Haç ve H i lal Altı nda Ortaçağda Yah u d i l e r 77
·
tarhşmada, Papa'nın "akıl hocası" Donin, Hıristiyan tarafı temsil
etti. Gregory IX'un Talmud yasağını yenileyen ve aynı şekilde
yakılmasını emreden Papa Innocent
iV
(1243-1254), Papa Gre
gory IX'un
Decretals'inden
birini yorumlayarak, Yahudilerin dini
özgürlüğüyle ilgili ecclesiastik güvenceden bu kopuşu tescil etti.
Tevrat'ın gerçek anlamını çarpıtan -anlaşılacağı üzere, Hıristiyan
tanrıbilim bakımından- kitaplarındaki öğretiler söz konusu ol
duğunda, Yahudi otoritelerin harekete geçmemesi durumunda
papanın Yahudileri yargılama yetkisi bulunduğunu ilan etti.64
Yahudi yaşamına bu sald
ırının
çeşitli benzer saikleri (rasyonel
leştirmeden ayn olarak) arasında göze çarpan biri de, monarkla
nn,
özellikle Kutsal Roma İmparatoru'nun üstünlük iddialan
karşısında, bütün Hıristiyanlık üzerinde papalık hükümranlığını
kurma arzusuydu.
Sicut Judeis ilkesinin daha da aşınması, daha sonra on üçün
cü
yüzyılda gerçekleşti. Önce 1267'de Clement
iV
tarafından çı
karılan ve yüzyıl bitmeden üç kez daha yeniden yürürlüğe soku
lan
Turbato corde
buyruğuyla ("üzülerek. .. ") papalık, Yahudileri
yargılama hakkını yeni bir tarzda ileri sürdü. Bu buyrukla,
1230'larda Hıristiyan sapkınları bulup yargılamak üzere papalık
tarafından kurulan Engizisyona, kendisi bir sapkınlık hareketi
olan "kendi iğrenç ayinlerine katmak" için -yeniden Musevileşti
rerek- Hıristiyanları (Hıristiyanlığa dönmüş olan eski Yahudile
ri) etkilediğinden kuşkulanılan, sahte Hıristiyan sapkınları yargı
lama yetkisi verildi.65
Papalık bildirileri ve genel olarak ecclesiastik Yahudiler hu
kukuyla ilgili modem değerlendirmeler, kınamadan savunmaya
kadar uzanır. Yahudi tarihçiler, geleneksel olarak, ortaçağda,
özellikle yüksek ve geç ortaçağda Yahudilere yapılan baskının
sorumluluğunu büyük ölçüde papaların sırhna yıkma eğilimin
de .oldular. Diğer uçta bulunan Katolik bir bilgin. ise, papaların
sert politikalarının suçunu Hıristiyan imparatorlardan alınan ör
neklere yükleyerek papalığın suçunu hafifletmeye çalışlı. Bu ya-
78 Mark R. Cohen
zar, Yahudilerin Hıristiyanlık karşısında Müslümanlarla birlik
oldukları konusunda papalığın endişelerini aktarır ve Yahudi
ifadelerinde Hıristiyanlığa hasım kökler bulur ve bununla papa
lığın düşmanları arasında paralellik kurar.66 Papalığı savunan
başka bir eser de, Hıristiyan ortaçağındaki antisemitizmin, Ya
hudilerle ilgili Katolik teolojiden değil, Yahudilerin bir bakıma
Müslümanlarla özdeş oldukları ve Hıristiyanlara karşı onlarla it
tifak kurdukları inancından kaynaklandığını ileri sürer (aşırı ve
inandırıcı olmayan bir şekilde).67 Papalık-Yahudi ilişkileriyle ilgi
li Yahudi bir tarihçi, papaların Yahudilere yönelik kaba tutumu
konusunda sempatik bir görüşü savunur. Bunu, bağlamsal ola
rak "Yahudilere yönelik bir nefret"in sonucu olarak değil, eccle
siastik kurumun güç ve prestijini güçlendirme gereğinin ("kilise
sevgisi"), sonucu olarak açıklar.68 Aynı bilgin, ortaçağ Yahudile
rine yapılan zulümden papalıktan çok daha fazla laik hükümet
lerin sorumlu olduğuna inarur.69 Beşinci yüzyıl sonu ile onaltıncı
yüzyıl ortaları arası dönemi kapsayan yedi ciltlik Yahudilerle il
gili papalık dokümanlarının editörü, "o zamanın koşulları ışı
ğında yargılanması" gereken "koruma ve eziyet etme" politikala
rı
arasındaki kararsızlığa ve zaman zaman çelişkiye işaret eder.70
Papaların saikleri nasıl değerlendirilirse değerlendirilsin, Yahu
dileri korumaya yönelik papalık güvencesinin, on dördüncü
yüzyılda, düşmanlıkla inançsız Yahudileri Hıristiyanlar toplulu
ğundan dışlamaya yönelik güçlü bir arzuyla zayıfladığı doğru
dur.
Düstur Hukukçuları
Buyrukları ve mektuplarıyla papalar düstur hukukuna kat
kıda bulunmuş olsalar da, ortaçağ kilisesinde hukuk, biçimsel
konuşmak gerekirse, "düstur hukukçuları" olarak bilinen bir
uzmanlar sınıfının (aynı zamanda papa da olan birkaç kişi) gö
rev alanıydı: Bunların Yahudilere yönelik politikal
arının
ya da
davranışlarının pratik etkilerini değerlendirmek, esas kaygıları
Haç
ve
Hi lal Altı nda Ortaçağda Yah udiler 79
teorik olduğu için, değerlendirmek güçtür. Egemen görüşe göre,
Birinci Haçlı Seferi öncesi düsturcular, Yahudilerle ilgili olarak
ılımlı görüşleri savunuyorlardı.71 Sertliğe geçişin, ilk
iki
Haçlı Se
feri sırasında Yahudilere yönelik popüler düşmanlık dalgasının
yükselişini izlediği düşünülüyor. Düsturcu politikadaki bu deği
şikliğin, önce yaklaşık 1094'te, Chartresli Ivo'nün hukuk yazıla
rında rastlanan Yahudi karşıh duygularda ifade edildiği söyle
nir.
Gilchrist, farklı bir görüş sunar: Düstur hukukundaki Yahu
dilere yönelik olumsuz tutumun, Birinci Haçlı Seferi öncesine
kadar görülebileceğini ileri sürer. 1100 öncesi ve sonrası düstur
hukukçularının koleksiyonlarını çözümleyen Gilchrist, daha
Decretunı'da,
ya da Worms bişopu Burchard'ın
Liber Decreto
rum'unda, haşin bir dilin yanı sıra, Yahudileri Hıristiyanlardan
kesin bir şekilde ayırma tutumunun egemen olduğu sonucuna
·
varır. Gilchrist, yüzyılın sonunda diğer şeylerden çok bu görü
şün Yahudi karşıh şiddet eylemlerini etkilemiş olabileceğini ima
eder.72
Düsturcular Arasındaki "Liberal" Görüşler
Bir kitabin tamamını Yahudi sorununa ayıran Walter Pakter,
düstur hukukçul
arının
görüşlerinin daha ayrınhlı bir sunumunu
verir.73 Daha Haçlı Seferleri başlarken bile, düstur hukukunun
yazıldığı şaşaalı zamanda (Gratian'dan itibaren), Pakter, pek çok
önemli düsturcunun Yahudilere nasıl davranılması gerektiği
konusunda nispeten liberal bir görüş savunduklarını bulgular.
Gerçekten, on ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda Yahudilerin top
lumsal ve siyasal konumları kötüleşirken bile, düstur hukukçu
ları, Yahudilerin statülerini iyileştirebildiler. Evlilik boşanma ve
ailesel ayrıcalıklarla ilgili Yahudi yasaların doğasına bağlı kalma
da dahil, Yahudilerin temel haklarını onaylıyorlardı.74 Güneyli
düsturcular ("İtalyan Okulu"), çoğu Kuzey Avrupalı bazı düs
turcuların Yahudi çocuklarını zorla vaftizini haklılaşhrmak için
Dostları ilə paylaş: |