|
Karakalpak tüRKÇESİndeki tip terimleri
Karakalpak Türkçesindeki Tıp Terimleri
9
Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 13, 2012
Medsestralıq, < R. medsestra+lıq (is.) Hemşirelikle
ilgili.
Merez, < Ar. maraz (is.) Bir tür hastalık (vücutta
yaralar çıkar.)
Merezdey, < Ar. maraz+dey (sf.) “Merez” hastalığı
gibi. (bk. Merez)
Mertil-, < T. mert-il- (f.) Ağır işten bir organına
zarar gelmek, sakatlanmak.
Mertin-, Mertil- fiilinin dönüşlü
şekli.
Mertiliwşi, < T. mert-il-iw+şi (is.) Sakatlanan,
kırılan, mertilen.
Mertiliwşilik, < T. mert-il-iw+şi+lik (is.) Sakat hale
gelme, kırılma halinde olma.
Mıspıl, < ? (is.) Boyun veya damak bezlerinin
irinleşip aktığı bir hastalık.
Mıspılday, < ? mıspıl+day (sf.) “Mıspıl” hastalığı
gibi. (bk. Mıspıl)
Mışyak, < R. mış’yak (is.) Arsenik elementi, zırnık.
Miy , < ? (is.) Beyin, beyin organı.
Murın, < T. burun (ED, 366b) (is.) Burun, koku
alma organı.
Murınlı, < T. burun (ED, 366b) +lı (sf.) 1. Burunlu,
burnu olan. 2. Burnu büyük olan.
Müşe, < Moğ. muce “memur; üye” (is.) 1. Vücut azaları,
organ. 2. Vücut, beden.
Müşedey, < Moğ. müşe+dey (sf.) “Müşe” gibi.
(bk. Müşe)
Müşele-, < Moğ. müşe+le- (f.) Vücudu organlarına
ayırmak, parçalamak.
Müşelen-, < Moğ. müşe-le-n- (f.) Organları
parçalanmak, vücudu parçalara ayrılmak.
Müşeles-, < Moğ. müşe+le-s- (f.) Müşele- fiilinin
işteş şekli.
Müşelet-,< Moğ. müşe+le-t- (f.) Parçalatmak,
hayvanın vücudunu parçalatmak.
Müşelettirt-, < Moğ. müşe+le-t-tir- (f.) Parçalara
ayırtmak, parçalattırtmak.
Müşeli, < Moğ. müşe+li (sf.) Uzvu, organı olan.
Müşesiz, < Moğ. müşe+siz (sf.) Uzuvsuz,
organı olmayan.
N
Narkoz, < Fr. narcose (is.) Narkoz, anestezi.
Narkoman, < Fr. narcosemane (is.) Narkotik
tiryakisi, eroinman.
Narkotik, < Fr. narcotique
(is.) Uyuşturucu madde,
narkotik.
Nawqas, < ? (is.) Hasta, bîtap.
Nawqaslan-, < ? nawqas+la-n (f.) Hastalanmak,
sağlığı bozulmak.
Nawqaslı, nawqas+lı (sf.) Hasta, sağlığı
bozulmuş.
Nawqaslıq, nawqas+lıq (is.) Hasta oluş,
hastalıklı oluş.
Nawqaslılıq, < ? nawqas+lı+lıq bk. Nawqaslıq.
Nawqasşılıq, < ? nawqas+şı+lıq (is.) Hastalıklı oluş,
sağlıksız oluş.
Nevralgiya, < Fr. névralgie (is.) Sinir ağrısı, nevralji.
Nevroz, < Fr. névrose (is.) Sinir sisteminin
bozulmasından doğan hastalık.
Nevrolog, < Fr. neurologue (is.) Nörolojist, sinir
sistemini araştıran, onunla ilgilenen uzman.
Nevrologiya, < Fr. neurologie (is.) Nöroloji,
sinirlerle ilgili bilim dalı.
Nevropatolog, < Fr. neuropathologue (is.) Sinir
doktoru.
Nevropatologiya, < Fr. neuropathologie (is.)
Nöropatoloji.
Neyron, < Fr. neurone
(is.) Nöron, sinir hücresi.
Neyroxirurg, < Alm. neurochirurg (is.) Nöroşirurg,
sinir cerrahı.
Neyroxirurgiya,
< Alm. neurohirurgija (is.)
Nöroşiroloji.
Nitroglitserin, < Fr. nitroglycerine (is.) Nitrogliserin
ilacı.
Nitron, < Yun. nitron (is.) Petrolden, kömürden,
kireçten alınan yapay parça, kumaş; nitron.
F. Tokat
10
Pamukkale University Journal of Social Sciences Institute, Number 13, 2012
Nişter, < Far. nîşter (is.) İki yüzlü ve ucu sivri küçük
keskin bıçak, neşter.
Nişterdey, < Far. nîşter+dey (sf.) Neşter gibi, neşter
bıçağına benzer.
Nişterle-, < Far. nîşter+le- (f.) Neşterlemek,
neşterle kesmek.
Nişterlen-, < Far. nîşter+le-n- (f.) Neşterlenmek.
Nişterles-,< Far. nîşter+le-s- (f.) Neşterleşmek.
Nişterlet-,< Far. nîşter+le-t- (f.) Neşterletmek.
Nişterli, < Far. nîşter+li (sf.) Neşterli, neşteri olan,
neşter tutan.
Nişterlik, < Far. nîşter+lik (is.) Neşter olabilen,
neşterlik.
Niştersiz, < Far. nîşter+siz (sf.) Neşteri olmayan,
neşter tutmayan.
Novokayn, < Lat. novacaine (is.) Ağrıyı azaltan ilâç.
O
Oba , < Ar. vebâ’ (is.) Veba hastalığı, kolera.
Omırtqa,< T. oğurğa: (ED, 92b) (is.) Omurga
kemiği. *Moyın omırtqa: Baş ile gövdenin
arasındaki omurga kemiği, omurganın
boyun kısmı.
Oñal-, < T. oŋal-/oŋul- ( ED, 185b) (f.) Hastalığın
iyileşmesi.
Oñaldır-, < T. oŋal-/oŋul- ( ED, 185b) oñ-al- dır- (f.) İyi ve
rahat hale getirmek.
Oñaldırt-,< T. oŋal-/oŋul- ( ED, 185b) oñ-al- dır-t- (f.)
İyileştirmek, iyi ve rahat duruma getirtmek.
Oñalıwşı, < T. oŋal-/oŋul- ( ED, 185b) oñ-al- ıw+şı (is.)
Hastalıktan kurtulan, iyileşen.
Oray, < T. ora-y (is.) Tepe saçının yuvarlak bir
şekil alarak çıktığı yer.
Organ , < Fr. organe (is.) Vücut âzası, organ.
Organizm, < Fr. organisme (is.) Organizma, canlı
vücut, canlı varlık.
Organikalıq, < Fr. organika+lıq (sf.) Bitki, hayvan
veya insanların vücutlarından çıkan veya
onların kalıntısından meydana gelen (şey).
Ö
Ökpe, Akciğer organı. *Ökpesi
isin-: Nefesi kesilmek, nefes alamamak,
tıkanmak.
Ötlew, < T. öt+le-w (is.) Bir iç hastalığının adı.
Ötlewdey, “Ötlew”
hastalığı gibi. (bk. Ötlew)
P
Palata, < R. palata (is.) Hastanelerde hastaların
yattığı oda, bölme.
Pediatr, < Fr. pédiatr (is.) Çocuk doktoru.
Pediatriya, < Fr. pédiatrie (is.) Çocuk hastalıklarıyla
ilgili tıp dalı, pediatri.
Pediatriyalıq, < Fr. pédiatrie+lıq (sf.) Pediatri ile
ilgili, pediatrik.
Pentsillin, < Fr. pénicilline (is.) Penisilin.
Pes, < Far. pest ? (is.) Kötü hastalık, ağır hastalık.
Pestey, < Far. pest+dey (sf.) Kötü (ağır) hastalık gibi.
Pısqırıq, < T. pıs+qır-ıq Yansıma söz (is.) Nefes almayı
zorlaştırıp hırıldatan bir hastalık; hasta.
Piramidon, < İng. pyramidon (is.) Tadı acı, suda
eriyen, ağrıyı ve ateşi alan bir ilâç tableti.
Psixoterapiya, < Fr. psycothérapie (is.) Psikolojik
tedavi usulü, psikoterapi.
Plastır, < İng. plaster (is.) Yara bandı, flaster.
Poliklinika, < Fr. polyclinique (is.) Poliklinik, hasta
tedavi yeri.
Porxan, < Hint. ? Burkan (is.) din. Fal açan, oynayıp
zikrederek hastalığı tedavi eden adam,
falcı; büyücü.
Porxanday, < Hint. ? porxan +day (sf.) “Porxan” gibi,
“porxan”a benzer. (bk. Porxan)
Protez, < Fr. prothèse (is.) Eksik organın yerine
takılan yapay organ, protez.
Psixopatalogiya, < Fr. psychopathologie
(is.)
Psikolojik hastalıklarla ilgili bilim dalı,
psikopatoloji.
Putevka, < R. putevka (is.) Dinlenme evi ve
sanatoryumda dinlenme ve tedavi için
verilen belge.
Dostları ilə paylaş: |
|
|