11
Tüm bu geliĢmeler neticesinde Yeni Dönemde BM‟nin daha geniĢ kesimlerin ilgisini
çekmesi, kamu otoritesi tarafından öncelikli kabul edilmesi ve bu nedenden dolayı
destekleme kapsamına alınmasıdır. BM‟nin en baĢarılı ve yaygın bir Ģekilde
kullanılacağı alanlardan biriside orman ekosistemleridir. Ülkemizde bu konuda
Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğü‟nün Orman Bölge
Müdürlükleri bünyesinde “Biyolojik Mücadele Laboratuvarları” kurulmuĢ olup bu
laboratuvarlarda üretim ve araĢtırma çalıĢmaları yapılmaktadır. Ġlk önce dev ladin
kabuk böceği Dendroctonus micans (Kugl.)‟a arĢı baĢarısız kimyasal
uygulamalaından sonra 1985 yılında Artvin‟de baĢlatılan ve ülkemizde ladinin yayılıĢ
gösterdiği Doğu Karadeniz Bölgeside bütün orma iĢletmelerni kapsayacak Ģekilde
kapsamı geniĢletilmiĢtir. Bu ugulamada, D. Micans‟ın biyolojil mücadelesinde
bugüne kadar 9 milyon dolayında avcı böcek Rhizophagus üretilerek D. Micans‟
zararverdiği ağaçlara verilmiĢtir. Diğer tehditkar kabuk böceği ve özellikle Ips türleri
için Thanasimus formicarius‟un üretim ve salım çalıĢmaları her geçen gün
arttırılarak sürdürülmektedir. Özellikle son yıllarda Türkiye ormanlarında büyük bir
sorun haline gelen çam kese böceği mücadelesinde kullanılan Calosoma sycophanta
yetiĢtirilmesi ve salım çalıĢmaları yapılmaktadır.
Günümüzde dünyada 327 zararlı türe karĢı değiĢik ülkelerde biyolojik savaĢ
yöntemlerinden yararlanılmaktadır. Bunlardan 102‟sinde tam baĢarı 144‟ünde
önemli düzeyde baĢarı ve geri kalan 81‟inde de kısmen baĢarı sağlanmaktadır.
2. Zararlı Böceklerle Biylojik Mücadele
2.1. Biyolojik Mücadelenin Tanımı
DeBach (1964) tarafından kaleme alınan tanımın içeriğinde biyolojik mücadele
“s
adece
yoğunluğa
bağlı
iliĢkilede
değil,
diğer
organizmaların
poplasyonlarını azaltan tüm asalak ve avcı türlerin ve hastalık etmenlerinin
etkinlikleri” olarak tanımlanmaktadır.
BirleĢik Devletler Bilimler Akademisi‟nin
1988 yılında yayımlanan tanımında
DeBach‟ın tanımı geniĢletilerek, biyolojik
mücadele;
“istenmeyen organizmaların etkilerini azaltmak için, onların
doğal düĢmanlarını veya modifiye edilmiĢ (genetiği değiĢtirilmiĢ)
organizmaları, genleri veya gen ürünlerini kullanmak ve tarımsal ürünler,
ağaçlar, hayvanlar ve yararlı böcekler ve mikroorganizmalar gibi yararlı
organizmaları korumak” olarak tanımlanmaktadır.