Down sendromlu çocuklarin eğİTİMİ



Yüklə 68,22 Kb.
tarix22.03.2018
ölçüsü68,22 Kb.
#33169

DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ

HATİCE KÜBRA AŞKIN

GÖRKEM NUR DEMİR

YASEMİN YAVUZ

MAKALE DERLEMESİ

Dr.Sevim AŞİROĞLU

İSTANBUL

Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi

MAYIS 2017

İÇİNDEKİLER

1..GİRİŞ…………………………………………………………………...1

1.1.PROBLEM…………………………………………………………….1

1.2.AMAÇ…………………………………………………………………1

1.3.ARAŞTIRMA SORUSU……………………………………………...1

1.4.ÖNEM…………………………………………………………………2

1.5.VARSAYIMLAR……………………………………………………..2

1.6.SINIRLILIKLAR……………………………………………………..2

1.7TANIMLAR……………………………………………………………2



2.YÖNTEM…………………………………………………………………2

2.1.ARAŞTIRMA YÖNTEMİ…………………………………………....2-3

2.2.EVREN VE ÖRNEKLEM……………………………………………..3

2.3.VERİLERİN TOPLANMASI………………………………………….3

2.4.VERİLERİN ÇÖZÜMÜ VE YORUMU………………………………3

2.5.SÜRE VE MALİYET ……………………………………………….....3



3.BULGULAR VE YORUM……………………………………………..4-5

3.1.MAKALE 1…………………………………………………………….5-6

3.2.MAKALE2……………………………………………………………….6

3.3.MAKALE3…………………………………………………………….6-7

3.4.MAKALE4………………………………………………………………..7

3.5.MAKALE5………………………………………………………………..8

3.6.MAKALE6……………………………………………………………...8-9

4.ÖZET,YARGI VE ÖNERİLER…………………………………………..9

5.KAYNAKÇA………………………………………………………….....10-11

1.GİRİŞ:

Down sendromlu çocukların eğitiminin ülkemiz koşullarında yetersiz olduğunu düşündük ve Down Sendromlu çocukların eğitimi konusunu araştırarak insanların bu konuda bilinçlenmesini istedik. Bu sebepten ötürü de Down Sendromlu çocukların eğitimi hakkında araştırma yaptık.



1.1.Problem:

Bu araştırmanın problemi Down Sendromlu çocuklara gerekli eğitimin verilmemesi,uygun eğitim koşullarının sağlanamaması,bu çocuklara normal çocuklardan ayrıcalıklı davranılması ve eğitimde de ayrıcalıklı davranılması. Aynı zamanda bu çocuklara aile üyelerinin sabırlı ve hoşgörülü olmamaları.



1.2.Amaç:

Bu araştırmanın amacı,down sendromlu çocuklarının eğitimlerinin down sendromlu çocukların kendilerini daha güvende ,mutlu ve daha iyi bir eğitim almalarını sağlamak.Ayrıca bu çocukların diğer çocuklar gibi eğitim almalarını sağlamak.



1.3.Araştırmanın Sorusu:

Bu araştırmada aşağıdaki soruya cevap aranmıştır:

-Down Sendromlu çocukların eğitimi nasıl olmalıdır?

1.4.Önem:

Bu araştırmanın önemi,Down Sendromlu çocuklar açısından şartların iyileştirilmesi.



1.5.Varsayımlar

Araştırmacıların ulaştığı kaynakların bilgileri doğru ve güvenilir olduğu varsayılmaktadır.



1.6.Sınırlılıklar

Bu araştırma 6 makale ile sınırlıdır.



1.7.Tanımlar

DOWN SENDROMU: Down sendromu, vücut hücresinde fazladan bir kromozom bulunması sebebiyle olan genetik bir durumdur. Down sendromu bir hastalık değildir ve kalıtsal değildir.

Genellikle, herbir hücrenin çekirdeği 23 çift kromozom içerir. 23 tanesini annemizden 23 tanesini babamızdan kalıtsal miras alırız. 21. kromozomun fazladan bir kromozoma sahip olması ile down sendromlu insanların hücreleri 47 kromozom içerir. Bu fazlalık down sendromu ile sonuçlanır.(Ulusal Down Sendromu Dernği,2014)

 

2.Yöntem:

Bu bölümde araştırma modeli,evren ve örneklem,verilerin toplanılması,verilerin çözümü ve yorumu,süre ve maliyet gibi çalışmalar yapılmıştır



2.1.Araştırma modeli

Bu makale tarama modeli olup bir derleme çalışmasıdır.

Tarama modeli(survey): Araştırma evrenini temsil edecek bir örnekleme (temsili örneklem) sahip olan,standart bir toplama araçları kullanan ve verilerin sistemli bir şekilde toplandığı ve verilerin birden çok veri toplama tekniği ile toplandığı araştırmalardır.Bu nedenle survey bir veri toplama tekniğinden çok bir araştırma deseni olarak kabul edilir.(Karasar,2014)

Derleme:Bir ölçek oluşturacak sınırları seçmek üzere ölçüm boyutuna ilişkin çeşitli anlatımları

Seçerek dile getirme ya da toplama.(TDK,2017)

2.2.Evren ve örneklem

Down Sendromlu çocukların eğitimi konusuyla ilgili 256.000 kaynak evreni oluşturmuştur.6 tanesi örenekleme seçilmiştir ve bu seçtiklerimizin birbirinden farklı özellikleri araştırıyor olmasına dikkat ettik.



2.3.Veriler ve toplanması

Veriler Google akademikten toplanmıştır.



2.4.Verilerin Çözümü ve Yorumu:

Kaynakları tek tek araştırdık daha sonra kendi düşüncelerimizle yorumlar yaptık.



2.5.Süre ve maliyet

Araştırmamızın maliyeti olmamakla birlikte 12 haftalık bir sürede yapılmıştır.

Tablo 1.Süre


Tarih/Süre

Yapılan İşlem

Şubat

Araştırma konusu belirlendi ve konu hakkında genel bilgi edinildi.

Mart

Giriş kısmı tamamlandı.

Nisan

Yöntem bölümü tamamlandı. Örnek makaleler incelendi.

Mayıs

Özet, yargı ve öneriler tamamlandı. Kaynakça eklendi. Teslim edildi.

3.Bulgular ve yorum

Tablo 2. Down Sendromlu Çocukların Eğitimi İle İlgili Kullanılan Kaynaklar

MAKALE NO VEYA KAYNAK NO

KAYNAĞIN BAŞLIĞI

YAZAR VEYA YAZARLAR

YIL

1 (Makale)

2 (Makale)

3(Makale)

4(Makale)

5(Makale)

6(Makale)





Down Sendromluların dil gelişimi

Down Sendromluların müzik eğitimi

Down Sendromlu Çocukların Ağız Ve Diş Sağlığı

Down Sendromlu Bireylerin Dil Kullanımının Ses Bilimsel İncelemesi

Down Sendromlu Bireylerde Periodontal Tedavi Ve Oral Hijyen Eğitiminin Dişeti Hastalıkları Üzerine Etkisi

Down Sendromlu Bireylerin Zihin Kuramı Gelişimi




Funda Acarlar

Serkan Çelik

Pınar Demir

Çiğdem Güler

Burcu Aydın

İlkim DEMİREL

Ahu URAZ

Caner KARAEREN

Ayşen BODUR

Belgin BAL

Köksal BALOŞ

Raziye ERDEM

Pınar EGE


2006

2007


2013

2014


2010

2011


















MAKALE 1:

Down sendromlu bireylerde işitsel kısa süreli bellek güçlüğünün işitme bozukluğundan veya motor hasarlardan bağımsız olduğu görülmektedir (Jarrold ve Baddeley, 1997; Jarrold, Baddeley ve Phillips, 2002; Seung ve Chapman, 2000). Laws’un (2004) 10–24 yaşlar arasındaki 30 Down sendromlu bireyin ifade edici dil becerilerine sesbilgisel bellek, dili anlama ve işitmenin katkılarını incelediği çalışmasının sonuçları da bu bulguyu desteklemektedir. Bu çalışmada Down sendromluların ifade edici dil becerileri için sesbilgisel belleğin işitmeden daha önemli olduğu bulunmuştur. İşitsel kısa süreli bellek güçlüklerinin sadece ifade edici dil becerilerini değil, dili anlamayı da etkilediğini gösteren çalışmalar vardır (Laws, 1998; Miolo, Chapman ve Sindberg, 2005). Miolo ve arkadaşları (2005) yaptıkları çalışmada Down sendromlu bireylerde cümle anlamanın işitsel kısa süreli bellek güçlüğünden etkilenip etkilenmediğini araştırmışlardır. Bu çalışmada Down sendromlu yetişkinler normal gelişim gösterenlerle sadece sözel olmayan zekâya göre değil, aynı zamanda sözdizimi anlama becerisine göre de eşleştirilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları işitsel kısa süreli bellek becerileri ile dili anlama arasında da anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir. Özetle, Down sendromlu bireylerin genel dil profili, zekâ ve anlamaya göre ifade edici dilde ciddi güçlükleri içermekte olup ifade edici dildeki gecikme sözcük dağarcığından çok sözdizimi ve biçimbilgisini etkilemektedir. Sözdizimini anlamanın sözel olmayan bilişsel düzeye uygun veya gecikmeli olduğu, sözcük dağarcığı anlamanın ise sözel olmayan bilişsel düzeye uygun ve hatta yetişkinlikte sözel olmayan zekânın ilerisinde olduğu görülmektedir. Down sendromlu bireylerde işitsel kısa süreli bellek güçlükleri de dil becerilerini etkilemektedir. Sıralanan tüm bu özgül güçlükleri dil eğitimlerinde nelere odaklanılması gereğine ilişkin önemli ipuçlarını içermektedir(Acarlar,2006).



MAKALE 2:

Bir çalgı çalmak, her çocuğun yaşantısına bir şekilde girmekte ve çocuğu olumlu veya olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu etkilemenin olumlu olabilmesi için, öğretimin niteliği oldukça önemlidir. Çocuğa sıkılmayacağı, yaptığı işten keyif almasını sağlayacağı, çocuğun aktif olduğu bir müzik eğitimi verilmelidir. Down sendromlu bireylerin buna çok ihtiyacı vardır. Verilen işaretli ritim örneği çoğaltılabilinir.

Sağ el vuruşu yazılırken bir nesne resmi yazılır diğer ele başka bir nesne yazılarak öğretilebilinir. Bir başka yöntem ise vuruşlara renk vererek renkleri(ana renkler) öğreterek ritim çalgısını çalmasını sağlamaktır. Çocuğun ilgi duyduğu ritim çalgısı öğretilmelidir. Çalgıların hepsini çalıp denemesi sağlanmalıdır. Down sendromlu bireyle, yukarıda bahsedilen ritim çalgılarının hepsini çalabilme kabiliyetine sahiptirler. Temel işaretlerle ritim çalgılarını öğretmekte yaptığımız çalışmalar, bize çocuğun çalgıyı daha çabuk kavradığını göstermiştir.(Bu çalışmalar İzmir Bornova Belediyesinin Down sendromlu çocuklara açtığı ritim çalgıları çalışmalarında denenip geriye dönüşler alınmıştır.)

Müziğin ve çalgı çalmanın bireylerin gelişimlerine, varoluşlarına eğitsel, sanatsal ve/veya tedavi amaçlı pek çok katkısı olduğu bilinmektedir. Özel eğitim gerektiren, özel gereksinimleri olan bireylerin normal gelişim gösteren akranlarıyla aynı düzlemde olabildikleri çok az alan olduğu düşünüldüğünde müzik ve müzikal etkinlikler daha da önemli olmaktadır. Down sendromlu bireylere ritim çalgılarını kavratmak, farklı öğretim metodları yanında yaptığımız basit işaretlerin kullanılmasıyla eğitimcinin işini daha verimli bir şekilde yapmasını sağlayacaktır. Böylelikle çalışmanın daha iyi temeller üzerine kurulması, çalan çocuklarında bu yaptıkları faaliyetten daha keyif almaları kaçınılmaz olacaktır. Çocuklara ritim çalgıları öğretirken mutlaka bu konuda deneyimli formasyonu tam bir eğitmenin eğitim vermesi gereklidir. Bütün buradan özetle müzik yapmak hem ses hem enstrüman hem de beden ile mümkündür. Müzik kendi içinde ritim, harmoni ve melodi ihtiva etmektedir ve hem zihinsel hem bedensel olarak çocukların gelişiminde çok önemlidir(Çelik,2007).



MAKALE 3:

Down sendromlu çocukların büyüme ve gelişimleri, genetik yapı, çevre koşulları duyu-hareket gelişimi, kişilik oluşumu ve öğrenme alanlarındaki yetenekleriyle değerlendirilir. DS’li çocuklarla normal çocuklar arasındaki en belirgin gelişimsel fark; gelişim hızı ile ilgilidir; yani aynı gelişim basamakları farklı hızla tırmanılır. Örneğin hareket gelişiminin temel göstergelerinden olan emekleme, ayakta durma ve yürüme gibi aşamalara daha uzun sürede ulaşılır. Başka bir organik sorunu olmayan DS’li çocuklar, 2 ya da 3 yaşında yürüyebilirler. DS’li çocukların zihinsel gelişimi, genelde 2-7 yaşındakilerin gelişim düzeyindedir. Ancak, erken baş- lanan sürekli eğitim, bu yaş sınırını daha üst basamaklara taşıyabilmektedir. Sosyal gelişimleri, zihinsel gelişimlerinden genellikle iki-üç yıl öndedir. Bu nedenle çoğu kez olduklarından zeki görünebilirler.

Çevreleri ile uyumlu ilişkiler kurabilirler. Problemlerine özgü karakteristik özellikler gösterirler. Sevimli, neşeli, dünyayla barışık, karşısındakilerin yaşı-konumu ne olursa olsun hemen yakınlık kurabilen, ama buna karşın inatçı, istemediğini yapmayan, kendi yapabileceği bir işi başkasına yaptırmaya eğilimlidirler. Bundan dolayı anne ve babanın çocuğu ağır bir biçimde koruması gelişimini yavaşlatacaktır. DS’li çocuklar sağlık sorunları olmazsa, eğitimde çok alıcı olabilen çocuklardır. Ödül kullanma, eğitimlerinde çok etkili olabilir. Büyük kas becerileri, öz bakım becerileri, algı-dikkat-taklit-kavram becerileri ve sosyal becerileri sistemli ve uyumlu bir çalışmayla belirli bir seviyeye getirilebilir. Eğitimlerinin temel hedefleri dikkat gelişmesi, komut alma, hareket gelişimi ve grup içi iletişim olmalıdır. DS’li çocukların eğitiminde müzik, sanat, oyun ve dramanın özel önemi vardır. Sanat çalışmaları DS’li çocukların sosyalleşmelerini ve zihinsel yeterliliklerini geliştirdiği gibi, el-göz eşgüdümünü de sağlar, kalem veya fırçayı uygun şekilde tutabilme, makas kullanma gibi beceriler, küçük kasların kontrol edilebilmesine önayak olur ve göz ile elin eşgüdümlü çalışmasını destekler(Demir, Güler,2013).



MAKALE 4:

Bu çalışmada, sağlıklı çocuklarda belirlenen dil gelişim aşamalarının Down Sendromlu çocuklarda nasıl bir görünümü olduğunu gözlemleyerek dil sisteminin işleyişindeki aksayan yönleri belirlemek ve dil edinim kuramlarının yöntemlerine dayanarak çözümlemelerin yapılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, dil edinim kuramlarının yöntemlerine dayanarak çözümlemelerin yapıldığı yarı deneysel bir çalışma planlanmıştır. Veri tabanını oluşturan katılımcılar yönteme uygun şekilde incelenerek verilere ulaşılmış ve bu veriler üzerine yorumlarda bulunulmuştur. Çocukların sesbilimsel gelişimleri incelendiğinde, bazı fonemleri hiçbir durumda telaffuz edemedikleri, bazılarını ise birbirlerinin yerine kullandıkları gözlenmiştir. Bazı fonemlerin sesletilme özellikleri, çevresinde bulunan diğer fonemlerden etkilenmektedir. Çalışmada çocukların söylemleri yalnızca sesbilimsel açıdan incelenmiş, sözdizimsel, anlambilimsel ve kullanımbilimsel gelişimlerine bakılmamıştır. Fakat dil bütün olarak incelenmesi gereken bir olgu olduğundan, elde elden veriler ışığında çocukların sözdizimsel, anlambilimsel ve kullanımbilimsel alanlarındaki gelişimleri hakkında ölçülmemiş gözlemlere dayanarak, dil yetilerinin takvim yaşlarından daha geride olduğu gözlenmiştir(Aydın,2014).



MAKALE 5:

Araştırmamızın sonuçları, DS’lu bireyler ve ebeveynlerine Faz I periodontal tedavi ile birlikte verilen profesyonel bakımın ve düzenli oral hijyen kontrolüyle supragingival plak uzaklaştırılmasının, bu bireylerde gözlenen periodontal hastalığın şiddetinin ve ilerleyişinin azaltılmasında etkili olduğunu göstermiştir. DS’lu bireylerin başlangıç klinik parametre değerlerinin (PI, GI ve SCD) kontrol grubuna göre anlamlı bir şekilde yüksek olmasına rağmen (p<0.05) elde ettiğimiz klinik veriler neticesinde çalışmamıza katılan tüm DS’lu bireylerin gingivitise sahip olduğu gözlendi(Demirel,Uraz,Karaeren,Bodur,Bal,Baloş,2010).



MAKALE 6:

Zihin kuramı gelişimi çocukların sosyal davranışlarını etkilemektedir. Pek çok araştırma sonucuna göre; zihin kuramı becerisi iyi olan çocuklar (özellikle yanlış-kanı atfı becerisi), başarılı şekilde sosyal etkileşim kurabilmektedirler (Flavel, 2004). Çocukların sınıf içi iletişimi, arkadaş edinmesi, sözel ve sözel olmayan olayları anlamlandırması zihin kuramı becerilerinin etkili bir şekilde kullanımını gerektirmektedir (Patnaik, 2008). Zihin kuramı becerileri bireylerin sosyal becerileri yanısıra akademik alandaki başarısını da etkilemektedir (Patnaik, 2008). Bireyin okulda başarılı olabilmesi için sorgulama, açıklama ve neden sonuç ilişkisi kurma becerilerine sahip olması beklenmektedir. Sosyal ve tarihsel olayların anlaşılabilmesi ve açıklanabilmesi, istek, inanç gibi farklı zihinsel durumları içeren geniş bir bakış açısı ile olayların ve kişilerin değerlendirilmesini gerektirmektedir (Wellman ve Lagattuta, 2004). Down sendromlu çocukların ise sosyal kuralları anlama, oyun başlatma ve sürdürmede, sınıf içinde akranları ile etkileşim kurmada (Guralnick, Connor ve Johnson, 2009) akranlarıyla işbirliği ile çalışmada (Wishart, Cebula, Willis ve Pitcairn, 2007a) yetersizlikleri olduğu belirtilmektedir. Iarocci, Yager, Rombough ve McLaughlin (2008) Down sendromlu bireylerin zihin kuramı becerilerindeki yetersizliklerinin, bu bireylerin karşısındaki kişiler ile etkili iletişim kuramaması ve akran grubuna katılamamasına yol açabileceğine dikkat çekmektedirler. Down sendromlu bireylerin zihin kuramı gelişimi ve zihin kuramı gelişimiyle ilişkili etmenlere yönelik araştırmaların sınırlı olduğu görülmektedir. Alanyazındaki araştırmalar incelendiğinde Down sendromlu bireylerin zihin kuramı becerilerinde yetersizlikleri olduğu, takvim yaşları arttıkça bu yetersizliğin daha belirgin hale geldiği görülmektedir (Yirmiya ve arkadaşları, 1998). Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin sosyal etkileşimde karşılaştıkları güçlüklere yönelik etkili müdahale sürecinin planlanması ve başarıya ulaşması için bireylerin özelliklerinin betimlenmesi ve güçlüklerin nedenlerinin belirlenmesi gerekmektedir (Hatton, Hastings ve Vetere, 1999). Ülkemizde Down sendromlu bireylerin zihin kuramı becerilerin gelişimine yönelik araştırmaya rastlanmamıştır. Bu derlemenin alanyazında Down sendromlu bireylerin zihin kuramı gelişimine yönelik bilgilerin ve mevcut araştırmaların gözden geçirilmesi, Down sendromlu bireylere yönelik müdahale programlarının hazırlanması ve sonuçlarının değerlendirilmesi sürecine önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu alanda Down sendromlu bireylerin zihin kuramı gelişimi, zihin kuramı becerileri ile ilişkili faktörler, zihin kuramı becerilerinin öğretim yaklaşımlarının etkililiği konularında araştırmaların yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.(Erdem,Ege 2011)



4.ÖZET, YARGI VE ÖNERİLER:

Özet: Down Sendromlu çocukların eğitiminin önemsenmemesi hem Dünya`da hem de Türkiye`de artarak devam eden bir problemdir. Her çocuk gibi Down Sendromlu çocukların da kendilerine özgü bir gelişimleri, yetenekleri, kişilikleri, düşünceleri, sosyal yaşantıları vardır. Yaşamları boyunca edinecekleri davranışlar, huylar vardır. Bunların şekillenmesi her çocukta olduğu gibi Down Sendromlu çocuklarda da aileyle, eğitimle, sosyal çevreyle yakından ilişkilidir. Down Sendromlu çocukların bazı becerileri edinebilmesi için desteğe ve sevgiye daha çok ihtiyaçları vardır. Bu destek ve sevgiyle geç de olsa yürüyebilir, konuşabilir, okula gidebilir, okuyup yazabilir, meslek edinebilirler.

Yargı: Down sendromu bir hastalık değildir ve bu nedenle Down sendromlular acı çekmezler yada bulundukları durumun kurbanları değillerdir. Down Sendromu insanın bir parçasıdır, sadece bir down’lu olarak tarif edilmemelidirler. Down Sendromlu insanların hepsi birbirinden benzersiz bireylerdir ve onların en önde ve önemlisi olduğu kabul edilmelidir.

Öneriler: Down Sendromlu çocuklar, yaşamın ilk haftalarından itibaren sevgi, şefkat, bakım ve çevresel uyarıcılara karşı duyarlıdır. İlk günlerden başlayarak, bebeğe uygulanacak duyu-hareket gelişimini destekleyici etkinliklerin planlaması ve sürdürülmesi gerekir. Bu durum da Hem bebeğe hem de aileye büyük yarar sağlar.

KAYNAKÇA:

1.Down Sendromu Derneği, http://ulusaldown.com/bilgi-bankasi/down-sendromu/ adresinden 05.05.2017 tarihinde alınmıştır.

2.Karasar, Niyazi, Araştırmalarda Rapor Hazırlama,2014

3.TDK, http://www.tdk.gov.tr/ adresinden 05.05.2017 tarihinde alınmıştır.

4.Acarlar,Funda, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

Özel Eğitim Dergisi 2006, 7 (1) 1-13 http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/57/517.pdf



5.Çelik,Ramazan, ‘’Down Sendromlu Çocukların Eğitiminde Müziğin Önemi Ve ritim Sazlarının Önemi’’ Yrd.Doç. Dr., İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Turizm Fakültesi, Rekreasyon Yönetimi Bölümü ,İzmir. DOI: 10.7816/sed-04-02-07 . http://www.sanategitimidergisi.com/makale/pdf/1477139178.pdf

6.Demir,Pınar , Güler,Çiğdem, Atatürk Üniv. Diş Hek. Fak. Derg. DEMİR, GÜLER J Dent Fac Atatürk Uni Cilt:23, Sayı: 1, Yıl: 2013, Sayfa: 274-281 http://dfd.atauni.edu.tr/UploadsCild/files/2013-2/21.%20%C3%87i%C4%9Fdem%20G%C3%BCler%20(+).pdf

7.Aydın,Burcu Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2014 18 (3): 243-256 http://dergipark.gov.tr/download/article-file/32497

8.Demirel,İklim , Uraz,Ahu , Karaeren,Caner , Bodur,Ayşe , Bal,Belgin , Baloş,Köksal http://dergipark.ulakbim.gov.tr/omudis/article/view/5000149330

9.Erdem,Raziye , Ege,Pınar Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi

Özel Eğitim Dergisi 2011, 12(1) 23-36 http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/1662/17740.pdf
Yüklə 68,22 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©www.genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə