|
Gültəkin-əmin Abid
Yanıyordu elemle hep için-için
Yıllar geçti...Türk eli inlerdi yine.
Azeriler derdini gmdü kalbine,
Bekledi Tanrısının büyüklüğünü
Bekledi kurtaracak mukaddes günü;
Çünki Hakkın nuru idi alnında yanan
Yurdunun halasında etmişti iman,
Biliyordu snmez yaktığı ocak,
Saltanatı ta haşre kadar duracak.
Nihayet bir gün geldi, durdu gz yaşı
Yükseldi çoktan beri eğilen başı!
Milletin ta ruhundan bir güneş doğdu,
Memleketi kaplayan zulmeti boğdu...
—2—
Bir sabah erkendi, hava parlaktı,
Gnüllerden deryaya merhamet aktı
Ufukta kanarken bir kılıç yeri
Güneşle beraber doğdu bir peri:
-Bir elinde hilal, birinde hançer,
Gözlerinde ümit, yüzünde keder;
Gö
ğsünde açılan büyük yaradan
Akıyordu hazin hazin kızıl kan-
Alevli nazarla szdü herkesi,
Yükseldi bin dertle titriyen sesi,
Syledi ki: Ey Türk oğlu Azeri,
Bir zaman gzlerin aşsın Hazeri,
Gezsin mahudut fikirin manevralerde,
Neler var, gr anla o dünyalarde...
Szlerimi dinle, ben tarihinim,
Aç kalbimi oku, düşün ey benim
Hakim iken esir olan evladım,
Galiba dilinden silindi adım?!
29
Unutma ki benim, seni doğuran,
Benim bu dünyada tahtını kuran.
Gzel tarihini bırakma sakın
Onda gmülmüştür hayatın, hakkın!
Onun içindedir şerefin şanın
Hayatını ona yazmıştır kanın..
Bugünkü derdini duyduğum zaman
Kaynadı kalbimde bıraktığın şan.
Yaralı bağrımla koştum ben sana
G
etirdim kanımdan merhem yarana
Haydi, aczı bırak, bir kendine gel,
Yaşamak istersen gklere yüksel,
Yüksel kucağımda şahadet ara
Alçaksın, baş eğsen o alçaklara!
Biter bitmez asıl nasihatleri
Kayboldu güzlerden sevimli peri
Ortalığı sardı bir derin sükut
He
r şey oldu hayran, her insan mebhut..
—3—
Bu ses nünde biz de her Türk gibi utandık
Bir kılıçla bir kale alınan günü andık;
Baktık kanımız coşkun, küvvetimiz yerinde
Neden topraklarımız kalsın yad ellerinde?
Madem ki kendimize biz de insan diyoruz;
Biz de hakk-
ı hayata hep iman ediyoruz,
Artık niçin yazılsın alnımızda esirlik?!
Haydi hayata doğru ileriyelim, dedik.
Felaketler ezdikten sonra milleti, mülkü
Hepimiz kani olduk, hepimiz anladık ki:
Mazlumların sesini duyan mazlumdur ancak
Azerinin güneşi z ruhundan doğacak.
Ço
k zamanlar bu hakikat bizlerden hep saklandı,
30
Ç
ok zaman vahşilikte viran bağrımız yandı!
Biz birşeye vurğunduk, candan bir şey sevmiştik,
Yurtlarımız yanarken bu cananla biliştik
Yıllarca biz aradık onu Şarkın kızında,
Dalgaların içinde, kılıçların ağzında;
Yıllarca hasretiyle bin dert içinde yandık,
Yıllarca bir adını ruha teselli sandık,
Bu sevmemiz bizlere galiba çok grüldü.
Süngülerin ucuyla ta kalbimiz sküldü
O canan busesine uzanan her yanağa
Kızıl kurşunlar vurdu birer ateşin damğa..
Hasretle ağlıyanlar sürüldü Sibiryaya
Hakaretle tkürüldü gkte parlayan aya;
Lakin bizim aşkımız gnlümüzde bir seldi
Bize yol gsteren şey bir mukaddes emeldi,
O emel ki doğmuştu milli hayat içinden...
Buyruk alındı yerin ta yedi kat içinden,
Sokulan kılıçlara çıplak gğüsle çıktık
Babamızın kabrinde yükselen haçı yıktık,
çiğnedik tahtımızdan bizi yıkan küvveti,
Vahşeti ezdi iman küvveti, kan küvveti
Doğdu bir ay şeklinde sevdiğimiz istiklal,
Sevin ey nazlı hilal, sevin ey şanlı hilal!
Evet gönüller coştu bir sevincin gücüyle
Istiklal sevinciyle, istiklal sevinciyle...
İstiklal, o yaşayan milletin kalbinde can
İstiklal, o saadet, hayat, zefer, şeref, şan.
İstiklal, o sönmeyen müebbed bir meş’ale
Gönüllerde tutuşur, gözlerde sönse bile!...
İstiklal, o vatanın göğsünden yükselen ay.
İstiklal, o kemikten, kandan yapılmış saray.
İstiklal, o milletin parçalanan bağrından
31
Gelinlerin, kızların, akan göz yaşlarından
Doğmuş pek mübarek, pek mukaddes bir “İlah”tır,
Hangi bir erkek onu düşmanlara kaptırır?
Anaların saçından ördüğü bir bayrağı
Hangi erkek çıkıp edecek baş aşağı?!
Sen bizimsin, bizimsin, durdukca bende can
Yaşa, yaşa, çok yaşa, ey şanlı Azerbaycan!
28 Mayıs 1919
32
Dostları ilə paylaş: |
|
|