Neonatal ve erişkin havayolu arasında 5 majör anatomik fark vardır savı, yakında yapılan çalışmalarla bilimsel olarak desteklenmemekte



Yüklə 445 b.
tarix21.06.2018
ölçüsü445 b.
#50518



Neonatal ve erişkin havayolu arasında 5 majör anatomik fark vardır savı, yakında yapılan çalışmalarla bilimsel olarak desteklenmemekte

  • Neonatal ve erişkin havayolu arasında 5 majör anatomik fark vardır savı, yakında yapılan çalışmalarla bilimsel olarak desteklenmemekte

  • Büyük çocuklar infant ve erişkin anatomisi arasında bir geçiş ortaya koyan havayolu özelliklerine sahiptir

  • Negus ,ve Eckenhoff JE: Some anatomic considerations of the infant larynx influencing endotracheal anesthesia. Anesthesiology 1951; 12: pp. 401-410

  • Fink BR, and Demarest RJ: Anatomical background. In Fink BR, and Demarest RJ (eds) Cambridge, Mass: Harvard University Press, 1978, pp. 1-14 2.



Havayolu; burun, paranazal sinuslar, farinks, larinks

  • Havayolu; burun, paranazal sinuslar, farinks, larinks

  • Yenidoğan ve küçük çocukta nazal etkiler majör rol oynar

  • Çocuklar geniş baş ve oksiputa sahiptir

  • Supin pozisyonda havayolu obstrüksiyonuna yol açacak şekilde boyun fleksiyondadır



Kraniyal ektodermden menşe alır

  • Kraniyal ektodermden menşe alır

  • Duysal innervasyonu Trigeminal sinirin maksiller dalı ile sağlanır

  • İnfantlar zorunlu burundan solur

  • Burunda ön/arka obstrüksiyon (nazal konjesyon, stenoz, koanal atrezi) asfiksiye neden olabilir ve benzer şekilde genel anestezi altında havayolu yönetimini zorlaştırır

  • İnfant olgunlaştıkça, solunum ve oral fonsiyonları koordine etme yeteneği artar



Önceki verilere göre;

  • Önceki verilere göre;

  • İnfantın ağızdan yeterince solumaya başlaması 3-5. ay

  • Burun tıkalı olduğunda nazal solumadan oral solumaya dönüş yaşa bağımlıdır:

  • 31-32 hf preterm infantın %8’i

  • 35-36 hf daha matür preterm infantın %28’i

  • full-term infantın %40’ı

  • Miller MJ, Carlo WA, Strohl KP, Fanaroff AA, and Martin RJ: Effect of maturation on oral breathing in sleeping premature infants. J Pediatr 1986; 109: pp. 515-519. Miller MJ, Martin RJ, Carlo WA, et al: Oral breathing in newborn infants. J Pediatr 1985; 107: pp. 465-469



“Bebek ani ölüm sendromunu” önlemede önemli bir mekanizma olduğu söylenen nazal obstrüksiyona yanıt olarak nazal solunumdan oral solunuma dönme yeteneği

  • “Bebek ani ölüm sendromunu” önlemede önemli bir mekanizma olduğu söylenen nazal obstrüksiyona yanıt olarak nazal solunumdan oral solunuma dönme yeteneği

  • Yavaş ve hızlı nazal oklüzyon uygulanmış 17 sağlıklı preterm (gestational age, 32 ± 1 weeks; postnatal age, 12 ± 2 days) nazalden oral solumaya geçti

  • deAlmeida VL, Alvaro RA, Haider Z, et al: The effect of nasal occlusion on the initiation of oral breathing in preterm infants. Pediatr Pulm 1994; 18: pp. 374-378



Dil

  • Dil

  • Geçmişte; yenidoğanda dil oral kaviteye oranla rölatif olarak büyük ve özellikle yenidoğanda havayolunu kolayca tıkar???

  • MR çalışmaları;

  • 1-11 yaş arası çocuklarda dil ve diğer yumuşak dokular oral kavitenin kemik yapıları ile ilişkili olarak orantısal büyür

  • Arens R, McDonough JM, Corbin AM, et al: Linear dimensions of the upper airway structure during development: assessment by magnetic resonance imaging. Am J Respir Crit Care Med 2002



Anestezi indüksiyonu veya sedasyonla üst havayolu tıkanmasına dilin katkısı azdır

  • Anestezi indüksiyonu veya sedasyonla üst havayolu tıkanmasına dilin katkısı azdır

  • Tıkanma nazofaringeal ve epiglottik kollaps nedeniyle daha fazladır

  • Dilin solunum yolunda tıkanmaya katkısı herhangi bir yaştaki hastadaki kadardır

  • Baş ekstansiyonu hipofaringeal hava yolu açıklığını iyileştirmekle birlikte, dilin pozisyonunu gerektiği kadar değiştiremez

  • Litman RS, Wake N, Chan LM, et al: Effect of lateral positioning on upper airway size and morphology in sedated children. Anesthesiology 2005; 103: pp. 484-488



  • Nazofarinks (burun delikleri ve sert damak arası)

  • Retropalatal orofarinks (sert ve yumuşak damak arası)

  • Orofarinks (yumuşak damaktan epiglota)

  • Hipofariks (dil kökünden larinkse)



  • Duysal innervasyon:

  • (N. trigeminus ve N. Glossofaringeal)

  • Nazofaringeal tonsiller (adenoidler) çocuklarda nazofarinksin arka duvarında ve tavanında yerleşir

  • Adenoidler yaşla atrofiye uğramakla birlikte, erken çocukluktaki büyüme burun solumasını tıkayabilir



Epiglot ucu-krikoid kıkırdağın alt kenarı

  • Epiglot ucu-krikoid kıkırdağın alt kenarı

  • Yutma-öksürme sırasında trakeal ağacı korur

  • Seslenme organıdır



1 kemik: hyoid

  • 1 kemik: hyoid

  • 11 kıkırdak (tek tiroid, krikoid ve epiglottik kıkırdaklar ve çift aritenoidler,corniculate, cuneiform, ve triticea kıkırdaklar

  • Tiroid kıkırdak –en büyük- arkada açık ve önde laringeal çıkıntı (Adem elması)



İnfant larinksi,klasik tanım, daha yukarda

  • İnfant larinksi,klasik tanım, daha yukarda

  • C3-4/C4-5

  • MR–BT, çocuklarda larinksin yukarı pozisyonunu doğruladı ve 2 yaşına kadar hyoid kemik C2-3 düzeyinde



Çocuklarda larinksin daha yukarda lokalizasyonu, dil kökü ve laringeal giriş arasındaki açı ve geniş oksiput nedeniyle infant boynunun hiperfleksiyonda olması nedeniyle boyun/omuz rulosu laringeal yapıların görüntülenmesini kolaylaştırır

  • Çocuklarda larinksin daha yukarda lokalizasyonu, dil kökü ve laringeal giriş arasındaki açı ve geniş oksiput nedeniyle infant boynunun hiperfleksiyonda olması nedeniyle boyun/omuz rulosu laringeal yapıların görüntülenmesini kolaylaştırır

  • Düz laringoskop bleydi epiglotun kaldırılmasını kolaylaştırır, eğri laringoskop bleydinin ucu ile, infant epiglotunu kaldırmak zordur

  • Epiglot 4-5 yaşına kadar eğri bleyd ile görülecek şekilde forme olur



Mandibulanın retrognatik ve daha arkada pozisyonu

  • Mandibulanın retrognatik ve daha arkada pozisyonu

  • “Midfacial” hipoplazi ve dil kökü-laringeal giriş arasında aşırı bir açı (? 90)

  • proksimale daha yakın yerleşim



Düz, geniş ve trakeaya paralel

  • Düz, geniş ve trakeaya paralel





KLASİK BİLGİ

  • KLASİK BİLGİ

  • İnfant larinksi:

  • en dar kısmı krikoid kıkırdak

  • Erişkin larinksi:Rima glottis

  • < 2 yaş çocuklarda MR ve BT

  • çalışmaları sonucu



2 ay -13 yaş arası, propofol sedasyonu ve spontan soluyan 99 çocuk hasta-MR-

  • 2 ay -13 yaş arası, propofol sedasyonu ve spontan soluyan 99 çocuk hasta-MR-

  • Pediyatrik larinksin en dar kısımları glottik açıklık ve hemen vokal kord düzeyinin altı

  • Tranvers ölçümlerde; larinks konik şekilde



Glottik açıklıktan geçen rölatif olarak geniş çapta bir tüp hemen kord vokallerin altında -subglottik veya krikoid halka- bölgesinde bir direnç ile karşılaşabilir

  • Glottik açıklıktan geçen rölatif olarak geniş çapta bir tüp hemen kord vokallerin altında -subglottik veya krikoid halka- bölgesinde bir direnç ile karşılaşabilir

  • Subglottik havayolunun büyümesi yaşamın ilk 2 yılında hızlıca oluşur

  • 10-12 yaşında krikoid ve tiroid kıkırdaklar erişkin oranlara ulaşır, vokal kordlar ve dar subglottik bölgenin açısı ortadan kalkar





  • Krikoid halka içindeki submukoza, krikoid kıkırdağın perikondriyumu orta derece travma ile laserasyon, enfeksiyon, daha sonra obstrüksiyona yol açacak şekilde granülasyon dokusu oluşumuna yatkın

  • 1997’de kaflı tüplerin infantlarda kullanımına yönelik öneri, yeni tip yatrojenik orijinli havayolu travmalarına yol açtı













Larinksin duysal ve motor innervasyonu: N. Vagus’un superior laringeal ve rekürrent laringeal dalları

  • Larinksin duysal ve motor innervasyonu: N. Vagus’un superior laringeal ve rekürrent laringeal dalları

  • Superior laringeal sinirin internal dalı supraglottik bölgenin duysal innervasyonunu, eksternal dalı krikotiroid kasın motor innervasyonunu sağlar

  • Rekürrent laringeal sinir subglottik larinksin duysal innervasyonunu ve tüm diğer laringeal kasların motor innervasyonunu sağlar



Laringeal giriş ve Epiglotun alt yüzeyi N. Vagus tarafından innerve edilir

  • Laringeal giriş ve Epiglotun alt yüzeyi N. Vagus tarafından innerve edilir

  • Epiglotun üst yüzeyi ve vallekula N. Glossofaringeal tarafından innerve edilir

  • Düz bleyd ile vagal refleks ve bradikardi- hipotansiyon riski artar

  • Eğri bleyd ile, bleyd ucu dil kökü ve epiglot arasındaki köşeye yerleştiğinden bradikardi riski azalır





Çocuk ağladığında aşırı ekstraluminal basınçlar etkisi ile çok esnek olan trakea ve bronşlar kollabe olur

  • Çocuk ağladığında aşırı ekstraluminal basınçlar etkisi ile çok esnek olan trakea ve bronşlar kollabe olur

  • Havayollarının bu duyarlılığı yaşla ters ilişkilidir

  • Hava yolu obstrüksiyonu olan çocukların sakin kalması temel bir gereksinimdir

  • Dinamik havayolu kollapsından sakınılmalı



ETT yerleştirmeden önce, yaşamı sürdüren istemli soluma çabalarını deprese edebilen veya ortadan kaldırabilen Sedatif ve opioidler dikkatli kullanılmalı

  • ETT yerleştirmeden önce, yaşamı sürdüren istemli soluma çabalarını deprese edebilen veya ortadan kaldırabilen Sedatif ve opioidler dikkatli kullanılmalı



Work of breathing (WOB) -basınç ve volüm ürünü-

  • Work of breathing (WOB) -basınç ve volüm ürünü-

  • Full-term bebeğin oksijen tüketimi (4- 6 mL/kg/dak) erişkinin 2 katıdır (2-3 mL/kg/dak)

  • İnfant ve çocuklarda küçük-havayolları direnci- WOB’un çoğunu açıklar



WOB’u (hava akımına direnç) artıran nedenler solunum yetmezliğine yol açabilir

  • WOB’u (hava akımına direnç) artıran nedenler solunum yetmezliğine yol açabilir

  • Uzun ve küçük çaplı bir ETT, tıkalı bir tüp/ dar havayolu WOB’u artırır

  • Oksijen tüketimi ve oksijen talebi artar

  • Artmış oksijen talebi ile başlangıçta solunum hızı artar

  • Artmış WOB sürdürülebilir değildir



  • Diyafragma ve interkostallerde Type I kas liflerinin -uzamış tekrarlayıcı hareketlere izin verir-yüzdesi yaşla değişir (preterm infant < full-term infant < 2 yaş çocuk)

  • Yenidoğan ve infantta WOB’u artıran herhangibir durum solunum kaslarını erişkine kıyasla daha fazla yorar

  • C02 RETANSİYONU VE HİPOKSEMİ





  • Faringeal havayolu açıklığının idamesi anestezi indüksiyonunda ve trakeal ekstübasyon sonrası önemli

  • Havayolunun anatomik yapısı

  • Faringeal havayolu idamesini sağlayan fizyolojik mekanizmalar

  • Ciddi hipoksemiye yol açan faringeal obstrüksiyondan sorumlu risk faktörleri



Faringeal havayolunun açıklığı karşıt iki güç arasındaki denge ile belirlenir

  • Faringeal havayolunun açıklığı karşıt iki güç arasındaki denge ile belirlenir

  • I. Diyafragma ve eksternal interkostal kaslar gibi inspiratuvar kasların kasılmasıyla faringeal havayolunda ortaya çıkan negatif basınç farkı, ekstratorasik havayollarının kollabe olmasına neden olur

  • II. Faringeal havayolunda kollabe olma yönündeki bu eğilim, faringeal havayolu dilatatör kasların kasılmasıyla ortaya çıkan güçlerle karşılanır





Hem inspiratuvar kasların hem de üst havayolundaki motor nöronların aktiviteleri nöral mekanizmalarla düzenlenir

  • Hem inspiratuvar kasların hem de üst havayolundaki motor nöronların aktiviteleri nöral mekanizmalarla düzenlenir

  • Hipoksemi ve hiperkapni faringeal motor nöronların güçlü bir uyaranıdır

  • PaO2 ve PaCO2 rölatif olarak yüksek eşik düzeye ulaşıncaya dek, faringeal kas aktivitesi oluşmaz





Nöral mekanizmalar en iyi uyanıklılık sırasında etkendir ve açık bir faringeal havayolu sağlar

  • Nöral mekanizmalar en iyi uyanıklılık sırasında etkendir ve açık bir faringeal havayolu sağlar

  • Anestezi / Uyku durumu

  • bilinç düzeyi azalır

  • faringeal dilatatör kasların aktivitesi inspiratuvar kasların aktivitesine kıyasla daha fazla azalır

  • Nöral dengenin kaybı ve faringeal havayolunun daralması

  • Wheatley JR, Tangel DJ, Mezzanotte WS et al. Influence of sleep on response to negative airway pressure of tensor palatini muscle and retropalatal airway. J Appl Physiol 1993; 75: 2117–2124.



Nöral Х Anatomik mekanizmalar

  • Nöral Х Anatomik mekanizmalar

  • Nöral mekanizmalar deprese ise, faringeal havayolu açıklığı farinksin anatomik yapısına dayanır ve olası anomalilerden etkilenir

  • Yumuşak dokularla çevrili faringeal havayolu, en dışta kemik yapılarla rijit bir kutu içindedir

  • Yumuşak doku miktarı, kemik yapının büyüklüğü ile faringeal havayolu lümenindeki değişimler “Anatomik denge modeli” ile açıklanır





Yenidoğanda nöronal mekanizmalar sınırlı

  • Yenidoğanda nöronal mekanizmalar sınırlı

  • “Yaşam rölatif olarak kollabe olabilen bir faringeal havayolu ile başlar”

  • Efektif faringeal dilatatörlerin yokluğunda yenidoğan havayolunun açıklığının sürdürülebilmesi pozitif basınçlı havayolu desteği gerektirir

  • Reed WR, Roberts JL, Thach BT. Factors influencing regional patency and configuration of the human infant upper airway. J Appl Physiol 1985; 58: 635–644.



İnfantlarda büyük kranyuma kıyasla küçük maksilla ve mandibula ile ortaya çıkan anatomik dengesizlik yaşamın ilk yılında düzelir ve yaşın ilerlemesi ile faringeal havayolunda kollapsa eğilim iyileşir

  • İnfantlarda büyük kranyuma kıyasla küçük maksilla ve mandibula ile ortaya çıkan anatomik dengesizlik yaşamın ilk yılında düzelir ve yaşın ilerlemesi ile faringeal havayolunda kollapsa eğilim iyileşir

  • İnfantlarda uyku sırasında obstrüktif apne sıklığı postnatal 2-7. haftada en fazla, bu süreçten sonra anlamlı derecede azalır

  • Kato I, Franco P, Groswasser J et al. Frequency of obstructive and mixed sleep apneas in 1 023 infants. Sleep 2000; 23: 487–92.







Çocuklukta kraniyofasiyal büyüme, mandibulanın daha fazla büyümesi ile, 12 yaşından önce % 70 oranında tamamlanır

  • Çocuklukta kraniyofasiyal büyüme, mandibulanın daha fazla büyümesi ile, 12 yaşından önce % 70 oranında tamamlanır

  • Çocukluk döneminde anatomik yapı daha stabil ve faringeal havayolu destek olmaksızın açıktır

  • Çocukluk çağında adenoid-tonsil hipertrofisi fasiyal büyümenin faringeal havayolu idamesindeki yararlı etkilerine karşı özellikte

  • Isono S. Developmental changes of pharyngeal airway patency: implications for pediatric anesthesia. Pediatric Anesthesia 2006; 16: 109–22.



İntravenöz anestezikler ve sedatifler hipoglossal sinir aktivitesini, frenik sinir aktivitesine kıyasla daha fazla azaltır

  • İntravenöz anestezikler ve sedatifler hipoglossal sinir aktivitesini, frenik sinir aktivitesine kıyasla daha fazla azaltır

  • Anestezikler üst havayolunun solunum merkezini sabit kimyasal uyarı (PaO2, PaCO2 ve pH) etkisinde direkt ve doz-bağımlı olarak baskılar

  • Ketamin açık havayolu sağlar ancak, salivasyon artışı havayolu açılma basıncı ve havayolu direncini artırır, yararlı etkisi baskılanır



Dikkatli bir medikal ve cerrahi öykünün alınması

  • Dikkatli bir medikal ve cerrahi öykünün alınması

  • Üst havayolu yapılarının muayenesi

  • Öyküde; uyku sırasında soluma, horlama/OSA varlığı ve uyku postürünün sorgulanması ve dokümantasyonu

  • Faringeal havayolunun kollabe olma özelliği ve nöronal ve anatomik mekanizmaların katkısı gelişme sırasında değişir

  • Anestezi sırasında faringeal havayolu idamesi için uygulanacak stratejiler her yaş grubunda farklıdır



Yenidoğanda;

  • Yenidoğanda;

  • Maske ventilasyonunda olası zorluklara karşı ekstra önlemler alınmalı

  • Genel anestezi indüksiyonu öncesi mümkünse intravenöz yol yerleştirilmeli

  • Cerrahi girişim sonunda yenidoğan anesteziden tam uyandığında ve yeterli soluduğunda trakeal tüp çekilmeli

  • Ekstübasyon sonrası spontan solunumda torakoabdominal senkronizasyona dikkat edilmeli

  • Isono S, Tanaka A, Nishino T. Lateral position decreases collapsibility of the passive pharynx in patients with obstructive sleep apnea. Anesthesiology 2002; 97: 780–85.



  • CPAP olmaksızın yapılan Chin lift havayolu açıklığını iyileştirmez

  • Jaw thrust manevrası Chin lift ve CPAP’a kıyasla adenoidektomi yapılan çocuklarda üst havayolu obstrüksiyonunu azaltmakta en etkili manevradır

  • Lateral pozisyon “recovery position” hava yolu manevralarının etkinliğini dramatik olarak artırır, tek başına havayolu ölçütünü iyileştirir



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə