7
sinemanın ilgi alanında kalmalarını sağlamışlardır. Latin Amerika sinemasının
tematik kaynakları kırsal alanlarda ve gecekondularda yoğunlaşmaktadır.
Latin Amerika sineması 1960’lı yıllarda uluslararası alanda yaşanan bu
gelişmelerden etkilenmiştir. Sinema politik duruşun temsil edilebileceği en önemli
mecralardan birisi konumuna gelmiştir. Bu politik duruş, çeşitli ülkelerde farklı
biçimlerle ve isimlerle sinema hareketleri oluşturmuştur. 1960’lı yılların sinema
hareketlerinde öncelik politika ve ideolojidir. Bu sinema hareketleri politik
duruşlarına ve maddi olanaklarına uygun sinema biçimleri oluşturmaya çalışmıştır.
Bu hareketler günümüzde “üçüncü sinema” başlığı altında incelenmektedir. Latin
Amerika’daki “üçüncü sinema” hareketleri teorik olarak, Üçüncü Dünya
teorilerinden ve ”bağımlılık okulunun” fikirlerinden etkilenmiştir. Her biri ayrı
ülkelerde ortaya çıkmış olsalar da bütün sinema hareketleri benzer noktalardan
hareket etmektedir. Geleneksel sinema kodlarına ve Hollywood merkezli ticari
sinemaya karşıtlıktan yola çıkan sinema hareketleri ulusal sinemalar yaratma
amacındadır. Bu amaçlarını bir süre sinema pratiğine de dönüştürebilmişler ve teorik
olarak fikirlerini destekleyen manifestolar yazmışlardır.
Brezilya’da 1960’larda ortaya çıkan Cinema Novo (Yeni Sinema) akımı
belgeciliğe yakın yalın bir dil yaratmıştır. Glauber Rocha’nın teorisyeni ve temel
uygulayıcısı olan akım uzun yıllar birçok sinemacıyı etkilemiştir. Arjantin’de
Fernando Solanas ve Octavio Getino’nun önderliğinde oluşan “üçüncü sinema”
hareketi, militan sinema yanlısı bir akımdır. “Üçüncü sinema”nın teorisini yapmaya
çalışan Solanas ve Getino’ya göre “üçüncü sinema”nın kültürel sömürgecilikten
8
kurtulması gerekmektedir. Sinema tüketim nesnesi olmaktan çıkıp, tarihselci, realist
bir yapıya kavuşmalıdır. Latin Amerika sinema tarihini etkileyen hareketlerin
arasında Küba’da devrimden sonra oluşan Küba sineması, Şili’de Allende iktidarı
döneminde örnekleri görülen Şili Yeni Dalgası ve Bolivya’da Jorge Sanjines ve
Ukamau
grubunun çalışmaları da gösterilebilir. Devlet baskısıyla sona erdirilen
sinema hareketleri sürgünde, sürgün sineması biçiminde var olmayı bir süre daha
devam ettirmiştir.
Latin Amerika sinemaları 1960’lardan başlayarak kendi alternatif sinemasal
dillerini oluşturarak ana-akım sinemanın dışında konumlanmaya başlamışlardır.
Cinema Novo
ve “üçüncü sinema” gibi hareketlerin ifade ettiği alternatif, militan bir
dil oluşturulmuştur. Bu hareketler ve düşünce biçimleri Latin Amerika’nın o
döneminde içinden geçmekte olduğu siyasal ve ekonomik düzenden bağımsız
değildir. 1970’lerin ikinci yarısından itibaren Latin Amerika’nın ekonomik ve politik
düzeni değişmeye başlamış ve bu bölge de kendisini yoğun bir şekilde
küreselleşmenin içinde bulmuştur. 1970’lerin ortalarından itibaren Latin Amerika
dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi hızlı bir liberalleşme dönemine girdi. Bu
tarihten itibaren Amerikan ve Anglo-sakson değerleri Latin Amerika’da da egemen
olmaya başladı, tüketim kültürü, serbestleşme, bireycilik gibi değerler, isminde yeni
sıfatını barındıran sinema hareketlerinin de sonunun gelmesine neden oldu. 1990’lara
kadar Amerikan sinemasının egemenliği hissedilirken, 90’ların sonuna doğru,
ekonomik krizlerin ve onların doğurduğu toplumsal krizlerin de etkisiyle Latin
Amerika sineması yeniden atılıma geçti.
9
1990’ların ikinci yarısından itibaren Latin Amerika ülkelerinin ekonomik
krizler yaşamaya başlamasıyla sanatta ve özellikle sinemada yeni atılımlar olmaya
başlamıştır. Bu dönemde sinema, tematik olarak yeniden toplumsal koşullara
odaklanırken, sinematografik olarak yenilikçi, deneyci çalışmalar görünmektedir.
Henüz ortak bir ad etrafında toplanmamış olsa da “Yeni Latin Amerika Sineması”
diyebileceğimiz bu dönemle 1980 öncesi sinema arasında birçok benzerlikler ve
farklılıklar bulunmaktadır. Bu “yeni sinema” küresel düzenin de etkisiyle dünya
üzerinde dağıtım şansına kavuşmuş ve beğeni toplamıştır. Latin Amerika’daki “yeni
sinema”nın 1960’larda başlayan sinema hareketleriyle bağlantısı ve her iki dönemin
ekonomik ve siyasal benzerlik ve farklılıkları bulunmaktadır.
Latin Amerika sineması tarihi boyunca toplumsal bir sinema olmuştur.
1960’larda daha politik olan sinemanın toplumsal tavrı bugün de devam etmektedir.
Her iki dönem de benzer politik koşullarda oluşmuş ve ekonomik sorunlar içinde
yaşam mücadelesi veren topluma kameralarını çevirmiştir. Bu çalışmada Latin
Amerika Sinemasının toplumla ilişkisi, bu benzerlikler ve farklılıklar etrafında
anlatılmaya çalışılacaktır.
Latin Amerika’da gelişmiş sinema endüstrileri Brezilya, Arjantin ve
Meksika’dadır. Brezilya’da Portekizce konuşulduğundan filmler genellikle iç pazarla
sınırlı kalırken, Arjantin ve Meksika filmleri bölgede geniş bir dağıtım şansı
bulmaktadır. Küba ve Şili sinemaları da Latin Amerika sinema tarihi açısından önem
arzetmektedir. Latin Amerika sineması nicelik ve nitelik açısından bu beş ülkede
yoğunlaşmaktadır. Bu çalışma genel olarak bu beş ülkenin sinemaları üzerinden
Dostları ilə paylaş: |