Halk edebiyatinin genel özellikleri Dil, halkın konuştuğu dildir



Yüklə 445 b.
səhifə7/10
tarix25.06.2018
ölçüsü445 b.
#51795
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Çekilir kara değil mi

  • Karac’oğlan der maşallah

  • Bir gün görürüm inşallah

  • Kara donludur Beytullah

  • Örtüsü kara değil midir



  • İki Örnek:

    • Vara vara vardım ol kara taşa

    • Hasret ettin beni kavim kardaşa

    • Sebep ne gözden akan kanlı yaşa

    • Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    • Nice sultanları tahttan indirdi

    • Nicesinin gül benzini soldurdu

    • Nicelerin gelmez yola gönderdi

    • Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm

    • Karac'oğlan der ki kondum göçülmez

    • Acıdır ecel şerbeti içilmez

    • Üç derdim var birbirinden seçilmez

    • Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm (Karacaoğlan)



    KAYIKÇI KUL MUSTAFA 17 yy. (?- 1658) barış manço genç osman türküsü

    • Gençliğinde Murat Reis’in levendi olarak Cezayir’de bulunduğu için Kayıkçı lakabıyla anılmıştır.

    • Yeniçeri Şairlerindendir.

    • II. Osman’ın şehit edilişi, IV. Murat’ın Bağdat Seferi gibi tarihi olayları işleyen şairin Bağdat Seferinde şehit düşen Genç Osman için söylediği destan meşhurdur.

    • Şiirleri yıllarca serhat kalelerinde, kahvehanelerde söylendi.

    • Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır.

    • Divan şiirinin etkisinden uzak kalmayı başrmıştır.



    GEVHERİ 17 yy. (?-1720?)

    • Adı Mehmed'dir. Kırımlı veya İstanbullu olduğu sanılıyor.

    • Osmanlı devletinin birçok ilini gezdi. Anadolu, Şam, Arabistan, Rumeli...

    • Az çok okumuş, bir paşanın yanında katiplik yapmış bir ozandır.

    • Divan şiirinden etkilenmiş; heceyle yazdığı şiirlerde (semai ve koşma) yabancı kelimelere ve divan şiiri mazmunlarına yer vermiştir.

    • Heceyle yazdığı şiirleri aruzla yazdıklarına göre daha başarılıdır.

    • Aydınlarca da bilinen şair Halk şiirinin öncülerindendir.

    • Musiki ile de ilgilenmiş olan Gevheri'nin kendi adını taşıyan bir de hava vardır.

    • Aruz ile yazdığı şiirlerinde başta Fuzuli olmak üzere klasik şairlerimizin tesiri görülür.

    • Yüzyılın başlıca adlarından biri olmasında, belki de, aruz veznini hece vezni kadar başarılı bir şekilde kullanan ender şairlerden biri olmasının da rolü vardır.

    • Usta bir aşık olması, onun sevilip örnek alınmasına vesile olmuştur.

    • Şiirleri arasında çeşitli tarihi olaylara yer verenler de vardır. Avusturya'ya karşı açılan 1663 ve 1689 seferleri



    ERCİŞLİ EMRAH 17. YY

    • Yaşamı ile ilgi kesin bilgiler yok.

    • Van’ın Erciş ilçesinde doğduğu ve 17’nci yüzyılda yaşadığı biliniyor.

    • Arı bir Türkçe kullandı.

    • İçten ve halk zevkine yakın bir söyleyişi vardır.

    • Yurt sevgisi, aşk, doğa güzelliği, özlem gibi konuları işlediği ve hayatını anlattığı Emrah ile Selvihan adlı halk öyküsüyle ün kazandı.

    • Bu öykü Doğu Anadolu’nun yanı sıra Azerbaycan, Türkmenistan ve Ermenistan’da da değişik isimlerle tanınır ve sevilir.

    • Ercişli Emrah’ın en şansız yanı Erzurumlu Emrah ile karıştırılmasıdır. Fakat Erzurumlu’dan önce yaşadı ve ona göre daha sade bir dil kullandı.

    • Bazı şiirleri Erzurumlu Emrah’a mal edilmiştir.

    • Halk Öyküsü: Emrah ile Selvihan



    DADALOĞLU 19. yy. (1785?- 1868?)

    • Toroslardaki göçebe Türkmenlerin Avşar boyundan Aşık Musa'nın oğlu olan sanatçının asıl adı Veli'dir.

    • Sık sık resmi otoriteye karşı çıkmış bu yönde şiirler söylemiştir.

    • Eğitimini sözlü kültürden ve destansı bilgilerden aldı.

    • Şiirlerinde, göçebe yaşamını, orta Anadolu'da hüküm süren aşiret kavgaları ve aşiretlerin Osmanlı'ya ayaklanmalarını yansıttı. Türkmenleri isyana ve mücadeleye teşvik etti. Derviş Paşa tarafından isyan bastırılınca aşiretiyle Sivas’a yerleşti.

    • Şiirlerinde yiğitçe bir sesleniş ve içli söyleyiş de vardır.

    • Şehir yaşamından uzak kaldığı için Divan şiirinden hiç etkilenmedi.

    • Koşma, semai, destan ve varsağı türünden eser veren âşık; daha çok türkü türünde başarılıdır.

    • Üslup yönüyle Karacaoğlan ve Köroğlu’nu çağrıştırır.

    • Dili Türkmenlerin kullandığı halk Türkçesi’dir.

    • Bilinen 100 kadar şiiri vardır.



    BAYBURTLU ZİHNİ 19 yy. (1802- 1859)

    • Erzurum ve Trabzon’da medrese eğitimi aldı; İstanbul‘da Divan Katipliği yaptı.

    • İstanbul'dan yurduna döndü. Bayburt’un Ruslar tarafından işgalinin (1828) bütün acılarını yaşadı; işgalden sonra Bayburt'tan ayrıldı; işgal kaldırılınca yurduna döndü.

    • Hacc'a, oradan da Mısır'a gitti.

    • Yaşlanınca Trabzon'a geldi ve burada hastalandı. Bayburt'a doğru yola çıktı; Trabzon yakınlarında öldü. (1859).

    • Gittiği her yerde taşlanacak birini buluyordu: kaymakam, kadı, ağa v.b... Bu yüzden de yerden yere vuruluyordu.


    • Yüklə 445 b.

      Dostları ilə paylaş:
    1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




    Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
    rəhbərliyinə müraciət

        Ana səhifə