11
Patoloji:
Patolojik olarak Hashimoto tiroiditi, tiroid bezinin lenfosit ve plazma hücreleri tarafından
infiltrasyonu, foliküler yıkım, fibrozis ve kolloid eksikliği ile karakterizedir. Bazı hastalarda ise
sadece izole alanlarda lenfositik infiltrasyon olabilir ki buna fokal tiroidit denilir. Bu
Hashimoto tiroiditinin erken evresini yansıtıyor olabilir. Çünkü lenfositik infiltrasyon derecesi
ile serumdaki antikorlar korelasyon gösterir (54). Özellikle yetişkin Hashimoto tiroiditli
hastaların tiroid bezinde Hurtle ya da Askanazy hücreleri olarak bilinen karakteristik
eozinofilik epitelyal hücreler bulunur (55).
Klinik Belirtiler
Hashimoto tiroiditli hastalar aşağıdakilerden biri veya birkaçı ile prezente olabilir (56):
• Guatr veya tiroid nodülü
• Hipotiroidi
• Tirotoksikoz (Hashitoksikoz)
Hashimoto tiroiditinde en sık bulgu tiroid büyümesidir. Hastaların %75’inde ötiroid guatr
vardır. Hastalar doktora boyunda şişlik, rahatsızlık hissi yakınması ile başvurabilir ya da başka
bir nedenle yapılan muayenede guatr saptanabilir. Tiroid bezi genelde diffüz olarak
büyümüştür, orta sertlikte ve lastik kıvamındadır. Bazı hastalarda multinodüler guatr olabilir ya
da çok nadiren tek nodül görülebilir Piramidal lop belirgin olarak büyümüştür. Çoğu hastada
guatr asemptomatik olsa da nadiren ağrı ve hassasiyet olabilir (8,28).
Tiroid bezinde ani büyüme ve ağrı varlığında tümör ayırıcı tanıda düşünülmelidir. Otoimmun
tiroiditin diffüz olması, hipotiroidi bulguları, piramidal lob büyümesi ayırım sağlamazsa ince
iğne aspirasyon biyopsisi (TĐĐAB) yapılır. Patolojik olarak lenfoma ve küçük hücreli tiroid
kanserleri Hashimoto tiroiditi ile karışabileceği gibi uzun sürede Hashimoto tiroiditi lenfoma
gelişimi için bir risk faktörüdür. Hashimoto tiroiditinde asimetrik bez büyümesi, ağrı, ses
kısıklığı, lenf nodu gelişimi tiroid lenfomasını akla getirmelidir (8).
Kliniğe ilk başvuran hastaların %20’sinde hipotiroidi semptom ve bulguları mevcuttur ya da
yıllar içinde gelişir (8). Önceleri Hashimoto tiroiditinden kaynaklanan hipotiroidizmin kalıcı
12
olduğu düşünülürdü. Ancak yakın zamanda Hashimoto tiroiditinin geçici hipotiroidi
yapabileceği yönünde kanıtlar vardır. Yaklaşık %20 hastada tiroid hormon replasmanı alırken
spontan iyileşme sağlanmıştır (57).
Hashimoto tiroiditinde hastaların %5’inden azında tipik hipotiroidi gelişimi öncesi tirotoksikoz
semptomları görülebilir (8).
Hashimoto tiroiditi olan hastalarda ve bunların yakınlarında diğer otoimmun hastalık prevalansı
artmıştır. Örneğin; Addison hastalığı, tip1 diabetes mellitus, pernisyöz anemi, romatoid artrit,
myastenia gravis, multipl skleroz ve vitiligo Hashimoto tiroiditinde daha sık görülmektedir (28,
33).
Laboratuar Bulguları
Hastaların büyük bir kısmı ilk değerlendirmede hipo ve ötiroittir. Ancak nadiren tirotoksikoz
ile gelirler. Hipotiroid hastalarda serum T3, T4 düzeyi ve T3 uptake’i azalmış, TSH düzeyi
artmıştır. Hipotiroidisi hafif olanlarda (subklinik hipotiroidi) ise sadece serum TSH
konsantrasyonu artmıştır (58,59). Subklinik hipotiroididen aşikar hipotiroidiye geçiş yaklaşık
%3- 5 oranında görülür (8).
Hashimoto tiroiditinin immunolojik teşhisi çeşitli yöntemlerle serumda anti mikrozomal (anti
TPO) ve anti tiroglobulin (anti Tg) antikorlarının saptanması ile konulur. Anti tiroid peroksidaz
(Anti TPO) antikor en yardımcı laboratuar testtir. Ancak antitiroid antikorlar düşük titrelerde
diğer tiroid hastalıklarında ve hatta normal kişilerde de bulunabilir. Đnce iğne aspirasyon
biyopsisi rutin olarak tanıda gerekli değildir. Ancak antikor negatif olan hastalarda teşhiste
yardımcı olur. Ayrıca tek nodülü olan hastalarda malignitenin ekarte edilmesi için gereklidir
(60).
Diffüz guatrı veya hipotiroidisi olan pek çok hastada tiroid radyoaktif iyot uptake’i
değerlendirmede şart değildir. Ancak hasta tek bir nodül ile başvurduğunda ve yapılan nükleer
değerlendirmede soğuk nodülün tespiti malignensi için yüksek bir risk oluşturur ve biyopsi
yapılmasını gerektirir (28).
USG’ de Hashimoto tiroiditinde tiroid ekojenitesinde azalma ve psödonodüller gözlenir (56).
13
Tedavi:
Hashimoto tiroiditinde tedavi fizyolojik dozda (0,1-0,15mg/gün) tiroid hormon (levotiroksin)
uygulamasıdır. Yaşlı hipotiroidililerde ve koroner arter hastalığı olanlarda başlangıç doz daha
düşük olmalıdır (0,0125- 0,025mg/gün).
Guatrı olan ancak hipotiroidisi olmayan hastalarda otörler tiroid hormon replasmanını
önermektedir. Çünkü tiroid hormon replasmanı guatrın büyümesini sınırlandırır. Ayrıca
Hashimoto tiroiditinin seyrinde hipotiroidi sonradan gelişebileceğinden erken tiroid replasmanı
mantıklı görünmektedir (61,62).
Hashimoto tiroiditinin nadir, atipik ve hızlı tiroid büyümesi olan formunda lokal semptomları
geriletmek amacıyla tedavide kortikosteroidler kullanılabilir. 60-80mg/gün prednizon ile
başlanıp 3-4 hafta içinde doz azaltılarak tedaviye devam edilir.
Cerrahi tedavi Hashimoto tiroiditinde nadiren endikedir. Daha çok kortikosteroidlere cevapsız
obstrüktif semptomları geriletmek için kullanılır (28).
PARATĐROĐD HORMONU
Yapı ve Biyosentez:
Ekstrasellüler sıvıda kalsiyum konsantrasyonunun regülasyonunda esas rol oynayan paratiroid
bezleri ilk kez 1880 yılında Sandström tarafından tanımlanmıştır.1896’da Vassale ve generali
köpekte paratiroid bezlerinin tümüyle çıkarılmasının ciddi tetaniye neden olduğunu göstererek
paratiroidler ile mineral metabolizması arasındaki ilişkiye ilk kez dikkati çekmiştir (63).
Paratiroid bezler endodermal orjinlidir. Üst paratiroid bezleri 4. bronşial poştan, alt paratiroid
bezleri ise 3. bronşial poştan gelişir. Genellikle çevre yağ dokusu içine gömülmüş halde
bulunan paratiroid bezleri bazen tiroid içinde de bulunabilir. Bu durum intratiroidal gland
olarak adlandırılır (11).
Paratiroid bezinde ribozomlarda sentezlenen ilk ürün pre-pro-paratiroid hormondur ve 115
aminoasitten oluşan tek zincirli polipeptiddir. Pre-pro PTH’ da 25 aminoasitli olan pre-peptid,
Dostları ilə paylaş: |