Orman Ekosistemlerinin Ürün Miktarına Göre Sınıflandırılması ve Verim Güçlerinin Tahmini



Yüklə 128,03 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix03.05.2018
ölçüsü128,03 Kb.
#41412


Orman  Ekosistemlerinin  Ürün  Miktarına  Göre  Sınıflandırılması  ve  Verim 

Güçlerinin Tahmini  

Orman ekosistemlerinin ürün miktarı ve üretim gücü üzerinde rol oynayan faktörler 

çok  çeşitli  olup,  bunların  birbiri  üzerindeki  etki  şiddeti  de  çok  değişmektedir.  Bu 

yüzden  orman  ekosistemlerinin  ürün  miktarı  doğada  çok  geniş  sınırlar  içinde 

değişmektedir.  

Orman  ekosistemleri  verdikleri  ürün  miktarına  göre  sınıflara  ayrılır.  Bunlardan  her 

birine “hasılat sınıfı=verim sınıfı” veya “bonitet” denmektedir.  

Bonitet,

  normal  kapalılıkta,  normal  silvikültürel  muamele  görmüş,  belirli  bir  yaş 

sınıfındaki bir meşcerenin belirli bir ağaç türü için gelişim derecesini ifade eder. 

Pratik  olarak  ormancılıkta  üç  veya  beş  bonitet  sınıfı  ayrılmakta  ve  I,  II,  III,  IV,  V 

şeklinde romen sayıları ile gösterilmektedir. 



Bonitet  veya  verimlilik  sınıflarının  ayrılmasında  başlıca  iki  ana  yöntem  vardır. 

Bunlardan  birincisi  mevcut  meşcerelerdeki  ağaçlarda  yapılacak  bazı  ölçmelerle 

meşcerelerin bonitetini belirleme yoludur.  

Diğeri  ise  orman  ağaçlarının  gelişimini  etkileyen  bazı  ekosistem  faktörlerinin 

gösterge veya bir ölçü değeri olarak alınması yoludur. Bu ikinci yol, özellikle orman 

ekosistemlerinin  potansiyel  verim  gücünü  ortaya  koymak,  iyi  ve  kötü  artıma  neden 

olan  faktörleri  belirleyebilmek  ve  orman  örtüsü  olmayan  yerlerin  bonitetini  tahmin 

edebilmek amacı ile baş vurulması zorunlu olan yoldur.   



Orman  Ekosistemlerinin  Doğrudan  Doğruya  Ölçülmesi,  Aktüel  Bonitet 

Sınıflarının Belirlenmesi 

Bu  yolla  belirlenen  bonitete  Aktüel  Bonitet  ismi  verilmektedir  ormanın  insan  etkisi 

altında  değiştirilmiş  bulunan  bugünkü  verim  gücünü  ifade  eder.  Aktüel  bonitet 

sınıflarının ayrılmasında, meşcere üst boyu bir gösterge olarak kullanılmaktadır




Bonitet Ölçüsü Olarak Meşcere Üst Boyu 

Belirli  bir  tür  için  bir  meşcerede  serbest  büyümüş  ağaçların  boyu,  yetiştiği  çevrenin 

odun  üretim  gücü  kapasitesini  diğer  ölçü  değerlerine  kıyasla  çok  daha  iyi  yansıtır. 

Budan  başka  serbest  büyümüş  ağaçların  boyu,  meşcere  sıklığından  diğer  ölçülen 

boyutlara kıyasla daha az etkilenmektedir. Onun için aynı yaşlı fakat değişik sıklıktaki 

meşcereler için iyi bir bonitet göstergesi olarak kabul edilmektedir.

     

Çeşitli  bölgelerde  yayılmış  olan  belirli  bir  ağaç  türüne  ait  meşcerelerin  bonitetlerini 



belirlemek için, değişik bölgelerdeki çeşitli yaş sınıflarına ait aynı yaşlı meşcerelerden 

deneme  alanları  seçilir.  Bunlarda  meşcere  üst  boyu  (dominant  ve  kodominant 

ağaçların ortalama boyu) ve ortalama yaşı belirlenir.  



Bu amaçla ölçülmesi gereken ağaç 

sayısı için ortalama bir değer olarak 

hektarda 100 ağaç kabul edilir. 

Meşcere üst boyu ile yaş arasındaki 

ilişkiye göre çizilen eğriler yardımıyla 

bonitet sınıfları ayrılır ve yine bu 

eğriler yardımıyla standart yaştaki 

meşcere üst boyu belirlenir ve buna 

göre çeşitli bonitetlere ait meşcere üst 

boyu sınır değerleri de saptanmış olur.  




Bu hususta ekolojik açıdan bazı noktalara değinilecektir: 

1.)


 

Her  yaş  sınıfı  için  yetişme  ortamı  kalitesi  aynı  değildir.  Gen  meşcerelerde  belki 

daha çok nem ve daha çok besin maddesi bulunabilir. Buna bağlı olarak da boy eğrisi 

genç meşcerelerde daha dik, yaşlı meşcerelerde daha yatık gidebilir. 

2.)

 

Bu  yöntemde  aynı  ağaç  türü  için  her  yetişme  ortamında  boy  artım  eğrisinin 



şeklinin  aynı  olduğu  kabul  edilmektedir.  Fakat  iklim  ve  toprak  koşullarının  farklı 

olduğu yerlerde boy büyümesinin de farklı olacağı doğaldır. 

3.)

 

Bir ağaç türünün bonitetinin belirlenmesi için standart olarak 50 ve 100 yaş kabul 



edilmektedir.  Bunun  anlamı  bu  ağaç  türünün,  50  veya  100  yaşına  kadar  boy 

büyümesinin  en  hızlı  olacağının  kabul  edilmiş  olmasıdır  bu  varsayımda  her  zaman 

gerçekleşmez. 

4.)


 

Meçcere  üst  boyu  belki  en  kolay  ölçülen  ve  orman  yetişme  ortamının  verim 

gücünü  en  iyi  yansıtan  bir  faktördür.  Fakat  bu,  diğer  çevre  faktörlerinin  de  aynı 

amaçla  kullanılmayacağı  veya  meşcere  üst  boyu  her  zaman  için  tam  anlamıyla 

yansıtacağı anlamına gelmez. 



Orman  Ekosistemlerinin  Verim  Güçlerinin  Bazı  Çevre  Faktörlerine  Göre 

Tahmin Edilmesi ve Potansiyel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesi 

Her  canlı  gibi  bitkiler,  dolayısı  ile  orman  ağaçları  da  orman  ekosistemini  oluşturan 

tüm  faktörlerin  toplu  etkisi  altındadır.  Onun  için  bir  yerde  orman  olmasa  bile  bu 

ekosistemin ağaç yetiştirme bakımından gücü tahmin edilebilmelidir.  

Ayrıca orman ağaçlarının iyi veya kötü artımına neden olan faktörler aranarak ortaya 

çıkarılmalıdır.  Bu  belirli  bir  ortamın  orman  yetiştirme  bakımından  gerçek  gücünü, 

yani  potansiyel  yetişme  ortamı  bonitetini  belirli  faktörler  veya  faktörler  grubu  ile 

dolaylı olarak tahmin etme veya ortaya koyma demektir. 




Bu konuda ölçü alınabilecek faktörler şu şekilde sıralanabilir:  

1.)

 

Canlı Çevre Faktörleri 

    


Toprak florası 

    Siper altı ve üstündeki vejetasyonun kombinasyonu 

    Yapraklardaki besin maddeleri 

2.)

 

Cansız Çevre Faktörleri 

     


Fizyografik faktörler 

     Edafik faktörler 

     İklim faktörleri 

3.)

 

Canlı ve Cansız Ekosistem Faktörlerinin Kombinasyonu 



Her  bir  faktör  hakkında  bonitet  ölçüsü  olarak  verilecek  bilgiler  şu  şekilde 

özetlenebilir:  



Potansiyel Bonitet Sınıflarının Belirlenmesinde Ölçü Olarak Alınabilecek Canlı 

Çevre Faktörleri 

Bir  orman  ekosistemindeki  ağaçlar,  ağaçların  yaprakları  ve  toprak  florası  bonitet 

belirlenmesi için bir ölçü olabilmektedir. 

Bonitet Ölçüsü Olarak Toprak Florası 

Toprak florası, üzerindeki meşcereden ve  

geçmişteki olaylardan daha çok  

etkilenmesine karşılık, birçok hallerde  

ağaçlara kıyasla daha iyi bir yetişme  

ortamı verimlilik göstergesidir. Bu kural,  

özellikle egemen ağaç türlerinin sayıca  

az olduğu, ladin, göknar, çam, huş, titrek  

kavak- kuzey enlem derecesindeki boreal  

ormanlar için geçerlidir. 




I. Bonitet (Myrtillus Tipi) 

Bu  bonitetin  tipik  toprak  florası  en  çok  miktarda  rastlanan  Vaccinium  myrtillus’tur. 

Zengin  toprakları  ve  klimaks  vejetasyon  olarak  ladinin  bulunduğu  yerleri 

göstermektedir. Likenler çok azdır. 



II. Bonitet (Vaccinium Tipi) 

Bu  bonitet  Vaccinium  vitis-idaea  ile  temsil  edilmekte,  orta  derecede  kurak  kumlu 

alanlarda  ve  moren  yığıntılarında  meydana  gelmektedir.  Yosun  ve  likenler  o  kadar 

yer tutmaz. 



III. Bonitet (Calluna Tipi)  

Yosunlar  ve  likenlere  genellikle  rastlanmakta  ise  de  tür  Calluna  vulgaris’tir. 

Juniperus communis de çok olarak görünmektedir. Egemen ağaç türü sarıçam olup, 

buna üst tabakada huş ve ladin de karışmaktadır. 



IV. Bonitet (Cladonia Tipi) 

Likenler,  genellikle  Cladonia  alpestria  ile  karakterize  edilir.  Kurak  ve  en  fakir 

orman yetişme ortamlarını temsil eder. 



Bonitet  Ölçüsü  Olarak  Orman  Siperi  Altındaki 

Vejetasyon  İle  Üst  tabakadaki  Vejetasyonun 

Kombinasyonu 

Bitki  örtüsü  tür  bakımından  zengin  olunca 

Cajander  sisteminde  olduğu  gibi  sadece  bir  tür 

bonitet  için  gösterge  olamamaktadır.  Onun  için 

fiziksel  çevre  koşulları  ve  buna  bağlı  olarak 

vejetasyon 

bakımından 

kompleks 

orman 

ekosistemlerinde 



bonitet 

sınıflaması 

için 

vejetasyon  daha  değişik  bir  kombinasyonla  ölçü 



olarak  alınmaktadır.  Örneğin  belirli  bir  bitki 

türünün  karakterize  ettiği  bir  yerde  herhangi  bir 

sebeple  ve  yakın  zamanda  o  bitki  türü  ortadan 

kaldırılmış  olabilir.  Bu  takdirde  bu  yetişme 

ortamını  o  bitkinin  karakterize  ettiği  tipe  sokmak 

güç  olur.  Onun  içindir  ki  bir  veya  iki  bitki  türü 

yerine  birkaç  türden  oluşan  tür  grupları  veya 

gösterge  spektrumu  orman  ekosistemlerinin 

kalitesini  belirtme  ve  sınıflama  için  ölçü  olarak 

alınabilirler.  Bu  yöntem  A.B.D  ve  Almanya’  da 

uygulanmaktadır.  



Bonitet  Ölçüsü  Olarak  Yapraklardaki 

Besin Maddeleri 

Bitki  tarafından  alınan  besin  maddelerinin 

miktarı  beslenme  üzerinde  etkisi  bulunan 

çeşitli  toprak,  iklim  ve  genetik  özelliklerle 

sıkı 

bir 


ilişkiye 

sahip 


olduğundan, 

yapraklardaki  besin  maddesi  miktarı  çeşitli  

çevre  koşullarını  da  kapsamına  alarak 

bunların 

elverişlilik 

derecelerini 

yansıtmaktadır. Bu yöntemin uygulanmasında 

dikkat  edilecek  bazı  önemli  hususlar  vardır. 

Elverişli  yaprak  örneğinin  alım  zamanının 

saptanmasıdır.  Bu  da  yapraklardaki  büyüme 

hızının  yavaşladığı,  normal  büyüklüğünü 

aldığı  bir  zaman  kesimidir.  Onun  için 

yapraklar şiddetle geliştiği ilkbaharda ve bazı 

besin  maddelerinin  yapraklardan  gövdeye 

döndüğü, yağışlarla yıkandığı geç sonbaharda 

yaprak örneği almak doğru değildir. 




Bonitet Ölçüsü Olarak Yapraklardaki Besin Maddeleri 

Bitki tarafından alınan besin maddelerinin miktarı beslenme üzerinde etkisi bulunan 

çeşitli  toprak,  iklim  ve  genetik  özelliklerle  sıkı  bir  ilişkiye  sahip  olduğundan, 

yapraklardaki  besin  maddesi  miktarı  çeşitli    çevre  koşullarını  da  kapsamına  alarak 

bunların elverişlilik derecelerini yansıtmaktadır. Bu yöntemin uygulanmasında dikkat 

edilecek  bazı  önemli  hususlar  vardır.  Bu  nedenle  çeşitli  ağaç  türleri  için 

yapraklardaki  bazı  besin  maddesi  konsantrasyonu  ile  bonitet  arasında  sıkı  ilişkiler 

bulunmuştur.  

Elverişli  yaprak  örneğinin  alım  zamanının  saptanmasıdır.  Bu  da  yapraklardaki 

büyüme hızının yavaşladığı, normal büyüklüğünü  aldığı  bir  zaman kesimidir.  Onun 

için  yapraklar  şiddetle  geliştiği  ilkbaharda  ve  bazı  besin  maddelerinin  yapraklardan 

gövdeye  döndüğü,  yağışlarla  yıkandığı  geç  sonbaharda  yaprak  örneği  almak  doğru 

değildir. 



Bu  periyotlarda  yaprakların  içerdiği 

besin maddesi konsantrasyonu bonitetin 

değil, 

mevsimlik 



değişimin 

göstergesidir. Onun için ön araştırma ile 

çeşitli bölgeler için elverişli örnek alma 

zamanının  saptanması  gerekmektedir. 

Bundan  başka  örneklerin  alındığı  bölge 

ne  kadar  dar  ise,  ilişki  o  kadar  sıkıdır. 

Onun  için  bu  yöntem  bol  yaprak 

analizine  gereksinme  gösterir.  Ayrıca 

hangi  besin  maddesinin  verimlilik  veya 

bonitet  ile  sıkı  bir  ilişkisi  olacağı 

peşinen  bilinmediğinden  birçok  besin 

maddesine  ait  analizlerin  yapılması 

gerekir.  Bu  nedenle  zaman  alıcı  ve 

pahalı bir yöntemdir. 




Potansiyel  Bonitet  Sınıflarının  Belirlenmesinde  Fiziksel  Çevre  Faktörlerinin 

Ölçü Olarak Alınması 

Bir  orman  ekosistemindeki  ağaçların  boy  veya  hacim  olarak  doğrudan  doğruya 

ölçülmesi toprak florasının veya yapraklardaki besin maddelerinin belirlenmesi ve bu 

değerlerin bonitet için esas alınması ile o ekosistemin bonitetti belirlenmiş olur. Fakat 

ölçülen  değerler  her  zaman  doğal  yetişme  ortamı  koşullarının  üretim  gücü  için  bir 

ölçü  olamaz.  İnsanların  ormanlar  üzerinde  bir  çok  olumlu  ve  olumsuz  etkiler 

yapması,  ağaçların  kendine  özgü  genetik  karakteristiklerinin  bulunması  başlıca 

nedenlerini oluşturur.  

Aşırı otlatma ve yararlanma, yapılan yangınlarla, ormanların önemli derecede zarara 

uğratılması,  insan  etkilerine  tipik  birer  örnektirler.  İşte  bu  şekilde  tahrip  edilmiş 

yerler ile, ağaçlandırılacak tarım alanları ve çıplak alanlar, tür değişikliğine gidilecek 

çevreler  için  ve  buna  benzer  durumlarda  söz  konusu  çevrenin  orman  ürünleri 

bakımından verimliliğini tahmin etme ve yaklaşık olarak belirleme amacı ile fiziksel 

çevre  faktörleri  denilen  fizyografik,  edafik  ve  klimatik  faktörler  ölçü  değeri  olarak 

alınırlar.

 

Şimdi fiziksel çevre faktörlerinin verimlilik ölçüsü olarak değerlendirilmesi 



üzerinde durulacaktır. 


Bonitet Ölçüsü Olarak Fizyografik ( Reliyef ) Faktörler 

Basit olarak belirlenebilmesi ve diğer çevre faktörleri üzerinde etkili olması nedeniyle 

bakı,  denizden  yükseklik,  yamaç  eğim  derecesi,  ormanın  yamaç  üzerindeki  lokal 

mevkii  (üst,  orta,  alt  yamaç),  arazi  yüzü  şekli  (düz,  içbükey,  dışbükey)  gibi  birtakım 

fizyografik  faktörlerin  bir  orman  yetişme  ortamı  verimliliğinin  göstergesi  olup 

olmadıkları araştırılmıştır.  

Bu araştırmalar sonucunda fizyografik faktörlerin verimlilik üzerindeki etki derecesini 

gösteren  basit  ve  çoğul  regresyon  denklemleri  elde  edilmiştir.  Örneğin  kavak 

ağaçlarının  boy  boniteti  ile  fizyografik  faktörler  arasındaki  ilişkileri  gösteren  şu 

regresyon denklemleri bulunmuştur: 



Y = 68.1- 1.36X

1

 – 3.08X

2

 + 3.51 X

3

 – 3.53X

4

      


bu denklemde: 

Y = metre cinsinden üst boy 

X

1

 = metre olarak denizden yükseklik 



X

2

 = bakı 



X

= meşcerenin yamaç üzerindeki yeri 



X

4

 = yamaç eğimidir. 




Üzerinde kavak olmayan bir yere ait bu değerler ölçülüp denklemde yerine konursa 

belirli yaşta kavak meşcerelerinin üst boyunun ne olacağı bulunur.  

Ülkemiz  koşullarında  kızılçam  meşcerelerinin  boy  artımı  ile  reliyef  faktörleri 

arasındaki  ilişkilere  ait  şu  sonuçlar  bulunmuştur.  Kızılçamların  boy  artımı  ile 

meşcerelerin yamaç üzerindeki yeri arasında bir ilişki vardır (r=0.603). Bu faktörün 

boy artımı üzerindeki etki derecesi tüm faktörlerin etki derecesinin %14’ü kadardır.   




Bonitet Ölçüsü Olarak Toprak Özellikleri 

Toprak,  orman  ağaçlarının  köklerini  içine  yayarak  tutunduğu,  böylece  uzun 

gövdelerinin  yükselmesini  sağladığı  bir  destek,  besin  ve  suyunu  temin  ettiği  bir 

beslenme  ortamıdır.  Toprak  derinliği,  tekstürü,  organik  madde  miktarı,  reaksiyonu, 

nemi  ve  çeşitli  mineral  besin  maddeleri  ve  buna  benzer  toprak  özellikleri,  üzerinde 

yaşadığı ormanın verim gücünü belirlemede bir ölçü olarak kullanılmak istenmiştir.  

Toprak  özelliklerinden  hangilerinin  ne  derecede  ölçü  olabileceğini  tespit  için  birçok 

araştırmalar  yapılmıştır.  Sonuç  olarak  ormanın  verimi  için  ölçü  alınabilecek  toprak 

özelliklerinin  türü  bölgeden  bölgeye  değişmektedir.  Antalya  bölgesinde  Kızılçam 

ormanlarında yapılan bir araştırma ile boy artımının % 83’ ünü etkileyen faktörlerin 

şu toprak özellikleri olduğu saptanmıştır: 

1. Toprağın yararlanabilir su tutma kapasitesi 

2. Organik madde miktarı 

3. Üst toprağın asitliliği 

4. A ve B horizonunda ki kil miktarı 

5. A ve B horizonunda ki iskelet miktarı  



Bonitet Ölçüsü Olarak İklim Verileri 

Dünya  üzerindeki  bitki  yayılışını  ve  yaşamını  sağlayan  veya  sınırlayan  faktörlerin 

genel  olarak  iklim  olduğu  düşünülürse,  bonitet  ölçüsü  olarak  alınacak  faktörler 

arasında iklimin en başta gelmesi gerekir. Fakat gerçekte iklim faktörü sadece geniş 

alanlardaki ormanların bölgesel verimliliği için kaba bir göstergedir. Özellikle yağış 

ve sıcaklık faktörleri, ancak benzer toprak özelliklerine sahip çeşitli coğrafi bölgeler 

için ormanın gelişim ölçüsü olarak alınabilir.  

Bitkilerin  gelişimi  ile  ışık,  sıcaklık  ve  su  arasındaki  ilişkiler  düşünülürse,  iklim 

verilerinin  bir  orman  ekosisteminin  üretim  gücü  üzerinde  ne  dereceye  kadar  etkili 

olduğu  kolayca  anlaşılır.  Özellikle  bu  husus  lokal  iklim  için  çok  önemlidir.  Fakat 

bütün bunlara karşın iklim, orman yetişme ortamlarının verimlilik ölçüsü olarak çok 

nadir hallerde kullanılmıştır.

 

Bunun başlıca iki nedeni vardır : 




1.) İklim etkisinin lokal arazi şekli ve toprak özellikleri tarafından önemli derecede 

değiştirilebilmesi, 

2.) Arazinin geçmişteki kullanış şekli ve ormana yapılan insan müdahalesinin verim üzerinde 

etkili olması. 

İklim verileri ile ormanın verim gücü arasındaki ilişkilerin matematik formüller ile ifade 

edilmeye çalışılmıştır. 

                                    

Tv.P.G.E 

I = CVP Index = ———————— 

                                   Ta. 1200 

Fakat yukarıdaki formül çok genel sonuçlar vermektedir. Onun için bu formülden, çeşitli su ve 

besin  ekonomisine  sahip  ekosistemlere  sahip  ekosistemlere  göre  artım  gücünü  hesaplamaya 

yarayan denklemeler geliştirilmiştir.  

Bu formül göz önünde tutularak  matematiksel bir  irdeleme yapılırsa, formülde sıcaklık, yağış, 

vejetasyon süresi radyasyon %’sinin artmasıyla verimliliğinde artacağı anlaşılır. Fakat bu Liebig 

ve Vater kanunlarına göre doğru olmaz. Ayrıca sıcaklık 30 °C yi aşınca ağaç türlerinin genetik 

özellikleri, fotoperiyodizm gibi faktörlerin de artımı kontrolü altında bulundurduğu düşünülürse 

genel  olarak  ağaçların  gelişimi  ile  iklim  faktörleri  arasında  sıkı  bir  ilişkide  elde  edilmesi 

olasılığı çok zayıflar.   




Potansiyel  Bonitet  Sınıflarının  Belirlenmesinde  Ölçü  Olarak  Alınabilecek  Canlı 

ve Cansız Çevre Faktörlerinin Kombinasyonu 

Bundan  önceki  bölümlerde  orman  yetişme  ortamlarının  verim  gücünü  tahmin 

edebilmek için

 

toprak



,

 iklim


arazi şekli

 

ve

 



toprak florasına

 

ait özellikler ayrı ayrı ele 



alınarak  bunların  verimlilik  göstergesi  olarak  durumları  incelenmişti.  Oysa  orman 

ekosisteminin  kalitesi  veya  verimliliği,  orman  ağaçlarının  ve  diğer  vejetasyonun 

üretim gücü üzerinde rol oynayan bütün faktörlerin toplu etkisinin bir sonucudur.   

Orman  ekosistemlerinin  verim  güçlerinin  göstergesi  aranırken

 

klimatik


,

 

edafik



,

 

fizyografik



 

ve

 



biyotik

 

faktörlerin  hepsinin  göz  önünde  bulundurulması  gerekir.  Bu 



nedenledir  ki  orman  ekosistemlerinin  verimliliklerini  belirleyebilmek  için  ne  kadar 

çok  faktör  hesaba  katılırsa,  o  derece  isabetli  bir  bonitet  ve  verimlilik  potansiyeli 

tahmin edilebilir. 

Ülkemizde Antalya civarındaki kızılçam ormanlarının boy artımı üzerinde arazi şekli 

ve  toprak  özelliklerinin  toplu etkisi  araştırılmış  ve  elde  edilen  sonuçlara göre  yamaç 

üst  kenarından  uzaklık,  ölü  örtü  kalınlığı,  A  ve  B  horizonlarının  yararlanılabilir  su 

tutma  kapasitesi, A horiznunun reaksiyonu ve kalınlığının  verimlilik  hususunda  ölçü 

olarak alınabilecekleri, bunların toplu etkisinin 50 yaşındaki kızılçam meşcerelerinin 

boy artımının %79’unu kontrolü altında bulundurduğu anlaşılmıştır.  



Orman Yetişme Ortamlarının Sınıflandırılması ve Haritalanması 

Orman  yetişme  ortamlarının  verim  güçlerinin  tahmini  ve  ana  karakteristiklerinin 

bilinmesi  için  bazı  ekolojik  faktörlerin  ayrıntılı  olarak  incelenmesi  ve  bunlara  göre 

belirli  bölge  veya  yörelerin  orman  yetişme  ortamı  olarak  en  önemli  özelliklerinin 

ortaya  konması  gerekir.  Diğer  bir  anlatımla  orman  yetişme  ortamlarının 

sınıflandırılması zorunluluğu vardır.   

Orman Yetişme Ortamlarının Sınıflandırılması Amaçları 

Orman yetişme ortamlarının sınıflandırılması ve haritalandırılmasının amaç ve yararları 

şu şekilde özetlenebilir: 

1)

 



Başarılı  bir  amenajman,  silvikültür  ve  işletme  planı  yapabilme  için  gerekli  temel 

bilgileri vermeyi  amaçlar  ayrıca  yöresel ve bölgesel ormancılık planlamasının  isabetli 

bir şekilde yapılabilmesini de sağlamış olur. 

2) Silvikültür ve işletme planlarının başarılı bir şekilde uygulanmasını sağlar. 

3)

Bir  ülkenin  genel  arazi  kullanma  politikasının  saptanmasında  da  orman  yetişme 



ortamlarının sınıflaması büyük önem taşır. Böylece gerçeğe uygun bir arazi kullanma 

planlaması yapılabilir. 

4)

 

Ormancılık  önlemlerinin  lokal  koşullara  göre  ayarlanmasını  sağlar.  O  yetişme 



ortamında  üretim  gücünün  artırılması  için  ne  gibi  olanakların  bulunduğunu  ortaya 

koyar 



Orman Yetişme Ortamlarının Sınıflandırılması

  

Orman  yetişme  ortamları  (orman  ekosistemleri)  sınıflamasında  yöntem  bakımından 

üzerinde  durulması  gerekli  başlıca  iki  husus  vardır.  Bunlardan  biri  yetişme 

ortamlarının  ayrılmasında  değer  ölçüsü  olarak  kullanılacak  faktörlerin  neler 

olacağıdır. İkincisi de meydana getirilen sınıflama birimlerinin sistematik isimleri ve 

kapsamlarının neler olacağı ve nasıl tanımlanacaklarıdır.  

Her  ülke  kendine  özgü  bir  sınıflandırma  sistemi  meydana  getirmiştir.  Fakat  yinede 

orman  yetişme  çevrelerinin  sınıflandırma  sistemlerinde  çeşitli  ülkelere  göre  ölçek 

olarak  alınan  faktörler  genel  hatlarıyla  birbirine  benzemektedir.  Bu  konuda  çeşitli 

ülkelerde  yapılan  araştırma  ve  uygulamalara  göre  orman  yetişme  çevrelerinin 

sınıflandırılması ve haritalanması için alınan

 

ölçü değerleri şu şekilde özetlenebilir: 



1)

 

Vejetasyon  bilgisi  esaslarına  göre  çeşitli  bitki  toplumları  bir  ölçü  değeri  olarak 



alınır. 

2)

 



Mevkii, iklim ve toprak karakteristikleri (fizyografik faktörler) ölçü olarak alınır. 

3) 


Vejetasyon  ve  fizyografik  faktörlerin  kombinasyonu  (birleştirilmiş  şekli)  ölçü 

olarak alınır.  




Orman Yetişme Ortamlarını Bölgesel ve Yöresel Olarak Sınıflandırma Birimleri 

Varlıklar sistematik olarak sınıflandırıldıklarında belirli özellikler bakımından birbirine 

benzeyenler  belirli  gruplarda  toplanırlar.  Bu  gruplamada  ilkin  çok  genel  özellikleri 

birbirine  benzeyenler  bir  araya  getirilir,  sonra  aynı  grup  içinde  bazı  özellikler 

bakımından farklılık gösterenler ayrı alt gruplara bölünür. 

Orman ekosistemlerinin taksonomik olarak sınıflandırılmasında kullanılan birimler en 

yükseğinden en basitine doğru şu şekilde sıralanabilir; 

1.

 

Orman yetişme bölgeleri 

2.

 

Orman yetişme yöreleri

  

3.

 

Orman yetişme birimleri

  

Orman Yetişme Bölgeleri (Orman Yetişme Ortamı Bölgeleri) 

Orman  yetişme  bölgesi  veya  yetişme  bölgesi  deyince  kendine  özgü  karakteristikleri 

olan  büyük  arazi  parçaları,  diğer  bir  deyime  geniş  coğrafi  bölgeler  anlaşılır.  Bu 

bölgelerin  ayrılmasında  geniş  mekan  içerisinde  etkili  olabilecek  ekolojik  özellikler 

ayrım ölçütü olarak alınır.

 

Bu özellikler bir yetişme bölgesini diğerinden bir bütün

 

olarak  ayırabilecek  makroiklim  ve  genel  arazi  şekilleridir.  Onun  için  orman 



yetişme bölgeleri şu şekilde tanımlanır: 


Orman yetişme bölgesi; 

Arazinin  morfolojik  yapısına  göre  yatay  yönde  yapılan  ve  geniş  bölgeleri  kapsayan 

bir  ayrım  ünitesidir  veya  makroiklim,  topoğrafik  yapı  bakımından  genel  olarak 

benzer  özelliklere  sahip  büyük  orman  bölgeleridir.  Bu  açıklamalardan  anlaşıldığına 

göre  bir  yetişme  bölgesi  içinde  denizden  yükseklik  bakımından  farklı  vejetasyon 

kuşakları,  çeşitli  lokal  iklim  mozaikleri  bulunabilir.

 

Bu  tanımlamadan  anlaşılacağı 



üzere  orman  yetişme  bölgelerinin  ayrımında  birbirinden  büyük  farklılıklar  gösteren 

jeomorfoloji  ve  makroiklim  birer  ölçüt  olarak  alınmaktadır.  Böylece  yetişme 

bölgeleri kendine özgü karakteristikleri olan büyük jeomorfolojik bölgelerdir.  

 

Bundan  başka  içinde  egemen  olan  benzer  bitki  toplumu  yanında  orman  toplumu 



kompleksi,  genel  iklim  ve  arazi  şekli  karakteristikleri,  orman  toplumunun  gelişim 

bakımından  oldukça  büyük  benzerlikler  gösteren  taksonomik  birimler  olarak  da 

tanımlanabilir. 



Orman ekosistemi bölgelerinin (orman yetişme bölgeleri) şu özelliklere sahip olması 

gerekmektedir:  

1) 

Her  bir  orman  ekosistem  bölgesi  makroiklimlerin  etkilerini,  ormancıya  ekolojik 



ilişkilerin farklılığını anlatacak şekilde yansıtmalıdır. 

2) 


Bir orman ekosistem bölgesi, orman ağaçları ile karakterize edilmelidir. 

3) 


Orman ekosistem bölgelerini temsil eden vejetasyon birlikleri öncü bitki grupları ( 

pionir ) değil son bitki grupları ( klimax ) olmalıdır. 

4) 

Ekosistem  bölgesi  serileri  geniş  coğrafi alanlarda  makroiklime  göre değişen  ağaç 



türü topluluklarını kapsamalıdır. 

5) 


Orman  ekosistem  bölgelerinin  tanıtımı  ve  haritalanması  bir  bölgedeki  lokal 

ekosistemlerin  çok iyi bilinen karakteristiklerine göre yapılmalı (arazi yüzü şekilleri, 

jeolojik özellikler, iklim, toprak özellikleri, vejetasyon ). 

6) 


Bölgeyi karakterize eden ekosistemler aktüel tipler olmalıdır. 


Orman Yetişme Yöreleri (Orman Yetişme Ortamı Yöreleri) 

Orman  yetişme  bölgeleri,  eğer  birbirine  bitişik  geniş  alanlarda,  orman  toplumunun 

bileşimi, ağaç türü karışımı, gelişim derecesi ve yetişme ilişkileri bakımından önem 

taşıyan jeomorfolojik, jeolojik, klimatik farklılıklara sahipse o zaman yetişme ortamı 

yöreleri gruplarına veya bireysel yetişme ortamı yörelerine ayrılır. 

Orman  yetişme  yörelerinin  ayrılmasında  ölçü  olarak  alınan  bölgesel  iklimin 

farklılıkları,  vejetasyon  bileşimi,  ağaç  türlerinin  rekabeti,  meşcerelerin  gelişim 

değişiklikleri üzerinde farklı etkiler meydana getirecek iklim koşullarının bir ifadesi 

olmalıdır. Bir yetişme ortamı yöresinde lokal olarak farklı iklim ve toprak özellikleri 

olabilir.

 

Onun  için;  orman  yetişme  yöreleri,  yöresel  ekolojik  özellikler  bakımından 

farklılık  arzeden  orman  yetişme  yerleridir.  Bu  yöresel  ekolojik  özellikler  iklim, 

jeoloji, jeomorfoloji ve bitki toplumları gibi karakteristiklerdir.  

Kontinental  iklim  ve  deniz  iklimi,  ultrabazik  ve  kalker  anataşlar,  yüksek  dağlık  ve 

orta  dağlık  bölgeler,  srin  nemli  göknar,  kayın  ormanları  ve  soğuk  bölgeler  kurakçıl 

sarıçam  ormanları  gibi  farklı  ekolojik  özellikler  bu  hususta  birer  örnek  ve  ayrım 

ölçüsü olarak verilebilir. 



Yetişme Ortamı Birimleri 

Bir  yetişme  yöresi  içinde  lokal  iklim  ve  lokal  toprak  özellikleri  bakımından 

birbirinden  kolayca  ayrılabilecek  yerler  varsa  bunlar  yetişme  ortamı  birimleri  veya 

yetişme ortamı üniteleri olarak ayrılır.

 

Bu ünitelerin her biri 



bitki toplumu, arazi şekli, 

jeolojik  temel

  ve  buna  bağlı  olarak 

toprak  özellikleri

  bakımından  kendine  özgü 

karakteristiklere  sahiptir.  Onun  için  yetişme  ortamı  birimleri  jeomorfolojik,  jeolojik, 

pedolojik  ve  vejetasyon  bilgisi  esaslarının  kombinasyonuna  göre  ayrılmış  orman 

ekosistemi  birimleridir.

 

Örneğin  :  kurak  yamaçların,  asit  kumlu  toprakları  üzerinde 



meşe ormanı, ıslak tabanların balçık toprakları üzerinde dişbudak ormanları gibi. 

Orman  yetişme  ortamı  birimleri  o  şekilde  sınıflandırılmalıdır  ki  ormancılık 

uygulaması bakımından aynı muameleye tabi tutulacak bir orman alanlarını kapsasın. 

Bu yüzden orman işletmesi ve tekniği bakımından önemli olan birimlerdir.  


JKB:  Üst  jura  kalker-dolomitik  kalker  yapılar 

üzerinde gelişmiş yetişme ortamları. 

Dik ve sarp yamaçlar, orta ve yüksek dağlık orman 

kuşağı,  batı,  güneybatı  ve  güney  bakılı  genelde 

iskelet yapılar ve çürüntülü müll tipi humus. Çs ve 

KnG birlikleri. 

 

EK:  Eosen  fosilli/yumrulu  kireçtaşları  üzerinde 

gelişmiş  yetişme  ortamları.  Yüksek  dağlık  orman 

kuşağı, taşlık kayalık yağılar hakim, çürüntülü mül 

tipi humus. Çs, GÇsÇk ve yer yer Kn 




Orman Ekosistemlerin Verim Güçlerinin Arttırılması Olanakları 

Dünya  üzerindeki  orman  ekosistemlerinin  pek  azı  optimum  derecede  bir  verim 

gücüne sahiptir. Birçokları canlı ve cansız çevre faktörlerinden bir veya bir kaçının 

yetersizliği  veya  olumsuz  yöndeki  etkileri  ile  optimum  altı  verime  sahip 

bulunmaktadır.  

Orman  ekosistemlerinin  normalin  altında  verim  gücüne  sahip  olanlarını  optimum 

düzeye çıkarmak, optimum verim gücüne sahip olanlarda bu durumun devamlılığını 

sağlamak amacı ile birtakım önlemler alınabilir.  

Bunlar:

  

1. Koruyucu önlemler 



2. Islah önlemleri olmak üzere başlıca iki grup altında toplanabilir.  


Koruyucu Önlemler 

Koruyucu  önlemler,  belirli  bir  ekosistemin  doğal  dengesinin  bozulmaması  için 

alınacak  çeşitli  önlemlerdir.  Orman  ekosisteminde  normal  madde  ve  enerji  akımını 

değiştirecek her türlü zararı etkiye karşı alınacak koruyucu nitelikli önlemler bu gruba 

girer.  

Orman  vejetasyonu  hayvansal  ve  bitkisel  zararlara,  toprak  taşınmalarına,  yangın 

rüzgar,  çığ  ve  otlatma  zararlarına  karşı  koruyacak  çeşitli  önlemler  bu  hususta 

verilecek tipik örneklerden bir kaçını oluştururlar.  

Orman  fidanlıklarında,  genç  fidanların  aşırı  güneşlenmeye  karşı  korunması  için 

gölgeleme ve yabani otlarla savaş yöntemleri bu hususta örnek verilebilir. 




Islah Önlemleri 

Orman  ekosistemlerindeki  çeşitli  faktörlerin  verim  üzerindeki  etkileri  bazı  ıslah 

önlemleri ile önemli derecede arttırılabilir.

  

Elverişsiz  su  ekonomisinin  düzeltilmesi  için  bazı  önlemler  alınabilir.  Örneğin  fazla 



suyun  akıtılması  için  tekniğine  uygun  drenaj  hendekleri  açılabilir.  Yaş  yetişme 

ortamlarında  uygun  ağaçlandırma  tekniği  ile  fidan  dikilebilir.  Bunun  aksine  kurak 

olan eğimli arazilerde teras dikimi yapılarak kuraklığa karşı bir önlem alınmış olunur.  

Elverişsiz  toprak  derinliği  koşullarında  yüksek  oranda  bir  fizyolojik  derinlik 

oluşturabilen  ağaç  türleri  seçilerek  ağaçlandırma  yapılır.  Rüzgar  perdeleri  veya 

meşcere  mantosu  ile,  traşlama  kesimlerinin  dar  şeritler  halinde  yapılması  ile  yine 

meşcerenin elverişsiz nem koşulları düzeltilebilir. 

Yetişme ortamına uygun ağaç türleri seçip o ağaç türlerinin orada yetiştirilmesi de bir 

ıslah önlemidir.  Örneğin  besin  maddeleri bakımından  fakir bir  orman  ekosisteminde 

besin maddesi istekleri az olan ağaç türlerinin yetiştirilmesi bunun tipik bir örneğidir.

   



Elverişsiz  ekosistemlerin  ıslahı  için  çeşitli  yöntemler  vardır,  bunlarda  şu  şekilde 

sıralanabilir: 

1)

 

Elverişsiz  özelliklerin  bazı  mekanik  uygulamalarla  düzeltilmesi  (drenaj  kanalı 



açma, toprak işleme, gübreleme, sel deresi havzalarında teknik objeler kurma, çığlara 

karşı çitler, çığ köprüleri vb. yapılar). 

2)

 

Elverişli silvikültür ve ağaçlandırma tekniği uygulama 



3)

 

Genetik ıslah 



Bunlar  içerisinde  orman  ekolojisini  en  çok  ilgilendiren  ve  orman  topraklarının  besin 

ekonomisini  düzelterek  orman  ürünlerinin  arttırılmasını  sağlayan

  Ormancılıkta 

gübreleme 

konusu üzerinde durulacaktır. 




Ormancılıkta Gübreleme 

Ormancılıkta  gübreleme,  odun  ürününün  optimum  düzeye  yükseltilmesi  için  orman 

toprağında  eksik  olarak  bulunan  besin  maddelerinin  toprağa  verilmesidir.  Bugün 

ormancılıkta  gübrelemenin  yaralı  ve  ekonomik  olduğu  tartışma  götürmez  bir  şekilde 

saptanmış bulunmaktadır.  

Tarıma kıyasla ormancılıkta gübreleme uygulamasına çok geç başlanması ve öneminin 

ancak 30-40 yılda anlaşılmasının nedenleri şu şekilde sıralanabilir; 

1. 


Tarımda  vereceği  sonuç  1  yıl  içinde  kesinlikle  anlaşılabileceği  halde,  ormancılıkta 

birçok yıllardan sonra bir sonuç elde edilebilir.  

2. 

Ormancılıkta  yapılacak  gübrelemenin  ekonomik  olup  olmadığının  saptanmasında 



birçok güçlükler vardır. Bu güçlüklerin birisi ormancılığın uzun süreli bir işletme olması 

ve  bu  süre  içinde  odun  ve  gübre  fiyatlarının  nasıl  ve  hangi  oranda  değişeceğinin 

bilinmemesidir. 

3. 


Başarılı  bir  gübreleme  için  orman  ağaçlarının  beslenmesine  ve  beslenme  ile  artım 

arasındaki  ilişkilere  ait  temel  bilgilere  ihtiyaç  vardır.  Ormanın  beslenmesine  ait 

bilgilerimiz ise içinde bulunduğumuz yıllarda bile çok eksiktir. 

4. 


Odun ham  maddesi fiyatları ancak son yıllarda çok yükselmiş ve böylece gübreleme 

masraflarının fazlasıyla karşılanabileceği anca son 10 yıllarda belirgin ortaya çıkmıştır. 




Ormancılıkta Gübrelemenin Sağladığı Yararlar 

Orman toprağına verilen gübrelerin yararları şu şekilde özetlenebilir; 

1. 

Gübreleme  çeşitli  yaşlardaki  meşcerelerin  odun  ham  maddesi  artımını 



yükseltmektedir (%40-300).  

2. 


Gübreleme, silvikültür tekniği bakımından orman yetişme ortamının kötü yetişme 

koşullarını  ıslah  eden  bir  önlemdir.  Özellikle  ham  humusu  ayrıştırması,  toprak 

canlılarının aktivitesini artırması gibi etkiler bu hususta verilecek tipik örneklerdir.

  

3. 



Ormancılıkta  gübreleme  orman  korunması  hususunda  rol  oynayan  en  önemli 

önlemlerden biridir. 



Yüklə 128,03 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə