Kurt Gödel (1906-1978)
221
A
vusturya-Macaristan ‹mparatorlu¤u’na ba¤l› Çekosla-
vakya do¤umlu, Viyana’da e¤itim görmüfl, tarihin cilve-
si sonucu, önce Çek, sonra Avusturyal› (1929), Alman
iflgalinden sonra istenci d›fl›nda Alman olan (1938) ve son ola-
rak da 1948’de Amerikan vatandafll›¤›na geçmifl matematikçi ve
mant›kç›. 20’nci yüzy›l›n en önemli mant›kç›s›, hatta Aristo’dan
beri tarihin en büyük mant›kç›s› olarak bilinir.
Matematiksel ve mant›ksal teoremleriyle felsefeyi ve düflün
dünyas›n› Einstein çap›nda etkilemifl kiflilerden biridir.
Babas› bir dokuma fabrikas› sahibiydi. Akla ve mant›¤a ön-
celik
verirdi.
Annesi ise ço-
cuk e¤itimin er-
ken yaflta baflla-
mas› gerekti¤ine
inananlardand›:
Gödel 10 yafl›n-
dayken
mate-
mati¤i, dinleri
ve dilleri ö¤reni-
yordu.
Amerika Öncesi
Doymak bilmeyen merak›ndan dolay› çocuklu¤unda Niçin
Bey ad› verilmifltir. 6-7 yafllar›nda romatizmal ateflten mustarip
olmufl, neyse ki atlatm›flt›r. Alman okullar›nda okumufl, hayat›
boyunca Çekçe ö¤renmemifltir. Liseyi üstün baflar›yla bitirdikten
sonra, 18 yafl›nda kuramsal fizik okumak üzere Viyana Üniver-
sitesi’ne gitmifl, ama Mate-
matik Bölümü’ne geçmifl.
Tarihle ilgilenmifl, Goet-
he’nin renk kuram›n› ve
Newton elefltirisini ve
Kant’› okumufltur. Dogma-
tik bilimsel düflünceleriyle
pek örtüflmese de “Viyana
çevresi”ne dahil olmufltur.
Bolonya’da Hilbert’in ma-
tematiksel mant›k üzerine
verdi¤i bir seminere gitmifl,
ard›ndan Hilbert’le Acker-
mann’›n 1928’de yay›mla-
d›klar› Kuramsal Mant›¤›n
Temelleri kitab›n› okumufl,
burada sorulan “matemati-
¤in taml›¤›” sorusunu bir
y›l içinde olumlu yan›tla-
m›fl ve doktoras›n› alm›flt›r.
Doktoras›n› ald›ktan
sonra Amerika’ya yapt›¤›
seyahatlerin ve yo¤un çal›flman›n Gödel’i depresyona sürükledi-
¤i söyleniyor ama depresyonun nedeni daha derin olmal›. Çal›fl-
malar›na bir süre ara verdikten sonra 1937’de Seçim Beliti’nin
(SB’nin) ve Süreklilik Hipotezi’nin (SH’nin) kümeler kuram›n›n
di¤er belitlerinden (s›ras›yla ZF ve ZFC’den) ba¤›ms›z oldu¤u-
222
Gödel’in okul karnesi.
Bütün dersler pekiyi, sadece matematik iyi...
nu kan›tlamaya
çal›fl›r. ‹stedi¤ini
tam baflaramasa
da, bu önerme-
lerin yanl›fll›¤›-
n›n kan›tlana-
mayaca¤›n› ka-
n›tlar.
1938’de, ai-
lesinin karfl› ç›k-
mas›na karfl›n, kendisinden on yafl büyük, Viyana’da bir gece ku-
lübünde dansözlük yapan ve daha önce evlenip boflanm›fl, üstü-
ne üstlük bir de Katolik (Gödel’in ailesi kat› Lüteriyendi, bir tür
Protestan yani) olan Adele Nimbursky (k›zl›k ad› Porkert) ile ev-
lenmifltir. Çocuklar› olmam›flt›r.
Avrupa’dan Kaç›fl
Ayn› y›l, Avusturya Nazi Almanyas› taraf›ndan iflgal edilin-
ce, doçentlik kald›r›l›r ve Gödel üniversiteye yeni bafltan baflvur-
mak zorunda kal›r. Viyana çevresindeki yak›n arkadafllar›n›n
Yahudi olmas› Gödel’in aleyhine olur ve kötü sa¤l›¤›na karfl›n
askerlik yapmaya elveriflli bulunur. Böylece üniversite yerine sa-
vafla gitme tehlikesi belirir. Bir gece bir grup Nazi gencinin sal-
d›r›s›na u¤rar, h›rpalan›r, gözlükleri k›r›l›r, neyse ki Adele flem-
siyesiyle gençleri da¤›tmay› becerir! Art›k Avrupa’da kalmama-
s› gerekti¤ini anlar.
Savafl bafllad›¤›ndan Atlantik Okyanusu’nu geçerek Ameri-
ka’ya gitmek tehlikelidir. Transsiberya treniyle Avrupa’dan ka-
çarlar. Önce Japonya, sonra Pasifik’i aflarak San Fransisco’ya
var›rlar (4 Mart 1940). Trenle Amerika’y› Bat›’dan Do¤u’ya ge-
çerler. Gödel, daha önce birkaç kez ziyaret etti¤i Princeton ‹leri
Araflt›rma Enstitüsü’nde çal›flmaya bafllar. SB’nin ve SH’nin ba-
¤›ms›zl›¤› makalesini burada yay›mlar.
223
Oscar Morgenstein’in objektifinden Einstein ile Gödel
Princeton’da kendisinden 27 yafl daha büyük olan ve 7 y›l
önce Amerika’ya göç etmifl olan Einstein’la tan›flm›fl ve yak›n
dostluk kurmufltur.
Tanr›’n›n Varl›¤›n›n Kan›t›
‹lgi alan› matematikten felsefeye ve fizi¤e kayar. Yaflambo-
yu hayran kalaca¤› Leibniz’i, ayr›ca Kant ve Husserl’i okur.
1970’lerin bafl›nda, Leibniz’in Tanr›’n›n Ontolojik Kan›t›’n›n
bir çeflitlemesini sa¤da solda dostlar› aras›nda da¤›t›r. Ünlü
mant›kç› Solovay, 1985’te yap›lan ve benim de kat›ld›¤›m kü-
çük bir toplant›da, Gödel’den “therefore G exists” yani “demek
ki G vard›r” sözleriyle biten mektuplar ald›¤›n› söylemifltir. Bu-
224
Gödel’in ilk aritmetik defteri, 1912-1913
radaki G, tabii ki ‹ngilizce Tanr› demek olan God’›n ilk harfi-
dir, ancak G, ayr›ca Gödel’in de ilk harfidir!
Yaflam› boyunca çok sayg› duyuldu¤unu ve birçok ödülle
onurland›r›ld›¤›n› herhalde söylemeye gerek yoktur. 1951’de
Einstein Ödülü’nü alm›flt›r ve Julien Schwinger’la birlikte bu
ödülü alan ilk kiflidir.
Ölümü
Gödel, çekingen ve içine kapan›kt›. Eksantrik bir kiflili¤i var-
d›. Örne¤in yaz ortas›nda k›fll›k giysilerle dolafl›rd›. Buzdolab›
gaz›yla zehirlenebilece¤ine inan›r, yaz k›fl demeden evinde kap›
pencere aç›k otururdu. Hortlaklara inan›rd›. Ayr›ca s›k s›k has-
talanan, sa¤l›ks›z biriydi, ancak doktorlar›n tavsiyesine uymaz,
hatta dediklerinin tam tersini uygulard›.
1940’larda kanamal› bir ülser geçirdi.
Doktora gitmeyi reddetti¤inden ölümle
burun buruna geldi ve ancak acil kan nak-
liyle hayat› kurtar›labildi.
1955’te Einstein ölünce daha da içine
kapand›. En yak›n›ndakiyle bile telefonda
konuflmay› tercih etti. Biriyle buluflmas›
gerekti¤inde yerini ve zaman›n› titizlikle
belirler ve o saatte randevu yerinden çok
uzakta bir yerde olurdu. 1975’te Ulusal Bilim Madalyas› kendi-
sine verildi¤inde Washington’a gidip Gerald Ford’u görmeyi red-
detti. Baz› güçlerin iyili¤i gömdü¤ü gibi tuhaf inançlara kap›ld›.
Kötü insanlar›n kendisini zehirleyeceklerine inand›¤› için,
kendi yapt›¤› yemekleri bile yemez, sadece eflinin yapt›¤› yemek-
leri yerdi. 1977’de efli Adele hastal›k sonucu yemek yapamaz
hale gelince, Gödel yemek yemeyi tümüyle reddetmifltir. Bir i¤-
ne bir iplik kalan Gödel Princeton Hastanesi’ne kald›r›l›r ve or-
da da yeme¤i reddedince, iki hafta sonra yetersiz beslenmeden
ve afl›r› kilo kayb›ndan, Türkçesiyle açl›ktan ölür.
225
Gödel’in Matemati¤e Katk›lar›
Bugünkü modern matematiksel mant›¤›n Gödel’in eseri ol-
du¤u rahatl›kla söylenebilir. Çok genç bir yaflta, daha henüz
23’ündeyken, aritmetikte do¤rulu¤u ya da yanl›fll›¤› kan›tlana-
mayan önermelerin mutlaka olmak zorunda oldu¤unu kan›tla-
m›flt›r (Birinci Eksiklik Teoremi, yay›mlanmas› 1931). Gödel en
çok bu teoremiyle bilinir. Biraz daha matematiksel olarak ifade
edecek olursak, Eksiklik Teoremi flunu söyler: Do¤al say›lar›,
toplamay› ve çarpmay› ifade edecek güçte olan ve neyin belit
olup olmad›¤› anlafl›labilen çeliflkisiz bir sistemde, do¤ru olan
ama kan›tlanamayan bir önerme olmak zorundad›r.
Gödel böylece matematikte biçimcili¤i savunan Hilbert ve
Russell gibilerinin düflüncelerine önemli bir darbe indirmifl olur.
Ayr›ca bir kuram›n (yani bir belit sisteminin) her modelinde
(yani sistemin belitlerinin do¤ru oldu¤u her evrende) do¤ru olan
bir önermenin mutlaka matematiksel bir kan›t› oldu¤unu da ka-
n›tlam›flt›r (1929, Taml›k Teoremi; bu y›l kaybetti¤imiz Leon
Henkin, Gödel’in Taml›k Teoremi’nin asl›ndan çok daha basit
ve anlafl›l›r bir kan›t›n› vermifltir.
Gödel ayr›ca, ZFC’nin Süreklilik Hipotezi’ni yanl›fllayamaya-
ca¤›n› kan›tlam›flt›r (1938, makalenin yay›mlanmas› 1940). Bu
makalesinde infla edilebilir evren kavram›n› tan›mlar. ‹nfla edile-
bilir evren, kümeler kuram›n›n en basit kümeleriyle ve en basit ifl-
lemleriyle infla edilebilen kümeler toplulu¤udur; kümeler kuram›-
n›n en basit ve en küçük modelidir. Gödel hem SB’nin hem de
SH’nin bu evrende do¤ru oldu¤unu kan›tlar, dolay›s›yla bu iki
önermenin yanl›fl oldu¤unu s›ras›yla ZF ve ZFC kan›tlayamaz.
As›l gürültü koparan 1931 Eksiklik Teoremi’nin temel fikri
oldukça basittir. Gödel, “ben kan›tlanamam” diyen matematik-
sel bir tümce yazmay› baflar›r. Bu tümcenin kan›t› olsa, sistem
çeliflkili olurdu. Demek ki sistem çeliflkisizse tümcenin kan›t›
olamaz. Tümcenin kan›t› olmad›¤›ndan, “ben kan›tlanamam”
tümcesi do¤rudur. Demek ki matematik çeliflkisizse, “ben kan›-
226
tlanamam” tümcesi do¤rudur ama kan›tlanamaz. Gödel, bu
tümceyi yazmak için do¤al say›lar›, toplamay› ve çarpmay› kul-
lanm›flt›r; matematiksel tümceleri ve kan›tlar› aritmetikte say›-
larla kodlam›flt›r. Bu kodlamaya göre her tümcenin ve her kan›-
t›n bir “Gödel say›s›” vard›r.
Belki de bu aflamada, matemati¤in dilinde, “ben yanl›fl›m”
ya da “bu tümce yanl›flt›r” diyen bir tümcenin yaz›lamayaca¤›-
n› belirtmemiz gerekiyor. Yoksa, bu tümce ne do¤ru ne de yan-
l›fl olaca¤›ndan, bir çeliflki elde ederiz.
Gödel’in ikinci Eksiklik Teoremi birincisinden de felsefidir:
Bu teoreme göre, do¤al say›lar›, toplamay› ve çarpmay› anlaya-
cak güçte olan bir matematik sistemi hiçbir zaman kendisinin
çeliflkisiz oldu¤unu kan›tlayamaz.
Bu teorem, matemati¤in çeliflkili ya da çeliflkisiz oldu¤unu
söylemiyor, sadece çeliflkisiz oldu¤unun kan›tlanamayaca¤›n›
söylüyor. (Matemati¤in çeliflkili oldu¤u – e¤er matematik çelifl-
keliyse elbette – kan›tlanabilir; bunun için matematikte bir çelifl-
ki bulmak ya da 0 = 1 eflitli¤ini kan›tlamak yeterlidir.)
Gödel’in bu teoremi öylesine bir sürprizdi ki, 1930’da Kö-
nigsberg’de bu konuda ilk konuflmas›n› verdi¤inde, kimse bu te-
oremin tam olarak ne anlama geldi¤ini anlayamam›flt›. Hatta
büyük mant›kç› Bertrand Russell bile flaflk›na dönmüfl, “Ne ya-
ni 2 + 2’nin art›k 4 de¤il de 4,001 oldu¤unu mu düflünece¤iz?”
diyebilmifltir. Teoremin de¤erini ilk anlayanlardan biri ünlü ma-
tematikçi John von Neumann’d›r.
Gödel’in bu teoremi matematikçilerin u¤rafl dallar›na olan
sonsuz güvenini k›rm›flt›r elbet. Öte yandan, bu teorem gerçe¤e
sadece biçimsel olarak ve mant›kla ulafl›lamayaca¤›n› kan›tlaya-
rak, insanlar›n bilgisayarlardan en az›ndan bu konuda daha üs-
tün olduklar›n› göstermifltir.
Kaynakça
Bu makale için en çok Wikipedia’dan ve Jim Holt’un “What were Einstein and Gö-
del talking about?” adl› (The New Yorker, 28 fiubat 2005) makalesinden yararlan›lm›flt›r.
227
Dostları ilə paylaş: |