Hazırlayan: İhramcızâde İsmail Hakkı



Yüklə 2,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə38/43
tarix06.02.2018
ölçüsü2,82 Kb.
#26385
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   43

Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   153 
 
Sadece,  insanı  uydurup  sosyal-siyasi  sahnede  fukuraya 
çevirmek  yeterlidir.  En  uygun  yol  ise  düşünce 
değişikliğidir.  Her  şeyde  gençlerin  kırılgan  hissiyatları 
biçilir.  
Freudizmin neyi kötü ki?  
Hem bilimsel mantığı var, hem modern, hem kolay kabul 
edilir,  hem  de  gençler  gibi  güçlü  bir  hedefi  var!  Bu 
sürecin tüm dünyayı nasıl hızlı tekeline aldığı açıktır. 
Bu  kuvvet  ile  alınmasına  yardım  ikinci  bir  taraf  da  var. 
Bu,  uygun  tecavüzle  acemice  mücadele  eden  cephe. 
Mantıksız 
mücadele 
insanlarda 
gerçeğe 
karşı 
umutsuzluk  yaratıyor.  Görünüşte  şirin  görünen  cinsel 
özgürlüğe uymuş genci, kadını güçlü bir avcının elinden 
"olur  olmaz"  almak  hayaldir!  Toplumu  yersiz  sıkıntılara 
sokmak  düşman  için  yol  açıyor.  İnsani  haklardan 
mahrum  edilmiş  daima  sıkıntıda  boğulan  genç  kadın 
düşmanın  süslü  ağına  koşuyor.  Sorgulamalardan  sonra 
olur  ki,  kadının  daha  çok  sıkıntıya  düşürüldüğü 
toplumlarda Freudizm daha hızlı yayılır. 
Çıkış yolu nedir?  
Tek  çıkış  yolu  halka,  gençlere,  kadınlara  gerçek  İslami 
özgürlük  vermek,  onları  eski  gelenek 
an’ane 
zindanından serbest çıkarmaktır. Bu tek yol! 
İslami haklarını elde etmiş kadına karşı istenilen her bir 
propaganda  te’sirsizdir.  Kadını  aynı  haklardan  mahrum 
eden kişi düşmana yardım eder. 


154  Ali Şeriati 
Biz,  genellikle,  düşüncemizde  iki  farklı  konuyu 
karıştırarak:  sünnet,  adet-an’ane  ve  mezhep  meseleleri. 
Tarih boyunca bu meseleler karıştırılır. 
Her  halkın  eski  gelenek  an’aneleri  var.  Bu  gelenek 
an’aneleri  İslam'ın  talimatı  ile  karıştırılmamalıdır. 
İslam’da bütün alanlara ait standartlar mevcuttur. İslam'ı 
kabul etmiş toplum, genellikle, onun ilkelerini kendi eski 
adetleri  ile  karıştırıp,  sanki,  yeni  ve  karışık  bir  din 
düzeltir.  Eğer  bir  gelenek  an’ane  bir  entelektüelin 
hoşuna  gitmiyorsa,  o,  doğrudan  dinle  mücadeleye 
kalkıyor.  O,  dini  gösterişle  gelenek  an’aneni  ayırt 
edemiyor. 
Demek,  bugün  dış  tecavüzle  mücadele  verenlerin  çoğu 
dini  yok,  eski  örf  an’aneni  savunmaktadır.  Aslında, 
gericilikle  mücadele  götürenler  ise  dine  saldırır.  Ne 
modern  entelektüel,  ne  acemi  mezhepçi  gelenek 
an’aneni dinden ayırt edemiyor. 
Biz İslam deyince herhangi bir halkın gelenek an’anesini 
değil,  Allah'ın  kanunlarını  taraf  tutmalıyız.  Allah'ın 
kanunu  anayasadır  ve  o,  gericileşemez.  Ama  gelenek 
an’aneleri giymek ve günün insanını tatmin etmiyor. 
Ne  kadar  ki,  din  gelenek  an’ane  katışıklarından 
temizlenmeyip,  insanlığın  bugünkü  ihtiyaçlarına  cevap 
veremeyecektir. 
Agah ve gerçek aydın o kişidir ki, dini gelenek an’aneden 
ayırt bilir ve bu doğrultuda, yeni dinin gerçek simasının 
korunmasında faaliyet göstermektedir. 


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   155 
 
Kuşkusuz, 
yıpranmış 
adet-an’ane 
ile 
mücadele 
zorunludur.  Bu  gericilikleri  gidermek,  çağdaş  ihtiyaçlara 
cevap  verebilecek  an’aneler  yaratmak  her  entelektüelin 
kutsal görevidir. Eğer din sahibinin Allah olduğu şekilde 
herhangi bir halka takdim edilirse, alkışlanır! 
Eğer  Fâtıma  aleyhisselâmın  yüzü  düzgün  tarif  edilirse, 
onun  nasıl  düşündüğü,  nasıl  yaşadığı,  nasıl  konuştuğu, 
camideki rolü, şehirdeki faaliyetleri, ailedeki çalışkanlığı, 
çocuklarının  terbiye  yöntemi,  kocasına  kaygısı,  sosyal 
fonksiyonları 
olduğu 
gibi 
aydınlatılırsa, 
sadece 
Müslümanlar değil, tüm hakikat-sever insanlık onu ideal 
seçer. 
Ben  defalarca  tanık  oldum  ki,  hatta  dindar  olmayan 
insanlar  peygamber  ailesinin  herhangi  bir  üyesinin 
gerçek karakterine aşina etseniz ta’zim ediyorlar. 
Biz "İslam diridir" deyince hem itikad esaslarının, hem de 
sosyal 
normların 
diriliğini 
kastediyoruz. 
İslam 
ideallerinin  de  güzelliği  şüphesizdir.  Örneğin,  İmam 
Hüseyin'in aleyhisselâm gerçek yüzünü tanıyan bir ilerici 
toplum onu ideal olarak kabul etmez mi?  
Zeynep'in 
Kerbela'da 
Yezid 
sarayında 
onurlu 
davranışından  haberdar  olan  hangi  kadın  ona  okşamak 
istemez mi?  
Evet,  bu  ilahi  şahsiyetler  her  zaman  diridirler!  Canlılık 
nedir?  
Canlılık sürekli tesirli olmaktır, çıkış yolu göstermektir. 


156  Ali Şeriati 
Ne  yazık  ki,  dini  geleneği  an’aneye  katmışız.  Din  her 
zaman  modern,  gelenek  an’ane  ise  geçicidir.  Dine 
katılmış  gelenek  an’ane  onu  küçültür,  kısıtlar,  eleştiri 
hedefine çevirir. Din Allah'ın, örf an’ane ise insanlarındır. 
Kadını  insani haklardan  mahrum gören entelektüel,  dini 
suçlu  sayıyor.  Oysa,  kusur,  gericilik,  yetersizlik  dinde 
yok, dine katılmış eski an’anelerdedir. 
Peki  bu  katkıyı  ortadan  kim  kaldırmalıdır.  Aynı  katkılar 
dolayısıyla modernizme uymuş genç mi?  
Eğer  tanınmış  İslam  alimleri,  dini  merkezler  bu  işi 
görmüşlerse, sapan genç ve kadından ne beklenir ?! 
Öğretmenlerimden biri geçmiş döneme ait şöyle bir olay 
konuştu: 
-  Devlet  defter  hanesinden  gelmiş  me’mur  ona  kimlik 
kartı  almayı  teklif  ediyor.  Henüz  genç  ve  sınırlı  dünya 
görüşlü  öğretmen  anlaşıyor.  Me’mur  öncelikle  onun 
adını  sorup  kaydeder.  Familyasını  sorulduğunda  "benim 
Familyam  yok"  diyor.  Me’murun  yardımıyla  bir  soyadı 
düşünüp  bulurlar.  Me’mur  öğretmenin  annesinin  adını 
sorduğunda öğretmen diyor:  "Sen namehremsen, benim 
annemin  adını  niçin  bilmelisin?"  Me’mur  anlatmaya 
çalışır  ki,  bu  önemlidir,  eğer  annenin  adı  yazılmasazsa 
vesika  itibarsız  olur  ve  kimlik  tanınmaz.  Öğretmen, 
annemin  adı  oraya  yazılmasını  istemiyorum,  diyor. 
Me’mur  mecburen  gerekli  olduğunu  anlatınca  öğretmen 
diyor:  "Annem  Emetullah"  ("Emetullah"  -  "Allah'ın 
cariyesi"  demektir).  Me’mur  da  öğretmenin  kimliğine 


Yüklə 2,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə