahip olması ve amacını belirlemesi gerekmektedir. Web üzerindeki sorgulama mekanizmaları (arama motorları) Altavista, İyinet, Arabul, Nerede, Superonline, Yahoo gibi servisler üzerinde konu ile ilgili anahtar kelimeler kullanılarak arama yapabilmektedir. Kaynağa veya içeriğe ulaşmak için bazı önemli hususları göz ardı etmemek gerekir. Bunlar;
Web üzerinden erişimi olan kütüphanelere bağlanıp taramalar yapılabilir. Kullanılacak anahtar kelimeler dikkatlice seçilebilir,
Web üzerinde çok geniş alanda boşuna zaman geçirmemek için fazla sayıda anahtar kelime girilerek tarama aralığı daraltılabilir.



Şekil 2 : Yazar adı ile elektronik ortamda makalelere ulaşımı gösteren bir ekran görüntüsü
İnternet’in iletişim alanına girmesi ile bilgi sağlama hizmetlerinde meydana gelen gelişme ve değişimler, bilgi arama ve bilgiye erişimi çok büyük ölçüde değişime uğratmıştır. Bunun sonucu olarak elektronik süreli yayın arşivlerinin kullanıcı sayısı hızla arttığı halde kütüphaneyi bizzat ziyaret ederek süreli yayın takibi yapan kullanıcı sayısı azalmıştır.
Fırat Üniversitesi EARN (Europe Academic Research Network) ağına bağlı ilk birkaç üniversite içinde yer almıştır. 2000 yılından beri İnternet kullanımı, Fırat Üniversitesi öğretim elemanları tarafından yoğun biçimde kullanılmaktadır Fırat Üniversitesi Kütüphanesinde süreli yayınları ziyaret eden bireylerle ilgili aylık dağılım1ar Tablo 1 ve Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 1: 1999 Yılı Süreli Yayınlar Bölümü İstatistik Bilgileri (Ocak- Aralık)


1999

ÖĞRENCİ

ÖĞRETİM ELEMANI

ÜNİV. DIŞI

TOPLAM

BAY

BAYAN

BAY

BAYAN

BAY

BAYAN




OCAK

7238

5583

442

353

718

788

15122

ŞUBAT

11284

9201

866

732

1740

2075

25898

MART

14024

11890

1034

883

2184

2276

32291

NİSAN

9764

8234

666

519

1400

1260

21843

MAYIS

9080

6914

654

520

973

815

18956

HAZİRAN

2703

1598

347

234

118

68

5068

TEMMUZ

1088

574

401

220

-

-

2283

AĞUSTOS

657

430

371

191

10

7

1666

EYLÜL

620

340

432

259

49

1

1701

EKİM

2395

1683

508

379

253

82

5300

KASIM

4201

2822

827

653

517

412

9432

ARALIK

4224

3679

726

584

521

471

10205

TOPLAM

67278

52948

7274

5527

1350

973

149765


Tablo 2: 2000 Yılı Süreli Yayınlar Bölümü İstatistik Bilgileri (Ocak Eylül)


1999

ÖĞRENCİ

ÖĞRETİM ELEMANI

ÜNİV. DIŞI

TOPLAM

BAY

BAYAN

BAY

BAYAN

BAY

BAYAN




OCAK

2662

1990

481

306

284

252

5975

ŞUBAT

2730

2270

525

410

225

150

6310

MART

3676

3078

445

345

230

210

7984

NİSAN

5098

3597

607

391

304

191

10188

MAYIS

4234

2740

456

269

99

18

7816

HAZİRAN

2889

1835

397

231

56

1

5409

TEMMUZ

753

526

264

138

18

-

1699

AĞUSTOS

637

434

327

215

14

-

1627

EYLÜL

1364

820

363

228

49

12

2836

TOPLAM

24043

17290

3865

2533

1279

834

49844



Tablo 1 ve Tablo 2 dikkatlice incelendiğinde, Fırat Üniversitesi’nde 2000 yılında üniversite kütüphanesinde süreli yayınları takip eden okuyucu sayısında önemli derecelerde düşüşlerin olduğu görülecektir. Bunun başlıca nedenleri arasında, Fırat Üniversitesi’nde üniversite bünyesindeki İnternet ağının yaygınlaştırılması ve öğretim elemanlarının odalarına İnternet’in götürülmesi sonrasında, bilgiye ulaşmada elde edilen kolaylıktır. Büyük bir olasılıkla müteakip yıllarda Fırat Üniversitesi kütüphanesini ziyaret edecek okuyucu sayısı daha da düşecektir. Çünkü klasik yöntemlerle makale araştırma devri hızla kapanmaktadır.

SONUÇ :
Elektronik kütüphanelerde geliştirilen otomasyon sistemleri ve arama tekniği İnternet üzerinden bilgilere erişimi kolaylaştırmaktadır. Ülkemizde bilgi kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak politikalar geliştirilmeli, bilgi yollan aracılığıyla kütüphaneler ve bilgi merkezlerinde bulunan bilgiler paylaşılmalıdır. Klasik kütüphanelerden duvarsız elektronik kütüphanelere geçişte, kullanıcı için zaman kaybı minimuma indirgenecek, kütüphane ve bilgi merkezinin bütçelerinin üzerindeki yük hafifletilecek, bilimsel süreli yayınların fiyatlarındaki aşırı artışlar engellenmiş olacaktır.
Bilgi teknolojileri, kütüphaneciler için de değişik fırsatlar yaratmıştır. Bu fırsatların en önemlisi İnternet kavramı ve ortamıdır. İnternet; araştırmacının, kütüphanecinin ve kütüphanelerin yeni bir boyut kazanmasını sağlanmıştır. İnternet imkanı olan ve ondan yararlanan kütüphane hizmetlerine yenilik kazandıran hangi bir kütüphane bunu sergilemekten kıvanç duyar ve bu teknolojinin diğer üniversiteler tarafından kullanılmasına yardımcı olur. Kütüphanelerde kataloglama işlemlerinin elle yapılıp düzenlendiği dönemlerde birimler birbirlerine eleman desteği yapar, farkına varılmadan hizmet içi eğitim gibi uygulamalı eğitim verilirdi. İnternet’i öğrenmeyi, kullanmayı amaçlayan kütüphane çalışanları sitelerde paylaşım, dayanışma ve tartışma ortamlarını bulabileceklerdir. Sorunlar zaman ve mekan sınırı tanımadan daha rahat aktarılıp tartışma gruplar paylaşılarak çözüme ulaşabilir.
Bilgi teknolojisi ve iletişim standartları oluşturularak çevrimiçi kataloglar veri tabanları vb. ortak kullanıcı arabirimleri aracılığıyla kullanabilmeleri sağlanabilir.
Daha fazla kişinin İnternet hizmetlerinden ve bilgilerden faydalanabilmeyi. sağlamak için kullanımı basit uygulamalar geliştirilmeli ihtiyaç dahilinde ağ bilgisine sahip elemanlar yetiştirilebilir.
Değerli tarihi belgelerin zarar görmemesi ve kayıp olmaması için elektronik arşivler oluşturulabilir.
Koleksiyon geliştiren Yüksek Öğretim Kurulu Dokümantasyon Merkezi, Üniversite kütüphaneleri gibi kurumlar mevcut bulunan kitap ve dergilere ilişkin bibliyografik bilgilere İnternet aracılığıyla erişim sağlamayı gerçekleştirebilir.
Bilişim teknolojilerinin kütüphaneler için de öneminin çok büyük olduğu bilinmektedir. Kütüphanecilerin kendilerine bilişim teknolojilerini kullanımına hazırlanmaları halinde, kütüphanelerin daha erken arzu edilen hizmeti vermeye başlayacağı kuşkusuzdur.

KAYNAKÇA
1. OLCAY, EROL “Ankara'daki Üniversite Kütüphanelerinde Çalışan Kütüphanecilerin Almış oldukları İnternet Eğitimi” II Türkiye’de İnternet Konferansı. 14-15 Aralık 1996 İstanbul Yeditepe Üniversitesi
2. Ünak Haber Bülteni Sayı: 11
3. http://www.trakya.edu.tr/bilar/kitap9.htm
4. http://www.data-prints.com/in-eris.htm
5. http://yunus.hacettepe.edu.tr/ ~tonta/yayinlar/altyapi96.htm


Yayınlandığı yer: VAROL, N.; VAROL C.: Gençliğin İnternet Kullanımı ve İnternet Cafeler. BTIE 2001, Bilişim Teknolojileri Işığında Eğitim, 3-5 Mayıs 2001 Konferans ve Sergisi Bildiriler Kitabı, ODTU, S.14 -19


GENÇLİĞİN İNTERNET KULLANIMINA YAKLAŞIMI

VE İNTERNET CAFELER

Cihan VAROL

Fırat Üniversitesi Tek. Eğt. Fak. Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü Üçüncü Sınıf Öğrencisi



Nurhayat VAROL

Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi



ÖZET
Hayatın başlangıcından beri süregelen eğitim kavramı, günümüze kadar çok değişik anlamlara ve ifadelere bürünmüştür. Tarih boyunca bir grup insan, bireye eğitimin ancak çocukluk yıllarında ailesinin verebileceğini savunurken, diğer bir grup ise eğitimin okul yıllarında bireyin arkadaşlarıyla ve öğretmenleriyle yaptığı etkileşim sonucu kazanabileceğini savunmuştur. Günümüzde yerleşmiş olan düşünceye göre ise eğitim sadece aile ve okulda edinilmiş davranış değişikliği değildir. Yeni teknolojiler sayesinde kişi istediği takdirde her an her yerde eğitim alabilmektedir.
Eğitim sistemimizin klasik olan şekli hiç şüphesiz ki öğretmen merkezli olanıdır. Öğretmen merkezli eğitim sistemi, öğretmeni merkeze alan, hakimiyetin öğretmende olduğu, konunun sadece öğretmen tarafından anlatıldığı klasik bir yöntemdir. Bu tür eğitimde öğrenci pasif durumdadır. Hala birçok eğitim kurumumuzda kullanılan bu sistem zamanla etkisini yitirerek öğrenci merkezli eğitim sistemine dönüşebilir. Öğretmen merkezli eğitim sistemini yerinden sarsmak, değişime uğratmak, öğrenciyi merkeze almak, öğrenci merkezli eğitim sistemimizin eğitim kalitesini artıracağı, gençliğin güven duygusunu geliştireceği yöndeki gerçeğe inandırmak, sanıldığı kadar basit ve kolay benimsenebilecek bir olgu değildir. Gelişen teknolojiler ve kullanımlarındaki cazibe, yıllardır eğitimcilerin yapmak istedikleri reformu gerçekleştirmelerinde oldukça büyük rol oynamış ve örneğin iletişim çağında İnternet, gençliğin tutkusu haline gelebilmiştir.
Çağdaş eğitim sisteminde öğretmen merkezli eğitim sisteminin etkisinin azalmasında en büyük rolü bilgisayarlar üstlenmişlerdir. Eğitim sistemimizin yeniden yapılanması sürecinde en çok adı geçenler bilgisayarlar ve son zamanlarda İnternet olmuştur. Yeni hedefler arasında en önemlisi, hiç kuşkusuz her okulun bilgisayar ve İnternet ile donatılması düşüncesidir.
Bilgisayar ve İnternet’in okullarımıza girmesi, eğitim açısından çok önemli bir atılım olduğu tartışılmaz bir gerçektir. İnternet sayesinde öğrenciler daha görsel, işitsel, daha etkili ve yine öğretmen gözetimi altında ama öğretmen merkezli olmayan, kendi katkılarıyla da kendi kendine öğrenmeyi gerçekleştirebilecekleri eğitimlerini sürdürebileceklerdir.
Bilgisayar ve İnternet’in hayatımıza bu kadar hızlı ve etkili girmesiyle birlikte genç nüfusumuz üzerinde bırakacağı etkiler tartışma konusudur. Bu makalede gençliğin İnternet kullanım alışkanlıkları ve İnternet cafelerin genç kuşaklar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri üzerinde durulacaktır.

1. GİRİŞ
İnternet son beş yılda dünyada özellikle ülkemizde gösterdiği büyük bir atılım ile 20. yy’ın ve 21. yy. başlarının vazgeçilmez iletişim aracı ve ortamı haline gelmiştir. İnternet bir bilgi hazinesi olarak kullanılmayla günlük hayatımıza girmişti. Gelişimini hızla sürdürmeye devam etmektedir. İnternet ticarete, tıp alanına, banka sektörüne, bilim dünyasına sunduğu geniş bilgi ağıyla çok fazla şeyler vaat etmektedir.
Bilgisayar ağlarının son on yılda dünyada ve son beş yılda da Türkiye’de gösterdiği gelişim sonrasında bu ağlar günlük yaşantımızın birçok kesitinin bir parçası olma yolunda neredeyse yaşam tarzı olmaktadır. İnternet bu gelişimin sonucunda kamu hizmetlerinin, alışverişin, eğlencenin ve yerine göre üretimin yürütüldüğü bir ortam haline gelmiştir.
Geçirdiğimiz 20.yy’da yaşanan savaşlara, buluşlara, bilimsel ve teknolojik devrimler mazide kalırken ilk aylarını yaşadığımız 21.yy bizler için neler vaat ediyor? Bu kadar hızlı değişim bir elektronik devrim olarak adlandırılabilir. World Wide Web’e ulaşabilen kişiler bilim, kültür, sanat, edebiyat, müzik vb. alanlara, bilgilere ulaşabilir. İlerleyen yıllarda belki nakit para geçmiş yüzyılımızın tatlı veya acı bir hatırası olarak kalacak, ihtiyacımızı elektronik ortamda giderme yolu açık görünmektedir.
İnternet’in ülkemizde yerleşmesi 95-96’lı yıllarda başlar. Eğitimciler tarafından desteklenen bu teknoloji ülkemizde 98-99 yıllarında büyük bir patlama yaparak kullanıcı sayısını oldukça arttırmıştır. Eğitimciler için; öğrenci İnternet ile kendi kendine öğrenme kavramını geliştirerek aldığı bilgileri daha verimli sonuca dökebildiğine, öğrencinin öğretmene bağlı kalmadan kendini geliştirme yargısına, eğitim kalitesinin daha da artacağı ve kalıcı olacağı fikirlerini savunmuşlar.

2. İNTERNET’İN GÜNLÜK YAŞANTIMIZA GİRMESİYLE NELER DEĞİŞTİ, NELER BEKLENMEKTEDİR
İnternet’in hayatımıza girmesi Türk halkının, Türk eğitiminin ve Türk gençliğinin çehresini oldukça değiştirmiştir. İnsanlar aradıkları her türlü bilgilere İnternet sayesinde anında ulaşabilmektedir. 7’den 70’e birçok insan tarafından kullanılan İnternet en çok 13-25 yaş arası genç nesil tarafından kullanılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından teşvik edilen bu teknoloji doğru kullanıldığı takdirde insanı her yönden bilgilendirecek ve mantıksal olarak geliştirecek bir yaklaşımdır.
Geleneksel basılı gazete, kitap, dergiler gibi yayınlara elektronik ortamda ulaşılmaktadır. Daha da yaygın olarak kullanılacağı beklenmektedir.
Kütüphanelerin bir kısmı kataloglarını, dergilerini, bir şekilde makalelerini Web ortamına sunmuşlardır. Klasik kütüphane anlayışını kısmen yavaş da olsa elektronik kütüphanelere bırakmıştır.
Haberleşmede zamandan tasarruf sağlayarak PTT’nin rutin bazı görevlerini oldukça hafifletmişlerdir. Hızlı anında ulaşım, ekonomik, verilere ilk elden ulaşım İnternet i cazip kılmıştır.
İnternet üzerinden psikologlar, eğitimciler, avukatlar danışmanlık hizmetleri vermektedirler. Doktorlar da bazı alanlarda kısmen yararlı olabilmektedirler.
İnternet ile klasik okullar masa sıra görünümünden uzaklaşarak yüz yüze eğitime katkı olabilecek şekilde veya tamamen eğitim sistemi olacak şekilde. “Uzaktan Eğitim” olgusunu geliştirmiştir.
İnternet üzerinden müzik yayınları yaygın kullanılmaya başlanmıştır.İnternet’ten dijital format olan MP3’ler indirilmektedir Kaliteli ses ve ayrıca ücretsiz olduğu için kullanıcı açısından ilgi görmektedir.
Küçük cep bilgisayarları ve cep telefonları ile de İnternet’e erişim mümkün olurken, Günümüzde yalnız WAP uyumlu cep telefonları ile İnternet e doğrudan erişim mümkün hale gelmiştir.
Bankacılık işlemleri kullanıcılar tarafından İnternet üzerinden gerçekleştirilmektedir. Böylece bankaların fiziksel mekan ihtiyacı ve çalışanların sayısı azalabilir.
İnternet üzerinden çeşitli rezervasyon işlemleri yapılmaktadır. Uçak, Otel, Tatil yerleri vb.
İngilizce vb. öğretici siteler mevcuttur. İnternet’i etkin kullanabilmek için kullanıcının İngilizce diline ihtiyacının var olması düşünülürse İnternet kullananların İngilizce öğrenmesi hedeflenmiştir.
Reklam vermek isteyenler için; İnternet araç ve ortam olarak kullanılabilir.
İnternet ortamında ticaret yapılması mümkündür. Ancak kredi kartı numarasının başkaları tarafından öğrenilebileceği endişesi ile E-Ticaret istenilen seviyeye yükselememiştir.
Lüks otomobil üreticileri ürünlerine İnternet bağlantısı olan bilgisayarlar yerleştirmeye başlamışlardır. Trafik akışında da kurulacak ağlarla yön vermesi beklenmektedir.
İnternet’in yarar sağladığı alanlar gün geçtikçe artmaktadır. Her yaş grubuna, seviyeye hitap edecek siteler mevcuttur. Özellikle çocuklarımızı, gençlerimizi cezbeden sitelerin varlığı, onları İnternet arayışı içerisine sokmuştur.

3. İNTERNET CAFELER VE YAPILANMALARI
İnternet’in hayatta önemli bir öğe kabul edilmesiyle birlikte insanlar kendilerine yeni bir iş sahası oluşturmuşlardır. Bu da İnternet Cafelerdir imkanları ölçüsünde evinde veya iş yerinde bilgisayarı ve İnternet’i olmayanlara İnternet’i kullanma şansı tanıyan bu işyerleri, gider azlığı ve kazanç çokluğu nedeniyle günümüzde cazibeli bir iş hüviyeti kazanmıştır. Birkaç bilgisayar ve İnternet ağıyla donatılmış bu işyerleri oldukça fazla sayıda müşteri çekmektedir.
Türkiye’de İnternet Cafeler yalnız büyük şehirlerde değil; Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde oldukça hızlı yayılmaktadır. İnternet Cafe sayısının patlama gösterdiği bir yerleşim yerinde öğrenciler, gençler için avantaj ve dezavantajlarının olacağı kaçınılmaz sonuçlardır.
İnternet Cafeler mutlaka oluşan ihtiyaçlar sonucu kurularak hizmet vermeye başlamışlardır. Birçok yerleşim yerlerinde ÖSS, TUS, DMS gibi sınav sonuçlarının belirlendiği tarihlerde İnternet’e ihtiyaç yoğunlaşmıştır. Önceki yıllarda sınav sonuçları alma hizmetini ağırlıklı olarak üniversiteler yerine getiriyorlardı. Yapılan isteklere bir üniversite’nin cevap vermesi oldukça yüklü bir işti.
İnternet Cafe son yıllarda yalnız il ve ilçelerde sokak başlarında değil, köşe başlarında mevcudiyetlerini sürdürmektedirler. Evinde, okulunda veya işyerinde İnternet erişimi olmayan kullanıcılar için İnternet cafe fırsattır.
Kişi farkına varmadan ister istemez kısmen de olsa kendisinin kullanabileceği kadar bilgisayar okur-yazarı olacak şekilde kendisini yetiştirme ihtiyacını duymuş ve eksikliğini gidermeye çalışmıştır.

Köşe başlarında çok sık görmeye alıştığımız İnternet Cafe’ler 1990’lı yılların ortalarından beri hizmet vermeye devam etmektedir. Örneğin; Elazığ’da ilk cafe 1998 yılında kurulmuştur. Açma ruhsatı belediye tarafından veriliyor ve kontroller de belediye görevlileri tarafından yapılıyordu. Takip eden yı1larda izin ve denetleme işlemleri güvenlik nedeniyle emniyet tarafından gerçekleştirilmektedir.


Faaliyet gösteren bazı İnternet Cafeler bu çalışmaya ışık tutması açısından yaptığımız ziyaretler sonucunda genel olarak aldığımız bilgi ve intibaılar şöyledir. Öncelikle İnternet Cafe açılımı kişisel kimlik bilgilerinden başka; İşyeri Tapusunun onaylı fotokopisi (Tapuda işyeri olduğu belirtilmeli), çevrede oturan mesken sakinlerinin muvafakati (noterden), işyeri oyun salonu olarak da kullandırılacaksa okul ve dersanelerden en az 200 m. mesafede olma zorunluluğu belgeleri istenmektedir.
Emniyet ile işyeri sahibi arasında aşağıda görülen belge düzenlenmektedir. Altına imzasını koyduğu maddelerden bir kısmı uygulanabilirken birçoğunun sadece kağıt üzerinde
TEBLİĞ VE TEBELLÜĞ BELGESİ
………………İli …………………..Mahallesi ………………….Cad./Sokak No:………. Sayılı yerde bulunan. ve müstecirliğini/mesul müdürlüğünü yaptığım ……………………..’de


  1. Devamlı işimin başında bulanacağım, (Gereksiz görülüyor)




  1. 18 yaşından küçükleri işyerime almayacağım, (Uyulmuyor)




  1. Kumar oynatmayacağım, (Uyuluyor)




  1. Kapatma saatine riayet edeceğim, (Uyulmuyor)




  1. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü zedeleyici ve anayasal düzeni yıkma amacına yönelik kurulan sitelere erişime, genel güvenliğe ve genel ahlaka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen film veya video bant gösterimine izin vermeyeceğim, (Uyulmuyor)




  1. Halkın rahat ve huzurunu bozacak şekilde müzik yayını ve gürültü yapmayacağım, (Uyuluyor)




  1. Uyuşturucu ve psikotrop gibi maddeler imal edip satmayacağım, (Uyuluyor)




  1. Herhangi bir suç aleti veya eşyası bulundurmayacağım, (Belirsiz)




  1. Genel ahlaka aykırı fuhuş vb. hareketlere izin vermeyeceğim, (Genel olarak evet)




  1. İşyerimde faaliyet alanı itibariyle yürürlükteki mevzuata aykırı faaliyette bulunmayacağım, işletme izin belgesindeki niteliklere uygun olarak amacı dışında çalıştırmayacağım, (Kısmen evet)




  1. Kumar Siteleri, bahisler ve pornografik yayın içerikli sitelere girilmesine izin vermeyeceğim, (Genelde uyulmuyor)




  1. Lisanssız ve bandrolsüz her türlü film bilgisayar yazılımı, bilgisayar ortamında tutulan veri ve bilgisayar oyunlarına ait, CD vb. ekipmanların yasa dışı olarak kopyalanması, kiralanması ve kopyalanarak satılmasına izin vermeyeceğim, (Uyulmuyor)

  2. İnternet vasıtasıyla diğer bilgisayar veya bilgisayar ağlarına kasten zarar verilmesine izin vermeyeceğim,




  1. İşyerimde sigara içilmesine izin vermeyeceğim, (Uyulmuyor)




  1. 15 yaşından küçükleri işyerime almayacağım, akşam saat: 20.00’dan sonra 18 yaşından küçükleri işyerime almayacağım. (Oyunsuz İnternet Cafeler İçin) (Uyulmuyor)




  1. Sigara içilmeyeceğine, kapanma saatlerine riayet edileceğine ne akşam saat 20.00’dan sonra 18’yaşmdan küçüklerin girmesinin (oyunsuz İnternet cafelerde) yasak olduğuna dair uyarı levhalarını hazırlayarak, herkesin görebileceği yere asacağım. (Kısmen uyuluyor)

Yukarıda belirtilen yasaklara aynen uyacağım, uymadığım takdirde hakkımda her türlü yasal işlemin yapılacağı tarafıma tebliğ edildi. Tebellüğ ederim.


Adı_Soyadı:
Bu sonuç gösteriyor ki İnternet Cafe başvurusunu yapan kişiden herhangi bir eğitim formasyonu veya amaç belirtmesi istenmemektedir. Tabanında ki neden sadece para kazanmak mı acaba? sorusunu düşünmemek mümkün değil! Bu dağılış ve yapılanmasıyla İnternet Cafeler eğitimden uzak oyun salonları haline dönüşmektedir
İnternet genç kuşak ve çocuklarımızı nasıl etkiliyor veya etkileyecek? sorusu da takip eden sorular arasındadır. Elbette ki yeni teknolojiyi bireylerin yaşayarak tanıması gerekliliktir. Bilinçli kullandığı takdirde İnternet uçsuz-bucaksız kaynak deposudur, iletişim aracıdır, paylaşım ortamıdır vb.
Bazen insanların iradelerine hükmedemeyecekleri anlar hiç şüphesiz vardır, “Yasaklar delinmek için vardır” zihniyetini taşıyan insanlarımız da vardır. Zaten yasaklarla bir yerlere ulaşılmayacağı açık bir gerçektir. Televizyon yayınlarını denetleyen bir kuruluş mevcut iken, çocuk ve gençlerimizin zamanlarını geçirdikleri İnternet cafelerde denetleme yoktur. Belki yapılacak denetleme Vergi Levhasını kontrol etmekten öteye geçmemektedir. İnternet Cafeler için belirli bir dizayn geliştirilmemiştir. Onun için çeşitli görünümler mevcuttur. U şeklinde görünüm, orta kısmı boş kalacak şekilde dizayn olduğu gibi kullanıcıları ve bilgisayarları adeta kabinler içerisine alan salon dizaynı da görülmektedir.

4. SONUÇ
Çocuklarını bilinçlendirmeden İnternet Cafelere gönderen aile sayısı azımsanmayacak kadardır. Yaklaşık 10-15 yaş arası yoğunlukla İnternet Cafeler ile tanışan çocuklar o ortamı oyun salonu olarak tanımlayıp o doğrultu da müptela olup zamanını öldürmektedir. Bu alışkanlık kahve kültürünün daha modernize olmuş halidir diye düşünmek mümkündür. Bu bağlayıcılığı kazanan çocuk da telafisi zor olacak problemler yaşanabilir. Eğitimcilerin uzak oldukları İnternet Cafeleri ziyaret etmede sınır tanımayan çocuk ve gençlerimizde karşılaşılabilecek sorunları aşağıdaki biçimde sıralamak mümkündür.

Zamanının büyük kısmını kapalı mekanlarda, rutin oyunlarla makine başında geçirerek zaman israfına neden olabilir.


Okul da beslenmesi nedeniyle verilen parayı harcamayıp gününü aç geçirerek oyun amaçlı kullandığı Cafe ye vermeyi tercih edebilir.
Okula gidiyorum diyerek evden ayrılıp İnternet Cafeye gidebilir. Bunun sonucunda yalan söylemeyi, ebeveyni aldatmayı alışkanlık haline getirebilir.
Saati yaklaşık 600- 750 bin lira olan İnternet Cafelere kendi biriktirdiği harçlığı yetmeyince ailesinden gizli para edinme yollarını arayabilir.
Yalan söylediği ve gizlilik sakladıkları için çocukta suçluluk duygusu gelişebilir. Bedensel ve Psikolojik sorunları başlatabilir.
Bireyin bunalıma gireceği adreslere ulaşması mümkün olabilir.
Yapılacak Chatlar seviyeli oldukları takdirde birliktelik, paylaşım alanları, yeni arkadaşlıklar, yeni kültürleri tanımaya imkan verecek iken; seviyesiz bir Chat sonucu ölüm ile sonuçlanan bir sohbet türüne dönüşebilir.
Chat sırasında kullanıcılar yeni sahte kimliklere bürünme ihtiyacı duyabilmektedirler.. Sigara içilebilen sağlıksız ortamda zamanlarını harcayabilmektedirler. Gençliğin çevresi ile olan iletişimini engelleyebilir.
Bağımlılık kazandırması nedeniyle günlük yaşantısının bir parçası olarak görülebilir.
Server’ler üzerinde bazı sitelere erişimi engelleyen filtre yazılımlar mevcut olmadığından kullanıcı istediği sitede gezinebilir, kişiliğin tam oturmadığı yaşta girebileceği yasal olmayan bir adres o kişide bazı sıkıntılara neden olabilir.
Bu olumsuzluklar karşısında İnternet ve İnternet Cafelere “Hayır mı?” elbette ki değil! Dijital geleceğimizin alt yapısını teşkil eden İnternet demokratik yapıları sağlamlaştırarak birçok ülkede sosyal ve ekonomik kalkınmada önemli rol üstlenmişken “yasaklar neden” diye sorular akla gelebilir. Kalkınmakta olan ülkelerin bir kısmında İnternet’i kontrol altında tutabilmek için erişimi kısıtlama yoluna gitmişler, hatta on-line faaliyetleri gözetlemeye varıncaya kadar bazı önlemlere baş vurmuşlardır. Sonuçta görülmüştür ki; İnternet’e erişimi kısıtlamak zor, on-line olarak sunulan enformasyonu kısıtlamak daha da zordur. Zaten enformasyonun İnternet sayesinde mümkün olan serbest akışını engellemek, bir çiçeği daha tomurcuk halinde iken kopartmaya benzer.
İnternet Cafeler gönül arzu eder ki sörf yapanlarla dolsun taşsın, şiddet içeren oyun salonları görünümlerinden uzaklaşsınlar. İnternet Cafelere eğitimci ruhuyla yaklaşılmalı, denetlemeler eğitimciler ve psikologlar tarafından yapılmalı, denetimler fiziksel mekanları, hangi yaş gruplarının nasıl programlarla uğraştığını saptamak ve yeniden yönlendirmek için neler yapılmalı alternatifleri düşünülmelidir.
Her şeyden önce ailelerin de üstlenmesi gereken roller, görevler vardır. Aileler çocuklarına davranışlarıyla onlara güven duyduklarını, aksi olduğu takdirde nelerin değişebileceğini anlatmalı, ima etmeli. Hatta evinde İnternet olduğu halde İnternet Cafeye gitmek isteyen çocuğuna gerekli desteği vererek kendisi için iyi olacağını toplu çalışma alanlarının da ihtiyaç olduğunu belirterek ona güven duygusunu, verdikten sonra gitmesini desteklemesinde yarar bulunmaktadır. Ancak daimi olması, yasaklarla değil davranışlarla engellenebilir. Ayrıca bir gerçek vardır ki; Sosyo-kültürel yapısı kalbur üstü olan ailelerin çocukları ve gençleri kendi kendilerini daha çabuk olumlu yönde geliştirebilmektedirler. O halde gençlerimize yasaklarla yaklaşacağımıza, örnek olarak yaklaşmak daha verimli olacaktır. Yeterince bilinçli olan çocukları İnternet Cafelerde bulunan olumsuz ortamlar cezbedemez, belki kendisinin bulunduğu ortamda ayrıca da çevresine yardımcı olacaktır, kendi kendini kontrol kendiliğinden oluşacaktır.
Çocukların, gençlerin bilinçli nesil olarak yetiştirilmesi onların geleceğine ve çevresine ışık tutmalarını sağlayacaktır. Kendisine saygısı olan toplum yetiştirmek istiyorsak kişiler önce kendi kendilerine güvenmeli ve denetleyicileri olmalıdır. Ama toplu yaşanılan yerlerde temiz körpe beyinlerin taze kalması için ilgili kurumlara ve eğitimcilere denetleme amacının ötesinde bilinçlendirme gibi büyük görevler düştüğü gerçeğiyle aileler, çocuk ve gençler karşı karşıyadırlar.
İnternet Cafeler yararlı hizmetlerine devam ettikleri sürece çoğalsınlar, ancak eğitimci ve psikolog yardımı almaları sonucunda kullanıcıların bir kısmının ufkunun değişeceği de bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

5. KAYNAKLAR
1.) AYGEN, M. “Demokrasi için İnternet” Popüler Bilim Dergisi, Nisan 2000, Sayı:77

www. populerbilim.com.tr


2.) http://www.hurriyetim.com/tatilpazar
3.) Elazığ’da İnternet Cafe çalışanları ile yüz yüze görüşme


Yayınlandığı Yer: VAROL, N. Enformasyon Çağında e-Kütüphanelerin durumu, Uluslararası Eğitim Teknolojileri Sempozyum ve Fuarı 28-30 Kasım 2001 Sakarya S. 346-352




ENFORMASYON ÇAĞINDA E-KÜTÜPHANELERİN DURUMU
Öğr. Gör. Nurhayat VAROL

Fırat Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi ELAZIĞ
Tel:0-424-2362660 / 0-532-3833923 Fax: 0-424-2338443 e-mail:nvarol@firat.edu.tr

ÖZET
Enformasyon olgusu insan hayatının her safhasında etkin rol oynayan olgudur. Bilgi toplumu kimliğini kazanmada yeni teknolojilerin etkileri büyük önem taşır. İletişim ve bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişme sonucunda, bilgiye erişim metodolojisi değişime uğramış gözükmektedir. Bilgi çağını yakalamak toplum hayatının her alanında; özel sektörde, kamu alnında, iş ve endüstri dünyasında, bilim alanında, eğitimim her safhasında ve gündelik hayatta gerçekleşecek bilgideki hareketliliği önceden tahmin etmekle yakından ilişkilidir.
Toplumlar bilgili ve kültürlü oldukları ve eğitime gereken önemi verdikleri ölçüde kendilerini diğer ülkelere kabul ettirebilirler. Eğitilmiş insan gücü, eğitim kurumlarının ve bunların bir parçası olan bilgi merkezlerinin işbirliği ile mümkün olabilir.
Birkaç yıl öncesi dahi üniversite katalogları hazırlanırken, kütüphane imkanlarına önemli bir bölüm ayrılır ve bir bakıma kütüphanedeki kitap, periyodik, dergi, mecmua, gazete vb. basılı materyalin çokluğu, ilgili üniversitenin gelişmişliğinin simgesi olarak gösterilmeye çalışılırdı.
Klasik kütüphanelerde raflarda dizili binlerce basılı materyallerin yerini artık CD’ler ve hizmet bilgisayarları (server) almaktadır. Bilgiye uzaktan erişimi sağlamak için kurulan şirketler, 24 saat sürekli hizmet vermektedir. Bu hizmetler karşılığı alman ücretlerle geçinen şirketlerin sayısı günden güne artmaktadır
Bu çalışmada kütüphanecilik açısından uzaktan bilgiye erişim ile ilgili gelişmeler ele alınacak, on-line yayıncılık türleri kıyaslanacak, kullanıcıların karşılaştıkları sorunlar irdelenecek ve somut öneriler getirilecektir.

1) GİRİŞ
Bilgi çağı olarak adlandırılan 21. yy. da bilgi toplumu olma yolundaki hedefe ulaşabilmek; bilginin üretiminden tüketimine kadar her safhada aktif rol almamızla gerçekleşebilir. Bilgi ihtiyacının artması, yeni teknolojilerin varlığı ve hızla gelişimi, enformasyon teknolojilerinin hızla modernleşmesi sonucunda bilişim alanındaki teknolojiler yaşamımızın adeta birer parçası olmuşlardır.
İnsanlar arası anında iletişim kurabilmek için ilk telefon konuşması 1876 yılında 12 kilometrelik mesafede gerçekleştirildiği göz önüne alınırsa kısa zamanda iletişim alanında da büyük mesafeler aldığımız gerçektir. Bu hızı etkileyen bir hayli faktörler vardır. En büyük faktör; bilgi depolamakta kullanılan bilgisayarların bilgi iletişiminde yerini almış olmasıdır. Modern iletişim ve bilgi teknolojileri, bilgiye nerede bulunursa bulunsun istendiği zaman en yararlı kalıplar çerçevesinde erişimi sağlamaktadır.

Bilgi teknolojileri ve sistemlerindeki gelişmeler son dönemlerde olağanüstü hızlanma gösterdi. Küreselleşme veya globalleşme denilen kavramların yaşandığı 20. yy.ın sonlarında da özel kurum ve kuruluşlar, kamu kesimi, eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri kapsamlı bilgilere ve istatistiksel bilgilere ihtiyaç duymuşlardır. Özellikle son 20 yılda teknolojik yaratıcılık, yeni pazar yapıları ve iletişim servislerindeki çeşitlenmeler iletişim sektörüne çok çarpıcı değişimleri beraberinde getirmiştir.


21. yy.da insan hayatı bilimle şekillenecek ve devletlerin refah düzeyi, bir ülkenin sahip olduğu bilimin bütün dünya tarafından kabulü, onun dünya bilgi birikimine yaptığı katkının niteliği ve niceliği ile belirlenmektedir.
Gelişimlere paralel olarak bugün dünyada Internet ağının hızla yaygınlaştı, akademik ve araştırma dünyasının vazgeçilmez iletişim aracı olan Internet ağ örgüsü hızla gelişmektedir. Uluslar arası örgütler, devlet kurumları, askeri ve ticari kuruluşlar tarafından yoğun biçimde kullanılmaya başlanması sevindirici bir gelişmedir. İletilebilen ve erişilebilen bilgi hacmindeki artış bilgi toplumundaki yerimizi göstermektedir. New-York Times gazetesindeki bilgiye göre dünyada 30 yılda üretilebilen toplam bilgi hacmi bundan önceki 5000 yılda üretilen bilgiden daha fazladır. Yine bu gazetenin haftalık baskısında bulunan bilgi, 17. yy.da ortalama bir insanın yaşam boyu edineceği bilgiden daha fazla olduğunu savunmuştur.
Gelecekte Türkiye’nin Dünya Ülkeleri üzerinde yerini alabilmesi için rekabet ortamının varlığı ve o tempoya ayak uydurması kaçınılmaz olmuştur. Bu yarışta başarılı olmak, kimlik ve söz sahibi olmak için de Ulusal Bilgi Politikasının oluşturulup geliştirilerek sürekliliğinin korunması gerçeği kaçınılmazdır.
Toplumların sosyal ve kültürel alanda gelişmesinde yazılı materyallerin önemi büyüktür. Bu yazılı materyallerin toplanması, saklanması, çocuklarımıza ışık tutması, gençlerimize iletilmesi ancak kütüphaneler sayesinde gerçekleşmektedir.
Kütüphaneler;


  • Düşünce ve bilgi ürünlerinin insanlar arasında paylaşılmasını sağlayan birimlerdir.




  • Bilgi edinme özgürlüğünü kişilere yaşatan birimlerdir.




  • Bireylerin okuma ve araştırma ihtiyacına cevap veren ve bu özelliklerini de geliştiren birimlerdir.




  • Her yaşa, seviyeye, kültür yapısına sahip insanlara hizmet veren ücretsiz birimlerdir.

Eğitim kurumlarının birçoğunda, üniversitelerin tamamında kütüphaneler, il, ilçe, merkezlerinde de Halk Kütüphanelerini görmek mümkündür. İletişimin hızla gerçekleştirildiği, bilgi patlamasının yaşandığı, teknolojinin hızla geliştiği günümüzde; bu yeniliklerden bütün bilim dalları, kuruluşlar yeterince yararlanmayı hedeflemişlerdir.


Dünyaya açılmak istediğimiz çağda uluslararası ilişkilere cevap verebilecek bir enformasyon teknolojisinin kütüphanelere girmesi herkesin hayali olmaktan çıkmış artık kaçınılmaz olmuştur.
Kütüphaneciler bilginin hızla geliştiği, yayıldığı bilgi dünyasında kendi rollerini yeniden belirlemek, kendilerini kullanıcılarına en iyi hizmeti vermek zorunda hissetmişlerdir. Bu görevlerini yerine getirmek için kütüphanede görev yapan elemanların teknolojiyi takip ederek, daha fazla zaman kayıp etmeden onları uygulamaya geçirmeleri ideal olanıdır.

2) ELEKTRONİK KÜTÜPHANE ARAYIŞI NEDEN
Elektronik kütüphaneler, bilgi kaynaklarını sağlama işlemlerine yeni bir yaklaşımdır. Bilgi depolama ve korumada yeni yöntemler; kullanıcılar için yeni etkileşim yollarının bulunmasını, bilgi kaynaklarını kataloglama işlemleri gibi yeni yaklaşımların oluşturulmasına neden olmuştur.
Bu yaklaşımlar ve ihtiyaçların sonucunda kütüphaneler duvarsız, rafsız kütüphaneler şeklinde gelişti. Elektronik kütüphanelerin yapılandırılmasını ve değişim sağlayan gelişmeleri şöyle sıralanabilir.
Aynı anda çok sayıda kullanım ihtiyacı,

Belirli mekan sınırını aşma,

Karşılıklı etkileşim,

Birden fazla erişim yolu olması,

Zamanın özgür ve tasarruflu kullanımı,

Kullanıcının özelliklerine uygunluğu,

Veri gruplarının sınırlılığının sınırlığının aşılması,

Kullanıcı grubu içerisinde her bireyle bağlantı kurabilme,

Kullanıcılarda sınırsız öğrenme isteği,

Kaynaklara ve verilere ulaşmada fırsat eşitliği,

Kullanıcılara sınıf, yaş farkı gözetmeksizin yaşam boyu hizmet,

Uzaktan eğitimde elektronik kütüphane desteğinin temel olması.


Elektronik Kütüphaneler şu şekilde gruplanabilir.


  1. Görüntü Özelliği Taşıyan Kütüphaneler: Bilginin büyük bir kısmı resimlerle anlatılmaktadır. Ancak yazı desteği de vardır. Çoklu ortam özelliği taşır.




  1. Metin Özelliği Taşıyanlar: Sadece metin içeriklidir, Çoklu ortam donanımına ihtiyaç duyulmamıştır.




  1. Hipermetin Özel1iği Taşıyanlar: Metin şeklindeki belgeler arasında geçişi sağlayan linkler vardır.




  1. Karışık Özellik Taşıyanlar: Bu özelliklerin birden fazlasını taşırlar.



3.) ELEKTRONİK BELGE
Elektronik ortamdaki yayınlara, belgelere ancak İnternet veya kütüphaneler içerisinde kurulan İntranet üzerinden ulaşılabilir.
İnternet üzerinden kütüphane servisleri her geçen gün çoğalmaktadır. Çevrim içi kütüphane katalogları CD Rom üzerinden çevrim içi ver tabanları, elektronik süreli yayın ve belgeleri çoklu ortam kullanılarak oluşturulmuş bilgileri elde edebilmektedir. Elektronik ortamdaki bilgilere ulaşım, artık tuşlarla gerçekleşmektedir. Arama motorları yardımıyla dünyanın herhangi bir yerindeki bir yayın, anında bilgisayarınıza aktarılabilmektedir.
Aramayı yazar adına, yayın başlığına veya anahtar kelimelerle gerçekleştirmek mümkündür. Bazı adreslerde bilgiye ulaşım için üyelik kullanıcı adı ve şifre istenmektedir. Bu da ilgili üniversite kütüphanesinden temin edilebilir. Bazı adreslerde makale içeriğine ulaşmak için kredi kartı ile ödeme yapmak gerekirken bu olay kullanıcılar arasında doğal olarak güvensizlik kaygısı oluşturmakta ve kişinin çekingen davranmasına neden olabilmektedir.
Bazı adreslerde de yayınların özeti ve istenirse içeriği görülebilir ve bilgisayara indirilebilir. Elektronik ortamdaki makalelere yazar ismi veya anahtar kelimelerle ulaşmak mümkün olduğu gibi özet ve asıl belgeyi de indirmek mümkün.
Web ortamında kişinin bilgi taramasını sağlıklı yapabilmesi için bazı temel bilgisinin olması ve amacını belirlemesi gerekmektedir. Web üzerindeki sorgulama mekanizmaları (arama motorları) Altavista, İyinet, Arabul, Nerede, Superonline, Yahoo gibi servisler üzerinden konu ile ilgili anahtar kelimeler kullanılarak arama yapılabilir. Kaynağa veya içeriğe ulaşmak için bazı önemli hususları da göz ardı etmemek gerekir. Bunlar;
Web üzerinden erişimi olan kütüphanelere bağlanıp taramalar yapılabilir,
Kullanılacak anahtar kelimeler dikkatlice seçilmeli,
Web üzerinde çok geniş alanda boşuna zaman geçirmemek için fazla sayıda anahtar kelime girilerek tarama aralığı daraltılabilir,
Ulaşılan adreslerde belki zincirleme bulunacak linkler kullanıcıyı başka adreslere götürecektir. Kullanıcı çekinmeden bu sitelere girebilmelidir.
İnternet’in iletişim alanına girmesi ile bilgi sağlama hizmetlerinde meydana gelen gelişme ve değişimler, bilgi arama ve bilgiye erişimi çok büyük ölçüde değişime uğratmıştır. Elektronik süreli yayın arşivlerinin kullanıcı sayısı hızla arttığı halde kütüphaneyi bizzat ziyaret ederek süreli yayın takibi yapan kullanıcı sayısı azalmıştır.
Fırat Üniversitesinde 1980’li yılların sonlarından itibaren EARN sistemiyle gerçekleşen iletişim kullanılmaktaydı. Daha sonra İnternet hizmete girdi. Ancak yoğun olarak 2000 yılından beri Öğretim Elemanları ve öğrenciler tarafından kullanılmaktadır. Fırat Üniversitesi Kütüphanesinde alınan istatistik bilgileri aylar ve okuyucu kitleleri koordinatlarında grafik halinde verilmiştir.


1999 YILI SÜRELİ YAYINLARI BÖLÜMÜ İSTATİSTİK GRAFİĞİ

( OCAK- ARALIK)

2000 YILI SÜRELİ YAYINLARI BÖLÜMÜ İSTATİSTİK GRAFİĞİ

( OCAK- EYLÜL)

Görüldüğü gibi 2000 yılında aylar bazında ziyaretçi sayısı azalma göstermiştir. Özellikle üniversite dışı ziyaretçilerde bu fark oldukça açıktır. Kaynaklara ulaşımı amaçları doğrultusunda hızlı iletişim araçlarını kullanarak daha etkin kullanmışlardır. Bu demektir ki; elektronik ortamlardaki bilgilerin hizmet alanı daha geniş, daha rağbet gören bir teknoloji olmakla birlikte yalnız eğitim kurumlarına değil halka da hizmet ederek bilimsel katkısıyla birlikte insanların kültür seviyelerinin artmasında aktif rol oynamıştır. Meslek sahibi insanlar, serbest meslek grubu, emekliler, ev hanımları, gençler vb. dileyen herkese ilgi alanına göre bilgiyi sunarlar.



4. E- Kütüphane Kullanım Avantajları ve Karşılaşılan Sorunlar
Kullandığımız modem teknolojilerin avantajları ve beraberinde getireceği sınırlılıkların olması kaçınılmazdır. Elektronik kütüphaneler için de aynı olgu geçerlidir.
Güncel bilgiler ve son gelişmeler kullanıcılara aktarılabilir.

Kitapların fiziksel bakımı, düzenlenmesine gerek duyulmaz.

Çok yönlü giriş olarak bir kaynak birden çok kişi ve grup tarafından kullanılabilir.

Yer ve zaman sınırlanması ortadan kalkar.

Okuyucu sayısı artıkça, kullanıcılar ve kütüphane için maliyet düşer.

Kullanıcıların özellikleri tanımlanarak bilgi hizmeti verilebilir.

Bilgi kaynaklarına kullanıcıların zarar verebilmesi önlenebilir.

Bilgi depolama kapasitesi oldukça fazladır.

İstenilen kaynağa anında ulaşılmasını sağlar.

Sınırlılıkları:
Kişilerin ilgili teknolojiyi kullanım bilgisinin yetersizliği.

Bilgi tarama motorlarının yeterince bilinmemesi.

Arama motorları tarafından bulunamayan birçok kaynağın mevcudiyeti.

Bilgi kaynaklarının iyi düzenlenmemesi.

Güncelliğini yitirmiş bilgilerin halen kullanılır olması.

Teknik konulardaki eleman yetersizliği.



5.SONUÇ
“Teknolojinin değişimi ve gelişimi çok basittir. Asıl zor olan; sosyal, kültürel ve organizasyonel değişikliklerdir.” Sözünü sarfeden Donal Norman günümüzde gerçek yaşantıda karşılaşılan sorunları bir cümleyle ifade etmiştir.
Bilgi depolama ve erişimin egemen ortamı elektronik ortam olmuştur. Kağıt, ortamından elektronik ortama geçilmiştir. Ses, grafik, metin gibi unsurlar çoklu ortamlarda birleştirilmiştir.
Kütüphanecilerin kendilerini sürekli geliştirme yollarını aramaları, teknolojiye uyum sağlayarak hizmet verme zorunluluğunu duymuşlardır.
Çalışma ekiplerinin oluşturulması, işlerin bir kısmının elektronik ortamda yürütülmesi ve yeniden yapılanma gibi hususlar iş hayatında da yeni formlar yaratmıştır.
Elektronik kütüphanelerde geliştirilen sistemler ve arama teknikleri İnternet üzerinden bilgilere erişimini kolaylaştırmaktadır. Ülkemizde bilgi kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak politikalar geliştirilmeli, bilgi oto yolları aracılığıyla kütüphaneler ve bilgi merkezlerinde bulunan bilgiler paylaşılmalıdır. Klasik kütüphanelerden duvarsız elektronik kütüphanelere geçişte kullanıcı için zaman kaybı minimuma indirgenecek, kütüphane ve bilgi merkezlerinin bütçelerinin üzerindeki yük hafifletilecek, bilimsel süreli yayınların fiyatlarındaki aşırı artışlar engellenmiş olacaktır.
Bilgi Teknolojileri kütüphaneciler için de değişik fırsatlar yaratmıştır. Bu fırsatların en önemlisi İnternet kavramı ve ortamıdır. Internet; araştırmacının, kütüphanecinin ve kütüphanelerin yeni bir boyut kazanmasını sağlamıştır. İnternet imkanı olan ve ondan yararlanan kütüphane hizmetlerine yenilik kazandıran herhangi bir kütüphane bunu sergilemekten kıvanç duyar ve bu teknolojinin de diğer üniversiteler tarafından kullanılmasında yardımcı olur. Kütüphanelerde kataloglama işlemlerinin elle yapılıp düzenlendiği dönemlerde birimler birbirlerine eleman desteği yapar, farkına varılmadan hizmet içi eğitim gibi uygulamalı bir eğitim verilirdi. Internet’i öğrenmeyi, kullanmayı amaçlayan kütüphane çalışanları sitelerde paylaşım, dayanışma ve tartışma ortamlarını bulabileceklerdir. Sorunlar zaman ve mekan sınırı tanımadan daha rahat aktarılıp tartışma gruplarıyla paylaşılarak çözüme ulaşabilir.
E-Kütüphanenin verimli kullanılabilmesi için öncelikle kütüphane çalışanlarının mesleki ve kişisel yeterlilikleri çok önemlidir. Kullanıcılarında ne aradıklarını bilmeleri ve sistemi iyi kullanmaları önemlidir.
Bilgi uzmanının bilgi kaynaklarının içeriği hakkında derin bilgisi olmalıdır. Bilgi kaynaklarının içeriğini eleştirel bir gözle değerlendirebilmeli ve gerekli görülürse bilgiyi süzebilmelidir.
Kurum veya kurumdaki kullanıcının konusuna uygun uzmanlaşmış bilgisi olmalıdır.
Kurum içi ya da dışındaki bireyler tarafından kullanılabilecek özel bilgi ürünleri geliştirebilmelidir.
Değişen ihtiyaçlara cevap verecek şekilde bilgi hizmetlerini sürekli olarak geliştirebilmelidir.
Etkin iletişim becerileri olmalıdır.
Liderlik yapabilmelidir. Mesleki dayanışmanın bilincinde olmalıdır.

Yeni uygulamaları ortaya çıkarabilmelidir.


Değişim gösteren bir dönemde esnek ve olabildiğince pozitif olmalıdır.
Bilgi Teknolojisi ve iletişim standartları oluşturularak çevrimiçi kataloglar, veri tabanları vb. ortak kullanıcı arabirimleri aracılığıyla kullanabilmeleri sağlanabilir.
Daha fazla kişinin İnternet hizmetlerinden faydalanabilmesini sağlamak için kullanımı basit uygulamalar geliştirilmeli ihtiyaç dahilinde ağ bilgisine sahip elemanlar yetiştirilebilir.
Değerli tarihi belgelerin zarar görmemesi ve kayıp olmaması için elektronik arşivler oluşturulabilir.
Koleksiyon geliştiren Yüksek Öğretim Kurulu Dokümantasyon Merkezi, Milli Kütüphane, Üniversite kütüphaneleri gibi kurumlar mevcut bulunan kitap ve dergilere ilişkin bibliyografik bilgilere İnternet aracılığıyla erişim sağlamayı gerçekleştirebilir.
Bilişim Teknolojilerinin kütüphaneler için de öneminin çok büyük olduğu bilinmektedir. Ancak kütüphanecilerin kendilerine bilişim teknolojilerini kullanımına hazırlamaları halinde, kütüphanelerin daha erken istenilen duruma geleceği bilinen gerçektir.

KAYNAKLAR


  1. ALKAN, N. “Günümüz kütüphanecisinin Yeterlilikleri.” 21. Yüzyıla Girerken Enformasyon Olgusu Ulusal Sempozyum. 19-20 Nisan 2001 Hatay




  1. VAROL, N. “Bilgiye Erişimde Yeni Teknolojiler” 21. Yüzyıla Girerken Enformasyon Olgusu Ulusal Sempozyum. 19-20 Nisan 2001 Hatay




  1. OLCAY, E. “Ankara'daki Üniversite Kütüphanelerinde Çalışan Kütüphanecilerin Almış oldukları İnternet Eğitimi” 11 Türkiye’de İnternet Konferansı 14-15 Aralık 1996 İstanbul Yeditepe Üniversitesi




  1. Ünak Haber Bülteni Sayı: 11




  1. http://www.trakya. edu.tr/bilar/kitap9.html




  1. http:/ /www. data-prints.com/in-eris.html




  1. http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/yayinlar/altyapi96.htm



Yayınlandığı Yer: VAROL, N. Teknolojik Görsel-İşitsel Okuryazarlığın Önemi ve Olumsuz Yönlerinin Giderilmesi için Çözüm Önerileri. Açık ve Uzaktan Eğitim Eğitim İletişimi ve Teknolojisinde Yeni Ufuklar Sempozyumu 23-25 Mayıs 2002 Anadolu Üniversitesi, Eskişehir


TEKNOLOJİK GÖRSEL-İŞİTSEL OKUR YAZARLIĞIN ÖNEMİ VE OLUMSUZ YÖNLERİNİN GİDERİLMESİ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Nurhayat VAROL1
ÖZET:
Teknolojinin bilişim ve iletişim sektörlerine sağladığı modern araçların eğitim amaçlı kullanımı sonucunda, uzaktan öğretimin farklı bir versiyonu ortaya çıkmış ve günümüzde değişik yöntemler kullanılarak mekandan ve zamandan bağımsız eğitim-öğretim modelleri geliştirilmiştir.
Günümüzde modern iletişim araçları kullanılarak yapılan eğitim ve öğretimlerde görsellik ve işitsellik ön plana çıkmakta ve çoklu ortam desteği ile sürdürülen bu tür eğitimlerin, yüz yüze klasik ortamlarda yürütülen eğitim karşısındaki durumu, uzun yıllardır tartışma konusu olmaktadır.
Bilişim sektörünün sunduğu olanaklardan asgari düzeylerde yarar sağlayabilmek için, bilgisayar okur yazarı olmak, artık bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.Her yaştaki bireyin kendisini yetiştirebilmesi ve çağın gereksinimlerine ayak uydurabilmesi için, Internet’in sağladığı sınırsız bilgiye ulaşım fırsatını iyi değerlendirmeleri ve ömür boyu eğitim kavramını benimsemeleri kaçınılmazdır.
Bu çalışmada, eğitimi destekleyen, öğrenmeyi pekiştiren eğitim ortamı olarak sayılabilecek eğitim teknolojileri üzerinde durulacaktır. Farklı düzeydeki eğitim kurumlarında yapılan inceleme ve anketlerin değerlendirilmesi sonucunda elde edilen bulguların da yer aldığı bu çalışmada, diğer önemli bir konu, teknolojik görsel-işitsel okuryazarlığın olumsuz yönlerinin ortaya konulması ve olumsuzluklarının giderilmesi için somut bazı önerilerin sunulmasıdır.


I. GİRİŞ
Eğitim açısından insanlık tarihi dört dönemde incelenebilir.
I. Avcılık dönemi: MÖ 8000 yıllara kadar olan dönemi kapsar. Eğitim aile büyüğünün tecrübelerini genç nesle aktarma şeklinde yürütüldüğü dönemdir.
II. Tarımsal Toplum Dönemi: MÖ 8000 ve MS 1700 yıllarını kapsar. Aile tecrübelerinin aktarılması büyük oranda devam ederken, az da olsa yazım dilinin ortaya çıkması ile eğitim-öğretim üst elit tabakanın eğitim için okullarda yürütüldüğü dönemdir.
III.Endüstriyel Toplum Düzeni: 1700-1955 yılları, makinenin insan gücü yerine kullanıldığı dönemdir. Bu dönemde, aile içi eğitim yeterli olmadığından hızlı okullaşma dönemi ve örgün eğitim sistemi önem kazanmıştır.
IV. İletişim araçlarını etkin kullanan toplum dönemi: 1955 yıllarından sonra ise iletişim teknolojisindeki gelişmelerin eğitime yansıması sonucu yaygın eğitim kavramı gelişmeye başladı. Radyo, televizyon bu amaçla kullanılan ilk araçlar olmuş ve uydu teknolojisiyle bağlantısı kurulduğunda çok geniş ülkeler arası kullanılan eğitim aracı haline dönüşmüştür. 1968 yılında İngiltere de faaliyete geçen “Open University”, günümüzde Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Almanya diğer Avrupa Topluluğu ve diğer dünya ülkelerine hizmet vermektedir. 1980 yılında Bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler ve fiyatlarının hızla ucuzlaması, bu aletlerin birçok amaç için kullanılmalarına yol açmıştır. Çoklu ortamın (ses, görüntü, telefon bağlantısı) bilgisayarlarda kullanımı, iletişim teknolojisinde gelişmeyi hızlandırması yanında eğitim amaçlı kullanımına imkan vermiştir. Bilgisayar destekli eğitim de hızla yaygınlaşmaktadır.
Türkiye hızla gelişen teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya çalışmaktadır. Bilgiye erişimde yakaladığımız teknolojik gelişmeler deyince; donanımdan yazılıma, ürünlerden hizmetlere, merkezi sistemlerden yerel sistemlere, sabit sistemlerden mobil sistemlere, tekil ortamlardan çoklu ortamlara (multimedia) doğru hızlı bir gelişme söz konusudur. Televizyon, video, tepegöz, data-show, slayt projeksiyonu, bilgisayar vb. araçların öğretimde etkili bir biçimde kullanılabilmesi için bu araçların kullanım alanlarının ve özelliklerinin iyi bilinmesi gerekir. Çoklu Ortam uygulamaları; genelde görsel ve işitsel özellikleri bir arada bulundurur.
Günümüzde bilgi ve iletişimin olağanüstü bileşimini, bilgisayar gibi insanın zihinsel gücünü makineleştiren bir araca borçluyuz. İnsanın zihinsel yeteneklerinin yerine konabilen bilgisayar yetenekleri olmasaydı yeni bin yıla geçerken insanlığın çok önemli yeni bir büyük sıçramanın eşiğinde olduğunu söyleyemezdik. Kol gücü makineleştiğinde insanlık neler yaşadı diye düşünecek olursak, zihinsel gücün makineleşmesinin neler getirebileceğini daha iyi kestirebiliriz.
Yeni teknoloji gereksiniminin hissedilmesini etkileyen bazı faktörler mevcuttur. Bunlar; bilginin artması, nüfusun artması, toplumun değişim göstermesi, bireysel farklılıkların olması, eğitime talebin artması, bilgiye daha kolay erişim şeklinde ifade edilebilir. Bilgi teknolojisini eğitim alanına yerleştirmenin çözümü, daha çok bilgisayar almak değildir. Gençlerimiz ve çocuklarımızın bilgi ihtiyaçlarını artırılması aşağıda görüldüğü gibi zincirleme gelişen öğretim süreci içerisinde gelişmektedir.
Ezbersiz eğitim Bilgi ihtiyacının artması Bilgi Teknolojilerinin Kullanımı Bilgiye Kolay Erişim
Klasik eğitim anlayışında, eğitim bireyi yaşama hazırlama gibi görülmüş ise de eğitim bir yaşam şekli halini almıştır. Yine öğretmen, bilgi kaynağı olarak görülürdü ve bilgiyi sınıf ortamına aktarmada öğretmen büyük rol oynardı. Ancak eğitim teknolojilerinin kullanımı bu düşünce şeklini değiştirmiş ve öğretmenin görevindeki rolünü değiştirmiştir. Öğretmenler, öğrenciye bilgi aktarmanın yanında öğrenciyi bilgiye yönlendiren, araştırmacı yapılarının gelişimini sağlama misyonunu üstlenmişlerdir.
Eğitim öğretimde kullanılan teknolojilerin kavramsal gelişimi, dört aşamadan geçmektedir. (Alkan, 1984) Bunlar; araç, ortam, teknoloji ve sistemdir.
Araç: Video,Tv., radyo, film makineleri gibi görsel-işitsel olabilir.

Ortam: Araç+ Ortam gibi düşünülse de fiziki anlamdaki ortamın yerini teknoloji kavramı almıştır.

Teknoloji: Araç+ Ortam + Teknoloji bileşkesi olmuştur.

Sistem: Yukarıda oluşturulan bileşkenin tabanını oluşturur.

II. Bilgisayar Okur- Yazarı Olma ve Sosyal Boyutu
Günümüzde bilim ve teknoloji baş döndürücü hızla gelişmektedir. Bu gelişim günlük yaşantımızı oldukça fazla etkilemektedir. Bilim ve teknolojinin buluştuğu yerler bilgisayar ve benzeri ortamlardır. İnsanların temel bilgisayar bilgilerini öğrenmeleri ve bu bilgileri modern yaşamda kullanmaları kendilerinin olduğu gibi gelecek nesillerin de yönlendirilmesi, onlara meşale tutması açısından önemlidir. Bu çağdaş gelişmelere paralel olarak bilgisayarlar bankalarda, sağlık sektöründe, sanayii alanında, iletişimde, eğitim alanında özel tüm sektörlerde, sosyal yaşamda, otomasyon dünyası vb. alanlarda etkin olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yenilik ve gelişmişlik karşısında bilgisayar okur-yazarlık gibi bir kavramla karşı karşıya kalınmaktadır. Toplum olarak bilgisayar okur-yazarı olma yolunda kısa zamanda hiç de azımsamayacak yol almanın zorunlu olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalınması kaçınılmaz bir sondur.
Toplumun katmanlarında, yetişkinlerin de yaşamlarının sonuna kadar bilgisayarlardan yararlanma konusunda sürekli eğitilmeleri gerekmektedir. Bu eğitim her türlü basın-yayın ortamlarından yararlanarak, eğlenir ve dinlenirken bile kendiliğinden oluşacak ve gelişecek biçimde geliştirilebilir.
Bilgisayar okur-yazarlığı; eğitim ortamında bilgisayarın araç ve ortam ikilisi olarak kullanılmasıdır diye düşünmek mümkündür. Okur-yazarlık denince, bilgisayar ve kullanım alanlarının neler olduğun ve niçin kullanıldığı, özelliklerinin neler olduğu anlaşılır. Bilgisayar okur-yazar olma bilgisayara her yönüyle teknik olarak hakim olmak yerine günlük hayatta bilgisayarın kullanılabilecek yerlerin farkında olunması ve günlük gereksinmeler için sürekli kullanılmasıyla geliştirilecek bir olgudur diye tanımlansa da, bilgisayar teknolojisindeki sürekli gelişen donanım ve yazılım teknikleri bilgisayar okur-yazar niteliklerini de sürekli değiştirmektedir.
Bilgisayar okur-yazar bir neslin yetişmesi için, öncelikle bilgisayarın günlük yaşamdaki kullanımlarının ve toplum üzerinde etkilerinin farkına varılması gerekir. Bu teknolojinin öneminin farkında olan toplumun, kendilerini bu teknolojinin içerisinde bulmaları kaçınılmazdır.
Bilgisayar teknolojilerindeki hızlı gelişim ve hitap ettiği toplum, bilgisayar okur-yazar olmanın bir kerede tamamlanabilecek bir eğitim aşaması olmadığını bu eğitimin ömür boyu sürmesi gerekliliğini ortaya koymuştur.
Bilgi patlamasının yaşandığı şu son yıllarda teknolojinin etkisi oldukça büyüktür. Dolayısıyla gelişen bu süreçte eğitimciler farklı problemlerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Günümüzün dinamik nesli, bilgiye bir an önce ulaşmayı ve ilgili teknolojiyi bir an önce kullanmayı amaçlamaktadır. Daha bilinçli ve aktif olan öğrencilere hitap edilebilecek, yeni teknolojileri kullanılabilecek bireyleri yetiştirmek için eğitim kurumlarına ciddi boyutta görevler düşmektedir.
Günümüz toplumunun bilgisayar okur-yazar olma imkanını yakalayabilmeleri için kişinin ihtiyaçlarını ve sahip olması gereken bilgi ve becerilerini iyi saptayabilmesi gerekir.
Eğitimin amacı, toplumu oluşturan bireyleri çağın gerektiği bilgi ve becerilerle donatmak olduğuna göre iyi bir eğitimin, kişileri hem yaşadığı toplumun hem de modern toplumun uyumlu bir üyesi haline getirmesi gerekir. Bu durumda eğitim sisteminden beklenen ise, çağdaşlaşmanın sonucunda kalkınmanın gerektiği sayı ve nitelikteki insan gücünü, bireylerin ilgi ve yeteneğini en verimli şekilde değerlendirerek yetiştirmesidir.
Okullar, eğitim sisteminin temel taşlarıdır. Okullar, kişileri toplumun ihtiyaçları doğrultusunda hayata hazırlamaktadır. Bu hazırlık safhası yoğun teorik bilgilerden artık uzaklaşmaktadır. Bireyleri teknolojik konularda bilgilendirerek teknolojilerden en iyi biçimde yararlanmalarını sağlamayı hedef almaktadır. Eğitim sisteminde araç+amaç+ortam olarak kullanılan bilgisayar öğretimi, iki safhada gerçekleşmektedir.


  1. Bilgisayar okur-yazarlığının öğretimi

  2. Bilgisayar öğretimi

Bilgisayar okur-yazarlığını geliştirmek için örgün eğitim, yaygın eğitim ve eğitim kurumları dışında da çalışmalar sürdürülmeli ve bu alandaki eğitim okul öncesi dönemde başlayarak ömür boyu devam etmelidir.

Bilgisayar okur-yazarlığı, bilgisayarın yaptığı işlerin farkında olma ve fonksiyonel olarak kullanma ortamını hazırlar. Bilgisayar okur-yazar olabilmek için öncelikle okur olgusunun gelişmesinde yarar vardır. Bilgisayar okuru olabilmek için aşağıda verilen kavramların açılmasında yarar vardır.
Temel Bilgisayar kavram ve tanımları;
Sık kullanılan bilgisayar terimler ve anlamları,

Bilgisayarların kısa tarihçesi, çalışma prensipleri, özellikleri, çevre donanımları,

Bir işletim sistemini kullanabilme,

Bilgisayar ağları temel bilgiler.

Günümüz şartlarında iyi bir yazar olabilmek için de;
İnternet kullanımı,

Algoritma oluşturma,

Programlama kavramları,


Yüklə 3,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   17




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə