2
Kozmik Doktrin
Yazan Dion Fortune
İngilizce'den tercüme eden Güneş Davenport
Altın Şafak üyesi Dion Fortune'ın gerçek adı Violet Firth'ti, birçok kitap yazmıştır, bunların arasında:
"Mistik Kabala", "Psişik Korunma", "Ezoterik Örgütler ve Görevleri", "Bir İnisiyenin Eğitimi ve
Çalışması", "Uygulamalı Maji", "Pratik Okültizm" ve birkaç okült roman vardır. "Ölüm Kapısından
Geçiş" kitabı Türkçeye çevrilmiştir ve sitemizde eleştirilmiştir, ayrıca "Aşkın ve Evliliğin Ezoterik
Felsefesi" kitabı da Dharma yayınları tarafından yeni yayınlanmıştır. Bu kitaplar Dion Fortune'in kendine
has stili ve ilaveleri ile birlikte az çok Altın Şafak öğretilerini izlemektedir ve biraz Teosofik etkiler
taşımaktadır. "Kozmik Doktrin" okült temalarına rağmen tamamen farklı bir eserdir. Zira medyomik
kanaldan tebliğ edilmiştir, oysa Altın Şafak öğretileri bazı istisnalar hariç medyomik çalışmalara fazla
itibar etmez. Bu bilgileri tebliğ eden
Bedensiz Varlığın Sokrates olduğu söylenmektedir.
Bilgiler karmaşık
ve ihtilaflıdır, kabul edip etmemek okura kalmıştır. Ancak belirtildiği gibi mecazi olarak ele almak daha
doğru olur. Tercüme eden Güneş Davenport'u titiz çalışmasından dolayı ve sitemizde yayınlanma izni
verdiği için teşekkür ederiz. Bu yazı ayrıca Güneş Davenport'un sitesinde de bulunmaktadır.
BAŞLARKEN
Öğretilerin bu bölümü 1923-1924 yıllarında içsel planlardan (fizik ötesi varlık düzeyleri/âlemleri) tebliğ
edilmiştir. Tebliği yapan, yüksek boyutlardan ruhsal bir varlıktır. En son enkarnesindeki kimliği bilindiği
halde açıklanmamaktadır; sadece çok tanınmış bir filozof ve öğretmen olduğu söylenebilir. Ezoterik
terminolojiye göre bu kişi 'Büyük Üstat'lardan biridir.
Öğretilerinin amacı, 'Kozmik Kanun'un daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve düşüncelerin kaynağına doğru
yönlendirilmesi için
farkındalığı genişletmektir.
Aynı zamanda bu öğretiler, önemli ezoterik bilgiler için
temel teşkil etmeleri ve şimdiye kadar genel okuyucunun ulaşamadığı konulara açıklık getirmeleri
açısından ele alınmalıdır. Ancak, fark edileceği üzere, kavramların somut zihnimizin sınırlarını aşan
niteliği nedeniyle çok fazla sembol kullanımı gerekmiştir.
Bu öğretilerden en iyi şekilde yararlanabilmesi için, okuyucunun tefekkür yapması ve belli bir gelişme
disiplini içinde olması önerilebilir.
Ezoterik öğretilerde kullanılan 'Üstat' kelimesi, burada taşıdığı 'Üstat/Öğrenci' şeklindeki anlamı yanında,
'Üstat/Mürit' bağıntısını çağrıştırması nedeniyle medyumun doğal seçimi olmayabilirdi. Ancak, bu
çalışmada, Batı Ülkelerinde 'Kadim Hikmet' arayışını canlandıranlar tarafından standartlaştırılmış
terimleri, mümkün olduğunca yabancı kelimeleri ayıklayarak kullanmak uygun görülmüştür.
'Logos' kelimesinin metinde tercih edilmesinin nedeni, dinsellikle bir bağlantı kurulmaması içindir.
Burada sözü geçen Üstat'lar, kendi sübjektif durumlarının ürünü olan 'cennet' boyutlarından bahseden bazı
bedensiz varlıklardan çok daha ileri bir tekâmül aşamasında bulunurlar. Üstat'lar genellikle, özenle
seçilmiş ve yetiştirilmiş kanallar aracılığıyla, spritüel açıdan değer taşıyan, tutarlı bilgiler aktarırlar.
'Makro kozmik Plan' varlıkları arada sırada içinde bulundukları koşullarla ilgili sorulara yanıt
vermişlerdir. Konuya yabancı okurlara bilgi vermesi amacıyla, aşağıda üç kısa açıklamaya yer verilmiştir.
Bu bilinçler, enkarne olma zorunluluğunu aşmış, yeryüzündeki yaşamları boyunca geçirdikleri
deneyimlerin bilgisini tümüyle özümsemiş varlıklardır. Dünyada ileri tekâmül düzeyinde, aydınlanmış
3
kişilere rastlamak mümkündür; ama bir Üstadın fizik planda yaşıyor olması söz konusu olamaz.
Yine de
gelecek zamanlarda belli görevleri yerine getirmek amacıyla, Üstat derecesinde aydınlığa ulaşmış kişilerin
yeryüzünde kalmayı seçmeleri de mümkün olabilir. 'Eğer bir kişi 'Yol'u bulmak üzere arayışa geçerse, bir
istek ortaya koymuş olur. Bu istek, mikro kozmik varlıkların uyanışını gözleyenler tarafından fark edilir
ve kişi, yapısına uygun bir sınıfa 'kaydedilir'. Eğitimi belli bir kademeye erişince, kişi bir 'Rehber'in
gözetimine alınır; böylece ruhsal planda ilk çalışmaları başlamış olur. Rehber kişinin ruhuna yüklemek
istediği bilgileri telepati yoluyla aktarır; öğrenci 'söylenenleri' anlamaya çalışmak durumundadır.
Daha sonra öğrenci alt kademedeki Üstat'lardan biriyle temasa geçirilir ve o Üstadın sorumluluğu
altındaki bir grup öğrenciden biri olur. Bir rehberin herhangi bir anda sadece bir öğrencisi vardır; bir
Üstadın ise pek çok sayıda öğrencisi olabilir. Öğrenci, tekâmülü geliştikçe, daha üst kademedeki Üstat'lara
kaydırılır. Onun problemi daima Üstadın söylediklerini anlamak olacaktır. Bir Üstadın kademesi ne kadar
yüksekse, yeryüzünden o denli daha uzak olduğu anlaşılmalıdır.
'Üstat'lar kimlerdir? Sizin gibi, sizden daha deneyimli insanlar. Onlar Tanrı, Melek veya Peri değildirler
yalnızca sizin bu yolda amaçladığınıza ulaşmayı başarmış varlıklardır. Onlar bir zamanlar sizin gibiydiler,
siz de bir gün onlar gibi olabilirsiniz.
Bedenin ölümünden sonra yaşamın sürdüğü konusundaki inancınız bu kadar zayıf mı ki, Üstat'ların
varlığını kabul etmek size zor geliyor? Tekâmüle olan inancınız o kadar zayıf mı ki, sizin hayvanlardan
üstün oluşunuz gibi, sizden de üstün insanların var olabileceğini idrak edemiyorsunuz? Aklın potansiyeli
hakkındaki bilginiz o kadar yetersiz mi ki, onlarla iletişimin olabilirliğini yadsıyorsunuz
? Eğer sizden
yukarıda hiç bir şey yoksa gelecekten ne bekleyebilirsiniz?
Ve eğer bunları olasılık dâhilinde
görüyorsanız, neden siz de denemiyorsunuz? Ve denemeye kalktığınızda ilk sonuçların yetersiz ve hatalı
olabileceğini neden kabul etmiyorsunuz?
Fakat hiç başlamazsanız, tam bir sonuca ulaşmanız da hiç mümkün değildir. Akıcı bir şekilde konuşmaya
başlamadan önce kopuk kopuk konuşmayla yetinmeniz gereklidir. Eğer gerekli alıştırmayı yapmazsanız,
asla konuşmayı öğrenemezsiniz. Biz size gerekli olan lisanı öğreteceğiz.'
'Üstat'lar size göre bir hayal ürünüdür. Dikkat ederseniz, 'size göre' dedim. Bizim ne olduğumuzu sizin
kavramanıza imkân yok; buna yeltenmek sadece bir zaman kaybı olur. Bu yüzden bizi astral planda
düşünebilirsiniz ve biz sizlerle düşünce gücünüz aracılığıyla temas kurarız. Sizde oluşan düşüncenin
sonuçları son derece reel olacaktır. Üstat'lar hakkındaki yaygın düşünce, onların masalsı varlıklar olduğu
şeklindedir; ancak, 'somut' şuur düzeyinde olanlar için 'soyut'a ulaşabilmek, astralı kullanabilmeyi
gerektirir. Okült ilimlerde öğretilen, astral düşünce formlarıyla ilgili kurallardır.
Astral imgelemeyi salt deneyimlemekle yetinmeyip, bu yolla spritüel gerçeklere uzanan bir kişi,
aldığı
ruhsal tesirler ve ilhamla şuur alanını genişletmeyi başarabilir.'
Burada yer verilen öğretilerin kaynağı olan Üstat ilk dersine şu sözlerle başlamıştı: 'Ders vermek benim
her zaman önemle yaklaştığım bir uğraş olmuştur. Yine de, kâinatın yaratılışını (kozmogoni) ve insanlığın
tarihini tutarlı bir şekilde ifadelendirmek çok kolay bir iş olmasa gerek; bu nedenle arada sırada
kopukluklar olabilir.
Ama konunun özünün anlaşılması yeterli olacaktır.
Bu konulara ilişkin çok sayıda
kitap bulunabilir; ama bunlar genellikle, kendi sınırladıkları tekâmül yolunu takip edenlere hitap eder ve
bu kitaplar sadece bilinçle değil, bilinçaltı ile de ilgilenirler. Çoğunluğu düşünceyi kavramların kaynağına
doğru yönlendirmeyi amaçlar.
Bilgi iki şekilde sınıflandırılabilir: Olayların kayıtları ve buna bağlı açıklamalar.
Bilgi sadece bellekte var
olur. Zihnin algılamadığı bilinemez.
Bu nedenle siz yalnızca beş duyunuz aracılığıyla
yorumlayabildiklerinizi bilirsiniz.
Yeni duyularınız açıldıkça
, varoluşun farklı boyutlarını bilmeye