DOI: 10.7816/idil-05-25-01 idil, 2016, Cilt 5, Sayı 25, Volume 5, Issue 25
1313
www.idildergisi.com
yaratmıştır. El baskıyı, ronjan baskıyı ve tekstil tasarımında zanaatkâr sanatçı bakış
açısını geri getirmiş olan bu hareket ile 1940 yılına kadar mükemmel tasarımlı
tekstiller ortaya konmuş, tablo formunda duvar halıları (tapestry) üretilmiştir.
(Görsel.7,8). Bununla birlikte 19. yüzyıl baskıcılığın kolay üretim tekniğinden dolayı
çok tercih edildiği bir dönem olmuş ve Arts & Crafts ve Art Nouveau tarzlarında
baskılı tekstillerde pek çok sanat eseri tekstil deseninin yaratılmasına imkân tanımıştır.
Görsel.6(solda)-Owen Jones’ın tasarladığı ipekli dokuma, 1873, (Warner, Sillett & Ramm; URL6)
Görsel.7(ortada)-William Morris’in tasarladığı duvar halısı, 1878, (Morris & Company; URL7)
Görsel.8(sağda)-William Morris’in tasarladığı “çilek hırsızı” konseptli dokuma kumaş,1878, (Morris
& Company; URL8)
3.
19.Yüzyılda Toplumsal Yaşamda Meydana Gelen Değişim
Laver (2002:177) Avrupa’da yoksulluk içinde geçen dönemin Devrimler Yılı
olarak kabul edilen 1848 yılına kadar sürdüğünü, bu yıllardan sonra refah ve bolluk
yılları olan 1850’lerin geldiğini ve bu dönemde bazı Avrupa ülkelerinde diktatörlük
rejimleri kurulmasına rağmen özellikle İngiltere ve Fransa’da çoğunluğu sanayici ve
kapitalistlerden oluşan burjuvazinin (sermaye sınıfının) toplumsal alanda yükseldiğini
kaydeder. Tanilli (2006:91) 19. yüzyılın evrensel kapitalist bir dönem olduğunu,
sömürgecilikte rekabeti artırarak dünyayı emperyalizmin pazarı haline getirdiğini, bu
nedenle dünya genelinde büyük bunalımlara ve savaşlara yol açtığını ifade etmektedir
(Şahmaran Can, 2015:99’dan).
Gürcüm, B. H. ve Arslan, A. (2016). Süfraj Hareketini Hazırlayan Etmenlerin Tekstil Sanayi Bağlamında İrdelenmesi. idil, 5 (25), s.1305-1350.
.
www.idildergisi.com
1314
Sanayileşme, Şehirleşme ve Ekonomik Güç Artışı
Terlikli (2013:57) sanayileşmenin İngiltere’de 1851’de düzenlenen Büyük
Sergi ile yeni üretim teknolojisinin tüm dünyaya tanıtılması ve bu etkinlikte ticaret
alanında önemli gelişmelerin elde edilmesiyle geliştiğini ifade eder. Soner (2012:4)
ise sanayileşmenin 1733’te John Kay’in seyyar mekiği icad etmesiyle artan dokuma
üretim hızının, 1846’da dikiş makinasının icadı ile seri dikilebilen giysilerin ve
1858’de icad edilen kesme makinasının sonucu olduğunu; moda ve giyim seri üretim
tekniklerinin iyileştirilmesine büyük katkıda bulunduğunu belirtir. Barbarosoğlu
(1995:82), 19.yüzyılı etkileyen teknolojik gelişmeleri irdelerken tüm bu sayılan
faktörlere ek olarak, doğal elyaf yerine suni elyafın kullanılmasıyla maliyetin
düşürülmesini ve 19. yüzyılda dikiş makinesini icadını müteakip seri üretimin
yapıldığı ilk modern giyim imalathanelerin kurulmasını da saymaktadır. Seri üretim
esas olarak İngiliz pazarının genişlemesi, harcama gücünün ve talebin artması,
rekabetçi ticaretin bir gereği olan yenilikçi bir İngiliz üretim şekli olarak sunulmuştur.
Bu konuda Sağocak (2003:1) şunları ifade etmektedir:
Dokumada, makineleşmede yaşanan gelişmelerle birlikte buhar gücünün
kullanılması İngiltere’de endüstrileşmeyi başlatırken, hayat da yeni bir biçim kazanmaya
başlamıştır. Zanaat ekonomisi ve aile tezgâhları yerini imalathanelere ve fabrikalara
bırakmıştır. Endüstri Devrimi’yle birlikte, tarımsal düzenden sanayi düzenine geçiş,
insan-doğa ilişkisinin yerine insan-makine ilişkisinin insan hayatına girmesi ve tüccar-
sanayici gibi yeni toplumsal sınıfların ortaya çıkması söz konusu olmuştur. 19. yüzyıl
Avrupası gelenekten kopma noktasına gelmiş, yeni kavramlar yeni ünyanın gündemine
oturmuştur. 19. yüzyıl başında üretim ve tasarımdaki değişiklikler, özellikle İngiltere
endüstrisinin geleneksel “uygulamalı sanatlarında” hissedilmiştir. Teknolojik gelişme ve
bunun üretim mekanizasyonu üzerindeki etkisi bu dönemin hızlı endüstrileşmesinde etkili
olmuştur.
Demirkol Yıldırım (2014:11) Sanayi Devrimi’nin insanların yaşam
standartlarını yükseltmekle birlikte büyük sosyal sorunlara da neden olduğunu
vurgular. Bu sorunların başında işsizliğin oluştuğu yerlerde göç, işin olduğu yerlerde
de kontrolsüz şehirleşme gelmektedir. Şehirleşme, çağdaş yaşamın ne kadar doğal bir
yanı ve hatta gelişmenin göstergelerinden biri ise, göç de insan topluluklarının
ekonomik, dini, siyasi ve sosyal sebeplerle yaşadıkları yerlerden barınamayarak
ayrılmaları anlamına gelmektedir (Titiz, 2012; Terlikli, 2013:46’den). Ne yazık ki, 19.
yüzyıl temel anlamda yeni iş imkânlarının bulunduğu alanlara büyük bir göçün
yaşandığı ve yeni şehirlerin kurulduğu bir yüzyıl olmuştur. Barbarosoğlu (1995:79)
tarım ve diğer alanlardaki sanayileşmenin göçü ve şehirleşmeyi hızlandırdığını, yeni