Epidemiyolojinin en önemli görevlerinden birisi epidemiyolojik yöntemleri kullanarak hastalıkların erken tanılarının yapılmasıdır



Yüklə 445 b.
tarix26.11.2017
ölçüsü445 b.
#12530


SAHA TARAMALARI


  • Epidemiyolojinin en önemli görevlerinden birisi epidemiyolojik yöntemleri kullanarak hastalıkların erken tanılarının yapılmasıdır.

  • Hastalığın erken tanısı tedavisini, seyri ve sonucunu yakından etkiler.

  • Erken tanıda iki yola başvurulur:

    • Hastalığın en erken semptomlarını yakalamak,
    • Henüz semptom vermeyen kişileri bulmak.


  • Semptomsuz kişilerin bulunması için en önemli nokta halkın ve sağlık çalışanlarının bu konularda eğitilmesidir.

  • Böylece herhangi şüpheli bir durumda kişi veya doktoru zaman kaybetmeden gerekli işlemler yaparak önlemleri alabilir.

  • Örneğin, en sık görülen kanser türlerinin en erken ortaya çıkan belirtilerinin halka öğretilmesi gibi.



  • Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre kanserlerin belirtisiz dönemlerinde tanınabilme oranı düşüktür ve bu konuda genellikle gecikmeler olabildiği gerçektir.

  • Tanıdaki gecikmelerden büyük ölçüde hastalık, daha az olasılıkla hekimler sorumlu bulunmuştur.

  • Özellikle düşük sosyo-ekonomik sınıflardan gelen hastalar genellikle hastalığın geç devrelerinde başvurdukları için tanıda gecikme oranı yüksek sosyo-ekonomik gruplara göre çok daha yüksektir.



Toplum Taramanın (Screening) Tanımı

  • 1957'lerde tarama şöyle tanımlanmıştır.

    • "Görünüşte sağlam olan kişilere bazı testler, muayeneler veya diğer yöntemler uygulanarak henüz tanı­sı konulmamış, bilinmeyen hastalık veya bozuklukların yaklaşık olarak belirlenmesi, diğer deyişle şüpheli hastaların sağlamlardan ayrılmasıdır."


Normal Değerlerin Belirlenmesi

  • "Normal" nedir? "Pozitifler" "negatifler"den nasıl ayrılır? gibi sorular taramalardan önce yanıtlanması gereken noktalardır.

  • "Normal" toplumda genellikle sık görülen, herhangi bir karakteristiğin ortalama değerine (örneğin ortalama ağırlık, ortalama boy gibi) verilen addır.

  • Ayrıca herhangi fonksiyonel bir durumu tanımlamak için de kullanılır.

  • İstatistikte ise çan eğrisi şeklindeki Gaus dağılımına "normal dağılım" adı verilir.





  • Taramaların amacı hastalığı olan veya gelecekte hastalanma yönünden yüksek risk gösteren kişilerin belirlenmesi olduğu için burada fonksiyonel olarak normal olma durumu ile ilgilenilir.



  • Normal Gaus eğrisi ise simetrik, sürekli değişkenlerin dağılımıdır.

  • İki belirgin özelliği ortalama ve değişkenin varyasyonunu simgeleyen Standard sapmasının olmasıdır.

  • Tam simetrik bir dağılımda ortalamanın altında (solunda) 2 standard sapma (deviasyon) ve ortalamanın üzerinde (sağında) 2 Standard sapma sınırların içinde popülasyon değerlerinin % 95'i bulunur ve (ortalama değer ± 2 S.S.) şeklinde gösterilir.

  • Laboratuvar testleri ve fizyolojik ölçümlerde değerler buna göre belirtilir.

  • (Ortalama ± 1 S.S.) sınırları içinde ise tüm değerlerin % 68'i bulunur.



Yaşa-cinse özel yüzdelerin kullanılmasında

  • Dağılımının normal olduğuna dair bir varsayım yoktur,

  • Aynı bulunan biyokimyasal değerlerin, örneğin belirli gruplarda sık veya az olması, yaşlı kadınlarda sık, genç erkeklerde seyrek olduğu görülecektir,

  • Sağlık ve hastalık noktalan arasında teorik olarak çizilen çizgide, sağlık hastalık sınırının ("cut-off' point) belirlenmesi çoğu kez kesin kriterlerle değil gözlemlere dayanarak gelişigüzel yapılacaktır.

  • İdeal olarak normlar-kriterler toplumu temsil eden sağlıklı kişilerden elde edilen değerlere (boy, kilo, kan basıncı) göre saptanmalıdır, ancak bu her zaman her konuda sağlanamayabilir.



Kitle taramaları için ilkeler

  • Taranan hastalık toplum için önemli sağlık sorunu olmalıdır. Hatırlanacağı üzere bir toplumda en çok ölüme yol açan, en sık görülen, sekel bırakan ve işgücü kaybına yol açan hastalıklar en önemli halk sağlığı, sorunu olarak kabul edilirler.

  • Taranacak hastalığın tanınması için latent veya erken semptomatik bir dönemi bulunmalıdır. Çok ani başlayan veya ani belirti veren hastalıkların toplum taramalarıyla ortaya çıkarılması güçtür.



  • Taranan hastalığın doğal gidişi (tabii seyri) hastalığın, latent döneminden en ilerlemiş haline kadar tüm klinik şekilleri iyice bilinmelidir.

  • Hastaların teşhis ve tedavileri için gerekli muayene, laboratuvar, personel, vb. olanaklar yeterli olmalıdır.

  • Taranacak hastalık(lar) kitle taramalarında kullanılabilecek uygunlukta pratik test veya muayene yöntemleri olmalıdır. Taramada kullanılacak testler toplum tarafından kabul edilmelidir.



  • Testlerin seçiciliği ve hassasiyeti mümkün olduğu kadar yüksek olmalıdır.

  • Tarama sonucu bulunan hastaların iyileştirilmeleri için uygun tedavi yöntemi olmalıdır.

  • Taramada saptanan çeşidi evrelerdeki hastalardan hangilerinin ne şekilde tedavi edileceği konu­sunda üzerinde fikir birliğine varılmış tedavi programlan olmalıdır.



  • Vaka bulma çalışmaları, şüpheli vakalara ileri tetkik yapılması ve muhtemel tıbbi bakım masrafların birlikte düşünülerek maliyet-yarar (cost-benefit) dengesi iyi korunmalıdır. Yani taramada bulu­nan vakaların sayısı yüksek olmalı, bunların erken teşhis ve tedavi masrafları, tarama masrafından az olmalıdır.

  • Vaka bulma sürekli bir işlem olmalı ve tarama bir defa yapılıp sonra toplum tamamen bırakılıp unutulmamalıdır.



Taramaya katılmayı etkileyen dört faktör vardır:

  • İlgili hastalığın özelliklerinin ne olduğu kişi tarafından bilinmelidir.

  • Bu hastalığın sağlığa ne derecede zararlı olduğu kişi tarafından kabul edilmelidir.

  • Bu konudaki bilgi eksiklikleri kişilerin anlayacağı şekilde tamamlanmalı, kişi kendisinin de hasta olabileceğini "hassas" olduğunu bilmeli, hissetmelidir.

  • Tarama sonunda bulunacak hastaların tedavi edileceği, yani alınan sonuçların anlamlı şekilde değerlendirileceği konusunda kesin güvence verilmeli ve bireyler bu konuda inandırılmalıdırlar. Fatalizm kişilerin erken davranmasını engelleyen önemli bir faktördür.



Toplum Taraması ile Sağlanan Yarar (YIELD)

  • Bir toplumda tarama sonucunda önceden tanısı konmamış, bilinmeyen vakaların bulunmasına ve bunların miktarına tarama sonucu sağlanan yarar (yield) adı verilir.



  • Taramanın yarar hesabı şöyle yapılır:

  • Taramanın Yararı (Yield) =

  • Önceden bilinmeyen, tarama ile saptanan vaka sayısı x 100

  • Toplumdaki toplam vaka sayısı



Taramaların yararı çeşitli faktörlere bağlıdır:

  • Taramada kullanılan testin duyarlılığı (sensitivitesi): Eğer testin sensitivitesi yüksekse hastaların büyük kısmı saptanabilecektir, buna karşılık sensitivitesi düşük bir test kullanıldığında vakaların çoğu teşhis edilemeyeceği için taramadan elde edilen yarar da az olacaktır.



  • Taraması yapılan hastalığın prevalansı: Prevalans ne kadar yüksekse tarama ile sağlanan yarar da o ölçüde fazla olacaktır. Burada toplumdaki sağlık hizmetlerinin dağılımı, niteliği de önemlidir. Eğer toplumun her kesimi sağlık hizmetlerinin iyi, eşit yararlanmıyorsa, bu durumda çok sayıda henüz tanısı konmamış ve tedavi edilmemiş vaka (sıtma, tbe gibi) bulunacak dolayısıyla tarama yapıldığında bu vakalar saptanacak ve taramanın yaran büyük olacaktır.



  • Toplumda aynı konuda daha önce tarama yapılıp-yapılmamış olması ve eğer yapılmışsa toplumun ne kadarını kapsadığı da önemlidir. Eğer ilk defa tarama yapılıyorsa elde edilen yarar büyük ola­caktır ve buradan hastalığın prevalansı elde edilir. Belirli aralıklarla tekrarlanan taramalarda ise, aradan geçen süre içinde meydana çıkan yeni vakalar saptanacaktır ve buradan da o hastalığın insidansı elde edilebilir.



  • Toplumun sağlıkla ilgili davranışı: Eğer bir toplumun bireyleri tarama programlara katılmaz ve bilinmeyen sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yardımcı olmazsa, taramanın o toplumun sağlık düzeyinin yükselmesine herhangi bir katkıda bulunması beklenilmemelidir.



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə