Başbakan diyor ki mart 2018

04.03.2018

HALKA HİTAP, MANİSA

AK kadınlar, AK gençler, Manisa’nın, şehzade­ler şehrinin güzel insanları, hepinizi sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Manisa, Manisa! Muhteşemsin bugün gene Manisa. Maşallah maşallah, günün sözü tutulmuş maşallah.

Yirmi beş gün önce buradaydım, o gün biraz yağmur vardı, hava bulutluydu, fazla hasret gideremedik. Onun için yine buradayım. Buraya “milletin adamı” Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın size selamını getirdim sevgi­li Manisalılar.

Akhisar burada mı? -Burada- Ahmetli burada mı? -Burada- Alaşehir -Burada- Demirci -Burada- Gölmarmara -Burada- Gördes -Burada- Kırkağaç -Burada- Köprübaşı -Burada- Kula -Burada- Salihli -Burada- Maşallah Sarıgöl -Burada- Saruhanlı -Burada- Selendi -Burada- Soma -Burada- Turgutlu -Burada-Şehzadeler -Burada- Yunus Emre, maşallah maşallah mübarek Allah. Manisa, Manisa bugün yine bir başka… Spil Dağı’na sırtını vermiş şehzadeler şehri Manisa. Destanlar yazıyorsunuz sevgili kardeşlerim. Coşkunuz, sevginiz, muhabbetiniz daim olsun.

Buradan Manisalı AK kadınlar, Afrin’e, kahra­manlarımıza bir selam gönderelim mi? Selam olsun sana ey yiğitler, şehzadeler şehrinden, Manisa’dan size selam olsun.

İki gün önce kalleşçe pusu yaptılar, iki gün alçak pusuda Mehmetlerimizi şehit ettiler, ama aradan 48 saat geçmeden orayı aslanlarımız darmadağın etti, Raco’yu eli geçirdi. Şimdi Özgür Suriye Ordusu’nun kahramanlarıyla birlikte ay yıldızlı bayrağın altında Afrin’e doğru ilerliyorlar. İşte Türkiye’nin adaleti. Türkiye, teröre karşı gerçek mücadele yapan tek ülke­dir. PKK’sı, DEAŞ’ı, PYD’si, YPG’si bilumum terör örgütleri korkun Türkiye’den! Korkun Mehmetçikten! Bu ülkenin, bu milletin birliğini, bera­berliğini, kardeşliğini asla bozamayacaksınız. Sizlerin o hain planlarını, arkanızdaki o destekçilerinizi de, onları da unutmadık, onlara da gereken hesabı günü geldiğinde soracağız. Cümle âlem şahit olsun ki değerli kardeşlerim, Türkiye onur mücadelesi veri­yor, Türkiye birlik, beraberlik, kardeşlik mücadelesi veriyor. Türkiye’nin toprak bütünlüğüne, vatandaşla­rımızın, kadınlarımızın, gençlerimizin kardeşliğine, birliğine, beraberliğine her kim zarar verirse, musallat olursa başlarına balyoz gibi ineriz. 15 Temmuz’da olduğu gibi Manisa’nın bu meydanlarda yaptığı gibi gereken dersi veririz.

Değerli kardeşlerim, evet bugün Manisa’da İl Gençlik Kongremizi yapıyoruz. Maşallah şu coş­kuya bak! Başka partilerin ilk kongrelerini bırakın, büyük kongreleri bile bu coşkunun onda birini toplayamaz. AK Parti farkı bu, Manisa’nın farkı işte bu, sağ olun, var olun.

MANİSA’YA SON ON ALTI YILDA 1,5 MİLYARDAN FAZLA TARIM DESTEĞİ VERDİK.

Manisa üreten şehir, Manisa ay yıldızlı bayrağın teminatı olan şehir. Manisa bölgenin parlayan yıl­dızı olmaya devam ediyor. Her türlü yenilikçilik, teknoloji, üretim Manisa’da günden güne çığ gibi büyümeye devam ediyor. Şimdi Manisa, İzmir kardeş iki şehir. Türkiye’de bu kadar birbirine yakın iki tane büyük şehir yok. Buradan seslensen Bornova’dan işitilir, o kadar yakın, ama şimdi Sabuncubeli Tüneli’yle Manisa, İzmir’i birleştiri­yoruz. Bu sene açıyoruz hayırlı, uğurlu olsun. Yeter mi? Yetmez. Manisa, İzmir, Balıkesir, Bursa, İstanbul arasını otoyol yapıyo­ruz, otoyol bütün hızıyla devam ediyor. Havadan baktım, yol ortaya çıkmış, tam 137 kilometre Manisa’dan geçiyor. Bu yol yapıldığında ne demek oluyor biliyor musunuz? Türkiye’nin nüfusunun dörtte biri buralara gelecek, buraları ziyaret edecek, şehzadeler şehrini görecek. Manisa’nın ekonomisi daha da gelişecek, iş hayatı daha da gelişecek, daha çok yatırımcı gelecek. İzmir-İstanbul arası 3 saatin altına düşecek kapı komşusu olacak. Manisa-İstanbul arası 2,5 saati bulacak. İşte böyle Belkahve tünelleri bitmiş, Kemalpaşa’ya kadar olan 22 kilometre tamamlan­mış, şimdi Balıkesir’e doğru devam ediyor. Yeter mi? Yetmez. Manisa’ya yıllardır beklediğiniz hızlı tren de geliyor. Hayırlı, uğurlu olsun. Ankara’dan Afyon’a, oradan Uşak’a inşaat hızla ilerliyor. Uşak’tan Turgutlu, Manisa, Manisa’dan ver elini İzmir. Hızlı tren Manisa’ya yakışır, Manisa’ya her şey yakışır. On yedi şehzadeyi yetiştiren, yedisini padişah yapan bu şehre ne yapsak yakışır.

Manisa üzümün başkenti, sanayinin başkenti. Evet, Gıda, Tarım Hayvancılık Bakanımız da bura­da; bu sene de üzümü yine yavrularımıza, çocukla­rımıza okullarda besleyici olarak vereceğiz, bunun da kararını aldık. Manisa’ya son on altı yılda 1,5 milyardan fazla tarım desteği verdik. Şimdi yeni bir uygulama başlattık 23 Şubat’ta, ne dedik? Geçen sene Ödemiş’te açıklamıştık, mazotun yarı­sı sizden, yarısı bizden. Şimdi hesaplara mazot paralarını yatırıyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun. Mart sonuna kadar herkes alacak.

Değerli kardeşlerim, her şey olur, hiç merak etmeyin. Yarınımız bugünden daha güzel olacak. 2017 için bize ne felaket senaryoları yazdılar. 2017’de Türk ekonomisi çökecek dediler, birbiri üstüne açıklamalar yaptılar, ama ne oldu? Türkiye büyüme hızında bir numara oldu, bir numara! Türkiye’ye de birincilik yakışır, ay yıldızlı bayrağa da en yüksekler yakışır.

Değerli kardeşlerim, size doyum olmuyor, muhabbetinize, sevginize doyum olmuyor, ama içeride de bizi bekleyen binlerce kardeşimiz var. Buradan ayrıl­mayın tamam mı? İçeride daha güzel şeyler var. İnşallah bura­dan, bu ekranlardan siz de izleye­ceksiniz. Hepinizi tekrar sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum, sağ olun, var olun, Allah’a emanet olun değerli kardeş­lerim. Evet sizlere de selam ve sevgilerimi iletiyo­rum, maşallah maşallah Manisa bugün destan yazıyor. Manisa 2019’da yeni bir destan yazmaya hazır mı? -Evet- Önce yerel yönetimlerde Manisa’nın anahtarını teslim almaya hazır mısı­nız? -Evet- Cumhurbaşkanımızı da devletimizin başına seçmeye var mısınız? -Evet- Allah sizden razı olsun. Manisa işi bitirmiş. İzmir bu mesaj size, Manisa biz hazırız diyor. İzmir sizden geri kalmaz, inşallah İzmir de gereğini yapacak. Bundan hiç şüphem yok, hemşehrilerime güveniyorum.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

04.03.2018

AK PARTİ MANİSA GENÇLİK KOLLARI 5. OLAĞAN İL KONGRESİ, MANİSA

Sehitlerimizin kanı yerde kalmadı Raco’yu terörden temizledik, aslanla­rımız Afrin’e doğru emin adımlarla ilerliyorlar evvelallah. Kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla 81 milyon vatandaşımız duasıyla Mehmetçiğimizin yanındadır. Allah onları muvaffak etsin, Allah onlara yardım etsin, şehitle­rimize Allah rahmet eylesin, gazilerimize hayırlı uzun ömürler versin. Sevgili gençler, 15 Temmuz gecesini hatırlayın. 15 Temmuz Türkiye’nin karanlık bir geceden milletin cesaretiyle aydınlığa çıktığı bir gündür. Cumhurbaşkanımız, “milletin adamı” Recep Tayyip Erdoğan’ın size selamını getir­dim. Cumhurbaşkanımız o gün meydanlara davet etti; siz, kadı­nıyla, genciyle, yaşlısıyla meydan­lara indiniz. FETÖ’cülere dersini verdiniz, ay yıldızlı bayrağımız inmedi, ezanlarımız dinmedi. Gençleri yıllarca eleştirdiler, genç­ler memleket meselelerine ilgi duymaz dediler. O beğenmedikle­ri gençler o gece, 15 Temmuz’da öyle bir destan yazdı ki bunu söyleyenler mahcup oldu. O gün şehadet şer­betini içen gençler arasında AK Parti Gençlik Kolları’ndan 12 tane kardeşimiz vardı. Bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin diyorum, mekânları cennet olsun diyorum.

TÜRKİYE İÇİN HAYALİ OLMAYANLAR SİYASETTE BİR ARPA BOYU YOL ALAMIYOR.

Manisa biz buradayız, Alaşehir, Akhisar, Ahmetli, Demirci burada mı? -Burada- Gölmarmara, Gördes, Kırkağaç, Köprübaşı; ses ver. Kula, Salihli, Sarıgöl, Saruhanlı burada mı? –Burada- Selendi, Soma, Şehzadeler, Turgutlu, Yunusemre burada mısınız? -Burada- Maşallah herkes burada sağ olun, var olun. Buradan bütün Manisa’yı selamlıyorum, buradan seksen bir mil­yon aziz vatandaşlarımı selamlıyorum. Manisa tarihimize damgasını vuran şehrimiz; on yedi şehzade buradan yetişti, yedisi Osmanlı’ya sul­tanlık yaptı. Fatih’i, Kanuni’yi bağrından çıkaran topraklar Manisa, İstiklal Mücadelesi'nde sağlam duran Manisa. İstiklalimizi, Cumhuriyetimizi nasıl savun­duysa, 15 Temmuz’da da FETÖ alçaklarına karşı demokrasiyi savunan şehirdir Manisa. Gençler, şimdi yeni bir tarih yaz­maya hazır mısınız? –Evet- 2019’da yeni bir destan yazacak mıyız? –Evet- Bu salon muhte­şem coşkusunu sandıkta göste­recek mi? –Evet- Ana kademe, kadın kollarımız, AK gençleri­miz muhteşemsiniz, tek kelimeyle muhteşemsin Manisa sağ olun, var olun.

AK Parti saflarında sevgili gençler, siyaset yap­mak demek Türkiye’yi bir bütün olarak kucakla­mak demektir. Sizler bizim her şeyimizsiniz, bugünümüzsünüz, yarınımızsınız, umudumuzsu­nuz, geleceğimiz, gençlerimizsiniz.

AK Parti demek hukuk devletine sonuna kadar sahip çıkmak demektir. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde 28 Şubat’ın yıl dönümüydü ve Genel Başkan Yardımcımız Ravza Hanım bir program yaptı o günleri hatırlatmak için, anmak için, o günde yaşanan zulümleri hafızaları tazelemek için. Evet, orada “28 Şubat’ı yapanlar hesabını veriyor, verecek” dedik, bundan rahatsız olanlar olmuş. Elbette rahatsız olacaklar. Tankları mey­danlarda yürütürken neden rahatsız olmadınız? Başörtülerini kızlarımızın çekip alırken neden rahatsız olmadınız? Seçilmiş iktidarı alaşağı eder­ken neden rahatsız olmadınız? İnsanlarımızın haklarına, hürriyetlerine kastederken, kısıtlarken neden rahatsız olmadınız? Tabii ki rahatsız ola­caksınız, yaptıklarınızın yanınıza kâr mı kalacağı­nı zannediyorsunuz? Yağma yok! Türkiye hukuk devleti, güçlü iktidar var; AK Parti iktidarı var. Hukuk devletinde hukuksuz iş yapanlar, darbe yapmaya kalkışanlar hesabını mutlaka verecek hiç başka yolu yok.

Kalkmış diyorlar ki, efendim Başbakan açıkla­ma yaparak yargıyı baskı altına alıyor, yargıyı etki­liyor. Yargıya, hukuka bu kadar saygılıysanız neden o gün bu hukuksuz işle­ri yaptınız, neden millete afra tafra yaptınız, şimdi bunun hesabını verin? Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devle­tidir. Hiçbir yargıcımız telkin­lere, kulak asmaz. Bizim hâkimlerimiz kalemleriyle konuşur, kararlarıyla konuşur, delilleriyle konuşur. Onun için bizim yargıçlarımıza böyle suçlamalar yapmak ancak ve ancak bu haksızlığı, bu hukuksuzluğu, bu darbeyi yapanların marifetlerinin ortaya çık­masının verdiği bir paniktir, bir korkudur, bir telaştır. Korkunun ecele faydası yoktur.

Değerli kardeşlerim, bizim ayrımız, gayrımız yok. Seksen bir milyon hep kardeşiz. Bizim siya­setimiz kavga, çatışma, ayrıştırma siyaseti değil­dir. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz. Çıkarlarını esas alanlar bizimle birlikte yol yürü­yemez, biz millet iradesini her türlü vesayetin, her türlü darbe zihniyetinin üzerinde tutarız. Allah’a şükür ki bütün AK kadrolar, AK gençler bu hassasiyetle, bu kararlılıktadır. Sevgili gençler, AK Parti siyaseti gençleştiren partinin adıdır çünkü biz gençlerimize güveniyoruz. On altı senedir Türkiye’de tarihi başarılara imza atan liderimiz, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan. Unutmayın o da gençken siyasete başladı, gençlik kollarında başladı.

Bizim siyasetimizde meşruiyet esastır, başka hiçbir yola sapmadık. Genç adam için yol meşru­iyetten geçer. Gençleri hukuk dışı, gayrimeşru yollara yönlendirenler bu ülkeye en büyük kötü­lüğü yapıyor. Gençlik heyecanını kullanarak, onların eline kitap değil silahı verenler alçaktır, kalleştir, haindir. Bizim bu alçaklara verecek tek bir evladımız bile yoktur. Bu ülkenin bütün gençleri, bütün çocukları bizim göz bebeğimiz­dir, geleceğimizdir, umudumuzdur. Gençler, Türkiye’nin geleceği için bol bol hayal kurun, fikirler üretin, projeler geliştirin. Her biriniz kendinizi bu ülkede bir ihtiyacı gidermeye, bir hayali gerçeğe dönüştürmeye hazırlayın. Görüyorsunuz Türkiye için hayali olmayanlar siyasette bir arpa boyu yol alamıyor. AK Parti milletin partisidir, mille­tin umududur. Milletimizi hayal kırıklığına uğratmadık, uğratmayacağız. Bu emanetin sizin omuzlarınızda yüksele­ceğine inanıyoruz.

Bir CHP’li yine kalkmış bugün diyor ki, “MHP-AK Parti ittifakı bir şeytan ittifakıdır şeytan bile bunların yanında masum kalır.” Böyle alçakça ifadeleri partimize, insanı­mıza yakıştıranlar siyasi mevta olmaktan kendile­rini kurtaramazlar. Dönün bakın geçmişe on beş yıla bakın ne vaat ettiniz, bu millet için ne söz ver­diniz? Bu milletin hangi derdine derman oldu­nuz? Boş boş laftan başka ne marifetiniz var? İşte onun için millet emaneti size vermedi, vermiyor. Belki bütün bu olanlar aklınıza başınıza getirir de bundan sonra milletin gözüne girerseniz gelece­ğiniz olur. Cumhur ittifakı size de açık. Eğer yer­liyseniz, millîyseniz bugünlerde “bayrak bayrak” diye bağırıyorsanız buyurun, Cumhur ittifakına siz de girin bu bayrak altına, bu bayrak altında herkese yer var.

Gençler geceli gündüzlü çalışacağız. Çok bilgi­li, çok donanımlı olmak için kendimizi iyice yetiş­tireceğiz. Sizlere her türlü imkânı sunmak bize düşüyor. Siz yeter ki Türkiye’nin büyük hedefle­rine odaklanın, büyük düşünün çünkü siz Türkiye Cumhuriyeti’nin gençlerisiniz. Hiç unutmayın bu milletin sizin fikirlerinize, üretiminize, heye­canınıza ihtiyacı var.

Sevgili gençler, AK Parti bugün de yarın da sizindir. Türkiye’nin bugünü, yarını da sizsiniz. Türkiye’nin geleceği sizin ellerinizde yükselecek. Bizim bütün gayretimiz, bütün emeğimiz sizin içindir. Sizden beklediğimiz birlik ve beraberliği­mize sahip çıkmanız. Hak ve hakkaniyet duygu­sundan asla ayrılmayın. Yeryüzünün bütün konuları sizin konunuzdur, birbirinizin ve herke­sin hukukuna daima riayet edin, hiçbir zaman karamsarlığa düşmeyin. Unutmayın tarihiyle, milletiyle, değerleriyle barışık bir gençlik geleceği inşa edecek. Siz asımın neslisiniz gençler. Sadece bu ülkenin değil bölgenin sorumluluğu da sizin omuzlarınızda. Bu milleti yeniden tarihin altın sayfalarına yazdıracak olan sizsiniz. İşte AK genç­liğin istikameti budur, davası budur. Tarihe geçen değişimlere imza atan AK Parti, bu hareket sizin enerjinizle, sizin heyecanınızla geleceğe hazırla­nıyor. Sizler millet yolunda kutlu yürüyüşümü­zün en büyük teminatısınız gençler. Sizleri geleceğe hazırlamak bizim en önemli görevimiz­dir.

Değerli kardeşlerim, sevgili gençler, yarınımız bugünden daha güzel olacak. Geçmişin değerle­rinden ilham alacağız, geleceğe emin adımlarla ilerleyeceğiz. AK Parti Gençlik Kollarımız her geçen gün büyümeye, kendini geliştirmeye devam ediyor. Böyle bir coşkuyu içeride ve dışarı­da başka hiçbir yerde göremezsiniz. İnancınız, coşkunuz hiç tükenmesin daim olsun gençler.

HER AY REKOR KIRARAK İHRACATA DEVAM EDİYORUZ.

Genç kardeşlerim, Türkiye, bu millet, on altı yıldır kalkınma yolunda büyük adımlar attı. Biri üçe çıkardık. Alın terimiz, azmimiz ile bugünün Türkiye’sini hep beraber inşa ettik.

Artık her krizde, her müdahalede bozulan eko­nomi yok. İş kurmak, taş üstününe taş koymak isteyenin önüne engel koyan anlayışı yok ediyo­ruz.

Gecemizi gündüzümüze katarak harcadığımız mesai iş olarak, ihracat olarak, büyüme olarak sonuçlara yansıyor. “Yapamazlar, başaramazlar” diyenlere inat, geçen yıl yüzde 11 üzerinde büyü­me sağladık, bir numara olduk. “Türkiye’ye de birincilik yakışır” dedik. Sanayi üretimimiz artı­yor, “milletin adamı” Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımızın başlattığı istihdam sefer­berliğinde bir buçuk milyon vatandaşımıza iş, aş sağladık.

2002’de otuz altı milyar olan ihracatımızı 2017’de yüz elli yedi milyara çıkardık, yeter mi gençler? Yetmez. Her ay rekor kırarak ihracata devam ediyoruz. Şubat ayı sonunda yıllık ihraca­tımız yüz elli dokuz milyarı aştı, Mart sonunda yüz altmışı geçeceğiz. Durmak yok, dinlenmek yok, durmak yok -Yola devam- durmak yok -Yola devam- Maşallah. İnşallah istihdamda ihracatta 2017’nin daha da üstüne çıkacağız.

Sevgili gençler, geçen on altı yıl içinde genç­lerimiz için çok önemli adımlar attık. İnsana yapılan yatırımı geleceğe yapılan yatırım olarak gördük ve her şeyin üstünde tuttuk. Bütçemizde bugün eğitime ayırdığımız pay, 2003 Türkiye bütçesinden daha büyük, işte gençlere yapılan yatırımın en büyüğü bu. Yüz otuz dört milyar lira gençlere eğitime bütçe ayırdık. Sizin, genç­lerin önündeki her türlü engeli kaldırarak bugünlere geliyoruz. Biliyorsunuz üniversiteye girişte uygulanan 28 Şubat darbesinin eseri kat­sayıyı, adaletsizliği sona erdirdik. Gençlerimizin özellikle de genç kızlarımızın üniversiteye gidi­şinin önünü açtık.

Bakın şu anda üniversitede genç kızlarımızın okullaşma oranı 2002’de yüzde 12’yken, bugün genç kızlarımız üniversitelerde yüzde 44 oranına yükseldi. Bu arada gençler bir şey de söyleyeyim size, üniversitedeki kızlarımızın sayısı erkekler­den daha fazla geldiğimiz noktayı görüyorsunuz değil mi? Demek ki biraz gayret. Bütün illerimizin üniversitesi var. Yetmiş altı üniversitemiz vardı, şu anda yüz seksen beş üniversitemiz var. Üniversite sayıları bir yandan artarken, öğrenci yurt kapasitesini de unutmadık. Daha önce yurt genelinde yüz seksen iki bin yatak kapasitesi var­ken, bugün altı yüz otuz üç bine çıkarttık. Göreve geldiğimizde öğrenci bursları çok düşüktü, sade­ce kırk beş lira. Şimdi ne kadar? Tam dört yüz yedi liraya çıkardık, helal olsun gençlere. Gençlerin önünü sadece eğitimle açmadık, siya­sette de yolunuzu açtık gençler. Seçme, seçilme yaşını on sekize düşüren parti kim, hangi parti? -AK Parti- CHP konuşsun dursun, onlar konuşur. Onlar konuşur -AK Parti yapar- Onlar konuşur -AK Parti yapar- İşte bu kadar.

Kısacası gençlerimiz hem seçecek hem seçile­cek isterse belediye başkanı, isterse muhtar, ister­se meclis üyesi, ister milletvekili olabilecekler. Gençlerimize güveniyoruz çünkü gençlerimiz gururumuz, bugünümüz, yarınımızdır.

Gençlerimizin kültürle, sanatla daha fazla ilgi­lenmesini istiyoruz. Gençlerimiz GENÇDES des­teğiyle ülkeye yakışır eserler ortaya koyacak. Bu Ülke, bu milletin emaneti sizlerindir sevgili genç­ler. Eminim ki bizim yapabildiklerimizin kat kat fazlasını daha güzelini sizler yapacaksınız.

Değerli kardeşlerim, on altı yılda Manisa için çok eserler ürettik. On altı yılda Manisa’ya yirmi milyar liralık destek sağladık helalühoş olsun, Manisa daha fazlasına layık.

Okullar, derslikler, dört bin iki yüz elliden fazla Manisa’ya yeni derslik yaptık. Üniversite öğrencilerimizin yurt sorunlarını büyük ölçüde hallettik. Kapasiteyi altı bin beş yüze çıkardık. Önümüzdeki yıl bin altı yüz kapasiteli yeni yurt yapacağız. Biri on iki bin seyirci kapasiteli Akhisar Stadyumu olmak üzere, toplam on sekiz spor tesisini yapıp hizmete verdik. On iki bin kapasiteli Turgutlu Stadı yapımı devam ediyor. On altı yılda Manisa ve ilçelerine son teknoloji spor tesisleri yaptık. Yirmi hastane, dört ağız ve diş sağlığı merkezi, otuz yedisi birinci basamak olmak üzere toplam altmış bir adet sağlık tesisi yaptık. Beş yüz elli sekiz yataklı şehir hastanesi başta olmak üzere toplam beş sağlık tesisinin inşaatı da sürüyor. Yedi sağlık tesisimiz proje ve ihale aşamasında. Bunlardan biri de proje çalış­ması devam eden üç yüz yataklı Soma Devlet Hastanemizdir. Bir diğeri ise iki yüz yataklı Manisa Ruh Sağlığı Hastanesi'yle, yüz yataklı Adli Psikoloji Hastanesi, bunların da en kısa sürede yapımına başlıyoruz. TOKİ marifetiyle yedi bin beş yüzün üzerinde konut inşaatına baş­ladık. Bunların yaklaşık beş bini teslim edildi, iki bin sekiz yüz kadarı inşaatları devam ediyor.

Dört ay önce değerli kardeşlerim, Soma şehit­leri için yaptığımız konutları teslim ettik. Manisa’da 2002 yılında sadece seksen bir kilo­metre bölünmüş yol vardı. On altı yılda biz bunun üzerine dört yüz seksen dokuz kilometre bölünmüş yol yaptık. Yolları böldük Türkiye’yi birleştirdik, yolları böldük hayatları birleştirdik, yolları böldük gönülleri birleştirdik. Gençler, yolları böleriz de Türkiye’yi böldürtmeyiz.

Değerli kardeşlerim, hizmetler, projeler bun­larla sınırlı değil, say say bitmez saatler alır, buna da gönlüm razı gelmez, ama iki tane önemli pro­jeyi, iki tane müjdeyi burada sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bunlardan birisi, Evliya Çelebi’nin rüyasına giren Sabuncubeli Tüneli’dir. Sabuncubeli Tüneli’ni bu sene açıyoruz hayırlı, uğurlu olsun.

İkincisi, İstanbul-İzmir Otoyolu'dur, adım adım ilerliyor. Belkahve’ye kadar Manisa girişine kadar tamamlandı. Bir sene içinde bu yol otoyol bitecek Manisa-İzmir arası on beş dakikaya inecek. Manisa-İstanbul arası 2,5 saate düşecek. Yeter mi? Yetmez. Manisa hızlı trene kavuşuyor, hızlı tren Ankara’dan, Afyon üzerinden, Uşak üzerinden adım adım Manisa’ya oradan da İzmir’e geliyor.

Geleceğiniz aydınlık, bahtınız açık olsun gençler. Gençler davamızı anlatın, inancımızı, fikrimizi, yaptıklarımızı, yapacaklarımızı anla­tın. Gerçekleştirilen güzel işlerin gururuna her­kesi dâhil edin. Bu milleti, bu güzel ülkeye güzel hayallerinize onları da ortak edin. Bizim ortak bir davamız, ortak bir geleceğimiz, ortak bir rüyamız var, unutmayın. Sadece Türkiye’nin değil, dünyadaki bütün mazlumların umudusu­nuz. Bu ülkeye gençler, bu güzel ülkeye canıgö­nülden hizmete hazır mısınız? –Evet- Büyük hedeflere yürümeye var mısınız? –Evet- İşte gençlik işte Türkiye, işte gençlik işte Manisa. Bir kez daha 2019’da sandıkları dolduracak mıyız gençler? "Milletin adamı" Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la yeni zafere çıkmaya hazır mısınız? Türkiye’nin kapılarını aydınlık yarınlara açmaya var mısınız? –Evet-Sağ olun, var olun. Manisa işi bitirmiş, Manisa muhte­şemsin Manisa.

Allah yâr ve yardımcımız olsun, sağ olun var olun, Allah’a emanet olun değerli kardeşlerim.

04.03.2018

ŞEHİT JANDARMA ASTSUBAY KIDEMLİ ÇAVUŞ UĞUR PALANCI’NIN AİLESİNE TAZİYE ZİYARETİ, İZMİR

Mekânı cennet olsun.

Başta kederli ailesi İhsan Bey, Yasemin Hanım, kar­deşleri olmak üzere bütün yakınlarına Rabbim sabrıcemil ihsan eylesin.

Değerli kardeşlerim, şehitlik bir ölüm değildir, şehitlik peygamberler mertebesine ulaşmak demektir.

İhsan Bey, Yasemin Hanım, şehit babası-ana­sı olarak ne kadar gurur duysanız o kadar azdır. Uğur kardeşimiz bayrağımız için, dinimiz için, ülkemiz için canını seve seve verdi diğer arka­daşlarıyla beraber. Onlar o tepeyi ele geçirmek için mücadele verirken, kahpece bir saldırıya uğradılar. Ama içiniz rahat olsun, 48 saat geçme­den o tepe o alçaklara mezar oldu.

Başka bir ülkemiz yok. Türkiye yedi yüz seksen bin kilometre vatan toprağıyla, seksen bir milyon vatan evladıyla, ay yıldızlı bayrağımızla bize yeter. Biriz, beraberiz, hep birlikte Türkiye’yiz.

Biz bölücü terör örgütü mensuplarıyla, PKK’yla, PYD’yle, DEAŞ’la, bunlarla aziz milleti­mizin vatandaşlarını karıştırmayalım. O alçak örgütün esasında Kürtlerle ilgili hiçbir meselesi yok, hiçbir derdi yok, Kürtlere de bir faydası yok, Araplara da bir faydası yok, Türklere de bir fayda­sı yok. Bunlar kiralık katiller, bunların işi gücü öldürmek. Onun için bu harekât, Afrin Operasyonu sadece kendi toprak bütünlüğümü­zü, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağ­lamak hareketi değildir. Aynı zamanda yıllardan beri o bölgede zulüm gören Kürt kardeşlerimizin, Arap kardeşlerimizin, Türkmen kardeşlerimizin bu zulmüne son verme harekâtıdır. Bölgeye huzur ve barışın getirilmesi operasyonudur.

Birbirimize daha çok kenetlenelim. Bu ülkenin düşmanlarının istediğini yapmayalım, onları sevin­dirmeyelim. Bugün Kürt’üyle, Türk’üyle, Arap’ıyla, Türkmen’iyle, Roman’ıyla, Boşnak’ıyla hep biriz, beraberiz, kardeşiz ve birlikte Türkiye’yiz.

06.03.2018

“150. YILINDA YARGITAY” SEMPOZYUMU VE YENİ HİZMET BİNASI TEMEL ATMA TÖRENİ, ANKARA

Sayın Cumhurbaşkanım, değerli misa­firler, yargı camiamızın değerli men­supları, sizleri saygıyla selamlıyorum. 150. yılında Yargıtay sempozyumu ve yeni hizmet binası temel atma töreni vesilesiyle bir araya geldik. Bütün katılımcılara hoş geldiniz diyorum ve bu toplantıda bulunmaktan duydu­ğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.

19. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin başlattığı ıslahat hareketlerinin en önemlilerinden biri de Yargıtay’ın kuruluşudur. 1868’de Divanı Ahkam-ı Adliye adıyla Sultan Abdülaziz döneminde kuru­lan ve köklü bir geleneği tem­sil eden Yargıtay, Cumhuriyet döneminde de varlığını devam ettiren önemli bir devlet kurumu­dur. Günümüzde de Yargıtay, temyiz makamı olarak yargı sisteminin en güçlü teminatı görevini sürdürmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanım, malumunuz olduğu üzere mül­kün, yani devletin temeli adalet­tir. Adalet duygusunun zedelendiği yerde devletin bekası tehlikededir. Adalet, temel insani hak ve özgürlüklerin, toplumsal barışın ve millî birliğin en güçlü teminatıdır. Bizim medeniyetimizin esası da adalettir. Kamu iradesi kullananların birinci görevi, adaleti tesis etmektir. Tarihimizde adaletle davra­nan devlet adamlarının daima hayırla yâd edildiği­ne şahit oluruz. Batı tarihindeki özgürlük ve demokrasi arayışları da adalet ekseninde var olmuştur. Bu sebeple yöneticiler olarak bizlerin gerek kanun yaparken, gerek kanunları uygularken en başta gözetmemiz gereken adalettir. Bu anlayış­la on altı yıldır adaletin tam anlamıyla tesisi, toplu­mun huzuru ve refahı için gayret ediyoruz. Hukuk sistemimizi güçlendirecek ve değişen ihtiyaçlara cevap verecek önemli birçok reformu gerçekleştir­dik. Ulusal yargı ağı, bu yapının kuruluşuyla vatan­daşlarımızın hukuki konularındaki takibini kolaylaştırdığımız gibi, yargılamada objektifliği ve şeffaflığı da tesis ettik. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkânıyla vatandaşın hak hukuk arama yollarını daha da geliştir­dik. Kamu Denetçiliği Kurumunu kurduk ve mahke­melere gitmeden vatandaşların kamuyla olan anlaşmazlıkları­nın çözümü imkânını getirdik. Hep söyleriz geciken adalet ada­let değildir. Sayısı 9’a ulaşan isti­naf mahkemeleriyle iki dereceli yargılama sistemine geçerek yargılama sürelerinde önemli tasarruf sağladık. Temyiz mah­kemelerine giden dosya sayısı süratle azalıyor. Örneğin, geçti­ğimiz yıl Yargıtay’a gelen dosya sayısı bir önceki yıla göre 700 bin azaldı. Bu da istinaf mahkemelerinin ne kadar etkin çalıştığını göstermektedir.

Temel kanunları yeniledik, yargı sistemimizin FETÖ örgütü nedeniyle kaybettiği insan kapasi­tesini karşılamak üzere hâkim savcı sayısını yüzde 72 oranında artırarak dokuz binlerden on altı bin seviyesine çıkardık. Yardımcı personel sayısını da yüzde 124 oranında artırdık ve elli sekiz bin sekiz yüze ulaştık. Arabuluculuk meka­nizmasını hayata geçirdik. 2016 ve 2017 yılların­da toplam yirmi beş bin iki yüz yetmiş İki dosyadan yirmi iki bin yüz otuz sekizi arabulucu­luk müessesi vasıtasıyla çözüme ulaştırıldı. iki yüz yirmi üç bin dört yüz altmış dokuz dava dos­yası da uzlaşmayla sonuçlandı. Bugün seksen bir ilimizde modern adli tıp merkezleri var. İki yüz otuz sekiz adalet sarayıyla yargıçlarımız, hâkim­lerimiz çok güzel standardı yüksek binalarda hiz­met veriyor. Adliyelerimizin güvenliği için gereken neyse eksiksiz yapma gayreti içerisinde­yiz. Adalet teşkilatımızın fiziki altyapısını iyileş­tirmeye ve talepler doğrultusunda yeni reformlar yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz.

YARGI, ZARARLI UNSURLARI AYIKLADI VE TEK VÜCUT OLDU.

Evet, Cumhuriyet tarihi­mizin en büyük reformlarını gerçekleştirdik, ancak çeşitli kamu kurumlarında ve yargı­da örgütlenen FETÖ terör şebekesinin hileyle, kumpasla hukuku nasıl katledeceğine de bu arada şahit oldum. FETÖ’nün devlet can damar­larından biri olan yargı siste­mimizde ne büyük bir tahribata yol açtığı bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Fakat iftiharla söyleme­liyim ki onca tahribata rağmen dört bin beş yüz FETÖ terör örgütü mensubu hâkim ve savcının bir anda mesleğin dışına atılmasına rağmen yargı sistemimizde hiçbir hizmet kesintiye uğramadan devam etmiş ve yargı 15 Temmuz gecesi büyük bir iş başarmıştır. Esasen 17-25 Aralık darbe girişimi yargıdaki FETÖ yapılan­masını açık ve seçik bir şekilde ortaya çıkardı. Bu tarih Türk yargı sistemi açısından bir milat oldu. Daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu güçlü irade ve destekle yargı teşkilatımızda büyük bir toparlanma ve değişik­lik başladı. Siz değerli hukuk adamlarımızın, hukuk insanlarımızın gayretiyle yargıda birlik ve çalışma barışı tesis edildi. Bütün teşkilatta başta FETÖ olmak üzere terör örgütleriyle mücadele iradesi çok daha güçlendi. Yargı, zararlı unsurları ayıkladı ve tek vücut oldu. Yargının örgüt vesayetinden tam olarak kurtul­ması şüphesiz 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki etkin mücadeleyle mümkün hale geldi.

Darbe girişiminin anlaşıldığı saatlerden itiba­ren bu ülkenin vatansever savcıları ve hâkimleri hemen harekete geçti. Darbeciler hakkında soruşturmalar başlatıldı, gözaltı emirleri verildi, şehit edilen, yaralanan vatandaşlarımızın hakları korumaya alındı. Yargımız siyasi irade istikame­tinde demokrasiye ve hukuk devletine sahip çıktı. Buradan bir kez daha hukuka ve demokra­tik düzene sahip çıkan meşru siyasi idareye ve onun millet iradesine ait olduğuna yürekten ina­nan yargı kurumlarımıza ve yargı mensuplarımı­za Hükûmetimiz adına şükranlarımı sunuyorum.

Sayın Cumhurbaşkanım, 1960 darbesi, 71 muhtırası, 80 darbesi, 28 Şubat darbesi ve bu dönemlerde milletin irade­sini gasp eden darbeci anlayış, 15 Temmuz darbe girişimiyle artık tarih olmuştur. Darbecileri cesaretlendiren, meşruiyet kazandıran, vesayete karşı koyama­yan hukuk anlayışı da artık yok olmuştur. O günler bu güzel ülkemizde bir daha yaşanmaya­caktır. O karanlık günleri özleyenler hiçbir şekilde hukuk sistemimiz içinde kendilerine yer bulamayacak. Yargı, kararlı ve hukuktan taviz vermeyen duruşuyla ülkemize kazandırmaya devam edecek. Şimdi yargının en önemli gün­dem maddesi olan yargılanmanın hızlanması meselesi toplumsal huzurumuz için ve yargı sis­temimize güven açısından en önemli husus ola­rak karşımıza çıkıyor. 15 Temmuz darbe davaları başta olmak üzere yargılanmaların neticelenmesini bekleyen bütün vatandaşları­mızın bu beklentilerini karşılamak hukuk devle­tinin en temel gereğidir.

Sayın Cumhurbaşkanım, bizler hukukun üstünlüğü ve adaletin tecellisine yönelik adımla­rı, milletin ve devletimizin bekası için atıyoruz. Adaletin devletin esası olduğu ilkesini uygulama­larımızda asla aklımızdan çıkarmıyoruz. İnanıyorum ki, adalet sistemimizin güçlenmesi ve hukukun tam tecellisi için atılan adımlar bun­dan sonra da devam edecek; Türkiye evrensel değerlere sahip çıkan, uluslararası hukuka riayet eden modern yüzünü vatandaşların hukukunu azami derecede koruyan ülke olma yolunda emin adımlarla ilerleyecektir. Darbe teşebbüsle­riyle, vesayet arayışlarıyla, terörle ülkemizi zayıf düşürmeye çalışan güç odakları asla muvaffak olamayacak. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti dünyanın ve bölgenin say­gın ülkelerinden biridir.

Bu düşüncelerle Yargıtayımızın 150. yılını bir kez daha kutluyor, yeni hizmet binasının hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum. Ve bu hizmet binası­nın bu temel atma konumuna getirilmesi süre­cinde emeği olan başta talimatları veren Sayın Cumhurbaşkanımıza ve ilgili bakanlıklarımıza teşekkür ediyorum.

VATAN, BAYRAK MÜCADELESİNDE BÜTÜN ŞEHİTLERİMİZE MEVLA’MDAN RAHMET DİLİYORUZ.

Sayın Cumhurbaşkanım, değerli konuklar; kah­raman Mehmetçiklerimiz Özgür Suriye Ordusu mensuplarıyla sınırlarımız ötesinde PKK, PYD, DEAŞ gibi terör örgütlerini yok etmek, bölgede yaşayan insanlara yönelik zulmü sona erdirmek, sınırlarımızın ve vatandaşlarımızın can, mal güven­liğini sağlamak için âdeta kahramanlık destanı yazı­yorlar. 81 milyon vatan evladı olarak bayrağımız için, milletimiz için, vatanımız için kahramanca mücade­le eden bütün askerlerimize, güvenlik korucularımı­za, jandarmamıza, polisimize, ÖSO mensuplarına üstün başarılar diliyoruz. Vatan, bayrak mücadele­sinde hayatını kaybeden bütün şehitlerimize Mevla’mdan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun, gazilerimize hayırlı, uzun ömürler diliyoruz.

Buradan İzmir Adliyesi'ni büyük bir terör felake­tinden koruyan, kendisini terör kurşunlarına siper eden şehit polisimiz Fethi Sekin’i de anmak istiyo­rum. Bütün şehitlerimize ve şehidimize de Allah’tan rahmet diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.