Celal BAYRAK, Sevim BEZEN, Işıl AYKUTLU
26
programlarının birbirine uyumlu hale getirilmesi ile fizik derslerinde karşılaşılan matematiksel
işlem eksikliğinden kaynaklı zorlukların giderilebileceği düşünülmektedir.
Fizik öğretmenlerinin, öğrencilerin önceki öğrenmelerinin 11. sınıftaki konuların
öğrenimine nasıl bir etkisinin olduğu konusunda iki farklı düşünceye sahip oldukları tespit
edilmiştir. Fakat, öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun öğrencilerin önceki öğrenmelerinin 11.
sınıftaki konuların öğrenimine olumsuz etkisinin olduğunu ve bu olumsuz etkinin de
öğrencilerin matematiksel işlem ve fizik bilgisi yönünden eksik olmalarından kaynaklı olduğunu
düşündükleri belirlenmiştir. Öğretmenler öğrencilerin fizik bilgisi yönünden eksik olmalarını, 9.
ve 10. sınıfta sarmal bir yapıda olan fizik öğretim programı ile öğrenimini tamamlayarak 11.
sınıfta öğrenim gören öğrencilerin önceki öğrenmelerini unutmalarına veya anlamlandıramadan
öğrenmenin gerçekleşmiş olmasına bağlamaktadırlar. Öğrencilerin önceki bilgilerinin yeni
bilgilerle ilişkilendirebilmelerinde öğretmenlere çok fazla görev düştüğü, öğretmenlerin
konularda uyarıcı materyalleri kullanması gerektiği ve öğrencileri yorumlama ve önceki
bilgilerin üstüne yeni bilgilerin yapılandırılması konusunda da yönlendirmeleri gerektiği
söylenebilir (İşman, Baytekin, Balkan, Horzum ve Kıyıcı, 2002).
Araştırmanın sonucunda, kavramsal olarak öğrenilmesinde güçlük çekilen konuların
öğreniminde öğrencilerin fizik dersine yönelik tutumlarının etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır.
Öğrenci motivasyonunun yeterli yapılamadığı durumlarda kavramsal olarak öğrenilmesinde
güçlük çekilen konuların öğretiminin daha da zorlaştığı öğretmenlerle yapılan görüşmeler
sonucunda elde edilen bir diğer bulgudur. Fiziğin çok fazla temel kavram içermesinden, problem
çözme ve üst düzey bilişsel basamakların kullanıldığı zor bir ders olmasından dolayı fizik
dersine yönelik öğrencilerin tutumunun, motivasyonunun ve ilgisinin onların başarılarını
doğrudan etkilediğinden (Çıbık ve Yalçın, 2012), öğretmenlerin zengin öğrenme yaşantıları
oluşturarak öğrencilerinin fizik dersine yönelik olumlu motivasyonlarının sağlamasının her
zaman önemli olduğu düşünülmektedir.
Araştırmada öğretmenlerin derslerinde en çok anlatma yöntemini, zorluk çekilen
konularda da problem çözme ve bireysel çalışma yöntemini kullandıkları sonucu elde edilmiştir.
Yapılan benzer araştırmalar, günümüzde geleneksel öğretim yöntemlerinin fizik kavramlarının
öğrenilmesinde artık yetersiz kaldığını belirtmektedir (Aydoğmuş, Sarıkoç ve Berber, 2010).
Fizik öğretmenlerinin özellikle ilerleyen sınıflarda sınırlı yöntem, teknik ve stratejileri
kullandıkları ve bunun sebebinin de öğrencileri sadece üniversite sınavına yönelik yetiştirmek
amaçlı odaklandıkları olduğu düşünülmektedir. Araştırmada da elde edilen sonuçlara göre, her
konunun özelliğine uygun geliştirilen yeni öğretim, yöntem ve tekniklerin kullanılması ile
öğrencilerin fizik dersine yönelik başarılarının artacağına ve bu süreç içerisinde de öğretim
yöntem, teknik ve stratejileri üzerine öğretmenlere MEB tarafından verilecek olan hizmet içi
kursların öğretmenlere büyük katkı sağlayacağına inanılmaktadır.
Fizik öğretmenlerinin matematik, kimya ve geometrinin bulunduğu üç farklı disiplin ile
fizik konularının ilişkili olduğunu düşündükleri belirlenmiştir. Matematik, kimya ve geometri
derslerinde başarılı olan öğrencilerin, başarılarının fizik dersine olumlu etkisi olurken;
başarısızlıklarının da fizik dersine olumsuz bir etkisinin olduğu belirtilmiştir. Bu araştırmaya
katılan öğretmenlerin, fizik ve kimya öğretim programlarında ortak kullanılan çok fazla kavram
olduğundan dolayı fizik ve kimyanın birbirleri ile ilişkili disiplinler olduğunu düşündükleri
ortaya çıkmıştır.
Araştırmanın bir diğer sonucu ise, öğretmenlerin tümünün kavramsal olarak
öğrenilmesinde veya öğretiminde zorluk çekilen konunun öğretiminde meslektaşları ile fikir
alışverişinde bulunmalarının belirlenmesidir. Öğretmenlerin meslektaşları ile fikir alışverişinde
bulunmasının yanında öğretim üyeleri ile de iletişim içinde olmalarının öğretmenlerin
bilinçlendirilmesi, bilgilendirilmesi, yönlendirilmesi ve desteklenmesi açısından önemli olduğu
düşünülürken, yapılan birçok benzer araştırmada üniversitelerdeki öğretim üyeleri ile
11. Sınıf Fizik Öğretim Programında Yer Alan Konuların Öğretiminde Karşılaşılan Sorunlara ve Yeni Öğretim
Programına Yönelik Öğretmen Görüşleri
27
öğretmenler arasındaki iş birliğinin yetersiz olduğu belirtilmiştir (
Azar, 2003; Dallmer, 2004;
Eraslan, 2008; Gökçe ve Demirhan, 2005)
. Son yıllarda Üniversiteler, İlçe Milli Eğitim
Müdürlükleri ve Belediyeler arasında gerçekleşen “Eğitimde İş Birliği” Protokollerinin Türkiye
geneline yaygınlaştırılması ile öğretmenler ve öğretim üyeleri arasında iş birliğinin artacağına ve
bu sayede de eğitim ve öğretimin niteliğinin gelişeceğine inanılmaktadır.
Öğretmenlerin mevcut fizik öğretim programında çok fazla konunun olması, konuların
sarmal yapıda olması, fizik kitabında konu başlıklarının olmaması ve öğretmenlerin programın
işlenişinde çok fazla sınırlandırılmış olması gibi sorunların olduğunu düşündükleri tespit
edilmiştir. Aynı zamanda öğretmenlerin büyük çoğunluğu bu sorunların yeni fizik öğretim
programı ile giderilemeyeceğini ve başka sorunların oluşacağını, sadece 11. ve 12. sınıf ders
saatlerinin arttırılmasının ve yeni fizik öğretim programındaki konuların sadeleştirilmiş
olmasının olumlu bir gelişme olduğunu düşündükleri ortaya çıkmıştır. Öğretmenler, yeni fizik
öğretim programının yapım sürecinde kendi fikirlerinin alınmamasının, öğretmenlere öğretim
programı ile ilgili yeterli bilgi verilmemiş olmasının, öğretim programını yapanların önceki
programda olduğu gibi programın uygulayıcısı olan öğretmenler yerine akademisyenlerin
olmasının programının başlıca sorunları arasında olduğunu belirtmişlerdir. Mercan’ın (2013)
yapmış olduğu ve araştırmanın sonucunu destekler nitelikte olan çalışmada da, ülke genelinde
görev yapan öğretmenlerin çoğunluğunun programların yapım sürecine dahil edilmesi gerektiği
ve öğretmenlerden gelecek dönütlerin önemli olduğu belirtilmektedir.
Öğretmenler, yenilenen program ile birlikte programa uyum sorununun ortaya
çıkmasının yanı sıra, yeni programla ilgili kendilerine yetersiz bilgilendirme yapılmasından da
kaynaklı sorunların yaşanacağını düşündükleri ortaya çıkmıştır. Yeni fizik öğretim programına
yönelik öğretmenlere verilecek seminerlerin, eğitimlerin veya hizmet içi kursların büyük katkı
sağlayacağı düşünülmektedir.
5. KAYNAKLAR
Arslan A., Ercan O. ve Tekbıyık A. (2012). izik dersi yeni öğretim programına ilişkin öğretmen görüşlerinin çeşitli
değişkenler açısından değerlendirilmesi. X. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi, Niğde.
Aycan, Ş., Aycan, N., Genç, M. ve Özkaya, M. (2000). Manisa Demirci lisesinde fizik dersinin içeriği ve öğrencilerin
ilgisi. IV. Fen Bilimleri Eğitimi
Sempozyumu, Ankara.
Aycan, Ş., Yumuşak, A. (2003). Lise fizik müfredatındaki konuların anlaşılma düzeyleri üzerine bir araştırma. Milli
Eğitim Dergisi, 159. http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/159/aycan-yumusak.htm adresinden alınmıştır.
Aydoğmuş, E., Sarıkoç, A. ve Berber, C. N. (2010). Lise 2 fizik dersi iş-enerji konusunun öğretiminde 5E modelinin
öğrenci başarısına ve tutuma etkisinin araştırılması. Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim akültesi
Dergisi, 29, 83-94.
Azar, A. (2003). Okul deneyimi ve öğretmenlik uygulaması derslerine ilişkin görüşlerinin yansımaları. Milli Eğitim
Dergisi, 159, 181-194.
Bayrak, C. ve Bezen, S. (2013). 9. sınıf fizik öğretim programında yer alan konuların öğretiminde karşılaşılan
sorunlara ve yeni öğretim programına yönelik öğretmen görüşleri.
Öğretmen Eğitiminde Yeni Eğilimler
Uluslararası Sempozyumu, Hacettepe Üniversitesi, Ankara.
Bayrak, C. ve Bezen, S. (2013). 10. sınıf fizik öğretim programında yer alan konuların öğretiminde karşılaşılan
sorunlara ve yeni öğretim programına yönelik öğretmen görüşleri. “Muallim Hazırlama Siyaseti ve
Problemleri” Uluslararası Sempozyumu, Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi, Bakü.
Berber, C. N. ve Sarı, M. (2010). Kavramsal değişime dayalı öğrenme stratejilerinin fizik dersine yönelik bazı
duyuşsal özelliklerin gelişimine etkisi. Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 11 (2), 45-64.
Büyüköztürk, Ş., Çakmak, E. K., Akgün, Ö. E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F. (2008). Bilimsel araştırma yöntemleri.
Ankara: Pegem Yayıncılık.
Catterall, M., & Maclaran, P. (1997). Focus group data and qualitative analysis programs: coding the moving picture
as
well
as
the
snapshots.
SociologicalResarchOnline,
2(1),
Retrieved
from
http://www.socresonline.org.uk/socresonline/2/1/6.html
Creswell, J. W. (2013). Qualitative inquiry and research design. Choosing among five approaches (3
rd
edition.).
Thousand Oaks, CA: Sage.
Çepni, S., Ayas, A., Johnson, D. ve Turgut, M. F. (2007). izik öğretimi. Yök Dünya Bankası, Ankara.
Çıbık, S. A. ve Yalçın, N. (2012). Analojilerle desteklenmiş proje tabanlı öğrenme yönteminin fen bilgisi
öğrencilerinin fizik dersine yönelik tutumlarına etkisi. Gazi Eğitim akültesi Dergisi, 32(1), 185-203.