Karstik şekiller



Yüklə 445 b.
tarix04.02.2018
ölçüsü445 b.
#23680



Yer altına sızan sular, bazı kayaçları çözündürebilmektedir. Çözünebilen kayaçlarda görülen yeryüzü şekillerine karstik şekiller denilmektedir. Kastlaşmanın yaşandığı kayaçlar; kireçtaşı, alçıtaşı ve tuzdur.

  • Yer altına sızan sular, bazı kayaçları çözündürebilmektedir. Çözünebilen kayaçlarda görülen yeryüzü şekillerine karstik şekiller denilmektedir. Kastlaşmanın yaşandığı kayaçlar; kireçtaşı, alçıtaşı ve tuzdur.

  • Karstlaşma olayının gerçekleşebilmesi için öncelikle karstik kayaçlara ve yağışa ihtiyaç vardır.





Akdeniz Bölgesi (Göller Yöresi, Orta Toroslar, Teke Yöresi),

  • Akdeniz Bölgesi (Göller Yöresi, Orta Toroslar, Teke Yöresi),

  • İç Anadolu’nun güneyi (Konya çevresi),

  • Güneydoğu Toroslar ve Güneydoğu Anadolu’nun güneyi,

  • Sivas, Çankırı, Erzincan ve Kars çevresi (Jips üzerinde oluşan karstik şekiller)



Karstlaşma olayının hızı ve şiddeti bazı faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bunlar: kayacın saflığı, kayacın kalınlığı, arazinin tektonik bakımdan faal olması, kayaçlarda çatlak ve gözenek oranı, yağış miktarı, bitki örtüsü, iklim ve sıcaklıktır.

  • Karstlaşma olayının hızı ve şiddeti bazı faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bunlar: kayacın saflığı, kayacın kalınlığı, arazinin tektonik bakımdan faal olması, kayaçlarda çatlak ve gözenek oranı, yağış miktarı, bitki örtüsü, iklim ve sıcaklıktır.



Karstik aşınım yeraltına sızan suların kayaçları çözündürmesi ile gerçekleşir.

  • Karstik aşınım yeraltına sızan suların kayaçları çözündürmesi ile gerçekleşir.

  • Özellikle yağış sularının içinde bulunan karbondioksit çözünmeyi büyük oranda hızlandırır.

  • Sıcak iklimlerde çözünme için uygun koşullar vardır.

  • Ancak soğuk iklimlerde de karstlaşma yaşanır. Çünkü soğuk sular daha fazla CO₂ taşırlar.



Lapya: Karstik kayaçların dış yüzeyinde ve içinde oluşan çeşitli tip ve şekillerdeki küçük çukur ve oluklara lapya adı verilir.

  • Lapya: Karstik kayaçların dış yüzeyinde ve içinde oluşan çeşitli tip ve şekillerdeki küçük çukur ve oluklara lapya adı verilir.

  • Lapya oyuklarının içinde genellikle ayrışma ürünü olarak Kırmızı Akdeniz toprakları görülür.

  • Boyutları birkaç santimetreden birkaç metreye kadar değişmektedir.





Dolin: Karstik çözünmenin ilerlemesiyle birlikte ilk aşamada birbirinden bağımsız küçük çukurlar ortaya çıkar. Bu küçük çukurluklara dolin adı verilir.

  • Dolin: Karstik çözünmenin ilerlemesiyle birlikte ilk aşamada birbirinden bağımsız küçük çukurlar ortaya çıkar. Bu küçük çukurluklara dolin adı verilir.

  • Dolinler birkaç yüz metre genişliğinde küçük karstik çukurluklardır.





Uvala: Zaman içinde dolinlerin büyüyerek birleşmesi sonucunda oluşan daha büyük karstik şekillerdir.

  • Uvala: Zaman içinde dolinlerin büyüyerek birleşmesi sonucunda oluşan daha büyük karstik şekillerdir.

  • Ülkemizde karst araştırmaları MTA tarafından yapılmaktadır.





Polye: Tektonik bakımdan aktif alanlarda çöken kısımlar zamanla çözünmeye bağı olarak genişler ve büyük karstik ovalar ortaya çıkar. Bu karstik ovalara polye adı verilir.

  • Polye: Tektonik bakımdan aktif alanlarda çöken kısımlar zamanla çözünmeye bağı olarak genişler ve büyük karstik ovalar ortaya çıkar. Bu karstik ovalara polye adı verilir.

  • Polyelerin tabanları genellikle Kırmızı Akdeniz (terra rossa) topraklarıyla kaplıdır.

  • Ülkemizde özellikle Akdeniz bölgesinde görülür. Antalya’daki Korkuteli, Tefenni ve Akseki ovaları polyelere örnektir.









Mağara: Yeraltına sızan suların eriyebilen kayaçları aşındırması ile oluşan yer altı şekillerine mağara adı verilir.

  • Mağara: Yeraltına sızan suların eriyebilen kayaçları aşındırması ile oluşan yer altı şekillerine mağara adı verilir.

  • Mağaralar karstlaşmanın temel şekilleridir.

  • Zamanla büyüyerek genişleyen mağaralar kilometrelerce uzunluğa ulaşabilirler.

  • Mağaralar ürkütücü özellikleri ve doğal güzellikleri ile dikkat çeken oluşumlardır.





Obruk: Mağaralar zamanla çok büyür ve üzerindeki ağırlığı taşıyamaz. Bunun sonucunda mağara tavanı çöker ve büyük bir dairesel boşluk ortaya çıkar. Karstik arazilerde görülen büyük çöküntülere obruk adı verilir.

  • Obruk: Mağaralar zamanla çok büyür ve üzerindeki ağırlığı taşıyamaz. Bunun sonucunda mağara tavanı çöker ve büyük bir dairesel boşluk ortaya çıkar. Karstik arazilerde görülen büyük çöküntülere obruk adı verilir.

  • Ülkemizde obruklar özellikle Obruk Platosu ile Antalya bölümünde görülür.









Kör Vadi: Eski bir akarsu vadisinin karstlaşarak yeraltına inmesi sonucunda oluşan genellikle sonunda bir düdenle tamamlanan vadi tipidir.

  • Kör Vadi: Eski bir akarsu vadisinin karstlaşarak yeraltına inmesi sonucunda oluşan genellikle sonunda bir düdenle tamamlanan vadi tipidir.





Doğal Köprü: Mağaraların tavanı zamanla çöker ve uzun vadiler oluşur. Bazı kısımlarda daha dayanıklı kayaçlar bulunduğundan buralar çökmez ve doğal bir köprü ortaya çıkar. Doğal köprülere ülkemizde “yer köprü” adı verilir.

  • Doğal Köprü: Mağaraların tavanı zamanla çöker ve uzun vadiler oluşur. Bazı kısımlarda daha dayanıklı kayaçlar bulunduğundan buralar çökmez ve doğal bir köprü ortaya çıkar. Doğal köprülere ülkemizde “yer köprü” adı verilir.

  • Özellikle Akdeniz bölgesinde çok sayıda doğal köprü bulunmaktadır.





Düden (Suyutan): Karstik çukurlukların tabanında bulunan ve buralardaki yağış sularını yutan deliklere düden ya da suyutan adı verilir.

  • Düden (Suyutan): Karstik çukurlukların tabanında bulunan ve buralardaki yağış sularını yutan deliklere düden ya da suyutan adı verilir.

  • Boyutları karstik çukurluğun boyutuna göre değişir.

  • Genellikle bir mağaraya açılır.



Traverten: Yer altına sızan suların eriyik halde bulunan mineraller karbondioksitin bileşikten ayrılmasıyla birikmeye başlar. Ortaya çıkan bu birikintilere traverten denir.

  • Traverten: Yer altına sızan suların eriyik halde bulunan mineraller karbondioksitin bileşikten ayrılmasıyla birikmeye başlar. Ortaya çıkan bu birikintilere traverten denir.

  • Kireç bakımından zengin sularda çözünmüş haldeki kalsiyumun birikmesi ile oluşan kaya türüdür.

  • En güzel örneği Pamukkale (Denizli) travertenleridir.





Sarkıt, Dikit ve Sütun: Yeraltına sızan, kireç bakımından zengin sular içlerinde eriyik halde bulunan kireci öncelikle mağara tavanında bırakırlar. Bu olay sonucunda tavandan aşağıya doğru sivri bir çıkıntı yani sarkıt oluşur. Tavan suyunun damladığı yerde ise yerden yükselen kireç birikimleri yani dikit oluşur. Bu iki şekil zamanla birleşerek sütunları oluşturur.

  • Sarkıt, Dikit ve Sütun: Yeraltına sızan, kireç bakımından zengin sular içlerinde eriyik halde bulunan kireci öncelikle mağara tavanında bırakırlar. Bu olay sonucunda tavandan aşağıya doğru sivri bir çıkıntı yani sarkıt oluşur. Tavan suyunun damladığı yerde ise yerden yükselen kireç birikimleri yani dikit oluşur. Bu iki şekil zamanla birleşerek sütunları oluşturur.





Kalıcı Kar ve Buzul Kavramları

  • Kalıcı Kar ve Buzul Kavramları

  • Buzul Türleri (Takke, Sirk, Vadi, Örtü buzulları)

  • Buzul Aşınım Şekilleri (Sirk, Tekne, Hörgüçkaya)

  • Buzul Birikim Şekilleri (Moren, Sander Düzlüğü)



Sıcaklığın yıl boyunca 0°C’nin altında olduğu bölgelerde yeryüzüne kar olarak düşen yağışlar erimez. Bunun sonucunda yıl boyunca erimeyen kar örtüleri ya da diğer bir ifade ile kalıcı kar (toktağan kar) oluşur.

  • Sıcaklığın yıl boyunca 0°C’nin altında olduğu bölgelerde yeryüzüne kar olarak düşen yağışlar erimez. Bunun sonucunda yıl boyunca erimeyen kar örtüleri ya da diğer bir ifade ile kalıcı kar (toktağan kar) oluşur.



Kalıcı karların görüldüğü en alçak seviyeye “kalıcı kar sınırı” adı verilir.

  • Kalıcı karların görüldüğü en alçak seviyeye “kalıcı kar sınırı” adı verilir.

  • Kalıcı kar sınırı Ekvator’dan kutuplara gidildikçe sıcaklığın düşmesine bağlı olarak alçalır.

  • Bu seviye Ekvator’da 5000-6000 m, orta enlemlerde 2000-3000 m, kutba yakın alanlarda 2000m ve kutuplarda ise deniz seviyesindedir.





Buzul kavramı kalıcı kardan farklıdır.

  • Buzul kavramı kalıcı kardan farklıdır.

  • Uzun yıllar boyunca biriken kar örtüsü giderek ağırlaşır ve alttaki kar kütlesi üzerinde büyük bir basınç oluşturur. Bu basıncın etkisiyle sıkışan karlar, neve ismi verilen buzullara dönüşür.

  • Kar örtüsünün buzula dönüşmesi için en az 40 metre kalınlığa ulaşması gerekir.



Takke Buzulu: Yüksek dağların üzerinde, zirveyi takke şeklinde saran buzul örtülerine takke buzulu adı verilir.

  • Takke Buzulu: Yüksek dağların üzerinde, zirveyi takke şeklinde saran buzul örtülerine takke buzulu adı verilir.





Sirk Buzulu: Dağların zirve çevresine yerleşen buzullar zamanla içlerinde biriktikleri çukurluklar oluştururlar. Bu çukurlara sirk denir. Sirk buzulu, vadi buzulunun eriyerek geri çekilmesiyle oluşmaktadır.

  • Sirk Buzulu: Dağların zirve çevresine yerleşen buzullar zamanla içlerinde biriktikleri çukurluklar oluştururlar. Bu çukurlara sirk denir. Sirk buzulu, vadi buzulunun eriyerek geri çekilmesiyle oluşmaktadır.







Vadi Buzulu: Sirklerin içinde biriken buzullar zamanla dışa taşar ve vadiler boyunca kaymaya ve birleşmeye başlarlar. Vadi içinde hareket eden bu buzullara vadi buzulu denir.

  • Vadi Buzulu: Sirklerin içinde biriken buzullar zamanla dışa taşar ve vadiler boyunca kaymaya ve birleşmeye başlarlar. Vadi içinde hareket eden bu buzullara vadi buzulu denir.







Örtü Buzulu: Çok geniş alanlarda görülen ve büyük kalınlıklara sahip buzul kütlelerine örtü buzulu denir. Örneğin Antarktika ve Grönland buzulları bu durumun tipik örnekleridir.

  • Örtü Buzulu: Çok geniş alanlarda görülen ve büyük kalınlıklara sahip buzul kütlelerine örtü buzulu denir. Örneğin Antarktika ve Grönland buzulları bu durumun tipik örnekleridir.

  • Kutuplar etrafındaki buzullar yaz mevsiminde erimeye başlar. Erimeyle birlikte deniz üzerinde oluşan buz parçalarına bankiz denir.

  • Kimi yerlerde ise buzullar parçalanarak kopar ve buz dağlarını (aysberg) oluşturur.





Sirk: Dağların zirve kısmında buzul aşındırması sonucunda oluşmuş, üç tarafı kapalı çukurluklardır. Suların birikmesi ile sirk gölü halini alırlar.

  • Sirk: Dağların zirve kısmında buzul aşındırması sonucunda oluşmuş, üç tarafı kapalı çukurluklardır. Suların birikmesi ile sirk gölü halini alırlar.

  • Türkiye’deki sirk gölleri Kaçkar Dağları, Bolkar Dağları, Buzul Dağları gibi yükseltisi fazla olan ve 4. Zamanda buzul istilasına uğramış yüksek kesimlerde bulunmaktadır.







Tekne Vadiler: Eski akarsu vadilerini dolduran buzul kütleleri büyük bir basınçla tabanlarını aşındırarak bu vadilerin U şeklini almasına neden olurlar.

  • Tekne Vadiler: Eski akarsu vadilerini dolduran buzul kütleleri büyük bir basınçla tabanlarını aşındırarak bu vadilerin U şeklini almasına neden olurlar.

  • U şeklindeki büyük buzul vadilerine tekne vadi adı verilir.

  • Boğaz vadilerden farkları yamaçlarının daha eğik olmasıdır.



Hörgüç Kaya: Buzul kütlesi yüzey boyunca ilerlerken bazen yapı olarak sert kaya kütlelerine rastlar. Ancak bunları kolayca aşındıramayacağı için tepesi oval (hörgüç şeklinde) tepecikler olarak kalırlar. Bunlara hörgüç kaya adı verilir.

  • Hörgüç Kaya: Buzul kütlesi yüzey boyunca ilerlerken bazen yapı olarak sert kaya kütlelerine rastlar. Ancak bunları kolayca aşındıramayacağı için tepesi oval (hörgüç şeklinde) tepecikler olarak kalırlar. Bunlara hörgüç kaya adı verilir.





Moren: Hareket eden buzullar aşındırma işlevini iki şekilde yaparlar. Birincisi zeminden kayaları kopartarak, ikincisi ise koparttıkları kayaları zemine sürterek gerçekleşmektedir. Bunun sonucunda büyük kaya yığınları buzullarla birlikte hareket ederek yer değiştirir. Taşınan kayaçların, buzulların erimesiyle açığa çıkması sonucunda oluşan kaya yığınlarına moren denir.

  • Moren: Hareket eden buzullar aşındırma işlevini iki şekilde yaparlar. Birincisi zeminden kayaları kopartarak, ikincisi ise koparttıkları kayaları zemine sürterek gerçekleşmektedir. Bunun sonucunda büyük kaya yığınları buzullarla birlikte hareket ederek yer değiştirir. Taşınan kayaçların, buzulların erimesiyle açığa çıkması sonucunda oluşan kaya yığınlarına moren denir.





Sander Düzlüğü: Buzullar, morenleri belirli bir yere kadar sürükledikten sonra enerjileri tükenir. Burada buzulların altından çıkan akarsular ince materyalleri biriktirerek geniş düzlükler oluşturur. Bu düzlüklere sander ovası ya da sander düzlüğü adı verilir.

  • Sander Düzlüğü: Buzullar, morenleri belirli bir yere kadar sürükledikten sonra enerjileri tükenir. Burada buzulların altından çıkan akarsular ince materyalleri biriktirerek geniş düzlükler oluşturur. Bu düzlüklere sander ovası ya da sander düzlüğü adı verilir.





Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə