Not: kanun maddeleri sadece çalişmak isteyen öĞrencilere yardim amaciyla beliRTİLMİŞ olup, SINAVDA kanun maddeleriNİn yazilmamasi, doğru veya yanliş yazilmasi puanlamada dikkate alinmamaktadir ankara üNİversitesi hukuk faküLtesi



Yüklə 36,14 Kb.
tarix27.03.2018
ölçüsü36,14 Kb.
#34779
növüYazi

04.07.2015

NOT: KANUN MADDELERİ SADECE ÇALIŞMAK İSTEYEN ÖĞRENCİLERE YARDIM AMACIYLA BELİRTİLMİŞ OLUP, SINAVDA KANUN MADDELERİNİN YAZILMAMASI, DOĞRU VEYA YANLIŞ YAZILMASI PUANLAMADA DİKKATE ALINMAMAKTADIR.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

2014 - 2015 AKADEMİK YILI (4/A ve 4/B SINIFLARI)

KIYMETLİ EVRAK HUKUKU BÜTÜNLEME SINAVI

CEVAP ANAHTARI

Sınav Yönergesi: 1- Sınav süresi 80 dakikadır. 2- Kanun kullanılmayacaktır. 3- Başka kâğıt verilmeyecektir. 4- Cevaplar gerekçeli olmalıdır. 5- Lütfen yazınızın okunaklı olmasına özen gösteriniz. 6- Toplam on adet soru olup her bir soru 10’ar puan değerindedir. 7- Hangi sorunun cevaplandığı açık olduğu sürece istenilen sorudan başlanılabilir. 8- Şekil içindeki italik yazılar imza anlamına gelmektedir.


Düzenleme Yeri: ANKARA Düzenleme Tarihi: 15.05.2015

Türkiye İş Bankası A.Ş.

Yenimahalle Şubesi/ANKARA

Hesap No: 62-4717 2585346 IBAN: TR62 0006 4000 0014 2172 5853 46

İşbu çek karşılığında Lütfi LİBASÇI emrine yalnız #20.000.- TL# ödeyiniz.

Hesap Sahibi: Dursun DEMİR

Dursun Demir Ziraat Bankası A.Ş.

Vergi Kimlik No: 123456789 (adına)

Basım Tarihi: 07.02.2015 Ahmet KESKİN - Ahmet Keskin

Genel Müdür Yardımcısı




SORU I

Yukarıda ön yüzü verilen çeki Dursun DEMİR’den teslim alan Lütfi LİBASÇI, çeki beyaz ciroyla Cemal CENGİZ’e teslim etmiştir. Senette yazılı olan 20.000 TL’nin yanına bir sıfır ekleyen Cemal CENGİZ, meblağı 200.000.- TL yaptıktan sonra herhangi bir ciro yapmadan çeki değişiklikten haberi olmayan Canan CAN’a teslim etmiştir. Canan CAN ise, çeki tam ciro ile Hasan HAS’a devretmiştir. Hasan HAS, çeki 01.06.2015 tarihinde Türkiye İş Bankası A.Ş. Şişli/İSTANBUL Şubesi’ne ibraz etmiştir.



(Her soru birbirinden bağımsızdır)

1) Ziraat Bankası A.Ş. adına atılan imza hukuken ne anlama gelmektedir? Somut olayla irtibatlandırarak açıklayınız (Not: Ahmet Keskin, Ziraat Bankası A.Ş.’yi tek başına temsile yetkilidir).

TTK m. 818/1/g gereğince çeklere de uygulanacak olan TTK m. 701/3’e göre muhatabın veya düzenleyenin imzaları hariç olmak üzere, poliçenin/çekin ön yüzüne atılan her imza aval şerhi sayılır. TTK m. 701/4 uyarınca, kimin için verildiği belirtilmemişse aval, düzenleyen için verilmiş sayılır.

TTK m. 794/2 uyarınca ise çeklerde aval, ancak muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir kişi veya çek üzerinde imzası bulunan bir kişi tarafından verilebilir. Görüldüğü üzere hükümdeki yasak muhatap banka ile sınırlı tutulduğundan, muhatap dışındaki bir bankanın aval beyanı hukuken geçerlidir.

Dolayısıyla Ziraat Bankası A.Ş. adına atılan imza aval anlamına gelmektedir ve bu aval TTK m. 701/4 uyarınca Dursun DEMİR lehine verilmiştir.

2) Türkiye İş Bankası A.Ş. Şişli/İSTANBUL Şubesi yetkilisi, ibraz süresinin geçmiş olduğunu ileri sürerek Hasan HAS’a ödeme yapmamıştır. Banka yetkilisinin bu davranışı doğru mudur?

TTK m. 796/1’de, çekin düzenlendiği yerin aynı yer olup olmamasına göre on günlük ve bir aylık ibraz süreleri öngörülmüştür. Anılan ibraz sürelerinin belirlenmesinde esas olan, çek üzerinde düzenleme ve ödeme yeri olarak gösterilen yerlerdir. Dolayısıyla çekin fiilen ibraz edildiği banka şubesinin bulunduğu yer, ibraz süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaz.

Somut olayda düzenleme yeri ve ödeme yeri ANKARA olduğundan (ödeme yeri için bkz. TTK m. 781/2), ibraz süresi 10 gündür. Düzenleme tarihi 15.5.2015 olan söz konusu çek, bu tarihi takip eden 10 gün içinde ibraz edilmediği için banka yetkilisinin iddiası yerindedir.

3) Çekin karşılıksız çıktığı bir ihtimâlde Hasan HAS, kimlere, hangi miktar (meblağ) için başvurabilecektir? Her bir başvuru borçlusu için ayrı ayrı belirtiniz.

TTK m. 818/1/ö gereğince çeklere de uygulanacak olan TTK m. 748 uyarınca, bir poliçe metni değiştirildiği takdirde, değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş kişiler değişmiş metne ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metne göre sorumlu olurlar.

Hasan HAS; Dursun DEMİR ve onun avalisti konumunda bulunan Ziraat Bankası A.Ş.’ne senetteki bedelde değişikliğe gidilmeden önceki bedel üzerinden, yani 20.000 TL üzerinden başvuruda bulunabilecektir.

Diğer başvuru borçlularından Lütfi LİBASÇI ve Canan CAN ise, değişik metne, yani 200.000 TL tutarındaki bedeli içeren metne göre imza attıklarından (200.000 TL’lik bir çeki ciro ettiklerinden) kendilerine karşı bu meblağ üzerinden başvuruda bulunulabilecektir.

Cemal CENGİZ ise, çeki beyaz ciro ile devraldığı ve ciro yapmaksızın sadece teslimle devrettiği için başvuru borçluları arasında yer almamaktadır.

4) Çekin karşılıksız çıktığı bir ihtimâlde, kendisine başvurulması üzerine Ziraat Bankası A.Ş., Dursun DEMİR’in imzasının sahte olduğu (taklit edildiği) gerekçesiyle Hasan HAS’a ödeme yapmaktan kaçınabilir mi?

TTK m. 818/1/g gereğince çeklere de uygulanacak olan TTK m. 702/2 uyarınca, aval veren kişinin teminat altına aldığı borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa da aval verenin taahhüdü geçerlidir.

Sahte imza, Dursun DEMİR’e, taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin mutlak def’i imkânı verse de, TTK m. 702/2’de sözü edilen anlamda şekle ait bir noksanlık teşkil etmez. Ortada Dursun DEMİR’e ait sahte de olsa dış görünüş itibarıyla, yani şeklen tamam olan bir taahhüt vardır. Bu yüzden Ziraat Bankası A.Ş.’nin iddiası yerinde değildir.




Düzenleme Yeri: ANKARA Düzenleme Tarihi: 02.01.2015

İşbu bono karşılığında TURTAŞ Gıda Ticareti Limited Şirketi’ne 10.000.- TL (OnbinTürkLirası) ödeyeceğim; ciro edilemez.

Dursun DEMİR

Dursun Demir

ANKARA
SORU II


Canan CAN’a ödeyiniz.

TURTAŞ Gıda Ticareti Limited Şirketi

(adına)

Tarık Tan

Cemal CENGİZ’e ödeyiniz.

Canan Can





Yukarıda ön ve arka yüzü verilen senet, 01.06.2015 tarihinde, Cemal CENGİZ tarafından ödenmek üzere Dursun DEMİR’e ibraz edilmiştir. Bunun üzerine Dursun DEMİR, aşağıdaki gerekçeleri ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınmıştır:



(Her bir seçenek birbirinden bağımsızdır)

1)Senet metninde «ciro edilemez» kaydı yer aldığı hâlde senet devredildiği için senet bedelinden sorumlu değilim.

TTK m. 778/1/e’nin atfı sonucu bonolar hakkında da uygulanacak olan TTK m. 681.1’e göre, her poliçe açıkça emre yazılı olmasa da ciro ve zilyetliğin geçirilmesi yoluyla devredilebilir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, düzenleyen, poliçeye “emre yazılı değildir” ibaresini veya aynı anlamı ifade eden bir kaydı koymuşsa, poliçe ancak alacağın temliki yoluyla devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukukî sonuçlarını doğurur. Diğer bir ifadeyle, TTK m. 681.2’deki şartın gerçekleşmesi hâlinde ortada nama yazılı bir poliçe/bono vardır.

İşte somut olayda, düzenleyen Dursun DEMİR’in senede koymuş olduğu “ciro edilemez” kaydı, Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere “emre yazılı değildir” anlamını ifade eden bir kayıt niteliği taşımaktadır. Dolayısıyla böyle bir kaydı içeren bono devredilebilir, ancak ortada nama yazılı bir bono olduğu için bu devir TTK m. 681.2 uyarınca alacağın temlikinin hukukî sonuçlarını doğurur.

Bu yüzden Dursun DEMİR’in iddiası yersizdir.

2)Senette «ciro edilemez» kaydının yer almasının bir sonucu olarak, TURTAŞ Gıda’dan aldığım gıda boyalarının son kullanma tarihi geçmiş olduğu için senet bedelinden sorumlu değilim.

Yukarıdaki soruda da belirtildiği üzere, somut olayda nama yazılı, dolayısıyla devri alacağın temlikinin hukukî sonuçlarını doğuran bir bono vardır. TBK m. 188/I uyarınca; borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Aynı yönde bkz. TTK m. 687/2.

Hâl böyle olunca düzenleyen Dursun DEMİR, nama yazılı bonoyu devreden TURTAŞ Gıda Ticareti Limited Şirketi’ne karşı sahip olduğu şahsî def’i niteliğindeki ayıp def’ini senedi devralanlara, bu arada Cemal CENGİZ’e karşı da ileri sürebilecektir.

Bu sebeple, Dursun DEMİR’in iddiası hukuken yerindedir.

3) “Ciro edilemez” kaydı senet metni yerine TURTAŞ Gıda Ticareti Limited Şirketi tarafından yapılan ciro şerhinde yer alsaydı, bu kaydın etkisi ne olurdu?

TTK m. 778/1/a gereğince bonolara da uygulanacak olan TTK m. 685/2 uyarınca, ciranta, senedin tekrar ciro edilmesini yasaklayabilir. Bu hâlde ciranta, senet sonradan kendilerine ciro edilmiş kişilere karşı sorumlu olmaz.

Görüldüğü üzere, cirantanın ciro şerhine koyduğu “ciro edilemez” kaydı, düzenleyenin senet metnine koyduğu “ciro edilemez” kaydından farklı olarak, senedi nama yazılı hâle getirmez, sadece sorumsuzluk kaydı niteliği taşır.

Dolayısıyla “ciro edilemez” kaydı senet metni yerine TURTAŞ Gıda Ticareti Limited Şirketi tarafından yapılan ciro şerhinde yer alsaydı, adı geçen şirket, Canan CAN’a karşı sorumlu olacak ancak senedi ondan devralan Cemal CENGİZ’e karşı sorumlu olamayacaktı.

SORU III

(D), hatır için 5.000.- TL’lik emre yazılı bir çek düzenlemiş ve lehtar (L)’ye teslim etmiştir. (L), bu çeki (C)’ye ciro etmiş ve çek (C) tarafından süresinde muhatap bankaya ibraz edilmiş, fakat çek bedelinin karşılıksız çıkması üzerine (C)’nin talebi üzerine çekin arkasına 05.06.2015 tarihinde çekin karşılıksız çıktığı ve hamil tarafından kanunî karşılık tutarının da kabul edilmediği yazılmış ve çek (C)’ye iade edilmiştir. Bunu takiben 10.06.2015 tarihinde (C), satın aldığı malın bedelini ödemek amacıyla söz konusu çeki ciro ile (H)’ye devretmiştir. (H) ise, bedelini tahsil etmek üzere çeki (D)’ye ibraz etmiştir.



(D), aşağıdaki gerekçeleri ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınmıştır:

(Her bir seçenek birbirinden bağımsızdır)

1)(H) lehine ciro, karşılıksızdır işleminin tesisinden sonra yapıldığı için, (H) yetkili hamil değildir.

TTK m. 793/1 uyarınca, protestonun düzenlenmesinden veya aynı nitelikteki bir belirlemeden veya ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ciro, ancak alacağın temlikinin sonuçlarını doğurur.

Dolayısıyla karşılıksızdır işleminin tesisinden sonra yapılan ciro, geçerli bir cirodur; bu cironun yetkili hamili belirlemede teşhis fonksiyonu vardır; bu ciro, normal, yani tespit işleminin tesisinden önce yapılan bir cirodan farklı olarak alacağın temlikinin sonuçlarını doğurmaktadır.

Bu sebeple, (D)’nin anılan gerekçeyle çek bedelini ödemeden kaçınması, hukuka uygun değildir.

2)Çek bedelinin karşılıksız çıkması durumu, noter tarafından düzenlenen bir belge olan «protesto» ile tespit edilmediği için sorumlu değilim.

TTK m. 808 uyarınca; «zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli;

a) Resmî bir belge, “protesto” ile,

b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla,

c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla,

sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir.»

Somut olayda yukarıdaki seçeneklerden ikincisi gerçekleştiğinden, (D) iddiasında haksızdır.

3)Söz konusu çeki hatır amacıyla düzenlediğim için (H)’ye karşı çek bedelinden sorumlu değilim.

Senedin hatır amacıyla verilmiş olması (D) ile (L) arasında ileri sürülebilecek şahsî bir def’iye vücut verir. Şahsî def’iler ise kural olarak sadece ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Bu kuralın istisnası, TTK m. 818/1/e’nin atfı sonucu çekler hakkında da geçerli olan TTK m. 687/1’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre; poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.

Yukarıda birinci soruda belirtildiği üzere somut olayda, çek üzerine karşılıksızdır beyanı düşüldükten sonra yapılan ciro vardır ve böyle bir ciro TTK 793/1 uyarınca alacağın temlikinin sonuçlarını doğurur.

Bu anlatılanlar karşısında karşılıksızdır işleminin yapılmasından önce yapılan ciro normal bir cironun hüküm ve sonuçlarını doğurduğundan, dolayısıyla sadece (H)’ye yapılan ciro alacağın temlikinin sonuçlarını doğurduğundan, (D)’nin (L)’ye karşı ileri sürebileceği şahsî def’i niteliğindeki hatır def’i, TTK m. 687/1’deki şartın gerçekleşmesi, yani (C)’nin senedi iktisap ederken bile bile (D)’nin zararına hareket etmiş olması kaydıyla (H)’ye karşı da ileri sürülebilir; aksi takdirde sürülemez.

Başarılar dileriz.

Prof. Dr. Asuman TURANBOY & Prof. Dr. İsmail KIRCA



Yüklə 36,14 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə