Şrek: sonsuza dek mutlu gösterim Tarihi: 28 Mayıs 2010 Dağıtım: uip filmcilik prodüKSİyon notlari



Yüklə 168,04 Kb.
səhifə1/3
tarix18.06.2018
ölçüsü168,04 Kb.
#49628
  1   2   3


ŞREK: SONSUZA DEK MUTLU



Gösterim Tarihi: 28 Mayıs 2010

Dağıtım: UIP Filmcilik
PRODÜKSİYON NOTLARI

Kötü bir ejderhayla karşılaşıp, güzel bir prensesi ve akrabalarının krallığını kurtardıktan sonra bir dev daha ne yapabilir? Eğer Şrek'seniz (MIKE MYERS) bir anda evcimen bir koca olabilirsiniz. Şrek, eskiden yaptığı gibi köylüleri korkutmak yerine, artık yerel bir ünlü olarak, isteksiz bir şekilde tırmıkları imzalıyor. Bu devin kükremesine ne oldu böyle? Kendisini gerçek bir dev gibi hissettiği günlerin özlemini çeken Şrek kandırılır ve ağzı iyi laf yalan Rumplestiltskin(WALT DOHRN) ile bir anlaşma yapar. Bunun üzerine birden kendisini Uzaklardaki Krallık’ın acayip, farklı bir hali içinde bulur ve burada devler avlanmaktadır, Rumlestiltskin kraldır ve Şrek ile Fiona (CAMERON DIAZ) hiç tanışmamıştır. Arkadaşlarını kurtarmak, dünyasını düzeltmek ve Gerçek Aşkı'na yeniden kavuşmak amacıyla yaptıklarını tersine çevirmek Şrek'in elindedir.

Eşek (EDDIE MURPHY) ve Çizmeli Kedi (ANTONIO BANDERAS) de macera için geri dönüyor; tabii yanlarında yeni yüzler (ve devler) ve gizli anlaşmalar yapan kötü adam Rumpelstiltskin (WALT DOHRN) ile birlikte.

DreamWorks Animation SKG Sunar ‘’Şrek Sonsuza Dek Mutlu,’’ bir Paramount Pictures filmi—başrollerde Mike Myers, Eddie Murphy, Cameron Diaz, Antonio Banderas, Julie Andrews, John Cleese, Walt Dohrn, Jon Hamm, Jane Lynch ve Craig Robinson’ın seslendirmesiyle. Filmin yönetmeni Mike Mitchell. Senaryo Josh Klausner ve Darren Lemke’ye ait. Yapımcılar Gina Shay ve Teresa Cheng. İdari Yapımcılar Aron Warner, Andrew Adamson ve John H. Williams. “Şrek Sonsuza Dek Mutlu” MPAA tarafından hafif macera, biraz kaba güldürü ve yalın dili olan bir film olarak değerlendirildi.



BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ…

Şimdiye dek Şrek, Fiona, Eşek, Çizmeli Kedi’nin klasik çılgın peri masalı ve büyülü diyar Uzaklardaki Krallık’ta geçen maceraları, tüm dünyada meşhur oldu. William Steig’in popüler çocuk kitabı ‘’Şrek’’e dayanarak yapılan filmler ciddi övgüler aldı, dünya çapında gişe başarısı yakalayıp, bir animasyon filmine verilen ilk Oscar ödülüne layık görüldü. Şunu söyleyebiliriz ki Şrek ve Uzaklardaki Krallık’ın karakterleri sinema ve animasyon tarihinde hak ettikleri yeri aldılar.

Birçok peri masalının çoktan üzerinden geçilse de, DreamWorks Animation’daki film yapımcıları Şrek ve Fiona’nın son yolculuk öyküsü için yaratıcı ve heyecan verici bir meydan okuma ile karşı karşıya.

Hem macera filmleri, hem de daha önce yapılan DreamWorks Animation filmlerinden tecrübeli yönetmen Mike Mitchell şöyle soruyor: “Seyircilere sevdikleri ve bildikleri bir şey sunarken, aynı zamanda bu şeyi nasıl daha yeni ve daha güzel bir hale getirebiliriz?” Her yönetmen için zorlayıcı bir görev bu, Mitchell şöyle devam ediyor, “Şrek’in hikayesini bir sonraki aşamaya taşıyarak keyifli ama zorlayıcı bir işi üstlendik. Hayranların hikayenin nasıl sonlanacağını görmek istediğini biliyorduk.”

Yapımda Mitchell’e, başarılı yapımcılar Gina Shay and Teresa Cheng eşlik ediyor. İkisi de filme muazzam animasyon tecrübelerini aktardılar: Shay’ın yapımcılığını yaptığı filmler arasında “The SpongeBob SquarePants Movie” bulunuyor. Cheng’in ise animasyon ve görüntü efektleri yapımcılığında 20 yılı aşkın tecrübesi bulunuyor. (son yapımcılığını üstlendiği işlerden biri de ‘’ Şrek the Halls”)

Yapımcı Aron Warner (ve ilk üç filmin yapımcısı) Mike, Gina ve Teresa’nın harika bir takım olduğunu belirterek övgülerini sunuyor: “İnanılmaz bir güven duygusu aşıladılar, sadece bana değil, tüm oyunculara ve çalışanlara da.”

Mitchell, Shay ve Cheng işe yetenekli bir grubu bir araya getirerek başladılar. Grupta görüntü ve resimli taslak sanatçıları, karakter çizerler, sanat ve yapım yönetmenleri, karakter modelleme ve geliştirme takımları, yapı çizimi sanatçıları, ışıklandırma ve görsel efekt takımları yer alıyor. Bunlar arasında Walt Dohrn (hikaye şefi), Patrick Mate (karakter tasarımcısı), Peter Zaslav (prodüksiyon tasarımcısı), Max Boas (sanat yönetmeni), Doug Cooper (görsel efekt süpervizörü), Alex Ongaro (efekt şefi ), Yong Duk Jhun (yapı plan sorumlusu), Jason Reisig (karakter animasyon), Oliver “Olee” Finkelde (karakter efektleri sorumlusu), Jeffrey “JJ” Jay (karakter süpervizörü), Justin Brandstater (mat boyama süpervizörü), Josh West (modelleme uzmanı), Lisa Slates Connors (düzlem süpervizörü), Allen Stetson (grup süpervizörü), Valerie Lettera-Spletzer (FLO süpervizörü), Nick Fletcher, A.C.E. (editör), Ethan Van Der Ryn (ses uzmanı), Antony Gray, John Hill, Marek Kochout Jason Ryan (animasyon süpervizörü), and Greg Lev, Betsy Nofsinger, Marc J. Scott and Pablo Valle (ışıklandırma süpervizörü) yer alıyor. 3D efektleri için film yapımcıları Phill Kaptan3D McNally’den başkasına gitmediler. Sonuçta Şrek’in dünyasına yeni yaratıcı zekalarla, bu dünyada deneyimli, ilk üç filmde çalışmış diğerleriyle birlikte bir ekip oluşturuldu. Hepsi Şrek hayranıydı, böylece baştan itibaren proje için gerekli olan sinerji ve coşku sağlanmış oldu.

“Bu ekip Şrek’i çok seviyor,” diyor Shay. “Hepimiz Şrek hayranıyız ve herkesin bu tutkusu sonuçta bu yaratıcı işbirliğini ortaya çıkardı.”

İş “Şrek Sonsuza Dek Mutlu”nun hikayesini oluşturmaya geldiğinde, bir zamanların korkulan devinin hayatının nasıl gittiğini gösterebilmek adına, film yapımcıları filmi Şrek’e odaklamaya karar verdiler.

Yeşil dev her hikayenin çekirdeğinde yer alsa da, bazıları karakterin üç filmden sonra evcilleştiğini söyleyebilirdi. Artık üç çocuk babası Şrek’in sorumlulukları, görevleri ve yükümlülükleri var. O artık ilk filmde gördüğümüz, Uzaklardaki Krallık’taki insanların çığlıklarla kaçmasına neden olan korkutucu dev değil. Artık ona yerel bir ünlü gibi davranılıyor. Kasaba halkı saygıdeğer Şrek’i sokakta gördüğünde ona saygıyla davranıyor, kasketlerini eğerek samimi bir şekilde selam veriyorlar.

Birçok devam eden hikaye gibi, her yolculuk ve bölüm karakterin gelişimi ve ilerleyişi açısından yeni deneyimler ve fırsatlar sunmaktadır. Şrek’te ise sıradaki mantıklı adım bir orta yaş bunalımı gibi görünüyordu. “Hikayeyi canlı tutmamız gerektiğini biliyorduk, ama ona yeni bir yön de vermeliydik,” diyor Cheng. “Kendimize sorduk, ’Şrek bir dev olarak yaşamında başka ne öğrenebilir?’”

Geliştirme aşamasında, sanatçılar Şrek’in aynada kendi eski ‘Aranıyor’ posterine bakıp, kendi kendine “Ben ne oldum böyle?” diye düşündüğü bir görüntüyü ortaya çıkardılar. Film yapımcıları için bu, filmin hikayesi açısından bir dönüm noktası oldu. “Onun ilk Şrek filmlerdeki devden başka bir deve dönüşmesi fikrini ilginç bulduk. Daha evcil, korkunç olmayan, tüm kasaba halkınca sevilen biri artık,” diyor Mitchell. “Şrek için istediğimiz son şey üstünlüğünü kaybetmesiydi.”

Mitchell, hikayenin detaylarını ekiple paylaştığında olasılıklar sonsuz görünüyordu. Uzaklardaki Krallık’ın keşfedilme potansiyeli sınırsızdı. Ama Şrek’in zamanda geri gitmesi fikrini ortaya atan Josh Klausner (“Date Night”) oldu. Ya Şrek zamanda geri giderse? “Bu herkesin isteyeceği bir şeydi,” diyor Mitchell. “Hepimiz geçmişe dönmeyi, saati geri almayı ve yaşadığımız hayatı yeniden yaşamayı isteriz.”

Film yapımcıları final hikayesinde Şrek’i köklerine döndürmeye başladı. “Bu harika bir sıçrama tahtası gibiydi,” diyor yapımcı Gina Shay. “Kendine dev olmanın nasıl bir şey olduğu ile ilgili sorular sormaya başlıyor. Köklerine, hikayesinin başladığı zaman döndük. Filmin, Şrek’in gözlerinden anlatılan, kendi hikayesi olması gerektiğini biliyorduk. Şrek neye dönüştüğünü anlamaya çalışıyor ve eğer Fiona’yı kuleden hiç kurtarmasaydı nasıl olurdu diye düşünmeye başlıyor.”

“Şrek Sonsuza Dek Mutlu”da hikayenin başında görev alan Walt Dohrn’a göre, durum Şrek’in dünyasına tamamen uyuyor. “İlk filmde, Şrek kendini sevmeyi öğreniyor; ikinci filmde, bir ailenin parçası olmanın ne demek olduğunu öğreniyor; üçüncü filmde bir koca ve baba olarak sorumluluklarını kabul etmeyi öğreniyor. Dördüncü ve son filmde ise, büyük bir soruyla karşı karşıya: Ya hayat onu başka bir yöne sürükleseydi?” Yapımcı Aron Warner şöyle devam ediyor, “Bu konseptleri hikayeye yerleştirince, olay örgüsünün nasıl bir çember haline geldiğini ve Şrek serisine de nasıl bir doğal son getireceğini de fark etmiş olduk.”

Mitchell’a göre, hikaye ile Şrek’in hisleri arasında ilişki kurmak kolaymış. İki çocuk babası olarak, cumartesi futbol servisi sürücülüğü yapıp, devlikten vazgeçen “Baba Şrek” ile kolayca empati kurabilmiş. “Benim de iki ve dört yaşında iki oğlum var,” diyor Mitchell. “Bu işe başladığımda, ikinci oğlum doğmuştu. Bu gerçekten hayat değiştiren bir deneyim ve boynunuzda emzik, omzunuzda çocuk beziyle pek de havalı görünemiyorsunuz.”

Ekip hikayenin bu yönünü düşünerek, Şrek için klasik bir “Ya şöyle olsaydı…” hikayesi oluşturdu. Üç çocuk ve mutlu bir evliliğe sahip biri olarak, Şrek’in hayatı olağan ve rutin bir hal alıyor (en azından o böyle düşünüyor). Bir şekilde eski devlik günlerini özlerken, Şrek bildiğimiz şeytanla bir anlaşma yapıyor. Burada şeytan masallardaki hilekâr Rumpelstiltskin’den başkası değil.

Şrek dünyasının en yeni kötü adamı, bir tek şeyin peşinde--Uzaklardaki Krallık’ın kralı olmak. Şrek’in eski devlik günlerine dönme isteğinden faydalanıp, ona reddedemeyeceği bir teklif sunuyor; sorumluluklardan arınmış şekilde, GERÇEK bir dev gibi yaşayabileceği bir gün. Karşılığında ise Şrek’in geçmişinden bir gün istiyor. Başta adil bir anlaşma gibi görünüyor, bir güne karşılık bir gün. Şrek’in bilmediği şey ise Rumpel’in anlaşma metnine küçük harflerle yazdıkları. O, Şrek’ten öyle bir gün alacak ki, Şrek ve Uzaklardaki Krallık’ta yaşayanlar için tarih dramatik bir biçimde değişecek. Zekice bir şeytanlık göstererek, Rumpel Şrek’in doğduğu günü seçiyor.

“Sonuç, felaketten başka bir şey değil,” diyor Mitchell. “Seyircinin Şrek, Fiona ve peri masalı karakterleri hakkında bildiği her şey ters yüz oluyor ve alternatif bir gerçeklik oluşuyor.” Yönetmen şöyle devam ediyor, “Ve Uzaklardaki Krallık’ta kimse Şrek’i tanımıyor. Onu sadece olduğu gibi görüyorlar, büyük, korkunç bir dev.”

TÜM ÇETE BURADA

Mike Myers, Eddie Murphy ve Cameron Diaz’ın Şrek, Eşek ve Prenses Fiona karakterlerine can vermelerinin üzerinden yaklaşık on yıl geçmesine inanmak güç. Antonia Banderas’ın da Şrek 2’deki Çizmeli Kedi katılımıyla, bu dörtlü yaklaşık on yıldır benzersiz seslendirme yetenekleri ve karakter canlandırmalarıyla seyircileri mutlu ediyor.

‘’Bu filmlerin mesajını seviyorum’’ diyor Mike Myers. ‘’Şrek’in zorunda kalıp, aldığı dersleri kendi hayatımızla ilişkilendirebiliyoruz. Bir karakter yaratıp, yaşatabilmek bir aktör olarak benim için harika bir şey.’’

Filmlerin seyrinde, Şrek ve Fiona büyük değişiklikler gösterdi ve Uzaklardaki Krallık’ı keşfederken sayısız zorlukla karşılaştılar. ‘’Fiona ile ilk tanıştığımda, bir kuleye hapsedilmiş genç bir prensesti ve bu dört film boyunca nasıl büyüdüğünü izledim’’ diyor Cameron Diaz. ‘’Ne kadar harika bir anne ve eşe dönüştüğünü gördük, bir dev ve insan olarak kendini olduğu gibi kabullenerek büyüdü ve sevdiklerini hayatına soktu. Bu karaktere can vermek benim için sadece bir zevk değil, aynı zamanda da bir onur.’’ Diaz aynı zamanda Fiona’nın artık devlerin lideri olmasını da şöyle yorumluyor: “Bu oldukça büyük bir gelişme, ‘Ben Devim, bakın kükrüyorum!’’

Film yapımcıları oyuncuların hikayenin gidişatına verdiği tepkilerden ve karakterlerdeki gelişimden oldukça memnun. ‘’Konsepti onlara sunar sunmaz hepsi kolayca kendilerini verdi,’’ diyor yapımcı Teresa Cheng.

‘’Tüm karakterlerin alternatif gerçeklikte birbirini tanımadığı bu hikaye ile geldiklerinde, en baştan, sanki yeni bir filme başlıyor gibi hissettim.’’ diyor Antonio Banderas. ‘’Konseptin ve Çizmeli Kedi’yi yeniden betimlemenin harika olduğunu düşündüm.’’

“Senaryoyu bitirdik, oyunculara açıklamalarımızı yaptık ve onlar da sadece bize güvendi,” diyor yönetmen Mike Mitchell. “Harika bir iş birliği oldu.”

Cameron Diaz doğruluyor; “Mike, Gine ve Teresa için bu karakterler çok önemli. Şrek, Fiona, hepsi onların hikayesi haline geldi ve kayıt için oraya gittiğimde, onların anlattığı hikayeye tamamen güveniyordum.”

Fiona’nın rolündeki ve karakterindeki değişim ile, Cameron Diaz’ın birçok duyguyu vermesi gerekiyordu çünkü karakter film için tamamen yeniden yaratılmıştı. “Cameron bize yıldızlığına yakışır ve bağlayıcı bir performans sundu,” diyor yapımcı Gina Shay. “Fiona’da yansıttığı, güçle birleştirdiği duygu derinliği çok doğaldı.”

Tüm oyuncular çok iyi performans sergiledi. Artık Şrek ve Fiona birlikte olmadığından ve Şrek, Gerçek Aşk Öpücüğü’nü bulmak için zamanla yarıştığından, duygusal zorluklar arttı. “Açık bir şekilde hala Şrek ve Fiona’ya karşı duygusal bir tepkim var, bir araya gelmelerini istiyorum,” diyor Eddie Murphy. “Kendinizi hikayeye öyle kaptırıyorsunuz ki, kendinize bir animasyon film izlediğinizi hatırlatmanız gerekiyor.”



RUMPELSTILTSKIN ONUN ADI

Lord Farquaad, Prince Charming ve Fairy Godmother gibi Şrek ve Fiona’ya unutulmaz zorluklar çıkaran kötülerle birlikte, prodüksiyon ekibi Şrek ve Fiona’nın mutluluğunu berbat etme niyetinde birilerini bulmaktan vazgeçmiyor. “Tüm Şrek filmlerindeki kötülerin hepsi harika,” diyor, hikaye yöneticisi Walt Dohrn. “O seviyedeki bir kötülüğe nasıl ulaşırız diye kendimize sorduk. Şrek’in son kez yüzleşmesi için nasıl tamamen yeni bir kötü yaratabilirdik?”

Masal anlatma nesilden nesle geçen bir gelenek. 1812’de Tales of Children and the Home adı altında Grim Kardeşler ilk peri masalı kitaplarını yayınladılar. Masallardan en hatırda kalanlarından biri Rumpelstiltskin ile ilgi olanıydı. Bu masalda, bir kuleye kapatılıp, samanı altına dönüştürmeye zorlanan yoksa kral tarafından idam edilecek olan bir değirmenci kızını ziyaret eden, sihirli bir karakter anlatılıyor. Masalın sonunda, böbürlenmenin yanı sıra, anlaşma ve sözlerin olası sonuçlarını içeren eğitici bir öykü anlatılıyor. Rumpelstiltskin’in hikayesi 200 yılı devirmiş durumda.

Geçmişin fevkalade hikaye anlatımı geleneğinde, DreamWorks Animation Şrek’te modern bir peri masalı yarattı. Yeşil devin literatürün en çok hatırlanan kötü adamıyla “Şrek Sonsuza Dek Mutlu”da karşılaması biraz tesadüf eseri görünüyor. “Başından beri kötü adamımızın Rumpelstiltskin olacağını biliyorduk,” diyor yapımcı Aron Warner. “Sadece nasıl bir kötü adam haline geleceğini bilmiyorduk.” Geliştirme aşamasının ilerleyişi ile, Rumpel’ın kişiliği de şekil almaya, Şrek filmlerindeki en güçlü yeni karakterlerden biri ortaya çıkmaya başladı.

Daha önceki Şrek filmlerinde hikaye bölümünde çalışmış olan, yönetmen Mike Mitchell, hikaye ekibi ve animasyon yapımcılarına Rumpel karakterinin görünüşü ve tavrı konusunda yardımcı olarak, onlara ayrıntılı bilgi verdi. “Mike harika bir yönetmen ve sanatçılar ile animasyon yapımcıları ona gerçekten karşılık verdi,” diyerek methediyor yapımcı Teresa Cheng. “Kendi de bir sanatçı olarak, görüşlerinde ve fikirlerinde oldukça tutarlı ve açık.”

Rumpel’in görünüş ve tarzını geliştirme aşamasında, film yapımcıları önceki kötü adamlardan olabildiğince farlı bir şey yapmak istediler. ““Farquaad, Fairy Godmother ve Charming oldukça güzel konuşan karakterler,” diyor Dohrn. “Biz bunun tam tersine gittik ve huysuz, pis ama aynı zamanda da cazibeli bir karakter olmasını istedik.”

Mitchell, karakterin genel tavrı ve hali hakkında özetle şöyle söylüyor: “200 milyon dolarlık loto ödülünü kazanıp, GERÇEKTEN ne yapacağını bilmeyen adamlar vardır ya? İşte Rumpel onlardan biri.”

Bu istikamet, karakter tasarımcısı Patrick Mate için yeterliydi ve o da Grimm Kardeşler’in masalındaki yaratığın abartılı bir uyarlamasını, Şrek evrenine uyacak şekilde görsel olarak ortaya çıkarmaya başladı.

“Aslında başta sokakta size saat satmaya çalışan satıcılara benzer bir şekilde tasarlanmıştı,” diyor Mate. “Sonra tasarımcılarımız onu biraz değiştirdi ve daha yaratık suratlı ve hatta fare kuyruklu birine dönüştü.”

Sonunda, karakter tasarım ekibi insana daha çok benzeyen bir tasarımda uzlaştı. Yaratık yüzü ve fare kuyruğu fikirlerinden vazgeçtikten sonra, Mate’e, sanat yönetmeni Max Boas’ın bir karikatürü gösterildi. “Sürekli birbirimizin karikatürünü yaparız,” diye açıklıyor Mate. “[sanat yönetmeni] Mike Hernandez, Max’in bir karikatürünü yapmış ve hepimiz gülüp çok beğendik ve dedik ki ‘Tamam, ah, hadi bunu yapalım.’ Rumpel’ın görünüşünü seçmiş olduk çünkü karikatür tam aradığımız tasarımdı.”

Söylenene göre, Rumpel’ın saçında da kısmen sanat yönetmeni Max Boas’un saçından etkilenilmiş. “Rumpel’da sanki biraz Max’in saçından var, onun uykudan yeni kalkmış hali gibi,” diye şaka yapıyor Dohrn.

Rumpel’ın görünüşü ile birlikte hikaye de ayrıntılarıyla ortaya çıktı ve film yapımcıları oyuncularla kayıt aşamasına başladılar.



BOŞVERSENE, İŞE ALINDIN

Rumpel’ın tasarımı aşamasında, film yapımcıları karaktere ses vermesi için karakterle eşit enerjiye sahip bir oyuncu bulmaları gerektiğini biliyorlardı. “Şrek Sonsuza Dek Mutlu” hikayesinin başındaki kişi olarak, oyuncular diğer karakterleri seslendirirken, onların karşısında Rumpel’ın (ve diğer karakterlerin) bölümlerini seslendirmek Walt Dohrn’a düştü. Dohrn, Mitchell ‘in yönetiminde, ses tonunda ve Rumpel’ın ses tarzında oynamalar yapmaya başladı ve süreç böyle gelişti, Dohrn’un performansı hikayedeki karakter gelişimini bile etkilemeye başladı.

Karakter animasyonun başındaki kişi Jason Reisig, “Bu karakterde Walt’un performansı gerçekten herkesi tatmin etti,” diyor. “Kayıtlardaki ilk ses denemesini [Rumpel denemesi] yaptığında sesi ve karaktere kattıklarıyla, karaktere aşık olduk.”

“Walt karaktere performansıyla hayat verdi,” diyor Mitchell. “Ve bu çok önemliydi, çünkü Rumpel planımızda, Şrek’in hikayesini geliştirmemiz için odak noktasıydı,” diye ekliyor yapımcı Aron Warner.

Bir süre sonra, Dohrn Rumpel’ın sesi için, sesiyle daha çok oynamaya başladı, hatta kayıt stüdyosunun dışında bile. Esinlenmek için, daha önce sergilenmiş birçok dikkat çekici performansı izledi, bunların arasında, “The Falcon and the Snowman” filmindeki Sean Penn’in, Daulton Lee tasviri de var.

“Enerjisi ve bize her saniye patlayacakmış hissiyatını vermesi hoşumuza gitti, aynı zamanda da eğlenceli, ritmik ve konuşması hızlıydı,” diyor Dohrn. Esin kaynağının diğer ucu da, Bette Davis’in “What Ever Happened to Baby Jane?” filmindeki klasik performansına dayanıyor. Dohrn, “Drama. Rumpel kendini çok ciddiye alıyor,” diyor.

Yapımcı Gina Shay şöyle ekliyor: ”Kayıtları düzenleyip, sonra ekibin ve idari yapıcıların önüne koyacaktık. Her seyrettiğimizde o kadar çok güldük ki. Karakteri özümsemesine çarpıldık diyebilirim. Kesinlikle yeri doldurulamaz oldu.”

Dohrn’un en sevdiği Rumpel replikleri aslında pek replik sayılmaz,. Bunlara film yapımcılarının “nidalar” dediği, kayıt esnasında çıkarılan basit sesler ve gürültüler denebilir. “En sevdiklerim, bir keçi ya da maymun gibi ses çıkarması ve heyecanlandığında ya da iş için gezerken ağzından çıkan o küçük sesler.”

İş giysi seçimine geldiğinde, Rumpelstiltskin kendine has bir tarzı var demek yeterli dahi olmayabilir. Uzaklardaki Krallık’ın krallığını üstlenmeden önce, Rumpel’in kıyafetleri ve kıyafetlerindeki renklerin onun çevresine uygun olmasına karar verildi—mat ve donuk renkler. Ama Uzaklardaki Krallık makyajdan geçirilince, bu onu da etkiledi; donuk kıyafetler gitti, yerine gösterişli altınlar ve kan kırmızı ile süslenmiş beyaz kıyafetler geldi. “Evet servet sahibi ama zevk sahibi değil,” diye ifade ediyor yönetmen Mike Mitchell.

Part Pinball Wizard meets Marie Antoinette, Rumpelstiltskin her görüşme, parti ve durum için giyinip kuşanıyor. Gardrobunda, sadece içinde bulunduğu duruma değil, ruh hali ve keyfine de uygun birbiriyle değiştirilebilir peruklar bulunuyor. “İş peruğu, zafer peruğu ve ona özel kızgınlık peruğu var,” diyor yapımcı Gina Shay. “Eskiden bizim de iş ve parti ayakkabılarımız olurdu, ama biz geri çekilip, mükemmel kötü adamın gardrobunu dengede tuttuk.”

Sonuç olarak, görünüşü, tasarımı ve sesiyle, Rumpel tüm oyunculardan tam not aldı. “Walt ile çalıştığım için çok memnunum,” diyor Diaz. “Benim kaydım sırasında tüm o sesleri çıkardı ve gerçekten muhteşemdi. O mükemmel bir aktör ve benim kayıtlarım sırasında performansıma çok şey kattı.”

“Rumpel harika bir kötü adam,” diyor görüntü efektleri şefi Doug Cooper. “Kurnaz ama aynı zamanda da çekici biri; fazlasıyla rezil biri ve usta bir kötü adamdan beklemeyeceğiniz tüm o özellikleri, onu izlemeyi eğlenceli hale getiriyor.” Yapımcı Gina Shay şöyle ekliyor, “Öyle aldatıcı ve zeki, birden o masum havaya bürünüp, insanları kandırabiliyor.”

GERÇEKTEN UZAKLARDAKİ KRALLIK

“Alternatif gerçeklik” sözü size, ekibin filmin yapım aşamasında tamamen özgür olduğunu düşündürebilir. Hatta karalama aşamasında bile, ama durum hiç de böyle değil. “Filmin görünüşünü tanımlamak bizim için gerçekten çok zor oldu,” diyor Mitchell. “Bu filme gerçekten farklı bir görünüm vermek istedik, ama aynı zamanda gerçek Şrek dünyasını da yansıtmalıydı.” Yapımcı Teresa Cheng şöyle ekliyor, “Herkesin, alternatif gerçeklikte, Uzaklardaki Krallık’a benzeyen ve tanıdık yerler görmek için meraklandığını biliyorduk.”

Mitchell, Shay ve Cheng, prodüksiyon tasarımcısı Peter Zaslav’ın Cheng ile birlikte çalışarak yarattığı özel proje Şrek the Halls’daki görüntülerden esinlenmişler ve Zaslav ile sanat yönetmeni Max Boas’a yol göstermeleri için danışmışlar. “Şrek ve Fiona’nın evini karla kaplı şekilde ilk Şrek the Halls’ta gördüm,” diyor Mitchell. “Tanıdık geliyordu ama yine de oldukça benzersizdi. Böylece alternatif gerçekliği tasarım bakış açısından farklı bir noktaya taşıyabileceğimizi biliyordum.”

Görsel şablon olarak, Zaslav ve Boas işe ilk üç filmdeki renk ve şekilleri kullanarak başlamış. “Temelde film, önceki Şrek filmlerinin görsel bir devamı olarak başlıyor,” diye açıklıyor Zaslav. Sanatçılar, Şrek’in kendisini bulduğu alternatif gerçeklikteki dramatik kontrastı ortaya koyabilmek için renkleri bir seviye yukarı çekmişler. “Bu film, ‘Şrek 2’ ve ‘Şrek 3’ten bile daha parlak, renkli ve mutlu bir film, ta ki Şrek Rumpelstiltskin ile anlaşma imzalayana kadar. Bundan sonra Rumpel tarafından yönetilen bir Uzaklardaki Krallık görüyoruz.”

Şrek kendini Uzaklardaki Krallık’ın alternatif gerçeğine sıkışmış halde bulur bulmaz, filmin görünüşü, rengi ve tonu dramatik bir biçimde değişiyor. Bereketli, yemyeşil kırlara sahip Uzaklardaki Krallık, bir şekilde ıssız, çorak, ekilmemiş, altın sarısı, koyu yeşil ve gri tonlara sahip bir yere dönüşüyor. Bu renklerde Şrek’in Rumpel ile imzaladığı sözleşmeden esinlenilmiş, özellikle de altın mürekkepten.

Bir değirmenci kızına samanı 24 ayar altına dönüştürebileceğini söyleyen bir masal kahramanı olan Rumpel’i göz önüne aldığımızda, altın, onun yönettiği alternatif gerçekliğin tasarımı için önemli bir ölçüt. “Altın Rumpelstiltskin ile ilgili önemli bir tema oldu ve bu gerçekten tüm çevresine de yayıldı,” diyor Zaslav. “Şrek’in dünyasına alışmıştık, tüm o yeşil ağaçlar, uzun bereketli çayırlar. Alternatif gerçeklikte, tüm bu yeşiller daha sarı ve altınsı bir renge dönüşüyor.”

Ama bu altın rengi parıldamıyor, buna daha çok düşen yaprakların ve hasat zamanının sarısı diyebiliriz; sonbaharın sarısı, Şrek’in tipik filmlerinde yansıtılan bahar yeşilinin aksine, bitkilerin çürümeye başladığı dönemin sarısı. Bu görsel farklılık film yapımcılarına yaratıcılık için birçok fırsat yaratmış. “Tüm dünyayı tersine çevirip, normal gerçeklikle arasındaki renk farklılıklarını yaratmak ve Şrek’in bu gerçek dışı dünyada kara bulutlar ve verimsiz ağaçlar altında yolunu bulmaya çalışmasını izlemek çok eğlenceliydi,” diyor Boas.

Ortamdaki karanlık, hikayenin umutsuzluğuna da pekiştiriyor. Şrek’in her zamanki neşeli yapısı arkasında bunu kurgulayabilmek oldukça zor olmuş. “Filmin dünyası biraz daha karanlık olacak. Filmin çoğu gece vakti geçiyor,” diye açıklıyor Cheng. “Karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri hikayenin 24 saatlik bir zaman diliminde çözülmesini istememizdi, bu yüzden hala bir ‘zaman geçiyor’ duygusu yaşıyoruz ama filmin çoğunu da karanlığa mahkum etmeyeceğiz.”

Karakterler, renkler ve mekanlar Şrek’e karşı olduğunda, yalnız dev için, umut ışığıyla beraber bir kapana kıstırılmış hissi de ortaya çıkıyor. Eşek’e yeniden dostça davranınca, o ve sadık dostu, Rumpel’in anlaşmasında Şrek’e yirmi dört saat içinde işleri yoluna sokması için bir şans veren maddeyi buluyorlar.

Filmin koyu tonlarına tezat olarak, film yapımcıları birçok yeni yer, ortam ve karakter oluşturarak filmi neşelendirmiş ve filmin değişen dünyasında mizah için yeni fırsatlar yaratmışlar. Bu da onları Rumpelstiltskin ve cadı ordusuna absürt bir bakış açısına götürmüş, tabii onun zenginliği ve sarayına da.

Dikkate değer bir değişim gösteren sadece mekanlar değil tabii ki. Filmdeki karakterlere ait her şey tüm film boyunca başkalaştırılmış.

Tam anlamıyla savaştan söz ederken,” biri görsel açıdan hayret verici sahneler hayal ediyor ve “Şrek Sonsuza Dek Mutlu” da bunu öne çıkarma sözünü veriyor. Şrek filmlerinin ilk üç boyutlusu için, Doug Cooper’ın liderliğini yaptığı görsel efekt ekibi biçilmiş kaftandı. ‘’Zaten yaptığımız her şeyde 3D vardı. Ona sonradan akla gelen bir fikir gibi bakmadık,’’ diyor Cooper. ‘’Sahnelerin hazırlanma aşamasına çok dikkat gösterdik, onları stereo’nun avantajından faydalanabilecek şekilde hazırladık.’’

Sanat bölümü için bu, Uzaklardaki Krallık’ı 3D perspektifinden tasavvur etmek anlamına geliyordu. ‘’Bu filmi üç boyutlu yapmamız, evreni genişletme girişimimizi tamamladı,’’ diyor prodüksiyon tasarımcısı Peter Zaslav. ‘’Setleri tüm boyutlarda kuruyoruz ki bu hiç yapmadığımız bir şeydi.’’ Nihayet, teknoloji hikayeye hizmet ediyor ve hikaye de burada kral oluyor. Film yapımcıları duygusal olarak zorlayıcı sahneleri anlatırken kullandıkları bakış açılarına sadık kalmışlar. ‘’Eğer işimizi doğru yaparsak, siz bu dünyaya inanırsınız çünkü çok iyi tasarlandı ve yönetildi,’’ diyor yapımcı Teresa Cheng. ‘’Filmi görmekten ziyade hissedeceksiniz.’’

Ama film yapımcıları üç boyutlu görüntü için hikayeden ve oyunculuktan feragat etmek istememiş. Senaryodaki, karakterlerin ruhsal durumlarının açıkça betimlenmesi gereken, duygusal yoğunluğun arttığı sekanslarda, filmde hikayeden sorumlu kişi Walt Dohrn ve yönetmen Mike Mitchell, hikaye sanatçılarını, üç boyutlu uzun metraj bir filmin tüm o gelişmiş ve abartılı prodüksiyon detaylarını bir kenara bırakıp, karakter oyunlarının daha temel, saf ve minimal ifadelerine odaklanmaları için teşvik etmişler. “Basitlikteki minimallik değil,” diye açıklıyor Dohrn, “hikaye sanatçılarının, karakterin özündeki duyguları ifade eden nazik el çizimlerindeki salt samimi ivediliği gösteren minimallikten söz ediyorum.”

Kaşın konumundaki ince bir değişiklik bile, bir karakterin hüsrandan pişmanlık duygusuna geçişine olanak sağlayabilir. “Her sahnede, her zaman altta ne olup bittiğini anlatan bir metin vardı, özellikle de Şrek gibi duygularını yansıtmakta sıkıntı çeken bir karakter için,” diyor Dohrn. “Hayal kırıklığı ile karışık bir kızgınlığı ifade eder gibi göründüğü bir sahnede, onun derinlerde kendini değersiz hissettiğini ve o esnada bununla da uğraştığını biliyorduk. Bu da final filminde, sahnelerde daha iç içe geçmiş ve katmanlı performanslar yaratmamıza yardım etti.”

UZAKLARDAKİ KRALLIK’IN SAKİNLERİNİ YENİDEN OLUŞTURMAK

Rumpel ile anlaşma imzaladığı an, Şrek kendini bataklığından çıkmış bir devden çok, sudan çıkmış balık gibi hissediyor. Gerçekliği parçalanıyor, başta aynı gibi görünen bir alternatif gerçekliğe atılıyor. Etrafındakiler tanıdık görünüyor, hatta öyle hissettiriyor. Önce Şrek bunun harika olduğunu düşünüyor ama çok geçmeden aldatıldığını anlıyor.

Her şeyi Rumpel’ın yandaşları, cadılar, ona saldırınca anlıyor. Duman bombalarıyla donanmış vaziyetteler, Şrek’i yakalıyorlar ve Rumpel ile yüz yüze görüşmesi için onu götürüyorlar. Neyse ki Şrek, hapsedildiği at arabasını çekenin, gözleme sever arkadaşı Eşek olduğunun farkına varıyor. Bu Eşek, her nasılsa fena görünmüyor ama biraz da tımarlanmaya ihtiyacı var gibi.

İyi bilinen ve sevilen karakterleri alıp, onları yeni durumların içine sokmak her film yapımcısı için zor ve göz korkutucu bir iştir. Yönetmen Mitchell anlatıyor, “Bu işte çalışmayı bu kadar heyecanlı hale getiren de buydu.” Yapımcı Shay ekliyor, “Riskli olsa da, Mike, Teresa ve ben Uzaklardaki Krallık’ın sevilen sakinlerini alıp, onları zorlayıcı bir alternatif gerçekliğe yerleştirmek istedik.”

Şrek dünyasındaki karakterler, en iyi tasarlanan ve en zengin karakterlerden bazıları olduğu için, turnusol testini geçmeleri gerekiyor, yani karakterin özü olan “sesi” ve kişiliği, tamamen yabancı ve yeni bir durum ya da öykü planında dahi olsa, gerçek görünmeli.

Bu tüm ekibin aklında olsa da, bunu kimse daha önceki filmde de yapım aşamasında bulunan, yapımcı Aron Warner’dan iyi bilemezdi. “Gerçek sır her şeyi, çoktan bildiğimiz gerçekliğe dayandırmak,” diye açıklıyor. “Derinlerde, onlar seyircinin tanıdığı, sevdiği, aynı karakterler ve normal koşullarda davranacakları şekilde davranıp hareket ettiklerinde, özlerine sadık kalacaklar.”

Bu duruma örmek olarak, Warner, Şrek ve Eşek’in yeni Uzaklardaki Krallık’ta nihayet karşılaştığı sahneyi gösteriyor. Şrek sonunda ne olduğunu anlamıştır. “Şrek çok kötü haldedir,” diye açıklıyor Warner. “Eşekle tekrar bir araya gelir ve alternatif dünyaya rağmen, özünde ilişkilerinin aynı olduğunu görebilirsiniz.”

Yeni çevrede ve durumlarda rol yapmak bir şeydir ama iş Eşek ve Çizmeli Kedi’nin görünümünü başkalaştırmaya geldiğinde, ekip animasyon, giydirme ve modelleme ile ilgili yaklaşımı hakkında yeniden düşünmek zorunda kalmış. “Kafamızda her karakterin Şrek’i hiç görmemeleri durumunda, hayatlarının nasıl olacağını, nasıl davranacaklarını canlandırmamız gerekti,” diye açıklıyor Mitchell.

Eşek’i yeniden tasarlamak ekibe bir sürü yeni engel çıkarmış. “Bu ince bir çizgi, çünkü karakterin kişiliğine sadık kalmak istiyorsunuz,” diye açıklıyor, karakter animasyon şefi Jason Reisig . Kişiliklerini sürdürmek için, film yapımcıları Eşek’in belirgin özelliği olan coşkusunu ve Çizmeli Kedi’nin zeka ve kurnazca teslimiyetini bozmadan korumuşlar. Sonuçta ise, Eşek’in cadılar için çalışırken nasıl o coşkuyu yansıttığını ve Çizmeli Kedi’inin nasıl bir şişman kedi hayatı yaşadığını izliyorsunuz.

Görüntü efektleri ekibi için, Eşek ve Çizmeli Kedi’nin yeni görünümleri bir takım engeller meydana getirmiş. “Eşek’in kürkünün artık daha uzun olması bizim için büyük bir zorluk,” diye açıklıyor, karakter efektleri şefi Oliver Finkelde. “Kürk daha uzun olduğundan, derinin [modelin derisi] üste çıkmadığından emin olmamız gerekiyor. Ya animasyon bölümüne gidip ayar yapmalarını isteyeceğiz, ya da arada kalan derinin biçimini bozacağız, misal, bacak ve göğüs kafesi arasındakinin.” Çizmeli’nin hacmindeki ve kürkündeki artıştan dolayı da ekip kediyi modelleyip donatırken benzer sorunlarla karşılaşmış.

Elbette, bu zorluklar sayesinde birçok gülünç an da meydana gelmiş. “Çizmeli büyük, şişman şımarık bir kedi oldu ve öyle komik ki,” diyor Eddie Murphy. “Bir sahnede sırtını temizlemek için Eşek’e ihtiyacı var ve sadece bu sahne için bile tüm bu zorluklara değer.”

PRENSES, DEV, EŞ, ANNE… SAVAŞÇI!...

Bir zamanlar, Bayan Fiona Charming olmayı düşleyen bir prensesi, “Şrek Sonsuza Dek Mutlu”, korkusuz bir lider ve kendini Rumpel’ı devirip tüm devlerin özgürlüğünü sağlamaya adamış bir dev olarak yeniden yaratıyor.

İlk filmdeki berbat haldeki prensesin aksine, Fiona tacını, bıçak, savaş baltası ve deri savaş kıyafetleri ile değiştirmiş. Fiona ciddiye alınması gereken, korkulan bir güç haline gelmiş.

“Bu filmde Fiona devliği benimsiyor ve insan halini etrafındakilerden gizliyor,” diyor karakter animasyon şefi Jason Reisig. “Rumpel’ın sebep olduğu şeylerden fazlasıyla etkileniyor ve bunun karşılığında da bir lidere dönüşüyor.”

Prensesten savaşçıya dönüşümü daha da ortaya çıkarmak için, Reisig ve takımı, karakterin özünü bozmadan, Fiona’nın animasyonuna küçük değişiklikler yapabilmek için özenle çalışmışlar.

“Her zaman güçlü bir prenses oldu, asla kolay kanan biri olmadı,” diyor Reisig. “Ama bu savaşçı hali onu bambaşka bir seviyeye taşıyor. Hem Fiona olmak zorunda, hem de bu kişiliğe ve sertliğe sahip olmak zorunda. Hareketlerindeki ve tavırlarındaki doğru dengeyi bulmak bizim görevimizdi. Onu değiştirmeden, animasyonuna sertlik katmamız gerekiyordu.” Tüm bu ince eklemeler sonuç vermiş ve karakterin görünüşüyle güdüleri onu bir kraliyet ailesi üyesinden bir savaşçıya çevirmiş.

Gerçek aşkın onun bulmasını beklediği yıllardan sonra, Fiona gerçek aşkın onun kaderi olmadığı gerçeğini kabullenmiş. Cesaretini toplayıp, ejderhadan kaçmış ve içindeki devi benimseyerek yeni bir hayata başlamış. Rumpelstiltskin’den korkan yalnız ve tek başına yaşayan devleri bir araya getirmiş. Yeni bulduğu ailesinden güç alarak, artık tüm enerji ve tutkusunu işine odaklamış ve kendini Rumpel ve cadılarını devirmeye adamış.

“Fiona gerçek aşkı reddetmiş ve kuleden kaçabilmiş olsa da, o kulenin duvarları hala kalbinin etrafında duruyor. Şrek şimdi ona ulaşabilmek için o duvarları geçmek zorunda,” diyor yapımcı Gina Shay. Fiona’nın kalbinin duvarlarını yıkmak, Şrek için göründüğünden çok daha zor bir hal alıyor. Devler kampında Fiona ile ilk karşılaştığında, Rumpel’ın yeni gerçekliğindeki değişim yüzünden afallıyor ki bu Şrek’in tamamen kendi suçu.

“Şrek Ve Fiona’nın neden bağlarının bu kadar kuvvetli olduğunu anlamaya çalıştıkları bazı güzel anlar var. Ama bu alternatif evrende Fiona onu tanımıyor. Sadece doğal etkilenme sonucu bir araya geliyorlar,” diye açıklıyor yapımcı Gina Shay. “Tartıştıkları bir sahne var ki orada aralarındaki çekim bana birbirinden hoşlanıp ne yapacağını bilmedikleri için birbirlerini yumruklaya iki küçük çocuğu hatırlatıyor. Animasyon ekibi bu ince dinamikleri çok iyi yakaladı.”

Prenses Fiona’daki en büyük değişimlerden biri saç şekli. “Saçı bile başlı başına bir karakter,” diyor yönetmen Mike Mitchell. Animasyon dünyasındaki herkes saçların bu işte en zorlayıcı kısımlar olduğunu kabul edecektir ve çoğu da saçlar uzadıkça işin daha zorlaştığını söyleyecektir.

“Fiona’nın saçı, burada DreamWorks’te animasyonu yaptığımız en uzun saçlardan biri,” diyor görsel efekt şefi Doug Cooper. “Saçı sadece uzun değil, aynı zamanda dalgalı ve kıvırcık ki inanılır, dalgalı, kıvırcık saç yaratmak çok zordur.”

Fiona’nın dalgalarını ve lülelerini yaratmak için, Cooper karakter efektleri takımına gidip, şefleri Oliver “Olee” Finkelde’ye yol göstermiş.

İstenilen efektleri elde etmek için, Finkelde ve takımı Fiona’nın saçına ayrı bir karakter gibi davranmış ve kırmızı bukleler için tamamen bağımsız bir donanım sistemi yaratmışlar.Ama tabii bu da kendine özgü sorunları beraberinde getirmiş. Çünkü Fiona hareket ettiğinde iki ayrı donanımın uyumlu hareket etmesi ve birbirinin üzerine çıkmaması gerekiyormuş.

“O bukle bukle ve dalgaların birbiri ile kesişmediğinden ya da karakterin, omuzu, kolu, boynu gibi bir kısmı ile çakışmadığından emin olmalıydık,” diye açıklıyor Finkelde. “Bütün takım savaşçı prenses Fiona’da harika bir iş çıkardı,” diyor yönetmen Mike Mitchell. “Daha fazla gurur duyamazdım.”

Temelde önceki filmlerdeki karakterlerle çalışıyor olsalar da, ekip onların başkalaştırılmış tasarımlarıyla karşı karşıya. “Hepsini tanıyor olsak da sanki onları ilk kez canlandırıyormuş gibi hissediyorsunuz,” diyor animasyon yöneticisi Marek Kochout.

Şrek dünyasını ve Uzaklardaki Krallık’ı genişletirken, yeni devlerin tanıtımı film yapımcıları için doğal bir gelişim gibiymiş. “Bir şekilde, sadece düşünmek zorundasınız, ‘Şrek ve Fiona’dan fazlası olmak zorunda, değil mi?’” diyor yapımcı Teresa Cheng.

Sonunda, ekip yeni devlerin kim olacağı ve nasıl görüneceği konusunda konuşmuş. “Şrek gibi bilgili değiller,” diyor Cheng. “O bilgili bir dev, insanlarla en çok bağ kuran o.” Sonuçta daha devcil bir biçimde karar kılındı. Böylece Şrek daha gelişmiş gösterilebildi.

Şrek devlerle dolu bir kamp alanıyla karşılaştığında, sadece dünyada yalnız olmadığını anlamakla kalmıyor, aynı zamanda dev ırkının da en cücesi olduğunu fark ediyor. Fiona’nın, Şrek’ten daha büyük, güçlü ve kokulu yardımcısının adı Brogan ve Şrek ailesine yeni katılan Jon Hamm tarafından seslendiriliyor. “Biz Şrek’i büyük, iri bir dev olarak bilirdik ama onu Brogan’ın yanında gördüğümüzde, onun küçük kardeşi gibi kalıyor,” diyor Hamm. “Bu filmde çalışmak benim için harika bir deneyim oldu ve bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum.”

Dev grubuna eklenen ve dikkat çeken diğer üyerler: kampın,adı üstünde aşçısı Cookie, Craig Robinson tarafından; komik kız Gretched, Jane Lynch tarafından seslendiriliyor. “Cookie ‘chimichanga’ yemeği arabasıyla gurur duyuyor ve yanından pek ayırmıyor, onu savaşa getirmesinin iyi bir şey olduğunu söyleyebiliriz,” diyor Robinson.

Fiona ve devlerden oluşan askerleri, Rumpelstiltskin ve onun cadı ordusuna karşı savaşa hazırlanıyor. “Cadılar Rumpel’ın sadık yardımcıları,” diye açıklıyor Cheng. “İki türlü cadısı var, onunla sarayda takılan parti cadıları ve devriye cadıları, onlar da Rumpel için dev avlayan cadılar.

Sesleri ile cadılar grubuna katkıda bulunan kişiler Lake Bell, Kathy Griffin, Mary Kay Place, Kristen Schaal ve Meredith Vieira. “‘Madagascar 2de bir haber spikerini canlandırmıştım, yani bana çok yakın bir karaterdi,” diyor Vieira. “Şrek Sonsuza Dek Mutlu” için Vieira rol becerilerini genişletmek ve kendi kimliği dışında bir kişilik ortaya çıkarmak ve oyuncuların dünyasına adım atmak zorunda kaldı. “Bu biraz daha farklı ve artık başka bir karakter canlandırma sürecini takdir ediyorum.”

Ayrıca, Rumpel’ın bir de, melodik ve hipnotize edici ezgileri ile devleri saklandıkları yerden çıkarıp transa sokan, ödül avcısı var: Fareli Köyün Kavalcısı. “Aslında bu oldukça dikkatle hazırlanmış ve karmaşık bir bölüm,” diyor Mitchell. “Michael Rooney’in işe dahil olup dans bölümlerinin koreografisini yapması bizim için büyük bir şans oldu.”

Kendi bölümü için, Rooney, referans olarak yanında 30 dansçı getirdi ve düzenleme ekibi ile sinematograflar bunu kayda almak için hazır bekledi. “Hedefimiz hikayenin bir bölümünü dansla anlatabilmekti,” diyor Rooney, “böylece biz de Fareli Köyün Kavalcısı’nın müziği ile Rumpel’ın dileklerini yerine getirdik.”

“Ve Micheal da tam bunu yaptı,” diye ekliyor Mitchell. “Tüm sahneye bir yaratıcılık getirdi ve bir hikaye anlatmasını sağladı. Sahne devlerin Fareli Köyün Kavalcısı tarafından alınması, toplanması ve kafeslere konulması ile başlıyor. Bu birini kafese sokmak için benim gördüğüm en eğlenceli yöntem!”



SARAYIN OLAĞANÜSTÜ DÖNÜŞÜMÜ

Pek çok bakımdan, Kral Harold ve Queen Lillian’ın, Rumpel, Uzaklardaki Kralık’ın yönetimine el koymuşken ortalarda olup, Ortaçağ’a özgü sevgili kalelerinin geçirdiği gösterişli dönüşümü görmemiş olması belki de Tanrı’nın bir lutfuydu. Bu büyük ev değişikliği tamamen yanlış bir yöne gidiyordu; Rumpel, kötü zevkini bambaşka bir noktaya taşımıştı.

“Bu, filmdeki en özenle hazırlanmış setlerden biriydi” diyor prodüksiyon tasarımcısı Peter Zaslav. “Belki de Shrek filmlerinin tamamında en özenle hazırlanmış set.” Kral ve Kraliçe’nin sarayının modelleri ve mimarisi baz alınarak, Zaslav ve sanat yönetmeni Max Boas, Rumpel’in yaşadığı vagon parkında tanıtılan oval biçim motifini, Rumpel’ın vagonunun tasarımını saraya tamamen uyarlayarak sürdürdü. Bu oval motif aynı zamanda sarayın içinde de kullanıldı.

Zaslav, bu durumu şöyle açıklıyor: “Kötü adamı, etrafındaki her şeyi sivri ve keskin göstererek, sevimsiz bir biçimde betimlemenin geleneksel tarzından uzak durmak istedik. Bu nedenle, biz de tam karşıt yönde bir şey yaparak; etrafındaki tüm biçimleri yuvarladık.”

Sarayın içindeki renk paletinin temelini; gösterişli altınlar, parlak beyazlar, kırmızılar ve lavantalar oluşturuyor. Yanında disko topu odası olan Rumpel’ın VIP salonu da dahil olmak üzere, tüm odalar ve cadıların bir araya gelip durduğu, poz verdiği ve pek çoğunun dans ettiği oyuklarla birlikte, Rumpel’in evcil hayvanı kaz Fifi’nin görünümü bile, dekorun desenlerini destekliyor.

Saray, aynı zamanda, filmdeki görsel anlamda en zorlu sahnelere de ev sahipliği yapıyor; Şrek ve Eşek’in Rumpel’ın cadıları tarafından takip edildiği yüksek adrenalinli süpürge kovalama sahnesine ve finaldeki, Şrek, Fiona ve bir erderha arasındaki, filmin zirvesini oluşturan savaşa.



GÖRSEL EFEKTLER

Shrek filmlerininde tartışmasız bir biçimde en gerilimli sahnelerden biri olarak hatırlanacak süpürgenin Rumpel’ın sarayına kadar kovalaması, rekor kitaplarına girebilecek nitelikte denebilir.

Süpürge uçurmada bir acemi olan Shrek, bombalar saçan bir düzineden fazla cadı tarafından kovalanırken, kontrolden çıkmış saraya doğru giden bir süpürgeyi yönlendirme sorunuyla yüzleşir. Ha, bir de elinde, Eşek’in kullandığı bir tüfek vardır.

Bu sahne, Walt Dohrn’un ekibi tarafından hikayeye aktarıldıktan sonra, yönetmen Mike Mitchell bunu planlarına ekledi ve görsel efekt ekibine, olayın bu vahşi sahnelerini yaratmalarını istedi.

“Kameranın çıkardığı iş, inanılmaz dinamik ve bu da sahneyi son derece etkili kılıyor.” diyor görsel efektler süpervizörü Doug Cooper. “3D çekim yapmak, mekanı nasıl aydınlatacağımız ya da karakteristik doneleri çevreye nasıl entegre edeceğimiz gibi konularda çözülmesi gereken sorunlar yarattı.”

Shrek’in bir süpürgenin üzerinde, arkasından ateş eden bir düzineden fazla cadı tarafından takip edildiği sahne karmaşık olmasına rağmen; Yong Duk Jhun ve Jason Reisig tarafından yönetilen, tasarım/önizleme departmanı ve karakter animasyon ekibi arasında yakın bir iş birliği gerektiriyordu.

Ekip için bu, üç boyutlu kamerayı olabilecek en etkili şekilde kullanmak anlamına geliyordu. “Her çekim, üç boyutlu kamerayla tasarlanıyor ve tasarım sanatçıları tarafından dikkatle kontrol ediliyordu.” diye açıklıyor tasarım ekibinin başı olan Yong Duk Jhun. “Süpürge kovalaması gibi karmaşık aksiyon sahnelerinde, kameradaki tarlaların derinliği, alışılmış olandan daha az olacak; çünkü aktüel üç boyutlu uzaklık, derinlik donesinin kalanını örtecek.”

Saraydaki görsel detayların karmaşıklığındaki saflık, kendi başına bile —gösterişli, havalı, abartılı bir çevre— aksiyon sahnesinde engellenebilirdi; ancak onun yerine, görsel efekt ekibi, bu detayı, bu aksiyon çekimlerinde tamamlayıcı olarak kullandı.

Sanat yönetmeni Max Boas ve prodüksiyon tasarımcısı Peter Zaslav ile birlikte çalışırken, görsel efektler ekibi, sarayın detaylarına hakim oldu ve böylelikle seyirciler, karakterler arasında geçen sahnelerde, sahneye neyin geldiğini okuyabildi. Ekip, sarayın zengin, detaylı çevresini ele alıp, görsel olarak organize ederken, saatler harcadı; böylece tüm o hareketler, geçitlerde ve koridorlarda hayat bulurken, izleyici için bir anlam kazandı.

Devler Ordusu ile Rumpel ve cadıları arasında gerçekleşen final hesaplaşması, -en fazlası olmasa da- teknik açıdan canlandırılması karmaşık ve zorlayıcı sahnelerdendi. Yüzlerce balta, zincir ve kalkan kullanan devler ve cadılar, saraya doğru uçuyor, kabaklar havada uçuyorken; görsel efektler ekibi aşırı hızlı davrandı. “Finaldeki savaş sahnesinin karmaşıklık dozu muazzam.” diyor efekt sorumlusu Alex Ongaro.

Savaşın tam ortasında Rumpel, dans pistinin ortasına parlak, aydınlık, yeni bir disko topu yerleştirir. Farkına varamadığı şey ise, savaşa hazır yüzlerce silahlı canavarı saklayan bir Truva Atı olduğudur. Eşek ve Çizmeli’den gelen ipuçlarında, disko topunun gümüş kareleri, yol verir; yeşil orduyu ve onların silahlarını gösterir çıkarır. Devlerin yansıması, animasyon ekibi ve görsel efektler takımı arasında yakın bir ortak çalışma gerektiren; yönetilmesi bir hayli karmaşık olan bir sahnenin provası olmuştu.

“Elinizde, bir toptan ellerindeki kalkanlarla birlikte yansıyan karakterleriniz var.” diye açıklıyor görsel efektler süpervizörü Doug Cooper. İnandırıcı bir görüntü elde etmek için, efekt takımı, sahnenin başlangıcındaki koreografiyi düzenledi; bu, normalde animasyon ekibi tarafından üstlenilen bir görevdi. “Efektler ekibi, patlama işini, disko topu devlerin zorlamasıyla parçalara ayrılıyormuş gibi gösterdi.” diyor karakter animasyonu ekibinin başı olan Jason Reisig. Disko topu ortadan kalkınca, Reisig’ın takımı yeniden iş başına geçti. “Devlerin takip edeceği kalkanlarını ekleyebileceğimiz animasyon döngüleri yarattık. Sonra da bunu, kendi kalabalık animasyon takımımıza dönüştürdük.“ diye ekliyor. Bu iki departman arasındaki alışveriş, görsel efektler ve animasyon ekiplerinin büyük yeteneklerinin nefes kesici bir sonucu olarak sahnelere dönüştü.



VE SONSUZA DEK MUTLU YAŞADILAR

Bu, 1995 yılında, Jeffrey Katzenberg ve DreamWorks Animation’daki ekibinin, William Steig’in çatlak peri masalını, ilk kez büyük ekrana uyarlaması ile başlayan, yeşil devlerin macerasını tamamlar. Dört teatral film, En İyi Animasyon Filmi dalında bir Oscar Ödülü, iki televizyon projesi (bir tanesi hala yapım aşamasında), bir Broadway müzikali, tematik park atraksiyonları ve pek çok görsel efekt ödülünden sonra Shrek, milyonların sevdiği global bir ikon haline geldi.

“Bu filmin mirası –ve tüm filmlerin- gerçekten oldukça sıra dışı.” diye açıklıyor Cameron Diaz. “Şrek, Eşek, Fiona ve Çizmeli’nin başardıkları ve seyirciye verdikleri, hepimizin gurur duyduğu şeyler. Ve ben, bu maceranın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.”

Shrek filmlerinin final bölümünde, bir bağlama mücadelesi olarak Şrek, Prenses Fiona’nın kalbini kazanmak ve Gerçek Aşk Öpücüğü’ne layık olduğunu göstermek için bir kez daha Uzaklardaki Krallık’ı kurtarmak zorundadır. Ancak sonra kendini kurtarıp, eski, tanıdık dünyasına ve yaşamına dönebilecektir. Bu noktada, Şrek, kısa süreliğine geride bıraktığı yaşamın normlarını terk eder ve tam gerçekten hazır olduğunda onu gönüllü olarak tekrar seçerek, gerçek Sonsuza Dek Mutlu’sunu sonuna kadar yaşama şansını bulur.



Yüklə 168,04 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə