|
Neonatal ve erişkin havayolu arasında 5 majör anatomik fark vardır savı, yakında yapılan çalışmalarla bilimsel olarak desteklenmemekte
|
tarix | 21.06.2018 | ölçüsü | 445 b. | | #50518 |
|
Neonatal ve erişkin havayolu arasında 5 majör anatomik fark vardır savı, yakında yapılan çalışmalarla bilimsel olarak desteklenmemekte Neonatal ve erişkin havayolu arasında 5 majör anatomik fark vardır savı, yakında yapılan çalışmalarla bilimsel olarak desteklenmemekte Büyük çocuklar infant ve erişkin anatomisi arasında bir geçiş ortaya koyan havayolu özelliklerine sahiptir Negus ,ve Eckenhoff JE: Some anatomic considerations of the infant larynx influencing endotracheal anesthesia. Anesthesiology 1951; 12: pp. 401-410 Fink BR, and Demarest RJ: Anatomical background. In Fink BR, and Demarest RJ (eds) Cambridge, Mass: Harvard University Press, 1978, pp. 1-14 2.
Havayolu; burun, paranazal sinuslar, farinks, larinks Havayolu; burun, paranazal sinuslar, farinks, larinks Yenidoğan ve küçük çocukta nazal etkiler majör rol oynar Çocuklar geniş baş ve oksiputa sahiptir Supin pozisyonda havayolu obstrüksiyonuna yol açacak şekilde boyun fleksiyondadır
Kraniyal ektodermden menşe alır Kraniyal ektodermden menşe alır Duysal innervasyonu Trigeminal sinirin maksiller dalı ile sağlanır İnfantlar zorunlu burundan solur Burunda ön/arka obstrüksiyon (nazal konjesyon, stenoz, koanal atrezi) asfiksiye neden olabilir ve benzer şekilde genel anestezi altında havayolu yönetimini zorlaştırır İnfant olgunlaştıkça, solunum ve oral fonsiyonları koordine etme yeteneği artar
Önceki verilere göre; İnfantın ağızdan yeterince solumaya başlaması 3-5. ay Burun tıkalı olduğunda nazal solumadan oral solumaya dönüş yaşa bağımlıdır: 31-32 hf preterm infantın %8’i 35-36 hf daha matür preterm infantın %28’i full-term infantın %40’ı
Miller MJ, Carlo WA, Strohl KP, Fanaroff AA, and Martin RJ: Effect of maturation on oral breathing in sleeping premature infants. J Pediatr 1986; 109: pp. 515-519. Miller MJ, Martin RJ, Carlo WA, et al: Oral breathing in newborn infants. J Pediatr 1985; 107: pp. 465-469
“Bebek ani ölüm sendromunu” önlemede önemli bir mekanizma olduğu söylenen nazal obstrüksiyona yanıt olarak nazal solunumdan oral solunuma dönme yeteneği “Bebek ani ölüm sendromunu” önlemede önemli bir mekanizma olduğu söylenen nazal obstrüksiyona yanıt olarak nazal solunumdan oral solunuma dönme yeteneği Yavaş ve hızlı nazal oklüzyon uygulanmış 17 sağlıklı preterm (gestational age, 32 ± 1 weeks; postnatal age, 12 ± 2 days) nazalden oral solumaya geçti deAlmeida VL, Alvaro RA, Haider Z, et al: The effect of nasal occlusion on the initiation of oral breathing in preterm infants. Pediatr Pulm 1994; 18: pp. 374-378
Dil Dil Geçmişte; yenidoğanda dil oral kaviteye oranla rölatif olarak büyük ve özellikle yenidoğanda havayolunu kolayca tıkar??? MR çalışmaları; 1-11 yaş arası çocuklarda dil ve diğer yumuşak dokular oral kavitenin kemik yapıları ile ilişkili olarak orantısal büyür Arens R, McDonough JM, Corbin AM, et al: Linear dimensions of the upper airway structure during development: assessment by magnetic resonance imaging. Am J Respir Crit Care Med 2002
Anestezi indüksiyonu veya sedasyonla üst havayolu tıkanmasına dilin katkısı azdır Anestezi indüksiyonu veya sedasyonla üst havayolu tıkanmasına dilin katkısı azdır Tıkanma nazofaringeal ve epiglottik kollaps nedeniyle daha fazladır Dilin solunum yolunda tıkanmaya katkısı herhangi bir yaştaki hastadaki kadardır Baş ekstansiyonu hipofaringeal hava yolu açıklığını iyileştirmekle birlikte, dilin pozisyonunu gerektiği kadar değiştiremez Litman RS, Wake N, Chan LM, et al: Effect of lateral positioning on upper airway size and morphology in sedated children. Anesthesiology 2005; 103: pp. 484-488
Nazofarinks (burun delikleri ve sert damak arası) Retropalatal orofarinks (sert ve yumuşak damak arası) Orofarinks (yumuşak damaktan epiglota) Hipofariks (dil kökünden larinkse)
Duysal innervasyon: (N. trigeminus ve N. Glossofaringeal) Nazofaringeal tonsiller (adenoidler) çocuklarda nazofarinksin arka duvarında ve tavanında yerleşir Adenoidler yaşla atrofiye uğramakla birlikte, erken çocukluktaki büyüme burun solumasını tıkayabilir
Epiglot ucu-krikoid kıkırdağın alt kenarı Epiglot ucu-krikoid kıkırdağın alt kenarı Yutma-öksürme sırasında trakeal ağacı korur Seslenme organıdır
1 kemik: hyoid 1 kemik: hyoid 11 kıkırdak (tek tiroid, krikoid ve epiglottik kıkırdaklar ve çift aritenoidler,corniculate, cuneiform, ve triticea kıkırdaklar Tiroid kıkırdak –en büyük- arkada açık ve önde laringeal çıkıntı (Adem elması)
İnfant larinksi,klasik tanım, daha yukarda İnfant larinksi,klasik tanım, daha yukarda C3-4/C4-5 MR–BT, çocuklarda larinksin yukarı pozisyonunu doğruladı ve 2 yaşına kadar hyoid kemik C2-3 düzeyinde
Çocuklarda larinksin daha yukarda lokalizasyonu, dil kökü ve laringeal giriş arasındaki açı ve geniş oksiput nedeniyle infant boynunun hiperfleksiyonda olması nedeniyle boyun/omuz rulosu laringeal yapıların görüntülenmesini kolaylaştırır Çocuklarda larinksin daha yukarda lokalizasyonu, dil kökü ve laringeal giriş arasındaki açı ve geniş oksiput nedeniyle infant boynunun hiperfleksiyonda olması nedeniyle boyun/omuz rulosu laringeal yapıların görüntülenmesini kolaylaştırır Düz laringoskop bleydi epiglotun kaldırılmasını kolaylaştırır, eğri laringoskop bleydinin ucu ile, infant epiglotunu kaldırmak zordur Epiglot 4-5 yaşına kadar eğri bleyd ile görülecek şekilde forme olur
Mandibulanın retrognatik ve daha arkada pozisyonu Mandibulanın retrognatik ve daha arkada pozisyonu “Midfacial” hipoplazi ve dil kökü-laringeal giriş arasında aşırı bir açı (? 90) proksimale daha yakın yerleşim
Düz, geniş ve trakeaya paralel Düz, geniş ve trakeaya paralel
KLASİK BİLGİ KLASİK BİLGİ İnfant larinksi: en dar kısmı krikoid kıkırdak Erişkin larinksi:Rima glottis < 2 yaş çocuklarda MR ve BT çalışmaları sonucu
2 ay -13 yaş arası, propofol sedasyonu ve spontan soluyan 99 çocuk hasta-MR- 2 ay -13 yaş arası, propofol sedasyonu ve spontan soluyan 99 çocuk hasta-MR- Pediyatrik larinksin en dar kısımları glottik açıklık ve hemen vokal kord düzeyinin altı Tranvers ölçümlerde; larinks konik şekilde
Glottik açıklıktan geçen rölatif olarak geniş çapta bir tüp hemen kord vokallerin altında -subglottik veya krikoid halka- bölgesinde bir direnç ile karşılaşabilir Glottik açıklıktan geçen rölatif olarak geniş çapta bir tüp hemen kord vokallerin altında -subglottik veya krikoid halka- bölgesinde bir direnç ile karşılaşabilir Subglottik havayolunun büyümesi yaşamın ilk 2 yılında hızlıca oluşur 10-12 yaşında krikoid ve tiroid kıkırdaklar erişkin oranlara ulaşır, vokal kordlar ve dar subglottik bölgenin açısı ortadan kalkar
Krikoid halka içindeki submukoza, krikoid kıkırdağın perikondriyumu orta derece travma ile laserasyon, enfeksiyon, daha sonra obstrüksiyona yol açacak şekilde granülasyon dokusu oluşumuna yatkın 1997’de kaflı tüplerin infantlarda kullanımına yönelik öneri, yeni tip yatrojenik orijinli havayolu travmalarına yol açtı
Larinksin duysal ve motor innervasyonu: N. Vagus’un superior laringeal ve rekürrent laringeal dalları Larinksin duysal ve motor innervasyonu: N. Vagus’un superior laringeal ve rekürrent laringeal dalları Superior laringeal sinirin internal dalı supraglottik bölgenin duysal innervasyonunu, eksternal dalı krikotiroid kasın motor innervasyonunu sağlar Rekürrent laringeal sinir subglottik larinksin duysal innervasyonunu ve tüm diğer laringeal kasların motor innervasyonunu sağlar
Laringeal giriş ve Epiglotun alt yüzeyi N. Vagus tarafından innerve edilir Laringeal giriş ve Epiglotun alt yüzeyi N. Vagus tarafından innerve edilir Epiglotun üst yüzeyi ve vallekula N. Glossofaringeal tarafından innerve edilir Düz bleyd ile vagal refleks ve bradikardi- hipotansiyon riski artar Eğri bleyd ile, bleyd ucu dil kökü ve epiglot arasındaki köşeye yerleştiğinden bradikardi riski azalır
Çocuk ağladığında aşırı ekstraluminal basınçlar etkisi ile çok esnek olan trakea ve bronşlar kollabe olur Çocuk ağladığında aşırı ekstraluminal basınçlar etkisi ile çok esnek olan trakea ve bronşlar kollabe olur Havayollarının bu duyarlılığı yaşla ters ilişkilidir Hava yolu obstrüksiyonu olan çocukların sakin kalması temel bir gereksinimdir Dinamik havayolu kollapsından sakınılmalı
ETT yerleştirmeden önce, yaşamı sürdüren istemli soluma çabalarını deprese edebilen veya ortadan kaldırabilen Sedatif ve opioidler dikkatli kullanılmalı ETT yerleştirmeden önce, yaşamı sürdüren istemli soluma çabalarını deprese edebilen veya ortadan kaldırabilen Sedatif ve opioidler dikkatli kullanılmalı
Work of breathing (WOB) -basınç ve volüm ürünü- Work of breathing (WOB) -basınç ve volüm ürünü- Full-term bebeğin oksijen tüketimi (4- 6 mL/kg/dak) erişkinin 2 katıdır (2-3 mL/kg/dak) İnfant ve çocuklarda küçük-havayolları direnci- WOB’un çoğunu açıklar
WOB’u (hava akımına direnç) artıran nedenler solunum yetmezliğine yol açabilir WOB’u (hava akımına direnç) artıran nedenler solunum yetmezliğine yol açabilir Uzun ve küçük çaplı bir ETT, tıkalı bir tüp/ dar havayolu WOB’u artırır Oksijen tüketimi ve oksijen talebi artar Artmış oksijen talebi ile başlangıçta solunum hızı artar
Diyafragma ve interkostallerde Type I kas liflerinin -uzamış tekrarlayıcı hareketlere izin verir-yüzdesi yaşla değişir (preterm infant < full-term infant < 2 yaş çocuk) Yenidoğan ve infantta WOB’u artıran herhangibir durum solunum kaslarını erişkine kıyasla daha fazla yorar C02 RETANSİYONU VE HİPOKSEMİ
Faringeal havayolu açıklığının idamesi anestezi indüksiyonunda ve trakeal ekstübasyon sonrası önemli Havayolunun anatomik yapısı Faringeal havayolu idamesini sağlayan fizyolojik mekanizmalar Ciddi hipoksemiye yol açan faringeal obstrüksiyondan sorumlu risk faktörleri
Faringeal havayolunun açıklığı karşıt iki güç arasındaki denge ile belirlenir Faringeal havayolunun açıklığı karşıt iki güç arasındaki denge ile belirlenir I. Diyafragma ve eksternal interkostal kaslar gibi inspiratuvar kasların kasılmasıyla faringeal havayolunda ortaya çıkan negatif basınç farkı, ekstratorasik havayollarının kollabe olmasına neden olur II. Faringeal havayolunda kollabe olma yönündeki bu eğilim, faringeal havayolu dilatatör kasların kasılmasıyla ortaya çıkan güçlerle karşılanır
Hem inspiratuvar kasların hem de üst havayolundaki motor nöronların aktiviteleri nöral mekanizmalarla düzenlenir Hem inspiratuvar kasların hem de üst havayolundaki motor nöronların aktiviteleri nöral mekanizmalarla düzenlenir Hipoksemi ve hiperkapni faringeal motor nöronların güçlü bir uyaranıdır PaO2 ve PaCO2 rölatif olarak yüksek eşik düzeye ulaşıncaya dek, faringeal kas aktivitesi oluşmaz
Nöral mekanizmalar en iyi uyanıklılık sırasında etkendir ve açık bir faringeal havayolu sağlar Nöral mekanizmalar en iyi uyanıklılık sırasında etkendir ve açık bir faringeal havayolu sağlar bilinç düzeyi azalır faringeal dilatatör kasların aktivitesi inspiratuvar kasların aktivitesine kıyasla daha fazla azalır Nöral dengenin kaybı ve faringeal havayolunun daralması
Wheatley JR, Tangel DJ, Mezzanotte WS et al. Influence of sleep on response to negative airway pressure of tensor palatini muscle and retropalatal airway. J Appl Physiol 1993; 75: 2117–2124.
Nöral Х Anatomik mekanizmalar Nöral Х Anatomik mekanizmalar Nöral mekanizmalar deprese ise, faringeal havayolu açıklığı farinksin anatomik yapısına dayanır ve olası anomalilerden etkilenir Yumuşak dokularla çevrili faringeal havayolu, en dışta kemik yapılarla rijit bir kutu içindedir Yumuşak doku miktarı, kemik yapının büyüklüğü ile faringeal havayolu lümenindeki değişimler “Anatomik denge modeli” ile açıklanır
Yenidoğanda nöronal mekanizmalar sınırlı Yenidoğanda nöronal mekanizmalar sınırlı “Yaşam rölatif olarak kollabe olabilen bir faringeal havayolu ile başlar” Efektif faringeal dilatatörlerin yokluğunda yenidoğan havayolunun açıklığının sürdürülebilmesi pozitif basınçlı havayolu desteği gerektirir
Reed WR, Roberts JL, Thach BT. Factors influencing regional patency and configuration of the human infant upper airway. J Appl Physiol 1985; 58: 635–644.
İnfantlarda büyük kranyuma kıyasla küçük maksilla ve mandibula ile ortaya çıkan anatomik dengesizlik yaşamın ilk yılında düzelir ve yaşın ilerlemesi ile faringeal havayolunda kollapsa eğilim iyileşir İnfantlarda büyük kranyuma kıyasla küçük maksilla ve mandibula ile ortaya çıkan anatomik dengesizlik yaşamın ilk yılında düzelir ve yaşın ilerlemesi ile faringeal havayolunda kollapsa eğilim iyileşir İnfantlarda uyku sırasında obstrüktif apne sıklığı postnatal 2-7. haftada en fazla, bu süreçten sonra anlamlı derecede azalır Kato I, Franco P, Groswasser J et al. Frequency of obstructive and mixed sleep apneas in 1 023 infants. Sleep 2000; 23: 487–92.
Çocuklukta kraniyofasiyal büyüme, mandibulanın daha fazla büyümesi ile, 12 yaşından önce % 70 oranında tamamlanır Çocuklukta kraniyofasiyal büyüme, mandibulanın daha fazla büyümesi ile, 12 yaşından önce % 70 oranında tamamlanır Çocukluk döneminde anatomik yapı daha stabil ve faringeal havayolu destek olmaksızın açıktır Çocukluk çağında adenoid-tonsil hipertrofisi fasiyal büyümenin faringeal havayolu idamesindeki yararlı etkilerine karşı özellikte Isono S. Developmental changes of pharyngeal airway patency: implications for pediatric anesthesia. Pediatric Anesthesia 2006; 16: 109–22.
İntravenöz anestezikler ve sedatifler hipoglossal sinir aktivitesini, frenik sinir aktivitesine kıyasla daha fazla azaltır İntravenöz anestezikler ve sedatifler hipoglossal sinir aktivitesini, frenik sinir aktivitesine kıyasla daha fazla azaltır Anestezikler üst havayolunun solunum merkezini sabit kimyasal uyarı (PaO2, PaCO2 ve pH) etkisinde direkt ve doz-bağımlı olarak baskılar Ketamin açık havayolu sağlar ancak, salivasyon artışı havayolu açılma basıncı ve havayolu direncini artırır, yararlı etkisi baskılanır
Dikkatli bir medikal ve cerrahi öykünün alınması Dikkatli bir medikal ve cerrahi öykünün alınması Üst havayolu yapılarının muayenesi Öyküde; uyku sırasında soluma, horlama/OSA varlığı ve uyku postürünün sorgulanması ve dokümantasyonu Faringeal havayolunun kollabe olma özelliği ve nöronal ve anatomik mekanizmaların katkısı gelişme sırasında değişir Anestezi sırasında faringeal havayolu idamesi için uygulanacak stratejiler her yaş grubunda farklıdır
Yenidoğanda; Yenidoğanda; Maske ventilasyonunda olası zorluklara karşı ekstra önlemler alınmalı Genel anestezi indüksiyonu öncesi mümkünse intravenöz yol yerleştirilmeli Cerrahi girişim sonunda yenidoğan anesteziden tam uyandığında ve yeterli soluduğunda trakeal tüp çekilmeli Ekstübasyon sonrası spontan solunumda torakoabdominal senkronizasyona dikkat edilmeli Isono S, Tanaka A, Nishino T. Lateral position decreases collapsibility of the passive pharynx in patients with obstructive sleep apnea. Anesthesiology 2002; 97: 780–85.
CPAP olmaksızın yapılan Chin lift havayolu açıklığını iyileştirmez Jaw thrust manevrası Chin lift ve CPAP’a kıyasla adenoidektomi yapılan çocuklarda üst havayolu obstrüksiyonunu azaltmakta en etkili manevradır Lateral pozisyon “recovery position” hava yolu manevralarının etkinliğini dramatik olarak artırır, tek başına havayolu ölçütünü iyileştirir
Dostları ilə paylaş: |
|
|