Filum : Coelenteata



Yüklə 165,13 Kb.
tarix30.12.2017
ölçüsü165,13 Kb.
#18343

ZAMAN ÇİZELGESİ

ÖNEMLİ FOSİL GRUPLARI
PORİFERALAR








Şekil-1- Süngerlerin morfolojisi


Porifera terimi, porus ( delik ) ve fera ( taşıyan ) kelimelerinden türemiş delikliler anlamına gelir. Porifera yani süngerler, Prekambriyenden günümüze kadar bir yaşam menziline sahiptirler. Başlıca sığ denizel ortamlarda, tek veya koloni halinde yaşarlar. Düzensiz şekilde de olabilmelerine rağmen çoğu vazo, kase, silindir ve küresel şekillidir. Gövde duvarı çok sayıda gözenek ( ostium, pores ), kanal ve loca içerir. Boyları 1mm ile 1m arasında değişir.

Bugün yaşamakta olan bir süngerin vücudu bir tarafı açık ve üzerinde ince delikler bulunan bir torbaya benzer. Hem ağız hem de anüs görevi yapan torbanın açık kısmına Osculum ve deliklerede por adı verilir. Süngerlerin gövde duvarı spiküller deniler ince iskeletten oluşmuştur ve bu spiküller yumuşak canlıyı ayakta tutar ve ona şekil verir. Spiküller çok küçük olduklarından dolayı ancak mikroskopla görülürler. Bu spiküller silis, kalsiyum- karbanottan oluşabilir. Spiküller eksen sayılarına göre monaxon, triaxon, tetraxon ve polyaxon olarak adlandırılırlar.


Monakson( Monaxon):Tek eksenli bir spikül iğne veya çubuk şekillidir.


Triakson( Triaxon):Üç eksenli, üç kolludur. Kübik simetri gösrerir.


Tetraxons: Biri diğerinden daha uzun boyda olan radyal dört dikenden oluşmuştur.

Polyaxons: Düzensiz şekilde gelişmiş dallar halindeki iskeletleri ile tanınırlar.
Şekil-2- Çeşitli spikül tipleri

Süngerlerin gövde duvarları şekilleri üç değişik şekilde olabilir. Süngerlerin gövde duvarı ascon tip (tek bir loca), sycon tip ( gövde duvarının localar oluşturacak şekilde bükülmesi) ve leucon tip ( tekrar bükülmüş localar) şeklinde olabilir. En basit yapılı torba veya vazo şekilli süngerler Ascon Tipi, delik, kanal ve hücrelerin yapısı daha karmaşık olan süngerlere de Sycon Tipi ve Leucon Tipi sünger denir.



Şekil-3- Süngerlerin gövde duvarı tipleri




Süngerler gövde duvarı üzerinde bulunan gözenekler içerlerine su alırlar. Suyun içerisindeki yiyecek parçalarını ve oksijeni emdikten sonra geri kalan suyu osculum denilen açıklıktan dışarıya atarlar.

Şekil-3- Ascon tipi gövde duvarına

sahip bir süngerin su alış-verişi

ARCHAEOCYATHA


Şekil-4-Arhaeocyathidlerin morfolojisi


Arhaeocyathidler pancar biçiminde içi boş bir yapıya, karbonatlı çift duvarlı bir dış iskelete sahip olan, nesli tükenmiş bir organizmadır. Ortalama yüksekliği 1,5- 3 cm, çapları ise 0,5-1 cm kadardır. Hem gövde duvarı hem de bölmeler gözeneklidir. Alt ve Orta Kambriyende kalın resifal kireçtaşları meydana getirmişlerdir. Arhaeocyathidler bölmeli yapı göstermeleriyle mercanlara, gözenekli bir gövde duvarına sahip olmasıyla da süngerlere benzerler.
COELENTERATA

Coelenteratalar, sularda yaşayan ve ışınsal simetri gösteren organizmalardır. Adları, Yunanca; coel (oyuk) ve enteron (bağırsak) terimlerinden türetilmiştir. Coelenteratalar, başlıca yumuşak gövdeli medüzler (denizanaları), deniz anomenleri ve kireçli bir iskelet salgılayan resif yapıcı mercanları içerir. Sabit veya serbest yüzücü olabilirler. Sabit form veya polip, tek bir birey olabilir veya koloni oluşturmak için diğerleri ile birleşebilir. Gövde kese şekillidir. Üst serbest kısımda hem ağız hemde anüs görevi yapan açıklık bulunur ve alt kısım kapalı ve deniz tabanına bağlıdır. Ağız etrafında besinlerin yakalanmasını sağlayan tentaküller vardır. Sıcak, sığ denizlerde daha yaygınlardır. Prekambriyenden çıkarak günümüze kadar gelen ve büyük kısmının soyu tükenmiş başlıca fosil grupları aşağıdaki gibi sınıflanmıştır:





Kol : Coelenterata




Sınıf:Anthozoa (mercanlar )










Takım:Tabulata










Takım:Rugosa










Takım:Scleractinia




Sınıf:Hydrozoa (hidroidler)




Sınıf:Scyphozoa (denizanası)



Sınıf: Anthozoa

Mercanlar sınıfı ışınsal simetrili, tek veya koloni halinde yaşayan Poliplerdir. Sığ ve sıcak denizlerde zemine bağlı olarak gelişir ve resifleri oluştururlar. Tetankülleri açık olduğu zaman deniz dibinde çiçeğe benzediklerinden dolayı Yunanca anthos: çiçek zoon: hayvan sözcüklerinden türetilmiştir. Tek mercanlara polip, kolonilerine korallum adı verilir. Mercanlar Ordovisiyen’ de çıkarak günümüze kadar gelmiş ve çeşitli karakteristik fosiller vermiştir.



Canlı bir mercanın torba şeklindeki vücudu ışınsal ve dik perdelerle localara bölünmüştür. Localar çift sayıda olup, hayvanın ağız bölgesinde loca sayısı kadar içi boş tetanküller bulunur. Her locanın bir tetankülü vardır ve bunlar hayvanın korunmasını ve beslenmesini sağlar ayrıca tekanküller gerektiğinde vücut içine çekilebilir. Mercanlar kendinden daha ufak boylu olan mollusk larvalarıyla ve planktonlarla beslenirler. Eşeyli ve eşeysiz çoğalırlar. Kolonileri tomurcuklanma ile büyür ve gelişir.


Takım:Rugosa
Rugosa grubu tamamen fosilleşmiş mercanlardır. Kalkerli iskeletlerinde 4 ve 4’ ün katı olan ışınsal bölmeler vardır. Bunlar boynuz, koni, topaç, fincan, disk, silindir, piramit şekillidir. Tek veya koloni halinde yaşamışlardır. Zemine bağlı olarak yaşayan Rugosa mercanlarda tomurcuklanma ile gelişen koloniler bazen dallanmış olarak bulunurlar.Yaşları

Peleozoyik’e (Orta Ordovisiyen-Geç Permiyen) sınırlandırılmıştır. Rugosada septa gelişimi yandaki gibidir. İlk 6 septaya ilaveten, iskelete 4 noktadan eklenen çok sayıda ikincil septa içerir.







Şekil-5- Rugosada septa gelişimi


Önemli Coelenterata cinsleri şunlardır:




Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Rugosa

Cins : Calceola

Yaş : Orta Devoniyen

Özellikler: Tek polip halinde yaşarlar.

Bir yanı yassı, ucu sivri ve kıvrık bir

teklik şeklinde ve kapaklıdır.
Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Rugosa

Cins : Disphyllum

Yaş : Siluriyen-Devoniyen

Özellikler:Tek polip veya fertleri bitişik

olmayan koloniler halinde yaşarlar. Septalar

fazla kalınlaşmamıştır.

Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Rugosa

Cins : Hexagonaria

Yaş : Orta- Üst Devoniyen

Özellikler : Koloni halinde yaşarlar. Bireyler

poligonal olup, çoğunlukla altıgen şekillidir.



Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Rugosa

Cins : Cyathaxonia

Yaş : Alt Karbonifer

Özellikler : Tek koni veya boynuz şekillidirler.

Bölmeler belirgin ve kalın olup, merkeze kadar

uzanır.

Takım : Scleractinia
Mercanların en büyük grubudur. Yaşları Palezoyik sonrasıdır. Tek veya koloni halinde yaşarlar. Hepside normal tuzluluktaki denizlerde yaşarlar. Kalsiyum kabonattan oluşmuş belirgin septalı, genellikle gözenekli bir iskelete sahiptir. İlk 6 septanın oluşumundan sonraki septalar, altının katları şeklinde ve önceki septaların arasındaki alanların merkezine ilave edilirler.



Şekil-6-Scleractinada septa gelişimi



Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Scleractinia

Cins : Cyclolites

Yaş : Kretase-Eosen

Özellikler : Tek polip halinde yassı, nispeten

yuvarlar şekillidir. Septalar incedir. Ortada

uzunca bir oluk vardır. Alt tarafı konsantrik

halkalarla kaplıdır.



Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Scleractinia

Cins : İsastrea

Yaş : Jura-Geç Kretase

Özellikler : Koloni halinde yaşarlar. Polipler

yassı, köşeli ve birbirinden ayrılmış şekildedir.

Septalar daha incedir.

Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Scleractinia

Cins : Stylina

Yaş : Trias- Erken Kretase

Özellikler : Koloni halinde yaşarlar.

Polipler birbirinden ayrılmamıştır










Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Scleractinia

Cins : Moltlivoltia

Yaş : OrtaTrias- Kretase

Özellikler : Tek polip halinde yaşarlar.

Az çok silindiriktir. Çok septalıdır.


Takım : Tabulata
Tabulata grubu tamamıyle fosil olan mercanlardır. Paleozoyik ( Erken Ordovisiyen- Geç Permiyen) yaşlıdır ve daima koloni halinde yaşamışlardır .Polipler( bireyler) ince, narin , tüp, silindir veya pirizma şekillidir. Septa gelişmemiş veya çok ince gelişmiş diken şekilli 12 septa içerir. Çok sayıda ve belirgin tabulaları vardır.


Şekil-7- Tabulatada septa ve tabulalar




Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Tabulata

Cins : Halysites

Yaş : Ordovisiyen- Siluriyen

Özellikler : Koloni halinde yaşarlar. Polipler

zincir gibi sıralanmış ince borular şeklindedir.



Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Tabulata

Cins : Favosites

Yaş : Geç Ordovisiyen-

Orta Devoniyen



Özellikler : Koloni halinde birbirine bitişik

yaşarlar. İnce poligonal şekillidir.


Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Tabulata

Cins : Heliolites

Yaş : Geç Siluriyen- Orta Devoniyen

Özellikler : Polipler seyrek, çok kısa septalıdır.
Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Anthozoa

Takım : Tabulata

Cins : Pleurodictyum

Yaş : Alt Karbonifer

Özellikler : Ufak elips şekilli veya yarı küresel

koloniler halinde olup, boyları yaklaşık 3-5 cm

kadardır.

Sınıf : Hydrozoa

Takım : Stromatopoidea
Stromatoporoid’ler koloni halinde yaşayan kalker iskeletli organizmalardır. Tümüfosil halde bulunurlar .1 cm’ den 1 m’ ye kadar kalınlıkta, 2 m. genişliliğinde olabilirler. Stromatoporoid kolonilerikendi yüzeylerine parelel olarak üst üstte birikmiş ince düzlemlerden oluşmuştur. Bu nedenlelaminalı yapı gösterir. Kolonilerin üst yüzeyleri bazen düzdür, bazen ufak ( 1,3 mm. ) kabartılar halinde veya ağsal görünümlüdür. Stromatoporoid kolonileri kalker iskeletlidir. Kalker iskeletler üst üstte birikmiş kalker levhalar (laminalar) ile bunları dikey gelişmiş kalker sütuncuklardan oluşmuştur. Stromatoporoid daha çok Silüriyen ve Devoniyen’ de gelişerek mercanlar, bryozoalar, algler ve diğer bentonik organizmalarla beraber resifal kireçtaşlarını oluşturmuşlardır.

Bölüm : Coelenterata

Sınıf : Hydrozoa

Takım : Stromatoporoidea

Cins : Stromatopoda

Yaş : Üst Devoniyen

Özellikler : Laminalıdır ve kalın sütuncukları

vardır.


BRYOZOALAR
Bryozoa, bryon (yosun) ve zoon ( hayvan) terimlerinden türetilmiş olup yosun hayvanlar anlamına gelir. Bryozoalar kitin veya kalkerli koruyucu bir iskelete sahip olan küçük organizmalardır. Koloni halinde yaşarlar ve kolonileri tomurcuklanma ile büyür ve gelişir. Üremeleri eşeylidir. Bentik yaşam süren Broyozoalar deniz tabanında kayalara veya diğer organizmalara bağlanarak dallanmış iplikcikler, şerit, çubuk, levha, küre, yarım küre şeklinde koloniler oluştururlar. Genellikle sığ ve ılık denizel ortamlarda yaşarlar. Çoğunlukla mercan ve stromatoporoidlerle beraber resifleri oluşturmuşlardır. Bryozoalar Erken Ordovisiyenden günümüze kadar uzanan bir yaş menziline sahiptirler.




Kavkı: Bir Bryozoaya Zooid denir, bunlar çok ufaktır

(1mm boyunda). Her bir zooid ince bir kanal ile diğer bir bireye bağlanmıştır. Böylece koloni (zoarium) oluşur. Canlı bir bryozoa iki kısımdan oluşur. Biri canlı organizmadır, diğeri ise bu yumuşak organizmayı dışarıdan bir tüp gibi saran ve koruyan dış iskelettir. Bryozolar mercanlardan daha gelişmiş bir vücut yapısına sahiptir. “U” şekilli, iki ucu açık bir sindirim sistemine, sinir sistemine, ağız etrafında solumunu sağlayan tentaküllere sahiptir. Bu tentaküller gerektiğinde kaslarla hayvanın içine çekilmektedir.


Şekil-8- Güncel bir Bryozoa vücut yapısı

A)Tentaküller dışarıda B) Tentaküller içeride







BRACHİOPODA





Şekil-8- Brachiopodaların morfolojisi


Brachiopodlar sığ denizlerde bentonik olarak yaşayan ve kavkıları iki çenetten oluşan omurgasız hayvanlardır. Bunlar deniz tabanına bağlanırlar ve tek olarak yaşarlar. Kambriyenden çıkarak günümüze kadar gelen brachiopodlar Paleozoyik’te gelişmiş, Mesozoyik’de azalarak etkinliğini sürdürmüş, Senozoyik’te çok azalmış ve pek az cinsi bugüne kadar gelmiştir.

Brachiopoda; brachia (kol) ve poda ( ayak) kelimelerinden türetilmiş olup, kol ayaklılar anlamına gelmektedir. Brachiopodların yumuşak kısmı iyi gelişmiş bir sindirim borusu ile dolaşım, boşaltım, üreme organlarının yanı sıra beslenme ve solunum görevini üstlenen lofofor dan oluşmaktadır. Lofofor bir çift olup, üzerindeki ince tüyler su içinde titreşim yaparak beslenme ve solunumu sağlar. Genellikle kıyıya yakın sığ denizel bölgeleri tercih ederler.

Kavkı: Brachiopodalar, farklı iki çenetten oluşan bir kavkıya sahiptir. Bu iki çenet sırt (kol veya dorsal) ve karın ( sap,veya ventral) kavkısı şeklinde ayrılırlar. Karın kavkısı daha büyüktür. Karın çenetinin arka uzunda kıvrık bir çengel vardır ve çengelin ortasında foramen adı verilen yuvarlak bir delik bulunur. Buradan çıkan bir organla canlı kendini bir yere bağlayarak, bentik yaşar. Arka tarafta foramenin altında iki çenetin birleştiği çizgiye kardinal çizgi veya eklem çizgisi denir. Çenetler ön tarafta açılıp kapanarak organizma yaşamını sürdürür.


Brachiopodalar, kavkıların birbirine eklenme şekillerine göre iki sınıfa ayrılırlar:
İnartikulata: İki kavkı arasında menteşe şeklinde bir eklem ve aygıtları yoktur. Çenetler birbirini yalnızca kaslarla bağlıdır. Genellikle küçük boyutlu, kitinli fosfatlı kavkıları vardır. Erken Paleozoyikte çok bol bulunurlar.
Önemli Brachiopada cinsleri şunlardır:
Bölüm: Brachiopada

Sınıf : İnartikulata

Cins : Lingula

Yaş : Ordovisiyen- Bugün

Özellikler : Kavkı uzunca, yumurta şeklindir.

Büyüme merkezi uçtadır.



Bölüm : Brachiopada

Sınıf : İnartikulata

Cins : Acrotredita

Yaş : Kambriyen

Özellikler : Kavkılar konik şekilli

Artikulata: İki kavkı arasında menteşe şeklinde bir eklem ve kol aygıtı bulunur. Kavkıları genellikle kalsitten oluşmuştur. Denizel katmanların içinde bol bulunurlar.





Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Atrypa

Yaş : Orta Ordovisiyen-

Erken Karbonifer



Özellikler : Her iki kavkıda dışbükey,

hem konsantrik hem ışınsal çizgilidir.

Yuvarlakça kol kavkısı çok daha kabarıktır.
Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Leptaena

Yaş : Orta Ordovisiyen-

Erken Karbonifer



Özellikler : Karın kavkısı dışbükey,

sırt kavkısı içbükeydir. İnce ışınsal,

kaba konsantrik kotludur.






Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Spirifer

Yaş : Orta Silürüyen-Devoniyen-Permiyen

Özellikler : Sinüslü kavkıları dışbükey ve üçgenimsidir.

Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Productus

Yaş : Ordovisiyen- Karbonifer- Permiyen

Özellikler : Yüzeyi dikenlidir ve dikenler

sap kısmında dağınıktır. Yüzeyde ince ışınsal kotlar,

kaba dalgalar ve buruşuk konsantrik dalgalar bulunur.




Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Rhynchonella

Yaş : Ordovisiyen- Bugün

Özellikler : Şekli üçgensel, ufak, orta

boylu dorsal kıvrım yüksek, ventral çukur basıktır.

Çengel sivri, ufak ve kıvraktır.


Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Terebratulina

Yaş : Üst Jura- Alt Kretase

Özellikler : Orta boylu, bazen iri, elips şekilli,

bikonveks, arka taraf sivri, ön kenar pileli, kavkı

düz, yalnız büyüme çizgileri vardır.

Bölüm : Brachiopada

Sınıf : Artikulata

Cins : Dalmenalla

Yaş : Ordovisiyen-Devoniyen

Özellikler : Kavkısı dairemsidir ve kavkılar

eşit değildir. Kavkı ışınsal çizgilerle süslüdür.




MOLLUSCA

( YUMUŞAKÇALAR )
Mollucca Latince yumukça anlamına gelmektedir. Bu canlıların vücutları yumuşak olduğundan bu adı almışlardır. Molluscalar bugünde yaşayan çok geniş bir gruptur. Günümüzde yaşayanlarına Mytilus ( Midye ), Ostrea ( İstiridye ), Octopus (Ahtapod ), Sepia ( Mürekkep Balığı ), Helix ( Kara Salyangozları ) örnek olarak verilebilir. Bunlardan bazıları besin olarak, bir kısmı süs eşyası veya inci üretiminde değer taşırlar. Fosil molluscalar ise Paleozoyik başından itibaren çeşitli zaman dönemlerinde ve fosillerde rastlanır. Mollucca fosilleri yaygın olarak Mesozoyik ve Senozoyik’ de çok gelişmiş, karakteristik fosiller vermiş ve çeşitlenerek günümüze kadar gelmiştir. Yanal simetri gösteren vücutları yumuşak ve halkasız olup kalkerli bir kavkıyla örtülmüştür. Kavkıları tek veya iki parçalıdır. Pelecpoda kavkıları iki parçalı, Gastropoda ve Cephalopoda kavkıları tek ve koni şekillidir. Molluscalar denizlerde,göllerde, nehirlerde ve pek azıda karalarda yaşar.

Molluccaların vücut yapıları ve kavkı özellikleri esas alınarak 4 önemli sınıfa ayırabiliriz.




Sınıf: Scaphopoda ( Kayık Ayaklılar )
Scaphopod’ lar denizel organizmalardır ve Molluscalar içerisinde sık olarak rastlanan bir fosil grubudur. Yunanca scophe: kayık; podos: ayak sözcüklerinden alınan Scaphopoda: Kayık ayaklılar anlamına gelmektedir. Bunlarda kavkı iki ucu açık ve hafif kıvrık ince bir koni veya tüp şeklinde olup bir ucu dar ve sivri, diğer ucu geniş, kesiti daireseldir. Kavkının sivri kısmı arka, geniş olan ağız tarafı ön; çukur tarafı sırt, şişkin tarafı karın bölgesidir. Kavkının ağız tarafından ayak ve tentaküller çıkar. Göz, kalp ve solungaçları yoktur, ağızda radula ( kitinli diş ) vardır. Ayaklarını kullanarak deniz tabanında hareket ederler. Silindir veya üç loblu ayağıyla kumlu-siltli zeminleri kazarak tabana gömülür. Sifondan içeriye giren su arka uçtan dışarıya çıkar, böylece hayvan yaşamını sürdürür.

Scaphopoda kavkıları aragonitlidir ve büyüme geniş olan ağız kısmından devam eder. En yaygın cinsi Dentalium’ dur



Bölüm : Mollusca

Sınıf : Scaphopoda

Cins : Dentalium

Yaş : Ordovisiyen- Güncel

Özellikler : Kalkerli uzun, ince, hafif eğri bir

koni veya tüp şekillidir. Üzerinde oldukça

belirgin boyuna çizgiler bulunur. İri

olanlarının bazıları 133mm uzunluğunda,

mm çapındadır

Sınıf: Pelecpoda
Kavkıları iki parça olan molluscalardır. Denizlerde, tatlı ve acı sularda yaşarlar. Büyüklükleri 1,5- 2 m.’ ye kadar olup bunlar genellikle sığ denizlerde, deniz tabanında kum veya çamurlara gömülürler yada kayalara veya diğer organizmalara bağlı olarak yaşarlar. Bir kısmıda kayaları oyarak içine girerler.

Pelecpodlarda çenetler birbirine eşit, simetri düzlemi iki çenet arasından geçer ve çenetlerin açılma düzlemine paraleldir.

Pelecpoda; Yunanca pelekys: ufak balta , podus: ayak sözcüklerinden oluşturulmuştur. Ayakları ufak baltaya benzediğinden bu adı almıştır.

Hayvanın yumuşak organizması manto, iç organlar torbası, solungaç, ayak, ligament ve kaslardan oluşur.




Organizma iki parçalı olan bir manto tarafından sarılmıştır. Canlı hayvan kavkı içerisinde dorsal ( sırt ) tarafında ve ortada bulunur, burada kavkı boşluğunun yarısını kapsar. Ventral ( karın ) tarafta çenetlerin iki yüzeyinde serbest uzanan manto parçaları ile ayak arasında yassı levhalar veya lameler halinde solungaç bulunur.

Şekil-9- Pelecypodların morfolojisi


Pelecpodların vücudu oldukça gelişmiştir. “ S “ şekilli sindirim borusu, dolaşım, boşaltım ve sinir sistemleri vardır; ağız önde, anüs arka taraftadır. Solungaç sifonundan giren deniz suyu üstteki anal sifondan çıkar. Bu sırada mikroskobik besin maddeleri solungaçlar üzerindeki ince liflerin hareketiyle ağza ulaşır. Böylece canlı yaşamını devam ettirir.
Kavkı: Pelecpodlarda kavkı iki parçadan oluşur, bunlara çenet adı verilir. Bunlar genelde eşit şişkinliktedir ve simetri düzlemi çenetler arasından geçer. Çenetler dorsal ( sırt ) tarafta ligament adı verilen elastik bir organik madde ile bağlanmış ve ayrıca buradaki diş ve diş çukurları ile birbirine kenetlenmiştir. Çenetlerin açılma- kapanma sırasında iki yana kaymamasını ve sıkıca kenetlenmesini sağlayan bölgeye eklem bölgesi veya kardiyal bölge denir. Bunların yanında çenetlerin açılıp kapanmasını sağlayan ön ve arka kaslar vardır. Dorsal kısımda kavkının sivri ve kıvrık olan kısmına çengel, çengelin biraz gerisinde kavkının şişkin olduğu bölgeye umbo adı verilir. Çengel özellikle ön tarafa doğru eğik bulunur. Manto kavkının iç yüzeyine yapışık olduğundan fosillerde ve güncel kavkıların iç yüzeyindeki kenar bölgesinde bir çizgi halinde manto izi bulunur. Manto hattı üzerinde sifonun çıktığı yerde girinti şeklinde sifon izi bulunur.



Şekil-9- Pelecypodların kavkı yapısı

Kavkının dış yüzeyinde çengelden başlayarak iç içe halkalar halinde ( konsantrik ) büyüme çizgileri, lamelli yapılar, konsatrik ince ve kalın halkalar bulunur.

Pelecpodların sınıflandırılmasında



  • Dişlerin durumu ve şekli

  • Kas izlerinin sayısı ve şekli

  • Mantonun durumu, sinüslü ve sinüssüz oluşu

  • Ligamentin durumu ve şekli

gibi özelliklerden yararlanılır.
Önemli Pelecypoda cinsleri şunlardır:

Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecypoda

Cins : Inoceramus

Yaş : Liyas-Geç Kretesa

Özellikler :Kavkı orta veya büyük boyda, genel

şekli oval ve şişkindir. Çenetleri eşit olmayıp

asimetriktir. Çengeli iri ve kıvrıktır, dişleri yoktur.

Kavkı yüzeyinde kalın konsantrik kotlar vardır.






Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecypoda

Cins : Janira

Yaş : Kretesa- Bugün

Özellikler:



Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecypoda

Cins : Congeria

Yaş : Tersiyer- Bugün

Özellikler : Kavkısı kalın dörtgen bazen uzun

oval şekilli, çengel iri öne doğru eğilmiş, manto

izi düzgün ve kavkı üzeri düzdür.
Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecypoda

Cins : Osteria

Yaş : Üst Kretase- Bugün

Özellikler : Kavkı orta ve iri boylu, genellikle

oval şekilli, asimetriktir. Sağ çenet, sol çenetten

daha küçüktür. Çengeller düz, yassı, ligament

alanı çok büyük ve üçgen şekillidir. Çenet ortasında

daima iri bir kas izi vardır. Kavkı kalın, lamellidir.

Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecypoda

Cins : Holobia

Yaş : Trias

Özellikler : Kavkı ince, basık, oval, yarı dairemsi

Kardinal çizgi düz, uzun, bazen eğri, Daonellaya

Benzer fakat önde ufak bir kulakçık vardır. Kavkı

yüzeyi düzensiz sıralanmış ince ve kalın ışınsal

kotlar ve konsantrik kıvrımlarla süslüdür.




Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecypoda

Cins : Pecten

Yaş : Kretase

Özellikler : Yuvarlakça, eşit kenarlı, fakat kavkılar

eşit değil, sağ kavkı bombeli, sol kavkı yassıdır.

Kulakçıklar eşit büyüklüktedir. Kotlar ışınsaldır.




Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecpoda

Cins : Daonella

Yaş : Triyas

Özellikler : Kavkının genel şekli yarıdairesel,

basık, eşit ve düzensiz çenet, kardinal çizgi düz,

uzun, Holobia gibi kulakçıklar yoktur. Kavkı

üzeri demet şekilli ışınsal kotlarla süslüdür.






Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecpoda

Cins : Glycymeris

Yaş : Kretase- Güncel

Özellikler : Kavkı şekli dairemsi, dikdörgenimsi,

çenetler eşit ve simetrik, çengel ve umbo ufak,

kardiyal bölge geniştir. Çok sayıda dişler kenara

doğru eğik sıralanmıştır. Kavkı yüzeyi kotlarla süslüdür.


Bölüm : Mollusca

Sınıf : Pelecpoda

Cins : Exogyra

Yaş : Üst Jura- Kretase

Özellikler : Kavkılar ufak ve orta boyludur.

Çenetler çok farkıdır, sağ çenet daire veya elips

şekilli,düz veya hafif çukurdur. Sol çenet

şişkin olup, çanak şeklini diğer çenetten büyüktür.

Her çenetin spir şeklinde kıvrılmış çengeli vaedır.

Sınıf: Gastropoda
Gastropodalar spir şeklinde sarılmış tek parçalı konik kavkıları olan molluscalardır. Deniz, göl, lagün ve karalarda yaşarlar. Gastopodların karın tarafında etli ve yassı bir ayak vardır. Hayvan mantodan dışarıya çıkan bu yumuşak ve kaslı ayak üzerinde sürünerek haraket ettiğinden bu organizmalara Yunanca gastros: mide; podos: ayak sözcüklerinden alınan karından bacaklılar adı verilmiştir. Gastropodların çoğu bentonik, bir kısmı pelejik yaşarlar.
Bir Gastropodun vücudu gelişmiş olarak sindirim, sinir, dolaşım sistemi, boşaltım ve üreme organlarından ibarettir. İri olan baş kısmında duyu organı olarak bir veya iki çift tentakül ile bir çift göz ve ağız bulunur. Ağızda radula adı verilen kitinli dişler vardır. Kavkının içinde vücut manto adı verilen bir torba ile sarılmıştır ve kalker kavkıyı salgılar. Gastropodlarda solunun manto boşluğundaki bir veya iki çift solungaçla sağlanır. Bazı cinslerde manto kenarları uzamış ve boru şeklindeki ön ve arka sifonu meydana getirmiştir. Su solungaç boşluğuna ön sifondan girer ve arka sifondan dışarı çıkar. Sifonların izi kavkının ağız çevresinde daima bir yarık veya oluk şeklinde görülür. Kötü ortam koşullarında organizma yumuşak vücudu içeriye çekerek kavkı ağzını operkül adı verilen organik veya kalkerli bir kapakla kapatır.


Şekil-10- Güncel bir gastropodun yandan görünüşü



Kavkı: Gastropodların tek parça halindeki konik kavkının bir ucu açık diğer ucu kapalıdır. İçi bölmesiz olan bu koni uzun ve kısa bir eksen etrafında spir şeklinde sarılmıştır. Koninin kapalı olan ucu tepe ( apex ), açık olan alt kısmına kavkı ağzı denir. Gastropod kavkıları 360° lik bir sarılma bir tur oluşturur. İki komşu tur arasındaki sınıra sütür çizgisi denir. Tepe noktasından son tura kapar olan kısma spir denir. Canlı daima son tur içinde yaşar. Kule şeklinde sık sarılmış kavkılarda turlar birbirine değerek sarılma ekseni bölgesinde bir sütün oluştururlar buna kolümel denir.


Şekil-11- Gastropodların kavkı morfolojisi

Gastropodlarda iki tur sarılım vardır:


  1. İnvolut sarım: Bu sarılımda son tur diğer turları örter.

  2. Envolut sarım: Bu sarılımda tüm turlar gözükür.




İnvolut sarım


Şekil-12- Gastropodların sarılım şekiller

Önemli Gastropod cinsleri şunlardır:
Bölüm : Mollusca

Sınıf : Gastropoda

Cins : Bellerophon

Yaş : Ordovisiyen- Alt Triyas

Özellikler : Kavkı küre şekillidir. Düzlem spiral

olarak sıkıca sarılmıştır, son tur büyüktür ve

diğerlerini örter. Kavkı üzeri büyüme çizgileri

ile süslüdür.


Bölüm : Mollusca

Sınıf : Gastropoda

Cins : Pleurotamaria

Yaş : Alt Jura- Alt Kretase

Özellikler : Kankısı koni şekilli olup, ağız

kenarında sifon yarığı vardır. Bu nedenle

kavkı üzerinde spiral sarılmış ip gibi bir iz

bulunur. Ağız dörtgen veya oval şekilli ve

operkül kitinlidir.



Bölüm : Mollusca

Sınıf : Gastropoda

Cins : Nerinea

Yaş : Üst Jura- Kretase

Özellikler : Kule şeklinde sarılmış kavkısı

vardır. İç ve dış dudak basit kıvrımlı, kavkı

kolümelli olup, kavkı duvarı kalındır.
Bölüm : Mollusca

Sınıf : Gastropoda

Cins : Actoenella

Yaş : Üst Kretase

Özellikler : Kalın kavkılı, orta- iri boylu,

oval, yumurta veya topaç şekilli, üzeri

düzdür. Kavkıda turlar sık sarılmış, son

tur diğerlerini örtmüş, ağız dardır.



Bölüm : Mollusca

Sınıf : Gastropoda

Cins : Natica

Yaş : Kretase- Güncel

Özellikler : Kavkısı yuvarlak, oval şekilli,

ilk turlar basık son tur büyük ve şişkin, ağız

yarı dairesel, kavkı yüzeyü düz ve parlaktır.




Bölüm : Mollusca

Sınıf : Gastropoda

Cins : Murex

Yaş : Kretase- Güncel

Özellikler : Ön sifon çok uzun ve düz

bir boru şeklindedir. Kalın olan kavkıda

enine ve boyuna kaba süsler ile çıkıntı

ve dikenler bulunur.


Sınıf: Cephalopoda
Molluscalar içerisinde vücut yapısı itibariyle en gelişmiş sınıf olan cephalopodlar yanal simetri gösteren ve denizlerde serbest yüzen ( nektonik ) hayvanlardır. Bunlar Paleozoyikten çıkarak Mesozoyikte hızlı bir evrim geçirmiş ve çok çeşitli karakteristik fosiller vermiştir.

Cephalopodların yumuşak vücudu biraz uzamış olup, ön tarafta gelişmiş bir baş vardır. Baş etrafında hareketli kollar halinde tentaküller bulunur. Onun için bu hayvanlara cephalo: baş; podos: ayak sözcüklerinden türetilmiş Cephalopoda ( kafadan bacaklılar ) adı verilmiştir. Baş kısmında oldukça gelişmiş gözler vardır. Bunlar omurgalıların gözüne benzese de mercek bulunmaz.


Şekil-13- Cephalopodların vücut yapısı

Tentaküller hayvanın hızlı yüzmesini, dipte yürümesini ve beslenmesini sağlar. Ağız tentaküllerin ortasında yer alır. Sırt tarafındaki tentaküller tabanda birleşerek bir kapüşon meydana getirirler. Kapak halini alan bu organ hayvanın dinlenmesi sırasında kavkı ağzını kapatır. Solungaçların yer aldığı boşluğa manto boşluğu denir. Manto boşluğuna ağızdan giren deniz suyu huni adı verilen iki tarafı açık olan boşluktan dışarıya çıkar. Ağız kısmında boynuz maddesinden yapılmış kalkerli iki çene ve radula ( kitinli diş ) bulunur.
Kavkı: Cephalopod kavkıları genel olarak tepesi kapalı tabanı açık, uzun konik bir şekildir. Hayvan son locada oturur, buraya oturma locası denir. Kavkının son locaya kadar olan kısmına fragmakon adı verilir. Bölmeler ağız tarafına kadar çukurdur, ortasında veya kenarından sifon geçer. Kavkı organik madde katkılı, kalsiyum karbonat bileşimindedir. Ancak çok miktarda MgCO3 içeren kavkı aragonit kristallerinden yapılmıştır.

Cephalopodlar 3 alt sınıfa ayrılır.





Alt Sınıf: Nautiloidea


Bölüm : Mollusca

Sınıf : Cephalopoda

Cins : Hercoglossa

Yaş : Paleosen- Eosen

Özellikler : Kavkı involut sarımlı, biraz

şişkin, kavkı yüzeyi düz, sütür çizgisi sele

ve lopludur. Sifon ortadadır.
Alt Sınıf:Ammonaidea
Kavkı şekilleri Nautiloidea kavkı şekilerine çok yakındır. Bunların ayrımı sütür çizgileri ve sifon durumuna göre yapılır. Ammonitlerin sifonu genellikle iç kenardan veya dış kenardan geçer. Nautiloidealarda ise ortadan geçer. Ammonitlerde sütür çizgileri çok gelişmiştir fakat nautiloidealerde daha basittir.

Şekil-14- Ammonitların vücut yapısı


Ammonitlarde üç değişik tipte sütür çizgisi vardır.

Goniatitic sütür: Yuvarlak seleler ( S ) ve “ V “ şekilli loplardan ( L ) oluşur. Devoniyen- Permiyen zaman döneminde rastlanır.


Ceratitic sütür: Seleler yuvarlak, loplar testere gibi tırtırlıdır. Mesozoyik başında çok yaygındır.

Ammonitikı sütür: Sele ve loplar maydonaz yaprağı gibi dilimlenmiş, girintili çıkıntılı bir şekil almıştır. Jura- Kretase ammonitlerinde gözlenir.

Şekil-15- Ammonitlerdeki sütür şekilleri

Önemli Ammonit türleri şunlardır:


Bölüm : Mollusca

Sınıf : Cephalopoda

Alt Sınıf: Ammonoidea

Cins : Arietites

Yaş : Alt Jura- Üst Kretase

Özellikler : Kavkı envolit sarımlı ve

çok turludur. Kalın ve kısa kotlar

öne kıvrıktır. Ağız kare şekillidir.
Bölüm : Mollusca

Sınıf : Cephalopoda

Alt Sınıf: Ammonoidea

Cins : Joannites

Yaş : Orta- Üst Trias

Özellikler : Kavkısı involit sarımlı, şişkin,

ombilik dardır.



Bölüm : Mollusca

Sınıf : Cephalopoda

Alt Sınıf: Ammonoidea

Cins : Dinarites

Yaş :

Özellikler :

Bölüm : Mollusca

Sınıf : Cephalopoda

Alt Sınıf: Ammonoidea

Cins : Discophylites

Yaş : Üsr Trias

Özellikler : Az gevşek sarılmış kavkının

kenarları yuvarlaktır. Sütür çizgisi dilimli

ve tırtıklıdır

Bölüm : Mollusca

Sınıf : Cephalopoda

Alt Sınıf: Ammonoidea

Cins : Phylloceras

Yaş : Alt Jura- Üst Kretase

Özellikler : Kavkı involit sarımlı, basık,

üzerinde çok az süs bulunur.sütür çizgisi

çok lopludur.


Alt Sınıf:Coleoidea

Ordo: Belemnitida
Bugün tümü fosil halinde bulunan kavkıları bir iç iskeletten oluşur. Bu iskelet çubuk şeklinde ufak, düz konilerden ibaret olup, hayvanın yumuşak vücudunu dik tutan bir eksen gibidir. Bir belemnitin iç kavkısı 3 kısımdan oluşur.


  1. Proostrokum

  2. Frogmokan

  3. Rostrum


Şekil-13- Belemnitlerin vücut yapısı




  1. Proostrokum: Kalkerli, yassı bir levha şeklinde olup aragonit kristallerinden yapılmıştır. Aragonitten yapılmış olduğundan kolay erir ve fosil olarak pek rastlanmaz.

  2. Frogmokan: bu hayvanın asıl kavkısıdır. Koni şekilli olup içi bölmelerle localara ayrılmıştır. Karın tarafında bölme ve locaları kesen bir sifon vardır. Frogmokan rostrumun içine adeta gömülmüş gibi yerleşmiştir. Frogmokon ince ve narin olduğundan fosillerde çok ender rastlanır. Belemnitlerin sınıflandırılmasında frogmokanın rostruma göre uzunluğu esas alınır.

  3. Rostrum: Kavkının kuyruk bölgesidir. Fosil olarak en çok rastlanan bu bölgedir. Rostrum ufak silindirik bir çubuk şeklinde ve ucu açılmış bir kaleme benzetilebilir. İçi tamamen kalsit kristallerinden oluşan rostrumun en kesiti genellikle daireseldir ve kalsit kristalleri kavkının yüzeyine dik sıralanırlar. Zaman içerisinde meydana gelen evrimsel gelişmeyle frogmokan küçülmüş, rostrum büyümüştür. Geç Karbonifer’ de ortaya çıkmış ve Eosen’de yok olmuşlardır.

ARTROPODA
Artropodalar denizlerde, karalarda, tatlı su ve acı sularda yaşarlar. Prekambriyen’ den çıkarak günümüze kadar gelen ve çeşitli fosiller veren Artropodların en önemli özelliği vücutlarının katiküla denilen çok sert bir kabuk veya dış iskeletle örtülü olmasıdır. Kitinli ve kalkerli bileşimli olan bu sert dış iskelet, hayvanın hareket edebilmesi için vücut halkaları arasında incelmiş ve esneklik kazanmıştır.

Artropodlarda vücudun her halkasından bir çift ayak çıkar ve bu ayaklar eklemlidir. Onun için bu hayvanlara arthron: eklem, podos: ayak sözcüklerinden oluşan Artropoda: Eklem bacaklılar adı verilmiştir.

Artropodlarda vücut baş, gövde ve kuyruk ( cephalon, thrax ve pygidium ) olmak üzere üç kısımdan oluşur. İki önemli sınıfa ayrılırlar. Bunlar Trilobita ve Ostracoda’ dır.
Sınıf: Trilobita
Trilobitler Paleozoyikte yaşamış önemli bir fosil grubudur. Kambriyen başında ilk defa rastlanan ve oldukça gelişmiş vücut yapısına sahip olan bu hayvanlar Permiyen sonunda tamamen ortadan kaybolmuşlardır.

Trilobitlerin vücudu elips şekilli olup üç kısımdan oluşmaktadır. Bu nedenle Latince tri: üç, lobus: lob, parça sözcüklerinden oluşturulan Tribolit ismi Üç Loblu anlamına gelmektedir.

Trilobitlarin ortalama büyüklüğü 3-10 cm dir. Trilobitler deniz tabanında sürünerek yaşamışlardır.

Trilobitin en önemli vücut parçası baş kısmıdır. Baş kısım incelenerek trilobitlerde cins tayini yapılır. Baş genel olarak yarım daire şeklindedir. Baş arka taraftan gövdeye birleşmiştir. Başın tam orta bölgesi şişkindir ve buraya glabel denir. Glabelin iki yanında yanaklar bulunur ve bunların ortasında gözler bulunur. Genellikle pelajik olanlarında iyi gelişmiş, bentoniklerde ufaklaşmış veya yok olmuştur.

Thorax başın arka tarafına eklenmiş halkalardan ibarettir. Gövdenin ortası eksen bölgesidir. Bunun iki tarafında plevralar vardır.

Hayvanın kuyruk kısmına pygidium denir ve thoraxın arkasına eklenmiştir.

Şekil-14- Trilobitlerin vücut yapısı
ECHİNODERMATA
Ekinodermler denizlerde yaşayan organizmalardır. Kavkıları birbirine iyice kenetlenmiş kalker plaklardan yapılmıştır. Derileri üzerinde dikenler bulunur. Bu nedenle bu hayvanlara Yunanca echinos: dikenli, derma: deri sözcüklerinden türetilmiş olan Echinodermata: Derisi dikenliler adı verilmiştir. Çoğu form, tipik olarak deniz yıldızlarında görülen; beşli simetrili bir gövde düzlemine sahiptir. İç organlar ağız, anüs ve bağırsaktan oluşur. Baş, kalp gibi organlar yoktur. Kavkı içerisinde deniz suyunun gövde içerisinde dolaşımını sağlayan hidrolik bir tüp sistemi vardır. Echidermataların bağlı ve serbest yaşayan formları vardır. Kambiriyenden çıkarak günümüze kadar gelen ekhinodermler çok çeşitli, karakteristik fosiller vermişlerdir.

Echinodermata bölümünün iki önemli sınıfı vardır: Echinoidea ve Crinoidea


Sınıf: Echinoidea
Echinoidea serbest yaşayan ve organizmal yapıları en gelişmiş olan echinodermlerdir. Derileri dikenlerle kaplı olduğundan echinus: deniz kestanesi, oid: benzemek sözcüklerinden türetilmiş olan Echinoidea Deniz Kestaneleri anlamına gelmektedir. Yaşları Ordovisiyen ve Güncel’ dir.

Günümüz denizlerinde yaşayan düzenli bir echinidin kesitinde sindirim sistemi, sinir sistemi, su dolaşım sistemi, solungaçlar ve gonatlar ( üreme organları ) görülür.. Peristom ve periprokt ağzı ve anüsü çevreleyen bir zardır. Sindirim borusu oldukça kıvrımlıdır. Ağızda Aristo Feneri adı verilen bir çiğneme organı ( çene ve dişler ) vardır.

Su dolaşım sisteminde bir halka kanal ağzı yakınında yemek borusu etrafını çevreler ve buradan yukarıya doğru bir su kanalı vardır. Su kanalı madreporit adı verilen süzgeç gibi delikli levhaya bağlıdır. Deniz suyu madreporitten süzülerek katı parçalardan arınır ve su dolaşım sistemine geçer. Vücut içerisinde deniz suyu dolaşır ve tekrar denize dökülür.

Şekil-15- Düzenli bir Echinitin vücut yapısı




Kavkı, üst yüzeyin tepe noktasından, alt yüzeyin ağız kısmına kadar uzanan ,kolon şekilli ve birbirine kenetlenmiş 10 tane levhadan oluşur. Bunlardan beş tanesinde ufak tüpler şeklinde çıkıntılar vardır. Bunlara ambulakr ayak denir ve bu bölgeyede ambulakral bölge denir. Tüp ayakları olmayan diğer bölgeyede interambulakral bölge denir. Bu 10 kolon birlikte korona’ yı oluşturur.

Şekil-16- Düzenli bir echinitin üstten görünüşü

Echinitlerde ağzın bulunduğu alt taraf oral yüzey, anüsün bulunduğu üst taraf aboral yüzeydir. Madreprit üst, sağ taraftadır. Echinitler, kavkının gösterdiği simetri modeline göre, düzenli ve düzensiz echinitler olmak üzere iki gruba ayrılır. Koronal levhaların ışınsal simetri gösterdiği düzenli formlarda anüs üstte, ağız altta ve oral yüzeyin merkezindedir. Düzensiz formlarda ise anüs, arka interambulakrta, apikal sistemin dışında yer alır. Ağız ya oral yüzeyin merkezinde yada ön uca doğru kaymıştır.


Sınıf: Crinoidea
Crinoidler bir sapla deniz tabanına bağlanarak yaşayan echinodermlerdir. Dış yüzeyleri laleye benzediğinden bunlara Yunanca crinon: lale ; oid: benzemek sözcüklerinden türetilen Crinoidea: Deniz Lalesi adı verilmiştir. Ordovisiyenden beri değişik fosiller veren geniş bir gruptur.

Crinoidlerin organik yapısı diğer diğer echinodermler gibi sindirim sistemi, sinir sistemi, su dolaşım sistemi ve üreme organlarından ibarettir. Fakat crinoidlerin karın boşluğu diğer gruplar gibi gelişmediğinden mideleri küçüktür.

Crinoidlerin vücudu sap, gövde ve kollar olmak üzere üç kısımdan oluşur.
Sap: Crinoid sapları üst üstte eklenmiş, yassı, silindirik şekilli kalker levhalardan oluşur. Kesit daire, elips, dörtgen, beşgen olan bu plakların ortası deliktir ve bir sıra halinde dizilmiştir. Sapın alt tarafı kök şeklinde dallanmıştır. Bu hayvanı deniz tabanına veya kayalara bağlar. Sapın üzerinde yer yer sülük adı verilen ince, uzun çıkıntılar vardır. Hareket edebilen bu sülükler hem duyu organıdır hem de tutunmaya ve avını yakalamaya yarar.
Gövde: Crinoidlerde sapın üzerinde sapa bağlı olan gövdede iç organlar bulunur. Ortası çanak gibi çukur olan veya torba şeklindeki bu gövdenin üst kısmı yassıdır. Gövde beşgen şekilli bir sırt ( dorsal ) plakasıyla sapa bağlanmıştır ve iki kısımdan oluşur. Sapa bağlı olan alt tarafına sırt bölgesi ( dorsal cup ), şişkin olan üst kısmına ventral bölge veya tegmen denir. Vental bölgede ağız ve anüs bulunur. Ağızdan itibaren kenara doğru beş tane besin oluğu uzanır. Gövde poligonal şekilli kalker plaklarla kaplıdır. Gövde daima yukarıya yani ventrale doğru büyür.
Kollar: Crinoidlerden gövdeden başlayarak beş kol çıkar, bunlar hemen ikiye çatallanarak on kol haline gelir. Kollar yan kollara da ayrılır ve uca doğru giderek incelir. Ayrıca kollar üzerinde karşılıklı veya ardışık olarak ve iki taraflı sıralanan ufak çıkıntılar halinde kolcuklar vardır, bunlara pinül adı verilir. Kolların başlıca görevi hayvana besin sağlamaktır. Esnek ve hareketli olan kollar üzerindeki besin oluklarında toplanan küçük ve mikroskobik besin maddeleri oradaki yumuşak siler ( tüycükler ) yardımıyla ağza götürülür.

Şekil-17- Crinoidlerin vücut yapısı




Şekil-18- Tümüyle fosilleşmiş bir crinoid




Şekil-19- Çeşitli crinoid sapları

HEMİCHORDATA
Hemichordata, yumuşak vücudu olan ve kurtçuklara benzeyen ufak hayvanlardır.bunlarda organizmal yapının gelişimi omurgasızlarla omurgalılar arasunda kabul edildiğinden yarıkordata anlamında hemichordata adı verilmiştir. Bu grupta yalnızca Graptolitler fosilleşmiştir.
Sınıf: Graptolithina
Denizlerde koloni halinde yaşayan graptolitlar Alt Paleozoyik içerisinde karakteristik bir fosil grubudur. Açık denizlerde pelajik yaşam sürmüş ve soyu tükenmiş bu hayvanlar Ordovisiyen ve Silüriyende hızla gelişmiştir. Graptolitlerin fosilleri koyu renkli şeyler içerisinde siyah izler ve çizgiler halinde görüldüğümden ilk araştırmacılar bunlara Yunanca graphos: yazı; litos: taş sözcüklerinden “ yazılıtaş” anlamına gelen Graptolit adı verilmiştir.

Yüklə 165,13 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə