Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt: / Sayı: / Haziran 2014



Yüklə 190,36 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix17.09.2017
ölçüsü190,36 Kb.
#327


 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

27 


 

 

PLANLANMIŞ DAVRANIŞ TEORİSİ ÇERÇEVESİNDE 



ÖĞRENCİLERİN GİRİŞİMCİ OLMA NİYETLERİNİN İNCELENMESİ

 

 



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Yrd. Doç. Dr., Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi  

Zeliha Tolunay Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu 

ÖZET 


Bu  çalışmanın  temel  amacı  planlanmış  davranış  teorisi  çerçevesinde  yer  alan  davranışa  yönelik 

tutum,  kişisel  normlar  ve  algılanan  davranış  kontrolünün  öğrencilerin  girişimci  olma  niyetleri 

üzerinde bir etkisinin olup olmadığını belirlemektir. Belirlenen amaç doğrultusunda Mehmet Akif 

Ersoy  Üniversitesi’nde  girişimcilik  eğitimi  alan  öğrenciler  üzerinde  bir  araştırma 

gerçekleştirilmiştir.  Davranışa  yönelik  tutumların,  öznel  (kişisel)  normların,  algılanan  davranış 

kontrolünün  öğrencilerin  girişimcilik  niyeti  üzerindeki  etkisi  oluşturulan  hipotezler  ile  test 

edilmeye çalışılmıştır. 

Araştırmada ikincil verilerle birlikte, birincil veriler de kullanılmıştır. Birincil verilere yönelik veri 

toplama tekniği olarak anket yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada Liñan ve Chen (2007) ile Krueger 

ve arkadaşlarının (2000) kullandığı ölçeklerden yararlanılmıştır. Anket soruları Mehmet Akif Ersoy 

Üniversitesi Zeliha Tolunay Uygulamalı  Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu’nda girişimcilik 

eğitimi almakta olan 202 öğrenciye uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 15.0 paket programı 

kullanılarak  istatistiki  analizler  gerçekleştirilmiştir.  Verilerin  analizinde  betimsel  istatistikler, 

güvenilirlik analizi, KMO uygunluk analizi, faktör analizi, korelasyon analizi ve regresyon analizi 

yapılmıştır. 

Sonuç  olarak;  üniversite  öğrencilerinde  davranışa  yönelik  tutumlarının  ve  algılanan  davranış 

kontrolünün  girişimci  olma  niyetlerini  pozitif  yönde  etkilediği  tespit  edilmiştir.  Girişimcilik 

niyetini  etkilediği  düşünülen  kişisel  normun  istatistiksel  olarak  anlamlı  olmadığı  sonucuna 

ulaşılmıştır.  

Anahtar Kelime: Girişimcilik, Girişimcilik Niyeti, Planlanmış Davranış Teorisi 

Jel Kod: M13 

 

 



 

 

 



 

 

 




Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

28  


 

 

 



THE INVESTIGATION OF STUDENTS’ INTENTIONS OF BEING AN 

ENTREPENEUR WITHIN THE FRAME OF PLANNED BEHAVIOUR 

THEORY 

 

ABSTRACT 



The aim of this study is to find out whether attitudes towards behavior, social norms and perceived 

behavioral controls, which are evaluated in the frame of planned behavior theory, have an effect on 

the student’s intentions of being an entrepreneur. The research is carried out on Mehmet Akif Ersoy 

University students that were training in entrepreneurship. The effects of attitude towards behavior, 

personal  norms  and  perceived  behavior  control  on  students  with  the  intentions  of  being  an 

entrepreneur are being tested with the formed hypothesis.  

The primary data is also used with secondary data. The method for collecting primary data was the 

survey method. In the research, the scales are being used from the studies of Linan & Chen (2007) 

and Krueger and his colleagues (2000). The questions of the survey are applied to 202 students who 

are  training  in  entrepreneurship  in  Mehmet  Akif  Ersoy  University,  Zeliha  Tolunay  Applied 

Technology and Management School. Statistical analyses have been made with the obtained data 

by using SPSS 15.0 software programme. Data was analyzed with descriptive statistics, reliability 

analysis,  KMO  suitability  analysis,  factor  analysis,  correlation  analysis  and  regression  analysis 

statistical techniques. 

As  a  result,  it  has  been  found  out  that  university  student’s  attitudes  towards  the  behavior  and 

perceived  behavioral  control  has  positive  effects  on  their  intentions  to  become  an  entrepreneur. 

Social  norms  however,  which  were  thought  to  have  an  influence  on  the  intentions  of  being  an 

entrepreneur, have not been found significant in terms of statistics. 

Key word: Entrepreneurship, Entrepreneurial Intention, Theory of Planned Behavior 

Jel Code: M13 

 

 

 



 

 

 



 


Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

29 


 

Giriş 


Girişimcilik ekonomik büyümede anahtar bir rol  oynamaktadır (Baumol, 

1993; Lumpkin ve Dess, 1996). Ayrıca, makro düzeyde ekonometrik araştırmalar 

yeni ve küçük işletmelerin istihdam yaratma, inovasyon ve ekonomik büyümeye 

önemli  katkı  sağladığını  göstermektedir  (Carree  ve  Thurik,  2003).  Etkileri 

nedeniyle dünyada ve Türkiye’de girişimciliğe olan ilgi son on yıllarda giderek 

artmaktadır.  Eğitim  ve  öğretim  yoluyla  girişimciliğin  teşvik  edilmesi  özellikle 

birçok ülkedeki üniversitede giderek artan bir ilgi görmektedir. Bugün pek çok 

akademisyen ve politikacı toplumun gelişimi ve refahı için girişimciliğin kritik 

bir öneme sahip olduğunu kabul etmektedir. Dolayısıyla girişimcilik günümüzde 

önemli  bir  mesleki  seçenek  olma  yönünde  ilerlemektedir.  Siyasi  ve  sosyo-

ekonomik çevre değişiklikleri sürekli örgütsel istihdam için daha az fırsata neden 

olmaktadır (Van Gelderen vd., 2008).  

Geçmiş yıllardaki çalışmalarda girişimciliğin meslek olarak seçilmesinde 

ağırlıklı  olarak  bazı  konular  üzerinde  yoğunlaşılmıştır.  Bunlar  arasında;  kişilik 

değişkenleri,  demografik  özellikler,  kişinin  geçmişi  ve  sosyal  bağlamda 

girişimcilik  durumuna  göre  kişilerin  tercihleri  ile  ilgili  açıklamaları  yer 

almaktadır (Gibb Dyer, 1994). Girişimcilik eğiliminin nedenleri üzerine önemli 

araştırmalar (Greenberger ve Sexton, 1988;  Learned, 1992; Brandstatter, 1997, 

Amofah,  2006)  yapılmış  olmakla  birlikte,  sadece  sınırlı  sayıdaki  çalışma 

öğrencilerin  girişimcilik  niyeti  üzerine  odaklanmıştır

.

  Literatürde  girişimcilik 



niyetini  etkileyen  farklı  faktörlerin  daha  iyi  anlaşılmasını  sağlamak  üzere 

araştırmacılar niyet-tabanlı modeller geliştirmişlerdir (Liñán, 2004). Bu modeller 

girişimciliğin  habercisi  araçların  incelenmesi  için  tasarlanmıştır  (Krueger  vd., 

2000).  Guerrero  ve  arkadaşlarına  göre  (2008)  seksenli  ve  doksanlı  yıllarda 

girişimciliğe  hitaben  beş  temel  model  vardır.  Bunlar:  Shapero’nun  girişimcilik 

faaliyeti modeli (Shapero ve Sokol, 2009), planlı davranış teorisi (Ajzen, 1991), 

girişimci  tutum  oryantasyonu  (Robinson  vd.,  1991),  girişimcilik  potansiyeli 

modeli (Krueger ve Brazeal, 1994) ve Davidsson modelidir (Davidsson, 1995). 

Pekçok araştırmacı girişimcilik niyetinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için bu 

modelleri kullanmışlardır.  

Bu çalışmanın amacı da planlanmış davranış teorisi çerçevesinde yer alan 

davranışa  yönelik  tutum,  kişisel  normlar  ve  algılanan  davranış  kontrolünün 

öğrencilerin  girişimci  olma  niyetleri  üzerinde  bir  etkisinin  olup  olmadığını 

belirlemektir.  Yapılan  bu  çalışmada  ana  kütle  olarak  Bucak  Zeliha  Tolunay 

Uygulamalı  Teknoloji  ve  İşletmecilik  Yüksekokulu’nda  girişimcilik  dersi  alan 

öğrenciler seçilmiştir.  Belirlenen amaç doğrultusunda 202 öğrenci  üzerinde bir 

araştırma  gerçekleştirilmiştir.  Araştırmanın  modeli  planlanmış  davranış  teorisi 

çerçevesinde  oluşturulmuştur.  Elde  edilen  sonuçlar  bu  konuda  çalışan 

akademisyen  ve  uygulamacılara  davranışa  yönelik  tutum,  kişisel  normlar  ve 

algılanan  davranış  kontrolünün  öğrencilerin  girişimcilik  niyetleri  üzerindeki 




Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

30  


 

etkisi  konusunda  güncel  bilgi  sağlayacaktır.  Ayrıca  ileride  yapılacak 

araştırmalarda farklı boyutların ve ilişkilerin araştırılmasına sebep olabilecektir. 

1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 

1.1. Planlanmış Davranış Teorisi  

Planlanmış Davranış Teorisi (PDT), belirli bir bağlamda gerçekleşen insan 

davranışlarını  açıklamak  ve  tahmin  etmek  amacıyla  tasarlanmış  bir  davranış 

teorisidir  (Küçük,  2011).  Aslında  sosyal  psikoloji  tabanlı  bir  kuram  olmakla 

birlikte,  birçok  farklı  disiplinin  alanına  giren  davranışları  açıklamada  yaygın 

olarak  kullanılmıştır  (Cohen  ve  Hanno,  1993).  PDT;  bireylerin  bir  davranışı 

gerçekleştirmelerinin  birincil  açıklayıcısının  niyet  olduğunu;  bireylerin 

niyetlerinin  ise  davranışa  yönelik  tutumlar,  algılanan  sosyal  baskı  (kişisel 

normlar)  ve  algılanan  davranışsal  kontrol  tarafından  açıklandığını  ifade  eder. 

Planlanmış  davranış  teorisinde  kişinin  davranışının  altında  yatan  niyetlerini 

etkileyen üç temel faktör vardır. Bunlar; davranışa yönelik tutum, topluma karşı 

algı (algılanan sosyal baskı) ve davranış kontrolü ya da diğer adıyla özyetkinlik 

algısıdır  (Fishbein  ve  Ajzen,  1975).  Şekil  1  planlanmış  davranış  teorisini 

açıklamaktadır (Ajzen, 2006). 

 

 

Şekil 1. Planlanmış Davranış Teorisi  



 

1.1.1. Davranışa Yönelik Tutum 

Davranışa  yönelik  tutum;  davranışı  sergileyecek  olan  kişinin, 

gerçekleştirilecek davranışı olumlu veya olumsuz olarak değerlendirmesi olarak 

açıklanmaktadır  (Erten,  2002).  Bir  başka  tanıma  göre;  kişisel  bir  faktör  olarak 

tanımlanmakta ve bireylerin bir davranışı eyleme geçirme konusundaki olumlu 

ya  da  olumsuz  değerlendirmelerini  ifade  etmektedir  (Küçük,  2011).  Tutum 

araçları davranışların değişiminin büyük bir kısmına neden olmaktadır. İşletme 

kurma  eğilimi,  girişimcilik  hakkındaki  tutumla  oluşmaktadır.  Davranış  inancı, 

Kişisel Norm 

(Algılanan Sosyal 

Baskı) 


Algılanan (Varsayılan) 

Davranış Kontrolü 

Davranışa yönelik 

tutum 


 

Niyet 


 

Davranış 




Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

31 


 

davranışların olası çıktılarını içine alan ve bunların değerlendirilmeleri ile ilgili 

davranışsal inançlardır. Davranışa yönelik tutum ve kişisel tutumlar bu bağlamda 

sosyal  çevrenin  baskı  ve  desteklerini  de  içine  alarak  algılanan davranışları 

kontrollü hale getirmektedir. Davranışa  yönelik  tutumlar;  zengin  olma,  meydan  

okuma,  kendini  ispatlama  ve kendine  güvene  yöneliktir.  Birey  ilerideki  iş  

yaşamında  yüksek  gelir  elde  etmek  için girişimci  olmak  isteyebilmektedir. 

Örneğin  kadınlar  iş  ve  özel  yaşamlarını dengelemeye, erkekler ise daha çok 

servet  kazanmaya  yönelik  tutum  sergilemektedirler.  Bu  da  kadın  ve  erkek 

arasındaki davranışa yönelik tutumun farklılığını gözler önüne sermektedir.  

1.1.2. Kişisel Norm (Algılanan Sosyal Baskı) 

Kişisel norm davranışı gerçekleştirmek değil kişinin algıladığı sosyal baskı 

anlamına  gelmektedir  (Fishbein  ve  Ajzein,  1975).  Bir  başka  tanıma  göre, 

davranışı  yapacak  olan  kişi  için  önemli  olan  kişilerin  (referans  kişiler),  kurum 

veya 

kuruluşların 



belirli 

bir 


davranışın 

gerçekleşmesinin 

ya 

da 


gerçekleşmemesinin beklentisi içinde olduklarını ifade eder (Erten, 2002). Kişisel 

norm  girişimciliğin  toplumda  kabul  görmesi  ile  ilgili  bir  unsurdur  (Leroy  vd., 

2009). Kişisel normlar, potansiyel girişimcilerin ve insanların kendilerine ait özel 

değer,  inanç,  yargı,  düşünce  gibi  özgür  iradeyi  belirleyen  seçim  haklarından 

oluşmaktadır.  Ayrıca  içinde  yaşanılan toplumun  sosyal adetleri,  gelenek,  baskı 

ve  kuralları  yönünde  geliştirilen  değerlerdir.  Kişilerin  kendi  yönü  ve  yollarını 

seçmede  kişisel  normlar  onlara  rehberlik  etmektedir.  Hem  olumlu  tutumdan 

etkilenmekte  hem  de  diğer  kişilerdeki  olumlu  tutumu  etkilemektedir.  Sosyal 

baskılar, başkalarının görüşleri ve rol-model etkisi bir başka deyişle başkalarının 

ne  düşündüğüne  önem  verilmesini  kapsayan  kişisel  normlar  girişimcilik 

eğilimine  etki  etmektedir.  Örneğin  öğrenci  için  önemli  olan  kişilerin  veya 

grupların  (ailesi,  arkadaşları,  öğretmeni  ve  akrabaları  gibi),  kişinin  girişimci 

olmasını onaylayıp onaylamayacağına ilişkin görüşü, o davranışı yapmaya niyet 

etmesinin belirleyicilerinden biridir. 

1.1.3. Varsayılan Davranış Kontrolü  

Varsayılan (algılanan) davranış kontrolü, davranışı gösterecek kişinin söz 

konusu  davranışı  sergileyebilmesinin  ne  derece  kolay  veya  ne  derece  zor 

olacağının  inancı  anlamına  gelmektedir  (Erten,  2002).  Algılanan  davranış 

kontrolü, fiilen girişimci olmada varsayılan yapılabilirlik ve kontrol ile ilgili bir 

unsurdur  (Leroy  vd.,  2009).  Kontrol  inancı  davranış  performansını  düşüren  ve 

kolaylaştıran  mevcut  etkenler  ile  bu  etkenlerin  algılanan  güçleri  hakkındaki 

inançlardır. Varsayılan davranışsal kontrol,  fırsatın nasıl algılandığı ve algılanan 

fırsatın nasıl kontrol edildiği şeklinde iki yönden etkilenmektedir. Algılanan öz 

çıkar  bir  fayda  içeriyorsa  ve  kişisel  normlar  ile  de  örtüşüyorsa  kişiler  ya  da 

girişimciler  niyetlerini  belli  eden  davranışları  sergileyeceklerdir.  Algılanan 



Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

32  


 

fırsatın  kontrol  edilebilirliği  de  dolaylı  olarak  girişimci  davranışlarını 

etkilemektedir.  

Kaynak ve fırsatların fazlalığı, engellerin ise azlığı yönünde oluşan algının 

gücü  nispetinde  kişinin  o  davranış  üzerindeki  algılanan  kontrolünün  o  derece 

büyük  olduğu  kabul  edilir  (Ajzen,  2006).  İç  ve  dış  inançlar  davranışları 

etkilemektedir.  Örneğin  kişinin  bir  işe  başlamada  finansal  kaynak  bulmayı 

önemli  bir  gereklilik  olarak  görmesi  varsayılan  davranış  kontrolü  unsuruna 

girmektedir. 

1.2. Girişimcilik Niyeti  

Girişimcilik  niyeti,  girişimcilik  sürecinde  önemli  bir  basamaktır.  Sosyal 

psikolojide  niyet  davranışın  en  önemli  ve  en  acil  öncülü  olarak  kabul  edilir 

(Abraham  ve  Sheeram,  2003).  Ayrıca  niyet,  Ajzen  (1991)  ve  Baggozi’ye  göre 

(1989) girişimcilik faaliyetlerinin güçlü bir göstergesidir. Girişimcilik niyeti ile 

ilgili  çalışmalarda  genellikle  girişimcilik  niyeti  ve  etkileyen  kişilik  faktörleri 

arasındaki  bağlantıyı  açıklamak  için  davranış  niyeti  modelleri  kullanılır. 

Literatürde yaygın  olarak yerleşmiş girişimcilik niyetinin  öncülü  üç ana model 

bulunmaktadır. Bunlar Bird (1988) Modeli, Ajzen'in (1991) planlanmış davranış 

modeli  ve  Shapero’nun  (1982)  girişimci  etkinlik  modelidir  (Nabi  ve  Holden, 

2008).  Kişide  girişimcilik  niyetinin  oluşmasında  etkili  olan  pek  çok  faktör 

bulunmaktadır. Sosyo-demografik faktörler girişimcilik niyet üzerinde dolaylı bir 

etkiye sahiptir (Kolvereid, 1996). Eğitimin girişimcilik niyeti üzerindeki etkisi de 

yaygın  olarak  incelenmiştir  (Peterman  ve  Kennedy,  2003).  Girişimcilik 

eğiliminin  oluşumunda  kişide  girişimci  özelliklerinin  bulunması  yetmemekte, 

ayrıca yeterli derecede desteklenmesi de gerekmektedir. Bunun yanı sıra, kişinin 

geçmiş  deneyimleri  de,  girişimde  bulunma  sürecinde  önemli  bir  etken 

olmaktadır. Bu durum şekil 1 üzerinde daha iyi görülmektedir (Summers, 1998).  

Ajzen’in  planlanmış  davranış  modelinde  üç  temel  olgunun  kişide 

davranışsal  açıdan  bir  niyetlilik  oluşturduğu  görülmektedir.  Bunlardan  ikisi, 

beklenen  değerler  ve  normatif  inançlardır.  Yani,  kişisel  beklentiler,  bireyleri 

girişimcilik  eğilimine  yönlendirirken,  toplumdaki  sosyal  normlar  da  bireyde 

girişimcilik  eğilimini  yönlendirici  olmaktadır.  Genel  eğilim  bu  faktörlerin 

girişimci üzerinde, çok büyük etkiye sahip olmadığı yönündedir. Çünkü girişimci 

çok fazla içsel kontrol yönelimli olduğundan, kendi kararlarına önem vermekte 

ve  dış  etkenlerden  daha  az  etkilenmektedir.  Diğer  oluşum  ise  kişinin  kendi 

güdülenmesi ile oluşan davranış eğilimidir. Bu etki ile kendi davranışını kontrol 

eden  girişimci,  uygun  koşullar  altında  girişimcilik  için  niyetlenmektedir.  Bu 

modelde  ilk  iki  etki  çevresel  iken,  son  etki  kişinin  kendi  kontrolü  altındadır 

(Krueger vd., 2000). 



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

33 


 

 

 



Şekil 2. Kişide Girişimcilik Niyeti Nasıl Oluşur? 

1.3. Planlanmış Davranış Teorisi ve Girişimcilik Niyeti  

Planlanmış  Davranış  Teorisine  göre,  tutumsal  inançların  oluşturduğu 

davranışa yönelik  tutum,  normatif  inançların  oluşturduğu  kişisel  norm  ve  

kontrol    inançlarının  oluşturduğu    varsayılan    davranış    kontrolü    unsurları  

girişimcilik  eğilimini  oluşturmaktadır  (Leroy  vd., 2009). Her üçü de bir niyetin 

açıklanmasında  kesişmektedir.  Niyet  olumlu  veya  olumsuz  olarak  ifade 

edilmektedir. Girişimcilik niyeti  mesleki  birikim, deneyim, eğitim,  girişimcilik 

imajı, kariyer tercihleri, kişisel değerler ve bunlar gibi birçok değişken tarafından 

etkilenmekte ve güdülenmektedir. Teoriye göre, bireydeki bir davranışın ortaya 

çıkabilmesi için ilk önce o davranışa yönelik niyetin oluşması gerekir. Davranışa 

yönelik  niyet  ne  kadar  güçlü  ise  davranışın  ortaya  çıkma  olasılığı  da  o  kadar 

fazladır. 

Douglas ve Sheperd (2002) yaptığı araştırmada bir kişinin bir iş yeri kurma 

niyeti  ile  risk,  çaba,  bağımsızlık  ve  gelire  yönelik  kişinin  tutumları  arasındaki 

ilişkiyi araştırmıştır.  

Sonuç  olarak  özgüven  ve  riske  yönelik  daha  olumlu  tutum  sergileyen 

kişilerin  girişimci  olma  yönünde  daha  yüksek  bir  isteklik  sahibi  olduğu  tespit 

edilmiştir. Ancak kişinin çalışma gayretine yönelik tutumu ile girişimcilik niyeti 

arasında  negatif  bir  korelasyon  bulunmuştur.  Ayrıca  çalışmada  tutum  ve  gelir 

arasında anlamlı bir fark olduğu da ortaya konmuştur.  

Bir başka çalışmada Krueger ve arkadaşları (2000) kişinin eyleme yönelik 

tutumu, yani kendi hesabına çalışma ve öz yeterliliğin bir kişinin girişimci olma 

Kişinin doğasında 

bulunan girişimci 

kişilik yapısı 

Sosyal ve 

Kültürel 

Destek 

Girişimcilik 



Niyeti 

Girişimcilikle 

ilgili geçmişte 

edinilen bilgiler 

Kişinin girişime 

olan değişen algısı 

Kişinin iç 

motivasyonu 




Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

34  


 

niyetini  etkileyen en etkili faktör olarak bulunmuştur. Fakat bir  diğer değişken 

olarak sosyal normların girişimcilik niyetini etkilemediği sonucuna ulaşmışlardır.  

Franke and Luthje (2004) ise Almanya ve Amerika’daki işletme öğrencileri 

üzerinde  yaptıkları  araştırmada,  kişinin  bağımsız  çalışma  tutumu  ile  girişimci 

olma  niyeti  arasında  güçlü  bir  pozitif  ilişki  bulmuşlardır.  Araştırmaya  göre 

öğrencilerin  girişimci  olma  niyetlerini  girişimciliği  kolaylaştırıcı  ya  da 

zorlaştırıcı algısı doğrudan etkilemektedir. Özellikle girişimciliğe yönelik desteği 

daha  olumlu  algılayan  öğrencilerin  daha  güçlü  girişimci  niyeti  oldukları  tespit 

edilmiştir.  Ayrıca,  girişimci  olma  niyeti  öğrencilerin  üniversite  ortamındaki 

algılarına  da  bağlanmıştır.  Aslında  bu  faktör  öğrencilerin  girişimci  olma 

niyetlerini  etkileyen  sosyo-ekonomik  faktörler,  öğrencilerin  bakış  açıları  ya  da 

kişilik  özelliklerinden  daha  önemli  ve  daha  güçlü  bir  faktör  olarak  ortaya 

çıkabilmektedir.  

Astuti  ve  Martdianty  (2012)  altı  devlet  üniversitesindeki  600  son  sınıf 

öğrencisi  ile  gerçekleştirdikleri  araştırmada  planlanmış  davranış  teorisine  göre 

kişisel  norm en güçlü değişken olarak öğrencilerin girişimcilik niyetini tahmin 

etmede  önemli  bir  kanıt  sağlamıştır.  Analiz  sonuçlarına  göre  üniversiteler 

arasında  önemli  faklılıklar  bulunmuştur.  Sonuç  olarak  planlanmış  davranış 

teorisindeki  üç  değişken  arasında  öğrencilerin  kişisel  norm  algılarının 

girişimcilik niyetlerini tahmin etmede en önemli değişken olarak bulunmuştur.  

2.ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ  

2.1. Araştırmada Kullanılan Ölçek 

Araştırmanın uygulama kısmında kullanılan anket formu oluşturulurken Liñan ve 

Chen  (2007)  ile  Krueger  ve  arkadaşlarının  (2000)  kullandığı  ölçeklerden 

yararlanılmıştır. Araştırmada iki bölümden oluşan bir soru formu kullanılmıştır. 

Soru formunun birinci bölümündeki demografik sorular literatürden derlenerek 

oluşturulmuştur.  Bu  bölümde,  öğrencilerin  cinsiyet,  bölüm,  sınıf,  üniversite 

dışında  girişimcilik  dersi  alma  durumu,  mesleki  idealleri  ile  ilgili  kapalı  uçlu 

sorular  yer almaktadır. Ayrıca öğrencilerin  ailelerinde girişimci olup olmadığı, 

varsa  girişimci  kişinin  öğrenciye  yakınlık  derecesi  ve  üniversite  dışında 

girişimcilik eğitimini nereden aldıkları ile ilgili açık uçlu sorular bulunmaktadır. 

Anketin ikinci bölümünde öğrencilerin davranışa yönelik tutumlarına ilişkin (5), 

kişisel normları belirlemeye yönelik (4), varsayılan davranış kontrolü ile ilgili (6) 

ve girişimcilik niyetini belirlemeye yönelik (8) olmak yönelik 7’li Likert tipi (7: 

Tamamen  katılıyorum…  1:  hiç  katılmıyorum)  ölçek  ile  hazırlanan  toplam  23 

ifade  yer  almaktadır.  İki  bölümden  oluşan  anket  formu  toplam  34

 

sorudan 



oluşmaktadır.  

 

 




Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

35 


 

2.2. Araştırmanın Örneklemi 

Araştırmanın örneklemini Bucak Zeliha Tolunay Uygulamalı Teknoloji ve 

İşletmecilik Yüksekokulu’nda girişimcilik dersi almakta olan 2. sınıf ve 3. sınıf 

öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın ilk aşamasındaki  süreçte, oluşturulan 

standardize  anket  katılımcılara  elden  dağıtılmıştır.  Anketler  daha  önceden 

öğretim üyesi ile görüşülüp izin alındıktan sonra, ders saatleri içerisinde sınıflara 

girilerek  öğrencilere  dağıtılmış  ve  geri  toplanmıştır.  Toplam  cevaplandırma 

süresi ortalama 20 dakikadır. Uygulamaya başlamadan önce öğrencilerden tüm 

soruları  gözden  geçirerek  cevaplandırmak  istemekleri  takdirde  anket  formunu 

iade etmeleri istenmiştir. Böylelikle uygulamanın başında boş bırakılma ihtimali 

en  aza  indirgenmeye  çalışılmıştır.  Yüksekokulun  2012–2013  akademik  yılında 

öğrenci  işlerinden  edinilen  bilgiye  göre  girişimcilik  dersi  alan  toplam  352 

öğrencisi  bulunmaktadır.  Araştırma  bu  evren  üzerinden  kolayda  örneklem 

yoluyla seçilen %95 güvenirlikte 202 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. 

2.3. Araştırmanın Kısıtları ve Varsayımları 

Araştırmanın  bazı  varsayım  ve  sınırlılıkları  bulunmaktadır.  Buna  göre 

araştırmanın kısıtları şu şekilde belirlenmiştir:  

 Araştırmanın 

sadece 


Mehmet 

Akif 


Ersoy 

Üniversitesi 

ile 

sınırlandırılması, 



 Araştırmada  sadece  Zeliha  Tolunay  Uygulamalı  Teknoloji  ve 

İşletmecilik Yüksekokulu’nun seçilmesi,  

 Araştırmada sadece anket tekniğinin kullanılması, mülakat, gözlem, odak 

grup görüşmesi gibi nitel araştırma yöntemleri ile desteklenmemesi,  

 Araştırmada ölçülmek istenen konunun anket soruları ile sınırlı olması,  

 Verilen cevapların deneklerin algısına dayalı olmasıdır.  

Araştırmanın varsayımları ise şunlardır:  

 Araştırma için seçilen örneklemin evreni temsil ettiği,  

 Anketteki soruların doğru anlaşıldığı ve öğrencilerin soruları samimi bir 

şekilde cevapladığı varsayılmaktadır. 

2.4. Araştırmanın Modeli ve Hipotezleri 

Araştırmanın hipotezleri tablo 1’de gösterilmektedir. Ayrıca araştırma için 

oluşturulan model şekil 3 ile açıklanmaya çalışılmıştır.  

 

 



 


Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

36  


 

Tablo 1. Araştırmanın Hipotezleri 

H

1

  Öğrencilerin  davranışa  yönelik  tutumları  ile  girişimci  olma  niyetleri  arasında 



pozitif bir ilişki vardır. 

H

2



  Öğrencilerin kişisel norm ile girişimcilik niyeti arasında pozitif bir ilişki vardır. 

H

3



  Varsayılan davranış kontrolü ile girişimcilik niyeti arasında pozitif bir ilişki 

vardır. 


 

 

 



Şekil 3. Araştırmanın Modeli 

 

2.5. Araştırmanın Bulguları 



2.5.1. Aaraştırmanın Örneklemine İlişkin Bulgular  

Araştırmaya  katılanların  demografik  özelliklerine  ilişkin  sonuçlar  tablo 

2’de  verilmiştir.  Buna  göre;  katılımcıların  %  66,3’ü  kız,  %  33,7’si  erkek 

öğrencilerden  oluşmaktadır.  Katılımcıların  okudukları  bölümlere  göre 

dağılımları incelendiğinde yaklaşık yarısının (%51) Muhasebe Finansal Yönetim 

bölümü öğrencilerinin olduğu görülmektedir. Bu bölümün öğrencileri 2. sınıfta 

girişimcilik  dersini  almaktadır.  Uluslararası  Ticaret  ve  Yönetim  Bilişim 

Sistemleri bölümü öğrencileri ise girişimcilik dersini 3. sınıfta görmektedir. Adı 

geçen  yüksekokulda  girişimcilik  dersleri  hem  bahar  hem  de  güz  yarıyıllarında 

3’er kredi şeklinde “Girişimcilik I” ve “Girişimcilik II” adı altında verilmektedir. 

Dolayısıyla araştırmaya katılan öğrencilerin hepsi güz döneminde Girişimcilik I 

dersini  almış  ve  bahar  döneminde  de  Girişimcilik  II  dersini  almakta  olan 

öğrencilerdir. Araştırmada üniversite dışında herhangi bir yerde girişimcilik dersi 

almış  olanların  oranı  %  9,4’dür.  Bu  eğitimi  nerede  aldınız  sorusuna  verilen 

yanıtlarda  “seminer  şeklinde”  diyenler  birinci  sırada  yer  alırken  girişimciliği 

“lisede ders olarak” gördüklerini söyleyenler 2. sırada yer almıştır. Öğrencilerin 

daha  önce  girişimcilik  faaliyetinde  bulunma  durumları  incelendiğinde 

öğrencilerin yaklaşık % 89’u hayır yanıtını verirken, yaklaşık % 11’i evet yanıtını 

vermiştir.  Araştırmaya  katılan  öğrencilerin  yaklaşık  %  40’ında  aile  üyeleri 

arasında  girişimci  kişiler  bulunmaktadır.  Öğrencilerin  mezuniyet  sonrası 

Kişisel Norm (X

2



Davranışa Yönelik Tutum 

(X

1



Varsayılan Davranış 

Kontrolü (X

3



Girişimcilik Niyeti (Y) 

H

H



2

 

H



3

 



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

37 


 

ideallerine  bakıldığında  %  33,7’sinin  özel  sektörde  çalışmak  istediği 

görülmektedir.  Öğrenciler  arasında  kamuda  çalışmak  (%  28,7)  ve  üniversitede 

akademsiyen  olmak  (%17,8),  girişimci  olma  isteklerinin  (16,3)  önünde  yer 

almaktadır. Görüleceği üzere araştırmaya katılan öğrenciler arasında hakim görüş 

kamuda  iş  sahibi  olmak  yönündedir.  Ankete  katılan  öğrenciler  ailelerinin  % 

37,1’i  ilk  çocuğu,  %  29,7’si  son  çocuğu  ve  %  27,7’si  ortanca  çocuğudur. 

Öğrencilerin  yetiştirilme  tarzları  sorulduğunda  yaklaşık  %  41’i  güvene  dayalı 

serbest  bir  şeklide  yetiştildiğini  ifade  etmiştir.  Öğrencilerin  yaklaşık  %  39’u 

kontrollü şekilde yetiştirildiklerini belirtmişlerdir. 

Tablo 2. Araştırmaya Katılan Öğrencilerin Demografik Özellikleri 

 

 



Cinsiyet 



Kız 

134 


66,3 

Erkek  


68 

33,7 


Bölüm 

Yönetim Bilişim Sistemleri 

29 

14,4 


Uluslararası Ticaret 

70 


34,7 

Muhasebe Finansal Yönetim 

103 

51,0 


Sınıf 

2. sınıf   

104 

51,5 


3. sınıf            

98 


48,5 

Üniversitede 

Girişimcilik 

dersi  dışında  ders  alma 

durumu 

Evet 


19 

9,4 


Hayır 

183 


90,6 

Girişimcilik 

faaliyetinde 

bulunma durumu 

Evet 

22 


10,9 

Hayır 


180 

89,1 


Ailede girişimci var mı? 

Evet 


81 

40,1 


Hayır 

121 


59,9 

Mezuniyet  sonrası  mesleki 

ideal 

Özel sektörde çalışmak 



68 

33,7 


Kamuda çalışmak  

58 


28,7 

Üniversitede akademisyen olmak 

36 

17,8 


Kendi işini kurmak 

33 


16,3 

Diğer  


3,5 


Ailede kaçıncı çocuk 

En büyük çocuk 

75 

37,1 


En küçük çocuk 

60 


29,7 

Ortanca çocuk 

56 

27,7 


Tek çocuk 

11 


5,4 

Yetiştirilme tarzı 

Güvene dayalı serbest  

82 


40,6 

Kontrollü 

79 

39,1 


Baskıcı  



Serbest  



Diğer  

25 


12,4 

 

Toplam  



202 

100 



Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

38  


 

2.5.2. Araştırmada Kullanılan Ölçeklere Yönelik Bulgular 

Alfa katsayısının 0,60–0,80 aralığında bulunması ölçeğin oldukça güvenilir 

olduğunun işareti sayılmaktadır. Bu aralığın üzerindeki alfa değerleri ise ölçeğin 

yüksek  derecede  güvenilir  olduğu  şeklinde  yorumlanmaktadır  (Kayış,  2009). 

Araştırmanın güvenilirlik analizi sonuçları Tablo 3’de görülmektedir. Cronbach 

Alpha  değerlerinden  de  anlaşılacağı  üzere;  ölçekler  yüksek  derecede  güvenilir 

bulunmuştur (Akgül ve Çevik, 2003). 

Tablo 3. Değişkenlere Ait Güvenililirlik Analizi Sonuçları 

Değişkenler 

İfade Sayısı 

Cronbach’s 

Alpha 

Davranışa yönelik tutum ölçeği 



5  

.896 


Kişisel norm ölçeği 

.874 



Varsayılan Davranış Kontrolü ölçeği 

.852 



Girişimcilik niyeti ölçeği 

.954 



2.5.3. Korelasyon ve Faktör Analizi 

Veri setinin faktör analizi için uygun olup olmadığının belirlenmesi için 3 

yöntem  kullanılmaktadır.  Bunlar  korelasyon  matrisinin  oluşturulması,  Bartlett 

testi  ve  Kaiser-Meyer-Olkin  (KMO)  testleridir  (Eroğlu,  2009).  Araştırmada 

KMO  değeri  0,931  olarak  hesaplanmıştır.  İkinci  bakılan  test  Bartlett  testidir. 

Bartlett testinde Sig. değeri 0,000 anlamlıdır, yani değişkenler arasında yüksek 

korelasyonlar mevcuttur. KMO değeri 0,50’yi geçtiğinden ve Bartlett’s testinde 

Sig. değeri anlamlı olduğundan veri seti faktör analizi için uygun bulunmuştur. 

Elde  edilen  dört  faktör,  toplam  varyansın %  72,529’unu  açıklamaktadır.  Tablo 

4’de değişkenlere ait faktör yükleri görülmektedir. 

Tablo 4. Değişkenlere Ait Faktör Yükleri 

Faktörün adı  Sorular  Faktör ağırlıkları 

Faktörün 

açıklayıcılığı 

(%) 

One Sample 



Kolmogorov 

Smirnov T. 

Davranışa 

yönelik tutum 

(X

1



S.01 

S.02 


S.03 

S.04 


S.05 

,734 


,707 

,780 


,798 

,747 


31,837 

,922 


Kişisel norm  

(X

2



S.06 


S.07 

S.08 


S.09 

,651 


,886 

,876 


,843 

17,642 


,410 

Varsayılan 

Davranış 

Kontrolü  

(X

3



S.13 

S.14 


S.15 

,676 


,735 

,514 


14,738 

,101 



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

39 


 

Girişimcilik 

niyeti  

(Y) 


S.16 

S.17 


S.18 

S.19 


S.20 

S.21 


S.22 

S.23 


,786 

,787 


,767 

,851 


,824 

,801 


,835 

,663 


8,312 

,567 


Verilere  One-Sample  Kolmogorov-Smirnov  Testi  uygulanmış  ve  sonuç 

tablosunda  Assymp.Sig.  (Anlamlılık)  satırındaki  değerlerin  istatistiksel 

anlamlılık  hesaplamalarında  sınır  değeri  kabul  edilen  0,05’den  büyük  olması 

nedeniyle  incelenen  faktörlerin  dağılımlarının  normal  olduğu  görülmüştür. 

Dolayısıyla araştırmada parametrik test yöntemleri kullanılmıştır.  

Araştırmanın  bu  bölümünde  girişimcilik  niyetini  etkilediği  düşünülen 

bağımsız değişkenlerle girişimcilik niyeti arasındaki ilişkilerin belirlenmesi için 

gerçekleştirilen pearson korelâsyon analizi sonucunda elde edilen bulgular Tablo 

5’deki korelâsyon matrisinde verilmiştir. Korelasyon analizi bağımlı ve bağımsız 

değişkenler  arasındaki  ilişkinin  derecesi  ve  yönünü  belirlemeye  yardımcı  olur 

(Durmuş vd., 2011).  

Tablo 5. Değişkenler Arası Korelâsyon Matrisi 

Tablo 5’deki bulgulara göre: 

  “Davranışa  yönelik  tutum”  ile  “girişimcilik  niyeti”  arasında  pozitif 

yönlü anlamlı bir ilişki (b = 0,672, r < 0,01) bulunmaktadır.

  

  “Kişisel norm” ile “girişimcilik niyeti” arasında pozitif yönlü anlamlı bir 



ilişki (b = 0,376, r < 0,01) bulunmaktadır.

 

  “Varsayılan Davranış Kontrolü” ile “girişimcilik niyeti” arasında pozitif 



yönlü anlamlı bir ilişki (b = 0,604, r < 0,01) bulunmaktadır

 

  “Davranışa  yönelik  tutum”  ile  “kişisel  norm”  arasında  pozitif  yönlü 



anlamlı bir ilişki (b = 0,407, r < 0,01) bulunmaktadır.

  

Değişkenler 



X

1



 

X

2



 

X

3



 

Girişimcilik Niyeti 



1,000 

 

 



 

X

1



 

Davranışa yönelik tutum  

,672(**) 

1,000 


 

 

X



2

 

Kişisel norm  



,376(**) 

,407(**) 

1,000 

 

X



3

 

Varsayılan Davranış 



Kontrolü  

,604(**) 

,520(**) 

,463(**) 

1,000 

Pearson Correlation (Korelâsyon) ve Sig. (Anlamlılık) 



**. Korelâsyon, r=0,01 seviyesinde anlamlı (çift yönlü) 

* . Korelâsyon, r=0,05 seviyesinde anlamlı (çift yönlü) 




Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

40  


 

  “Davranışa yönelik tutum” ile “varsayılan davranış kontrolü” arasında 

pozitif yönlü anlamlı bir ilişki (b = 0,520, r < 0,01) bulunmaktadır.

  

  “Varsayılan Davranış Kontrolü” ile kişisel norm” arasında pozitif yönlü 



anlamlı bir ilişki (b = 0,463, r < 0,01) bulunmaktadır.

  

Korelâsyon  analizi  sonuçlarına  göre  değişkenler  arasında  ileri  sürülen 



ilişkinin varlığı ispatlanmıştır.

 

2.5.4. Regresyon Analizi 



Regresyon  analizi  bir  değişkenin  diğer  değişken  ya  da  değişkenler 

tarafından  nasıl  açıklandığını  belirlemeye  çalışır  (Durmuş  vd.,  2011). 

Araştırmanın niyet ile planlanmış davranış teorisinde yer alan değişkenlere göre 

çoklu  doğrusal  regresyon  analizi  sonuçları  tablo  6’da  verilmiştir.  Buna  göre, 

model  özeti  tablosundaki  R

2

  sütunundaki  değerlerden  bağımsız  değişken 



durumundaki  davranışa  yönelik  tutum,  kişisel  norm,  ve  varsayılan  davranış 

kontrolünün bağımlı değişken durumundaki “girişimcilik niyeti” değişkenine ait 

varyansı % 54 oranında açıkladığı görülmektedir. Bir başka ifadeyle girişimcilik 

niyetinin % 54 oranında bu faktörlere bağlı olarak şekillendiği anlaşılmaktadır.  

Tablo 6’ya göre girişimcilik niyeti üzerinde davranışa yönelik tutum (β = 

,486; r < 0.01) en etkili değişken olarak bulunmuştur. Araştırmada girişimcilik 

niyetini etkileyen ikinci sıradaki değişken varsayılan davranış kontrolü (β = ,342; 

r < 0.01) olarak belirlenmiştir. Girişimcilik niyetini etkilediği düşünülen kişisel 

normun istatistiksel olarak anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.  

Tablo 6. Araştırmanın Niyet ve Planlanmış Davranış Teorisi Değişkenlerine Göre 

Regresyon Analizi Sonuçları 

 

Beta (β) 



Anlamlılık (p) 

Davranışa yönelik tutum (X

1



,486** 



,000 

Kişisel norm (X

2



,020** 



,724 

Varsayılan Davranış Kontrolü (X

3



,342** 



,000 

R

2



 = ,540; F=  77,628 (Anova Testi) p= ,000

a

 



**. Korelâsyon, r = ,01 seviyesinde anlamlı (çift yönlü) 

* . Korelâsyon, r = ,05 seviyesinde anlamlı (çift yönlü) 

Bağımlı Değişken “Girişimcilik Niyeti” 

Bulguların sonucunda matematiksel bir model olarak kabul edilen denklem 

sayısal olarak aşağıda verilmiştir.  

Y = - 1,502 + .581 * X

1

 + .029 * X



2

 + .467 * X

3

 

Formüle  göre,  öğrencilerin  davranışa  yönelik  tutumundaki  bir  birimlik 



artış,  girişimcilik  niyetinde  0.581  birimlik  bir  artışa  yol  açmaktadır.  Ayrıca, 

varsayılan  davranış  kontrolündeki  bir  birimlik  artış,  öğrencilerin  girişimcilik 

niyetinde 0.467 birimlik bir artışa sebep olmaktadır. 



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

41 


 

Çoklu  doğrusal  regresyon  analizi  sonuçları  Şekil  4’de  yer  almaktadır. 

Kabul edilir ilişkiler kalın çizgili oklarla gösterilmiştir.  

 

 



Şekil 4. Modele Ait Sonuçlar 

Tablo 


araştırmada 

geliştirilen 

hipotezlere 

ilişkin 

sonuçları 

göstermektedir. Sonuç olarak girişimcilik niyeti ile en anlamlı ve pozitif bir ilişki 

içinde olan davranışa yönelik tutumdur. Varsayılan davranış kontrolü değişkeni 

ise girişimcilik niyetini nispeten daha az etkilemektedir.  

Tablo 8. Araştırmanın Hipotez Sonuçları 

No 

Hipotezler 



Anlamlılık 

(p) 


K/R* 

H

1



 

Öğrencilerin davranışa yönelik tutumları ile girişimci 

olma niyetleri arasında anlamlı bir ilişki vardır. 

,000 


H

2



 

Öğrencilerin kişisel norm ile girişimci olma niyetleri 

arasında anlamlı bir ilişki vardır. 

,724 


H

3



 

Varsayılan  davranış  kontrolü  ile  girişimcilik  niyeti 

arasında anlamlı bir ilişki vardır. 

,000 


* K: Kabul, R: Ret 

Sonuçlar  

Bu çalışma ile planlanmış davranış teorisi çerçevesinde yer alan davranışa 

yönelik  tutum,  kişisel  normlar  ve  algılanan  davranış  kontrolünün  öğrencilerin 

girişimci olma niyetleri arasında anlamlı bir ilişkinin olup olmadığı araştırılmak 

istenmiştir. Yapılan araştırmada şu sonuçlara ulaşılmıştır.  

 Öğrencilerin  davranışa  yönelik  tutumlarının  girişimci  olma  niyetlerini 

pozitif yönde etkilediğini göstermektedir. Başka bir ifadeyle kişinin bir 

davranışa yönelik niyeti ne kadar güçlü ise, o davranışın eyleme dönüşme 

ihtimali  o  derece  yüksek  olacaktır.  Tutumların  oluşmasında  daha  önce 

kazanılan  tecrübeler,  tecrübelerden  edinilen  ya  da  çevreden  toplanan 

bilgi birikimi ve çevresel diğer faktörler rol oynamaktadır.  

Kişisel Norm 

Davranışa Yönelik Tutum 

Varsayılan Davranış 

Kontrolü 

Girişimcilik Niyeti 

,486** 

,342** 



Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

42  


 

 Öğrencilerin varsayılan davranış kontrolü ile girişimcilik niyeti arasında 

pozitif  bir  ilişkinin  olduğu  ispatlanmıştır.  Kişi  bir  davranışın 

gerçekleşmesine  yönelik  imkân  ve  fırsatların  varlığına  ne  kadar  fazla 

inanırsa,  kişinin  o  davranış  üzerinde  algılanan  davranışsal  kontrolü  o 

ölçüde fazla olacak demektir.  

 Girişimcilik  niyetini  etkilediği  düşünülen  kişisel  normun  istatistiksel 

olarak anlamlı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.  

Araştırma sonucunda elde edilen bulgular literatürde yer alan çalışmalarla 

uyumludur. Krueger, Reilly ve Carsrud (2000) kariyer kararlarıyla yüz yüze gelen 

Amerikan  öğrencileri  üzerinde  yaptıkları  araştırma  sonucunda  girişimci  olma 

davranışını tahmin etmede niyet modellerinin güçlü bir istatistiksel destek olduğu 

bulmuşlardır.  Benzer  şekilde  Krueger  (1993)  kişilerin  girişimciliğe  karşı 

tutumlarının  geçmiş  deneyimleri,  eğitim  gibi  dış  faktörler  tarafından 

belirlendiğine  dikkat  çekmiştir.  Engle  ve  arkadaşları  (2010)  12  ülkede 

girişimcilik niyetini tahmin etmek için planlı davranış teorisiyle test etmişlerdir. 

Kullanılabilir  1748  anket,  12  ülkedeki  üniversitelerin  işletme  bölümü 

öğrencilerinden  toplanmıştır.  Sonuçlar  planlanmış  davranış  teorisi  modelinin 

araştırma  kapsamındaki  ülkelerin  girişimcilik  niyetlerini  tahmin  etmek  için 

önemli  ölçüde  etkili  olduğuna  vurgu  yapmaktadır.  Araştırmada  modelin  bir 

faktörü  olan  sosyal  normların  her  ülkede  girişimcilik  niyetinin  önemli  bir 

belirleyicisi  olduğu  sonucuna  ulaşılmıştır.  Iqbal,    Mehlem  ve  Kokash  (2012) 

Suudi Arabistan’da bir özel üniversitedeki lisans öğrencileri üzerinde yaptıkları 

araştırmada  kişisel  tutum,  sosyal  norm  ve  algılanan  davranış  kontrolünün 

girişimcilik niyeti üzerinde olumlu bir etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Yine 

aynı  araştırmada  sosyal  norm  boyutlarının  girişimcilik  niyeti  ile  istatistiksel 

olarak  anlamlı  olmadığı  sonucuna  ulaşılmıştır.  Nishimura  ve  Tristán  (2011) 

Peru’daki Küresel Girişimcilik Monitörü (GEM) araştırma programı kapsamında 

girişimcilik  davranışının  bir  tahmin  aracı  olarak  planlı  davranış  teorisinin 

uygulanabilirliğini  araştırmışlardır.  Çalışmanın  sonuçları  kısmen  planlanmış 

davranış teorisi desteklemektedir.  

Sonuç olarak, niyet ve etki arasındaki benzer yönleri test etmek sonrasında 

öğrencilerin  gerçek  davranışlarını  test  etmeye  yönelik  daha  fazla  araştırma 

yapılması  faydalı  olabilecektir.  Aynı  alanda  ve  çevrede  daha  çok  araştırmanın 

gerçekleştirilmesi konuyu anlaşılır kılacaktır. 

 

 



 

 



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

43 


 

KAYNAKÇA  

ABRAHAM,  C.,  ve  Sheeran,  P.  (2003),  “Acting  on  intentions:  The  role  of 

anticipated regret”. British Journal of Social Psychology, Vol. 42, 495–

511. 

AJZEN,  I.  (1991),  “The  Theory  of  Planned  Behaviour”,  Organisational 



Behaviour and Human Decision Processes, Vol: 50, No: 2, 179-211. 

AJZEN,  I.  (2006),  “Constructing  a  TpB  Questionnaire:  Conceptual  and 

Methodological Considerations”,   

http://www.people.umass.edu/aizen/pdf/tpb.measurement.pdf, 

(Erişim 

Tarihi:05.07.2013). 

AKGÜL,  A.  ve  Çevik,  O.  (2003),  İstatistiksel  Analiz  Teknikleri:  SPSS’te 

İşletme Yönetimi Uygulamaları, Emek Ofset Ltd. Şti., Ankara. 

AMOFAH,  K.  (2006)  “Investigating  Entrepreneurial  Intention  Among  The 

Youth  Generation  In  Ghana:  Evidence  From  10  Secondary  Schools”, 

Unpublished Master’s Thesis, University of Wolverhampton-UK. 

ASTUTİ, R. D. ve Martdianty, F. (2012), “Students’ Entrepreneurial Intentions 

by Using Theory of Planned Behavior: The Case in Indonesia”, The South 

East Asian Journal Management, Vol: 6, No: 2, 100–112. 

BAGOZZİ,  R.  P.  ve  Yi,  Y.  (1989),  “The  degree  of  intention  formation  as  a 

moderator  of  the  attitude-behavior  relationship”.  Social  Psychology 

Quarterly, Vol: 52 No: 4, 266–279. 

BAUMOL, W. J. (1993). Entrepreneurship, Management and The Structure 

of Payoffs. Cambridge, MA: MIT Press. 

BİRD, B. (1998), “Implementing Entrepreneurial Ideas: The Case for Intention”, 

Academic of Management Review, Vol:13, No: 3, 442-453. 

BRANDSTÄTTER,  H.  (1997),  “Becoming  an  entrepreneur:  A  question  of 

personality structure?”, Journal of Economic Psychology, 18, 157–177.  

CARREE,  M.A.  ve  Thurik,  A.R.  (2003),  “The  impact  of  entrepreneurship  on 

economic growth”, in Audretsch, D.B. and Acs, Z.J. (Eds), Handbook of 

Entrepreneurship  Research,  Kluwer  Academic,  Boston,  MA/Dordrecht, 

437-71. 

COHEN, J. ve HANNO, D. M. (1993), “An Analysis of Underlying Constructs 

Affecting  the  Choice  of  Accounting  as  a  Major”,  Issues  in  Accounting 

Education, Vol: 8, No: 2, 219-238. 

DAVİDSSON,  P.  (1995),  "Determinants  of  entrepreneurial  intentions",  RENT 

IX Conference, Piacenza Italy, Nov 23-24. 




Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

44  


 

DOUGLAS, E.J. ve Sheperd (2002),  Entrepreneurship as A Career Choice: 

Attitudes,  Entrepreneurial  Intentions,  and  Utility  Maximization, 

Frontiers of Entrepreneurship Research, Babson College, Wellesley, MA. 

DURMUŞ, B., Yurtkoru, E. S. ve Çinko, M. (2011), Sosyal Bilimlerde SPSS’le 

Veri Analizi, 4. Baskı, Beta Yayıncılık, İstanbul. 

ENGLE,  R.  L.,  Dimitriadi,  N.,  Gavidia,  J.V.,  Schlaegel,  C.,  Delanoe,  S., 

Alvarado,  I.,  He,  X.  Buame,  S.  ve  Wolff,  B.  (2010),  “Entrepreneurial 

intent: A twelve-country evaluation of Ajzen's model of planned behavior”, 

International Journal of Entrepreneurial Behavior & Research, Vol: 

16, No: 1, 35–57. 

EROĞLU, A. (2009), Faktör Analizi, Editör: Ş. KALAYCI, SPSS Uygulamalı 

Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, Asil Yayın Dağıtım, Ankara, 321- 

331. 


ERTEN,  S.  (2002),  “Planlanmış  Davranış  Teorisi  ile  Uygulamalı  Öğretim 

Metodu”,  Hacettepe  Üniversitesi  Edebiyat  Fakültesi,  Vol:  19,  No:  2, 

217-233. 

FİSHBEİN, M. ve Ajzen, I. (1975), Belief Attitude, Intention and Behavior. 

An  Introduction  to  Theory  and  Research,  Reading,  MA:  Addison-

Wesley Publishing Company. 

FRANKE,  N.  ve  Luthje,  C.  (2004),  “Entrepreneurial  Intentions  of  Business 

Students: A Benchmarking Study”, International Journal of Innovation 

and Technology Management, Vol: 1, No: 3, 269-88. 

GİBB  DYER,  W.  Jr.  (1994),  “Toward  A  Theory  of  Entrepreneurial  Careers”, 

Entrepreneurship Theory and Practice, Vol: 19, No: 2, 7–2. 

GREENBERGER, D. B. ve Sexton, D. L. (1988), “An Interactive Model of New 

Venture  Initiation”,  Journal  of  Small  Business  Management,  Vol:  26, 

No: 3, 1-7. 

GUERRERO, M., Rialp, J. ve Urbano, D. (2008), "The impact of desirability and 

feasibility  on  entrepreneurial  intentions:  A  structural  equation  model", 

International Entrepreneurship and Management Journal, Vol: 4, No: 

1, 35-50. 

IQBAL,  A.,  Melhem,  Y.  ve  Kokash,  H.  (2012),  “Readiness  of  the  University 

Students  towards  Entrepreneurship  in  Saudi  Private  University:  An 

Exploratory  Study”,  European  Scientific  Journal, Vol:  8,  No:  15,  109-

131.  



Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

45 


 

KAYIŞ,  A.  (2009),  Güvenililirlik  Analizi,  Editör:  Ş.  KALAYCI,  SPSS 

Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, Asil Yayın Dağıtım, 

Ankara, 404- 419. 

KOLVEREİD,  L.  (1996),  “Prediction  of  employment  status  choice  intentions” 

Entrepreneurship Theory and Practice, Vol: 21, No: 1, 47–57. 

KRUEGER,  N.  F.,  Jr.,  Reilly,  M.  D.  ve  Carsrud,  A.  L.  (2000),  “Competing 

models  of  entrepreneurial  intentions”,  Journal  of  Business  Venturing, 

Vol. 15, 411- 432. 

KRUEGER,  N.F.  (1993),  “The  impact  of  prior  entrepreneurial  exposure  on 

perceptions of new venture feasibility and desirability”, Entrepreneurship 

Theory and Practice, Vol: 18, No: 1, 5-23. 

KRUEGER,  N.F.  ve  Brazeal,  D.V.  (1994),  "Entrepreneurial  potential  and 

potential  entrepreneurs",  Entrepreneurship  Theory  and  Practice,Vol: 

18, No: 1, 91-104. 

KÜÇÜK, E. (2011),  “Planlanmış Davranış Teorisi  Çerçevesinde Mali Müşavir 

(SMMM) Olma Niyetinin Altında Yatan Faktörlerin Analizi”, ZKÜ Sosyal 

Bilimler Dergisi, Vol: 7, No: 14, 145- 162.  

LEARNED, K. E. (1992), "What happened before the organization? A model of 

organization formation", Entrepreneurship Theory and Practice, (Fall): 

39-47. 

LİÑÁN,  F.  (2004),  "Intention-based  models  of  entrepreneurship  education", 



Piccolla Impresa/Small Business, Vol: 3, No: 1, 11-35. 

LİÑÁN, F. ve Chen, Y. W. (2009), “Development and cross-cultural application 

of  a  specific  instrument  to  measure  entrepreneurial  intentions”, 

Entrepreneurship: Theory Practice, Vol: 33, No: 3, 593–617. 

LUMPKİN,  G.  T.  ve  Dess,  G.  G.  (1996),  “Clarifying  the  Entrepreneurial 

Orientation  Construct  and  Linking  it  to  Performance”,  Academy  of 

Management Review, Vol: 21, No: 1, 135–172. 

NABI,  G.  ve  Holden,  R.  (2008),  “Graduate  entrepreneurship:  Intentions, 

education  and training”,  Education  and  Training,  Vol:  50,  No:  7,  545-

551. 


NİSHİMURA,  J.  S.  ve  Tristán,  O.  M.  (2011),  “Using  the  theory  of  planned 

behavior  to  predict  nascent  entrepreneurship”,  Academia,  Revista 

Latinoamericana de Administración, Vol: 46, 55–71.   



Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Öğrencilerin Girişimci Olma Niyetlerinin İncelenmesi 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014 

46  


 

PETERMAN,  N.E.  ve  Kennedy,  J.  (2003),  “Enterprise  education:  Influencing 

students'  perceptions  of  entrepreneurship”,  Entrepreneurship  Theory 

and Practice, Vol: 28, No: 2, 129–144. 

ROBİNSON,  P.B.,  Stimpson,  D.V.,  Huefner,  J.C.  ve  Hunt,  H.K.  (1991),  "An 

attitude 

approach 

to 


the 

prediction 

of 

entrepreneurship", 



Entrepreneurship Theory & Practice, Vol: 15, No: 4, 13-32. 

SHAPERO, A. (1982), Social dimensions of entrepreneurship. In C.A. Kent 

et al. (Eds.) The Encyclopedia of Entrepreneurship, 72-89. 

SHAPERO,  A.  ve  Sokol,  L.  (2009),  The  social  dimensions  of 

entrepreneurship,  The  encyclopedia  of  entrepreneurship,  Englewood 

Cliffs: NJ: Prentice-Hall. 

SUMMERS, D. (1998), “An Empirical Investigations of Personal and Situational 

Factors  That  Relate  to  Formation  of  Entrepreneur  Intensions”, 

Unpublished Doctorate Dissertation, Texas University, 1–189.

 

VAN GELDEREN, M., Brand, M., Van Praag, M., Bodewes, W., Poutsma, E., 



ve Van Gils, A. (2008), “Explaining entrepreneurial intentions by means of 

the 


theory 

of 


planned 

behaviour”, 

Career 

Development 



International,Vol: 13, No: 6, 538-559.


Özlem ÇETİNKAYA BOZKURT 

Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi / Cilt:3 / Sayı:1 / Haziran 2014 

Journal of Economics and Management Research / Vol:3 / No:1 / June 2014  

47 


 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

Document Outline

  • Giriş
  • 1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
  • 2.ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ
  • Sonuçlar
  • KAYNAKÇA
  • GREENBERGER, D. B. ve Sexton, D. L. (1988), “An Interactive Model of New Venture Initiation”, Journal of Small Business Management, Vol: 26, No: 3, 1-7.

Yüklə 190,36 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə