T. C. Medeniyet üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ Özel hukuk anabiLİm dali



Yüklə 62,22 Kb.
tarix14.06.2018
ölçüsü62,22 Kb.
#48816












T.C. MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK ANABİLİM DALI


DENİZ TİCARETİ SÖZLEŞMELERİ


ZAMAN ÇARTERİ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI AV. MELİKE GÖKÇE ÜRGEN

İstanbul-2017


İÇİNDEKİLER

  1. GİRİŞ 3

  2. ZAMAN ÇARTERİ SÖZLEŞMESİ KAVRAMI, ZAMAN ÇARTERİ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI

    1. Kavram 3

    2. Zaman Çarteri Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ve Unsurları 4

  • Zaman çarteri sözleşmesi ile gemi kira sözleşmesinin farkları 7

  • Bu durumda Zaman Çarteri sözleşmesini doktrindeki baskın görüş olan navlun sözleşmesi kapsamında değerlendirebilmek için kısaca navlun sözleşmesinden bahsetmek gerekirse 8

  1. SONUÇ 9

KAYNAKÇA 11
ZAMAN ÇARTERİ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI

Av. Melike Gökçe ÜRGEN*

  1. GİRİŞ

Ocak 2011 tarihinde kabul edilen ve 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK ile Türk Hukuk mevzuatında ilk kez “Zaman Çarteri” konusu düzenlenmiştir.

Beşinci kitabın “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı dördüncü kısmının ikinci bölümünde yapılan söz konusu düzenleme zaman çarterinin temel unsurlarını ortaya koymaktadır.

Belirtilmelidir ki, uygulamada söz konusu sözleşme türü standart tip sözleşmeler kullanılarak akdedilmektedir. Bunların tamamında da yabancı hukuk ve yer mahkemeleri/tahkim şartı yer almaktadır. Dolayısı ile belirtilen tür sözleşmeler bakımından Ticaret Kanunu’ndaki aşağıda incelenecek olan hükümlerin genellikle uygulanma ihtimali bulunmamaktadır. 2


  1. ZAMAN ÇARTERİ SÖZLEŞMESİ KAVRAMI, ZAMAN ÇARTERİ SÖZLEŞMESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE UNSURLARI

  1. Kavram:

Öncelikle Zaman Çarteri Sözleşmesi’nin ne olduğunu açıklamak, tanımını yapmak gerekirse,

TTK MADDE 1131- (1) Zaman çarteri sözleşmesi, tahsis edenin, donatılmış bir geminin ticari yönetimini belli bir süre için ve bir ücret karşılığında tahsis olunana bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.”

Zaman çarterinde veya zaman üzerine çarter sözleşmesinde, taşıyan gemisini belli bir süre için taşıtanın yüklerini taşımaya tahsis eder. Uygulamada daha çok rastlanan, çarter sözleşmesinin donatan ile taşıtan arasında yapılmasıdır.

Zaman çarteri, belli bir zaman dilimi içinde gemiye kesintisiz ihtiyaç duyulan hallerde kullanılır. Bazen, sık periyotlar ile yapılması planlanan taşımalar içinde kullanıldığına rastlanır.3 Zaman çarteri daha çok akaryakıt, özellikle ham petrol, büyük hacimlerde tahıl, kömür, maden cevheri gibi dökme yüklerin taşınmasında kullanılır.

* MGA Hukuk & Danışmanlık, info@mgahukuk.com



  1. Ülgener, M. Fehmi, Çarter Sözleşmeleri II, Zaman Çarteri Sözleşmeleri, İstanbul 2016, s. 6

  2. Sözer, Bülent, Deniz Ticareti Hukuku, 1. Bası, İstanbul-2011, s. 535

Zaman çarterinde, tanımlayıcı unsur olarak, zaman faktörünün esas alınması ile yapılmış bir tahsis ve belirlenmiş olan zaman dilimi içinde de taşıma taahhüdü yer alır.


  1. Zaman Çarteri Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ve Unsurları:

Zaman çarteri sözleşmesinin hukuki niteliği uzun zamandan beri tartışma konusu olmuştur. Bazı yazarlar özelliği itibarıyla zaman çarterini gemi kirası vasfında kabul etmişler, ancak çoğunluk ve uygulama bunun aksi yönünde, bu sözleşmeyi navlun sözleşmesi olarak değerlendirmiştir.4 Kanunda ortaya konulan düzen ise, bu tartışma ortamını da aşmış, zaman çarteri sözleşmesini ne gemi kirası ne de navlun sözleşmesi olarak kabul etmiş, bunun yerine üçüncü bir tür sözleşme yaratmıştır.

Yeni TTK da Deniz Ticaret Sözleşmeleri 3 temel kategoride belirtilmiştir:


    1. Gemi Kira Sözleşmeleri (md.1119-1130)




    1. Zaman Çarteri Sözleşmesi (md.1131-1141)




    1. Navlun Sözleşmeleri (md. 1138 vd). (Yolculuk çarteri ve kırkambar sözleşmeleri md. 1138)

Görüldüğü üzere yeni TTK çerçevesinde gerek gemi kira sözleşmesi gerekse zaman çarteri sözleşmesi “navlun sözleşmesi” kapsamında sayılmamışlardır.

Ancak zaman çarteri sözleşmesinin Yeni TTK da hem kira sözleşmesinden ayrı hem de navlun sözleşmesi dışında yeni bir kategori sözleşme olarak düzenlenmiş olması zaman çarteri sözleşmesinin hukuki niteliği bakımından yapılan tartışmaları yeniden gündeme getirmektedir.

Mülga TTK’nın 1016(1). maddesinde, navlun sözleşmesinin bir alt türü olan “Çarter Mukavelesi”, geminin tamamını veya bir cüzünü yahut muayyen bir yerini taşıtana tahsis ederek eşyayı denizde taşımayı taahhüt etme şeklinde tanımlanmıştır. Bu hükümden navlun, dolayısıyla da çarter sözleşmesinin belirleyici unsurunun taşıyanın sözleşmenin karşı tarafı olan taşıtana eşyayı denizde “taşımayı taahhüt” etmesi olduğu anlaşılmaktaydı. Nitekim Mülga TTK’nın 1016(2). maddesinde yer alan ve navlun sözleşmesinin diğer alt türü olan “Kırkambar Mukavelesi”nin tanımında da sözleşmenin belirleyici unsurunun taşıyanın parça mal olan muayyen eşyayı denizde “taşımayı taahhüt” etmesi olduğu görülmektedir.5 Bu tanımlamalar, doktrinde zaman çarteri sözleşmesinin bir gemi “tahsis sözleşmesi” mi yoksa “navlun sözleşmesi” mi olduğu tartışmalarını da beraberinde getirmiştir.


  1. Sözer, Bülent, Deniz Ticareti Hukuku, 1. Bası, İstanbul-2011, s. 535, M. Fehmi ÜLGENER Çarter Sözleşmeleri II, Zaman Çarteri Sözleşmeleri, İstanbul 2016, s.9, Farklı bir yorum için bkz. Çakalır (Çarter),, 42 vd.

5Kaner (Deniz), İ.: “Çarter ve Kırkambar Sözleşmesi Ayrımı”, MÜHFHAD, C. 10, S. 1-3 (1996) (Çarter ve

Kırkambar Sözleşmesi Ayrımı), s. 428.; Kender, R. / Çetingil, E.: Deniz Ticareti Hukuku Temel Bilgiler, s. 109.


Tahsis sözleşmesi görüşünü savunanlar6, zaman çarteri sözleşmesi ile hiçbir şekilde taşıma taahhüdü yapılmadığını ve bu sözleşmede önemli olan unsurun geminin zaman üzerinden tahsisi olduğunu ileri sürmektedir. Navlun sözleşmesi görüşünü savunanlar7 ise zaman çarteri sözleşmesinin özünde taşıma taahhüdü bulunduğunu, sözleşmede geminin sadece ticari idaresi tahsis olunana geçtiğinden tahsis olunanın hangi yüklerin nereden nereye taşınacağı konusunda karar verme yetkisine sahip olduğunu; bu kararların yerine getirilmesinin ise tahsis eden tarafından yerine getirildiğini belirtmektedirler.

Kira sözleşmesine benzer bir şekilde, geminin teknik idaresi tahsis olunana bırakılmaz, aksine teknik idare tahsis edence üstlenilir. Hatta tahsis eden, geminin teknik idaresini kaptanı marifetiyle de olsa elinde bulundurduğu için geminin zilyetliği hiçbir zaman için tahsis olunana geçmez. Tahsis olunan (taşıtan), geminin üzerinde hiçbir egemenliğe sahip olmayıp, sadece geminin ekonomik yararlanmaya elverişli olan özelliğinden, diğer bir deyişle rant sağlayabilen kapasitesinden istifade etmek yetkisini elde eder.8Diğer taraftan sözleşmede geminin sadece ticari idaresini elinde bulunduran tahsis olunanın hangi yükün nereden nereye taşınacağı konusunda karar verme yetkisine sahip olduğu; bu kararların yerine getirilmesi maksadıyla geminin sevki veya başkaca teknik idaresi işinin ise tahsis eden(taşıyan) tarafından yerine getirildiği görülür.9

Zaman çarteri sözleşmesi, TTK’nın 1131 ilâ 1137. maddelerinden hareketle, sözleşme süresince geminin zilyetliği ve teknik yönetimini elinde bulunduran tahsis edenin, ücret karşılığında donatılmış bir geminin ticari yönetimini belli bir süre için tahsis olunana bırakmayı üstlendiği sözleşme olarak tanımlanabilir.

Doktrindeki baskın görüşün zaman çarteri sözleşmesinin gerçek anlamda bir navlun sözleşmesi olması ve taraflarını tahsis eden - tahsis olunan olarak ifade etmenin yanlış olacağı10(taşıyan-taşıtan olarak adlandırmanın doğru olduğu) hususuna rağmen aşağıda belirteceklerimiz Kanun metnine sadık kalınarak hazırlanmıştır.

Zaman çarteri sözleşmesinde geminin zilyetliği sözleşme süresince teknik yönetimini elinde bulunduran tahsis edene(taşıyan) aittir. Bu nedenle geminin kullanılmasından kaynaklanan ekonomik riskler ve teknik idaresinden kaynaklanan sorumlulukları da tahsis eden




  1. Göktan, I.: Taşıyanın Sigortası, s. 14; Hill, C.: Maritime Law, Sixth Edition, London - Hong Kong 2003. s. 171; Tetley, W.: W.: International Maritime and Admiralty Law, 2002, s. 124; Ivamy, E. H.: Payne&Ivamy’s Carriage of Goods by Sea, London 1989. s. 9; Ilgın, S.: Deniz Hukukunda Chartering ve Hukuku, İstanbul 1988, (Chartering ), s. 35, 37; Okay, S.: Deniz Ticareti Hukuku II, s. 3, 6, 7.

  2. Göknil, M. N.: Deniz Ticareti Hukuku, Ankara 1935, s. 220, 221; Sözer, B.: Deniz Ticareti Hukuku, s. 536; Çağa

T. / Kender, R.: Deniz Ticaret Hukuku II, Navlun Sözleşmesi,7. Bası, İstanbul 2004 (Deniz Ticareti Hukuku II).

s. 8; Aybay, G.: Denizciler, İşletmeciler ve Yöneticiler İçin Deniz Hukuku, İstanbul, 1998 (Deniz Hukuku) s. 585; Wilson, J. F.: Carriage of Goods by Sea, London 2004, (Carriage ), s. 4; Ülgener, F.: Çarter Sözleşmeleri I, s. 46. 8 Konunun tartışılması için bkz. ÜLGENER(Çarter), 50-51 (Sözer, Bülent, Deniz Ticareti Hukuku İstanbul-2011,

s. 537)

9 Okay, S.: Deniz Ticareti Hukuku II, s. 4, 6; Algantürk Light, S. D.: “TTK Tasarısı ve Değerlendirmeler”, s.132.


  1. Ülgener, Fehmi, Türk Ticaret Kanunu Tasarısında Zaman Çarteri Sözleşmesi (İÜHFM C. LXV, S. 2. s. 353- 370, 2007)

üstlenir.11 Bu sözleşme ile denizci olmayan veya denizciliğin kendine has rizikolarından kaçınmak isteyen tahsis olunan(taşıtan), ihtiyaç duyduğu geminin ticari idaresini sözleşme ile belirlenen süre kadar elde eder. Tahsis edende gemisinin teknik idaresinin bir başkasına bırakılmasından doğacak sakıncalardan emin olacağı bir şekilde ve ticari bir riziko üstlenmeksizin gemisini kazanç sağlamak amacıyla kullanma imkânına sahip olur. Sözleşme süresince geminin zilyetliği dolayısıyla da gemiyi kazanç sağlamak amacıyla kullanma imkânı teknik yönetimini elinde bulunduran tahsis edene ait olduğundan tahsis olunan bu sözleşmeye dayanarak gemi işletme müteahhidi olmaz. Tahsis eden ise gemisini bizzat veya kendi adamı olan kaptan marifetiyle kazanç sağlamak amacıyla kullanma imkânına sahip olduğundan donatan veya gemi işletme müteahhidi olarak kalmaya devam eder.12

Zaman çarteri sözleşmesinde tahsis eden, geminin teknik idaresini ve dolayısıyla donatımını üstlenir. Bu nedenle tahsis eden gemiyi kararlaştırılan tarihte ve yerde hazır bulundurmanın yanı sıra sözleşme süresince denize, yola ve zaman çarteri sözleşmesinde belirtilen amaca elverişli bir hâlde bulundurmakla yükümlüdür. TTK’nın 1137(2). maddesi uyarınca tahsis olunan sözleşme bitiminde gemiyi sözleşmede belirlenen yerde ve kendisine teslim edildiği hâlde iade etmekle yükümlüdür. Zaman çarteri sözleşmesinde tahsis eden sözleşme süresince geminin zilyedi olmaya devam ettiği için burada tahsis olunanın gemiyi iade yükümlülüğü de yoktur. Bu nedenle söz konusu hüküm, tahsis olunanın(taşıtan) gemi üzerindeki ticari idare hakkını, geminin sözleşme sonunda sözleşme ile belirlenen yerde ve halde bulunacak şekilde kullanması şeklinde anlaşılmalıdır.13

Tahsis eden(taşıyan), geminin teknik idaresini kaptan marifetiyle kullanır ve sözleşme süresince onun istihdam edeni olmaya devam eder.14 Geminin ticari idaresi ise sözleşme süresince tahsis olunana ait olur. Bu süre zarfında kaptan ile arasında bir hizmet ilişkisi bulunmayan tahsis olunan, kaptana ancak geminin ticari amaçla kullanılması ile sınırlı olarak talimat verme yetkisine sahip olur.15 Kaptan tahsis olunanın geminin ticari yönetimine ilişkin olarak zaman çarteri sözleşmesi hükümleri çerçevesinde kendisine verdiği bütün talimatları yerine getirmekle yükümlüdür.16 Tahsis olunan, sözleşme hükümleri çerçevesinde gemiyi ticari olarak dilediği gibi idare etme hakkına sahiptir ve geminin ticari işletilmesinden doğan, özellikle makinelerinin düzenli bir şekilde işlemesini sağlayacak nitelik ve miktarda yakıtın sağlanması gibi tüm giderler tahsis olunana aittir. Bunun yanında geminin ticari idaresi




  1. Yargıtay bir kararında, geminin vinçlerindeki yetersizlik ve gemi adamlarının vinci hatalı kumanda etmesinden kaynaklanan zararın gemiden kaynaklandığını ve zaman çarteri sözleşmesine konu gemi üzerindeki hâkimiyet gemi malikinde kalmaya devam ettiğinden zarardan doğan sorumluluğunda bu kişiye ait olduğunu belirtmektedir. Bkz. Yargıtay 11. HD., 08.11.2012, E. 2012/7726, K. 2012/17698.

12 Can, M.: Deniz Ticaret Hukuku, s. 152,

13 Kender, R. /Çetingil, E. / Yazıcıoğlu, E.: Deniz Ticareti Hukuku I, s.136.

14 Sözer, B.: Deniz Ticareti Hukuku, s. 341.

15 Sözer, B.: Deniz Ticareti Hukuku, s. 341.

16 Okay, S.: Deniz Ticareti Hukuku II, s. 6.
dolayısıyla tahsis edenin bir zararı söz konusu olursa bu tür zararlardan tahsis olunan sorumlu olur.

Türk Ticaret Kanunu’nda zaman çarteri sözleşmesinin geçerlilik şekline ilişkin bir düzenleme bulunmadığından sözleşme, taraflarının sözleşmenin esaslı noktalarında anlaşmaları anında kurulmuş olur. Bu nedenle sözleşme yazılı, sözlü hatta örtülü olarak da kurulabilir.


    • Zaman çarteri sözleşmesi ile gemi kira sözleşmesinin farkları:


Gemi kira sözleşmesinin birçok yönü zaman çarteri sözleşmesi ile aynı veya benzerdir.17 Bu nedenle iki sözleşme çoğu durumda birbirinden kolaylıkla ayırt edilememektedir.18 Ancak aşağıda açıklanacağı üzere bu iki sözleşme birbirinden tamamen farklıdır.

Gemi kira sözleşmesinde geminin teknik ve ticari bütün idaresi kiracıya bırakılır. Zaman çarteri sözleşmesinde ise geminin sadece ticari yönetimi belli bir süre için tahsis olunana(taşıtana) bırakılır. Böylece tahsis olunan(taşıtan) geminin teknik idaresinden kaynaklanan veya denizciliğin kendine has rizikolarından korunmuş olur. Bu nedenle gemi kira sözleşmesinde kiracının, üçüncü kişilerin, geminin işletilmesinden dolayı, kiraya verene karşı yöneltecekleri tüm talepleri karşılamak yükümlülüğü vardır. Zaman çarteri sözleşmesinde ise tahsis olunanın(taşıtanın) böyle bir yükümlülüğü yoktur.

Zaman çarteri sözleşmesinde geminin teknik idaresi tahsis edende kaldığından tahsis eden, ticari idare gerektiriyor ise, taşımanın icrasını da gerçekleştireceğinden taşıyan veya fiili taşıyan sıfatını alabilir. Gemi kira sözleşmesinde ise kiraya veren kira süresince geminin teknik ve ticari idaresine sahip olmadığından taşıyan veya fiili taşıyan sıfatını almaz.

Zaman çarteri sözleşmesinin konusunu sadece “donatılmış” gemiler oluşturabilirken gemi kira sözleşmesi mevcut veya inşa edilecek mürettebatsız gemiler veya gemi ile birlikte onun mürettebatı konu edinmektedir. Ayrıca zaman çarteri sözleşmesinde geminin teknik idaresi tahsis edende kalmakta ve tahsis eden bunu kaptanı vasıtasıyla kullanmaktadır. Bu nedenle mevcut veya inşa edilecek mürettebatsız gemilerin zaman çarteri sözleşmesi ile tutulması mümkün değildir.19

Gemi kira sözleşmesinde kiracının gemi üzerindeki zilyetliği tamdır ve kiracı geminin hem teknik hem de ticari idaresine sahip olur; zaman çarteri sözleşmesinde ise tahsis olunanın gemi üzerinde zilyetliği yoktur ve geminin sadece ticari idaresine sahiptir. Dolayısıyla, gemi
17 Ülgener, F.: Çarter Sözleşmeleri I, s. 41.

18 Okay, S.: Deniz Ticareti Hukuku II, s. 3; “Her iki sözleşme arasındaki benzerlik, gemi kirasının alt türü özelliğindeki “demise”-çarter halinde daha da artmaktadır. Belirtilen alt türde sayılan özelliklerin yanında, gemi maliki (“managementagreement” klozu ile) kaptanı temin etme, gemiyi donatma ve bakım/tamirini üstlenme görevlerini de yüklenmektedir.” Bkz. Ülgener, F.: Çarter Sözleşmeleri I, s. 40, 41, dn. 17; Ülgener, F.: “Gemi İşletme Müteahhidi”, s.19.

19 Önder, Salih, Gemi Kira Sözleşmesi, Ankara-2016, Türkiye Barolar Birliği Yayınları
kira sözleşmesinde kiracının, TTK’nın 1130. maddesinde yapılan gönderme nedeniyle ve TBK’nın 322 ve 323. maddeleri hükümleri uyarınca gemi üzerindeki zilyetliğini veya kiracılık hakkını bir alt gemi kira sözleşmesi ile devretmesi aksi sözleşmede öngörülmemişse mümkündür. Bunun dışında kiracı gemiyi zaman veya sefer çarteri sözleşmesi ile üçüncü bir kişiye kiralayabilir. Zaman çarteri sözleşmesinde ise tahsis olunanın gemi üzerinde zilyetliği olmadığı için bunun devride söz konusu değildir. Ayrıca TTK’nın 1130. maddesinde yapılan gönderme gemi kira sözleşmesine mahsus olduğu için tahsis olunanın sözleşmeden doğan hakkını bir alt sözleşme ile devretmesi de mümkün değildir. Ancak bu durum taşıyanın, zaman çarteri sözleşmesine konu gemi ile taşınmak üzere, üçüncü kişiler ile taşıma sözleşmesi yapmasına engel değildir.

Yukarıda yer verilen farkların yanında zaman çarteri sözleşmesinin gemi kira sözleşmesi ile benzer yönleri de bulunmaktadır. Örneğin her iki sözleşmeye de şekil serbestisi ilkesi uygulanır ve taraflardan her biri, giderini vererek, sözleşme şartlarını içeren bir çarter parti20 düzenlenmesini ve kendisine verilmesini isteyebilir. Her iki sözleşmede de geminin yararlanılabilir21 bir durumda olmadığı süre için, bu sürenin en az yirmi dört saati geçmiş olması şartıyla ücret ödenmez. Tahsis edende zaman çarteri sözleşmesinden doğan bütün alacakları için tahsis olunana ait taşınır, kıymetli evrak ve navlun üzerinde TTK’nın 1136. maddesi kapsamında hapis ve alacak rehni haklarına sahiptir. Son olarak her iki sözleşmede de geminin işletilmesinden doğan, özellikle makinelerinin düzenli bir şekilde işlemesini sağlayacak nitelik ve miktarda yakıtın sağlanması için gerekli giderler gibi tüm giderlere tahsis olunan veya kiracı katlanır.

Her ne kadar TTK Zaman Çarteri sözleşmesini ayrıca düzenlemiş olsa da doktrinde baskın görüş zaman çarterinin gerçek anlamda bir navlun sözleşmesi olduğudur.

Bu durumda Zaman Çarteri sözleşmesini doktrindeki baskın görüş olan navlun sözleşmesi kapsamında değerlendirebilmek için kısaca navlun sözleşmesinden bahsetmek gerekirse;


Navlun sözleşmeleri, Çağa (1979) tarafından şöyle tanımlanmıştır; “navlun (veya eşya taşıma) sözleşmesi bir akittir ki bununla taraflardan biri (taşıyan) deniz yolu ile eşya (yük) taşımayı, diğer taraf (taşıtan) da bunun karşılığında bir ücret (navlun) ödemeği kabul eder”. Buna göre bir sözleşmenin navlun sözleşmesi olabilmesi ancak şu unsurları taşıması ile mümkündür;


20 Her iki belge arasındaki fark ise bunlara verilen isimdir; zira bu belgenin adı zaman çarteri sözleşmesinde “zaman çarter partisi”, gemi kira sözleş- mesinde ise “gemi kira çarter partisi”dir. (Önder, Salih, Gemi Kira Sözleşmesi, Ankara-2016, Türkiye Barolar Birliği Yayınları)

21 Ancak zaman çarteri sözleşmesi bakımından söz konusu durum geminin “ticari bakımdan” yararlanılamaması; gemi kira sözleşmesinde ise geminin “hareketsiz kalması”na bağlıdır. (Önder, Salih, Gemi Kira Sözleşmesi, Ankara-2016, Türkiye Barolar Birliği Yayınları)


  • Deniz yoluyla taşıma,




  • Eşya taşıma taahhüdü,




  • Gemi ile taşıma,




  • Yükün taşıyanın zilyetliğine girmesi,




  • Taşıma karşılığı navlun ödemesi.

Yukarıda bahsi geçen unsurları taşıyan navlun sözleşmelerini farklı şekilde alt başlıklara ayırmakta mümkündür. Yeni TTK madde 1138 göre, ana ayrım yolculuk çarteri ve kırkambar sözleşmeleri şeklinde yapılmıştır. Yolculuk çarteri bu madde ile taşıyanın navlun karşılığında eşyayı, geminin tamamını veya bir kısmını ya da belirli bir yerini taşıtana tahsis ederek denizde taşımayı üstlenmesi olarak tanımlanırken, kırkambar sözleşmesi yine navlun karşılığında ayırt edilmiş eşyanın, taşıyan tarafından denizde taşımayı üstlenmesi olarak tanımlanmıştır.22

Zaman çarterinin hukuki mahiyeti konusunda İngiliz Hukukunda derin tartışmalar bulunmamaktadır, genellikle standart çarterparti formları üzerinden yapılan bu tür sözleşmeler, metinlerinde hukuki mahiyetlerini değiştiren özellikte tadilat yapılmadığı takdirde, genel olarak taşıma taahhüdünü içerdiğinden navlun sözleşmesi olarak tanımlanmaktadırlar.

"Zaman çarteri öyle bir sözleşmedir ki onunla taşıyan zaman esası üzerinden ödenecek olan navlun karşılığında, gemiyi yük taşınması için belirli bir süre taşıtana tahsis etmeyi ve bu amaçla geminin ticari kontrolünü devretmeyi taahhüt eder."23

C. SONUÇ

Zaman çarteri sözleşmesi doktrinde her nekadar navlun sözleşmesi olarak kabul görüyor olsa da, sonuç itibariyle Türk Ticaret Kanunu’nda ayrı bir sözleşme türü olarak düzenlenmiştir.

Zaman çarteri sözleşmesinin navlun sözleşmeleri kapsamı dışında ayrı bir sözleşme türü olarak düzenlenmesinin en önemli hukuki sonuçlarından birisi de TTK sistematiğine göre bu sözleşmelerin md. 1243 ve 1244 de düzenlenen “emredici hükümlere” tabi olmaması olacaktır. Bu nedenle sefer çarteri ve kırkambar sözleşmeleri için söz konusu olan sözleşme sınırlamaları zaman çarteri sözleşmelerinde geçerli değildir.

Zaman çarteri sözleşmesi tarafları sözleşme düzenlemesi bakımından tam bir serbestlik içerisinde kalmışlardır. Mesela taraflar geminin denizi yüke ve yola elverişli olması yükümlülüğünden vazgeçebileceklerdir. Ya da zaman çarteri sözleşmesine genel sorumsuzluk hükümleri vazedebilecektir. Öte yandan zaman çarteri tarafları arasındaki ilişki taşıma ilişkisi olmayıp taraflar da “taşıyan” ve “taşıtan” konumunda bulunmamakla Kanunda düzenlenmiş


22 6102 sayılı Yeni TTK, madde 1138.

23 ÜLGENER, M. Fehmi, Çarter Sözleşmeleri II, Zaman Çarteri Sözleşmeleri, İstanbul 2016, s. 10
olan teknik kusur ve yangın (md.1180), denizde kurtarma (md.1181) gibi mutlak sorumsuzluk halleri ile genel nisbi sorumsuzluk halleri (md.1182) zaman çarteri sözleşmesi ile tahsis eden ile tahsis olunan arasındaki ilişkide uygulama alanı bulmayacaktır. Keza TTK.nun yükleme boşaltma’ya (md.1142 ila 1177) ve taşıyanın sorumluluğu ve haklarına (md.1178 ila 1207), taşıtan’ın ve yükletenin sorumluluğuna (md.1208) ve nihayet yolculuğun başlamasına veya devamına engel olan nedenlerle sözleşmenin sona ermesine (md.1209 ila 1227) hükümlerinin de zaman çarteri sözleşmesinde uygulama alanı olmayacaktır. 24

24 Çamlık, Ahmet, Çarter Sözleşmeleri Ve Yeni Yasal Düzenlemelerin Uygulamada Yaratacağı Yeni Sorunlar,

s.446-447




KAYNAKÇA

Aybay, G.: Denizciler, İşletmeciler ve Yöneticiler İçin Deniz Hukuku, İstanbul, 1998 Can, M.: Deniz Ticaret Hukuku

Çağa T. / Kender, R.: Deniz Ticaret Hukuku II, Navlun Sözleşmesi,7. Bası, İstanbul 2004
Çamlık, Ahmet, Çarter Sözleşmeleri Ve Yeni Yasal Düzenlemelerin Uygulamada Yaratacağı Yeni Sorunlar Erguvan, Sevgi, Denizyolu ile Yük Taşıma Ücreti, İstanbul-2007

Göknil, M. N.: Deniz Ticareti Hukuku, Ankara 1935


Kaner (Deniz), İ.: “Çarter ve Kırkambar Sözleşmesi Ayrımı”, MÜHFHAD, C. 10, S. 1-3 (1996) Okay, S.: Deniz Ticareti Hukuku II

Önder, Salih, Gemi Kira Sözleşmesi, Ankara-2016, Türkiye Barolar Birliği Yayınları Sözer, Bülent, Deniz Ticareti Hukuku, 1. Bası, İstanbul-2011



Ülgener, Fehmi Çarter Sözleşmeleri II, Zaman Çarteri Sözleşmeleri, İstanbul 2016
Ülgener, Fehmi, Türk Ticaret Kanunu Tasarısında Zaman Çarteri Sözleşmesi (İÜHFM C. LXV, S. 2., 2007)
Yüklə 62,22 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə